Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 217

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.314 Cevap: 8.002
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2161
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sen beni asla unutamazsın..

Sponsorlu Bağlantılar
Bilirim geceleri uykun kaçar,
Dayanamazsın ararsın!
Kalbin ağlar ama, sen ağlayamazsın!
Bensizliğe bir türlü alışamazsın!
sen beni asla unutamazsın!

Gururun hayır dese de,
kalbin kan kusar.
Ateşin söndü!desen de,
küllerim bağrını yakar!
Maziye dalıp her gece resmime bakar,
bir türlü ağlayamazsın!
Sen beni asla unutamazsın!

Unutabilsen,gece yarısı telefonlarımı çaldırmazdın!
Unutabilsen,böyle isyankar olmazdın!
Sen beni unuttum desen de unutamazsın!
Kalbini başka gönüllerde asla avutamazsın!.

Zeynep Orcanel

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2162
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BAĞIŞLA

Sponsorlu Bağlantılar
Ya zamanından çok erken gelirim..
Dünya'ya geldiğim gibi,
Ya zamanından çok geç,
Seni bu yaşta sevdiğim gibi....

Mutluluğa hep geç kalırım.
Hep erken giderim mutsuzluğa..
Ya herşey bitmiştir çoktan,
Ya hiçbirşey başlamamış...

Öyle bir zamanında geldim ki yaşamın,
Ölüme erken,sevgiye geç..
Yine gecikmişim bağışla sevgilim..
Sevgiye on kala,ölüme beş......

AZİZ NESİN

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2163
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İçe Sesleniş



her akşam eteklerine yığıyorsun sarışın manolyaları -yığ-
ve sakıngan açılımlarla yaklaşıyorsun kadınına –yazıktır-
oysa kokusu leyli meccani kızların odalarındaki koku –delirme-
tırnağı yarılsa kızıl zebralar fırlar içinden –abarttın-
sen esas baktı mı bakışlarını sev –sanki aynalar kırılır-
dişil kahkasıyla yırtabilir gecenin karanlığını –ürkme-
zaten korktuğun ne varsa öldürdün hınçla-ama ne varsa-
ocudukça ocumak fiilini düşürüyorsun yazıtlara -yeter-
güney kıyılarında hışırdayan bir Kıbrıs akasyasısın -incitildin-
kimbilir ne tacirler gelip geçer kıyılarından -sen gibi-
ve her uykuya dalışında bir orman suluyorsun –yılgınlıktan-
mevsimidir şimdi güzel dudaklı yaban kazlarının –hele bir göğe bak -

her sabah avcuna bırakıyorsun mor menekşeleri -yakışır-
damakçatlatan lezzette bir kadını seviyorsun-ne güzel-
oysa gördüğün en keskin sözlerle deşiyor böğrünü –hoşgör -
sen esas öptü mü öpüşlerini sev–sanki bulutlar ikiye yarılır -
latilokum bir cariyedir süzülür her tan ağartısında odana –istiyordun-
lavanta mavisi tüyleriyle bağrıkara kuşları kıskandırır – daha ne-
şimdi buz kesmiştir teninde ne varsa aşktan kalan –sızlanma-
karşılaştığınızda içselliğin susuz ve geçirgendi –suç senin-
anla ki kadın seçimindeki yanılgı ölümcüldür –geç kaldın-
sen esas gitti mi gidişini sev – sanki yer gök utanır-
bre rezil, öl şimdi seni koydukları yerde –sen de mi-
-evet ben de- nasılsa yoksul köpekler gibi geçti ömrün

-hem söylesene, neden taktın bu ara Göktürk şarkılarına ?

Fadıl OKTAY
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2164
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEVGİ DUVARI

Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar, piyasalar, sanat sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi.

Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, Fasulye Pilakisi
Arkamızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktıki çöpçülerin elleri
Çöpçülerin ellerinde okşardım seni
Yalnızlığım benim, süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi.

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik, bol yıldız, bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki
Başucumda bi sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp, ölüp dirildiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

CAN YÜCEL
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2165
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
AÇIK

Biz hep açık konuştuk.
Gökyüzünden maviydi sözlerimiz.
Sığ bataklarda değildik, kuşlar gibiydik,
Uçarıydık. Gözlerimizde
Şavkıyan parıltılar gibiydik.

Biz iyiye iyi, güzele güzel dedik.
Masallardan çekerdik mısraları, tülbent gibi.
Yalnız, şiirlerde yalan söylemezdik,
Umutlarımızda, hayallerimizde de yalancı değildik.

Biz buğday tarlalarında buğday,
Ağu yeşili bahçelerde ot,
Trenlerde düdük sesiydik.
Yıldızlara çobandık, değirmenlere su,
Bozkırlara bulut gölgesiydik.

Seller aktı gitti. Biz kaldık.
Bulutlar uçtu gökyüzünden.
Rüzgarlar darmadağın etti.
Ne bahçesinden hayır var, ne güzünden.
Akıl da bulutlar gibi çekip gitti.

Nerden bilirdik, çalışmaktan
Kocayacağını sevgililerin,
Yaşamanın güzelliği kadar
Hoyratlığını, bezginliğini...
Biz kaldık, koyup gitti bahar,
Her şeyi nerden bilirdik.

Cahit Külebi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2166
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
B a r b i e

B a r b i e


I.

bir sevgilim vardı, barbie adında
ya da öyle sanırdım, girmişti kanıma
kör olurmuş insan, bilemezdim sevince
narin elleri vardı, titrerdim değince eli-elime..

bir sevgilim vardı, barbie adında
söylemesi güzel, kendi de güzeldi bence
akşamlari kararınca hava, alırdım onu usulca
tatlı sözleri vardı, titrerdim değince sesi-sesime..

bir sevgilim vardı, barbie adında
bir de anneannesi vardı, biraz yaşlıca
çılgın tutkuları vardı, tutamadığı
sarı saçları vardı, titrerdim değince teni-tenime...


II.

bir sevgilim vardı, barbie adında
ne cadıymış o biraz geç anladım
ne de adı barbie, yalanmış meğer
ne tatlı sözleri varmış, ne de mavi gözleri
sarı saçları da boyaymış hatunun
mavi değilmiş gözleri, lenssiz kahverengi
boyu da pek uzun değilmiş, topuklu giyermiş
bir de yüzü boyasız kaldımı siyah&beyaz*
tanınmaz olurmuş, o güzelim hatun
gülüşleri de sahte çıkınca malumunuz
geriye bir kuru aşkımız kalmış, o da bahane...


III.

bir sevgilim vardı Barbie adında
hatırlarsanız, onca yıl önceydi
ne aşk'tı be, savrulurken külleri zamana
ne çabuk geçmişti üstünden yıllar..

merak ettiniz değil mi, hadi anlatayım;
onunla, bir yalancı baharda karşılaştık
hiç tavsiye etmem bu arada, dosta-düşmana
koşarken, geriye dönmek gibiydi duygularım
ne tutku ne hayâldi sadece, başrolde yine bendim
mutsuzdu anlıyordum sözlerinden
ne kadar belli etmemeye çalışsa
başaramıyordu, kaçırırken gözlerini
fazlaca da abartmamak gerekirdi
yaşanan, yalancı bir bahardı sadece..

yıllar nasıl da değiştirmişti onu
eser kalmamıştı o can yakan hâlinden
sararmış solmuştu yüzü
kilo almıştı, yüzünde derin çizgiler
ne sevgiliydi ama, ne kadındı
ne canlar yakardı, alevinde dans ederken
ve şimdi kalandı geriye, onca yılın ardından
koskoca bir hayâlin, hayâl kırıklığı..

bir sevgilim vardı, Barbie adında, demiştim
hatırlarsanız onca yıl önceydi
hangi gözle baktıysam tanıyamadım şimdi
demek ki gözlerdeki aldanıştı kalbe vuran
oysa zaman mı değişti, ben mi değiştim yoksa
artık dönüp bakmıyordum bile, kahrolası gururumdan...


*t ü m
h a y â l l e r
s i y a h & b e y a z d ı r
ç a l ı n m ı ş t ı r_ r e n k l e r i...

Ali Hakan DÜZ
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2167
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Semaha Geldim

Aşkın çilesine bir ah’ a geldim
Arındım günahtan duaya geldim
Zifiri karanlık bir gecedeyim
Nurunla ışıyan sabaha geldim

Ya pirim mürşidim ya hak diyerek
İlahi aşk ile yandı bu yürek
Eşiğe diz çöküp niyaz ederek
Erenler safında dergaha geldim

Bir dilsiz ağıdım sessiz beyidim
Çığlığımı bir mahşerde yitirdim
Beni de al divanına ey mirim
Canların ceminde semaha geldim

Erenlerin yolu zordur yokuştur
Yüreğim kanatsız garip bir kuştur
Çile ateşiyle yandır tutuştur
Içimde külleşen feryada geldim

Kılıçtan keskindir sevgin dediler
İnsanlık derdidir derdin dediler
Hakkın huzuruna erdin dediler
Kerem et gönlümü yunmaya geldim

Bu evreni baştan başa dolaştım
Aşk denilen bir sahile ulaştım
Gönül ummanına sığmadım taştım
Yitirdim yönümü bulmaya geldim

Nuri Can
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2168
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
türküledim gözlerimi bir eylül uykusunda






sarışın bir rüzgar eser bahçeme
kırılır kendime uzayan dallarım
bir baykuş konar omzuma
susar ağustos böcekleri
deniz'e koşar
kalesi göçük kumsallarım


eylül düşer takvime
tende izi kalır...
sokağımda
darbenin siren çığlığı
bir infaz saplanır dile
susarım...
mücevherdir bileğimde
kelepçenin sıyrığı


bir yiğit ölür
yasını tutar ünye'de meydan
sürgün olur martı
karadeniz akar damarımda kan
dört yanım çatışma
ben diyarbakır kokarım
diyarbakır zindan


yüküm ağır
sırtımda üç bıçak yarası
gecem duvar
günüm iki parmaklık arası
bir türkü sardım akşamına
beni an
derdime yan harran ovası...





Ferhat Gülsün
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2169
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Seni seviyorum

insanlar yaşıyor sorular içinde
hepsi bilinmez bir gerçeğin peşinde
oysa ben gerçeği çoktan biliyorum
seni seviyorum

yaptığın işleri, hünerli ellerini
yıkadığın bulaşığı, süpürdüğün yerleri
yürüyüşünü, gülüşünü, üzülüşünü
seni seviyorum

bilmelisin değerini sevgimin
sen de bir şeyler eklemelisin
sıcak, sımsıcak bir yürek örneğin
yalnız bugün değil her gün
aşkının menzilinde vurulana
kollarının arasında ölene değin

öyle çok özlüyorum ki seni
görmediğim zaman gözlerini
deli gibi dolanıyorum ortalıkta
senden başkasında bulamıyorum benzerini

seni seviyorum evet seviyorum
söyle bunu, yaz diyor yüreğim
ve bu kutsal kitaba yazıyorum
seni seviyorum

kırdım seni, üzdüm seni kıskandım
ne yaptıysam aşkımdan yaptım
anla işte aşk bu
tanımsız bir coşku gönlümün derinlerinden
doktorsuz bir hastalık insanı deli eden
nedeni sen ilacı sen

senden önce en çok ben
yalnızca yağmurları sevdim
yine seviyorum çok seviyorum
sen en güzel yağmurumsun benim

çok sözler söyledim sana
çoğu uçup gitmiştir aklından
ama birini unutma, hiç unutma
seni seviyorum

böylesi de olurmuş demek sevginin
gün gün büyüyor, düşündükçe çoğalıyor
bin yüreğim olsa, aşkımı bine bölsem
her biri yine kavrulur ateşinden
ve hepsi birden aynı şarkıyı söyler
seni seviyorum... seni seviyorum

Celal Kabadayı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #2170
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Genetik Şifre

Çocukluk orada
Karşıda oyun sahasında
Koşuyor sağa sola
Tükenmez enerji ile
Düşe kalka
Duyuyor musunuz çocuklar
Genetik şifre çözülmüş
Çocuklar çocuk kalacak
Kirlenmeyecek dünya
Kimin umurunda
Gaffar Karadoğan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya