Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 295

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.173.593 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2941
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hatırlat Bana Sevgili

Sponsorlu Bağlantılar
Hatırlat bana sevgili
Yalnızlığı aşkla bölünmüş bir adamın
Kar ayazında kalmışçasına titreyen ellerini

Gözlerinden dökülen yaşlarla sula
Koynumuzda açacak kızıl çiçekleri
Acınla besle
İsyanınla büyüt

Geri getir bana sevgili
Ellerimin o eski sıcaklağını
Yine tek bir sözcüğünle
Gökyüzüne vursun başım

Çoğalt beni sevgili
Git gide azalmakta olan yüreğimin sevincini
Sıradanlaşan sözlerime
Yeni anlamlar yükle yine

Hatırlat bana sevgili
Gözlerim sen diye baksın yine dünyaya
Ve seni yazsın her bir damla mürekkebi kalemimin...


Melih Coşkun

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2942
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Rüya Bu yanlızlık sonsa eğer
bin yıl razıyım buna
Sponsorlu Bağlantılar
ama son değil
biliyorum
ne zaman gelecek
diye düşünmeler yıktı beni
ne zaman
Ömer Seydi Ekinci
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2943
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
Bir Çiçek Aldım Sen Sandım

Dün gece yine yalnızdım
Sokağa çıktım

Ve kendime bir çiçek aldım
Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda
Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm
Ama her gece gibi
Dün gece de yalnızdım
Ve kendime bir çiçek aldım
Bir saat geri alınmış saatler
Ben geri almadım
Ve bir saat daha yalnız kalmadım
Bir masaya oturdum
İki çay ısmarladım
Ben içtim
sen soğuttun
sana söyleyeceğim her şeyi yuttum
çok dert etmedim
çünkü yoktun
dün gece yine yalnızdım
rahat ağladım
yokluğundan gizlemedim gözyaşlarımı
ve lambaları hiç karartmadım
dün gece
her gece gibi yalnızdım
sokağa çıktım
ve kendime bir çiçek aldım
sen sandım
Koklamadım.



Uğur Arslan

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2944
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi


Gunes acti, uzun surmedi
gozle gorulmuyor

Cocuk okula basladi, uzun surmedi
bir yerde calisiyor

Ruzgar esti, uzun surmedi
yaprak kimildamiyor
Delikanli oldu
ev gecindiriyor

Kar basladi, uzun surmedi
sular akiyor

Karisi iyilesti, uzun surmedi
timarhanede yatiyor

Agac buyudu, uzun surmedi
sobalarda yaniyor

Emekli oldu, uzun surmedi
kadavrada bekliyor

Süreyya Berfe
scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2945
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
BU NASIL AYRILIK

Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözleri kal diyor dudakları git
Bakışın anahtar gözlerin kilit
Ellerin aç diyor dudakların git

Ayrılık dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
Gözyaşın kal diyor dudakların git

Gidersem bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam kalbime yenilmeyeceğim
Çözemedim seni çıldıracağım
Gözlerin kal diyor dudakların git

Duvardan insin mi resimlerimiz
Yabancı olsun mu isimlerimiz
Ya o deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor dudakların git

Bu romanda biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan
Ağlıyor besteler yine hicazdan
Şarkılar kal diyor dudakların git

AHMET SELÇUK İLKAN
iblis1907 - avatarı
iblis1907
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2946
iblis1907 - avatarı
Ziyaretçi
Cahile Söz Düştü

Şu ara meclisinde bir cahile söz düştü
Bilenle bilmeyenler bir kulvarda koşar mı?
Bilginin kalemine yangınımdan köz düştü
Cahilin sofrasında Arif olan yaşar mı?

Alemin ahvalini kimler bilir, kim yazar?
Yıldızların sırrını birer birer kim çözer?
Âlim sanır kendini sözleri gülü ezer
Cahilin tuzağına ârif olan düşer mi?

Âlimlerin uykusu sayısız cahil eder
Duygular yağmur olur damlalar sele gider
Hicabımdan susarken nefretim bedel öder
Cahilin mekanında ârif olan aşar mı?

Cahil kitap okumaz ondan böyle yalaka
Boş laf eder bilgisiz duymaz ilme alâka
Zehir sunar sözleri takar aya falaka
Cahilin yollarında ârif olan şaşar mı?

İnsan toprak misali yaşarken gül açmalı
Duygunun ırmağından kana kana içmeli
Saygının siperinden sürünerek geçmeli
Sabreder Murat Duman ukalâya taşar mı?


Murat Duman...
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2947
NiliM - avatarı
Ziyaretçi

Umut

işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken çöp kamyonları
ölüleri toplar kaldırımlardan
işsiz ölüleri aç ölüleri

işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken köylü aile
erkek kadın eşek ve karasaban
saban koşulu eşekle kadın
toprağı sürerler toprak bir avuç

işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ölür bir çocuk
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
on iki yaşında ve numaralı
ve ne boğmacadan ne menenjitten
ölür bin dokuzyüz elli sekiz de
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
dokuzyüz kırkbeş te doğduğu için

işler atom reaktörleri işler
..........
..........


Nazım Hikmet Ran
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2948
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
aşkefezâ makamı




ıslak yaralarından üşüyen caddeler
son fısıltılarında sarı zaman parçalı

deniz unutmuş ak çakıl sevişmelerini
tutulan ay düğünlerinde suskular çatılı

göğsümde kiraz lekesi bir çocuk düşü
yaşamak kadar suçlu hayat çengele asılı

birazımı uyusa yoluma devrilen akşam
yastığıma dizilir beyhude güz mağaraları

olan ama olmayan en masum yalan aşk
sırtımda kor çiziklerle rehin alır kalanımı

herkesin yangını kendi koynunda çoğalır
duvar mendillerine düşerken ışık kapanı

cam yağmurlarının iki yakasında elim
gözlerimde günahsız çocuk/su damlası

kederler içinde dönerken şafağın külüne
salvo acıları saklar mı döktüğüm gözyaşı

halaya durmuş ah'larından günahkâr insan
kimi sevda sureti kimi isyankâr başkaldırı

dilim dervişân gönlüm perişan gül müş/kül
tel mısra çeker yüreğim aşkefezâ makamı


Sevinç YILDIZ
maipoem - avatarı
maipoem
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2949
maipoem - avatarı
Ziyaretçi
Sevgili arkadasım
Gözlerinin rengi gibi
Yüreginin rengi gibi
Saçlarında kendi renginde
Ama ben, ellerini gördüm önce
Toplayan, düzelten,onaran ellerini
Dokundugunda soluk aldıran
Telaslı, usta, sevecen ellerini
Geç anladım ve inandım
Her gün daha çok inanıyorum
Ellerin, güzel işlerin karıncası
Ellerin, ellerden bıkmış ellerime sığınak
Yüzünün rengi gibi
Dudaklarının rengi gibi
Saçlarında kendi renginde
Ama ben özverini gördüm önce
İçimde çavlan gibi dökülen özverini
Hep koşan, yürümeyi bilmeyen
Hesapsız, gücendirmeyen, saydam özverini
Neye uzansa dirilten,
Susan, hüzünlenen, sıcak özverini
Geç anladım ve inandım
Gün-gün daha çok inanıyorum
Özverin, güzel işlerin arısı
Özverin, sözcüklerden yılmış kafama barınak
Derinin rengi gibi
Sesinin rengi gibi
Saçlarında kendi renginde,
Ama ben seni gördüm önce.
Gülen, yaşayan.bilen seni
Körpe bir söğüt dalı gibi çırpınan
Durduğu yere can veren
Gönüllü, duyan,seven seni
Geç anladım ve inandım
Şimdi daha çok inanıyorum
Sen hayatın ablası
Saf olan her şeyin mayası
Sen eşyalardan usanmış kalbime dayanarak

Sevgili Arkadaşım benim,
Sana “Sevgili Arkadaşım” diyorum.
Budur bizim anladığımız sevdanın tanımı
İşte sana bir aşk şiiri
İçinde “Sevgilim” sözü geçmiyorsa
Suçun yarısı senin
Çünkü bende bize yaraşanların sözcüğünü değil,
Kendisini seviyorum senin gibi…


Süreyya Berfe



Sevgiyi bu kadar özel ve yalın anlatan Müthiş bir şiir... Bence Msn Happy

treeap1
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #2950
NiliM - avatarı
Ziyaretçi

Canana Koş Dediler

Dertlerine arar isen dermen,
Ol yarene çalmak için merhem,
Gel istersen al dirhem dirhem,
Sana dertlerin derman dediler.

Divane dolanıp durma harda,
Merhem istersen yarene yarda,
Şaşkın yem olmadan kuşa kurada,
Aradığın burda burda dediler.

Şu cihanı âlem olsa da hoş,
Bir âlem-i rüya ki hepsi boş,
Leyla Leyla içmiş Mecnun sarhoş,
Zaman yok canana koş dediler.

Şölen şölen düğün dernek toydan,
Vazgeç şehir, kent, kasaba, köyden,
Sana faydasız dünyalık şeyden,
Al iç al iksr-i meyden dediler.

Mecnun dolanır çölde divane,
Mevlana döner güle pervane,
Derviş yunus gezer yana yane,
Sevene çilehane dediler.

Gidermiş bülbül goncaya hasret,
Dünyada geçer akçe muhabbet,
Şu gönül ki şah-ı sultana mabet,
İstersen ferman sabret dediler.

Sevda ateşi sineler yakar,
Gonca güller kor u ateşten nar,
Yarsız sefa olmaz, olsa bahar,
Sana gülistanda yar dediler.

Âlem-i fani faniye ibret,
Yağar sağanak sağmak rahmet,
Hakkı Huda dan şemsi hidayet,
Burda gül ü Muhabbet dediler.

Bu kapı sultanın çal dediler,
İşte şeker şerbet bal dediler,
İstediğin kadar al dediler,
Aradığın burada kal dediler.

Şu âlem ki sana yâdı gurbet,
Bi karar olmadan alda ibret,
Ne olur özcan ne olur sabret,
Kavuşursun bir gün elbet dediler.
Bilal Özcan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya