Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 337

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.311 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Nisan 2007       Mesaj #3361
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
NEVİN

Sponsorlu Bağlantılar





siliyor yine masayı Nevin
eğilmiş...
güneş vuruyor eteğine
başka bir âlem yansıyor ardına...




Nevin :

hizmetçisi hizmete muhtaç evin
güzel kız, alımlı
bacaklarını görmen lazım
gözlerine bakma sen, hafif şehlâ
ama fettan...

Muharrem :

bakkalın çırağı, yakışıklı ***
Nevin'e askıntı
habire süt taşıyor eve
bebek besliyor sanki
- iç Nevin iç, iç...


tüm enerjisini silerken harcamıyor tabi
geceleri beslemediği kedinin ;
tıkırtıları geliyor oda/dan...

konuşma öğretiyor kediye
önce iki harf ;
'' ah ''
sonra bir harf daha ;
'' o... ''

hafif kırık bir tip Nevin
dilinde hep aynı şarkı
'' bir kereden hiç bişey olmaz ''

- daha bişey olmadı ki Nevin...

güneş vuruyor yine
akşamdan kalma garip
gölgesi yansıyor kapıya...
banyoda boşaltıyor ruhunu...
boşalıyor tüm kirinden

işte...
tertemiz oldu Nevin
kire hazır ve nazır artık...







Gökhan CENGİZ

baybazalt - avatarı
baybazalt
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3362
baybazalt - avatarı
Ziyaretçi
merhaba.ben korkmaz.
şiirimi beğenip sayfanıza eklemeniz beni mutlu etti.teşekkür etmek istedim.dilerseniz,seslendirilmiş iiirlerimede ulaşabilirsiniz.
Sponsorlu Bağlantılar

Korkmaz Bıçkın ın yazdığı,Kayıp şairin seslendirdiği ve murat göğebakan,Hatice,çılgın sedat,Nuray hafiftaşın şiir aralarında şan okuduğu piyasada olmayan linkler ! ayrıca http://www.siirdefteri.com/index.php?sayfa=sair&sair_id=12482&sair=Korkmaz%20Bıçkın adresinden korkmaz bıçkının diğer şiirlerinede ulaşabilirsiniz

1- http://dosyam.net/?id=i29exk ( Ölmüme Tek taşayım )


2- http://dosyam.net/?id=od0gek ( Umutsuz Bekleyiş) Şan,Murat Göğebakan

3- http://dosyam.net/?id=qsb6ly ( Bittim ) Şan Hatice


4- http://dosyam.net/?id=27ju2p ( Mapus sevdam )


5- http://dosyam.net/?id=cxn34n ( Çocuklarımız ) Şan Çılgın sedat


6- http://dosyam.net/?id=wdiucp ( Şehit Vasiyeti) Nuray hafiftaş


7- http://dosyam.net/?id=d82tq2 (Gün Batışlım)


8- http://dosyam.net/?id=nl1j1o ( Bırak Hayalim sevsin)


9- http://dosyam.net/?id=fu2xv1 ( Ey sevdiğim )
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3363
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Aşk nedir diye sordular bana, hiç düşünmeden koydum ismini yerine, yazıp yüreğimin elleriyle..
Senli anlamlar yükledim sevda şarkılarının her sözcüğüne, her hecesine. Haykırışlara dönüştüler, içimde bir yerlerde..
Sırılsıklam bir özlemdi,
Gözlerimden akan..
Damla damla bir ümitle,
İçimde oyalanan...
Dokunmanın coşkusuyla,
Taştı boşaldı birden..
Saklanamaz bir çağlayışla,
Kurtuldu esaretten...

Umutlarım terketmişlerdi beni çoktan oysa. Mutululuklarsa uzaktılar bana, bir o kadar da ulaşılmaz. Yalnızlık bir yağmur misali yağıyordu ruhuma hiç durmaksızın. Zincirleyip yüreğimi, hapsetmiştim ben de ıssızlığıma kendimi. Ta ki ellerin dokununcaya kadar ellerime.. Atıp yüreğimdeki zinciri bir kenara, açtım bütün kapılarımı sana.. Susturup aklımdan geçen bütün düşünceleri, kulak verdim içimdeki çığlıklara..

Evet, sendin beklenen,
Evet, sendin istenen,
Eksikliği gözlenen,
Yokluğunda özlenen...
Bir yanım hep eksik, hep yarımdı yokluğunda. Neyi özlediğimi, neyi beklediğimi bile bilmiyordum. Neyi aradığımı, neyi istediğimi bile fark etmiyordum. Yollarım vardı benim.. Önümü görmeden, bilmeden nereye varacağını, gittiğim. Bazen hızla koştuğum, bazen yavaş adımlarla yürüdüğüm. Yolların sonu karanlıktı, sen çıkmadan önce yollarıma.

Asabiydim ondandı,
Hep mutsuzdum ondandı,
Yıllar yılı saklandım,
Gözyaşıyla kutlandım...

Bulutların arkasına gizlenmiş güneş misali, korkuyordum sevdaya göstermekten kendimi. Bütün karanlıklarımı çıkarıp aydınlığa, güneşim olup doğdun dünyama. Susuz kalıp kururken ruhum bir toprak gibi, yağmurum oldun, yağdırdın sevdanı üzerime. Cümlelerimin gizli kalmış özneleri, "sen" li oldular, "biz"li oldular.. Umutsuzluklara ait tüm gözyaşlarımı silip, mutluluğa dair damlalar döktüm gözlerimden..

Gidişin de çok ani oldu ya,
Gelişin gibi..
İşin doğrusu;
Varlığına alışmaktan daha zor oldu,
Yokluğuna alışmak.
Alıştım mı bilmiyorum,
Ama mecbur olduğumu biliyorum.
Boşver...
Coşkusuda çok güzeldi varlığının,
Yokluğunun acısı da, hiç fena değil hani...

Seni görmediğim zamanlarda, hani hiç dokunmadığım günlerde, hani bakışların değmediğinde bile gözlerime, bir an dahi düşünmedim çıkarıp atmayı içimden. Senli kelimelerim çığlığa dönüştüğünde, kaybolduğunda yokluğunun karanlığında, sen duymadığında bile vazgeçmedim sana seslenmekten. Düşlere, hayallere sarılıp, günlerce gecelerce avundum onlarla. Sensizlikte de sevmeyi öğrendim seni.. Hasretini de sevdim.. Seninle herşeyi sevdiğim gibi.. Varlığının heyecanı gibi sahip çıktım, benimsedim yokluğunun acılarına da.. Güldüreni de, ağlatanı da, sevinçler yaşatanı da, hüzünlere boğanı da.. Sana dair, sevdana dair ne varsa, benimdi onlar da...

Soranlara neden böyleyim,
Bilmediğimi söyledim.
Yalandı bu,
Sensizlikti keyifsizlik sebebim.
Gelişinle eksik parçam bir anda tamamlandı..
Sende gördüm ya o an,
Sevinçten nasılda ağlandı...

Geldiğinde sona erdi tüm acıtanlar, tüm sancıtanlar. Çıplak yüreğinle basıp yüreğime, dindirdin yaralarımın kanayanlarını.
Dünyama gelmeden önce kapalıydı gözlerim, açtım gözlerimi, uyandım sevdana.
Hiç beklemediğim bir anda, hiç ummadığım bir zamanda tuttun yine ellerimden..
Çıkmazlara doğru giden adımlarımı, döndürüp geriye yürüdüm sana doğru gelen yollara..
Yarım kalmış bir hikayenin bilmediğim bir satırında bıraktığım sevdanı, alıp oradan devam ediyorum kelimelerime..
En güzel dünlerim, en inanılası düşlerimdin sen. Şimdi en yaşanılası bugünlerim, en umut dolu yarınlarımsın benim..

Evet, sendin beklenen,
Evet, sendin istenen,
Eksikliği gözlenen,
Yokluğunda özlenen...

Hep "Aşk" Olarak Kalacaksın Sen..
Yüreğimin Kalemiyle Yazılan, Her Satırımda...
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3364
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Ölesiye Seviyorum


Bana gel
Kendinle beraber
Kalbini de getir
Sonra umutlarını
Sonra dualarını
Ve hiç bitmeyen
Ve hiç bitmeyecek olan
Aşkını da beraberinde getir bana..
Maviyi sevdimse senden
Dalmışsan hayale senden
Senden hep kendimden geçmişliğim..
Şimdi hasretini kokluyorum
Senin yerine,
Seni öylesine değil
Ölesiye seviyorum.



Zafer Şık
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3365
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
hüzün sabahı ....



senin suçun yok dağlar kızı
sadece bir muammadır adın
direk iğneyle işlenmiş sızı
ruhumda eksikliğin var kadın
senin suçun yok dağlar kızı
sen beni benden kopardın

bir kısmım var, bir kısmım yar ve yarım
sislere boğulmuş içimdeki boşluk
dengeyi kuracak bir tılsım ararım
yoksa süründürecek beni bu sarhoşluk
bir kısmım var, bir kısmım yar ve yarım
olmadım seninle, seninle son olmuştuk

senin suçun yok ayDer kız
derin suların dünü kararttı
çehreni boyadığın altın yaldız
sığ sularda günü sararttı
senin suçun yok ayDer kız
ve tanrı, kadını yarattı

bahçem talan olmuş gülüm dolu vurgunu
yavrusun yitirmiş kuş gibi ağlar şimdi
dağlarda bahar, yağmur durgunu
çiçeklerin hatrına yağar şimdi
bahçem talan olmuş gülüm dolu vurgunu
bir acının içinden doğar şimdi

hapsolmuşum hesapsızlığına sevdamın
bir çılgın küheylan koşturur içimde
gem vurmak için boşa çırpınmayın
bir anka, bir atmaca, hep başka biçimde
hapsolmuşum hesapsızlığına sevdamın
bedenim çarmıha çivili, düş üm niçinde

kim yıkabilir ki taçsız kıralın tahtını
gönlüm taht kurmuş sevda ülkesine
çirkin de olsa çöplüğün saltanatını
vermez arslanda gelse hiçbirisine
kim yıkabilir ki taçsız kıralın tahtını
ve gülüm; ölümden öte gelir kendisine

umutla sarıldım sarı sevdalara
ateşler üzerinde süren serüven
pırangada vurulur mahkumlara
cezasını çeker suçu işleyen
umutla sarıldım sarı sevdalara
aşk,mahkum ve pıranga değişmeyen

bir ışık demeti saçlarında üslenmiş
gözlerimde yanık izler bıraktı
kim derdi bu adam senden ayrılacakmış
yalancı düş lerin beynimi kararttıı
bir ışık demeti saçlarında üslenmiş
tüm renklerimi, rengiyle sararttı

kuyruklu yıldız savurganlığında gece
yıldıza çarpılmış ve sendelemiş gibiyim
uykularıma saman yolu gelince
yörüngesini kaybetmiş bir serseriyim
kuyruklu yıldız savurganlığında gece
saçlarına serilsin, yıldızları seyredeyim

eline değdiğimde elin bir gül yaprağı
solacakmış gibi kadife tenler
umutsuz ruhun arzular toprağı
mezarı bekler gibi ölmüş bedenler
eline değdiğimde elin bir gül yaprağı
avuç içlerinde ter, korkak kelebekler

bilmem neden ufka dikilmiş gözlerin
yarım kalmış bir şarkıyı mı söyler
boğazında düğümleniyor değilmi sözlerin
yoksa yüzüne kıyamayan bakışımı gözler
bilmem neden ufka dikilmiş gözlerin
hiç anlayamadığın aşkımı özler

zambak duruşu beyaz yanakların
güneşe vurulmuş tan gibi kızarır
bilmem hangi isyandadır dudakların
hangi umutsuz duayı mırıldanır
zambak duruşu beyaz yanakların
düş kadar yakın,dün gibi uzaktadır

gözlerin rengini, deryaya verdi
ürkek damlalar yanağında nehir
rüzgar esmeyi saçlarından öğrendi
ince topuklarında iz, hançerle bir
ğözlerin rengini, deryaya verdi
mahkum; sularda bir ışık gibi erir

bir bilinmezlik sanki, sarar hep beni
geçip giden günlerin hesabını sorar
birgün bulacakmışım sanki, der gibi
gölgesi yosun tutmuş hatıranı arar
bir bilinmezlik sanki, sarar hep beni
umuttan başlayıp mahşere koşar

gözlerindeki yağmur damlaları
imbik imbik akıtır içime acısın
eritir yüreğimdeki yalçın kayaları
ömrüme kurulmuş darağacısın
gözlerindeki yağmur damlaları
mahkuma tutulup, hükme ağlasın

ah işte bilinmiyor timsah gözyaşları
hedef benmiyim, yoksa kim bu ağlayan
masum eğilip mahkum yalvarışları
omzuma yaslanmış,arzularda boğulan
ah işte bilinmiyor timsah gözyaşları
sevgi tacirinin zincirinden akan kan

gönüllere taht kurmuş züleyhamısın
saltanata asılı kalmışsın,buklelerinden
sonsuza kadar yaşamakmı maksadın
bir deryasın, köpükler altında ezilen
gönüllere taht kurmuş züleyhamısın
in artık babil kulelerinden

nerden öğrendin klopatra bakışları
ruhun katerina, görüntün kadın
hayatına amaç yaptın alkışları
soysuzlukla anılır oldu adın
nerden öğrendin klopatra bakışları
keşke baharda doğan nergis olsaydın

dönmez zamanlar içimde titrer
avcıya tutulmuş ceylan yüreği
hayallerim bir söz ile biter
seni sevmiyormuşum cümleciği
dönmez zamanlar içimde titrer
sen bir hayalin yalan gerçeği

bir ah ile yaşlanır zamanlar
işte bak adın mazi oldu
hasret ile devrilir dev gibi adamlar
bir hüzün sabahı adınla doğdu
bir ah ile yaşlanır zamanlar
çıkmaz sokaktır varlığının sonu

güller ve gönüller bir birine benzer
kırılmayınca güzelliği hep daimdir
baharla açar,kanı boğan renkler
sonsuzluk, ressamın tualindedir
güller ve gönüller birbirine benzer
sevgisini herzaman cömertçe verir

sevgi yeşerirse çorak gönüllerde
güneş sevinir ay sevinir
sevgiliye bir demet gül verilirse
eller sevinir gül sevinir
sevgi yeşerirse çorak gönüllerde
karanlık sularda ay belirir

ayDer ufka baktığında güneşle çizgi
uzun uzun yol, uzun uzun yol olsun
kulaklarında çınlayan şu yaman ezgi
yağmur yağmur umut, bulutla dolsun
ayDer ufka baktığında güneşle çizgi
hayatında isyan,mezarında son bulsun


illad
e.t.i.c.h.e.t - avatarı
e.t.i.c.h.e.t
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3366
e.t.i.c.h.e.t - avatarı
Ziyaretçi
*Unutursun Mihribanım*


"Unutmak kolay mı?" deme,

Unutursun Mihriban'ım

Oğlun kızın olsun hele,

Unutursun Mihriban'ım.



Zaman erir kelep kelep.

Meyve dalında kalmaz hep

Unutturur bir çok sebep,

Unutursun Mihriban'ım.



yıllar sineye yaslanır;

Hatıraların paslanır,

Bu deli gölün uslanır

Unutursun Mihriban'ım.



Süt emerdin gündüz-gece,

Unuttun ya, büyüyünce

Ha işte tıpkı öylece

Unutursun Mihriban'ım.



Gün geçer, azalır sevgi;

Değişir her şeyin rengi

Bugün değil, yarın belki,

Unutursun Mihriban'ım



Düzen böyle bu gemide;

Eskiler yiter yenide

Beni değil, sen seni de

Unutursun Mihriban'ım.


Benide Unutursun...


NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3367
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Bir Nefes Çek İçine Ayrılığı

Kar, fırtına gözlerin
Kır’a düştü söylediğim ilk sözün üstüne
Perakende satıyorsun sen, ben mecburum
Tebessümlerinle ömrüme

Vakitsiz geliyor hasretin akla
Akşamcının biri kör kütük sarhoş
Her adım ayrı bir yük, her bekleyiş umut, eziyet
Geçiyor zaman Düşsede ömrüne ak ve hasret

Yılların usanmadan biriktirdiği an
Zaman en vicdansız haliyle körüklemişti
Gözlerin Ah, ah gözlerin
Sözlerin tüketirken, bitirirken gülüşlerin, sensizlik eziyetti...

Şimdi iki ara bir dere
Sıvamadım hiç paçalarımı ben,bölük pörçükken sevda
Bilirdim her gelişin yeni bir ayrılıktı Ten’ime –acıtır
Mevsimler hediyen, öfkeye gebe zamanlar beklerdi,,, çaresizdim


Kimlik bunalımında şimdi aldığım her nefes
Hangisi senin için ciğerlerimi gasp etti
Kaç kere zehirledin, çekerken içime seni
Kimlere kustum, ölüm düşünmemiştim –ölürken ağaçlar yapraksız
Adını koyamazken senin...


M.K. Vers
scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3368
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
Af Akşamı

Af buyruğuyla açılmıştı hapishane kapısı
Taşıyordu koca burunlar tıraşlı enseler kara çeneler
Dizleri eğri omuzları çarpılmış sırtlar çıkık dökülüyordu
Vakitlere kapanmış büyük karanlıklardan
Taşıyordu vay dökülüyordu vay
Yırtık pis bitli çirkin
Sokağı dolduruyordu terli can uğultusu

Geçiriyordu avucunu şaşkınlıkla saçından saçından
9 yıl yatmış

Kolunda anası kucağında yavrusu
Doldurmuştu kapının önünü kalabalık
Kimi ta dağ köylerinden koşmuş
Kimi ta denizlerden
Bir özlem sarmış bağrı ölümden yüce
Sevgiyle arıyorlar parçalarını
Heybelerinde ekmek destilerinde su

Bir türlü inanamıyordu sokaklara sokaklara
20 yıl yatmış

Gönüllere sığmaz olmuş kavuşmak duygusu
Öyle sarılır ki geçmişe
Erir göğsü göğsünde tutuklunun
Pişmanlık kavaklar tarlalar davarlar için
Pişmanlık gemilere düğünlere ırmaklara
Pişmanlık beşiklerden kağnılardan sessiz
Yerce gökçe değil insan dolusu

Çılgınca kucaklıyordu hepimizi hepimizi
5 buçuk yıl yatmış

Taşar içerde kalanların sorusu
Çubuk demirler arkasından maviliğe
Hem esenliğe ermiş hem yaşlı yelcek
Bir yurt türküsü yeniler karanlığı
Zaman yeğnik değildir yeğniktir
Dön de gör ***** belleyecek
Boş koğuşlar kurmuş pusu

Sönük gözü aydınlıkla büyüyordu büyüyordu
8 yıl yatmış

Çıkınlarda gecenin binlerce gecenin uyunmamış uykusu
Bir yorgunluk çökünce yürünmüş yeryüzünden
Kalabalıkta dağılır birer ikişer özgür
Doğuya batıya kuzeye güneye özgür
Yüreklerinde bir çığ
Yaşamak sevinci vay
Yaşamak korkusu

İnmeli yani sıçrıyordu havaya havaya
17 yıl yatmış


NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3369
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Bir mayıs günü



bilmezdin
nasıl bir işgal altındaydı, bir mayıs günü yüreğim
mitinge düsmüş her bir jop darbesinde sürünmekteydi sen diye hücrelerim

"sevmek için çok geç, ölmek için çok erken" diyordu Sadri Alışık bir filminde
nasılda takılmıştım o söze
nasılda hayıflanmıştım geç kalınan herşeye

sanırsınki sen
şöyle aniden köse başından çıkan...



dökülüyorsun imge imge gözlerimden arnavut kaldırımlarına
ve bilmelisin ki
onlar bizim ıslaklığımız
ağır yük mirasyedilerimize nadide yürek yangınlarımız

isyankar sokakların garip çocuklarıyız
ve
sensizlik sahipsizlik

vurur dehşetle kalbimi kavuşmanın hayalı bile

bıraktım ne çok şey kaldırımlarına
ha kıydı ha kıyacak

attığın yangınlara kendi yüreğin ve gözlerinden kayan bir ben idi
kıydın ya
şahittin ya bir kavuşma sabahını sönmez alevlere
düstüm içimdeki şenlikle tek mahşerime

çekince derin bir nefesle uzaklıkları
tükeniyor ciğerlerim
taşıyorsun dışıma
büyüyorsun nazlım büyüyorsun belenip nazende silamla

dar(in)da(yim) gurbetim

dünya cüce avuçlarımda
düsünce sen gözlerimden tasalı yollara

ettim inşa içten içe duvarlarımı
uzanacak ellerin
tırmaladıkça küllerin, toz duman gönül bahçesi

kaypakça çekilirken adaletsizliğin ortasına
içine fide vermekteydi aşk sarmaşıklarım

olduğunda kıyamet yalnızlığım
sen idin kurtuluşum
elindeydim

kıvrılacak yer arayan yavru kedi gibiydim
sen benim soba kenarı sıcaklığımdın

emanet bir candı sona taşıdığım
girince dünyama sen
kıymete bindi soluyuşlarım
azdı hayat
taştı eflatuna kuruyan ırmaklarım

Sude Nur Haylazca
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
1 Mayıs 2007       Mesaj #3370
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Acının Şarkısı

Yürümüştüm o yolları tek başıma
Seni unutacağımı sanarak
Bir hayale kapılmıştım
Mutlu olacağımı düşünerek

Yaşadığıma dair belirti
Şu durmayan kalbimin atışı
Senden kalan tek şey ise
Kalbimde bıraktığın aşk acısı

Şimdi dillerden düşmeyen
Hüznün ve acının şarkısıyım
Okuyanın gözyaşlarına boğulduğu
Bir aşk masalının kahramanıyım ben...

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya