Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 228

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.851 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2271
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Belki...

Sponsorlu Bağlantılar


Her baktığımda, ilk defa görüyormuşum gibi…
Ama; kendimden bile önce tanıdığım…
Her saniye yeniden doğmak gibi…
Ama, asırlardır süren…
Kışa dönmeyen sonbahar; derin, duygulu…
Yaza dönmeyen ilkbahar; serin, coşkulu…

Ilık avuçlarında, kar taneleri…
Güneş sıcağı, gözleri…
Ve sözleri…
Ve sesi…

Böyle olmalı aşkın tarifi…
Ki, tarif edilememeli…

“Resmini çiz!” deseler…
Bacası tüten bir ev belki…
Belki gece yarısı terkedilmiş bir şiir…
Veya kaldırımların kanına giren…
Aşkın ayak sesleri…

“Resmini çiz!” deseler…
Her köşe başı ıhlamur kokar…
Yağmur kokar…
“Resmini çiz!” deseler…
Şehit akıncının dudaklarındaki tebessüm…
Veya…
Gecenin koynuna bırakılan gözyaşları…
Gizli ve mahcup…

Aşk, istemektir belki…
Belki bir ticaret; pazarlıksız…
Bedeli kalbinizdir… Bedeli herşeydir…
Sonrası bir uzun yolculuk…
Sonrası; nasip!

Tarifini sorsalar….
Her baktığımda, ilk defa görüyormuşum gibi…
Az kalsın ölüyormuşum gibi…



Murat Başaran
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2272
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
BİLMELİYDİM
Sonu karanlık ve uğursuz gecelerde
Sponsorlu Bağlantılar
İçimde ne fırtınalar kopar,ses edemem....
Ayağım bir türlü varmıyor,varmak istese de
Varamaz artık sevdiğimin ebruli çemberi içine...
...................................
Gökmen Yılmaz Erdem

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2273
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hangi Ayrılık

Hangi gün karar verdin,
Küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana,
Böyle inceden inceye?

Hangi otobüs söyle,
Hangi uçak, hangi tren;
Seni benden götüren,
Beni bir kuş gibi öttüren?

Hangi kırılası eller dolanır şimdi,
Kırılası belinde?
Hangi rüzgar şarkı söyler,
O ay tanrıçası teninde?

Hangi çirkin gerçek uğruna,
Tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin,
En mahrem sırlarımızı?

Hangi cama kafa atsam;
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip,
Hangi masaları dağıtsam?

Ben de bu sersem başımı,
Karakolun duvarına vursam!
Kendimi caddeye atıp,
Arabaların altına savursam!.

Hangi tercih beni,
En hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de
Ömür boyu süründürür?

Kayıp ilanı mı versem,
Şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri,
Seni bulup getirene?

Hangi ayrılık var ki,
Böyle diş ağrısı gibi, durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki
Böyle musluk gibi, içime damlasın?

Hiç sanmam, hasta kalbim,
Bunu bir süre daha kaldıramaz..
Feriştah olsa, böyle
Eli-kolu bağlı, bekleyip duramaz!..

Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder,
Ateşimi söndürmeye?

Olur mu be, olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi;
Buruşturup bir kenara atılır mı?

Vefa bu kadar basit mi?
Alınır mı, satılır mı?

Hangi hırsız çaldı
Seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı,
Bizi birbirimizden?

Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü,
Yerden bütün izini?

Hangi yaldızlı otel,
Çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara,
Seni kolayca kandırdı?

Hangi şarlatan imaj,
Böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaatler,
O saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze-eze,
Hangi anası tipli parlak çömeze
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?

Hangi yamyamlara yedirdin,
O masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi,
El değmemiş sevdamızı?

Hangi bıçak keser şimdi,
Benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır,
İnsanlara olan inancımı?

Hangi bekçi,
Hangi polis artık zapteder beni?
Ve hangi su bağışlatır,
Hangi musalla temizler seni?

Hangi sevgili var ki
Senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki
Benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki
Böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taşyürek var ki
Benim kadar ağlasın?

Kaynak: Gözleri İntihar MaviYusuf Hayaloğlu
ispermecet - avatarı
ispermecet
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2274
ispermecet - avatarı
Ziyaretçi
YARIN
Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına.
Daha dün doğmuşuz sanki
Yeni okula başlamışız
Yeni sevmişiz
Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına
Yarın bitecek sanki her şey
Yarın ölecek gibiyiz.
Daha doymamışız yaşamasına
Günlerimiz dün bir, bugün iki
Sakın bir şey bırakma yarına
Yarın yok ki.
Özdemir ASAF
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2275
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
AKİS

Sen çaldıkça Teodorakis
Bir mor yağıyor üstüme...
Dudaklarım öpüşmekten mosmor...
Bir putum sanki ilahilerle
denize fırlatılmış
Ve bir deniz yağıyor üstüme
Bakma sen sevgili Teodorakis
Açgözlü güvercinlerin didiştiklerine!
Avluların o en çakırkeyiflisine
Mısır daneleri gibi serpilmişler ama
Mısır danesi değil ki bu adalar
Ne de biz güverciniz...

Sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden
Çıplak ayaklarımızın su sesleriyle
Birbirimize
Ve kendimize
Bilakis

Sen çaldıkça Teodorakis
Bir mor yağıyor üstüme

CAN YÜCEL
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2276
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ebedi Aşk

Gururum engel oldu sevgime
Aşkla gururu karıştırdım bir kere
Sana değil sitemim bahtsız kaderime
Oynadı oyununu felek bir kere

Tanrıya adadım kurban diye kendimi
Alın yazıma bağladım tüm sevgimi
Bundan böyle sitemlerini çek benden geri
Sensizliği ben asla istemedim ki...!

Duymak istemem bundan böyle sesini
Tutmak istemem güzel ellerini
Görmesin gözlerim artık yüzünü
Çıkarıp atasım gelir sana ait şu kalbi

Tuttuğun ellerim kopsun kökünden
Okşadığın saçlarım dökülsün tel tel
Seviyorum dediğim dilim tutulsun
Sana ait şu kalbim cehennemde kavrulsun

Söylemem bundan sonra seni sevdiğimi
Kimse silemez bil, kalbimdeki yerini
Kara topraklara versen de bedenimi
Ruhumla birlikte, AŞKIM EBEDİ...!

Şenay Gilor |
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2277
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşık Kendi Kanını
Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını
Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını

Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir
Aşık kendi bırakır boynuna urganını

Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali
Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını

Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle
Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını

Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını

Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını

Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise
Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını

Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu
Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını

Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka
Abdürrezzak terk etti aşk için imanını

Zemane vefaları cefa gelir yunüs'a
Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını
Yunus Emre
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2278
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ortasindayiz memleketin,
Uzak degiliz Ankara'dan
Yakiniz yakin olmasina;
Gelen olmaz,
Halimizi gören olmaz.
Asfaltmis yollari boydan boya,
Lambalar yanarmis dizi dizi.
Büyük laflar eden
Büyük adamlari varmis.
Dayali döseli apartmanlarinda
Seçme insanlar yasarmis,
Yasarmis yasamasina.
Ama sokaklarinda bizim kasabanin
Idare lambasi yanmaz,
Göz gözü görmez, tozdan dumandan
Oysa ki belediyemiz vardir
Kavga dövüs seçtigimiz
Belediyesinde meclisimiz vardir,
Vardir var olmasina.
Ker***tir evlerimiz,
Yatariz ahir sekisinde
Bir yanimizda karimiz, çocugumuz
Bir yanimizda çiftimiz, çubugumuz
Tezek yakariz odun yerine;
Saç üstüne saman yakariz,
Gaz yerine.
Dügün olur, dernek olur,
Kazim'in girnatasinda ayni hava:
"Ankara'nin tasina bak" ...
Bir topragimiz vardir bize dost
Iki agiz bugday verir,
Ama ne bugday
Ambarlar almaz, gömeriz.
Yil olur tohumluk kalmaz elimizde,
Tarla gider tapu gider.
Ugras didin altimizda hasir yok,
Sen gelde isin çik içinden:
"Tarla mi kesekli, biz mi kaçamiyok?"
Fakili'ya tren gelir Kayseri'den,
Biner gider issiz kalan köylümüz.
Bulgur gider, pekmez gider elimizden,
Ankara'dan emir gelir,
Nutuk gelir.
"Nevürek, hemserim, nevürek.
Aglayak da gözden mi olak,
Dövünek de dizden mi olak."
Rıfat Ilgaz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2279
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
- Korkma ilerle -
Kaç
hayat yaşanır
bir ömre, kaç yaşam sığar

Aldanıp yaşama

kaç kere doğar yeniden
kaç kere
ölebilir insan

Çevir gözlerini içlerine

At bir adım daha

İlerle
korkma uçurumlarından

Alıştırıldığımız yaşam
kendi yaşamımız değil

İç savaşlarımızda yenen de
yenilen de biziz

Öldürmek için peşine düştüğümüz
kendi yaşamımız

yoluna tuzaklar kurduğumuz avımız
kendimiziz.

Korkma

yürü yollarına
Salına salına
sarsıla sarsıla

Henüz ıslak ve nemliyken
şekillendir

Bittiğinde öğrenilen yaşam
neye yarar

Kaç hayat yaşanır ki
bir ömre
kaç yaşam sığar..


Dionisos...

En muhteşem eser
dolu dolu yaşamdır.
Öner Kaçıran
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #2280
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
O ve Ben

Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için...
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak...
Hayır değil, değil sıcak:
Dudaklarının hatırası;
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı,
Gözlerine bakmalıyım,
Sesini işitmeliyim.
Beraber yemek yemeliyiz.
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem.
Bana su, bana ekmek, bana zehir;
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım,
Sensiz edemem!

Sait Faik

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya