Arama

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 7

Güncelleme: 15 Ağustos 2018 Gösterim: 243.980 Cevap: 685
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
20 Eylül 2006       Mesaj #61
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
İŞSİZLİK ORANI HAZİRANDA DÜŞTÜ

Sponsorlu Bağlantılar
sanayi uretimi 10

ANKARA - Türkiye'de bu yıl Haziran ayında, Mayıs-Haziran-Temmuz dönemini kapsayan üç aylık hareketli ortalamalara göre işsizlik oranı yüzde 8,8 oldu. Geçen yıl aynı dönemde işsizlik oranı yüzde 9,1 oranında bulunuyordu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) üçer aylık dönemler itibarıyla her ay açıkladığı Hanehalkı İşgücü Anketi'nin ''Mayıs-Haziran-Temmuz'' dönemini kapsayan Haziran 2006 sonuçlarına göre, bu dönemde işgücüne katılım oranı ise yüzde 49,3 olarak hesaplandı.
İşsizlik oranı kentlerde yüzde 11,2, kırsal kesimde yüzde 5,5 olarak belirlendi.


HAZİRANDA İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 8,8 OLDU

Türkiye'de bu yıl Haziran ayında, Mayıs-Haziran-Temmuz dönemini kapsayan üç aylık hareketli ortalamalara göre işsizlik oranı yüzde 8,8 oldu.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
20 Eylül 2006       Mesaj #62
AreX - avatarı
Ziyaretçi
20 Eylül 2006

Sponsorlu Bağlantılar
PETROL FİYATLARI 6 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE...

LONDRA (A.A) - Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları, son 6 ayın en düşük seviyesine düştü.

ABD ham petrolünün fiyatı 89 sent azalarak varili 60,77 dolar olurken, Londra Brent tipi petrol de 81 sent düşerek 61,36 dolardan satılıyor.

Petrol fiyatlarının düşmesinde, dünyanın en büyük petrol tüketicileri ABD, Japonya ve Almanya'nın kış mevsimi öncesinde petrol stoklarının artması etkili oldu.

Suudi Arabistan Petrol Bakanı Ali El-Naimi de, Riyad'ta yaptığı açıklamada, şu anki petrol fiyatlarının, hem üreticiler hem de tüketiciler için ''makul'' düzeyde olduğunu söyledi
.

20 Eylül 2006

TEPAV'DAN 2001 KRİZİ ARAŞTIRMASI... -HANE HALKI REEL TÜKETİMİ, KRİZDEN SONRAKİ 6 AYLIK DÖNEMDE ORTALAMA YÜZDE 7 DARALDI

ANKARA (A.A) - Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), 2001'de yaşanan ekonomik krizin reel tüketimde yüzde 7'lik bir daralmaya yol açtığını bildirdi.

TEPAV, 2001 krizi hakkında bir araştırma yaptı. 2000-2005 döneminde 28 ilden ve 5 binin üzerinde haneden toplanan veriler kullanılarak gerçekleştirilen araştırmada, kriz sonrası reel tüketimdeki gerilemenin yüzde 7'de kalmasının, tüketicilerin ucuz ürünlere yönelmesinden kaynaklandığı sonucuna varıldı. Bu olmasaydı, tüketimdeki düşüşün yüzde 30'lara ulaşacağı ve 2005 sonuna kadar da devam edeceği belirtildi.

TEPAV'ın araştırmasına göre, 2001 krizi hane halkı tüketimini nominal anlamda çok fazla etkilemedi. Mevsimsellikten arındırılmış hane halkı harcaması, 2000-2005 dönemi boyunca sürekli artan bir trend takip etti. 2000'in ortasında aylık 50 YTL düzeyinde bulunan hanebaşı hızlı tüketim malları harcaması, 2005 sonunda 150 YTL'ye yükseldi.
2001 krizini izleyen ilk 6 aylık dönemde reel tüketim, kaliteden kaçış sayesinde yüzde 7 düştü. Bu düşüş, kaliteden kaçışın yaşanmadığı varsayımıyla yüzde 16 olarak hesaplandı.

2001 krizi gibi tüketicilerin gelirlerini ve beklentilerini oldukça olumsuz etkileyen bir süreçten sonra yaşanan kaliteden kaçış, 2001 sonbaharından itibaren reel tüketimin toparlanmaya başlamasına neden oldu. 2002 ortasında ise kriz öncesi tüketim düzeyi yakalandı. 2004'de başlayan normalleşme sürecinde de hem tüketim sepetindeki fiyat kompozisyonu yükselmeye başladı hem de reel tüketim arttı. 2005 başından itibaren de kriz öncesi reel tüketim düzeyi yakalandı.

-DAR GELİRLİLER ÇABUK UYUM SAĞLADI-

Araştırmada, 2000 yılındaki tüketim sepeti sabit kalsa ve pahalı mallar daha ucuz mallarla ikame edilmese, reel tüketimde kriz ile ortaya çıkan düşüşün 2003 sonuna kadar devam edeceği sonucuna da ulaşıldı. Bu durumda da, 3 yıllık süreçte reel tüketimdeki daralma yüzde 30'u aşacaktı. 2004 başında toparlanma başlayacak, ancak 2005 sonunda bile reel tüketimin kriz öncesinin yüzde 10 altında kalmasının önüne geçilemeyecekti.

TEPAV araştırmasında, reel tüketim serileri sosyoekonomik statü bazında da incelendi. Burada da dar gelirlilerin duruma daha çabuk uyum sağladığı belirlendi.

Son düzenleyen AreX; 20 Eylül 2006 16:14 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
20 Eylül 2006       Mesaj #63
AreX - avatarı
Ziyaretçi
20 Eylül 2006

''TÜRKİYE PERAKENDECİLİĞİ'' TOPLANTISI... -BAŞBAKAN YARDIMCISI ŞENER: -''BÜYÜK MAĞAZALAR YASASININ ÇIKMASI İÇİN BEN DE ÇABA GÖSTERECEĞİM'' -''TOPLAM KAMU DENGESİNDE, 2006 YILINDA TÜRKİYE FAZLA VERECEK'' -SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN: -''BÜYÜK MAĞAZALAR YASASININ ÇIKMASINI BAZI GÜÇLER ENGELLEDİ''

ANKARA (A.A) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Büyük Mağazalar Yasasının kısa sürede çıkması için çaba harcayacağını belirtirken, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da yasanın çıkmasını bazı güçlerin engellediğini söyledi.

Bu yıl kurularak faaliyete geçen Perakendeciler Federasyonu, ''Global Ekonomide Türkiye Perakendeciliği'' konulu bir toplantı düzenledi.
Başkan Yardımcısı Şener, konuşmasında, dünyadaki küreselleşmenin devrelerine ilişkin kendi yorumunu nakletti.

Küreselleşmenin son aşamasının günümüzde yaşandığını ve artık sermayenin büyük bir hızla dolaştığını, üretilen malların da aynı biçimde hareket ettiğini vurgulayan Şener, firmaların da küresel rekabetin içinde yer aldığını ve bunun baskısını üzerlerinde hissettiklerini dile getirdi.

''Para 5 saniye içinde 5 yer değiştiriyor'' diyen Şener, ülke olarak ve bu ülkenin insanları olarak, hep birlikte ''Biz küreselleşmenin neresindeyiz, ben küreselleşmenin neresindeyim'' diye sorulması gerektiğini kaydetti.
Bir ülkenin gelişmesinde iki önemli unsur olduğuna dikkati çeken Şener, bunlardan birinin insan gücü, diğerinin ise kurumsal yapılar olduğunu belirterek, 4 yıllık süre içinde hükümetin güven ve istikrarı sağladığını ve bu süreçte kurumsal anlamda pek çok şeyin yerine getirildiğini söyledi.

Şener, finans ve mali disiplinde sağlanan gelişmelerin her şeyi açıkça göstermekte olduğunu büyüme hızının 4 yıl ortalamasının yüzde 7.8 olduğunu hatırlattı. ''Daha önce bu ortalama yakalanamadı''diyen Şener, ''2005 yılında bütçe açığının Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH) oranı yüzde 2 olmuştur. Toplam kamu dengesinde 2006 yılında ise Türkiye fazla verecektir'' dedi.

Ekonominin alt yapısını oluşturan temel yasaların çıkarılmaya devam edeceğini ifade eden Şener, dün ihtiyaç olarak insanların karşısına çıkmayan bazı konuların, gün gediğinde ihtiyaç olarak karşısına çıktığını ve bu nedenle de Büyük Mağazalar Yasası'nın kanunlaşması konusuna da önem verdiklerini söyledi. Yasa için ''Bende çaba harcayacağım''diyen Şener, Büyük Mağazalar Yasası'nın Başbakanlıkta incelendikten sonra TBMM'ye gönderileceğini ve sürecin işlemekte olduğunu da ilave etti.

-KİM ENGELLEDİ ACABA?-

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da konuşmasına, esnafın Türkiye'de rejimin teminatı olduğununu belirterek başladı ve göreve geldiklerinden bugüne kadar geçen sürede, elde edilen ekonomik gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Artık gelinen noktada işsizliğin azalmaya, gelir dağılımındaki adaletsizliğin gitmeye başladığını ve ülkenin yapılan yatırımlarla şantiye haline geldiğini ifade eden Coşkun, bu iyileşmeden esnafın da nasibini aldığını kaydetti.

Coşkun, market tanımlamasını pek sevmemekle birlikte, artık bu adlandırmanın Türkiye yerleştiğini ve kamuoyunda ''Büyük Marketler ya da Büyük Mağazaların Çalışma Esas ve Usullerini belirleyen yasanın hazırlandığını, ancak halen kanunlaşamadığını söyledi.
Büyük mağazaların 15 bin metre kareden büyük olanlarının şehrin yoğun olmadığı yerlerde kurulmasını öngördüklerini anlatan Coşkun, ''Ancak bazı güçler, bu yasanın çıkmasını engellediler. Biz de yasayı geri çektik'' dedi.

Yasa hazırlanmadan önce bazı ülkelere konuyla ilgili uzmanlar gönderdiklerini ve araştırma, inceleme yaptırdıklarını ifade eden Bakan, ''Mesela Fransızların bu alanda uyguladıkları yasadan daha hafif bir yasa hazırlamamıza rağmen, yine de karşı çıkıldı''dedi. Coşkun, bu konuda çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı ve liberal ekonominin de güçlünün, güçsüzü istismar ettiği bir ekonomi olmadığını kaydetti.

-''İMAJ KAYIRICI OLMASIN''-

Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songör de kendi sektörlerindeki gelişmeleri dikkatle incelediklerini ve sektörlerinde küresel oyuncuların yer almasını istediklerini söyledi.
''Bölgemiz itibariyle coğrafi farklılıklar yaratarak öne çıkmalıyız'' diyen Songör, Büyük Mağazalar Yasası'nın da büyük marketleri kayıran imajı vermeyecek şekilde hazırlanıp yasalaşması taraftarı olduklarını kaydetti.

Songör, yeni yasa tasarısı için ''Bakkal ve küçük esnafı koruyor'' demenin haksızlık olacağını sözlerine ekledi
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
21 Eylül 2006       Mesaj #64
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
REKABET KURULUNDAN ERDEMİR'E YİNE "EVET"

erdemir 3

İSTANBUL - Rekabet Kurulu, Erdemir'in Özelleştirme İdaresi Başkanlığına (ÖİB) ait yüzde 46,12 hissesi ile Kalkınma Bankası kontrolünde bulunan yüzde 3,81 hissesinin özelleştirme yoluyla Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) tarafından devralınması işlemine izin verilmesinde sakınca bulunmadığına karar verdi.
Rekabet Kurumundan, Başkan Mustafa Parlak imzasıyla İMKB'ye yapılan açıklamada, Rekabet Kurulunun 24 Kasım 2005 tarıh ve 05-79/1083-271 sayılı kararına karşı, Danıştay 13. Daıresi'nin verdiği 'yürütmeyi durdurma kararı' üzerine Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.nin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait yüzde 46,12 oranında hissesi ile Kalkınma Bankası kontrolünde bulunan yüzde yüzde 3,81 oranında hissesinin özelleştirme yoluyla devredilmesi işleminin, Rekabet Kurulunun 15 Eylül 2006 tarıh, 06-64/882-254 sayılı toplantısında ''yeniden değerlendirildiği'' belirtildi.
Açıklamada,OYAK tarafından devralınması işleminin, ilgili ürün pazarlarında 4054 sayılı kanunun 7. maddesi kapsamında ''hakim durum yaratılması veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesi ve böylece rekabetın olumsuz yönde etkilenmesi'' sonucunu doğurmayacağına ve devir işlemine izin verilmesinde sakınca bulunmadığına karar verildi.
Açıklamanın duyurulmasının ardından, Erdemir hisselerinin geçici olarak kapatılan işlem sırası tekar açıldı.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
21 Eylül 2006       Mesaj #65
AreX - avatarı
Ziyaretçi
21 Eylül 2006

ŞEKERBANK'IN YÜZDE 33,9 HİSSESİNİN DEVRİNE İZİN ÇIKTI... -REKABET KURULU, ŞEKERBANK T.A.Ş.NİN TOPLAM HİSSELERİNİN YÜZDE 33,9787'SİNİ TEMSİL EDEN HİSSELERİN TURANALEM SECURITIES JSC TARAFINDAN DEVRALINMASI İŞLEMİNE İZİN VERDİ

İSTANBUL (A.A) - Rekabet Kurulu, Şekerbank T.A.Ş.nin toplam hisselerinin yüzde 33,9787'sini temsil eden hisselerin Turanalem Securities JSC tarafından devralınması işlemine izin verdi.
Şekerbank T.A.Ş.den İMKB'ye gönderilen yazıda, şirket ana ortaklarından Şekerbank T.A.Ş. Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı ile Şekerbank T.A.Ş. Personeli Sosyal Sigorta Sandığı Vakfı'ndan şirkete iletilen açıklamaya yer verildi.
Şekerbank'ın yazısında, Rekabet Kurulundan yapılan bildirimde Şekerbank T.A.Ş.nin toplam hisselerinin yüzde 33,9787'sini temsil eden hisselerin Turanalem Securities JSC tarafından devralınması işlemine izin verildiğinin belirtildiği ifade edildi, ayrıca Şekerbank T.A.Ş.nin bağlı şirketlerinden Şeker Faktoring Hizmetleri A.Ş., Şeker Finansal Kiralama A.Ş. ve Şeker Yatırım Menkul Değerler A.Ş.nin Şekerbank T.A.Ş. hisselerinin devri işleminin sonucu olarak dolaylı sermaye payları nedeniyle Turanalem Securities JSC tarafından kontrolüne, 4054 sayılı kanunun 7. maddesı gereğince Rekabet Kurulu tarafından izin verildiği kaydedildi.

AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
21 Eylül 2006       Mesaj #66
AreX - avatarı
Ziyaretçi
21 Eylül 2006

OFF-SHORE ÖDEMELERİ... -İMAR BANKASINDA KIYI BANKACILIĞINDAN FAİZ GELİRİ ELDE EDENLERİN VERGİ İLİŞİĞİ İLE İLGİLİ İŞLEMLERİ 3 GRUPTA TOPLANDI -VERGİ UYGULAMALARI BAKIMINDAN SORUNU OLMADIĞI BELİRLENEN 3 BİN 589 KİŞİYE, ''VERGİ İLİŞİĞİ YOKTUR'' YAZISI VERİLECEK -İKİNCİ GRUPTA YER ALAN 6 BİN 171 HESAP SAHİBİ DE FAİZ GELİRLERİNİ BEYAN EDEREK, TAHAKKUK EDECEK VERGİLERİ ÖDEMELERİ HALİNDE SÖZ KONUSU YAZIYI ALABİLECEK -BU GRUPTA YER ALAN MÜKELLEFLER, VERGİ BORÇLARINI, ZİRAAT BANKASINDAKİ HESAPLARINDAN DA ÖDEYEBİLECEKLER -ÜÇÜNCÜ GRUPTA YER ALAN HESAP SAHİPLERİ HAKKINDA İSE VERGİ İNCELEMELERİ HENÜZ TAMAMLANMADI

ANKARA (A.A) - Gelir İdaresi Başkanlığı, İmar Bankasında hesabı bulunan ve kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) faiz geliri elde edenlerin vergi ilişiğiyle ilgili yapacakları işlemleri belirledi, Ziraat Bankasına ve vergi dairelerine bildirdi.

Gelir İdaresi Başkanlığından yapılan açıklamada, Bakanlar Kurulu Kararı ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan İmar Bankasında hesabı bulunan kişilere yapılacak ödemelere ilişkin usullerin düzenlendiği anımsatıldı. Bu çerçevede kıyı bankacılığından elde edilen faiz gelirleri için ilgili vergi dairesinden ''vergi ilişiğinin olmadığına'' dair belgenin, ödemeyi yapacak görevli bankaya ibrazı gerektiği kaydedildi.

Bu hüküm uyarınca, söz konusu belgenin verilebilmesi için hak sahiplerince elde edilen faiz gelirlerinin beyan edilip, vergilerinin ödenmiş olması gerektiği belirtilen açıklamaya göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, Ziraat Bankası ile işbirliği içinde ödeme yapılacak kişileri tespit etti. Vergi uygulamaları çerçevesinde durumları tek tek değerlendirilerek vergi ilişiği olmadığına ilişkin belge talep eden kişilerin başvuruları üzerine yapılacak işlemler, 3 grupta toplandı ve vergi dairelerinin bilgisayar sistemlerine aktarıldı.

Birinci gruptaki hesap sahiplerinin vergi uygulamaları bakımından herhangi bir sorunu olmadığından başvuruları üzerine talep ettikleri belgeler ilgili vergi dairelerince verilecek. Bu grupta toplam 3 bin 589 hesap sahibi yer alıyor.

İkinci grupta yer alan 6 bin 171 hesap sahibinin ise kıyı bankacılığından elde ettikleri faiz gelirlerini beyan ederek, tahakkuk edecek vergileri ödemeleri halinde vergi ilişikleri kalmayacak ve kendilerine ilgili Banka tarafından ödeme yapılabilecek.

Bu grupta yer alan mükelleflerin hesaplanan vergi borçlarını, vergi dairelerine ödemeleri mümkün bulunduğu gibi Ziraat Bankasındaki hesaplarından da ödemelerine imkan sağlandı. Banka tarafından yapılan tahsilatın vergi dairesi kayıtlarına aktarılması, en geç 3 gün içinde sağlanacak. Bunun akabinde kendilerine vergi ilişiği olmadığına dair belge verilecek.

Üçüncü grupta yer alan hesap sahipleri hakkında ise vergi incelemeleri henüz tamamlanmadığından bu kişilere, bu aşamada vergi ilişiği olmadığına ilişkin belge verilemeyecek ve Banka tarafından kendilerine ödeme yapılamayacak.

Vergi ilişiği ile ilgili başvuruda bulunmamış hesap sahiplerinin ilgili vergi dairelerine başvurmaları, daha önce başvuranların ise haklarında yapılacak işlemi öğrenmeleri için başvurularını yaptıkları vergi daireleri ile irtibata geçmeleri gerekiyor.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
21 Eylül 2006       Mesaj #67
AreX - avatarı
Ziyaretçi
21 Eylül 2006

DÜNYA BANKASI BAŞKAN YARDIMCISI KATSU: -''TÜRKİYE EKONOMİSİ DAHA GÜÇLÜ HALE GELDİĞİ İÇİN, BAHAR AYLARINDAKİ DALGALANMAYI ÇABUK ATLATTI'' -''BAZI EKONOMİK GÖSTERGELER YENİDEN RAYINA OTURMAYA BAŞLADI'' -''TÜRKİYE'YE BUNDAN SONRA, DAHA ÇOK YAPISAL REFORM ALANINDA DESTEK SAĞLAYACAĞIZ''

SİNGAPUR (A.A) - Dünya Bankasının, aralarında Türkiye'nin bulunduğu bölgeden sorumlu başkan yardımcısı Shigeo Katsu, Türkiye ekonomisinin daha güçlü hale gelmesi nedeniyle, bahar aylarında ortaya çıkan dalgalanmayı çabuk atlattığını söyledi.

Shigeo Katsu, Dünya Bankası-IMF Yıllık Toplantıları için bulunduğu Singapur'da, A.A muhabirinin Türkiye ekonomisine ilişkin sorularını yanıtladı.

Türkiye ekonomisinin 2001 ve öncesi döneme artık benzemediğinin altını çizen Katsu, son yıllarda, kamu maliyesi, bankacılık, sosyal güvenlik sistemi gibi alanlarda gerçekleştirilen yapısal reformların sonucu, Türkiye ekonomisinin daha güçlü bir hale geldiğini söyledi.

Türkiye ekonomisinde yapısal bir dönüşümün sağlanması sonucunda, enflasyonun uzun yıllar sonra tek hanelere gerilediğini belirten Katsu, ekonomik büyümenin de güçlü bir şekilde devam ettiğini ifade etti.

-EKONOMİK GÖSTERGELER YENİDEN RAYINA OTURUYOR-

Shigeo Katsu, bahar aylarındaki dalgalanmanın ardından rayından çıkan bazı ekonomik göstergelerin de yeniden rayına oturmaya başladığını söyledi.

Türkiye'nin ekonomik programını aynı şekilde sürdürmesi ve yapısal reformlara da devam etmesi halinde, kırılganlığının azalacağını belirten Katsu, bu politika sonucunda, bundan sonra küresel ekonomide çıkabilecek dalgalanmalardan da daha az etkileneceğini kaydetti.

-YAPISAL REFORM DESTEĞİ-

Türkiye'nin ekonomideki yapısal dönüşümü, başarılı yapısal reformlarla kazandığına dikkati çeken Katsu, bunun kalıcı hale getirilebilmesi ve kırılganlıkların azaltılması için yapısal refromların devam ettirilmesinin önemine işaret etti.

Türkiye'nin üçer yıllık Ülke Yardım Stratejisi (CAS) çerçevesinde Banka'dan mali ve teknik destek aldığını belirten Katsu, yeni CAS döneminin başlayacağı gelecek yıl bu yardımın devam edeceğini vurguladı.

Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde yapısal reformlara ağırlık vereceğinin altını çizen Katsu, bu çerçevede, Türkiye'ye önümüzdeki yıllarda ağırlıklı olarak yapısal reform desteği sağlayacaklarını kaydetti.

-BABACAN VE YENİ ÜLKE DİREKTÖRÜ-

Bu arada görev süresi tamamlanmak üzere olan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink'in yerine gelecek yeni ülke direktörü konusunda ise Katsu, yeni direktörün henüz kesinleşmediğini, ancak yakın zamanda bu kişinin belirleneceğini ifade etti.

Öte yandan Katsu, Dünya Bankası-Türkiye ilişkileri çerçevesinde, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın başarılı bir kişi olarak Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelere katkıda bulunduğunu söyledi.

-BANKA, TÜRKİYE'YE 6 MİLYAR DOLARDAN FAZLA DESTEK SAĞLADI-

Dünya Bankası, gelecek yıl sona erecek olan üç yıllık CAS dönemi çerçevesinde Türkiye'ye 6 milyar dolardan fazla finansal kaynak sağladı.

Yetkililer, Türkiye'nin IMF'deki kotasının artırılmasını, Banka'nın da takip etmesi gerektiğini, bu nedenle artacak olan kota çerçevesinde, Türkiye'nin yine gelecek yıl başlayacak olan yeni CAS döneminde, Banka'dan daha çok finansal kaynak sağlama imkanının olacağını vurguluyor.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
21 Eylül 2006       Mesaj #68
AreX - avatarı
Ziyaretçi
21 Eylül 2006

TMO İLE FİSKOBİRLİK ANLAŞTI

ANKARA - TMO ile Fiskobirlik anlaştı.
Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Pamuk, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Toprak

Mahsulleri Ofisi (TMO) ile ''TMO adına fındık alınması, FİSKOBİRLİK depolarının kullandırılması ve depolardaki 2005 yılı ürününün bedelinin ödenmesi için kredi bulunması konusunda anlaşma sağladıklarını açıkladı.
Anlaşmaya ilişkin protokol yarın imzalanacak.
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
22 Eylül 2006       Mesaj #69
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
ENFLASYON BEKLENTİSİ %9,63'E İNDİ

enf bek eylul06

ANKARA - Merkez Bankası tarafından düzenlenen beklenti anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 9,77'den yüzde 9,63'e geriledi.
Merkez Bankası, Eylül ayının ikinci dönemine ilişkin beklenti anketi sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, yıl sonu enflasyon beklentisi, tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) bazında Eylül ayının ilk anketine göre 0,14 puan azalarak yüzde 9,77'den yüzde 9,63'e indi.

385pxdots

KAPALIÇARŞI'DA DÖVİZ

İstanbul serbest piyasada dolar 1,5180 , avro 1,9400 YTL'den güne başladı. Kapalıçarşı'da 1,5160 YTL'den alınan dolar 1,5180 YTL'den satılıyor. 1,9380 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,9400 YTL olarak belirlendi. Serbest piyasada dünkü kapanışta doların satış fiyatı 1,4800 YTL, avronun satış fiyatı ise 1,8820 YTL olmuştu.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
22 Eylül 2006       Mesaj #70
AreX - avatarı
Ziyaretçi
22 Eylül 2006

ULUSLARARASI FİNANS ENSTİTÜSÜ BAŞKANI DALLARA: -''TÜRKİYE'YE 2007 YILINDA, YAKLAŞIK 20 MİLYAR DOLARLIK BİR DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE GELECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ'' -''AB YOLUNDA GERÇEKLEŞTİRİLEN REFORMLAR, TÜRKİYE PİYASASINA OLAN İLGİYİ ARTIRDI''

SİNGAPUR (A.A) - Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başkanı Charles Dallara, Türkiye'ye gelecek yıl yaklaşık 20 milyar dolar düzeyinde bir doğrudan yabancı sermaye geleceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Dünyadaki bankalar ve finans kuruluşlarının neredeyse tümünün üyesi olduğu ve merkezi Washington'da bulunan IIF'nin Başkanı Dallara, IMF-Dünya Bankası toplantısı için geldiği Singapur'da Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin, enflasyon ve ekonomik büyüme başta olmak üzere makro ekonomik durumunda iyileşme sağladığının altını çizen Dallara, özellikle bu yıl bankacılık başta olmak üzere önemli bir yabancı sermaye ilgisinin olduğunu kaydetti.

-AB SÜRECİNİN OLUMLU ETKİSİ-

Özellikle Avrupa Birliği (AB) yolunda alınan önlemlerin ve reformların Türkiye piyasasına olan ilgiyi artırdığını vurgulayan Dallara, AB sürecinde, yalnızca özel portföy cinsinden sermaye değil, doğrudan yatırımın da artan oranda Türkiye'ye gelmesini beklediklerini söyledi.
Uygulanmakta olan politikaların kararlı bir şekilde sürdürülmesinin piyasalardaki güveni daha da artıracağını belirten Dallara, istikrarlı politikaların da uzun vadeli yabancı sermayenin en çok aradığı koşullardan biri olduğunu hatırlattı.

Türk bankacılık sektörünün geçtiğimiz yıllarda alınan yapısal önlemler sonucunda güçlü bir yapıya kavuştuğunu belirten Dallara, bu nedenle bankacılık sektörüne olan yabancı ilgisinin devam ettiğini vurguladı.

-KÜRESEL DENGESİZLİKLER-

Küresel dengesizliklerin devam ettiğini de hatırlatan Dallara, özellikle ABD ekonomisindeki yavaşlamanın, küresel dengesizliği artırdığını, sanayileşmiş ülkelerdeki faiz ve enflasyon artışının da yükselen piyasalara giden fonları azalttığını ifade etti.
2005 yılında yükselen piyasaların portföy cinsinden önemli miktarda sermaye çektiğini belirten Dallara, bu olumlu konjonktürün bu yıl devam etmediğini ve yükselen piyasalardan özel sermaye çıkışı olduğunu söyledi.

Dallara, Türkiye ve diğer yükselen piyasaların, mali disiplini koruyarak ve IMF gibi uluslararası kuruluşlarla sıkı bir işbirliği yaparak, küresel dengesizliklerin olumsuz etkilerinden korunabileceklerini kaydetti.

Benzer Konular

1 Haziran 2007 / virtuecat Ekonomi
27 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Ağustos 2013 / Hi-LaL Meslekler
13 Haziran 2008 / Bia Turizm