Arama

Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler - Sayfa 17

Güncelleme: 8 Ekim 2017 Gösterim: 264.716 Cevap: 665
GozDemNur - avatarı
GozDemNur
Ziyaretçi
10 Ocak 2007       Mesaj #161
GozDemNur - avatarı
Ziyaretçi
Dört işlevli mouse dönemi


Sponsorlu Bağlantılar

Microsoft, ürün yelpazesindeki dört işlevli ilk dizüstü bilgisayar mouse’u 'Wireless Notebook Presenter Mouse 8000’ü tanıttı

2.4GHz hızında Bluetooth (10 metre çapında cihazların kablosuz veri transferi yapabilmesi) bağlantılı bir lazer dizüstü faresi olan Mouse 8000, aynı zamanda hem bir slayt sunumcusu, hem dijital mürekkepli lazer işaretleyici hem de uzaktan kumanda olarak da kullanılabiliyor.

Yeni model
ürün sayesinde kullanıcı bir sunumun slaytları arasında gezinip lazer işaretleyici ile önemli bir mesajı vurgulayabiliyor.Ürün, RealPlayer, iTunes ve Windows Media Player ile de uyumlu.


8 GB’lık hafıza kartı geliyor



Toshiba'nın 8 GB kapasiteli bellek kartı 2007'nin başından itibaren satışa sunulacak. Ürün, 3 saatlik yüksek tanımlı video görüntüsünü saklayabilecek kapasiteye sahip.


Toshiba’nın 8 GB kapasiteli yeni SD bellek kartı ocak ayının başından itibaren Japonya, Kuzey Amerika ve Avrupa’da satışa çıkarılacak. Ocak ayının başında piyasaya çıkacak bu kartta Class 4 özelliğine bağlı olarak 4 MB/s’nin üzerinde hıza sahip olmayı garantilerken firma yetkilileri yazma hızını 7 MB/s olarak belirtiyor.


Yaklaşık üç saatlik yüksek tanımlı video görüntüsü saklayabilecek olan bellek kartının Japonya satış fiyatı 340 dolar olacak.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ocak 2007       Mesaj #162
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bilişim Suçları...
Bilgisayar ve İletişim Teknolojilerindeki gelişmeler, eğitimden ticarete, devlet sektöründen özel sektöre, eğlenceden alış-verişe kadar bir çok alanda klasikleşmiş anlayışı değiştirmiş ve hayatımıza yeni bir yaşam tarzı getirmiştir. Teknolojinin efektif olarak kullanmaya başlandığı günümüzde artık bilgi teknolojilerinin ortaya çıkaracağı yenilik ve değişimlere kendimizi hazırlamamız dolaylı yoldan şart haline gelmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar
Hazırlanmamız gereken en önemli konulardan bir de; suçların teknoloji kullanarak işleniyor olmasıdır. Demeki buna ek olarak şunu da belirtmemiz gerekir ki Teknolojinin hayatımıza getirmiş olduğu yeni yaşam tarzına ek olarak yeni bir suç işleme şekli kazandırmıştır. Düz mantık şu; Suç işleme şekilleri, teknolojiye paralel olarak gelişmektedir.
Bilişim Suçlarıyla ilgili olarak karşımıza bir çok tanım çıkmaktadır; Bilgisayar suçları, dijital suçlar, internet suçları, siber suçlar, ileri teknoloji suçları v.b. Diğer ülkelerde ise; Computer Crimes, IT Crimes (İnformation Technologies), Cyber Crimes, Crimes of Network v.b. Aslında her bir tanım bize bir açıklık getirmektedir. Çünkü bu uç türleri bir bilgisayar vasıtasıyla yapılabileceği gibi bir network veya İnternet üzerinde de olabilmekte, yada bir ufak elektrik devresi veya kredi kartı da kullanıla bilinmektedir. Bilişim kelimesi ise Bilgisayar ve bilgisayar teknolojileri ile iletişim teknolojilerini kapsadığından “Bilişim Suçları” adı altında toplanmıştır. Dolayısıyla bilişim suçları terimi kullanıldığında bahsedilen bu teknolojileri kullanarak işlenen bir suç unsuru olduğu unutulmamalıdır.

Bilişim Suçlarının Sınıflandırılması
Bilişim Suçları tanımına uyan konuların sınıflandırılması ve tanımlanmasının yapılması yapılacak olan çalışmalara hazırlık teşkil edecek ve her bir suç tipi daha rahat anlaşılmış olacaktır. Burada suç türleri arasında farkı oluşturacak olan ana etken “suçun işleniş amacı” olmalıdır. Bu tür suçlar hangi yöntemle işlenmiş olursa olsun, hangi amaca hizmet ettiğine bakmak gerektiği kanısındayım. Örneğin bir bilgisayara girmenin çeşitli yolları mevcuttur, virüs,trojan,bug kullanarak gibi, ama asıl önemli nokta “suçun amacı”. Yani bu örnekte olduğu gibi “sisteme girme” eylemi. Kullanılan metodlar ise ancak suçun ağırlaştırıcı sebeplerini oluşturabilir. Mesela bir sisteme girmek için önce bir başka sisteme girmek veya ön hazırlık yapmak maksadıyla bir yazılım oluşturmak (trojan). Suç tiplerine bakacak olursak;

1.Bilgisayar Sistemlerine ve Servislerine Yetkisiz erişim.
Anayasamızda da belirtilen “Özel Hayatın Gizliliği”maddesine aykırı olarak teknolojik dinlemelerin yapıldığı güncel olarak karşılaşmaktayız. Daha modern bir yapıya ulaşan iletişim kavramı artık bilgisayar vasıtasıyla yapılmakta ve çoğu insan artık önemli bilgilerini (banka,kişisel v.s. gibi bilgiler) bilgisayarlarda saklamaktadırlar. Bunlara ek olarak birde Bankaların, Hastanelerin, bir çok özel şirketlerin hatta ve hatta güvenlik ve istihbarat birimleri bile hizmete özel bilgilerini bu ortamda muhafaza etmektedirler. Bu denli bilgilere ulaşmak yine bilgisayar teknolojilerini kullanarak yapılmaktadır.

2.Bilgisayar Sabotajı.
Bu suç türü iki şekilde karşımıza çıkmaktadır.
1. Bilgisayar teknolojisi kullanarak sistemine sızılan bilgisayardaki bilgilerin silinmesi, yok edilmesi ve değiştirilmesi.
2. Hedef alınan sisteme uzaktan erişerek değil de bilakis fiziksel zarar vererek yada sistem başında bulunarak bilgisayardaki bilgileri silmek,yok etmek veya değiştirerek zarar verilmesi.
2.sinde önemli olan mala verilen zarar değil de içindeki bilgilerdir, çünkü bilgi her zaman için çok değerlidir hele ki telafisi mümkün değilse.
3.Bilgisayar Yoluyla dolandırıcılık.
Klasik olarak bildiğimiz ve karşılaştığımız dolandırıcılık suçunun bilgisayar ve iletişim ortamları üzerinden yapılıyor olmasıdır. “Bilgisayar yoluyla dolandırıcılık” en çok kredi kartlarının suiistimaliyle yapılmaktadır. En basiti bu işlem için geliştirilmiş birçok “Card Generator” bulunmaktadır. İstenilen kredi kartı şirketi için mantıksal olarak olası kredi kartı bilgileri üretilmekte ve bu olaydan kredi kartı sahibinin haberi bile olmamaktadır. Bununla birlikte birde finans bilgileri bulunan sistemler üzerinde değişiklikler gerçekleştirilerek hesap transferleri yapıla bilinmektedir.

3.Bilgisayar yoluyla sahtecilik.
Bilinen klasik sahtecilik suçunun, ileri teknoloji ürünlerini kullanarak yapılmasıdır. Bilgisayar suçlarının tanımı içerisinde bu suçlarla bakıldığında diğer sahtecilik suçlarından ayırt edebilmek için “Bilgisayar Yoluyla Sahteciliği” ayrı olarak ele almak gerekir. Çünkü; Bilgisayar kullanarak üretilmiş sahte para, kimlik, kıymetli evrak v.b. suçunda, yapılacak incelemede teknik olarak işleyişi incelemek gerekir. Yani kısacası klasik sahtecilikle teknolojik suç arasında ince nokta yakalamak gerekebilir.

4.Kanunla Korunmuş bir yazılımın İzinsiz kullanılması.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda eser olarak kabul edilen bilgisayar yazılımlarının lisans haklarına aykırı olarak kullanılmasıdır. Bilgisayar yazılımları satın alınırken üzerinde gelen lisans sözleşmesine göre bir yazılımın bir adet kopyası ancak satın alan kişi tarafından yapılacağı ve bu yazılımın başka bir kişi tarafından kopyalanamayacağı ve kiralanamayacağı belirtilmektedir. Bir çok yazılım şirketinin yazılım korsanlığına karşı hukuki mücadelesini yürüten “BSA”’nın (Business Software Alliance) verdiği rakamlara göre ülkemizde lisanssız yazılım kullanımın %80 üzerinde olduğu belirtilmektedir.

5.Yasadışı Yayınlar.
Yasadışı yayınlar karşımıza 3 şekilde çıkmaktadır.
1. Vatanın Bölünmez bütünlüğüne aykırı olarak hazırlanmış terör içerikli internet sayfalarıdır. Özellikle Terör Örgütleri tarafından hazırlanan bu sayfalarda Türkiye içerisinde yayınlayamadıkları bölücü fikirlerini internet ortamında çok rahat teşhir edebilmektedirler.
2. Halkın ar ve haya duygularını incitecek şekilde genel ahlaka aykırı pornografik görüntüler içeren internet sayfalarıda yayınlanabilmektedir. Yurtdışında genel itibariyle çocuk pornografisi üzerine yoğunlaşmıştır. Ülkemizde ise böle bir ayrım yoktur. Gerek çocuk pornografisi gerek Büyük pornografi ülke çapında yasaktır.
3. Kişi ve kurumlara karşı işlenen hakaret ve sövme içerikli sayfalar mevcuttur. Bunlar genelde şahsi olaylar sonucunda ortaya çıkmaktadır veya eleştiri boyutunu yalan yanlış bilgilerle abartma durumudur.

6.Diğer Suç tipleri.
.
serdaronline - avatarı
serdaronline
Ziyaretçi
15 Ocak 2007       Mesaj #163
serdaronline - avatarı
Ziyaretçi
Intel, CBB "Common Building Blocks" (Ortak Yapı Blokları) isimli yeni projesiyle, hem üreticiler hem de tüketiciler için yedek parça temini sorununu büyük ölçüde kolaylaştırmayı planlıyor. Proje temelde, sabit disk, optik sürücü, batarya, klavye, şarj cihazı, LCD ve özelleştirilebilir panel olmak üzere 6 diz üstü bilgisayar bileşeninin; Intel tarafından CBB uyumluluğu testlerinden geçirildikten sonra, marka model fark etmeksizin CBB uyumlu diz üstü bilgisayarlarda ortak kullanilabilmesini amaçlıyor.
Bu videomuzda Çizgi Eletronik tarafından sağlanan ASUS üretimi bir CBB dizüstü bilgisayarın bileşenlerini kendimiz birleştirip CBB projesinin detaylarina değineceğiz.


[flash=http://www.donanimhaber.com/video/blackplayer.swf?id=53&yer=1&htmgaleri=-1&url=53]width=306 height=284[/flash]

Videoda, CBB projesinin hem satıcıları hemde son kullanıcıları ilgilendiren birçok bilgi veriyoruz. CBB projesi ile bilgisayar satıcıları Intel garantisi altinda kendi markalarını oluşturup satabilecekken, son kullanıcılarda özelleştirilebilir bilgisayar seçeneklerinden yararlanıp bunları uygun fiyata temin edebilecekler.
cbbtabloender
Yukarıdaki tabloda da görüldügü gibi CBB yedek parça konusunda standart dizüstü bilgisayarlar kayşısında büyük bir avantaja sahip. CBB uyumlu klavyenin fiyatı normal dizüstü bilgisayarlardakine göre 8 kat daha ucuz olması bunun en büyük göstergesi. Adaptörde normal fiyatından 4 kat daha ucuz. Aradaki fark çok büyük. Üstelik ürün temin edememe gibi bir sorun da bulunmamakta.

GeForce 8600GT ve 8600Ultra hakkında ilk bilgiler

Dünyanın DirectX 10 destekli yeni nesil ilk grafik işlem ünitesi G80 ve G80 tabanlı ekran kartı serisini duyuran firma olan Nvidia'ya ATi tarafından hala net bir cevap gelebilmiş değil. ATi'nin hazırlıklarını sürdürdüğü R600'ün gün yüzüne çıkan ve geçerliliği tartışılan ilk test sonuçlarına göre, R600 Nvidia'nın GeForce 8800GTX çözümünden çok daha performanslı. Fakat AMD(ATi)'nin üzerinde çalıştığı çözüm her ne kadar performans noktasında oldukça iddialı olsa bile piyasaya gireceği an itibariyle çok ciddi rakipler ile karşılaşacak. Zira ATi'nin R600 için lansman tarihi olarak Mart ayında yapılacak olan Cebit fuarı ön görülüyor. Fakat aynı tarihler itibariyle Nvidia'da GeForce 8800GTX ve GTS'e göre çok daha ekonomik ve tam DirectX 10 desteğine sahip olacak olan GeForce 8600 Ultra ve GeForce 8600GT modellerini piyasaya sürmeye hazırlandığı belirtiliyorr ki özellikle yüksek satış rakamları ile en iddialı pazar haline gelen orta segmenti ilgilendiren bu kartlar ile Nvidia ATi'yi iyice köşeye sıkıştırabilir.
Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler
8600 Ultra ve 8600 GT
Şu an itibariyle sadece iki üyesi olan GeForce 8 serisi kısa süre içerisinde oldukça genişleyecek gibi. Zira 6600 serisi ile başlayan ve 7600 serisi ile devam eden ve yüksek başarı yakalayan firmanın orta segment çözümlerine yenileri ekleniyor. Bir çok kişinin heyecan ve merak ile beklediği Nvidia'nın yeni orta segment oyuncularına dair çeşitli bilgiler gün yüzüne çıkmaya başladı. İlk gelen bilgilere göre gelin hep birlikte 8600 Ultra ve 8600 GT modellerinin teknik özelliklerine bakalım;
Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler
Sadece bu kadar mı peki tabii ki hayır. Nvidia ayrıca giriş seviyesi DirectX 10 destekli modeller üzerinde de çalışmakta. Şu an piyasada satılmakta olan ve yine ciddi sayılabilecek başarı yakalayan GeForce 7300 serisi de yeni nesil GeForce 8300 serisi ile devam ettirilecek gibi. Yine ilk gelen bilgilere göre, GeForce 8300 serisinin ilk etapta GT ve GS olmak üzere iki farklı modeli duyurulacak. Gelin olması muhtemel teknik özelliklere dair gün yüzüne çıkan ilk verilere hep birlikte bakalım;
Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler

Gün yüzüne çıkan ilk veriler Nvidia tarafından açıklanan resmi teknik özellikler olmasalar bile gösterge olması açısından önemli. GeForce 8300 serisinde görülen 1.7 milyar adetlik transistör sayısı Çince kaynaktan İngilizce dönüşümün bir azizliği, 1.7 milyar değil ama ifade edilen rakamın 170 milyon transistör olma olasılığı yüksek gibi. Tabii bunların hepsi şu an için öngörü. Kısa süre içinde kesinleşmiş teknik bilgilerde açıklanacaktır.

Asus ve Sapphire'den aynı noktaya farklı açılardan bakış

Son günlerde belkide herkesin dilinden düşmeyen ortak sözcük DirectX 10 olsa gerek. Nvidia'nın G80 tabalı GeForce 8 serisi ile donanımsal olarak, Ocak sonunda da birçoğumuz için Windows Vista ile birlikte yazılımsal olarak hayatımzın içine girmeye başlayacak olan DirectX 10'a yönelik olarak birçok kişi şimdiden hazırlık yapmaya başladı. Fakat özellikle ATi tarafında DirectX 9 tabanlı son derece güçlü kartlar duyrulmaya da devam ediyor. En başta Sapphire ardından da Asus'un üzerinde ATi'nin en güncel grafik işlemcilerinden biri olan 80nm üretim teknolojisie sahip RV570 (1950 Pro) gpu'sunun çiftini barındıran modelleri gün yüzüne çıkmaya başladı. Aslına bakılırsa DirectX 10 daha çıkmadı ve zaten ATi'nin ön görülerine göre de firma 2007'nin 2. yarısından önce DirectX 10'un yaygınlaşmasını beklemiyor ama rakip firmanın iddialı DirectX 10 modelleri piyasada yer alırken ve daha ucuz DirectX 10 çözümlerinin Şubat ayı içinde piyasaya çıkacağı söylenirken böyle "extreme" ve yüksek sayılabilecek fiyat etiketine sahip olan modellerin ne kadar başarılı olacağını zaman gösterecek ama şunu da unutmamak gerek bu kartların en temel amaçlarından biri de yüksek satış adetlerinden ziyade firmaların birbirlerine göz dağı vermesi, kendi Ar-Ge birimlerinin ne kadar güçlü olduğuna dair sinyal gönderme çalışmaları olduğu da sektör içinde konuşuluyor, biliniyor.
Sapphire "The Godfather" X1950 Pro Dual
Aslında ATi tarafında çift grafik işlemcili kart sevdası çok yeni bir olgu değil. 2000'li yıllarında başında firma "Rage" serisi ekran kartlarına yönelik olarak çift grafik işlemcili "Rage Fury Maxx" isimli ekran kartını duyurmuş fakat özellikle sürücü tabanlı yazılımsal sorunlardan dolayı kart gerekli başarı ve o oranda popülariteyi yakalayamamıştı. Son dönemde çift grafik işlemcili kartlar konusunda en başarılı çözümler ise genelde Nvidia'dan gelmekte ve Nvidia tabalı gpu kullanan kartlar ki akımı yeniden başlatan 6600GT'ler oldu, çift grafik işlemcili kartlar için ciddi sayılabilecek bir başarı yakaladılar. ATi tarafında iseçift ekran kartı konusunda son dönemin sayılabilecek en başarılı modellerinden birini geçtiğimiz günlerde Sapphire duyurdu. Firmanın duyurusunu yaptığı "The Godfather" kod adına sahip olan X1950 Pro Dual modeli, üzerinde barındırdığı çift X1950 Pro gpu'su ile oldukça iddialı. Kart üzerinde yer alan çift grafik işlemci Crossfire modunda çalışıyor. Ama bu noktada belirtmekte fayda var, kart çalışmak için Crossfire destekli bir anakarta ihtiyaç duymuyor. Hatırlatmakta yarar var, Nvidia tabanlı çift grafik işlemciye sahip birçok modelin en büyük sorunu çalışmak için SLI destekli bir anakarta ihtiyaç duymalarıydı. Sapphire'in iddialı kartına geri dönersek, kartın bir diğer önemli özelliği de Crosfire köprüsüne sahip olması. Bu sayede aynı karttan iki tane alarak "Quad-GPU" yani 4 grafik işlemcili bir sisteme sahip olabilmeniz de mümkün.
sapphirethegodfather
Her bir grafik işlem ünitesi için 512MB GDDR3 bellek bulunduran kartın üzerinde toplamda 1GB (1024MB) bellek bulunmakta. Profesyonel kullanıcılara ve kurumsal müşterilere yönelik olarak hazırlanan Fire GL serisi kartları saymazsak, son kullanıcaya yönelik olarak hazırlanan 1GB' lık bellek miktarı ile Sapphire'in kartı ATi'nin yüzünü bir kez daha güldürmeyi başarıyor. Kartın üzerinde yer alan çekirdeklerin saat hızları 580MHz, belleklerin hızları ise 1400MHz. "The Godfather" üzerinde iki adet HDCP uyumlu DVI çıkışı bulunuyor. Ayrıca TV çıkışı da eksik edilmemiş. Fakat dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri de, kart CrossFire modunda çalışırken yalnızca bir DVI çıkışının kullanılabildiği belirtiliyor. Ocak ayının sonu gibi piyasaya çıkması beklenen kartın fiyatı hakkında net ve kesin bilgiler belli olmasa bile, bugün standart bir X1950 Pro'nun 220$ civarı fiyat etiketi ile satıldığını düşündüğümüzde çift grafik işlemcili kartın fiyatını aşağı yuları kestirebilmek mümkün oluyor. Zaten 400$ civarından satışa çıkacağı da ifade edilmekte.
Asus'dan Sapphire'e Rakip Geliyor
asus eax1950pro dual 3
Donanım dünyasında henüz Sapphire'in "The Godfather" modelinin yarattığı etkiler devam ederken, Asus'un da üzerinde çalıştığı çift X1950 Pro grafik işlemcisine sahip kartın mühendislik örneğinin bilgileri ve resimleri de gün yüzüne çıktı. Aynı Sapphire'de olduğu gibi iki adet RV570 (X1950 Pro) grafik işlemcisini üzerinde barındıran kart, temel yapı olarak Sapphire'e göre farklılıklar gösteriyor. Zira Sapphire'in çözümü her ne kadar üzerindeki soğutmadan dolayı çift slot kaplasa da çift grafik işlemciye sahip tek kart olarak tasarlanmıştı. Asus'da ise işler daha farklı. Temel olarak Asus'un çözümü, Nvidia'nın çift grafik işlemci tarafında son örneği olan 7950GX2 ile benzer bir yapı sergiliyor ve kart iki pcb'nin birleştirilmesinden oluşuyor ayrıca iki kart arada kullanılan bir köprü vasıtası ile haberleşmelerini gerçekleştiriyor. İşte bu noktada kartın Crossfire desteğine sahip olmayan anakartlarda çalışıp çalışmayağı konusu henüz tam netlik kazanmış değil.
asus eax1950pro dual 1 asus eax1950pro dual 2
Kartın ön ve arka yüzünü kaplayan iri ve kompleks yapısı ile dikkat çekici bir soğutmaya da sahip olan Asus'un Dual X1950 Pro çözümünün Sapphire'in "The Godfather" modelinden ayrılan ve farklılaşan bir diğer özelliği ise kart üzerinde katı kapasitörlerin kullanılıyor olması. Sapphire'in çözümünde her çekirdek için 512MB bellek kullanımı tercih edilip toplamda 1GB kullanıcılara sunulurken, Asus'da bu yarı yarıya düşürülmüş. Yani kart her çekirdek için 256, toplamda ise 512MB GDDR3 belleğe sahip. 585MHz çekirdek ve 1400MHz bellek hızlarına sahip olan kartın bir diğer özelliği ise yine Sapphire'de olan Crossfire köprüsüne sahip olmayışı. ATi'nin Catalyst 6.12 sürücüleri ile sorunsuz çalıştığı belirtilen kartın Crossfire köprüsüne sahip olmaması nedeniyle AMD'nin 4x4 platformu ile kullanılması da zora giriyor. Bu noktadea zaten sadece AMD(ATi) çözümlerine odaklanan tek firma olma konusunda ısrarlarını sürüdüren Sapphire, böylelikle avantajını bir adım öteye götürmeyi başaracak gibi. Asus'un kartı henüz mühendislik örneği aşamasında olduğu için eldeki veriler Sapphire'e göre çok daha az ama kartın kısa süre içinde piyasaya çıkması ve en az Sapphire "The Godfather" modelinin sahip olduğu fiyat etiketi kadar bir fiyata sahip olması beklenebilir.
Son düzenleyen serdaronline; 15 Ocak 2007 11:05 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ocak 2007       Mesaj #164
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Finlandiya’daki bir bilgisayar güvenlik şirketi, virüs yaymak için Avrupa’daki kasırga haberleri gibi güncel başlıklar kullanan bilgisayar korsanlarının, dünya çapında binlerce bilgisayarı etkilediği uyarısında bulundu.

F-Secure şirketi araştırma yöneticisi Mikko Hypponen, şirketin "Storm Worm" (Fırtına Solucanı) adını verdiği son virüsün, dünya çapında yüzbinlerce e-posta adresine "Avrupa’yı vuran fırtınada 230 kişi öldü" konulu mektuplarla gönderildiğini söyledi.

Mektuplara ekli dosyalarda, bilgisayarlara dışarıdan girilmesini sağlayan bir program yüklü olduğu belirtiliyor.

Hypponen, bu saldırının, güncel olaylarla bağlantılı zamanlaması nedeniyle farklı ve önemli olduğunu, çoğu kişisel kullanımda olan binlerce bilgisayarın saldırıdan etkilendiğini kaydetti.

Bu tip korsan programlar, çoğu zaman kullanıcı tarafından fark edilmiyor ve bilgisayar içindeki bilgilere dışarıdan ulaşılması ya da bilgisayarın "spam" mektuplar göndermek için kullanılması gibi sonuçları olabiliyor. (19.01.2007 kaynak : milliyet)
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
23 Ocak 2007       Mesaj #165
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Matsushita Electric Industr

HANGİSİ DAHA İYİ: PLAZMA MI LCD Mİ!..


Plazma ya da LCD televizyondan hangisinin daha iyi olduğuna bir türlü karar veremeyenler, okuyun karar verin..
Plazma ya da LCD televizyon almak isteyip, hangisinin daha iyi olduğuna bir türlü karar veremeyen tüketicilere rehber olmak için bir araya gelen üç düz ekran panel üreticisi Panasonic, Hitachi ve Pioneer bir internet sitesi kurdu.
Sitede, plazma ve LCD konusundaki yanlış bilgilere açıklık getirilirken, bağımsız Synovate araştırma şirketinin araştırmasından elde edilen verilerden yola çıkılarak, tüketicilerin bu iki teknolojinin hangi durumlarda en iyi sonucu verdiği konusundaki düşüncelerine yer veriliyor.
Sitede ayrıca plazma ve LCD televizyonlar, tepki zamanı (hareket), izleme açısı, ekran yanığı, enerji kullanımı, kullanım ömrü, üretimin aynı kurumda olması açısından karşılaştırılıyor. Karşılaştırmalardan bazıları şöyle:

Tepki zamanı:
Plazma TV’ler herhangi bir keskinlik veya detay kaybı yaşamadan hareketli objeleri görüntüleyebilirler. Plazma teknolojisi her pikselin bir imaj üretebilmesi için sadece bir pulsa ihtiyaç duyduğu için tepki zamanı nerdeyse bir andır.

LCD teknolojisi piksellerin, aktiften inaktif hale ve sonra yine aktif hale geçerek tek bir tepki döngüsü tamamlarlar. Tepki zamanları 4 milisaniye ile 25 milisaniye arasında değişir. En hızlı LCD ekranlar dahi belli bir miktar hareket bulanıklığı yaşayabilirler.

İzleme açısı:
Plazma TV’ler, ışığı doğrudan ekran hücrelerinden veya piksellerinden yaymaları sayesinde, renkte ve kontrastta ciddi herhangi bir kayıp olmaksızın çok geniş açılardan izlenebilirler.
Bununla birlikte, LCD pikselleri arkalarındaki bir ışık kaynağından ışık aldıkları için LCD ekranlar 45 derece kadar küçük açılarla izlenseler dahi kontrast ve renk kaybı yaşabilirler.

Ekran yanığı:
Ekran yanığı bazı TV’lerde parlak bir imaj elementi, bir kanal logosu gibi, uzun süre için ekranda kalırsa oluşabilir. İlk zamanlarda, plazma TV’ler ekran yanığına maruz kalıyorlardı. Bununla birlikte bu konu ekran koruyucu sistemleri ve büyük fosfor gelişmeleri sayesinde büyük oranda giderildi. Artık plazma TV’de bilgisayar oyunları oynayabilir veya logo ağırlıklı kanalları çeşitli statik imajların ekranda uzun zaman kalmasından kaygılanmadan izleyebilirsiniz.

Enerji kullanımı:
Plazma TV’ler LCD’lere göre daha fazla güç kullanmazlar. Eğer her teknolojinin nasıl çalıştığına bir bakarsanız çok anlamlı bir gerçektir bu. Plazma TV’ler örneğin, bir pikselin aydınlanması için tek bir plazma hücresinin ateşlenmesine ihtiyaç duyar. Plazma piksellerinde karanlık, onlara giden gücün kesilmesi ile temin edildiğinden, plazma TV’ler nispeten daha az enerjiyle karanlık görüntüleri oluşturabilirler.
LCD’ler ise, sürekli yanan arka ışık kullanımları dolayısıyla, görüntünün karanlık veya aydınlık olmasına bağlı olmaksızın, her zaman sabit enerji kullanırlar.

Kullanım ömrü:
Plazma TV’ler gerçekte LCD TV’lerin kullanım ömürlerinin en azından yarısına sahiptirler. Her iki TV de, orijinal parlaklıklarının yarısından fazlasını kaybetmeden önce en azından 60.000 saatlik bir ömür sunarlar. Bu da günde altı saatlik bir izleme ile 27 yıla denk gelir.
Plazma ekranlar gerçekte kullandığınız görüntü ayarlarına bağlı olarak daha uzun süreli kullanılabilirler. Örneğin, kontrastı düşük tutarak plazma ekranın ömrünü potansiyel olarak uzatmış olursunuz.

Üretimin tamamının aynı kurumda olması:
Eğer bir TV farklı firmalardan gelen bileşenleri kullanarak üretiliyorsa, bu bileşenlerin bir araya gelişi ve çalışması, aynı tek bir üreticide tüm parçaların üretildiği bir TV’ye kıyasla aynı kalitede olmayacaktır. Genelde, Plazma TV’ler tek bir firmada geliştirilip üretilmeye daha meyillidirler.
Diğer taraftan LCD TV’ler genelde çeşitli üçüncü taraf firmaların parçalarını kullanarak imal edilmektedirler. Daha da kafa karıştırıcı olacak şekilde, LCD TV’ler geleneksel olarak fason olarak üretilmektedirler. Yani bazı firmalar bunları başka üreticilerden satın alır ve kendi markalarını bunların üzerine koyarak satarlar. Dolayısıyla, aldığınız LCD TV’nin ekranındaki marka, ürünün ana kısımlarını imal eden üretici firma olmayabilir.
Plazma ekran aldığınızda hemen her zaman, size en iyi izleme tecrübesini yaşatmak için söz konusu teknolojinin ürün üzerinde yer alan markanın firması tarafından spesifik olarak geliştirildiğinden emin olabilirsiniz.
Konuyla ilgili diğer ayrıntıları, örnekleri ve tüketici kılavuzunu http://www.plazma-lcd.tv adresinden ulaşabilirsiniz.

kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
23 Ocak 2007       Mesaj #166
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
skype1

SKYPE İÇİN VİRÜS UYARISI


Skype kullanıcıları, bilgisayarlarındaki her tuş hareketini takip ederek bilgisayar korsanlarına bildiren bir virüs tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.
Sesli mesajlaşma yazılımı Skype kullanıcılarının, virüs tehlikesi ile karşı karşıya oldukları bildirildi.

İçerik güvenliği ve tehdit yönetimi konularında faaliyet gösteren Trend Micro'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Skype kullanıcıları, bilgisayarlarındaki her tuş hareketini takip ederek bilgisayar korsanlarına bildiren bir virüs tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.

“TSPY_SKYPE.A” adlı virüs, Skype kullanıcılarına sohbet sırasında bir mesaja girilmiş bir link gönderirken, kullanıcı, linkte ne olduğunu merak edip tıkladığında virüsü bilgisayarına yüklüyor.

Solucan sınıfına dahil olan “TSPY_SKYPE.A”, kullanıcının klavye tuşlarına her basışını kaydediyor ve kendisini yazan bilgisayar korsanına gönderiyor.

Açıklamada, anti virüs programı yüklü olmayan bilgisayarlarda virüsün varlığının tespit edilmesinin zor olduğu belirtilirken, virüsün olabildiğince uzun süre sistemde gizlenecek şekilde kodlandığı kaydedildi.

Açıklamada, bu tür virüslere karşı internet güvenlik paketleri kullanılması ve bunların güncel tutulması gerektiğini altı çizildi.
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
24 Ocak 2007       Mesaj #167
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
1901 tiny

Sony, 1.5 grama 2 GB sığdırdı
Sony'nin ince, şık tasarıma ve yüksek aktarım hızına sahip Micro Vault USB serisinin en minik üyesi olan Micro Vault Tiny modeli, 512 MB ile 2 GB arasında depolama seçeneklerine sahip.

2.4 milimetre kalınlığa ve 1.5 gram ağırlığa sahip Micro Vault Tiny, şimdiye kadar üretilen en küçük USB depolama aygıtı olma özelliğini taşıyor.

Micro Vault USB serisi ürünlerinin tümünde önceden yüklenmiş olarak gelen Virtual Expander sıkıştırma yazılımı, normalin üç katına kadar veri saklamayı olanaklı kılıyor.

Micro Vault Tiny, USB 2.0 uyumlu arabirimleri destekliyor ve belgeleri ya da yüksek kalitede resimleri kaydederken yüksek aktarım hızı sağlıyor. Flash Bellek kullanan Micro Vault Tiny'nin, farklı kapasiteleri simgeleyen dört ayrı rengi bulunuyor.

Ürünün, güvenli taşıma için klips ve askı ile donatılmış renkli bir taşıma çantası da bulunuyor.

****

2301 vista

Windows Vista, şimdiden standartları yeniledi
Windows Vista'nın ne zaman yaygın olarak kabul göreceği ve Windows XP'cilerin ağırlıkla geçiş yapacağı işletim sistemi olacağı henüz netleşmedi. Ancak donanım tarafında şimdiden Vista'nın asgari gereksinimlerini karşılayan konfigürasyonlar standarda yakın düzeyde ortaya çıkmaya başladı.

Önde gelen donanım üreticileri, gelişmiş ve yüksek fiyatlı donanım satın alma talebini pompalayacak yeni işletim sistemini kaçırılmayacak bir fırsat olarak görüyor. Türkiye'de bu yaklaşım, Vista'ya ücretsiz geçiş seçeneği ile birlikte Windows XP Media Center Edition yüklü gelen bilgisayarlar ile açıkça ifade edildi. Reklamlara yansıyan bu kampanyalarda, özellikle sistem belleğini (RAM) 2 GB'ye kadar yükseltme olanağı gibi Vista'nın yumuşak karnına işaret eden notlar da düşüldü.
Yurtdışındaki durum da farklı değil. Kasım ayından bu yana önde gelen bilgisayar üreticilerinin yeni modellerinde, Vista'nın asgari standartlarına rastlanıyor. Dünya genelinde adı konulmamış bir uzlaşmanın rüzgarı esiyor. Bu rüzgarın yarattığı asıl değişiklik, bellek ve grafik bileşenlerde ortaya çıkıyor.

Bir önceki yıla kadar bilgisayarlarda yaygın olarak 256 MB RAM kullanılırken, Vista hazırlıklarının başlamasından itibaren RAM standardı 512 MB'ye yükseldi. 4 yuva (slot) içeren kartlar üzerinde 512 MB'lik tek RAM ile gelirken dört yuvanın da dolması durumunda, Vista'nın hakkıyla çalıştırılması için gereken 2 GB'lik belleğin sağlanacağının mesajı da verilmiş oluyor.

Grafik bileşenler tarafında yaşanan değişim ise, Vista'nın gelişmiş grafik özelliklerini destekleyecek şekilde daha büyük işlem gücü ve hız sağlanması şeklinde ortaya çıkıyor.
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
24 Ocak 2007       Mesaj #168
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
1501 simreader


SIM kartınızı yedekleyin
Cep telefonu numaralarının taşınabilmesine olanak tanıyacak yasa çıktıktan sonra farklı kullanılacak olsa da her dönemde telefon numarası datası yedekleme işlevi ile ihtiyaç olacak bir ürün.

Günümüzün cep telefonlarını kullanırken, her ihtimale karşı telefon rehberimizi ve mesajlarımızı yedekleme gibi ihtiyaçlarımız olabiliyor. Numaralar henüz taşınamadığı için operatör değiştirenlerin numaraları değişiyor ve bu telefon rehberinizde sürekli bir hareket demek. SIM kart okuyucu, bu değişiklikler sırasında datanın başına bir şey gelmesini engelliyor. Numara taşınabilirliğine geçişin ardından, rekabetin cep telefonuna ilgiyi artırması ve birden çok hat kullanımının daha da artmasının rehberdeki hareketin sürmesine yol açması bekleniyor. Bu durumda da, SIM kart okuyucu sayısı artan numaraları kaydetmekte kullanılacak.

Digitus'un USB belleğe benzeyen ve şeffaf mavi bir gövdeye sahip olan SIM kart okuyucu, bu ihtiyacı adresliyor. Ürün SIM kartın iki kat büyüklüğünde ve doğrudan bilgisayarın USB portuna bağlanarak kullanılıyor.

Cihazın bilgisayar tarafından tanınması ve bilgi transferi için, beraberinde verilen yazılımı kurmak gerekiyor. Kurulum sonrasında, editör yazılımı kullanılarak SIM kart üzerindeki data yedeklenebiliyor ve işlenebiliyor.

Ürünle beraber verilen yazılım SIM Card Editor, basit bir arayüze sahip. Bu yazılım yardımı ile SIM karttaki adres defterine ulaşmak, numaraları ve mesajlarınızı yedeklemek ile PIN kodunu değiştirmek mümkün. Eskisini girmeden PIN kodunu değiştirmek mümkün olmadığı için çalıntı kartlara müdahale etmeyi sağlamıyor.

SIM kart okuyucuya takıldıktan sonra bilgisayara bağladıktan sonra yazılım çalıştırılıyor. Kartta PIN kontrolü varsa okumaya başlamadan önce bunu girmek gerekiyor.

PIN kodunu girdikten sonra yazılım önce adres defterini ardından da karta kayıtlı mesajları okuyor. Bu işlemlerden sonra karttaki telefon numaraları ile mesajlar görülebiliyor.

Kart okuyucunun üzerindeki LED lamba, içinde kart yokken sarı, kart üzerinden okuma yaparken kırmızı ışık yayıyor.

Yedeklemede, dnf ya da txt uzantılı dosya oluşturulabiliyor. Adres defteri ve mesajlar ayrı ayrı yedekleniyor.

Yazılım, PIN numarasını aktif ya da pasifleştirerek telefonun açılışta bu kodu sormasını sağlamak ya da engellemek, PIN numarasının kaç kez yanlış girildiğinde kitleneceğini belirlemek ya da numarayı değiştirmek için de kullanılabiliyor.

SIM karttaki bilgileri bilgisayara alabildiğiniz gibi kart üzerindeki adres defterinde istediğiniz değişiklikleri de yapabiliyorsunuz.
GozDemNur - avatarı
GozDemNur
Ziyaretçi
10 Şubat 2007       Mesaj #169
GozDemNur - avatarı
Ziyaretçi
IBM RFID Teknolojisini İlaç Sektörünün Kullanımına Sunuyor

IBM, Radyo Frekanslı Kimlik Tanımlama (RFID) teknolojisiyle ilaçların dağıtım ağı içerisinde takip edilmesini sağlayan bir çözüm geliştirdi.

IBM'den yapılan açıklamaya göre, halen pilot çalışmaları devam eden sistem hayata geçirildiğinde ilaç kaçakçılığının zorlaşması ve sahte ilaç dağıtımının önüne geçilmesi bekleniyor.

IBM'in RFID çözümü, imalattan eczaneye kadar tedarik zinciri içerisinde 10 kere el değiştirebilen ilaçların, kutularına yerleştirilen çipler aracılığıyla takip edilmesini sağlıyor. Sistem, üreticilerin ilaçların çalınmasına karşı önlem almasına ve çalınan ürünü yenisiyle değiştirme maliyetlerinin azalmasına yardımcı oluyor.

IBM'in çözümünde, RFID etiketleri ilaç kutularına fabrikada yerleştiriliyor. İçinde çip bulunan etiketler aracılığıyla ilaçların depo, hastane ve eczane arasındaki el değiştirmesi takip ediliyor. İlacın dozu, içeriği, seri numarası, üreticisi ve son kullanma tarihiyle ilgili bilgileri de içeren RFID etiketleri, sahtesiyle değiştirilip değiştirilmediğinin kontrol edilmesini de sağlıyor.

Açıklamada, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) bir araştırmasının, sadece ABD'de yılda 35 milyon kutu ilacın yasadışı yollarla piyasaya sunulduğunu ve dünya genelinde yazılan her 12 reçeteden birinin kaçak ilaçlarla karşılandığını gösterdiği belirtildi.
GozDemNur - avatarı
GozDemNur
Ziyaretçi
10 Şubat 2007       Mesaj #170
GozDemNur - avatarı
Ziyaretçi
İnternetin Kalbine Saldırı

hacker131206icqd1 Dünyada internetin merkez üssü olarak adlandırılan ABD'deki ultraDNS sunucu sistemi, internet korsanlarının (hacker) saldırısına uğradı. Önceki gün binlerce bilgisayardan eşzamanlı olarak düzenlenen saldırının 12 saat boyunca sistemi etkilediği açıklandı. ABD İç Güvenlik Bakanlığı saldırıyı doğruladı. Saldırının 'Botnet' adı verilen özel yazılımlarla ele geçirdikleri bilgisayarlardan oluşan bir ağdan gerçekleştirildiği tahmin ediliyor. İki sunucunun zarar gördüğü saldırıyı kimlerin gerçekleştirdiği bilinmiyor. Takip edilen izlerin Güney Kore'deki bilgisayarları gösterdiği tespit edildi.

Benzer Konular

4 Aralık 2016 / gokhan404 Akademik
15 Mayıs 2019 / c0lin Oyunlar
1 Ekim 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap