Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 129

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.457 Cevap: 8.002
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1281
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
BEN SENSİZ BURDA

Sponsorlu Bağlantılar
Yaslanıp omuzuna gecenin
Sabahı karşılar gibi,
Ama dünyaya günaydın diyemeden.

Yatar gibi çimenler üstünde,
Ama çimenlerin kokusunu alamadan.

Koşar gibi denize doğru,
Ama denizde kulaç atamadan.

Uzanır gibi bir çocuğun başına,
Ama çocuğun başını okşayamadan.

Tırmanır gibi gürbüz bir ağaca,
Ama ağaçtan bir meyve koparamadan.

Kavuşur gibi bir eski dosta,
Ama eski dostla kucaklaşamadan.

İş başında türkü söyler gibi,
Ama sesimi ben bile duyamadan..

A.Kadir

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1282
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
23 Nisan
İlk Meclisin açıldığı günde
Sponsorlu Bağlantılar
Bayram olur bizde
Gelin katılın siz de
Kutlu olsun 23 Nisan

Atatürk'ten bizlere
En güzel armağandır
Söyleriz hep birlikte
Kutlu olsun 23 Nisan
Ozan Özel

seul_soliste - avatarı
seul_soliste
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1283
seul_soliste - avatarı
Ziyaretçi
SENSİZ OLMAK

nerde o denizim benim, lekesiz gökyüzüm?
hani o içtikçe susuzluğumu arttıran çeşme?
kim götürdü bakışlarımı, ne oldu gözlerime?
hani benim ellerim, ayaklarım, saçlarım, yüzüm?

bu ben değilim besbelli, bu bir başkası!
gözlerim yabancı bakıyor gözlerime aynadan
o kim? böyle durup durup beni aldatan?
besbelli bir oyuna gelmişim açıkçası

birini sevmişim besbelli, beni koyup gitmiş,
ondan şimdi aradığım hep o, hep ben!
o ikisi kırmış beni, yıkmış , incitmiş

şimdi bilmediğim bir şarkı her yerde söylenen;
sevinçten , mutluluktan , sevgiden uzak.
ne acı! senin olmak , sende olmak , sensiz olmak!

ümit yaşar oğuzcan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1284
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Baba
Sığmazsın bilirim bir kaç mısraya,
Anlatmak isterim seni dünyaya,
Acelen neydiki uçtun semaya,
Mezar,ının başında ağlarım baba,

Gururu sevgiyi senden öğrendim,
Mis gibi kokunu özledim baba,
Bu kadar genç yaşda ölmemeliydin,
Hasretin ciğerimi deliyor baba,

Bu kadar acıya nasıl dayandın,
Sabırlı olmayı öğrettin baba,
Bu koca dünyaya neden sığmadın,
Geride bıraktın bizleri baba,

Hastane yolları kaderin oldu,
Yanında biz varız üzülme baba,
O kanser illeti ecelin oldu,
Mevladan ümitler kesilmez baba,

Sen gittin kimsemiz kalmadı şimdi,
Bizi terketmeye hakkın yok baba,
Dostum dediklerin düşmandır şimdi,
İyiki namerdi görmedin baba,

Ağlarım gizlice sensiz günlerde,
Faydasız bilirim ağlamak baba,
Yaşamak isterdin sende bizlerle,
Sensizken mutsuzuz inanki baba,

Siğaran elinde kaşların çatık,
Nasılda sevdiğini gizlerdin baba,
Bir dilim ekmeğe soğanı katık,
Çayıda çok fazla severdin baba,
Şenol Mersin
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1285
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
seyrek gülüş sen ne güzel bir şeysin-
-nazlanırsın ama bir gün gelirsin-

düşen bir yaprağa bağladım hayatımı
olsun artık diyorum ne olacaksa
paralı asker miyim neyim ben
ekleyip duruyorum sabahları akşama
ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor
gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta
aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim
nasıl bir dostluk ki bu, hem kadim
hem de mayhoş elma tadında.

kendimi de koysam ayağımın altına
yine de yetişemiyorum ey aşk,
omzunun hizasına.
çünkü bende birikiyor her şeyin tortusu
ve ayağını kaldırıyor dünya, konuşurken benimle.
budanan oğullar gibiyim sessiz ve narin
nereye konsam geri sayım başlıyor
kurcalıyor beni bir çırağın elleri
ah, unufak olsam ve desem ki
ağzın tat görmesin hayat
kandırdın beni.

sorma,
elim kırılsın bir daha
dokunursam güneşe.

kılpayı kaçırılmış bir şeyin
bıraktığı ardında
neyse oyum ben.
yaralı serçe, benim için dua et:
gök bir kayalık gibi şimdi üstümde
dr. şükrü öncüoğlu'ndan
üç ayda bir reçete.

acıyan bir şeyim ben burdan çok uzaklarda
ve koskocaman bir hansın sen uğraşma bu çocukla
çünkü nasıl bir şey biliyorum itin taştan korkması
bir yastık arıyorum kuş seslerinden
mühim değil sonrası.

sorma,
yangın sönseydi suyla
denizler her akşam böyle yanmazdı.

yakartop oynayan melekler gördüm güneşle
ve büyük çiftçiler gördüm dağları biçen
yolundaydı herşey, ben bile yolundaydım
ama
kıyıya vardığımda
kendimi unuttuğumu anladım
karşı kıyıda.

şiirler söyledim belki duyarsın diye
çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
sana seslendim durdum bu küçücük odadan
acımı duy, sensin pusulam benim
ki dünya
silinmiş bir harita
gibi yabancı bana.

sorma,
usulca uzandığında
bir ceset oluyorsun öpüldükçe şımaran.

İbrahim Tenekeci
Avatarı yok
BlueNighT
Yasaklı
17 Şubat 2007       Mesaj #1286
Avatarı yok
Yasaklı
Neden Olmasın

sen hiç kağıttan
kayıklar yaptın mı hayallerine?
ve soğuktan titreyen gecelerini
yıldızlara eşleyip
yükledin mi güvertelerine?

sen hiç kağıttan
uçaklar yaptın mı düşlerine?
ve eylülün bir gününde
sevgini hüzünlere bırakıp
bağladın mı kanatlarına?

sen hiç sevgi uçurtmaları
uçurttun mu gökyüzüne?
ve Karadeniz'den Akdeniz'e...
neden olmasın diye
salıverdin mi sevgini iplerine?

sen hiç umut denizine
olta attın mı?
ve ucuna olmazlarını bağlayıp...
ta derinliklerinde
maziden bir perde,ya da
yarına bırakılmayan özlemlerini
beklerken kıyılarda?

Kemal Eyüboğlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1287
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Küçük bir dünyanin içine gizlenmissin
Sadece hissedebiliyorum seni
Tipki senin beni hissedebildigin gibi
Bazen bütün umutlarimi ,bütün sikintilarimi
Oradan sana söylüyorum
Tipki senin bana söyledigin gibi
Içimizin karanligini bosaltiyoruz bazen
Bazen de iki kelime saklayabiliyoruz
Seni böyle hissetmek, seni böyle sevmek güzel
Bir bakiyorum bir adim geliyor,
Bir bakiyorum kilometrelerce uzaksin
Geceleri seni düslüyorum yine
Küçük bir makinenin içinden
Biliyorum ayni yerdeyiz ayni seyi dinliyoruz
Hissedebiliyoruz ayni seyi
Elimde sana dair hiçbir sey yok
Sadece yani basim da çalan minik bir radyo
Bilmiyorum su an ne haldesin
Ve de evin neresindesin
Belki salon da koltuga oturmus,
Belki odanda yatagina uzanmis
Ayni seyleri düslüyoruz
Gecenin bizim için hazirladigi güzelligi dinliyoruz
Ben bu gece çok hüzünlendim
Göz yaslarim yanagimda kaldi
Bir ananin acisini paylasti göz yaslarim
Bir sevgilinin siirinde duygulandim
Ama bunlarin hepsinde seni düsledim
Tipki senin beni düsledigin gibi

erkan kültekin
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1288
arwen - avatarı
Ziyaretçi
mor akşamlarda bir çilingir sofrası
ay ışığına doğru kalkmış bir kadeh
tüm içkiler sana..,
boşalan şişelerde sen.
takvimler bitmiş ardı ardına
umuda bekleyiş başlar yine derinden.
sallanarak yürürken gece vakti,
adını sayıklar dönmeyen dilinde.
meskeni sokaklar oldu,adı avare
lakabı da mecnun, dediler.....
turnalara döktüğü türkülerde
senin adın geçer
yıldızlar kayarkende bir şiir okur,
'sen sevemedin beni'diyor şiirde
şiir ezberinde...
gözleri şuursuzca akarken
yolunu kaybetmiş bir tavşan gibi korkak olur
o koca adam.....

tükendi yılları..bitirdi kendini...,bitiremedi sevdasını
öldü öldü dirildi,senden vazgeçmedi,geçemedi
'o benim sırtımda.....'
'benimle gömülecek' diyor mezara
'adımı yazarken taşıma,
onun adını da yazın' diyor yanına
kahretti kaderine,
çığlıklarına gömdü seni..................
........................
o seni çok sevmişti,sen bilemedin dediler..!


hatice müge fındık
Avatarı yok
BlueNighT
Yasaklı
18 Şubat 2007       Mesaj #1289
Avatarı yok
Yasaklı
Şarkılar
Ağladığını istemem ben ölürsem
Beni en sevdiğin halimle hatırla
Uzak bir yerde çalıştığımı düşün
Hayatta olduğuma inan
Bir gün gelir kendiliğinden
Geçer bütün üzüntüm.

Her yeni gelen günü
Yeni bir ümitle beklemeli
Her yeni gün
Yeni havalarla gelir.
Gece, yağan yağmurla uyursun
Sabah, bir de bakarsın odan güneşli

Her gelen vapuru, treni
Yeni bir ümitle beklemeli
Her gelen vapur, tren
Yeni insanlarla gelir
Ben esmerdim güzelim
Bu sefer bir sarışını seversin
Aşk yaşayanlar içindir.
Necati Cumali
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1290
arwen - avatarı
Ziyaretçi
GECE VE KALEM

Gece
köpüren dalgaları gibi denizin
kendi sessiz çığlığında çalkalanırken
yalnızlığın hüznü vurur kalemime

Bir mektup
bir resim bırakmadan ardında
Öylece
nasıl geldiysen bu iskeleye
yine öylece gittin
Yağmur yağıyordu

Geceyi
bu kadar ürküten dolunay mıdır
yoksa ayın tam kalbine gömdüğüm
yitirilmiş duygularım mı

Ya telgrafın tellerine
konmayı unuttu kuşlar
Ya gidenlerin dönmediği
yolu yokuş bir uzak kente düştü yolun
Ne bir ses
ne bir koku senden

Gecenin
iç karartan sessizliğinde
yağmalanmış ömrüm ve yalnızlığımdır
tam karşımda gölge gibi
bir duvardan diğerine düşen

Senden sonra
bunca kuraklığıma inat
bir damla yağmur düşmedi
ne geceye ne gündüze
Oysa yağmurlara kuruyordum saatleri
ve takvimleri kırlangıç fırtınasına

Geceye
celladın yağlı ipi dokunurken
yalnızlığın kanları damlar kalemimden
şarap rengi şafak, ne kadar da uzak

Sen gittin
ben öylece kaldım
kıpırdamadan


atila ışık

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya