Arama

Ölüm - Sayfa 7

Güncelleme: 1 Aralık 2018 Gösterim: 63.668 Cevap: 198
kan105 - avatarı
kan105
Ziyaretçi
6 Haziran 2006       Mesaj #61
kan105 - avatarı
Ziyaretçi
ölmek bitmek tükenmek anlamında kullanılan bir terima ama bilinmelli ki ölüm yanlız bitiş değil aynı zamandadır başlangıçtır şöyle diyelim felsefede bir netliğe ulaşmak ne kdar yanlışsa ölümde de bitime ulaşmak o kadar zor bir yarış düşünün bit yerinde aksama olsa ara veya erteleme olur ama kesinlikle bitti denilmez erteleme yerine çömzüm üretildiğin de de aynı yerden başlanılır tekrar işte hayat nasıl bir gerçekse ölüm de öyle gerçek istesek de istemesektre kuralları konumuş bir sitemin temel yapı taşlarındadır...
Sponsorlu Bağlantılar
melish - avatarı
melish
Ziyaretçi
13 Haziran 2006       Mesaj #62
melish - avatarı
Ziyaretçi
Yaşamak için zaman kalmıyor...

Sponsorlu Bağlantılar
Ölüm değil beni korkutan ! Boş bir yaşamın ardından

varacağım yer olması sıkıyor canımı.

Nedir ki? Kırk yıllar , elli yıllar, billahi çok değil !

Hele hele çizilen bu yolda, bize hiç gelir. Ne beklersin yaşamdan ÇORBACI ?!

Ne bekler yaşam senden? İkiniz de tüketirsiniz hoyratça zamanı, işte geride
kalanlar sıkar canımı..

Yedi yaşında başlarsın okula, sayma ondan öncesini.

Sonra, yıllar yılı gider gelirsin, kara tahtalı değirmene,

berrak zamanını öğütmek için.

Yirmi iki civarı alırken diplomanı, tüketivermişsindir üçte birlik
zamanını...

Diploma yetmeez!!, diyor Topal Şarapçı; "İyi bir iş bul gel hele bakalım.!

Askerliğini de yap birde, sonra evlen bakalım.."

İşte bir on yıl daha uçuveriyor ansızın. Yaş oluveriyor otuz beş!

Gerçekten yarısı mıdır yolun?! Belki de yarısından da yakın geriye bakma
sakın küheylan !

Kopuverir zincirleri yaşamın, bir iplik gibi ansızın.

"Hele bir borçlarımızı ödeyelim, sonra daha iyi yaşarız.

Şimdilik biraz sabır" diyor

karım Nazife!


"Hele bir başımızı sokacak yuva olsun da, gerisi kolay

diyor.

Eee..bu da doğru hani.. İşte böyle yitiyor hep on seneler, eriyen buzlar
misali.

Karım, çocuklarım, kooperatif başkanım,

yardımcım, tek tük arkadaşlarım..ve...TV'deki haber sipikeri!

Bu kadar çevremdekiler.

Bunlara bakıyor yıllardır gözlerim. İşte bu yüzdendir ki, Miyopsun! Diyor
doktorum. Tak.....'ne iki numara..

Ellinci yaş günümü, kimse fark etmiyor bile.

Ufaklığın diploma töreni var. Ne biçim alış veriş bu? Anlayamadım gitti.!

Yapmak istediğim bir çok şey, özlem kapısında yitti..

Hırs ile mutfağa., ne varsa atıştırmak için,

sıcacık bir el tutuyor elimi "Perhiz yapmalısın artık !" diyor

Karım Nazife.

Eee..doğru da söylüyor hani. Kalan on yılımın birkaç yılı hastalıkla
geçiyor. Gerisi de torunların peşinde..


Eee, "Ulan hani yaşayacaktık!!! " diye bağırıyorum.

"Sakin ol ! Tansiyonun yükselecek" diyor karım Nazife.

Eee.doğru da söylüyor hani.


Nedir yaşamın kısır döngüsü anlayamadım gitti.


"İyi yaşadık, hoş yaşadık" diyor karım Nazife

"Patronların da pek severlerdi çok da çalışırdın hani.

Bak herşeyimiz var, büyüdü sayılır çocuklar da,

daralacak ne derdin var?

Haydi neşelen artık. "


Eee.. Doğru da söylüyor hani Bir karı, birkaç çocuk, bir ev

ve araba,

işte yaşamın bilançosu..

Hayır hayır ! Korkuyorum ölümden!!

Boşa geçen bir yaşamın ardından nasıl gidilir oraya?!

Özgürce çizmeliydim yaşamımı zorda olsa,

özgürce ulaşmalıydım sona.

Yalnızlıkla yaşansa..kanaviçe gibi dokumalıydım, güzelikleri, gizemleri.

Ter basıyor fırlıyorum yataktan.

"Dönüp durma" diyor, karım Nazife, yarı uykulu

"Sıkıca örtün de uyu"

Tüketmek için bunca acele ettiğimiz takvim yapraklarına..

Onca hızla çevirdiğimiz akreplere yelkovanlara..

İçine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına..

Söyle bir uzaktan baktığınızda, ne hissediyorsunuz ?

"Ne kadarı benim hayatım diye " soruyor musunuz?


Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime..Ya da

Ben başkalarının ?

"Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?.."

Sevgiyi koydum, kum saatının dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir
zerresine.

Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen..

Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından

geriye...

Ötesi yalan...
Son düzenleyen Blue Blood; 23 Ağustos 2006 06:38
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Haziran 2006       Mesaj #63
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm bir sondur kimilerine göre yeni bir başlangıç...
ben ölümün son olduğunu düşünenlerden değil
yeni bir başlangıç olduğuna inananlardanım..
ölüm bence gerçege varış...
yalan dünyadan kurtuluş...
ölümsüzlük bence...
peki neden hala ölmekten korkar insan
işte asıl cevap bekleyen soru bu ...
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
25 Haziran 2006       Mesaj #64
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm,ölüm nedir ki?
Bir hırsından,biri aşkından,diğeri ise hasedinde öldüde
bu dünya kimlere kaldı
Kazığı en derine kim çaktı?


Sona yaklaştım
En iyisi ışıkları söndürüp
Oyunu bitirelim
Son görevimizi yerine getirdik
Hadi Azrail kafaları çekmeye Hilmi amcaya gidelim...


Ölüm kokusu sardımı etrafı
Hadi gidelim diye tutturdumu azrail
Korkular dizginlenirde şaha kalkar
Kalp atışlarının hızı artar
Yaptığın hatalar aklına geldiğinde
Af dileyeceğine kalkta son küfrünü et hayata
Bir daha yapamayacaksın nasıl olsa



'Duvar kağıtlarım ve ben ölümle düello yapıyoruz.

Birimizden biri yolcu'

Oscar Wilde

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Haziran 2006       Mesaj #65
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm aldi seni elimden


Gözlerini öyle özledimki
Nezaman Günesin parladigini görsem
Senin piriltili gözlerin gelir aklima
Her zaman aklimdasin
Gözlerimin yaslarini durdurdum
Ya Yüregimin acisini kim durduracak ??
Ben bu dünyada seninle güldüm
Seninle agladim
Simdi sensiz gülemiyorum ,aglayamiyorum
sensiz bu dünyanin anlami yok bebegim
aglama sakin sen bebegim
sensin benim tek yeminim
Bu yüregimi sen yaktin birtanem
Simdi sensizligin acisinida ben cekiyorum
O bombos sokaklarda yanlizim
Güller etrafimda aglarken
Ben sensizlige yaniyorum
Hani ne olursa olsun
ama ne olursa olsun
ayrilmicaktik
bu sözler ikimizindi
ölüm bile canimizi alsa ayrilmicaktik
bu sözler bos birtanem ölüm seni benden aldi
senden kalan son hatiralar gözyaslarimdan akti
Benim canim senin canin demistim sana
simdi ölüm benim canimi aldi
Sensiz kaldim bu sahte dünyada
Artik aglasam gülsem sen yoksun
kötü günümü iyi günümü paylasacak
Senin gibi biri yok bu Dünyada
Artik benim icin hayat denilen birsey yok
sen varken bu dünya cenneti
simdiyse bir Yalan Dünya
O yalan dünyada sen yoksun
Cünki sen yalan degilsin
Unutmaz seni yüregim
sen varsin cünki icinde
Bu Yürek sensiz yasiyamiyorum
Artik kalbim dayanamiyor
Sensizlige alisamiyorum
Benden günah gitti seni seninle yasamak istiyor

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Temmuz 2006       Mesaj #66
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
neden korkarki insan ölümden
ölüm yeni bir başlangıç değilmidir
hemde gerçek yaşama başlangıç
yalanlardan kurtulmak
gerçeklerin kollarına bırakmak kendimizi
ÖLÜMÜN NERDE VE NE ZAMAN HANGİ ŞEKİLDE GELECEĞİ
BİLİNMEZ
SÖZÜM SANA EY ÖLÜM
ÖYLE Bİ ZAMANDA GELKİ YAŞANACAK BİŞEY KALMAMIŞ OLSUN DÜNYADA
YAŞAMAK ARTIK BOŞ OLSUN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Temmuz 2006       Mesaj #67
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölüme yalnızca tıbbi değil, hukuksal, ekonomik, antropolojik, dini, sosyal ve diğer açılardan yaklaşmak mümkündür. Doktorların, ölümün yalnızca tıbbi yönüyle ilgilenmeleri onları eksik ve yetersiz kılar. Çünkü, hasta-doktor ilişkisi bir teknisyen-makine ilişkisine indirgenemez; doktorlar, hastalarının bir insan olarak gereksinmelerini dikkate almak zorundadırlar. Daha ileri giderek, bunu dikkate almadan doktorluk yapılamayacağı bile söylenebilir. Doktor-hasta ilişkisinin son yarım asırdır gittikçe artan biçimde mekanikleşmesinde; doktorların eğitilmelerindeki yanlışlar kadar, toplumların yaşama bakışlarında maddeciliğin egemen olması da önemli bir etkendir. Karşılıksız veya karşılığı maddi olmayan bir iyi eylem, düş ürünü olmak zorunda değildir. Doktorluk; ne kadar gelişmiş teknolojiler kullanılırsa kullanılsın, özde, iki insan arasındaki özel ve çok yakın bir ilişki olma konumunu sürdürmelidir.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #68
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm Meleği


Uçurumun kenarından sesleniyorum sana
Her şeye inat yürümeye devam ediyorum.
Tutmaya geliyorlar bırakın diyorum, bırakın.
Beni çoktan attılar şimdi atlasam ne olacak!
Biliyorum söylemiştin gülleri sevmiyormuşsun.
Ama güllerde senin kadar güzel olsaydı açmazdı
Nazar değer diye…
Uçurumun kenarından atladığımda ,
Biriyle tanıştım.
Fazla sürmedi tanışmamız zaten tanıttı kendini bana
Hadi gidelim dedi,
Nereye dedim.
Gidelim dedi,
Sonra fark ettim o sandığım melek değilmiş
Ölüm Meleğiymiş.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Ağustos 2006       Mesaj #69
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Son putumu da sen kır
Ey yar bildiğim
Yıllarca özenle büyüttüğüm
Yüreğimin ta dibine
Kök salan son putumu

Her dağ gördüğümde
Birlikte siper alacağımız
Uhud’u şahlandıran
Her yol gördüğümde
Birlikte yürüyeceğimiz
Sonu Mekke’ye varan
Her şafağın kızıllığında
Birlikte yanacağımız
Arkası aydınlık olan
Kevserlerle yunan
Son putumu

Ne Süleyman’ın hükmü geçer buna
Ne Eyyüb’ün sabrı dayanır
Hayber’lerde bileği bükülmeyen Ali
Neden sırtından vurulur
Gayrı dayanamam belki bir yol bulunur
Son putumu da sen kır ey yar bildiğim

Bilirim
Elindeki ne İbrahim keseridir
Bilirim
Gönlümdeki ne put resmidir
Çare yok kader yazmış
Hüküm kesindir
Daha ne beklersin haydi vur
Son putumu da sen kır

Ey yar sandığım
Bak açtım göğsümü hazırım
İsmail gibi vurulmaya razıyım
Kaldır hançerini sıkı tut
Son sözüm;
La habibe illa Vedud
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #70
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm

Mevla ölüm ile bu dünyayı yarattı
Adem için semavatı ihtişamla donattı
İbret için tüm canlıya ölüm halk etti
Vuslattır hasrettir terhistir ölüm
Tevhid-i kelamla pekhoştur ÖLÜM

Amelim tamammı bilmem gözlerim dolu
Sefer başlarsa heran ölüme doğru
Bu gün Allah için ne yaptın İbrahim oğlu
Vuslattır hasrettir terhistir ölüm
Tevhid-i kelamla pekhoştur ÖLÜM

Tefekkür yaptıkça gözlerim çağlar
Ana baba evlat alyazmalı siyahlar bağlar
Her ölümde bin ibret var uyanın sağlar
Vuslattır hasrettir terhistir ölüm
Tevhid-i kelamla pekhoştur ÖLÜM

Azrail gelmeden tövbe de müminin hası
Son pişmanlık fayda vermez yoktur kısası
İhlasla yap amelin kalbinin silinir pası
Vuslattır hasrettir terhistir ölüm
Tevhid-i kelamla pekhoştur ÖLÜM

Bilki ab-ı hayat ölüm düşün settarı
Mümin müslümansan bulursun yarı
Kabre hazır ol Ömer unutma narı
Vuslattır hasrettir terhistir ölüm
Tevhid-i kelamla pekhoştur ÖLÜM

Ölüm korkmuyorum öldürdüm seni
Bilirmisin büyük klavuzu önde gideni
İnandım şefaat edeni himmet edeni
Vuslattır hasrettir terhistir ölüm
Tevhid-i kelamla pekhoştur ÖLÜM

Ömer Ekinci Micingirt

Benzer Konular

16 Haziran 2011 / ThinkerBeLL Türkiye Cumhuriyeti
17 Eylül 2010 / ThinkerBeLL Mitoloji
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Din/İlahiyat
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Mitoloji
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Mitoloji