Arama

Buhar ve Buharlaşma

Güncelleme: 22 Ağustos 2016 Gösterim: 12.338 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
25 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Buhar ve Buharlaşma

Ad:  buharlaşma1.jpg
Gösterim: 1970
Boyut:  69.9 KB

Buhar


Sponsorlu Bağlantılar
Buhar, fizik, kimya ve mühendislikte, buharlaşmış suyu ifade eder. 100 santigrat derece civarında sıcaklıkta ve standart atmosferik basınçtaki buhar, saftır, saydam gaz haldedir ve sıvı haldeki sudan 1600 kat daha hacimlidir. Buhar doğal olarak suyun kaynama noktasından daha sıcaktır. Daha yüksek sıcaklıklardaki buhara genelde kızdırılmış buhar denir.
Sıvı haldeki su, çok sıcak sıvı bir madde ile temas ettiğinde (örneğin lav veya erimiş metal), çok çabuk olarak buhar haline gelebilir. Buna buhar patlaması adı verilir. Bu patlama, son derece büyük hasarlara sebep olabilir.

Bir buhar makinesi, mekanik iş üretmek için türbin veya pistonun hareketini buharın genişlemesi ile sağlar. Diğer endüstriyel uygulamalarda, buhar genellikle borular boyunca dolaşarak depoladığı enerjiyi ısı transferi ile aktarır. Buhardaki bu depolanmış ısının nedeni suyun yüksek buharlaşma ısısıdır. Mühendisler buhar makinelerini modellemek için ideal termodinamik çevrim olan Rankine çevrimini kullanır.

Buhar, endüstri dışında sauna ve hamam gibi yerlerde de sıcaklık ve insanlar üzerindeki terapi etkileri sağlamak için kullanılır.
A.B.D.'de elektrik enerjisi üretiminin % 90'ından fazlası akışkan olarak buhar kullanan buhar türbinleri ile sağlanmaktadır. Buhar türbininde enerji verimini maksimize etmek için düşük basınçta, buharın yoğuşarak su haline gelmesi sık sık meydana gelir. Fakat bu durumun (yaş-buhar), korozyona sebep olmaması için proses çok dikkatli bir şekilde kontrol edilmelidir.


Buharlaşma


Yıkanan giysiler asılarak kurumaya bırakılır; yağmur dindikten bir süre sonra yerdeki su birikintileri ortadan kaybo­lur; kurak zamanlarda bahçedeki toprağın kupkuru olduğunu görürüz. Bütün bu gibi olaylarda, ortadan kaybolan su buharlaş­mıştır.
Buharlaşan su ya da başka bir sıvı gözle görülemeyen bir gaza, buhara dönüşür. Bir sıvıyı oluşturan türdeş moleküller birbirlerini bağlanma kuvveti (kohezyon) adı verilen bir kuvvetle çeker. Ama moleküller aynı zaman­da sürekli bir hareket içindedir ve bu hareket nedeniyle sürekli olarak birbiriyle çarpışır. Sıvının yüzeyinde hızla hareket eden bazı moleküller bağlanma kuvvetinden kurtularak sıvıdan ayrılıp havaya karışır ve varlığını buhar molekülleri olarak sürdürür.

Sıcaklık buharlaşma hızını etkiler. Mole­küllerin hareketinin hızı sıvının sıcaklığına bağlıdır. Sıcaklık arttıkça moleküllerin hare­keti hızlanır ve moleküllerin bağlanma kuvve­tini yenerek havaya karışmaları kolaylaşır. Sıvının havayla temas ettiği yüzeyin büyüklü­ğü de buharlaşma hızını etkiler. Biri geniş, öteki dar ağızlı iki kaba aynı miktarda su koyar ve buharlaşmaya bırakırsak, geniş ağız­lı kaptaki suyun daha önce buharlaşıp bittiğini görürüz. Deniz suyu da sürekli olarak buhar­laşır. Bu buharı taşıyan nemli hava rüzgâr etkisiyle karaların üzerine gelir; yeniden suya dönüşen buhar ise yağmur olarak yere iner. Havadaki su buharının çok ya da az olması da buharlaşmayı etkiler. Havasında çok su buharı bulunan bir ortamda buharlaşma az olur. Taşıyabileceği kadar su buharı almış olan havaya doymuş hava denir. Doymuş havada buharlaşma olmaz. Bir hava­da bulunan su buharı miktarının doymuş havadaki su buharına oranına bağıl nem denir. Bağıl nemi 0 olan hava tam kuru hava, bağıl nemi 100 olan hava da doymuş havadır.

Benzin ve metil alkol gibi sıvılar çabuk buharlaşır; çünkü molekülleri arasındaki bağ­lanma kuvveti sudakinden çok daha azdır. Kolay buharlaşan bu tür sıvılara uçucu sıvılar denir.

Buharlaşmanın serinletici bir etkisi vardır. Islattığınız parmağınıza üflerseniz parmağı­nızda bir serinlik duyarsınız. Islak mayo ve giysilerin vücuda bir serinlik verdiğini biliriz. Bu serinleme, su moleküllerinin buharlaşıp giderken bulundukları ortamdan ısı alıp gö­türmelerinden kaynaklanır. Bu ısıya buhar­laşma ısısı denir. Buharlaşmanın serinletici etkisinden günlük yaşamda da yararlanılır. Eskiden içme suyunu serin tutmak için göze­nekli testiler kullanılırdı. Testinin gözenekle­rinden sızarak buharlaşan suyun birlikte gö­türdüğü ısı nedeniyle testide kalan su serin olurdu. Buzdolaplarında da buharlaşmanın soğutucu etkisinden yararlanılır (bak. Soğutma Nedir?). Canlıların terlemesi de fazla ısınan vücu­du serinletmeye yarar. Buharlaşan ter deriden ısı alarak vücudu serinletir. Buharlaşmanın tersi olan olaya, yani buharın sıvı ya da katı hale geçmesine ise yoğunlaşma denir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 22 Ağustos 2016 20:01
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Ağustos 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM

buhar


su BUHARİ olarak da bilinir
Sponsorlu Bağlantılar
suyun ısı etkisiyle dönüştüğü renksiz ve kokusuz gaz hali.


Su dışındaki sıvıların buharlaşmasıyla ortaya çıkan gazlar da genellikle buhar olarak adlandırılır {bak. buharlaşma). Buhar çoğunlukla, kendisine beyaz bulanık bir görünüm veren küçük su damlacıkları taşır. Doğada, yeraltı suyunun volkanik süreçlerle ısınmasıyla oluşur ve kaynarcalardan, gayzerlerden, fümerollerden ve belirli türdeki yanardağlardan dışarı çıkar. Buhar ayrıca, fosil yakıt kullanan buhar kazanları ve nükleer reaktörler gibi çeşitli teknolojik araçlarla bol miktarlarda üretilebilir.
Ad:  buhar.JPG
Gösterim: 1053
Boyut:  55.2 KB
Buhar gücü, modern sanayi toplumlarında önemli bir güç kaynağı oluşturur. Dünya elektrik enerjisinin çoğunu sağlayan türbinli üreteçlerin çalıştırılmasında yararlanılan buhar, ayrıca çelik, alüminyum, bakır ve nikel üretimi, çeşitli kimyasal maddelerin yapımı, petrolün arıtılması gibi sanayi işlemlerinde de geniş ölçüde kullanılır. Evlerin ısıtılmasında ve yemek pişirme işlevlerinde de yararlanılan en eski enerji kaynaklarındandır.

Sıvı haldeki suyun kendi buharına dönüşmesi sırasında geçtiği aşamalar çizimde gösterilmiştir. A-E şekilleri, içinde aynı miktarda su bulunan silindir biçimli kaplardır; W ağırlığındaki hareketli bir piston, bu kaplardaki suya sabit bir basınç uygulamaktadır. Grafik, belirli bir su kütlesinin çeşitli basınçlarda ve hacimlerde aldığı tümüyle sıvı, tümüyle buhar ya da bu iki fazın karışımından oluşan hallerini göstermektedir; A-E noktaları ise, ilgili kabın içindeki suyun, grafik üzerindeki konumunu belirlemektedir. A ve A, bu sistemin, suyun tümüyle aşırısoğumuş sıvı halde bulunduğu (yani, etkimekte olan basınçta sıcaklığın, suyun kaynama derecesi altında olduğu) basınç, hacim ve sıcaklık koşulları altındaki durumunu göstermektedir. Sisteme ısı eklenmesi, suyun yavaşça genleşmesine ve sıcaklığın suyun kaynama noktasına kadar yükselmesine yol açar; B ve B' ile gösterilen bu aşamada su, doymuş sıvı haline ulaşır. Daha çok ısı eklenirse kaynama başlar ve sıvı buharlaşarak, C’de gösterildiği gibi, üzerindeki pistonu eskisinden daha hızlı yukarı iter.

Sıvı haldeki su ve buhar herhangi bir oranda bir arada bulunduğunda sistem, grafiğin iki fazlı bölgesindedir. Bu bölgede karışım, kaynama noktası sıcaklığında kalır; sisteme ısı eklenmesi daha çok sıvının buharlaşmasına, sistemden ısı alınması ise buharın bir bölümünün yoğunlaşmasına neden olur. Sıcaklık sabit kalmakla birlikte, hacim, sıvı ile buharın birbirine oranına bağlı olarak değişir.

Eğer sisteme, yalnızca son sıvı zerreciğini buharlaştırmaya yetecek kadar ısı eklenirse, tüm hacim buharla dolar. D ve D' ile gösterilen bu aşamada, buhar doymuş haline ulaşır. Artık kaynayacak su kalmadığından, ısı eklenmesi, sıcaklığın ve hacmin artmasına yol açar. D'ile gösterilen noktanın sağında kalan herhangi bir noktada, örneğin E konumunda, grafik, buharın aşmışınmış (yoğunlaşma sıcaklığının üzerine ısıtılmış) halini gösterir. E’de gösterildiği gibi, belirli bir miktardaki aşmışınmış buharın hacmi, aynı basınç altında ve aynı miktardaki doymuş buharın hacminden daha büyüktür.

Suyun kaynama sıcaklığı, basıncına bağlıdır. Örneğin, normal 760 mm’lik cıva ya da 1 atmosfer basıncında su 100°C’de kaynar. Eğer basınç azaltılırsa kaynama noktası sıcaklığı da hareketliliği, bunun için de daha yüksek sıcaklık gereksinimi doğar. Birim miktardaki doymuş sıvıyı, doymuş buhara dönüştü- rebilmek için gereken ısıya, buharlaşma gizli ısısı denir. Basınca bağlı olarak değişen ve düşük basınçlarda en yüksek noktasına ulaşan bu gizli ısı, kritik noktaya (sıvı ile buharın birbirinden ayırt edilemediği sıcaklık ve basınç bileşimi) doğru giderek azalır ve bu noktada sıfır olur. Bu kritik sıcaklıkta (374,15°C) ve basınçta (218,2 atmosfer), 1 gr suyun hacmi 0,001805 litreye eşittir.

buharlaşma


bir maddenin sıvı ya da katı fazdan gaz (buhar) fazına dönüşmesi. Eğer sıvı içinde buhar kabarcıkları oluşursa bu sürece kaynama, madde katı fazdan doğrudan doğruya buhara dönüşürse süblimleşme (uçunum) denilir.

Buharlaşmaya yol açmak için katı ya da sıvıya ısı eklemek gerekir. Bir sistemde çevre, buharlaşma için yeterli ısıyı veremiyorsa, sistemin kendisi kısmen soğuyarak bu ısıyı sağlayabilir (örn. karpuzu kesip açıkta bırakmak, testiye ıslak tülbent sarmak). Bir katı ya da sıvının atomları ya da molekülleri, kohezyon kuvvetlerinin etkisiyle bir arada tutulur ve buharın oluşması için bu kuvvetlerin üstesinden gelerek atomları ya da molekülleri birbirlerinden ayırmak gerekir. Buharlaşma ısısı, bu kohezyon kuvvetlerini yenmek için harcanması gereken enerjinin ölçüsüdür.

Bir buharın yoğunlaşarak sıvı ya da katı oluşturması da buharlaşmanın tersidir. Bu süreçte ise yoğunlaşan buhardan çevreye ısı aktarılmalıdır. Bu ısının miktarı, değer olarak buharlaşma ısısına eşittir; bu nedenle de buharlaşma ısısı gibi, söz konusu maddenin belirleyici özelliklerinden biridir.

kaynak: ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Ağustos 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

BUHAR

Ad:  buharlaşma2.jpg
Gösterim: 814
Boyut:  12.7 KB

a. (ar. buljar).
1. Bir sıvının buharlaşmasından ya da bir katının süblimleşmesinden kaynaklanan gaz. (Bk. ansikl. böl. Fiz.)
2. Kaynamakta olan bir sıvıdan çıkan su damlacıkları: Elini buharla yakmak.
3. Rutubetli bir şeyden ya da sudan ısı etkisiyle yükselen su damlacıkları; hafif sis, buğu,;Şabah vakti topraktan yükselen buhar.

—Isıbil. Buhar deposu, yansımalı bir fırının üst bölümü.

—Bir kazanın ya da bi değiştiricinin üst bölümünde bir çıkınt oluşturan ve buhar içinde sıvının sürük lenmesini önlemek için buhar alma boru sunu, kaynar su yüzeyinden uzaklaştır amaya yarayan sığa, ll Buhar makinesi, su buharının esnek kuvvetiyle devinen makine. (Bk. ansikt. böl.) ll Vakumlu buhar, sızdırmaz bir donanımda, atmosfer basıncının altında, 100°C’tan düşük bir sıcaklıkta tutulan buhar.

—Isıl mot. Buhar tıkanımı, bir motorda benzin pompasının, manifoldun ya da karbüratörün ısınmasından kaynaklanan beslenme bozukluğu. (Buhar tıkanımı, motorun yaydığı ısının ani artışıyla benzin buharlarının boruların üst bölümlerinde toplanıp bir buhar "tıkaç’ı oluşturmasından kaynaklanır.)

—Kim. Buhar banyosu, bir kaba konan bir maddenin çevresinde buhar (genellikle su buharı) dolaştırarak yapılan damıtma işlemi.

—Mad. oc. Buharlı kömür, buhar kazanında (buhar üretmek için) ya da termoelektrik santrallarda yakılabilecek nitelikte kömür. (KOK KÖMüR’ün karşıtıdır.)

—Metalürj. Buhar fazında metal kaplama, VAKUMDA METAL KAPLAMANIN eşanlamlısı.

—Mutf. Buharda pişirme, besinleri kayna- yarvsu üzerine oturtulan bir tencerede pişirme.

—Petr. san. Buhar basıncı ya da gerilimi, petrol ürünlerinin ayırtedici özelliği. ("Reid” buhar basıncı, standart bir bombada, belli koşullar altındaki bir petrol ürününün buharlarıyla gelişen ve milibar olarak gösterilen basınçtır; deneme sıcaklığı 37,8°C ve gaz hacmi ile sıvı hacmi arasındaki oran yaklaşık 4 olmalıdır.) ll Buharla kraking, olefinleri ayırmak için bir petrol kesimine su buharı eşliğinde kraking uygulama. (Bk. ansikl. böl.)

—Termodin. Buhar üretim grubu, kazan (buharlaştırıcı), kızdırıcı, reküperatörler (ekonomizör, hava ısıtıcısı) ve bunların yan birimlerinden oluşan büyük, karmaşık buhar üreteci.

—Tıp. Buhar banyosu, yüksek sıcaklıkta su buharıyla dolu bir atmosferde bir süre kalma. (Sıcak su banyosu ile sıcak hava banyosu arası bir yöntemdir.)

—ANSİKL. Fiz. Bir sıvı ısıtıldığında buharlaşır. Arı bir cismin buharı, değişmez basınçta tutulursa sıcaklık buharlaşma süresi boyunca değişmez. Sıvı ile dengede olan buhara, doymuş buhar adı verilir. Buharın ve sıvının denge basıncı, doymuş buharın basıncıdır; belli bir cisim için, bu basınç sıcaklık yükseldikçe hızla artar. Gizli buharlaştırma ısısı denilen ve cisme sağlanan ısı, buharlaşmaya yol açar; bu ısı Clapeyron formülüyle belirlenir. Ayrıca basınç çok yüksek olmadığında, bir katı da buharlaşabilir (bu olaya süblimleşme denir). Gaz denge halinde ve tek fazlı olursa buhar kurudur denir. Buharlaşma, birinci basamaktan bir faz geçişidir. (KAYNAMA.)

—Isıbil. Buhar makinesi. Yer yüzeyinde, buhar halinde bir damla su, sıvı hale oranla 1 700 kat daha büyük bir hacim kaplar; bu genişlemeden doğan kuvvet teknik alanda, sanayide ve denizcilikte devindirici güç olarak kullanılır. 100°C'ta su buharı, sıvı yüzeyine 1 barlık bir basınca eşdeğer ağırlık uygulayan hava kütlesinin yükselmesine yol açar. Buharın esnek kuvveti, sıcaklıkla birlikte hızla artar.

Buhar makinesinin yapımı, XVII. yy.'ın ilk yarısında Galilei, Torricelii, Otto von Guericke ve Pascal'ın çalışmalarıyla fizikte sağlanan gelişmelerin bir sonucudur: atmosfer basıncını tanıma, sıvı fazla gaz fazı arasındaki hal değişimlerinde ısının rolü vb. Huygens’in öğrencisi Deniş Papin, bu olanakları, iki farklı yönde kullandı: Papin önce düdüklü tencerenin atası sayılan ve aynı zamanda yüksek basınçlı bir kazan oluşturan, basınçlı tenceresini yaptı; sonra buharın yoğuşumu sonucunda doğan vakumdan yararlandı ve böylece bir pistonu bir silindir içinde devindiren ilk kişi oldu. Savery'nin yaptığı (1698) ve günümüz pülsometresinin ilk örneği sayılan yükseltici makine uygulamada iyi bir sonuç vermedi. Buhar makinesinin san'ayide kullanımı, 1712’de İngiliz Thomas Nevvcomen ile başladı. Newcomen, buharın yoğuşmasını silindir içine su püskürterek sağlıyordu; bu ise önemli ısı kayıplarına yol açıyordu. Bu nedenle James Watt bu eksikliği gidermek için 1765 ile 1766 arasında ayrı kondan- sörlü bir makine geliştirmeye çalıştı; sonuçta yakıt tasarrufu yaklaşık °/o 75'e ulaştı. Çabalarını sürdüren Watt, basit etkili bu makineyi, sanayide çok sayıda uygulama alanı bulan çift etkili makineye dönüştürdü. 1783’te Jouffroy d'Abbans, Lyon'da Saöne nehri üzerinde başarılı bir buharlı gemi deneyi gerçekleştirdi; 1807'de ABD’de, amerikalı Fulton buharlı gemiyle ilk düzenli seferleri hizmete soktu. Buharlı lokomotif yapımını sağlayan borulu kazanı ise hemen hemen aynı dönemde Fransa ve İngiltere’de Marc Se- guin ve Stephenson kullandı; Stephenson 1829’da Rocket adlı lokomotifiyle yüksek hızlı ilk makineyi gerçekleştirdi (56 km/sa).

Bir buhar makinesini besleyen buhar, “kazan" denen bir üreteçte üretilir; sonra, buhar gerçek anlamıyla motorda kullanılır ve nihayet atmosfere atılır ya da bir kondansör'e gönderilir. Emmeyi ve egzozu ayarlayan organların tümü, buhar dağıtımını sağlar.

Kazandan gelen basınçlı buhar gerek doğrudan almaşık devinimli pistonlu motorlarda, gerekse dolaylı olarak kinetik enerjiye dönüştürüldükten sonra buhar türbinlerinde kullanılır. Kazanların gelişimi, yüksek sıcaklıkta buhar kullanan yüksek basınçlı makinelerin yapımını sağladı. 1900'de kazanların güvenlik basınçları 8-10 bardan, 125 barı aşan bir düzeye çıktı. Kazandan çıkan gazların ısısını kullanan ekonomizörler ve ızgaraların altına sıcak hava üfleyen hava ısıtıcılar'ı geliştirildi. Mekanik ızgaraların, üfleme sisteminin, arıtmanın, denetim aygıtlarının yaygınlaşması, sanayide kullanılan kazanların verimini çok büyük ölçüde artırdı. En yüksek verimlere, kazanlarda ocağın yerini alan bir brülöre basınçlı havayla toz kömür püskürterek ve yapay çekme uygulayarak ulaşıldı.

Almaşık devinimli buhar makineleri.
Bu makineler, Watt'tan sonra ancak yüzyıl süren bir evrim sonucunda, yani 1880’e doğru aşağıdaki bütün temel özelliklerini kazandı: buhar girişinin erken kapanmasıyla bir tek silindirde ya da art arda birçok silindirde genişleme; regülatörle buhar giriş süresini ayarlama; silindir çevresinde buhar zarfı kullanımı ve buharı kızdırma.

Pistonlu makine.
Yumuşak dökme demirden iki ya da üç segmanla donatılmış dökme demirden bir piston, iki ucu kapalı, sert dökme demirden bir silindir içinde devinir; piston kolu silindirin dibindeki bir salmastra'nın içinden geçer, bir kızak ve kızak yolları ile kılavuzlanır; piston kızağı biyel koluna, biyel de manivela muylusu'na eklemle bağlıdır; bir volan devinimi düzenler ve piston yolunun sonuna geldiğinde, her devirde iki kez oluşan ölü noktalardan geçişi sağlar.
Teksilindirli makineler 90°'lik açı yapan iki dirsekli bir krank miline çoğu kez çift bağlanır; bu bağlama biçimi, biyellerin her konumunda makineye yol verme olanağı sağlar ve volana gerek kalmadan dönmeyi düzenler.

Bileşik makineler.
Potansiyel enerjisinin tümünden yararlanmak için, buhar art arda, çapları gittikçe artan iki ya da üç silindire gönderilir: böylece bölümlü, yani çift ya da üçlü bir genişleme elde edilir.

Merkezi egzozlu makine'de,
buhar silindirin alt bölümünden girer ve genişlemeden sonra pistonun ortasında açılmış pencerelerden çıkar; pencerelerin açılıp kapanmasını dağıtıcı işlevi üstlenen piston sağlar. Dolayısıyla buhar doğrultu değiştirmeden silindiri geçer; bu yüzden bu makinelere tekyönakışlı makineler denir.

Salınan silindirli makineler'de,
biyel yoktur ve piston çubuğu krank miline eklemle bağlanır. Bu sonucu elde etmek için silindirin orta kısmında bir dönme ekseni oluşturan iki muylu yer alır. Buhar giriş ve çıkışı bu muyluların içinde bulunan kanallarla sağlanır.

Bu motorlar yalnızca düşük güçler için elverişlidir. Az yer kaplarlar ve yapımı ekonomiktir, XIX. yy.'da çok büyük gelişme sağlayan almaşık devinimli buhar makineleri yavaş yavaş ortadan kalktı. Büyük güçler için, örneğin elektrik santrallarında bunların yerini buhar türbinleri aldı.. Küçük ve orta boy sanayide ise içten yanmalı motorlar (özellikle diesel) ve özellikle elektrik motorları tercih edilmeye başlandı. Yalnızca özel hallerde, örneğin odun, kömür artıkları gibi ucuz yakıtlar bulunan ya da başka amaçlarla (ısıtma) buhar üretilen yerlerde, hâlâ pistonlu buhar makinelerine rastlanır.

—Petr. san. Petrokimyanın temel hidrokarbonları ham petrolde bulunmaz (olefinler, diolefinler) ya da çok düşük oranlarda yer alır (hafif aromatikler); dolayısıyla bu ürünler buharla kraking yöntemiyle üretilir. Bu yöntem ham petrolün bazı damıtma kesimlerini (nafta, mazotlar) ya da bazı doğal gaz bileşenlerini (etan, propan) su buharı eşliğinde, yüksek bir sıcaklığın (800°C) ve düşük bir basıncın (0,1 MPa) eşlenik etkisi altında katalitik olmayan bir bozundurmaya dayanır, işlem, fırınlarda ısıtılan ve böylece saniyeden az bir zaman kesitinde ani ısıtma sağlayan küçük çaplı borulu reaktörlerde yapılır. Buharla kraking yöntemiyle elde edilen başlıca ürünler şunlardır: etilen, propilen, butenler, butadien-1,3 ve yüksek oranda aromatik hidrokarbonlar içeren bir benzin (bu bileşikten benzentoluen ve ksilenler özütlenir). Ayrıca buharla kraking yöntemiyle hafif gazlar (hidrojen ve metan) ve fırınları ısıtmada kullanılan ağır bir artık üretilir.

BUHARLAŞMA


a Bir sıvının, yüzeyinden başlayarak buhara dönüşmesi. (Bk. ansikl. böl. Termodin. ve Camc.)

—Anal. kim. Buharlaşma deneyi, sıvılaştırılmış bir gazın, açık havada ve dereceli bir tüp içinde buharlaşmasını sağlayarak arılığını hızla belirleme. (Ticari bütanın en az % 95’inin +1 °C’ta buharlaşması gerekir.)

—Çekird. fiz. Nükleer bir tepkimede oluşan bileşik bir çekirdeğin, bir ya da birçok parçacık (proton, nötron, a parçacığı) yayarak, iç uyarma enerjisini yitirme süreci.

—Fizyol. Deride buharlaşma, akciğerde buharlaşma, sıvı halindeki maddelerin deri ya da akciğer yoluyla gaz haline dönüşmesi. (Bu buharlaşmalar, vücut sıcaklığının ayarlanmasında ve sıcaklığın yükselmesine karşı savaşta etkili olur.)

—iklimbil. Suyun sıvı halden gaz haline geçmesi (su buharı). [Bk. ansikl. böl. iklimbil ve Hidrol.]

—Nük. müh. Buharlaşma salınımı, kaynar sulu bir reaktörde, suyun buharlaşması sırasında oluşan ve güç salınımlarına yol açan denetimsiz salınımlar.

—Petr. san. Buharlaşma eğrisi, bir petrol ürününü damıtmada, sıcaklığın artışına göre buharlaşma yüzdelerini belirten grafik gösterim.

—ANSİKL. Camc. Silisyum, germanyum, arsenik ve antimon gibi başka elementlerle birleşmiş kalkojenürlerin (kükürt, selenyum, tellür) vakumda buharlaşması, camsı ya da kristal yapıda, kalınlıkları mikrometre düzeyinde kaplama katmanları oluşturmaya yarar. Bu yapıların birinden diğerine geçiş, elektriksel ya da ısıl işlemlerle bölgesel ve tersinir biçimde elde edilebilir. Kaplamalar camsı olduklarında yarı-iletken, kristal olduklarında iletkendir. Bunlar, çok hızlı elektronik anahtarlama düzeneklerinin ve sayısal belleklerin yapımında kullanılır.

—Hidrol. Buharlaşma debilerin ve rejimlerin önemli bir etkenidir. Buharter etkileriyle akış açığına neden olur; buna karşılık sızma suları er ya da geç akarsuya geri döner. Buharlaşma her şeyden önce sıcaklığa bağlıdır. Yüzey katmanının geçirimsizliği, engebenin yataylığı, hatta çok geçirgen toprakları bile doyuran ani sağnaklar buharlaşmayı artırır.

—iklimbil. Buharlaşma su örtülerinde (özellikle okyanuslar), daha düşük oranda nemli toprakta ve bitkilerde (terleme) gerçekleşir. Dolayısıyla buharlaşma daha genel bir kavram olan buharterin alanına girer. Buharlaşmanın ve buharterin etkenleri arasında kaynağın (altkatmandaki su) ve buhar birikim ortamının (atmosfer) olaydaki önemini ortaya koyar. Dalton yasasında bu kavramlar açıklanır; bu yasaya göre buharlaşma hızı F ile orantılıdır (F, sıvı katmanının sıcaklığını karşılayan maksimum buhar gerilimi; f, sıvı üstündeki hava katmanının gerçek gerilimi). Suyun buharlaşması için çok güçlü bir dış ısıl katkı gerekir; çünkü su buhara dönüşmek için asıl enerji soğurur. Başlangıçta, suyun sıvı halden gaz haline geçişine, buharlaşan ortamın yüzeyinde bir buhar derişimi eşlik eder. Dolayısıyla buharlaşma, bu derişim havadaki derişimden daha güçlü olduğu ölçüde gerçekleşecektir (bu durum su buharının yüzeyden başlayarak azalan dikey gradyanına yol açar). Su buharının dikey akışı bir enerji akışıdır; çünkü buharlaşma sırasında soğurulan ısı enerjisi (bir gram suda yaklaşık 600 kalori) yoğuşma sırasında havaya geri verilir.

Hava koşullarından kaynaklanan diğer etkenler, kaynak ile buhar birikim ortamı arasındaki ilişkilerin önemini gösterir: atmosfer ancak doygun değilse su buharı alır. Ûte yandan rüzgârın hızı ve basınç buharlaşma olayında rol oynar. Devinen alçak basınç katmanlarının, yani güçlü rüzgârların ve alçak basınçların geçtiği okyanuslar üstünde buharlaşma çok etkilidir. Bu olayın nedeni doymamış havayı getiren rüzgârların buharlaşmayı kolaylaştırmasıdır. Kaldı ki buharlaşmanın bir gaz içinde ağır ağır, boşlukta ise hızla geliştiği bir gerçektir. Dolayısıyla atmosfer basıncı düştüğü ölçüde buharlaşma etkinlik kazanır. Bununla birlikte kimi çelişik etkiler birbirini yok ettiğinden coğrafik gerçek karmaşık sonuçlar doğurur. Nitekim rüzgârların güçlü oluşu ve basıncın düşüklüğü nedeniyle alçak basınç koşulları, buharlaşmayı kolaylaştırsa bile, belli bir süre sonunda bu koşullar doğurdukları önemli bağıl nemle bir kilitlenme etkisine yol açar. Öte yandan sakin bir hava getirmesine rağmen subtropikal deniz antisiklonları, yarattıkları çökme yüzünden önemli bir buharlaşma merkezi oluşturur.


Buharlaşma her ölçekte araştırma için Yer yüzeyinde oluşan önemli bir olaydır: Akdeniz ve subtropikal okyanuslar üstündeki yeğin buharlaşma (buhar alizelerle tropikallerarası yakınsama doğrultusunda taşınır); ormanların, bitkinin ve yaprağın sütündeki buharlaşma. Atmosfer suyu, yağmurlar, bulutlar vb. buharlaşma olayı ile açıklanır.

—Termodin. Bir sıvı, T„ kaynama sıcaklığının altındaki herhangi bir T sıcaklığında, üzerindeki p kısmi basıncı, pv (T) doymuş buhar basıncından küçük olursa, kendiliğinden buharlaşır. Kapalı bir kapta, p basıncı buharlaşma oranında artar; bu basınç pv değerine ulaştığında, sıvı ve buhar fazları dengelenir ve buharlaşma son bulur Buharlaşma hızı, sıvının sıcaklığı ve PV~P farkı yükseldiği oranda artar.

Mikroskobik açıdan incelendiğinde, buharlaşma, kinetik enerjileri, dolayısıyla hızları en büyük moleküllerin, sıvı yüzeyinden ayrılmalarını karşılar; böylece buharlaşma, sıvı moleküllerinin ortalama hızının düşmesine, dolayısıyla sıvının soğumasına neden olur. Kimi soğutucular, bu soğuma biçiminden yararlanır.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

17 Ağustos 2016 / Misafir Cevaplanmış
19 Şubat 2017 / Misafir Mühendislik Bilimleri
9 Nisan 2009 / Ziyaretçi Cevaplanmış
11 Mart 2014 / Misafir Cevaplanmış
8 Şubat 2010 / Misafir Cevaplanmış