Arama

Karaciğer Nedir?

Güncelleme: 2 Mayıs 2016 Gösterim: 1.551 Cevap: 4
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Şubat 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KARACİĞER a. Sindirim sistemine bağlı olarak geğrekte bulunan ve hem safra salgılayan, hem birçok metabolizma işlevi gören bez. (Bk. ansikl. böl.)

Sponsorlu Bağlantılar
—Anat. Karaciğer atardamarı, çölyak atardamarın üç dalından biri. (Karaciğerin bütün atardamarları bundan doğar, iki uç dala ayrılmadan önce, üç yan kol verir: mide-onikiparmak bağırsağı, pilor, safra kesesi atardamarları.) || Karaciğer kanalı, (sağ ve sol olmak üzere) iki koldan safra kanalcıklarını alan ve safra kesesi kanalıyla birteşerek koledok kanalını oluşturan safra kanalı. (Karaciğer ve koledok kanallarının tümü ana safra yolunu meydana getirir. Karaciğer kanalının uzunluğu 3 İla 4 cm'dir ve karaciğer sapının içinde yer alır.) || Karaciğer sinir ağı, çölyak ve akciğer-mide siniri ağlarından gelen ve karaciğer atardamarını çevreleyen sinir liflerinin tümü. || Karaciğer üstü toplardamarı, karaciğerin içinde başlayıp karaciğer atardamarı ile kapı toplardamarının karaciğere aktardıkları tüm kanı toplayarak alt ana toplardamara boşaltan toplardamarların her biri.

—Cerr Karaciğer çıkarılması, HEPATEKTOMİ’nin eşanlamlısı.

—Giz. bil. Karaciğer falı, kurban edilen bir hayvanın karaciğerine bakıp kehanette bulunma yöntemi. (İşaretler, içorganın tümü üzerindeki görünüşleri, yerleri ve sıralanışları göz önünde bulundurularak yorumlanır.)

—Patol. Karaciğer ağrısı, karaciğer bölgesinde duyulan sancı. || Karaciğer büyümesi, karaciğer hacminin anormal ölçüde artması. (Eşanl. HEPATOMEGALİ.) || Karaciğer çaba ağrısı, sağ kalp yetersizliği halinde, çaba sonucu karaciğer bölgesinde duyulan sancı. || Karaciğer hastalıkları bilimi, HEPATOLOJİ'nin eşanlamlısı. |[ Karaciğer düşüklüğü, askı kirişlerinin gevşemesinden ötürü karaciğerin aşağıya sarkması. || Karaciğer iltihabı, HEPATİT'in eşanlamlısı. || Karaciğer karsinomu, HEPATD- KARSİNOM'un eşanlamlısı. || Karaciğer kertiği, safra taşından ileri gelen akut ağrılı nöbet. || Karaciğer yetersizliği, karaciğer işlevlerinin azalmasıyla belirgin durum. || Karaciğer polikistozu - ÇOKKİSTLİ KARA CİĞER HASTALlĞı’nın eşanlamlısı.

—Tip. Karaciğer grafisi, toplardamar ya da atardamar yoluyla saydamsız madde şırınga edildikten sonra karaciğerin röntgenle incelenmesi. || Karaciğer testleri, karaciğer işlevlerinin araştırılması amacıyla pratikte sık sık yapılan laboratuvar incelemeleri.

—ANSİKL. Anat. Karaciğer, diyaframın sağ kubbesi altında bulunur: midenin altında sola ve diyaframın sol kubbesine doğru uzanır. Karaciğer içorganların en irisidir; erişkinde ağırlığı 1,5 ila 2 kg gelir. Rengi esmer kırmızı, kıvamı gevrek, yüzeyi pürüzsüz ve kendine özgü bir zarla (Glisson kapsülü) kaplıdır. Hepsi yalnız alt taraftan görülebilen dört lop halindedir. Bu alt yüzde üç çukur çizgi (oluk) vardır; bunlardan biri karaciğerin göbeğidir; buradan karaciğere girip çıkan organlar geçer: kapı toplardamarı, karaciğer kanalları, karaciğer atardamarı. Önden arkaya geniş bir oluk halinde uzanan çizgi üzerinde safra kesesinin yerleştiği "safra kesesi çukurcuğu” bulunur. Karaciğerin üst yüzü dışbükeydir, üst bağ ile biri sağ biri sol olmak üzere iki loba ayrılmıştır. Arka yüz dikeydir, üzerinde iki oluk vardır, sağdakinde alt ana toplardamar, soldakinde lif- sel bir kordon bulunur.
Karaciğer, alt ana toplardamarla ve koroner bağ, üçgen bağ ve oraksı bağ denilen periton kıvrımlarıyla sıkıca tutturulmuştur. Küçük epiploon karaciğeri mideye ve onikiparmak bağırsağının birinci kısmına bağlar; içinde de karaciğer sapı bulunur.
Karaciğer, "karaciğer lopçukları” denen sayısız küçük parçacıktan oluşur; bunlar bir karaciğer üst toplardamarının çevresinde kümelenmiş ve lopçuklar arası bölmelerle birbirlerinden ayrılmıştır.
Lopçuklar arası bölmelerin birleştikleri köşelerde (kapı aralıkları) ve bunların her birinde de birer kapı toplardamarı dalı, birer karaciğer atardamarı dalı ve birer safra kanalcığı bulunur.
Karaciğerin damar ve sinirleri. Karaciğere kan getiren iki damar vardır: kapı toplardamarı ile karaciğer atardamarı. Bu iki damar, karaciğerin içinde kapı aralıklarında ilerleyen ince dallara ayrılır. Bu iki damarın taşıdığı kan, lopçuk içi toplardamarlar denen merkezi lopçuk toplardamarına geçer, onlar da giderek birleşir ve ana toplardamara dökülen karaciğer üstü toplardamarı'm oluşturur. Sinirlerse sol vagustan ve güneş sinir ağından gelir.
Safra yolları. Karaciğer hücrelerince salgılanan safra önce lopçuk içi kanalcıklara akar; bu kanalcıklar birleşerek lopçuk çevresi kanalcıklarını, onlar da birleşerek her kapı aralığında oldukça kalın bir safra kanalı oluşturur. Birbirine boşalan bu sayısız ve çeşitli kanalcık iki safra kanalı (sağ ve sol) meydana getirir; bu iki kanal karaciğerin alt yüzündeki enlemesine oluktan dışarı çıkar ve biraz ilerledikten sonra birleşerek karaciğer kanalı’nı oluşturur. Karaciğer kanalı karaciğer sapının içinde aşağıya doğru ilerler, safra akışını sağlayan safra kanalıyla birleşerek koledok kanalı adını alır. Koledok kanalı ile ka-
raciğer kanalı ana safra yolunu oluşrarur, bunlardaki herhangi bir tıkanıklık safra yığılmasına neden olur. Bu yola, safra kesesiyle safra kanalından oluşan yardımcı bir safra yolu bağlanır Karaciğer sapı, onikiparmak bağırsağı ile karaciğerin enine çizgisi arasında bulunan küçük epiploonun kalınlaşmış kısmıdır; bunun içinde kapı toplardamarı ve önünde solda karaciğer atardamarı, sağda karaciğer kanalı yer alır.

Karaciğerin görevleri. Karaciğer karma bir bezdir, herrı dış salgı, hem iç salgı üretir ve iki büyük görev yapar: bir yandan zehirden arıtma ve temizleme, öte yandan birleştirme ve depolama.
Dış salgı. Salgı ürünü olan safra ya doğrudan doğruya koledok kanalıyla ya da safra kesesinden geçtikten sonra karaciğerden dışarı akarak bağırsağa dökülür.
İç salgılar.
1. Glukojenik işlev. Karaciğer kandaki glukoz miktarını sabit tutar: bu görevini ya bağırsaktan gelen glukoz fazlasını durdurarak ve glukojen halinde depo ederek ya da gerektiğinde, bu glukojeni yeniden glukoza dönüştürüp kana geri vererek yerine getirir. Ayrıca glukoz olmadığı zaman, glukozu başka bir şekerden (galaktoz) ya da yağlardan ve proteinlerden bireştirerek yapar (neoglukojenez).
2. Üre yapıcı işlev. Üre, aminoasitlerle amonyak tuzlarından üretilir Bu maddelerin zehirliliği göz önüne alınırsa bu işlev aynı zamanda bir zehir temizleme işlevi sayılabilir.
3. Kan eritici ve kan yapıcı işlev. Bununla alyuvarlar tahrip edilir ve yenilenir.
4. Demir işleme işlevi. Karaciğer demiri tespit ve depo eder Yeni alyuvar yapılacağı zaman salar.
5. Karaciğer, fos- folipitlerın oluştuğu ve yağ asitlerinin doyumsuzlaştırıldığı başlıca yerdir.
6. K vitamininin etkisiyle karaciğer protrombin üretir ve bu yolla kanın pıhtılaşma olgularına katılır.
7. Karaciğer, plazma proteinlerinden birçoğunun bireşiminin gerçekleştiği yerdir. Çeşitli metabolizmalarda rol oynayan enzimleri de o yapar.
Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 06:33
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
• Karaciğerin muayenesi. Klinik muayene sırasında karın elle yoklanarak karaciğerin hacminde ve kıvamında önemli bir değişiklik olup olmadığı saptanabilir, özellikle karaciğerin hasta olup almadığına ilişkin belirtiler bulunabilir. Bulgular çeşitli röntgen muayeneleriyle tamamlanabilir. Ağızdan ilaç verilerek çekilen safra kesesi filmi ve damardan verilerek yapılan kolan- jiyografi safra yollarının incelenmesini sağlar. Dalak-kapı toplardamarının röntgen filmi yerine şimdi genellikle karaciğer atardamarının filmi çekilmektedir. Radyoaktif izotoplarla yapılan karaciğer sintigrafisi bu bezin tam bir haritasını ortaya çıkarır. Sintigrafi muayenesi ekotomografi ve skanografi ile tamamlanmakta, hatta yerini tamamen onlara bırakmaktadır denebilir. Nihayet, çok belirgin durumlarda, iğneyle ya da laparoskopiyle yapılan ponksiyon biyopsi karaciğer parankimasının dokusal durumu hakkında tam bilgi alma olanağı sağlar Karaciğerin işlev bakımından muayenesi bir dizi laboratuvar testlerini de gerektirir. Pratikte bunların tamamı "karaciğer tahlili" adı altında toplanır. Bu testlerden ne kadarı bozuk çıkarsa karaciğer o kadar bozulmuş sayılır. Bromsülfonsta- leinle (B.S.R) yapılan test, karaciğerin salgı işlevini iyi yapıp yapmadığını anlamaya yarar iyice belirlenmiş koşullar altında damar yoluyla verilen B.S.Pnın dışarı atılma hızı, karaciğerin bilirübini atma yeteneğini, dolayısıyla karaciğerin dış salgı işlevini değerlendirme olanağı sağlar Karaciğerin safrayı boşaltmasında bir engel ya da karaciğer hücresinde bir yetersizlik varsa B.S.R kan dolaşımında kalır. Karaciğer yetersizlik testleri, karaciğer hücrelerinin çalışmasında yetersizlik olduğunu gösterir ve biyolojik açıdan şu belirtilerle ortaya çıkar:
1. bireşim işlevlerinde azalma .ve dolayısıyla karaciğerin bireştirdiği maddelerin kandaki yoğunluğunun düşmesi; nitekim esterleşmiş kolesterol miktarının düştüğü, plazma proteinlerinin ve pıhtılaşma etmenlerinin (en başta protrombin) azaldığı görülür;
Sponsorlu Bağlantılar
2. temizleme işlevlerinde azalma: kanda birleşik bilirübin miktarının yükselmesi.

Safra birikim testleri, safranın karaciğerden dışarı atılmasında bir engelin varlığını gösterir.
Bu durumda:
1. normalde safrayla dışarı atılan maddelerin kana geri döndüğü; kandaki birleşik bilirübin ve esterleşmiş kolesterolün arttığı anlaşılır;
2. safra duraklaması nedeniyle karaciğer hücrelerinin bireştirdiği bazı maddeler artar: kanda alkali fosfatazların artması;
3. sindirim borusunda satra tuzlarının yokluğu ve bundan ötürü yağ sindiriminin olanaksızlığı. Bazı karaciğer hastalıklarında (sirozlar, virüslü hepatitler) yapılan iltihap testleri, plazma gamaglobülınlerinde artmayla ve çökelme tepkilerinde çoğalmayla belirgin bir biyolojik İltihap sendromuna yol açar. Hücre erime testleri, karaciğer hücrelerinin tahrip olduğunu ve normalde hepatosit içinde depo edilen tüm maddelerin, özellikle bazı enzimlerin (glutamo-oksalo-asetik transaminaz [SGOT], özellikle glutamo-pirüvik tran- saminaz [SGPT]) kanda serbestçe dolaştığını ortaya koyar.

• Karaciğer hastalıkları. Karaciğerde ortaya çıkan hastalıklar çok çeşitli olmakla birlikte, bu organdaki hastalık belirtileri hep aynıdır. Bununla beraber bu belirtilerin hiçbiri tek başına karaciğerin hasta olduğunu ispatlamaya yetmez. Karaciğer hastalığının belirtileri şunlardır: hacminin artması (hepatomegali), karaciğer bölgesinde sağır bir ağrı, sarılık, dalak büyümesi ve kapı toplardamarında bir basınç yüksekliğinin işareti olarak karın çeperi yüzeysel toplardamarında genişleme. Bu belirtilere, anjiyomlar, toplardamar genişlemeleri, karında su toplanması (assit), sindirim bozuklukları (iştahsızlık, bulantı, kusma) ve son evrede, karaciğer komasıyla başlayan sinirsel bozukluklar eklenebilir.

Karaciğer hastalıkları şunlardır:
1. akut iltihaplı hastalıklar: yaygın (hepatitler), sınırlı (amibiaz ya da septisemilere bağlı) apseler;
2. süreğen iltihaplı hastalıklar: sirozlar ve hidatik kistler;
3. ur hastalıkları: ilkel ya da ikincil karaciğer kanserleri;
4. kalp-damar hastalıklarında karaciğerin zarar görmesi: sağ kalp yetersizliğine ya da sıkıştırıcı bir perikardite bağlı karaciğer hastalığı; düğümlü periarterit sırasında görülen karaciğer enfarktüsü;
5. genel hastalıkların karaciğerde yerleşmesi: granülomatozlaı; glikojenozlar, hematokromatozlar, vb.

—Giz. bil. Karaciğer falı, Mezopotamya’ da en çok kullanılan içorgan falı türüydü. Çeşitli sitelerde bulunarak günümüze ulaşmış birçok kehanet kitabı ve pişmiş topraktan karaciğer modeli vardır. Bu modeller üzerinde organın, anlamlı bir anormallik taşıyabilecek çeşitli yerleri gösterilmiştir Kaideliler tarafından Etrüskler’e ( PİACENZA KARACİĞERİ) aktarılan bu falcılık tekniğine Yunanistan’da, Roma’da ve Akdeniz havzası dışında da rastlanır.

—Karşt. anat. Onikiparmak bağırsağına bağlı ek bir salgı bezi olan karaciğer, bütün omurgalılarda vardır, ama kimisinde büyük, kimisinde çok küçüktür. Yüzme kesesinden yoksun kıkırdaklı balıklarda karaciğer çok büyüktür ve vücudun tümüne oranla yoğunluğu çok düşük olduğundan (bol yağ deposu) hidrostatik dengeyi kolaylaştırır. Yumuşakçalardaki ve gömleklilerdeki sindirim bezine de karaciğer ya da karaciğerpankreas adı verilir

—Mutf. Koyun, kuzu, dana ve kaz karaciğeriyle çeşitli yemek ve mezeler hazırlanır. Karaciğerin ızgarası, tavası, yahnisi ve ezmesi yapılır. Izgaralarda daha çok koyun ve süt kuzusu; yahnilerde kuzu; ezmelerde dana ve kaz karaciğeri kullanılıı?

—'Yet. Hayvanlarda, zehirlenme dışında ilkel karaciğer hastalığı ender görülür. Hepatitler, zehirlenmeden ileri gelebileceği gibi (karbontetraklorür, vb.), enfeksiyondan, asalaklardan (kelebek hastalığı, vb.) ve kalp yetmezliğinde olduğu gibi, kan karaciğer (alt yüz) karaciğer (üst vüz) toplanmasından ileri gelebilir. Yerel karaciğer hastalıklarıysa urlardan ya da apselerden ileri gelir.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 06:32
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
karaciğer ingilizcesi
  • liver
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Mayıs 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
karaciğer
isim, anatomi
  • Karın boşluğunun sağında bulunan, öd salgılayan, şeker depolayan, iri, açık kahverengi organ:
"Bu sefer de uzun parmaklarını karaciğer bölgesinde gezdirmeye başlar."- H. Taner.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Mayıs 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Karaciğer (Hepar)
Karaciğer, sindirim sisteminin en büyük bezidir. Ağırlığı yaklaşık 1.5 kg’dır. Karaciğerin büyük bir bölümü karın boşluğunun sağ yukarı kısmında bulunur. Diyafragmanın altında, mide ve bağırsakların üstünde yer alır. Karaciğerin büyük bir kısmı da arkada, sağda ve önde kaburgaların altındadır. Karaciğerin bir bölümü önde karın duvarı ile temas eder. Diafragmaya değen kısım dışında kalan diğer kısımları peritonla örtülmüştür.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

26 Haziran 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
8 Ocak 2010 / Misafir Tıp Bilimleri
9 Ocak 2015 / Misafir Soru-Cevap