Arama

Oruç Nedir?

Güncelleme: 29 Haziran 2016 Gösterim: 7.849 Cevap: 2
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
9 Haziran 2012       Mesaj #1
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Oruç
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Oruç,
birçok dinde yer alan ve farklı biçimlerde yapılan bir ibadet türü. Farklı dinlerdeki oruç ibadetlerinin ortak noktası yemek, içmek veya cinsel ilişki gibi dünyevi hazlardan uzak durmaktır.

Kökenbilim

"Oruç" sözcüğü tıpkı "namaz" sözcüğü gibi Selçuklularca Farsçadan alınmış روجك rôcik sözcüğünün Türkçedeki söylenişidir. Kur'an'da صوم savm ve صيام sıyam olarak geçmektedir.

İslam'da Oruç

İslam
'ın şartlarından ve beş temelinden biri Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç da namaz gibi bir farz-ı ayındır. Hicret'in ikinci senesinde Medine'de farz kılınmıştır. İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an'daki Bakara Suresi'nde Kur'an'ın Muhammed'e gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde "oruç" tutmak müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir;
" O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!" (Bakara suresi 185. ayet)
Oruç, Kur'an'a göre; "Niyetlenip, gündoğumundan önceki alacakaranlıktan (tan yeri ağarmaya başlamasından) günbatımından sonraki alacakaranlığa değin katı-sıvı hiçbir şey yememek ve içmemek" demektir. Oruç, fıkıhçılara ve hadisçilere göre, niyetlenip Güneş'in ufuktan 12 derece altta bulunduğu andan (astronomiye göre alacakaranlık) akşam günbatımına dek, bir şey yeyip içmemektir.

Fıkıh'ta Oruç

Oruçlar fukaha (fıkıhçılar, islam hukukçuları)'ya göre farz, vacip, nafile ve mekruh nevilerine ayrılır. Ramazan orucu, vakti tayin edilmiş farz oruçtur (sınırlı süresi belirtilmiş borç olan oruçtur). Kazaya kalan Ramazan orucu ile kefaret olarak tutulan oruçlar vakti muayyen olmayan (sınırlı süresi belirli olmayan) farz oruçlardır. Nezir (adak) oruçları vaciptir. Allah Teala'nın rızası için tutulacak oruçlar ise nafile nevini teşkil ederler. Bunlar sünnet, müstehap ve mendup diye anılırlar. Bir de mekruh oruçlar vardır (sırf Cuma veya Cumartesi günü tutulan oruç gibi). Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının dört günü oruç tutmak, harama yakın bir mekruhtur.

Orucun 7 Çeşidi

  • Farz olan oruçlar: Ramazan ayı orucu ve Ramazan ayı orucunun kazası farzdır.
  • Vacip olan oruçlar: Başlanmış nafile orucun bozulması halinde kazasının tutulması vacip olur. Adak orucunu tutmak ve bozulursa kaza etmek vaciptir.
  • Sünnet olan oruçlar: Muharrem ayının 9. ve 10. günlerinde veya 10. ve 11. günlerinde yani Aşure gününden 1 gün önce veya 1 gün sonra ekleyerek oruç tutmak sünnettir. Ayrıca Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmak, Zilhicce ayının ilk dokuz günü, Şevval ayında 6 gün oruç tutmak da sünnettir.
  • Müstehab olan oruçlar: Her ayın (Hicri takvime göre) 13,14 ve 15. günlerinde oruç tutmak çok sevaptır.
  • Mekruh olan oruçlar: Yalnız aşure günü için bir gün yani 10 Muharremde tutulan bir günlük oruç mekruh oruçtur.
  • Haram olan oruçlar: Ramazan bayramının 1. günü ve Kurban bayramının 4. gününde oruç tutmak haramdır.
  • Nafile olan oruçlar: Yukarıda sayılan maddeler dışında tutulan oruçlar nafile oruçlardır.
Yahudilik'te Oruç
Yom Kippur, (İbranicesi: יום הכיפורים Kefaret Günü), Yahudilikte Yahudi Takvimi'nin ilk ayı olan Tişri ayının 10. günü yaklaşık 26 saat boyunca tutulan büyük oruçtur. Yahudiliğe göre bir insanın kaderi bir yıl önceki hâl ve hareketlerine göre yazılır. Bir yıl boyunca iyi ve hayırlı işler işleyen kişilerin kaderi bir yıl sonra için iyi yazılır. Yahudi Yılbaşısı olan Roşaşana ile Yom Kippur arasındaki 10 gün boyunca bir vicdan muhasebesi yapılır ki buna İbranice teşuva (geriye dönme) denir. On gün boyunca, o yıl içinde yapılan tüm hatalı davranışlar gözden geçirilir insanlara karşı yapılan haksızlıklar için insanlardan özür dilenir ve helalleşilir. Yehova'ya (Tanrı) karşı işlenen suçlar için de tövbe edilir. 9. günün akşamı güneş batmadan bir saat önce oruca başlanır. 26 saat aralıksız sürecek olan oruç boyunca şunlar yasaktır;
  • Yemek yemek ve içmek
  • Yıkanmak
  • Parfüm sürünmek
  • Cinsel münasebette bulunmak
  • Çalışmak
  • Ateş yakmak
Sabah erkenden kalkıp Sinagog'a gidilir ve yaklaşık 12 saat boyunca Sinagog'da aralıksız Yom Kippur için yapılan dualar, tövbeler ile vakit geçirilir. Güneşin batmasından yaklaşık 40 dakika sonra Tokea adı verilen kişi koç boynuzundan yapılmış bir boruyu (Şofar) çalarak orucun bittiğini ilan eder. Bu oruç yaklaşık 25-25.5 saat sürer. Şofar'ın çalınmasıyla birlikte tören sona erer ve Tanrı'nın insanların gelecek yıl için kaderini yazdığına ve iyi kişileri hayat kitabına (Sefer Hayim) yazdığına inanılır.

Hristiyanlık'ta Oruç (Büyük Perhiz)

Hıristiyanlık
inancında Paskalya döneminde, 49 gün boyunca hayvansal gıdaları yememek kaydı ile oruç tutulur. 2. yüzyılda yazılan Didakte kitabında Mesih inananlarına çarşamba ve cuma günü oruç tutmalarını buyurmuştur. 2. yüzyıldaki kiliselerin bu orucu Diriliş Bayramı'ndan önce (paskalya) tuttukları bilinmektedir. İslamiyet'teki gibi oruç zamanında tüm dünyevi gıdalardan uzak tutmaması nedeni ile oruç yerine perhiz ifadesi de kullanılabilmektedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Aralık 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ORUÇ a. (fars. rüze'den).
1. Kendini, iradesiyle haz verici şeylerden uzak tutan kimsenin eylemi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Kendini, ibadet amacıyla, belli bir süre için, içecekten, yiyecekten ve kimi eylemlerden tümüyle ya da kısmen yoksun bırakma. (Bk. ansikl. böl. Din.)
3. Oruç açmak, vakti gelince oruç bozmak, iftar etmek. || Oruç bozmak, orucunu bir şey yiyerek, içerek kesmek ya da sona erdirmek. || Oruç tutmak, oruç ibadetini yerine getirmek için sahurdan iftara kadar yeme, içme vb. şeyleri yapmamak. || Oruç yemek, oruç tutmamak.

—Ansİkl. isi. İslam dininin beş şartı sayılan beş temel ibadetten biri olan oruç, Kuran ve hadislerde “savm" ya da "siyam” sözcükleri ile anlatılır. Tan yerinin ağarmasından (imsak vakti) güneş batıncaya kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmakla (imsak) yerine getirilir. Kuran’da "Ey inananlar, oruç sizden öncekilere yazıldığı (farz kılındığı) gibi size de yazıldı; umulur ki korunursunuz” (II, 183) denilerek orucun farz bir ibadet olduğu, ayrıca eski dinlerde de uygulandığı belirtilir Dinler tarihi araştırmaları da hemen bütün dinlerde, değişik biçimlerde olmakla birlikte, oruç ibadetimin bulunduğunu saptar. İslam dininde oruç hicretin ikinci yılında (624) farz kılındı. Hz. Muhammet, ölünceye (632) kadar dokuz ramazan orucu tuttu.
Yükümlülük koşullarını taşıyan ve herhangi bir geçerli engelle karşı karşıya bulunmayan kadın ve erkek her müslümanın her yıl ramazan ayını oruçla geçirmesi farzdır. Geçerli bir nedenle ramazan ayında oruç tutmayan kişinin, tutmadığı gün sayısınca orucunu kaza etmesi gerekir. Fıkıh kitaplarında oruç ile ilgili koşul ve hükümler başlıca şu üç bölüm altında incelenir:
1. Orucun farz olmasının koşulları: a) müslüman olmak; b) akıllı olmak; c) erginlik çağına ulaşmış bulunmak. (Bu koşulları taşımayanlara oruç farz değildir.)
2. Orucu yerine getirmenin koşulları: a) sağlıklı olmak; b) mukim olmak (sürekli kaldığı [ikamet ettiği]) yerde bulunmak.
Oruç tutamayacak kadar hasta olanlar, oruç tutmaları sağlıkları açısından sakıncalı olanlar, iyileşinceye kadar oruçlarını erteleyebilirler. Dinsel kaynaklarda gösterilen ölçülere göre yolcu sayılanlar (SETER) da isterlerse oruç tutmazlar ve yolculuklarının bitiminde tutmadıkları oruçlarını kaza ederler.
3. Tutulan orucun geçerli olmasının koşulları: a) oruç tutmaya niyet etmek; b) yeme, içme ve cinsel ilişkiden belli sürelerde uzak durmak; c) kadınların aybaşı ya da loğusalık kanamalarının bulunmaması.
Niyet edilmeksizin herhangi bir nedenle aç geçirilmiş bir gün, oruç yerine sayılmaz. Unutarak, gerçekten farkında olmayarak bir şey yemek, içmek ya da cinsel ilişkide bulunmakla oruç bozulmaz. Aybaşı ya da loğusalık kanamaları durumunda kadınlar isteseler de oruç tutamazlar; daha sonra tutamadıkları gün sayısınca kaza orucu tutarlar. Bunun gibi herhangi bir geçerli nedenle oruç tutamayan ya da niyet ederek başladığı bir orucu bozmak zorunda kalan kişi, orucunu tutmadığı gün sayısınca kaza eder. Niyet ettiği ve başladığı orucu yiyen kişinin, bu oruç ya da oruçlarını kaza etmesi farzdır; ayrıca, kaza günlerinin sayısına altmış gün de “kefaret orucu" eklemesi vaciptir. Kefaret, bir köle ya da cariye azat etmek, bunlar olanaksızsa altmış yoksulu birer gün doyurmakla da ödenebilir.
Yenilmesi, içilmesi olağan olan her türlü nesnelerle ilaç gibi sağlık için elverişli şeylerin "zorunlu olmaksızın” ve "bile bile” kullanılması hem kazayı hem de kefareti gerektirir, ilaç şırınga edilmesi, kulak yoluyla ilaç alınması gibi ağız dışındaki yerlerden vücuda herhangi bir nesnenin verilmesi; yenilmesi, içilmesi olağan olmayan, tat, zevk ve beslenme sağlamayan şeylerin ağızdan alınması yalnızca kazayı gerektirir.

Oruçlar, zorunluluk durumuna göre başlıca üç bölüme ayrılır:
1. Farz oruçlar. Ramazan orucu ile bu orucun kazası olan oruçların tutulması farzdır.
2. Vacip oruçlar. Belirli ya da belirsiz bir zamanda tutulması adanmış oruçlar ile kefaret oruçlarının tutulması vaciptir.
3, Nafile oruçlar. Farz ve vacip olmamakla birlikte Tanrı hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli günlerde ya da istenilen zamanlarda tutulan oruçlardır. Şevval ayında altı gün, muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu günleri, zilhicce ayının ilk dokuz günü, haftanın pazartesi ve perşembe günleri Hz. Muhammet'in nafile orucu tuttuğu, bu nedenle oruç tutulmasının sünnet olduğu günlerdir.
Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Avatarı yok
insomnia42
Yasaklı
29 Haziran 2016       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Orucun Geçerliliği ile ilgili doğrudan ilgili olmamakla birlikte, oruç tutmayı biraz daha kolaylaştırmak üzere Peygamberimizin bazı tavsiyeleri olmuştur. Bunların başında sahur yapmak gelir. Sahur ile birlikte bir şeyler yemek suretiyle enerji toplanmış olur ve bir sünnet gerçekleştirilmiş olur ayrıca seher vaktinin fazilet ve feyzinden yararlanılmış olur. Peygamber efendimizin birçok hadisi vardır sahur ile ilgili "sahura kalkınız; çünkü sahur yemeğinde bereket vardır." Peygamberimiz sahur için acele etmemeyi, iftar için ise acele etmeyi telkinde bulunmuştur. buda gösteriyor ki ibadetin olabildiğince kolaylaştırılabileceğini göstermektedir. Oruç açılırken dua edilmesi sünnettir buna örnek olarak "Allah'ım! senin rızanı kazanmak için oruç tuttum, senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Sana inandım güvendim. Ey lütuf ve ikramı geniş olan Rabbim! Beni bağışla." gösterebiliriz.

Varlıklı kişilerin iftar yemeği vermesi güzel ve bol sevaplı bir davranıştır. Peygamberimiz, "iftar veren bir kimse, oruçlunun sevabında bir eksilme olmaksızın, oruçlunun alacağı sevap kadar sevap alır." Varlıklı insanların bulunduğu bir bölgede bazı insanlar ne ile iftar edeceğini düşünüyor olmaması gerekir.

Oruç, kişinin Rabbiyle gönül bağını güçlendiren, ona manevi ve derin bir haz tattıran, irade eğitimine ve kalp inceliğine yol açan ibadetlerden olduğu için oruç tutan kişi zaten dilini kötü, çirkin, başkalarını rencide edecek boş ve gereksiz sözlerden koruyacaktır. Aksi durumda Efendimiz bunu şu şekilde izah etmektedir "Yalan konuşmayı bırakmayan, yanlış davranışlardan kaçınmayan kimsenin, kendini aç ve susuz bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur" buyurmuştur. Oruç, insanın kalbini yumuşatan, paylaşmanın önemi vurgulayan, insanların iradelerini eğitmesine yardımcı olan, iyi işler yapma sevk eden, nimetlerin kıymetlerini anlatan, Allah'a olan samimiyetini arttıran İslama Tabi insanların yapması gereken 5 Farzdan birisidir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.

Benzer Konular

26 Eylül 2016 / KisukE UraharA Asker tr
28 Kasım 2012 / kara_melek Cevaplanmış
25 Eylül 2007 / Demir YumruK Müslümanlık/İslamiyet