Arama

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 6

Güncelleme: 15 Ağustos 2018 Gösterim: 243.939 Cevap: 685
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
9 Eylül 2006       Mesaj #51
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
BTC'de son dakika imzası...
Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler
Sponsorlu Bağlantılar


Dünyanın en önemli petrol boru hattı porojesi Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı'nın işletmesi son anda teslim edilen 9 evrakla İngilizlere geçmekten kurtarıldı. İşletmeyi yapan Botaş Intarnation Limited (BİL) bugüne kadar 26 tankere 18 milyon varil ham petrol yüklemesi yaparak ilk 3 ayda 6,5 milyon dolar gelir elde etti. Botaş International Limited Şirketi'nin Genel Müdürü Muvaffak Çiğ, Haydar Aliyev Deniz Terminali'nde projenin tüm ayrıntılarını basın mensuplarına yaklaşık 3 saat süren brifingle anlattı.

İŞİ KUĞU GİBİ KAPTIK

Muvaffak Çiğ, işlemenin devralındığı tarihten bir gün önce, 27 Temmuz'da zor bir gece yaşadıklarını belirterek, gece yarısı tamamlanan operasyonun ayrıntılarını şöyle anlattı:

"O akşam Ankara'daydım. Çarşamba gecesi eksik kalan son 9 imzayı tamamlamak için 21.15 uçağı ile dosyalar getirildi. 24.00'de imzalar tamamlandı. 10.30 uçağı ile en son evraklar tamamlanarak şirkete sunuldu. O an hissettiğim rahatlığı size tarif edemem. Üzerimizde Türkiye'nin yükü vardı. Bir ülkenin sorumluluğu vardı. Eğer işlemleri zamanında tamamlamasaydık, BTC.co isterse işletme hakkımıza el çektirme uygulayabilirdi. BTC'den bir yetkili buruk bir gülümsemeyle, 'Muvaffak Bey işin içerisinden bir kuğu gibi çıktınız' dedi. Çünkü kuğu suya girdiği zaman boğulduğu zannedilir. Ancak sonrasında büyük bir ihtişamla kalkar ve kanatlarını iki yana açar. Biz de aynen öyle yaptık."

DÜNYADA HER YERE GİDERİZ

Botaş Intarnation Limited'in, tüzüğüne göre dünyanın her yerinde petrol ve doğalgaz alanında arama, ithalat, sondaj işlemleri, üretim, taşıma, depolama, pazarlama, hizmet, rafineri ve enerji santralleri kurup işletme hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Muvaffak Çiğ, "Firmamız Almanya, Dubai, Venezuella, Brezilya gibi birçok yerde, anlaşma yaparak doğalgaz ve petrol arama ve rafineri kurma hakkına sahip" diye konuştu.

'JERSEY'İ HİÇ GÖRMEDİM

Muvaffak Çiğ, BIL'in 1996 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Jersey adasında kurulduğunu kaydederek bu adayı seçmelerindeki nedenini dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin vergi başta olmak üzere yatırımcıya kolaylık sağlamasına bağladı. Çiğ, "Ben Jersey'i hiç görmedim. Zaten bizim orada bir avukatımız var, işleri yürütüyor. Bizim orada büromuz yok. Avantajlı olduğu için Jersey'i tercih etti. Adada 600 binden fazla şirket varmış. Bu şirketler 3 metrekara yer versek ada kalmaz" diye konuştu.

Projeden Türkiye'nin elde edeceği gelirler

Asrın projesi olarak adlandırılan ve 3,6 milyar dolara mal olan BTC'nin Türkiye'ye yıllık getirisi işletme karı, kurumlar vergisi ve yüzde 6,5'luk TPAO hissesi ile birlikte yaklaşık 1,5 milyar doları bulacak. Bu kar, petrol ya da petrol satışından elde edilen gelirden tahsil edilebilecek.

Tam kapasite ile çalışması halinde günde 1 milyon varil, yılda ise 50 milyon ton ham petrol geçişi sağlanacak.

Türkiye yüklediği varil başına ilk 5 yılda 0,35 dolar, daha sonraki on yılda ise 0,42 dolar para alacak. Ayrıca varil başına 0,20 dolar kurumlar vergisi bedeli tahsil edilecek.

İlk 5 yılda tam kapasite ile çalışılması halinde işletme geliri yıllık 120 milyon doları bulacak.

evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
13 Eylül 2006       Mesaj #52
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
BÜTÇE, 474 MİLYON YTL FAZLA VERDİ

Sponsorlu Bağlantılar
para deste

ANKARA - Merkezi Yönetim Bütçesi, bu yılın Ocak-Ağustos döneminde 474 milyon YTL fazla verdi.
Maliye Bakanlığının açıkladığı bütçe uygulama sonuçlarına göre, Ocak-Ağustos döneminde bütçe 23 yıl sonra ilk kez fazla verdi.
Bu dönem içinde faiz dışı fazla ise 34 milyar 609 milyon YTL oldu.
Yılın sekiz ayında Bütçe giderleri 115 milyar 48 milyon YTL, bütçe gelirleri de 115 milyar 522 milyon YTL olarak gerçekleşti.
8 aylık dönemde, 91 milyar 322 milyon YTL vergi toplandı.
385pxdots

BORSA 37.667 PUANDAN AÇILDI

İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, dünkü ikinci seans kapanışına göre 43 puan artarak 37.667,54 puan seviyesinde açıldı.
Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0,11 oranında değer kazandı.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #53
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Eylül 2006

PETROL FİYATLARI...

LONDRA (A.A) - Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları, 64 doların altında seyrediyor.

ABD ham petrolü, bir ara 23 Mart'tan bu yana kaydedilen en düşük seviyeye düştükten sonra, 14 sent artışla varili 63,90 dolardan işlem görüyor.

Londra Brent ham petrolünün fiyatı da 15 sent değer kazanarak varili 63,14 dolardan satılıyor.

Petrol fiyatlarının artışında, İran'ın nükleer programı ile görüşmelerin yeniden başlaması ve Nijerya'da petrol işçilerinin 3 günlük grevi etkili oldu.

13 Eylül 2006

''PETROL TÜKENECEK'' KORKULARI YERSİZMİŞ -ARAMC0 BAŞKANINA GÖRE 140 YIL YETECEK POTANSİYEL VAR


VİYANA (A.A) - Suudi Arabistan devlet petrol şirketinin (ARAMCO) üst yetkilisi Abdullah Cuma, dünyadaki petrol rezervlerinin sadece yüzde 18'inin kullanıldığını söyledi.

Cuma, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) Viyana'da devam eden seminerinde yaptığı konuşmada, petrol arzının talebi karşılayamaz noktaya geleceği kaygılarının yersiz olduğunu savundu.

Dünyada potansiyel olarak 450 trilyon varil, başka deyişle bugünkü tüketim düzeyini 140 yıl karşılayacak petrol rezervi bulunnduğunu belirten Suudi işadamı, petrol şirketlerini ve devlet adamlarını petrol arama ve çıkartma faaliyetlerine hız vermeye davet etti.

Sondaj ve üretim teknolojisindeki gelişmelerin daha derinlerdeki yataklardan ve daha az fireyle petrol çıkarmayı mümkün kıldığını ifade eden Cuma, gelecek 25 yıl içinde mevcut rezervler dışında 1 trilyon varillik yeni rezervler keşfedebilecek durumda olduğunu öne sürdüğü petrol şirketlerini göreve çağırdı.

13 Eylül 2006

YASED BAROMETRE SONUÇLARI... -AĞUSTOS 2006 ARAŞTIRMASINA KATILANLARIN YÜZDE 75'İ TÜRK LİRASININ HIZLA DEĞER KAYBETMESİ VE FAİZ ORANLARININ YÜKSELMESİNİN YIL SONU KARLILIK HEDEFLERİNDE SAPMA YARATTIĞINI BELİRTİYOR -ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE YABANCI SERMAYEYİ EN ÇOK ETKİLEYECEK OLUMSUZ GELİŞME, YÜZDE 44 İLE BÖLGEDEKİ GERGİNLİĞİN DAHA DA ARTMASI -KATILIMCILARIN YÜZDE 43'Ü DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR İÇİN EKONOMİK ORTAMIN DAHA İYİYE GİDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR -YASED BAŞKANI ERDİKLER: -''ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE YATIRIM İNDİRİMİ KONUSUNDA MUTLAKA BİR ŞEY YAPILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM''


İSTANBUL (A.A) - Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) üyelerinin yüzde 75'i, YTL'nin hızla değer kaybetmesi ve faiz oranlarının yükselmesinin yıl sonu karlılık hedeflerinde sapma yarattığını belirtiyor.

YASED tarafından gerçekleştirilen Barometre Ağustos 2006 sonuçları bir basın toplantısı ile açıklandı.

Araştırmaya katılanların yüzde 48'i kurumlar vergisi oranının indirilmesinin yatırım kararlarını etkilediğini, yüzde 38'i etkilemediğini belirtti.

Araştırmaya katılanların yüzde 45'i son aylarda ulusal ve uluslararası piyasalarda yaşanan dalğalanmanın yatırım kararlarını etkilemediğini, yüzde 43'ü etkiledigini ifade etti.

Katılımcıların yüzde 75'i YTL'nin hızla değer kaybetmesi ve faiz oranlarının yükselmesinin yıl sonu ciro ve karlılık hedeflerinde sapma yarattığı görüşünü taşıdı.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'deki yabancı sermayeyi en çok etkileyecek olan olumsuz gelişmelerde ilk sırayı yüzde 44 ile bölgedeki gerginliğin daha da artması, yüzde 29 ile uluslararası piyasalarda yaşanacak yeni bir ekonomik dalgalanma, yüzde 19 ile AB müzakerelerinde Kıbrıs nedeniyle yaşanacak tıkanıklıklar ve yüzde 8 ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldi.

Ankete katılanların yüzde 48'i ciro ve üretim açısından 2006 yılı ilk 6 ayında hedeflerinin büyük oranda gerçekleştiğini, yüzde 40'ı ise hedeflerinin üstünde gerçekleşme olduğunu belirtti.

Katılımcıların yüzde 43'ü karlılığın beklentilerinin çok altında olduğunu, yüzde 56'sı da ihracat beklentilerinin büyük oranda gerçekleştiğini kaydetti.

-EKONOMİK ORTAM DAHA İYİYE GİDECEK-

Araştırmaya katılan YASED üyelerinin yüzde 57'si ekonomik büyümenin yavaşlayacağını, yüzde 55'i enflasyonun hızlanacağını, yüzde 59'u döviz kurunun enflasyona paralel seyredeceğini, yüzde 50'si de faiz oranlarının sabit kalacağını öngördü.

Katılımcıların yüzde 43'ü doğrudan yabancı yatırımlar için ekonomik ordamın daha iyiye gideceğini, yüzde 36'sı değişmeyeceğini belirtti.

Ankette, ''Türkiye'de yabancı yatırımların önünde üç ana engel nedir?'' diye sorulduğunda, ilk sıraları ekonomik istikrarsızlık, kayıt dışı ekonomi ve bürokratik engel aldı. Bunların yanı sıra yasal çerçeve, fikri mülkiyet hakları, finansal ortam, vergi ve teşvikler de engeller arasında sayıldı.

Araştırmaya katılanların yüzde 71'i, önceki 6 ayda ekonomik istikrarın daha kötü olduğunu düşünürken, önümüzdeki 6 ayda ekonomik istikrarın aynı kalacağını düşünenlerin oranı yüzde 38, daha kötü olacağını düşünenlerin oranı yüzde 33, daha iyi olacağını düşünenlerin oranı da yüzde 29 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların yüzde 63'ü önceki 6 ayda vergi ve teşvikler daha iyi derken, yüzde 81'i sonraki 6 ayda aynı olduğunu belirtti.

Ankete göre 2006 ve 2007'de GSMH artışı yüzde 4,9 olacak. Tüketici fiyatları endeksi 2006 için yüzde 10,6, 2007 için yüzde 8 olarak beklenirken, toptan eşya fiyatları 2006'da yüzde 11,2, 2007'de yüzde 8,1 olarak bekleniyor.

2006 için dolar kuru beklentisi 1,586 YTL, 2007 için 1,711 YTL, 2006 sonu için avro beklentisi 2,042, 2007 için 2,143 YTL. Faiz oranlarının 2006 sonunda yüzde 18,4, 2007'de yüzde 15,9 olması bekleniyor.

-KURUMLAR VERGİSİ ORANLARININ İNDİRİLMESİ-

YASED Başkanı Şaban Erdikler, araştırmanın sonuçlarına ilişkin olarak, kurumlar vergisi oranlarının indirilmesinin yatırım kararlarını son derece olumlu etkilemesini beklerken anketten farklı bir sonuç çıkmasını şaşırtıcı bulduklarını belirtti.

Burada kurumlar vergisindeki indirimle beraber yatırım indiriminin kalkmasının etkili olduğunu ifade eden Erdikler, ''Kurumlar vergisi indirimi ile beraber yatırım indirimi müssesesi de devam etseydi bu soruya alacağımız cevap yüzde 90 olumlu olurdu. Önümüzdeki dönemde yatırım indirimi konusunda mutlaka bir şey yapılması gerektiğine inanıyorum. Vergi teşvik müessesesine ihtiyaç var'' dedi.

Şu anda Türkiye iş piyasasında faaliyet gösteren herkesin 2006 enflasyon hedefinin tutmayacağı konusunda fikir birliği içinde olduğunu belirten Erdikler, 2006 için yüzde 6 civarında büyümenin gerçekleşeceği konusunda da fikir birliği bulunduğunu kaydetti. Erdikler, kayıtdışı ekonomide sağlanan gelişmeye de dikkat çekti.
Son düzenleyen AreX; 13 Eylül 2006 17:51 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #54
AreX - avatarı
Ziyaretçi
14 Eylül 2006

IMF'NIN ''DÜNYANIN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ'' RAPORU (2) -BU YILKİ KÜRESEL BÜYÜME ORANI BEKLENTİSİ YÜZDE 5,1'E ÇIKARILDI -RAPORA GÖRE ABD EKONOMİSİNDE YAVAŞLAMA BEKLENİYOR -ÇİN'DE, OLAĞANÜSTÜ YÜKSEK BÜYÜME BEKLENTİLERİ DEVAM EDECEK


WASHINGTON (A.A) - Uluslararası Para Fonunun (IMF) Dünyanın Ekonomik Görünümü raporunda, bu yıl gerçekleşmesi beklenen küresel büyüme, nisandaki bir önceki rapora göre 0,3 puan yükseltilerek, yüzde 5,1 olarak dile getirildi.
Raporda, gelecek yılki küresel büyüme oranı da, 0,2 puanlık bir artışla yüzde 4,9 olarak tahmin edildi.

Dünyanın Ekonomik Görünümü raporunda, buna karşılık küresel ekonominin, enflasyonist baskılar, yüksek petrol fiyatları ve ABD ekonomisinde gelecek yıl beklenen yavaşlamadan olumsuz etkilenebileceği anlatıldı.

Petrol fiyatlarının yüksek kalmaya devam edeceği beklentisi dile getirilirken, gelecek yıl bir varil petrolün ortalama fiyatının 70-75 dolar olabileceği ifade edildi.
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'de bu yılki büyüme oranı beklentisi, önceki rapora göre değiştirilmeyerek yüzde 3,4 olarak ifade edildi. Ancak IMF'nin raporunda, emlak piyasasındaki hızlı yavaşlamanın ve enflasyon tehdidinin, ABD ekonomisini olumsuz etkileyebileceği kaydedildi. ABD'de gelecek yılki büyüme beklentisi de, 0,4 puan azaltılarak yüzde 2,9 olarak verildi.

Rapora göre, Avrupa'daki Avro bölgesinin, bu yıl yüzde 2,4 büyümesi bekleniyor. Bu rakam, nisandaki rapora göre yüzde 0,4 puanlık bir artış beklentisine karşılık geliyor.
Avro bölgesi ülkelerinden Almanya'nın, bu yıl yüzde 2 büyüyeceği tahmin edilirken bu oran, Fransa'da yüzde 2,4, İtalya'da da yüzde 1,5 olarak dile getirildi.
IMF raporunda, gelişmiş Avrupa ekonomilerinin toparlanmaya devam etmesinin beklendiği kaydedilirken, bunun desteklenmesi için reformlara ihtiyaç olduğuna işaret edildi.

Rapora göre, en gelişmiş ekonomilerden Japonya ve İngiltere'nin de, bu yıl yüzde 2,7 büyümesi bekleniyor.

Asya ekonomisinin lokomotifi niteliğini kazanan Çin'de, olağanüstü yüksek büyüme beklentileri devam ediyor. Raporda Çin ekonomisinin, bu yıl ve 2007'de yüzde 10 büyümesinin beklendiği belirtildi.

Hindistan'da da büyümenin, bu yıl yüzde 8,3, gelecek yıl da yüzde 7,3 olacağı beklentisine yer verildi.

Petrol gelirleri sayesinde ekonomisi düzelen Rusya'da da bu yılki ve 2007'deki büyüme oranları, yüzde 6,7 olarak tahmin edildi.

14 Eylül 2006

IMF'NIN ''DÜNYANIN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ'' RAPORU (1) -TÜRKİYE'NİN BÜYÜME ORANLARI BU YIL VE 2007'DE YÜZDE 5 OLARAK TAHMİN EDİLİRKEN, CARİ AÇIK ORANININ GELECEK YIL AZALACAĞI BEKLENTİSİ DİLE GETİRİLDİ -RAPORA GÖRE TÜRKİYE'DE BU YIL GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILANIN YÜZDE 6,7'Sİ DÜZEYİNDE OLMASI BEKLENEN CARİ AÇIK ORANININ, GELECEK YIL YÜZDE 5,8'E GERİLEMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR

WASHINGTON (A.A) - Uluslararası Para Fonunun (IMF) Dünyanın Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye'nin bu yıl ve 2007'deki büyüme oranları, gayri safi yurtiçi hasıla bazında yüzde 5 olarak tahmin edildi.
Raporda cari açık oranının gelecek yıl azalacağı beklentisi de dile getirildi.

IMF ve Dünya Bankasının bu sene Singapur'da düzenlediği yıllık sonbahar toplantılarının hemen öncesinde yayımlanan rapora göre, Türkiye'de bu yıl gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 6,7'si olarak çıkması beklenen cari açık oranının, gelecek yıl yüzde 5,8'e gerilemesi bekleniyor.

Türkiye'de yıllık ortalama tüketici enflasyonunun bu sene yüzde 10,2, 2007'de de yüzde 7,2 olarak gerçekleşeceği tahmininde bulunuldu.

IMF'nin daha önce hazırladığı Dünyanın Ekonomik Görünümü raporlarında Türk ekonomisinden genellikle 2-3 ayrı paragrafla bahsedilirken, son raporda Türkiye'ye, Avrupa'daki gelişmekte olan piyasalar bölümünün içinde diğer ülkelerle birlikte atıfta bulunuldu.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı gelişmekte olan piyasaların, uzun süreli büyüme dönemlerinin ardından, para birimlerinde meydana gelen değer kaybıyla birlikte fiyat baskısı altına girdiği belirtildi.

Türkiye'de enflasyon baskısı ve Lira'daki değer kaybına karşı Haziran'dan bu yana faiz oranlarının yüzde 4,25 yükseldiği hatırlatılırken, büyümenin yavaşlayabileceğine işaret edildi.

Raporda, iç talep baskısının azaltılması için, Türkiye gibi bazı gelişmekte olan piyasalarda, mali politikaların bir ölçüde sıkılaştırılmasının yararlı olabileceği kaydedildi.
Son düzenleyen AreX; 14 Eylül 2006 12:55 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
15 Eylül 2006       Mesaj #55
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
IMF-DÜNYA BANKASI YILLIK TOPLANTILARI BAŞLADI

dunya bankasi imf

ANKARA - Singapur'da bugün başlayıp 23 Eylül'e kadar sürecek Uluslararası Para Fonu (IMF)- Dünya Bankası Yıllık Guvernörler toplantılarında Türkiye'yi temsil edecek olan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, IMF Başkanı Rodrigo de Rato ve Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz ile görüşecek.
Babacan, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası ve BDDK yetkililerinin de yer alacağı Singapur'daki zirvede, çok sayıda toplantıya girerek ikili görüşmelerde bulunacak ve Türkiye'nin IMF-Dünya Bankası içindeki etkinliğinin daha da artırılması konusunda çalışma yapacak.
Bu arada Babacan, Singapur temasları sırasında 2009 Yılı IMF ve Dünya Bankası Yıllık Toplantılarının İstanbul'da yapılması kararının ardından, IMF ve Dünya Bankası Başkanları ile bir mutabakat zaptı da imzalayacak.
2009 yılındaki IMF ve Dünya Bankası Yıllık Toplantıları İstanbul'da gerçekleştirilecek.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #56
AreX - avatarı
Ziyaretçi
16 Eylül 2006

SANAYİCİ ARA İŞGÜCÜ ELEMANINI KENDİ YETİŞTİRECEK... -ASO BAŞKANI ÇAĞLAYAN: -''6 MİLYON İŞSİZİN BULUNDUĞU TÜRKİYE'DE İŞLETMELERİMİZ MESLEKİ EĞİTİM ALMIŞ, NİTELİKLİ ELEMAN BULMAKTA ZORLANIYOR'' -''MESLEKİ EĞİTİM SORUNUNU MUTLAKA ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR''

ANKARA (A.A) - Sanayicinin ihtiyaç duyduğu ara işgücü elemanı doğrudan kendisinin yetiştirmesine olanak sağlayan ''Okul-Sanayi Eğitim Programları (OSEP)'' kapsamında ilk pilot uygulama 1. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünde başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara Sanayi Odası (ASO) ve İŞKUR'un katkısıyla hayata geçirilen programın tanıtım toplantısına katılan ASO Başkanı Zafer Çağlayan, gelişmiş ülkelerde nüfusun asgari yüzde 70'inin işgücüne katıldığını, bu çerçevede 73 milyonluk bir nüfusa sahip Türkiye'de yaklaşık 55 milyon kişinin çalışabilir yaşta olduğunu, fakat çalışan sayısının 22 milyon da kaldığını söyledi. Çağlayan, bu sayının da sadece yarısının sosyal güvenlik kurumlarına kayıtlı olduğunu, diğer kısmının kayıtdışı çalıştığını, 6 milyon kişinin de işsiz olduğunu kaydetti.
Zafer Çağlayan, işsizlik konusunun çözümünde meslek eğitiminin çok önemli olduğunu ve yeterli mesleki eğitimi almış bir kişinin işsiz kalmasının mümkün olmadığını belirterek, ''Üniversite mezunu bir işsiz mi olmak istersiniz, işi hazır meslek lisesi mezunu mu olmak istersiniz'' dedi.
Sanayisi gelişmiş ülkelerde meslek liseleri aracılığıyla nitelikli işgücü sorununun çözüldüğünü kaydeden ASO Başkanı, sanayisini geliştirmek ve rekabet etmek isteyen Türkiye'de de nitelikli işgücünün yetişebilmesi için mesleki eğitim sorununun mutlaka çözülmesi gerektiğini söyledi.

-''MESLEKİ EĞİTİM MESELESİ İMAM HATİP MESELESİYLE KARIŞTIRILIYOR''-

Bu kadar işsizin ve üniversite mezununun olduğu bir ülkede nitelikli ara işgücü elemanı bulmakta zorlandıklarını anlatan Çağlayan, şöyle konuştu:
''OSB'ye girerken görmüşsünüzdür ilan panolarını, bir bakın, ilanlar üst üste binmiş. İşletmeler mesleki eğitim almış, nitelikli eleman bulamazken Türkiye'de 6 milyon işsiz var. Elimde 7 bine yakın özgeçmiş var, bunlar arasında doktora yapmış, master yapmış, 2 dil bilen insanlar da var. Asgari ücretle çalışmak için sıraya girmişler. Fakat ben kaynak ustası, motor ustası...vesaire bulamıyorum. Buradaki çarpıklığın mutlaka düzeltilmesi gerekiyor.
Gelişmiş ülkelerde orta öğretim okullarından mezun kişilere bakın, yüzde 75 meslek lisesi, yüzde 25 düz lise mezunu, bizde ise tam tersi.''
Türkiye'de mesleki eğitim meselesinin imam hatip meselesiyle karıştırıldığına işaret eden Çağlayan, ''İmam hatip meselesine benim saygın var ama bu tamamen ayrı. Sanayinin ihtiyacı olan ara gücünün bulunması lazım'' diye konuştu.

-PROGRAM NASIL İŞLEYECEK?-

OSEP ''uzun vadeli ve kısa vadeli model'' olmak üzere 2 şekilde uygulanacak.
Uzun vadeli modelde çeşitli meslek liselerinde eğitim gören öğrenciler haftanın 3 günü işletmelerde ve 1. OSB'de bulunan Erkunt Eğitim Merkezinde uygulamalı, 2 gün de kendi liselerinde teorik eğitim görecekler. Bu yılki programda seçilen 77 öğrenciye ''elektromekanik, metal teknik ve otomotiv'' eğitimi verilecek.
Uzun vadeli modelde 3 yıllık eğitimin sonunda öğrenciler kalfalık belgesi alacaklar ve 4. yılın sonunda fark derslerini vererek endüstri meslek lisesi diplomasını alabilme imkanına sahip olacaklar. Öğrenciler isterlerse meslek yüksek okullarına doğrudan girebilme hakkına da sahip olacaklar.
Eğitime katılan öğrencilere asgari ücretin en az 3'te 1'i kadar ücret verilecek, sosyal güvenliği sağlanacak, giyim, yol ve yemek masrafları karşılanacak.
Kısa vadeli modelde ise meslek komitelerinin belirleyeceği alanlarda ''meslek edindirme, meslek geliştirme ve meslek değiştirme'' adı altında belli sürelerde eğitimler verilecek.

-VATAN SEVGİSİ OLAN VE ENTELLEKTÜEL ELEMANLAR YETİŞTİRİLECEK-

Uzun vadeli modelde eğitim gören meslek liseli öğrencilere kitap okuma, anlatma, toplum önünde konuşabilme, kendini ifade edebilme, işyeri ve malzeme sevgisi...vesaire dersler verilecek. Öğrenciler sinema, tiyatro, spor gibi sosyal etkinliklere de özendirilecek.
Çağlayan, Japonya'da mesleki eğitime başlayan öğrencilere önce Hiroşima ve Nagazaki gezdirilerek ülkenin geçmişte atlattığı sıkıntıların gösterildiğini, ardından sektöründe öncü yüksek teknoloji ve katma değer üreten işletmeler gezdirilerek ülkenin kendi küllerinden nasıl yeniden kurulduğu bilincinin kazandırılmasının hedeflendiğini belirterek, şunları söyledi:
''Biz de eğitimlerimizde vatanseverlik bilincini kazandırma amacıyla çeşitli etkinliklerde bulunacağız. Bu çerçevede öncelikle önümüzdeki hafta Anıtkabir'i ziyaret edeceğiz. Uygun bir tarihte de Çanakkele'ye gezi düzenleyerek şehitlerimizi yerinde ziyaret edeceğiz.''
Törende konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Eğitim Genel Müdürü Hüseyin Acar, meslek liselerinde sanayinin ihtiyacına göre eğitim verebilmesinin sanayicilerle işbirliği yapılarak mümkün olabileceğini belirterek, bu konuda her türlü işbirliğine açık olduklarını söyledi.
Törenin ardından Çağlayan, eğitim programına katılan 77 öğrenciye giyim ve eğitim-öğretim seti armağan etti.

16 Eylül 2006

TÜRKİYE İŞ KURUMU İL İSTİHDAM KURULLARI... -KURULLAR, İL DÜZEYİNDE İSTİHDAMI KORUYUCU, GELİŞTİRİCİ VE İŞSİZLİĞİ ÖNLEYİCİ TEDBİRLERİ SAPTAMAKLA GÖREVLİ OLACAK

ANKARA (A.A) - İl düzeyinde istihdamı koruyucu, geliştirici ve işsizliği önleyici tedbirleri saptamak üzere il istihdam kurulları kurulacak.
Türkiye İş Kurumu İl İstihdam Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Buna göre kurullar; illerde valinin başkanlığında, belediye başkanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüğü bulunan yerlerde bölge müdürü, il milli eğitim Müdürü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu il müdürü, gençlik ve spor il müdürü, sanayi ve ticaret il müdürü, Türkiye İş Kurumu il müdürü ve ilçe şube müdürleri, il ticaret ve/veya sanayi odası başkanları, il esnaf ve sanatkarlar odaları birliği başkanı, il küçük ve orta ölçekli sanayi geliştirme ve destekleme idaresi başkanı, il organize sanayi bölgeleri müdürleri, ilde bulunan fakülte veya yüksek okullardan en fazla üç öğretim üyesi, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu tarafından belirlenecek bir temsilciden oluyacak. Kurullarda, mahalle ve köy muhtarlarından birer temsilci, valinin ilin istihdam yapısını dikkate alarak davet edeceği eğitim kurumları, sivil toplum örgütleri ile diğer kurum ve kuruluş temsilcileri ve o ilde en çok üyeye sahip işçi ve işveren konfederasyonlarının birer temsilcisi de yer alacak.

-KURULLARIN GÖREVLERİ-

Kurullar, il düzeyinde istihdamı koruyucu, geliştirici ve işsizliği önleyici tedbirleri saptayarak il istihdam politikasının oluşturulmasına yardımcı olacak. Kurullar, Türkiye İş Kurumu Genel Kurulu seviyesinde ele alınmasını uygun gördüğü konuları Genel Müdürlüğe bildirecek.
Kurullar aktif iş gücü programları çerçevesinde ise şu görevleri yürütecek:
''-Yerel iş piyasasının yıllık iş gücü eğitim ve uyum programları ihtiyacını belirlemek, belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda il müdürlüğü tarafından hazırlanan yıllık iş gücü eğitim ve uyum planlarını geçmiş yıl faaliyetleri ile birlikte değerlendirmek,
-Gençlere, kadınlara, özürlülere, terör mağdurlarına, eski hükümlülere ve uzun süreli işsizlere yönelik mesleki eğitim ve uyum programları uygulanması için il müdürlüğüne önerilerde bulunmak,
-İl müdürlüğü tarafından hazırlanan yıllık iş gücü eğitim planlarını incelemek, varsa gerekli değişiklikleri yapmak,
-İl müdürlüğünce uygulanan işletmelerde eğitim hizmetleri, mesleğe yöneltme faaliyetleri ile ulusal ve uluslararası kaynaklarla gerçekleştirilen aktif iş gücü programlarının geniş kitlelere duyurulması ve bu programların verimli olarak yürütülebilmesi için gerektiğinde il müdürlüğüne önerilerde bulunmak,
-Eğitim planı uygulaması ile ilgili olarak yöredeki iş gücü yetiştirme ve istihdam etkinliklerini izleyip, değerlendirmek.
-Hem yerel düzeyde hem ulusal düzeyde iş gücü piyasasına ilişkin sağlıklı verileri bünyesinde toplayan bilgi sisteminin kurulmasına yönelik politikalar oluşturarak mesleki eğitimle ilgili planlamaların bu doğrultuda yapılması yönünde ilgili kurum ve kuruluşları bilgilendirmek,
-Mesleki Eğitim Kurulu ile koordinasyonu sağlayarak, il düzeyinde istihdamı geliştirici çalışmaları işbirliği içinde yürütmek,
-Farklı kurumlarca yürütülen iş gücü yetiştirme ve uyum hizmetleri, mesleki eğitim, beceri kazandırma, meslek edindirme gibi faaliyetlerin bölgesel ihtiyaçlara göre ilgili birimlerle koordinasyon içerisinde yürütülmesini sağlamak.''

-İL İSTİHDAM YÜRÜTME KURULLARI-

İl istihdam yürütme kurulları ise ilde bulunan fakülte veya yüksek okullardan bir öğretim üyesi, Türkiye İş Kurumu il müdürlüğü, il mili eğitim müdürlüğü, il ticaret ve/veya sanayi odaları başkanlığı, il esnaf ve sanatkarlar odaları birliği başkanlığından birer temsilci ile ilde en fazla üyeye sahip işçi ve işveren konfederasyonlarının birer temsilcisinden oluşacak. Yürütme kurulları ise şu görevleri yapacak:
''-Kurulda alınan kararların uygulanmasına yönelik plan ve programlar yapmak,
-Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlara sunulabilecek projeler önermek,
-Kurulda alınan kararları İl Mesleki Eğitim Kurulu Sekreteryasına bildirmek,
-İş gücü piyasası araştırmaları yapmak veya yaptırmak,
-İş gücü piyasasındaki gelişmeleri ve aktif tedbir uygulamalarını izlemek ve iş gücü piyasasında yeni girişimlere yönelik öneriler yapmak,
-Kurul gündemini sekreterya ile birlikte oluşturmak,
-Belirlenecek konularda alt komisyonlar oluşturmak ve komisyon çalışmalarını denetlemek,
-Kurulda alınan kararlara ilişkin yapılan çalışmalar ve önerileri içeren raporları, sekreteryanın teknik desteğiyle hazırlayarak Kurula sunmak,
-Kurulun il istihdam politikasını oluşturabilmesi için gerekli bilgi ve dokümanları sekreteryanın teknik desteğiyle hazırlamak
-Gerektiğinde kurulu olağanüstü toplantıya çağırması için valiye teklifte bulunmak.''
Son düzenleyen AreX; 16 Eylül 2006 14:31 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
17 Eylül 2006       Mesaj #57
AreX - avatarı
Ziyaretçi
17 Eylül 2006

AB'DEN BESİCİLİĞE DESTEK... -7 PROJE, AB GAP KIRSAL KALKINMA PROGRAMINDAN ONAY ALDI

ANKARA (A.A) - Tam üyelik müzakerelerin sürdürüldüğü Avrupa Birliğine (AB) ait Avrupa Birliği Fonundan Türkiye'deki hayvancılığın geliştirilmesine yönelik sağlanan kredi ve hibelere bir yenisi daha eklendi.
Türiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğünce geliştirilen toplam 7 adet projenin AB GAP Kırsal Kalkınma Programı tarafından kabul edilerek söz konusu projelere tahsis edilen kaynak, kullanılmaya başlandı.
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği yetkililerinden edinilen bilgilere göre, toplam tutarın yüzde 90'ı hibe olan yaklaşık 1 milyon 100 bin avroluk finansman sağlandı. Kaynak, AB fonlarından hesaplara aktarıldı.
AB fonlarından Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği hesaplarına aktarılan kaynakla 20 köyde 1650 aileye 640 adet süt sığırı dağıtılırken ve bunları ihaleleri de yapıldı.
Bu projelere destek amacıyla ayrıca Fırat Üniversitesi ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri arasında süt toplama ve değerlendirme tesisi kurulması yönünde çalışmalar yapıldığını da belirten yetkililer, bu projenin hayata geçirilmesi ile hayvan dağıtılımı yapılan çiftçilerin sütlerinin değerlendirme endişelerinin tamamen ortadan kaldırılacağını belirttiler.
Fondan sağlanan finansmanla ilk aşamada Malatya, Diyarbakır, Silvan, Ergani,Batman tarım kredi kooperatfleri yararlanacak. Program boyunca her bir kooperatifte 80 baş olmak üzere toplam 320 baş damızlık gebe düvesi dağıtılacak.


17 Eylül 2006

IMF İCRA DİREKTÖRÜ KIEKENS: -''IMF VE DÜNYA BANKASININ 2009 YILINDAKİ TOPLANTILARININ EV SAHİPLİĞİNİ TÜRKİYE YAPACAK''


SİNGAPUR (A.A) - Uluslararası Para Fonunun (IMF) Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkeler grubundan sorumlu İcra Direktörü Belçikalı Willy Kiekens, IMF ve Dünya Bankasının 2009 yılındaki toplantılarının ev sahipliğini Türkiye'nin yapacağını söyledi.
Kiekens, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ev sahipliği konusunda bir anlaşmanın olduğunu yarın Singapur'da yapılacak olan guvernörler kurulundaki oylamanın daha çok bir seramoni niteliğinde olacağını bildirdi.Willy Kiekens, Türkiye'nin ev sahipliği konusunda başarılı olacağını da vurguladı.
Bu yıl Singapur'da yapılan IMF ile Dünya Bankası yıllık toplantıları 3 yıl önce Dubai'de yapılmıştı. Bu toplantılar, her üç yılda bir IMF ve Dünya Bankasının merkezlerinin yer aldığı ABD'nin dışında bir ülkede yapılıyor.



17 Eylül 2006

52 ADET HELİKOPTER İHALESİ... -TEDARİK EDİLECEK HELİKOPTERLERLE İLGİLİ AÇILAN İHALEDE TEKLİF VERME SÜRESİ SONA ERDİ


ANKARA (A.A) - Türk Silahlı Kuvvetlerinin öncelikli tedarik ve üretim projeleri arasında yer alan toplam 52 adet arama-kurtarma ve genel maksatlı helikopter tedariği için açılan uluslararası ihalede, teklif verme süresi sona erdi.
Savunma Sanayii Müsteşarlığının (SSM) geçen yıl içinde ihaleye çıkardığı ve dünyanın önde gelen firmalarının teklife çağrı dosyası alarak hazırlıklarını yürüttüğü ihalede Fransız, İtalyan ve Rus helikopter üreticisi firmalarının da yarışması bekleniyor.
Firmalardan gelen talep doğrultusunda, SSM tarafından daha önce üç kez tekilfe çağrı süresi uzatımına gidilen ihalede, en son teklif verme tarihi 15 Mart 2006 tarihinden 15 Eylül 2006 tarihine uzatılmıştı.
Toplam 52 adet helikopter tedariki ile ilgili açılan ihalede, Agusta Westland, Erickson Air-Crane, Eurocopter, Kamov, Rosoboron Export, Sikorsky ve Ulan-Ude firmaları teklife çağrı dosyası almıştı.
Son düzenleyen AreX; 17 Eylül 2006 16:20 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
17 Eylül 2006       Mesaj #58
AreX - avatarı
Ziyaretçi
17 Eylül 2006

EN BÜYÜK ANTEPFISTIĞI FABRİKASI KURULDU... -TİRYAKİ GIDA GRUBU'NUN 2 MİLYON AVROLUK YATIRIMLA HOLLANDALI ORTAKLA KURDUĞU TÜRKİYE'NİN İLK ENTEGRE ANTEPFISTIĞI TESİSİ FAALİYETE BAŞLADI -TİRYAKİ GRUBU BAŞKANI AHMET TİRYAKİOĞLU: -''BU YATIRIMIMIZLA SEKTÖRE YÖN VERMENİN YANI SIRA KAYBEDİLEN YURTDIŞI PAZARLARI YENİDEN KAZANACAĞIZ''

GAZİANTEP (A.A) - Gaziantep'te faaliyet gösteren Tiryaki Gıda Grubu, Türkiye'nin ilk entegre ve en büyük kapasiteli antepfıstığı üretim tesisini 2 milyon avroluk yatırımla kurdu.
Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi'nde 10 bin metrekarelik alanda Hollandalı bir ortakla yapılan fabrikada, günlük 100 ton fıstık işlenecek, üretimin yüzde 80'i Avrupa ülkelerine ihraç edilecek.
Tiryaki Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, Avrupa'nın gıda ambarlarından birisi durumuna geldiğine işaret ederek, AB ülkelerine önemli miktarda gıda ve tarım ürünü ihraç edildiğini söyledi.
Tiryakioğlu, ''Gerek endüstriyel gıda maddeleri ve gerekse tüketime hazır yarı işlenmiş gıdalardaki payını artırmaya çalışan ülkemizde, uluslararası pazara girmiş mevcut ürünlerde de önemli mesafeler kat edilmektedir. Özellikle Gaziantep'e özgü antepfıstığı kavrulmuş kuruyemiş tüketimi ve iç olarak tüketilen önemli ürünlerin başında gelmektedir'' dedi.
Tiryakioğlu, Tiryaki Grubu olarak bulgur, mercimek ve bakliyatta elde ettikleri başarı ve tecrübeyi son bir yıl içinde antepfıstığına da kaydırmaya başlamanın mutluluğu içinde olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bu sebeple TLP adı ile kurduğumuz yeni firmamız ve bugünlerde devreye giren yüksek teknoljiye sahip, hijyen ve sanitasyon kuralları doğrultusunda tasarlanan fabrikamız, antepfıstığına gereken işlenme üstünlüğünü katacaktır.
Gaziantep 3. OSB'de 10 bin metrekarelik alanda kurduğumuz fabrikamız faaliyete geçti. Yatırım maliyetimiz yaklaşık 2 milyon avro. Hollandalı özel bir şirketle ortak kurduğumuz yatırım, Türkiye'nin en büyük kapasiteli antepfıstığı tesisi olacak. Günlük 100 ton fıstık işlenecek. Üretimin yüzde 80'inini Avrupa başta olmak üzere ihraç edeceğiz.''

-''ANTEPFISTIĞI DÜNYADA HAK ETTİĞİ YERE ULAŞACAK''-

Tiryakioğlu, fıstığın anavatanı olarak bilinen Gaziantep ve bölgesinin antepfıstığına gereken önemi veremediğini ve dünya pazarlarındaki yerlerini İran, Suriye ve ABD gibi ülkelere kaptırdığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugün bile antepfıstığını işleyebilecek yeteri düzeyde teknoloji ve altyapı bulunmamasından dolayı maalesef bu kadar kıymetli bir ürünün hak ettiği şekilde pazara girmesini ve tüketiciye en yüksek hijyenik seviyede ürün ulaşmasını engellemiştir. Antepfıstığında gerekli endüstriyel yatırımların ve teknolojilerin kullanılmamasından dolayı, antepfıstığı piyasalarında da gerekli arz-talep dengeleri oluşturulamamıştır. Sektördeki bu düzensizlik, teknoloji ve bilgi eksikliği, TLP'nin kendi know-how oluşturmasını sağlamış ve yine kendi AR-GE'sini oluşturarak Türkiye'nin en modern ve dünyanın sayılı antepfıstığı işleme sistemini oluşturmuştur.''
Fabrika tasarımı ve sistem geliştirmelerinin yaklaşık 1 yıl sürdüğünü anlatan Tiryakioğlu, ISO-9000, TSE, GMP ve HACCP standartlarının ve ilkelerinin doğrultusunda tasarlanan ve üretim yapacak olan tesisin Türkiye'nin en büyük kapasitesine sahip olduğuna dikkat çekti.

-SIFIR AFLATOKSİN İLE ÜRETİM YAPILACAK-

Tiryakioğlu, Türkiye'nin en büyük kontrollü stoklama sistemine sahip olan tesisin sıfır aflatoksin toleransı ile üretim yapacak bir teknolojiye sahip olduğunu vurguladı.
TİRYAKİ-TLP'nin, Gaziantep ve Bilkent Üniversiteleri ile halen fıstık işleme teknolojileri üzerine araştırma ve geliştirme çalışmaları yaptığını ifade eden Tiryakioğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:
''TİRYAKİ-TLP, önümüzdeki süreçte bu çalışmalardan elde edilen sistemlerde bu üretim teknolojisinin içinde yer alacak. Antepfıstığında görülen mikrobiyoloji ve aflatoksin sorunlarının çözümüne yönelik olarak geliştirilen sistemde ise fıstık hiçbir şekilde el ile temas etmemektedir. Bunun yanı sıra sterilazyon kabinleme ve GMP sistemi yer almaktadır. Aflatoksin ve diğer kalite kontroller içinde laboratuar devrede olacaktır. Özellikle kurulan laboratuar antepfıstığı kontrollerinde fıstık işletmeleri içinde bir ilk ve tek olacak.
Bu yatırımımızla en büyük özelliğinin sektöre yön vermenin yanı sıra tüketiciye en sağlıklı ürünü üretmek olacağını dile getirdi. Teknoloji, fiyat istikrarsızlığı ve uygun olmayan üretim tekniklerinden dolayı kaybedilen yurtdışı pazarların yeniden kazanılması için önemli ve lider bir kurum haline gelecek olan TLP, fıstıktan yeni ürünlerin elde edilmesini, antepfıstığına yeni katma değerlerin katılmasını sağlayacak.''
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
19 Eylül 2006       Mesaj #59
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
TÜRKİYE'NİN IMF'DEKİ KOTA PAYI ARTTI

imf turkiye

SİNGAPUR - Mustafa Seven - Türkiye'nin, Çin, Meksika ve Güney Kore ile birlikte IMF'deki kota payı artışının onaylandığı öğrenildi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısında, Türkiye'nin aralarında bulunduğu 4 ülkenin kota payının artırılması onaylandı.
Türkiye'nin aralarında bulunduğu 4 ülkenin kota payı artışı için 184 ülkenin toplam kotasının en az yüzde 85'inin onayı gerekiyordu.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #60
AreX - avatarı
Ziyaretçi
19 Eylül 2006

DÜNYA BANKASI'NIN ''YÖNETİM GÖSTERGELERİ'' RAPORU... -DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DİREKTÖRÜ VORKİNK: -''KÜRESEL YÖNETİM GÖSTERGELERİNİN BAZILARA GÖRE TÜRKİYE, AB'YE ADAY DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNE GÖRE DAHA İYİ İLERLEME GÖSTERİYOR''

ANKARA (A.A) - Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, küresel yönetim göstergelerinin bazılarına göre Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne (AB) aday Doğu Avrupa ülkelerine göre daha iyi ilerleme gösterdiğini bildirdi.
Dünya Bankası'nın ''Yönetim Konuları V, 1996-2005 yılları için Yönetim Göstergeleri'' Raporu'nda, ifade özgürlüğü, siyasi istikrar, hesap verebilirlik, hükümetin etkinliği, mevzuatın kalitesi, kanun hakimiyeti ve yolsuzlukla mücadele gibi kriterlere göre ülkelerin değerlendirmesi yapıldı.
Rapor, Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelede da dahil olmak üzere birçok göstergeye göre önemli ölçüde ilerleme kaydettiğini, ancak bazı konularda ilerlemeye ihtiyaç duyulduğunu ortaya koydu.
Bankanın raporunda, Türkiye'de, yolsuzlukla mücadelede 2000/2002 yıllarında hatırı sayılır bir gerilemenin yaşanmasının ardından, 2005'te gözle görülür bir ilerleme meydana geldiğine dikkat çekiliyor. Buna göre, Türkiye ''yolsuzlukla mücadele'' göstergesinde 2002 yılında en alttaki yüzde 40'lık dilimden bulunurken, 2005'de en alttaki yüzde 60'lık dilime yükselmiş gözüküyor. Bir diğer ifade ile 2002 yılında Türkiye'den daha iyi durumda yüzde 60'lık ülkeler grubu varken, bu oran 2005 yılında yüzde 40'a iniyor.
Raporda, Türkiye'nin ''ifade özgürlüğü ve hesap verebilirlik'' göstergesi, 1998 yılında yüzde 20 iken, bu oran 2005 yılında yaklaşık yüzde 40-50'ye ulaşıyor.
''Politik İstikrar'' konusunda da Türkiye'nin ilerleme kaydettiği anlaşılıyor. Rapora göre, 1996 yılında Türkiye'nin yüzde 10'luk dilimde yer aldığı, 2005 yılında ise diliminin yüzde 30'a çıktığı görülüyor.
''Hükümetin etkinliği'' göstergesinin 2005 yılında yüzde 60'lık diliminin üstüne çıktığı görülen raporda, ''mevzuatın kalitesi''nin 2005 yılında yüzde 60'lık dilimde olduğu belirtiliyor. ''Mevzuatın kalitesi'' göstergesinde, 1998 yılına göre gerileme kaydedildiği, ancak 2002 yılından bu yana ilerleme görüldüğü anlaşılıyor.
''Kanun hakimiyeti'' göstergesinde de 1998 yılına göre bir gerileme söz konusu iken, 2002 yılından bu yana bu göstergede de iyileşme gözleniyor.

-DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DİREKTÖRÜ VORKİNK-

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, küresel yönetim göstergelerinin bazılarına göre Türkiye'nin, AB'ye aday Doğu Avrupa ülkelerine göre daha iyi ilerleme gösterdiğini söyledi.
Birkaç yıl içinde Türkiye'nin pek çok konuda ilerleme kaydettiğini belirten Vorkink, ancak Türkiye'nin daha iyi standartlara yükselmesi için ''mevzuatın kalitesi'' gibi bazı göstergelerde daha çok ilerleme göstermesi gerektiğine işaret etti.
Vorkink, raporun, yönetimdeki iyileşme ile gelir seviyesi ve sosyal göstergeler arasındaki bağlantıyı belirgin biçimde ortaya koyduğuna dikkat çekerek, yönetimdeki gelişmenin, Türkiye'ye daha iyi gelir seviyesi ve yaşam standardı olarak döndüğünü, Türkiye'nin ekonomisinde son 5 birkaç yılda bunu gözlemlediklerini kaydetti.

Benzer Konular

1 Haziran 2007 / virtuecat Ekonomi
27 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Ağustos 2013 / Hi-LaL Meslekler
13 Haziran 2008 / Bia Turizm