Refleks (İstem Dışı Hareket)
Sponsorlu Bağlantılar
Vücudumuzun dışarıdan gelen ışık ses gibi bir uyarıda ani ve hızlı bir hareketle tepki göstermesine refleks denir. Refleks sözcüğü, Latince "yansımak" anlamına gelen "reflectere" sözcüğünden türetilmiştir. Belirli bir uyarı etkisiyle düşünme sürecinden önce oluşan refleks, sinir sisteminin bir olayıdır. Merkezi sinir sisteminin işleyiş yasalarına göre refleksin ana özelliği aynı türden uyarılara hep aynı tepkinin verilmesidir. Refleks, sinir sisteminin işleyişinde büyük öneme sahip bir etkinliktir. Refleksleri olmayan canlı organizmaların, dış etkilere karşı yeterince hızlı tepki verememeleri nedeniyle, yaşamlarını sürdürme olanakları azalır. Refleks mekanizması omurilik tarafından yönetilir.
Omurilik refleksleri kalıtsaldır ve ikiye ayrılır:
- doğuştan gelen refleks
- sonradan kazanılan refleks
- Doğuştan gelir, sonradan kazanılmaz. Öksürme, hapşırma, iğne batan elin çekilmesi, göz kapağının kırpılması, çocuktaki emme davranışı.
- Sonradan öğrenmeyle oluşur. Araba sürme, örgü örme, limon görüldüğünde ağzın sulanması,yutkunmak.
REFLEKS i. (fr. reflexe). Fizyol. ve Psikol. Dıştan gelen bir uyarım sonucunda doğan ve hareket, salgı v.b. tepkisine yol açan istemsiz sinir etkinliği. Kendiliğinden (tabiî, şartsız veya doğuştan) refleks, hayvanlarda doğuştan bulunan ve sinir sisteminin yapısına bağlı olan refleks. Şartlı veya edinilmiş refleks, yeni bir uyarım ile bir sinir etkinliği arasında sonradan kurulan bağlantı; bu bağlantı, normal olarak sinirleri harekete geçiren uyartıcı ile uyarımın uzun süre birarada olması sayesinde kurulur.
Duruş refleksi, eklemlerin işleyişiyle meydana gelen ve bir eklemin parçalarının veya tüm vücudun duruşunu sabitleştirmeğe yarayan kas kasılması.
Bu refleksler iki çeşittir
1. lokal duruş refleksleri, tonik bir kasılmaya yol açar ve bir hareket yaptırarak ekleme yeni bir duruş verir [msl. önkolun kola doğru bükülmesiyle ikibaşlı kas hafifçe büzülür];
2. genel duruş (veya davranış) refleksleri, genel olarak vücudun duruşunu tespit eder [msl. göğsün önden arkaya doğru itilmesi vücudun arka kısmındaki kasların büzülmesine yol açar ve dengenin korunmasını sağlar]
Ters refleks, normal olarak bir kirişe vurulunca doğması gereken hareketin tersi olan hareket refleksi. (Meselâ, dizkapağına vurulunca bacak ileriye fırlayacağı yerde içeriye bükülürse, bu bir ters reflekstir omurilikteki bir lezyona işarettir.
Refleks tedavisi, sinir merkezlerini uzaktan irkilterek refleksler doğurma yoluyle bir hastalığı iyileştirmeğe çalışan tedavi metodu.
Akhilleus Refleks grafiği, Akhilleus kirişine vurulduğu zaman meydana gelen refleksin grafikle gösterilmesi.
Fizyol. ve Psikol. Bir duyu sinirinin ucu uyarıldığı zaman, alınan izlenim akson yoluyle merkeze iletilir, merkezden alınan emir hareket veya salgı nöronları aracılığıyle bir hareket veya bir salgıyı başlatır. Bu olayların tümüne refleks, bu işi gören sinirlerin tümüne refleks yayı denir. Duyu izleniminin bu şekilde hareket veya salgı uyarımına dönüştüğü omurilik noktası refleksin merkezidirbu merkez, duyu ve hareket yahut salgı nöronlarının birleştiği yerde bulunur.
Kasa veya salgı bezine giden sinirler hesaba katılmazsa refleks yayı sadece iki nörondan ibarettir. Birine çevrel duyu siniri, diğerine çevrel hareket siniri denir. Bu temel refleks yayı iki basit nöron arasına birleştirici nöronların katılmasıyle daha karmaşık bir yapı kazanabilir, bu karmaşıklık hayvan türlerinde sinir sistemlerinin gelişme derecesiyle orantılı olarak artar. Pflüger kanunları bu birleştirici sistemlerin işleme şeklini ve refleksin genel şartlarını açıklar tek taraflılık kanunu.
Uyarım hafif olursa, refleks sadece uyarılan organa da görülür iki taraflılık bakışım kanunu. Uyarım şiddetli olursa refleks bakışık olan iki organı da etkiler yayılma kanunu. Uyarım daha şiddetli olursa öteki organlara da yayılır genelleme kanunu. Nihayet uyarım çok şiddetli olursa, refleks bütün vücuda yayılır birikme kanunu. Tek başına yetersiz olan bir uyarım tekrarlanırsa refleks doğurabilir ilişki ve uyum kanunu. Refleksler bir amaca ilişkin ve uygun olarak çalışır.
Reflekslerin meydana gelebilmesi için, tepki göstermesi beklenilen sinirlerin anatomik ve fizyolojik bakımdan yetersiz olması gerektir. Omuriliğe gelince, bu sinirlerin çıkış bölgesinde kusursuz olması yeterlidir.
Nöronlar üstünde etki gösteren bütün sebepler (fizik, elektrik, kimyasal, yakıcı, uyutucu, uyuşturucu etkenler toksinler), reflekslere de etki yapar, onları azaltır veya artırır. Omuriliğin kesilmesi, üst merkezlerin omurilik faaliyeti üstündeki ılımlaştırıcı etkisini yok ettiğinden, refleks cevaplan aşırı şiddetlenmesine sebep olur.
Omurilikteki refleks merkezlerinin bellibaşlıları şunlardır
Gözkapağı omurilik merkezi, serçomurilik merkezi, sidik torbası omurilik merkezi, cinsel organları sertleştirme merkezi, meni fışkırtma merkezi, terletme merkezi v.b. Soğanilikte ve beyin tümseklerinde bulunan başlıca merkezler ise şunlardır: göz kırpma merkezi (kornea refleksi), aksırma merkezi, öksürme merkezi, emme ve çiğneme merkezi, yutma merkezi, solunum merkezi, kalp hareketleri merkezi, damar devindirme merkezleri v.b. Sempatik sistemde de hareket, damar devindiren ve salgı sinirleri bulunduğundan, burası da refleks merkezidir.
Şartlı refleks’ler. iki refleks grubuna ayrılabilir
1. şartsız veya doğuştan olan refleks’ler, organizmanın belirli bir uyarmaya verdiği cevaplardır ortaya çıkabilmesi için sadece sinir yollarının gelişmesi yeterlidir, devam etmesi için de bu yolların tamam olması gerekir (msl. ışığa karşı gözbebeğinin daralması ağızda besinlerin bulunması sonucunda tükürük salgılanması)
2. şartlı refleks, canlıların sinir düzeninde önceden yoktur doğuştan bir refleksle birleşerek meydana gelir; bireyin ömür boyunca edindiği bu refleksler kaybolabilir yerleşip kalabilmesi için sık sık tekrarlanması gerekir.
Şartlı refleksi ilk defa Pavlov incelemiş ve 1903′te Madrid’te toplanan Milletlerarası Tıp kongresine sunduğu bir raporda belirtmiştir. Pavlov, sindirim üstünde çalışırken şartlı refleksi buldu. Besinler köpeğin ağız mukozasıyle temas edince normal tükürük salgısının meydana geldiğini, fakat aynı tükürük refleksinin besinleri sadece görmekle de harekete geçtiğini gördü. O zaman bu olaya «ruhsal salgı» deniliyordu.
Bu ilgi çekici olayı inceleyebilmek için, Pavlov şartlı refleksi başlı başına denemeyi ve çeşitlendirmeyi düşündü. Bir süre, köpeğin ağız mukozasına besinin değmesiyle beraber başka türlü, sunî ve şartlı bir duyu uyarımı uyguladı zil sesi, elektrik akımı ve bu sistemi sık sık tekrarladı. Sonunda yeni uyartıcı zil sesi veya elektrik akımı, besin olmadan da tükürük salgısını harekete geçirdi. Şu halde, tükürük salgısına sebep olan tabiî uyarıcı besinin değmesi yerine sunî, şartlı bir uyarıcı zil, elektrik akımı konabilir ve besinlerin görülmesi bile çoğu zaman temasla birlikte görülmüş olduğundan, şartlı uyarıcı gibi etki gösterir.
Bu şekilde doğan reflekse şartlı refleks adı verildi. Şartlı refleksin esas mekanizması nedir? Yaptığı çok sayıda deneyden sonra Pavlov’un edindiği sonuç şudur: şartlı refleks, tekrarlanma sonucunda, tükürük bezlerini ilgili duyu organlarına bağlayan (görme, işitme v.b.) yeni sinir birleşmelerinden doğar.
Birleşmeler beyin yarımkürelerinde ve kabukaltı bölgesinde bulunan üst sinir merkezlerinin çalışması sonucunda kurulup yerleşir. Şu halde, hayvan üst sinir merkezlerinin çalışması sayesinde doğuştan gelen reflekslerden (içgüdü) başka, çevresine uymasını kolaylaştıran ve bir duyu işaretini zekâsıyle değil duyularıyle anlamasını sağlayan bireysel, şartlı refleksler edinir. Hayvanları terbiye etmenin, eğitmenin ve alışkanlık kazandırmanın prensibi budur. Daha sonraları, Pavlov bu bilgilerden yararlanarak hayvan türlerinin evrimine, psikiyatriye, insan zekâsının ve idrakin kaynaklarına ilişkin ilgi çekici sonuçlar çıkardı.Akhilleus refleksogram’ı veya Akhilleus refleksinin ölçülmesi, tiroit bezinin çalışmasını inceleme metotlarından biridir. Metodun esası fizyolojik bir temele dayanır bir kasın kasılma hızı. doğrudan doğruya tiroksin dengesiyle ilgili olarak değişir.
Normal refleksogram olayların yüzde 95′inde, fizyolojik sınırlar içinde (saniyenin yüzde 25-36’sı arasında) bulunur. Hipotiroidi halinde ise. olayların yüzde 90′ında, kasılma hızının saniyenin yüzde 50’sine vardığı görülür.Hipertiroidide, olayların yüzde 70′inden fazlasında saniyenin yüzde 18′ine kadar varan çizgi kısalmaları kaydedilir.
Hem yüksek, hem de alçak frekanslı işaretleri yükseltmek için aynı elemanı (elektron lambası veya transistor) kullanma imkânı veren bir devre için söylenir.
Radyotek. Refleks devre’de, alçak frekanslı işaret, bir lamba veya bir transistör tarafından yükseltilen işaretten ayrılır elde edilen bu alçak frekanslı işaret, aynı lamba veya aynı transistora yeniden uygulanarak yükseltilir. Böylece, bazı zorluklara rağmen, bir refleks devrede
yükseltici eleman yönünden tasarruf yapmak mümkün olur.
-Derleme-
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....