Arama

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 9

Güncelleme: 15 Ağustos 2018 Gösterim: 243.859 Cevap: 685
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
25 Eylül 2006       Mesaj #81
AreX - avatarı
Ziyaretçi
25 Eylül 2006

Sponsorlu Bağlantılar
DIŞ BORÇ GERİ ÖDEMESİ... -HAZİNE BU HAFTA, 89,5 MİLYON DOLAR DIŞ BORÇ SERVİSİ YAPACAK ANKARA

Hazine bu hafta, 89,5 milyon dolar genel bütçe ve hazine garantili dış borç servisi yapacak

Hazine haftanın en büyük dış borç geri ödemesini, 42,2 milyon dolar ile 28 Eylül Perşembe günü yerine getirecek. Hazine bugün ve yarın ise 12,2'şer milyon dolar, 27 Eylül'de 6,2 milyon dolar, 29 Eylül'de de 16,6 milyon dolar dış borç geri ödemesi gerçekleştirecek.

Hazine, Eylül ayında bugüne kadar 593,8 milyon dolar dış borç ödemesi yerine getirdi.

Bu arada Ocak ayında 883,6 milyon dolar, Şubat'ta 2 milyar 391,9 milyon dolar, Mart'ta 695,1 milyon dolar, Nisan'da 1 milyar 558,1 milyon dolar, Mayıs'da 2 milyar 62,5 milyon dolar, Haziran'da 848,6 milyon dolar, Temmuz'da 862,5 milyon dolar, Ağustos ayında da 2 milyar 17,4 milyon dolar dış borç ödemesi yapan Hazine'nin, yılbaşından bu yana yaptığı ödeme tutarı 11 miyar 897,6 milyon doları buldu.

Hazine, 2002 yılında 9 milyar 567,9 milyon dolar, 2003'de 11 milyar 498,3 milyon dolar, 2004'de 11 milyar 749 milyon dolar ve 2005 yılında da 16 milyar 23,4 milyon dolar dış borç geri ödemesi yapmıştı.

AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
25 Eylül 2006       Mesaj #82
AreX - avatarı
Ziyaretçi
25 Eylül 2006

Sponsorlu Bağlantılar
DÜNYA İŞ YAPMA RAPORU... -PROF. DR. KAYA: ''DÜNYADA İŞ YAPMA VAKFI TARAFINDAN HAZIRLANAN 2007 RAPORUNA GÖRE, İŞ YAPMA KOLAYLIĞI SIRALAMASINDA TÜRKİYE 175 ÜLKE İÇİNDE 91. SIRADA YER ALIYOR. TÜRKİYE 2005 YILINA GÖRE 7 SIRA GERİLEMİŞ DURUMDA'' -''TÜRKİYE SIRALAMADA EN İYİ YERİ 53. SIRAYLA YENİ İŞE BAŞLAMADA ALMAKTADIR'' -''ÜLKEMİZDE 2006 YILI TAHMİNİ KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR 4 BİN 710 DOLARDIR''

ESKİŞEHİR (A.A) - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya, Dünyada İş Yapma Vakfı tarafından hazırlanan 2007 raporuna göre, iş yapma kolaylığı sıralamasında Türkiye'nin 175 ülke içinde 91. sırada yer aldığını belirterek, ülkenin geçen yıla göre 7 sıra gerilediğini bildirdi.

Prof. Dr. Kaya, yazılı açıklamasında, Dünyada İş Yapma Vakfı'nın dünyadaki 175 ülkenin ekonomilerini her yıl iş yapma kolaylığı ve zorluğuna göre sıraladığını ifade ederek, sıralamada başta olan ülkelerde yatırım yapmanın kolay olduğunu kaydetti.

Rapora göre, ekonomi reformunda Singapur'un dünyada ilk sırayı aldığını ifade eden Prof. Dr. Kaya, bu ülkeyi Yeni Zelanda, ABD, Kanada ve Hong Kong'un izlediğini bildirdi.
Prof. Dr. Kaya, iş yapmanın en zor olduğu ülkenin ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti olduğunu belirterek, şunları ifade etti:

''Türkiye 175 ülke içinde 91. sıradadır. Türkiye 2005 yılına göre 7 sıra gerilemiş durumdadır. Türkiye'nin 10 başlık içinde dünya ekonomi sıralamasında en kötü olduğu iki konu 148. sırayla lisans, 148. sırayla izin alma ve 146. sırayla işçi istihdamıdır.

Sıralamada en iyi yeri 53. sırayla yeni işe başlamada almaktadır. 2006 yılı ekonomisinde 10 başlığın 9'unda gerileyen Türkiye sadece istihdamda 148'ncilikten 146. sıraya çıkmıştır. Ülkemizde 2006 yılı tahmini kişi başına düşen milli gelir 4 bin 710 dolardır.''

-''ÜLKEYE YATIRIM CAZİP HALE GETİRİLMELİ''-

Bu yıl Türkiye ekonomisinin bir önceki yıla göre iş yapma kolaylığı açısından 175 ülke içinde 84. sıradan 91. sıraya gerilediğinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Kaya, iş yapmada en fazla gerilemenin 10 sırayla sınırlar arası ticaret, 6 sıra gerilemeyle yeni iş kurma, kredi alma ve mülkiyet kaydında yaşandığını bildirdi.

İş yapmada sadece istihdamda 2 sıra yükselerek 148. sıradan 146. sıraya çıkan Türkiye'nin kalkınması ve refahının artması için, üretim, yatırım ve ihracatın artırılması ve istihdamın geliştirilmesi gerektiğini bildiren Prof. Dr. Kaya, şöyle devam etti:
''İster yerli, ister yabancı yatırımcıların ülkemizde iş yapmasını özendirmede özellikle lisans işlemleri, işçi istihdamı ve iş kapatma (iflas) konularındaki mevzuatların öncelikle iyileştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde yatırım yapılması yerli ve yabancı yatırımcılar için cazip hale getirilmelidir.''


AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
25 Eylül 2006       Mesaj #83
AreX - avatarı
Ziyaretçi
25 Eylül 2006

PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ... -RUSYA İÇİN KRİTİK RAKAM 37 DOLAR

MOSKOVA (A.A) - Petrol fiyatlarındaki düşüş devam ederken, Rus hükümeti ekonominin 37 dolara kadar dayanabileceğini açıkladı.
Rus hükümeti, geçen yıl bütçe gelirlerinin yüzde 52'sini petrol satışından sağlarken, bu yıl fiyatlardaki sert düşüş ihtimaline karşı ''dayanma sınırı'' belirledi.

Maliye Bakanı Aleksey Kudrin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ''Ural ham petrolunun varilinin 37 dolara kadar gerilemesi bizi yaralamaz ve 2007 bütçe hedeflerimizi etkilemez'' dedi.

Rusya, 1998 yılında petrol fiyatlarının 11 dolara kadar düşmesi yüzünden ekonomik krize girerken, yükselen petrol fiyatlarının 37 doların altına düşeceğine kimse inanmıyor.

Kudrin'in Rus rublesinin 1998 krizi öncesindeki reel değerine yükseldiği yolundaki açıklaması, maliyetleri hızla artan sanayi kesiminin büyük zararlar görmeye başlayacağı yönündeki kaygıları artırdı.

Bakan Kudrin geçen hafta Rus parlamentosunun alt kanadı Duma'ya Rusya'nın ekonomik durumuyla ilgili sunduğu raporda ülkenin son 15 yıldaki en iyi dönemini yaşadığını söyledi.

2004-2007 dönemindeki toplam büyümenin yüzde 29 olacağını kaydeden Kudrin, istikrar fonunda biriken paranın 1 Eylül 2006 itibariyle 64,7 milyar dolar olduğunu ifade etti.

Rusya'nın altın ve döviz rezervlerinin şu anda 259 milyar dolar olduğunu ve rakamın yıl sonunda 270 milyar doları bulacağını söyleyen Kudrin, Rusya'nın yıl sonunda Japonya, Çin ve Tayvan'dan sonra en yüksek rezervi olan ülke haline geleceğini belirtti.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
26 Eylül 2006       Mesaj #84
AreX - avatarı
Ziyaretçi
26 Eylül 2006

İSKAN KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK... -YASAYA GÖRE KAMULAŞTIRMA SONUCU YERLERİNİ TERK ETMEK ZORUNDA KALANLAR, TALEP ETTİKLERİ TAKDİRDE, BAKANLIKÇA GÖSTERİLECEK YERLERDE İSKAN EDİLECEKLER -BAKANLIĞIN GÖSTERDİĞİ YERLERDE İSKANI KABUL ETMEYENLERİN HAK SAHİPLİLİK DURUMLARI, MAHALLİ İSKAN KOMİSYONUNCA İPTAL EDİLECEK

ANKARA (A.A) - Yurtdışından gelen göçmenlerin, yerleri kamulaştırılanların, göçebelerin ve milli güvenlik nedeniyle yerlerinin değiştirilmesine karar verilen köylülerin iskanına ilişkin esasları belirleyen İskan Kanunu, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasaya göre, kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak baraj, koruma alanı, havaalanı, karayolu, demiryolu ve fabrika inşaatı gibi amaçlarla yapılan kamulaştırma sonucu yerlerini terk etmek zorunda kalan aileler, yapılan iskan planlama etütlerinin başladığı takvim yılı başlangıcından en az 3 yıl önce kamulaştırma sahasında yerleşmiş olup taşınmaz malı olmayan aileler, talep ettikleri takdirde Bakanlıkça gösterilecek yerlerde iskan edilecekler.

Ancak, iskan planlama etütlerinin başladığı tarihten önce yerini terk etmiş olup, kamulaştırılacak taşınmaz malı bulunan aileler iskana tabi tutulmayacak. Bu tarihten geriye doğru 3 yıl içinde taşınmaz mallarını zorunlu hal olmadan ellerinden çıkaran aileler, yerlerini terk etmemiş dahi olsalar iskan edilmeyecekler.

Kamulaştırılan alanlarda yerleşik olan ve kamulaştırmadan etkilenen ailelerden devlet eliyle başka yerde iskanını istemeyenler, yazılı başvuruları üzerine, Bakanlıkça kendi köy sınırları içinde gösterilecek bir yerde iskan edilecekler.

-90 GÜN İÇİNDE BAŞVURMA ŞARTI-

Devlet eliyle iskanlarını isteyen ailelerden, iskan duyurusu tarihi bitiminden sonra 90 gün içinde başvurmayanlar ile aldıkları ve alacakları kamulaştırma bedelinin Bakanlıkça belirlenen miktardan az olması halinde kamulaştırma bedellerinin tamamını, Bakanlık ''Merkez Muhasebe Birim Hesabına'' yatırmayı taahhüt etmeyenler iskan edilmeyecek.

Milli güvenlik nedeniyle iskan edilecek yerleşim ünitelerinde yaşayan ailelerin iskanı, Milli Güvenlik Kurulunun önerileri doğrultusunda, Bakanlar Kurulunca alınacak kararda belirtilecek şekil ve şartlar çerçevesinde, bu kanun hükümlerince yapılacak. Bakanlığın gösterdiği yerlerde iskanı kabul etmeyenlerin hak sahiplilik durumları, mahalli iskan komisyonunca iptal edilecek. Bu durumdaki aileler, ikinci bir iskan talebinde bulunamayacak.

-KİMLER GÖÇMEN SAYILACAK?

Kanuna göre, Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olmayan yabancılar ile Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı bulunup da sınır dışı edilenler, güvenlik bakımından Türkiye'ye gelmeleri uygun görülmeyenler, göçmen olarak kabul edilmeyecek.

Türk soyundan olmanın ve Türk kültürüne bağlılığın tayini ve tespiti, Dışişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yapılacak. Yurda toplu olarak gelen göçmenlerin, sınırlardan girdikten sonra işlemleri tamamlanıncaya kadar bakım, beslenme ve barınma ihtiyaçları, Kızılay'ın da yardımlarıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca karşılıksız sağlanacak.

Özel kanunlarla Türkiye'ye getirilen, Türk soyundan ve kültüründen olan ve taşınmaz mal verilerek iskanları sağlanan ''iskanlı göçmenler'', yurda girdikten sonra iskanları için belirlenen yerlerin; serbest göçmenler (devlet eliyle iskan edilmelerini istememek şartıyla yurda kabul edilenler) ise yerleştirildikleri yerlerin en büyük mülki amirine başvurarak ''vatandaşlığa giriş beyannamesi'' imzalayıp ''göçmen belgesi'' alacak. Göçmen belgesi 2 yıl için geçerli olacak ve geçici kimlik belgesi olarak kullanılacak. Göçmen olarak kabul edilenler, gerekli işlemlerin ilgili kuruluşlarca tamamlanmasından sonra, Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığa alınacaklar.

Göçmenlerin, yerleri kamulaştırılanların, göçebelerin ve milli güvenlik nedeniyle yerlerinin değiştirilmesine karar verilen köylülerin iskanı için Bakanlıkça hazırlanacak projeye uygun olarak öncelikle konut, arsa, geçimlerini sağlayacak işyeri, işletme kredisi, çiftçilere arazi, tarımsal girdiler, tarımsal yapılar veya arsası ile işletme ve donatım kredileri; hak sahiplerinin talepleri halinde konut, iş yeri ve tarım arazileri kendileri tarafından bulunarak teklif edilmesi ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca uygun görülmesi halinde iskan kredisi verilecek.

Göçmenlere ve göçebelere, barındırma, yiyecek, yakacak ve tedavi yardımı ile bir defaya mahsus olmak üzere giyecek yardımı yapılacak. Bu yardımın miktarı ve süresi, daha sonra yönetmelikle belirlenecek.
Türkiye'ye kabul edilen ''iskanlı göçmenler'', şartların elverdiği yerlerde, Bakanlıkça uygun görülecek yerlerde iskan edilecek. Ancak Türkiye'ye geldikleri tarihten itibaren 2 yıl içinde iskanını istemeyen göçmenler iskan edilmeyecek ve Bakanlıkça yapılmakta olan karşılıksız yardımlar kesilecek.

Göçebeler, Bakanlıkça uygun görülecek yerlere, kanun hükümleri gereğince iskan edilecek. Ancak iskan duyurusu tarihinin bitiminden itibaren 6 ay içinde başvurmayan aileler iskan edilmeyecek.

-ANNESİZ BABASIZ ÇOCUKLAR, AİLE KABUL EDİLECEK-

Kırsal alanlarda fiziksel yerleşimin düzenlenmesi amacıyla yerleşim birimleri başka bir yere nakledilen ailelere; arsa satılması, altyapı yapılması, konut bina projesi hazırlanması, kendi evini yapana kredi açılması gibi imkanlar sağlanacak.

Annesiz ve babasız çocuklar, çocuksuz erkek ve kadın dullar, aile olarak kabul edilecek ve eşit hisselerle iskan edilecekler. Bakanlıkça, gerekli görülmesi halinde Merkezi İskan Komisyonu kurulacak.

Bu komisyon, göçebelerin, göçmenlerin, yerleri kamulaştırılanların ve milli güvenlik nedeniyle iskan edilecek ailelerin ekonomik, sosyal ve sağlık şartlarına göre yerleştirilecekleri yerleri ve iskan programlarını tetkik etmek, iskana yarayacak taşınmaz malları araştırıp bulmak, iskan ödenekleri sağlamak ve bakanlıklarla işbirliği yapmakla yükümlü olacak.

İskan edilecekleri tespite ve taşınmaz mal tahsisine, mahalli iskan komisyonları yetkili olacak. Ailelere verilen taşınmaz mallar, temlik tarihinde yaşayan aile fertleri adına eşit hisselerle temlik ve tapuya tescil edilecek.

-10 YIL SÜREYLE SATILAMAYACAK-

Verilen taşınmaz mallar, temlik tarihinden itibaren 10 yıl süreyle hiçbir şekilde satılamayacak, bağışlanamayacak; terhin edilemeyecek, satış vaadi şerhi konulamayacak, haczolunamayacak.
Hak sahibine verilen taşınmazın, geçerli bir mazeret olmadan satıldığı, kiraya verildiği, gelir elde etmek amacıyla üçüncü kişilere kullandırıldığı belirlendiğinde, mahalli iskan komisyonunca hak sahiplilik durumu iptal edilecek

Hak sahiplerine verilecek taşınmazlar, kimin işgali altında olursa olsun, o yerin en büyük mülki amirinin yazılı emriyle kolluk kuvvetlerince boşaltılarak hak sahiplerine teslim edilecek.

Resmi ve özel, yerli ve yabancı kurumlar ile göçmen ve mülteci teşkilatları tarafından yapılacak maddi yardımlarla, nakde çevrilecek yardımlar; göçmenler için yabancı devletlerden alınacak tazminatlar; iskan amaçlı alınmış, ancak çeşitli nedenlerle hap sahiplerine devredilememiş taşınmaz malların ihale usullerine göre satışından elde edilen gelirler, hak sahiplerine yapılan arsa satışından sağlanan gelirler, kamulaştırma bedelleri sonucu alınan paralar, geri ödeme tahsilatlarından sağlanan gelirler, genel bütçeye gelir kaydedilecek.

-VADESİNDE ÖDENMEYEN BORÇLAR-

Hak sahipleri, kendilerine verilen taşınmazlardan dolayı kamulaştırılan ve satın alınan taşınmaz mallar için kamulaştırma veya satın alma bedelleri, hazine arazisi için de rayiç bedel üzerinden borçlandırılacak.

Ancak iskan amacıyla kamulaştırılmış, satın alınmış, inşa edilmiş olup, çeşitli nedenlerle tahsisleri 1 yıl içinde yapılmamış taşınmazlar yeniden iskan uygulamasına alındığı takdirde, yeni hak sahipleri bu taşınmazların rayiç bedelleri üzerinden borçlandırılacak.

Taşınmazlara ait borçlandırma bedelleri, faizsiz olarak tahsil edilecek. Milli güvenlik nedeniyle iskana tabi tutulan ailelerin veya fertlerin borçlandırılıp borçlandırılmayacağına ilişkin usul ve esaslar, Bakanlar Kurulunca belirlenecek.

-MUAFİYETLER-

Göçmenlerin aile veya topluluk olarak yurda getirecekleri eşyaları, vize işlemleri, bir defaya mahsus olmak üzere her türlü vergiden muaf olacak. Temlik edilen taşınmazlar için veraset ve intikal vergisi ödenmeyecek. İskan hizmetlerine ilişkin her türlü tapu muamelesinden, döner sermaye katkı payı alınmayacak.

Kanun kapsamında kullanılacak arsa ve araziler; özel kanun hükümleri, milli güvenlik nedeniyle tahsis edilmiş askeri yasak bölge sınırlarında kalan yerlerden seçilemeyecek.

-BULGARİSTAN'DAN GELENLER İÇİN TOKİ'YE GÖREV-

Başbakan, Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulup, Türkiye'ye yerleşmek isteyen soydaşlarla ilgili olarak kanun çerçevesinde yapılacak işlemler ile alınacak kararların genel koordinasyonu ve bu kişiler için yapılacak konutlarla ilgili her konuda Toplu Konut İdaresi Başkanı'nı görevlendirmeye yetkili olacak.

Bulgaristan'dan zorunlu göçle gelen soydaşlara yaptırılan konutlardan almak için başvurarak para yatıranlardan konut sahibi olmayanların, kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde başvurmaları halinde yatırdıkları bedel, işleyecek kanuni faiziyle birlikte kendilerine ödenecek. Süresi içinde başvurmayan soydaşların yatırdıkları bedel, göçmen konutları hesabına gelir kaydedilecek.

Eski Kanun gereğince hak sahibi olup da iskan edilemeyen ailelere, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 2 yıl içinde, valiliklere ve Bakanlığa yazılı başvurdukları takdirde, hak sahibi oldukları tarihte yürürlükte olan kanun hükümleri çerçevesinde iskan yardımı yapılacak.
İlk iskan kararının veriliş tarihi ile bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında taşınmaz mal edinen aileler, bu taşınmaz malları devir ve temlik etmiş olsalar dahi bu yardımdan yararlanamayacaklar.
Kanun yürürlüğe girdikten itibaren 2 yıl içinde başvurmayanlar ile Bakanlığın yapacağı iskan yardımını istemeyenler, gösterilen yeri kabul etmeyenler veya terk edenler, ikinci bir iskan talebinde bulunamayacaklar.
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
26 Eylül 2006       Mesaj #85
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
AÇLIK SINIRI 586 YTL'YE YÜKSELDİ

aclik siniri

ANKARA - Türk-İş, açlık sınırının 586, yoksulluk sınırının bin 902 YTL'ye yükseldiğini bildirdi.
Türk-İş Araştırma Merkezi'nce yapılan araştırmaya göre, 4 kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için aylık zorunlu gıda harcaması tutarı, bu ay bir önceki aya göre 1,72 oranında artarak 586 YTL'ye çıktı.
Bu, son 4 yılın en yüksek Eylül ayı artışı oldu.
Gıda harcaması tutarındaki 9 aylık artış yüzde 7,54 olarak gerçekleşirken, geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 2,46 olmuştu.
Ramazan ayının temel gıda fiyatlarındaki artışın en önemli nedeni olarak gösterildiği araştırmada, buna, sebze ve meyvedeki dönemsel fiyat artışının da eklenmesiyle aile bütçesini olumsuz etkilediği belirtildi.
Araştırmaya göre, yoksulluk sınırı olarak nitelendirilen ve 4 kişilik ailenin aylık zorunlu gıda harcaması yanında ulaşım, kira, giyim, yakacak ve kültür gereksinimleri için gerekli olan tutar ise aynı dönemde bin 869 YTL 81 YKr'den bin 901 YTL 94 YKr'ye yükseldi.


385pxdots


BENZİN FİYATI AĞUSTOS'TAN BU YANA DÜŞÜŞTE

benzin pompa 8

ANKARA - Gürbüz Ziya Akkıran - Petrol fiyatlarındaki düşüşe paralel, benzin fiyatları da Ağustos ayı başından bu yana düşüşte.
Ağustos ayı başına kadar yüzde 19,8 zam gören benzin fiyatları, o tarihten bu yanan yaşanan 6 indirimle birlikte yüzde 11,4 ucuzladı.
Yılın geçen kısmına bakıldığında, yılbaşından bu yana 9'u düşüş, 14'ü ise artış yönünde olmak üzere 23 fiyat ayarlaması yapıldı.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, önce petrol fiyatlarında artış, ardından Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında kurlarda görülen yükselişin etkisiyle, Türkiye'de benzin fiyatları artış trendi içine girdi.
Artışlarla birlikte benzin fiyatları, 1 Ağustos tarihinde en tepe noktası olan 3,08 YTL'yi görürken, 8 Ağustos tarihinden itibaren petrol fiyatlarında gerileme ve kurlardaki düşüşle tersine döndü. Bu tarihten itibaren yapılan 6 indirimle benzin fiyatları 2,73 YTL'ye geriledi.
385pxdots

BORSA, BİRİNCİ SEANSIN İLK YARISINDA YÜKSELDİ

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, birinci seansın ilk yarısında yükseldi. Endeks, seansın 1 saat 15 dakikalık bölümünü, dünkü ikinci seans kapanışına göre 312,79 puan artarak 36.397,03 puandan geçti. Hisse senetleri bu seviyede ortalama yüzde 0,87 değer kazandı. İlk bölümde işlem hacmi ise 236,5 milyon YTL olarak gerçekleşti.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
26 Eylül 2006       Mesaj #86
AreX - avatarı
Ziyaretçi
26 Eylül 2006

TAHVİL-BONO-PARİTE-DÖVİZ... -16 TEMMUZ 2008 VADELİ TAHVİLİN BUGÜN VALÖRLÜ İŞLEMLERİNDE, BİLEŞİK GETİRİ YÜZDE 21,82 OLDU

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 16 Temmuz 2008 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 09.50 itibariyle basit getirisi yüzde 23,71, bileşik getirisi yüzde 21,82 oldu.

Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin dünkü kapanışında basit getiri yüzde 23,19,bileşik getiri yüzde 21,37 olarak gerçekleşmişti.

-DOLAR KOTASYONLARI-

Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,5155 YTL,en yüksek fiyat 1,5205 YTL, satışta en düşük fiyat 1,5220 YTL, en yüksek fiyat 1,5265 YTL düzeyinde bulunuyor.

-PARİTE-

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,2751, sterlin-dolar paritesi 1,8992, yen-dolar paritesi ise 116,43 düzeyinde seyrediyor.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
27 Eylül 2006       Mesaj #87
AreX - avatarı
Ziyaretçi
27 Eylül 2006

KOMŞULARA İHRACAT...
-GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDEN, BÖLGEYE SINIR KOMŞUSU ÜLKELER SURİYE VE IRAK'A YAPILAN İHRACAT YÜZDE 43,10 ARTTI -SURİYE VE IRAK'A YAPILAN İHRACATIN BÖLGENİN TOPLAM İHRACATI İÇİNDEKİ PAYI YÜZDE 27,10'DAN YÜZDE 31,46'YA YÜKSELDİ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden, bölgeye sınır komşusu ülkeler Suriye ve Irak'a ihracat, bu yılın ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43.10 arttı.

AA muhabirinin Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerinden derlediği bilgiye göre, Ocak-Ağustos 2006 döneminde, Suriye ve Irak'a toplam 451
milyon 811 bin dolarlık dışsatım yapıldı.

Suriye ve Irak'a geçen yılın aynı
döneminde 315 milyon 724 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti.
Suriye ve Irak'a yapılan ihracatın bölgenin toplam ihracatı içindeki payı, geçen yılın ilk 8 ayında yüzde 27,10 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 31,46'ya
yükseldi.

Bir başka ifadeyle bölgeden yapılan ihracatla kazanılan her 100
dolarlık döviz girdisinin 31,46 doları Suriye ve Irak'a yapılan ihracatla
kazanıldı.

Ocak-Ağustos 2006 döneminde, Suriye ve Irak'a 227 milyon 790 bin dolarlık
tekstil ve hammaddeleri, 223 milyon 24 bin dolarlık hububat ve bakliyat, 558 bin
dolarlık canlı hayvan, su ürünleri ve mamulleri ile 439 bin dolarlık kuru meyve
ve mamulleri dışsatımı yapıldı.

Suriye ve Irak'a geçen yılın aynı döneminde, 168 milyon 614 bin dolarlık
hububat ve bakliyat, 145 milyon 878 bin dolarlık tekstil ve hammaddeleri, 627 bin
dolarlık kuru meyve ve mamulleri ile 605 bin dolarlık canlı hayvan, su ürünleri
ve mamulleri ihraç edilmişti.

-SURİYE'YE İHRACATTA REKOR ARTIŞ-

Bölgenin toplam ihracatının yüzde 23,76 oranında arttığı Ocak-Ağustos 2006
döneminde, Suriye'ye yapılan ihracat yüzde 89,61, Irak'a yapılan ihracat ise
yüzde 38,68 artış gösterdi.

Suriye ve Irak'a ihracatta sağlanan artışın, bölgenin toplam ihracatında
sağlanan artışın çok üzerinde seyretmesi, bu ülkelerin önümüzdeki yıllarda da
Güneydoğu Anadolu Bölgesi için en önemli dış pazarlar olacağını ortaya koyuyor.

Suriye ve Irak'a yapılan ihracatla sağlanan döviz girdisinin neredeyse
tamamı hububat ve bakliyat ürünleri ile tekstil ve hammaddeleri ihracatından
sağlanıyor.

Suriye ve Irak gıda ve giyim ürünleri ile gelişmekte olan tekstil
sanayilerinin ihtiyaç duyduğu hammaddelerini Gaziantep ve bölge illerinden
karşılıyor.


27 Eylül 2006

MOBİLYA SEKTÖRÜ KAN KAYBEDİYOR -SEKTÖRÜN ADANA'DAKİ TEMSİLCİLERİ, DUBAİ, ÜRDÜN VE LÜBNAN GİBİ ÜLKELERİN YANI SIRA YUNANİSTAN, FRANSA VE ALMANYA GİBİ İHRACAT KAPILARINI ÇİN VE HİNDİSTAN'A KAPTIRDIKLARINI BELİRTİYOR -ADASO YÖNETİM KURULU ÜYESİ GEZERŞEN: ''MOBİLYADA CİDDİ BİR KRİZ SÜRECİNE GİRDİK''
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mobilya sektörünün son aylarda ciddi sıkıntı yaşadığı, Adana'dan Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapılan ihracatın Çin ve Hindistan ile rekabet zorluğu nedeniyle önemli ölçüde kaybedildiği bildirildi.

Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Üyesi İlker Gezerşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diğer bazı sektörlerde olduğu gibi mobilya sektöründe de büyük ölçüde üretim ve satış sıkıntısı yaşandığını söyledi.

Piyasadaki durgunluk sonucu esnafın ayakta kalabilmek için bankalardan kredi çektiğini belirten Gezerşen, bazı işletmelerin kapanma noktasına geldiğini ifade etti.

Gezerşen, geçmiş yıllarda olduğu gibi evliliklerin yoğun olduğu aylar ve kış mevsiminin yaklaştığı günlerdeki canlılığı özlediklerini belirterek, ''Mobilya sektörü özel tüketim kapsamında olduğu için piyasadaki durgunluktan en çok etkilenen sektör konumuna geldi. Şu andaki ekonomik istikrarsızlıktan farklı sektörler de nasibini alıyor.

Piyasadaki belirsizlik mobilya sektörünü sıkıntıya itti,ciddi bir kriz sürecine girdik diyebilirim'' dedi.
Krizin, işletmelerin kapanmadan aşılması umudu taşıdıklarını belirten

Gezerşen, şöyle konuştu:
''Düşük kur ve yüksek faiz politikası nedeniyle son aylarda ciddi sıkıntı yaşandı. Seçim sürecine kadar piyasa sanıyorum böyle devam edecek. Hükümetin, eski dönemdeki gibi piyasaya güven verdiğini söyleyemeyiz. Daha önceki yıllarda gerek ülke ihtiyacının karşılanması ve gerekse ihracat yönünden ivme kazanan sektörün bu yılki yaşadığı sıkıntıyı en az zararla atlatmasını arzu ediyoruz.''

-DIŞ PAZAR KAYBI-

Gezerşen, iç piyasanın yanı sıra ihracatta da sıkıntı yaşandığını, sorunun pazar kaybına kadar ulaştığını söyledi.

Çin Halk Cumhuriyeti ağırlıklı olmak üzere Türkiye'ye yüksek miktarlarda ürün ithali yapıldığını belirten Gezerşen, ''Bu da yerli üreticiyi sıkıntıya soktu. Sadece düşük kur ve yüksek faiz politikası Türkiye'nin ihracat belini zayıflattı. Daha önce ihracat yapan firmalar, artık iş yapamaz hale geldi'' dedi.

Gezerşen, ihracat rakamlarında geçen yıla göre yüzde 15-20 oranında düşüş olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Türkiye, daha önce ihracat yaptığı piyasaları kaybetti. Bölgemizden Dubai, Ürdün ve Lübnan gibi ülkelerin yanı sıra Yunanistan, Fransa ve Almanya'ya ihracat yapılıyordu. Bu ülke pazarlarının çoğu Çin ve Hindistan'a kaydı. Bunları tekrar kazanmak çok zor.

Zaten, enerji maliyetlerinin yüksek olması gibi birtakım sorunlar nedeniyle Türkiye artık, ucuz üreten bir ülke değil. Enerji maliyetlerinin yüksek olması da bizi başka pazarlarla rekabet edemez hale getirdi. Önümüzdeki süreç Türkiye için zor ve hedefi yok.

Ekonomide ve ihracatta stratejimiz bulunmuyor. Dünya devleri ile nasıl rekabet edebileceğimiz konusunda öngörü yok. Sanayici, üretici ve esnaf günü kurtarmanın çabasında.''
Son düzenleyen AreX; 27 Eylül 2006 10:45 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
27 Eylül 2006       Mesaj #88
AreX - avatarı
Ziyaretçi
27 Eylül 2006

YENİ IMF YAKLAŞIMI... -IMF'NİN YENİ PRENSİPİNE GÖRE, IMF KAYNAKLARINDAN İLAVE KREDİ ÇEKMEK İSTEYEN BİR ÜLKE, İLAVE KREDİYİ ALMADAN ÖNCE, IMF TARAFINDAN HAZIRLANAN ÜLKE RAPORUNUN YAYINLANMASI GEREKECEK -TÜRKİYE GİBİ YÜKSELEN PİYASALARIN DALGALANMADAN ETKİLENMEMESİ İÇİN, SAĞLAM BİR PARA MALİYE POLİTİKASI UYGULAMASI VE BUNUN IMF DÜNYA BANKASI GİBİ KURULUŞLARCA DA ONAY GÖRMESİ GEREKİYOR

Uluslararası Para Fonunun (IMF) yeni benimsediği prensiplere göre, bundan böyle IMF kaynaklarından ilave kredi çekmek isteyen bir ülke, ilave krediyi almadan önce, IMF tarafından hazırlanan ülke raporunun yayınlanması gerekecek.

Ayrıca Türkiye gibi yükselen piyasaların dalgalanmadan etkilenmemesi için, sağlam bir para maliye politikası uygulaması ve bunun IMF Dünya Bankası gibi kuruluşlarca da onay görmesi gerekiyor.

A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, özellikle Singapur'daki IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısında ortaya çıkan yeni IMF yaklaşımı, Fonun, ''kriz olmadan önleme-gözetim'' ve ''daha çok sosyal sorumluluk-sivil toplum kuruluşları ve kamuoyuyla paylaşma'' gibi yeni yaklaşım biçimlerini ortaya çıkarıyor.

IMF, kaynakların daha etkin kullanılması açısından, ilave kredi sorumluluklarında, ilgili ülke halkının da haberdar edilmesini ve böyle bir sorumluluktan halkın da bilgi sahibi olmasını amaçlıyor. Fonun bilgilendirme süreci de, ülke raporlarının yayınlanmasının zorunlu hale getirilmesiyle sağlanacak.

-KAMUOYUYLA PAYLAŞMA...-

Uluslararası Para Fonu uzmanları, bir ekonomik program yürütülürken, IMF'nin mevcut sağladığı kredi desteğine ilave olarak kredi isteyen bir ülkenin yeni bir sorumluluk altına girdiğini ve bu nedenle, yeni sorumluluğun, ilgili ülkenin kamuoyuyla da paylaşılması gerektiğini vurguluyorlar.

Öte yandan, IMF, krize giren bir ülkenin, acil finansman ihtiyacını sağlamak amacıyla, normal kotasının 3-4 katı kadar bir kredi çekebilme imkanı üzerinde de çalışıyor. Bu türden kredi verilecek ülkelerin, doğru politikalar uygulamalarına rağmen dış faktörlerden kaynaklanan bir krize girmiş olmaları kriteri aranacak.

-DALGALANMADAN ETKİLENMEMENİN REÇETESİ...-

IMF uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada, en son ekonomik dalgalanmanın da sonuçları göz önüne alınarak bir reçete hazırlandı.
Buna göre, Türkiye gibi yükselen piyasaların dalgalanmadan etkilenmemesi için sağlam bir para maliye politikası uygulaması ve bu politikanın IMF Dünya Bankası gibi kuruluşlarca da onay görmesi gerekiyor.

Reçeteye göre ülkeler, saydamlığa ve hesap verilebilirliğe önem vermeli, özel sektör başta olmak üzere kuruluşlar bilanço kırılganlıklarını en aza indirmeliler.

-ŞİRKETLERİN SİSTEMİK BORÇ ANALİZLERİ...-

Şirketlerin döviz cinsinden borçlanmaları yerine, yerel para birimi ağırlıklı politika teşvik edilmeli.
Şirketler, belirli aralıklarla, ulusal ve uluslararası bağımsız kuruluşlara, sistemik borç sürdürülebilirliği analizleri yaptırmalılar, ülkeler ise bu analizleri reyting kuruluşlarına yaptıracaklar.

Reyting kuruluşlarının yaygın olarak kullanılmasının da teşvik edilmesi gerekiyor.
Uluslararası rezervlerin mutlaka artırılması ve ülkeye uygun bir döviz kuru politikası uygulanması gerekiyor.
Cari işlemler açığı sürdürülebilir bir düzeye çekilmeli, sıcak para hareketleri ve döviz hareketlerinin çok yakından takip edilmesi gerekiyor.

Döviz kurunun, çok hızlı bir şekilde, kısa sürede değerlenmesi ise dalgalanmanın uyarılarından biri olarak değerlendiriliyor.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
27 Eylül 2006       Mesaj #89
AreX - avatarı
Ziyaretçi
27 Eylül 2006

HSBC BANK FAİZ ORANLARINDA DEĞİŞİKLİK...

HSBC Bank A.Ş., YTL mevduat ve e-mevduat faiz oranlarını yükseltti.
Bankadan yapılan yazılı açıklamaya göre, 1 aylık, 3 aylık ve 6 aylık YTL mevduat faiz oranları yüzde 17,00'den yüzde 17,25'e, 12 aylık faiz oranı ise yüzde 17,00'den yüzde 17,75'e yükseldi.

1 aylık, 3 aylık ve 6 aylık YTL e-mevduat faiz oranları ise yüzde 18,75'ten yüzde 19,00'a, 12 aylık faiz oranı ise yüzde 18,75'ten yüzde 19,50'ye yükseldi.

ABD doları, avro, İngiliz sterlini, İsviçre frangı, Avustralya ve Kanada doları mevduat faiz oranları ile ABD doları ve avro e-mevduat faiz oranlarında herhangi bir değişiklik olmadı.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
27 Eylül 2006       Mesaj #90
AreX - avatarı
Ziyaretçi
27 Eylül 2006

PETROL FİYATLARI YÜKSELDİ

Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları, 6 ayın en düşük seviyesine indikten sonra bugün yeniden yükseldi.
ABD tipi hafif petrolün Kasım teslimi fiyatı 35 sent artarak varili 61,36 dolar seviyesine yükseldi.

Londra Brent petrolünün fiyatı da 14 sent artışla varili 60,26 dolardan işlem görüyor.

Petrol fiyatlarının yükselmesinde, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) üretim planlarındaki belirsizlik ile ABD'de ham petrol rezervleriyle ilgili açıklanacak haftalık verilerde düşüş beklentisini girilmesi etkili oldu.

Benzer Konular

1 Haziran 2007 / virtuecat Ekonomi
27 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Ağustos 2013 / Hi-LaL Meslekler
13 Haziran 2008 / Bia Turizm