Arama

Abdurrahim Karakoç

Güncelleme: 10 Haziran 2012 Gösterim: 22.312 Cevap: 8
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
3 Mart 2007       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
Abdurrahim Karakoç

Sponsorlu Bağlantılar
1932 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra köyünde bir süre marangozluk yaptı. Daha sonra belediyede muhasebeci olarak çalıştı. Şimdilerde politikayla uğraşmakta ve bir günlük gazetede köşe yazıları yazmaktadır. Günümüz âşık tarzı şiirin büyük ustalarındandır. Şiirleri değişik gazete ve dergilerde yayınlandı.

ESERLERİ
Hasan'a Mektuplar, El Kulakta, Vur Emri, Kan Yazısı, Bütün Şiirleri, Suları Islatamadım, Dosta Doğru ve Gökçekimi adlı şiir kitapları bulunmaktadır.

MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban.
Ayrılıktan zor belleme ölümü,
Görmeyince sezilmiyor Mihriban.

Yâr, deyince kalem elden düşüyor;
Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban.

Önce naz, sonra söz ve sonra hile..
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler, asırlar, değişse bile,
Eski töre bozulmuyor Mihriban.

Tabiplerde ilâç yoktur yarama;
Aşk deyince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama,
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban.

Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne;
Kar koysa köz olur aşkın külüne...
Şaştım kara bahtın tahammülüne;
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban.

Tarife sığmıyor aşkın anlamı;
Ancak çeken bilir bu derdi, gamı
Bir kör düğüm baştan sona tamamı;
Çözemedim, çözülmüyor Mihriban.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Abdurrahim Karakoç nereli hayatı kimdir.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
26 Temmuz 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Bir Yağmur Bekliyorum

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yağmur bekliyorum, kuruyanı ıslatsın
Bir yağmur bekliyorum, tohumlara can katsın
Bir yağmur bekliyorum, silsin kirlerimizi
Bir yağmur bekliyorum, bizi bize anlatsın.

30 Ocak 2005


Abdurrahim Karakoç
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
27 Temmuz 2009       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Bayramlar Bayram Ola - 6


Âlem-i İslâm'a rahmet su gibi
Aksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.
Evleriniz cennet kokusu gibi
Koksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Zindan, “medrese”dir; gam, yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
Baksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Uygur, Kazak, Kırgız, Azerî’nizden
Gitmesin gardaşlık nazarınızdan
Zalimler, zulmünü üzerinizden
Çeksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Süleyman esir de, Simon neden hür?
Hiç durma dünyanın yüzüne tükür..
Müslümanın sesi münafıktan gür
Çıksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Serilsin gönüller döşek misali
Patlasın sevgiler fişek misali
Hakikat, durmadan, şimşek misali
Çaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Haksızlık almasın Hak’kın yerini
Aşsın boyunuzdan aşkın derini
Kimi gözyaşını, kimi terini
Döksün, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Kök bir, dallar ayrı ki, İslâm bir gül
Afganistan bir gül, Türkistan bir gül
Vahdet bahçesine her insan bir gül
Diksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Mağdurlar, mazlumlar ersin felaha
Vuslata varanlar varsın bir daha
İrfan tohumunu gece, sabaha
Eksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Kandır zalimlerin zulüm çiçeği
Öldürür cehalet, ölüm çiçeği
Gençler yakasına ilim çiçeği
Taksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Şehide toprağın hürmet-i aşkı
Anadan fazladır şefkat-i aşkı
Rab’bim yüreklere ülfeti, aşkı
Soksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Hazreti Resul’ün nurlu katına
Gitmek isteyenler binsin atına
Küfrün saltanatı yerin altına
Çöksün, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Ne makam, ne para olamaz ölçek...
“Kurtuluş İslâm’da” vallahi gerçek
Bu mübarek sevda bizleri tek tek
Yaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

13.7.1989
Beşinci Mevsim (Sayfa.123)


Abdurrahim Karakoç
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
1 Eylül 2009       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Dağlara Deniz Ektim

Uykuları yatağıma bağladım
Geceleri delip çıktım dağlara
Ormanların kakülünü taradım
Bulutlardan gömlek diktim dağlara

Ağaran şafakta gördüm yarını
Tuttum nakış nakış ördüm yarını
Yağmur damlasına sardım yarını
Dalga dalga deniz ektim dağlara

Kartal kanadıyla biçtim gökleri
Duru pınarlardan içtim gökleri
Ya Allah diyerek açtım gökleri
Demet demet ışık döktüm dağlara

Hayal var ki hakikatten evladır
Çile var ki çok nimetten evladır
Sabır, şükür her ziynetten evladır
Üçüncü gözümle baktım dağlara

Abdurrahim Karakoç
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
14 Aralık 2010       Mesaj #5
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Benzettiler

Yeni bir afyondur yenen her lokma
Biber avrupalı tuz avrupalı.
Gülücükler sahte kirpikler takma
Dudak Avrupalı göz Avrupalı.

Bebeklikte benliğini yitiren
Tepe tepe tepemizde oturan
Bizi çıkmazlara alıp götüren
Ayak Avrupalı iz avrupalı.

Birisi diskoda içer kıvırır
Birisi kulüpte konken çevirir
Yapmasını bilmez ki yıkar devirir
Ana avrupalı kız avrupalı.

Kalıba uydurdu uyduklarımız
Yazmakla bitmez ki duyduklarımız
Paris modasıdır giydiklerimiz
Astar avrupalı yüz avrupalı

En mahrem yerlerin kalktı örtüsü
Beş santim tırnaktır ellerin süsü
Bütün bunlar medenilik ölçüsü
Cilve avrupalı naz avrupalı

İster sarı deyin isterse ırsi
Büyük revaç buldu makbulün tersi
Duyduğumuz "okey adiyös mersi"
Ağız avrupalı söz avrupalı

Her gün karşımıza on zıpır çıkar
Bağırır çağırır devirir yıkar
Dinler kulağımız gözümüz bakar
Şarkı avrupalı saz avrupalı.

Başımız ayıkmaz binlerce halttan
Örf adet gemimiz delindi alttan
Analar Muğla'dan Van'dan Tokat'tan
Bebek avrupalı bez avrupalı

Sahnede ekranda hıyar dinleriz
Deliye densize uyar dinleriz
Saçma çığlıkları duyar dinleriz
Şarkı avrupalı saz avrupalı

Herkes soyunuyor açılmıyor ki
Sokakta boynuzdan geçilmiyor ki
Müslüman gavurdan seçilmiyor ki
Şekil avrupalı poz avrupalı

Türklük bu mu desem bu diyecekler
Şampanyayı sorsam su diyecekler
Bir gün kökümüze hu diyecekler
Kabuk avrupalı öz avrupalı.

Abdurrahim Karakoç
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
Ziyaretçi
8 Nisan 2011       Mesaj #6
AndThe_BlackSky - avatarı
Ziyaretçi
Abdurrahim Karakoç 1932 yılının Nisan ayında Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesinde dünyaya geldi. Dedesi, babası ve kardeşleri de şair olduğu için küçük yaşlarda şiire merak sardı. İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 'Hasan'a Mektuplar' ismi altında 1964 yılında 10.000 adet bastırdı. Fedai Yayınları arasında çıkan bu eser kısa zamanda tükendi ve 2. baskısını yine 10.000 adet bastırdı.
1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi. 1981 yılı Mart ayında emekli oldu.
Mücadeleci şiirlerinin çokluğu şartlardan kaynaklanmaktadır. 27 Mayıs Darbesi, zinde güçler, demokrasi maskaralığı ve haksızlıklar hiciv şiirlerini besledi. 30'a yakın mahkemeye verildi, hepsinden beraat etti. Avukat tutmadı, hep kendi kendini savundu. Hiçbir iktidarla barışık olmadı.
Şiirlerinde esas unsur insandır. Serdengeçti, Töre-Devlet, Ocak, Yeni Düşünce, Yenisey, Alperen yayınları olarak şimdiye kadar 12 şiir kitabı, bir tane de makalelerinden derlenen nesir kitabı çıktı.
1985 yılından beri gazetecilik yapmaktadır. Bir ara politikaya girdi ve ayrıldı. Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı: 'Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım'
30 yılı aşkın bir zaman içinde kitapları baskı üstüne baskı yenilemektedir. Bilhassa "Vur Emri" adlı kitap.

Yayınlanmış eserleri

Hasan'a Mektuplar (1965)
Eli Kulakta (1969)
Vur Emri (1973)
Kan Yazısı (1978)
Suları Islatamadım (1983)
Beşinci Mevsim (1985)
Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu (1994)
Yasaklı Rüyalar (2000)
Gökçekimi (2000)
Gerdanlık - I (2000)
Gerdanlık - II (2002)
Parmak İzi (2002)
Yağmur Yerden Yağar (2002)
Anadolu'da Bahar ( 2007 )
Barış Çağrısı-Dünya Barışına Çağrı Grubu-Meneviş Yayınları(2009)



Kaynak >> Vikipedia
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Bessonnitsa - avatarı
Bessonnitsa
VIP VIP Üye
7 Haziran 2012       Mesaj #7
Bessonnitsa - avatarı
VIP VIP Üye
Garibin Garip Türküsü


Sılada sılasız kaldım;
Suyum garip, aşım garip.
Ben kendime gurbet oldum;
İçim garip, dışım garip.

Bayram diye insem düze,
Düşman olur astar yüze.
Kattım geceyi gündüze;
Uykum garip, düşüm garip.

Temmuzda üşür gezerim,
Zemheride akar terim;
Dört mevsimde derbederim..
Yazım garip, kışım garip.

Felek bir gün rahat koymaz;
Çağırsam kaderim duymaz.
Ayağım aklıma uymaz..
Gövdem garip, başım garip.

Parasız kesem suç olur.
Acıkıp yesem suç olur.
Sözüm var, desem suç olur.
Dilim garip, dişim garip.

Ben bu devre nerden geldim..
Kırk parçayı bire böldüm.
Bugün doğdum, dünden öldüm..
Vaktim garip, yaşım garip.

Koştum hakikat ardına,
Yandım ayrılık derdine,
Git, bak, ölüler yurduna;
Kabrim garip, taşım garip.

Vur Emri(sh.132)
Abdurrahim Karakoç
byz_qny - avatarı
byz_qny
Ziyaretçi
7 Haziran 2012       Mesaj #8
byz_qny - avatarı
Ziyaretçi
GELECEĞİM

Yıllar yirmi olsa da, otuz olsa da
Yollar kar, çamur olsa da, buz olsa da
Bedenim yorgun, aç ve susuz olsa da
Bir gün yalın ayak, terli gömlekle
- Gelirim, beni bekle

Belki yakında olur, belki de uzak
Sırtımda hatıralar, saçlarımda ak
Gün, tarih bilemiyorum amma, muhakkak
Bitmeyen bir azim, sabır ve emekle
- Gelirim, beni bekle

Unutmam mümkün değil, unutur sanma
'Gelmez' diyen olursa sakın inanma
Umutlarını kaybetme ha zamanla
Geç kaldı diyerek gam çekme
- Gelirim, beni bekle

Sıcak bir yaz akşamında olabilir
Sarı bir güz akşamında olabilir
Kışın beyaz akşamında olabilir
Ellerinde bir top mavi çiçekle
- Gelirim, beni bekle

Cümle köprüleri sel alsa da tek, tek
Söz vermişim bir kere engel ne demek
Başı karlı, kara dağlardan geçerek
Azığım bir tas su, bir dürüm ekmekle
- Gelirim, beni bekle

Vermese de kaybolan gençliğimiz
Ayıran bir gün kavuşturacak bizi
Ve içimde sevgilerin en temizi
Seninle dolu, arı, duru bir yürekle
- Gelirim, beni bekle



Abdurrahim Karakoç
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
10 Haziran 2012       Mesaj #9
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Abdürrahim Karakoç vefat etti.

1339067527 43 Abdurrahim Karakoc

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören şair ve yazar Abdürrahim Karakoç vefat etti.

Abdürrahim Karakoç'un özgeçmişi

1932 yılında Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü köyünde doğan Abdurrahim Karakoç, çocukluk çağından itibaren şiire ilgi duymaya başladı.

Elbistan Belediyesi'nde 1958-1985 yılları arasında muhasebeci olarak çalışan ve günümüz aşık tarzı şiirinin büyük ustalarından olan Karakoç'un ilk şiirleri Elbistan'da çıkan Engizek gazetesinde yayınlandı.

Temiz Türkçe ve hece vezniyle aşk, gurbet ve sosyal temalı şiirler kaleme alan Karakoç, ironik yazılarıyla geniş kitlelere hitap etti.

-''Mihriban'' unutulmazlar arasında-

Yazdığı şiirilerden bazıları bestelenerek birçok sanatçı tarafından seslendirilen Karakoç'un bestelenen eserlerinden ''Mihriban'', unutulmaz türküler arasında yerini aldı.

''Yasaklı Rüyalar'', ''Gerdanlık-I-II-III'', ''Parmak İzi'' adlı kitapları bulunan ünlü şairin ''Çobandan Mektuplar'' adlı denemesi de basıldı.

Ünlü şair ve yazar Karakoç'un eserleri şunlar:

Şiirleri: Hasan'a Mektuplar (1965), Hasan'a Mektuplar ve Haberler Bülteni (1967), El Kulakta (1969), Bütün Şiirleri (1973), Vur Emri (1975), Kan Yazısı (1978), Şiirler (1981), Suları Islatamadım (1988), Dosta Doğru (1988), Gökçekimi (1991)

Yazıları: Düşünce Yazıları (1990), Beşinci Mevsim (1990)

Abdurrahim Karakoç, evli ve 3 çocuk babasıydı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

10 Şubat 2010 / Misafir Edebiyat tr
23 Mart 2010 / Misafir Soru-Cevap
21 Şubat 2007 / Kral_Aslan Edebiyat tr
17 Ocak 2008 / KisukE UraharA Siyaset tr
9 Haziran 2015 / ahmetseydi Siyaset ww