DÜNYA’YA AÇIKLIYORUM:
“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya” Serisinden / Bölüm 6
- Bize Her Gün Bayram. Sen Yeter ki Tatilden Haber Ver -
Her millet, sever tatili, bayramı. Ancak bizim kadar sevenine rastlamadım ben hiç. Bayramlar olsun da, tatil yapalım diye, devletin gözünün içine bakarız. Gün sayarız resmen.Ama öyle gelişigüzel, kafa izni şeklinde tatil yapmayız biz. Mutlaka bir neden buluruz o gün tatil yapmak adına. Yoksa yevmiyeden falan kesilir maazallah . . .
Bölüm 5 - TİCARET Mİ ? O BİZİM İŞİMİZ
DÜNYA’YA AÇIKLIYORUM:
“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya” Serisinden / Bölüm 5
- Ticaret mi? O Bizim İşimiz -
Son yapılan tespitlere göre Türkiye nüfusunun % 53’ü, direkt ya da dolaylı bir şekilde ticaretle meşgul. Bu sayı, akıl almaz derecede büyük bir çoğunluk. Peki, nedir bizi ticarete iten ve bize ticareti sevdiren sebepler? Şimdi sıkı durun. Sizin için hazırlamış olduğum bu araştırma sayesinde, merak ettiğimiz tüm soruların köklerine ineceğiz.
. . .
“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya” Serisinden / Bölüm 5
- Ticaret mi? O Bizim İşimiz -
Son yapılan tespitlere göre Türkiye nüfusunun % 53’ü, direkt ya da dolaylı bir şekilde ticaretle meşgul. Bu sayı, akıl almaz derecede büyük bir çoğunluk. Peki, nedir bizi ticarete iten ve bize ticareti sevdiren sebepler? Şimdi sıkı durun. Sizin için hazırlamış olduğum bu araştırma sayesinde, merak ettiğimiz tüm soruların köklerine ineceğiz.
. . .
Bölüm 4 - O BİÇİM TÜRKÇE KONUŞURUZ
DÜNYA’YA AÇIKLIYORUM:
“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya” Serisinden / Bölüm 4
- O Biçim Türkçe Konuşuruz-
Bizi suçluyor bazı edebiyatçılar. Aman efendim, 200.000 kelime haznesine sahip bir dilimiz varmış ta, biz günlük hayatımızda sadece 200 kelime kullanıyormuşuz da, Türkçeyi katlediyormuşuz. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum arkadaş. Biz sadece, 1 kelimeye en az 10 anlam yükleyip kullanmayı seviyoruz o kadar. Ve bence bu, 200.000 kelimeyle konuşmaktan . . .
“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya” Serisinden / Bölüm 4
- O Biçim Türkçe Konuşuruz-
Bizi suçluyor bazı edebiyatçılar. Aman efendim, 200.000 kelime haznesine sahip bir dilimiz varmış ta, biz günlük hayatımızda sadece 200 kelime kullanıyormuşuz da, Türkçeyi katlediyormuşuz. Ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum arkadaş. Biz sadece, 1 kelimeye en az 10 anlam yükleyip kullanmayı seviyoruz o kadar. Ve bence bu, 200.000 kelimeyle konuşmaktan . . .
Bölüm 3 - EVVELÂ DELİKANLIYIZ =)
DÜNYA’YA AÇIKLIYORUM:
“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya..” Serisinden / Bölüm 3
- Evvelâ Delikanlıyız -
İlk Türk Devleti olan, Asya Hun Devleti’nden Osmanlı’ya, Osmanlı’dan günümüz Türkiye’sine kadar hep delikanlı olduk biz. Kanımızda vardı bu bizim. Ayrıca öyle kopyacı, kolpa delikanlılar gibide takılmadık biz. Bunun için dilimize ince ayar bile çektik ki, faaliyetlerimizi gösterirken akılda kalsın, namımız yürüsün.
. . .
“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya..” Serisinden / Bölüm 3
- Evvelâ Delikanlıyız -
İlk Türk Devleti olan, Asya Hun Devleti’nden Osmanlı’ya, Osmanlı’dan günümüz Türkiye’sine kadar hep delikanlı olduk biz. Kanımızda vardı bu bizim. Ayrıca öyle kopyacı, kolpa delikanlılar gibide takılmadık biz. Bunun için dilimize ince ayar bile çektik ki, faaliyetlerimizi gösterirken akılda kalsın, namımız yürüsün.
. . .
BİZDEN ÂLÂ DOKTORMU VAR =)
KoZMiK BiLincH 10 Temmuz 2009 13:17
Çok Büyük Adamız Biz Var Ya.. Kafamızın Basmadığı Hiç Bişey Yok…
2) -Bizden Âlâ Doktor mu Var-
“Kişi kendinin doktorudur”
Bu söz, her ne kadar uluslar arası atasözleri sınıfından olsa da, bizden fazla sarıp sarmalayan, benimseyip kucaklayan hiç bir millet yoktur. Bunun bir nedeni de, hastalıklara karşı çekici bi yanımız olmasındandır. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, Türkiye’de . . .
2) -Bizden Âlâ Doktor mu Var-
“Kişi kendinin doktorudur”
Bu söz, her ne kadar uluslar arası atasözleri sınıfından olsa da, bizden fazla sarıp sarmalayan, benimseyip kucaklayan hiç bir millet yoktur. Bunun bir nedeni de, hastalıklara karşı çekici bi yanımız olmasındandır. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, Türkiye’de . . .