Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 46

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.314 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #451
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SANA BIRAKIYORUM

Sponsorlu Bağlantılar
Kelimesiz isyanlar döküldü gözlerimden
Adları gözyaşı olan...
Yüreğim yorgun artık,
Bir zerre sevginin peşinde koşmaktan,
Sana koca bir yaşam bırakıyorum...
Yaşayamadığım zamanlarım sana hediyem olsun,
Sana Bırakıyorum...

Düşüncelerimi, kederlerimi...
O elimi kolumu bağlayan,
Karşılığını bulamadığım sevgimi
Her yağmurda biraz daha ağırlaşan ruhumu
Sabahı arayıp da bulamayan gecelerimi,
Sana Bırakıyorum...

Artık senin gözlerinden dökülsün sessizce isyanlar,
Senin yüreğin yorgun düşsün sonu gelmeyen yollarda.
Sevip de karşılığını bulamadığın kollarda,
Seninde üstüne kapansın tüm kapılar.
Sende çıkmaz yollara sürgün ol,
Senin de dört bir yanını sarsın olmazların korkusu
Seninde düşmanın olsun düşüncelerin,
Artık sen ağla her yağan yağmurda,
Senin de ellerinin arasında başın,
Boş boş bak konuşmayan buz gibi duvarlara
Sönük lambaların ışıklarında sen dur nöbetlere;
Gecelerce...
Sana Bırakıyorum...

Artık sen seyret tüm gün batımlarını,
Senin yüreğine insin o kızgın aşk sancısı
Senin boğazın düğümlensin bir şiiri okurken,
Her anlatılan masalı kendi masalınmış gibi dinle
Seninde hayatın da siyah beyaz resimlere dönsün,
Yaşamanın tadına sende varama,
Sende sevgiyle bakan bir çift göz ara,
Ama aradığın da asla bulama.
Sana Bırakıyorum...

Sen benim yaşadığım gibi yaşamadın ki hayatı
Ben hep ön sıradan izledim oynayanları,
Oysa sen oyunlara geciken, hayatı erteleyen tarafta
Hep uzaktan izledin olanları.
Seni sensiz yaşadığım her güne, sitemlerim diz boyu
Sana olan özlemim bir ömür boyu,
Şimdi...
Seninde özlemlerin sarsın her yanını, çaresiz kal...
Ben bu yorgun bedeni, bu ağır yükü taşımayı,
Sana Bırakıyorum...

Becere bilecek misin bakalım,
Bu bayrağı hakkıyla taşımayı,
Ağrıyı, sancıyı yürekte tutup, gözlere yansıtmamayı,
Sevgiyi denklere sarıp, sarmalayıp saklamayı
Yüreğini kimselere açamadan yaşamayı
Tünelin sonu ışık demeden,
Ne olursa olsun sevginin hatırına,
Sonuna kadar yürümeyi,
Sana Bırakıyorum...

Şimdi ben yokum hayatında
Zamanı dondurduğum günlere asılı kalan hayatımı
Bir daha yaşayamayacağım sevdamı
Gözlerine, sözlerine sürgün bu yüreği
Ve...
Artık yaşamayan bu bedeni

SANA BIRAKIYORUM...



SELDA SARIGÜL

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #452
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Doğunun gurbetleri

Sponsorlu Bağlantılar
akşam en güzel masaldır
iyi anlatılırsa

doğru olan herşeyde biraz
öfke, biraz yılgınlık vardır
der, bir kıssa
câm incelince şarap da incelir
yaşam acıdan kırmızıya
ölüm hüzünden beyaza
ve bir gül gelirse
bu yol ayrımından gelir
mutlaka ve nasılsa

kendi elimizle kurduğumuz gurbetten
daha zor bir sürgün yoktur
yaşasak da, yaşamasak da
umuda ve sonbahara hüküm ki:
gülün saltanat devrinden
ne sevdikse bugünden
ve ne kaldıysa dünki
acıyı yakuta döndürsün
hüznü döndürsün elmasa

akşam en güzel masaldır çünki
iyi anlatılırsa

Hilmi Yavuz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #453
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hatır





/

mumyalanmış düşüm
kalemin mahzeninde

ey dalım !
güneşi gizinde tut rüzgara eğil
ve sen
zambak gülüşü mevsim
gözüne düşen cemreymiş / doğru değil

ilikle ruhunu suya
düş aklıma serçe kanadından
toprağımdan geceyi sil

//

uyanışım
gün uçuran sahte başlık
sonrası yalınayak şiir

ey sabah !
sarışın ayrılıktır ezberim
gül içirdim buluta
gelişin yağmur / göğsüm bahçe
bir söz ektin yüreğim kurak
yoksun
umudun telvesinde



Ferhat Gülsün
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #454
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben
Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken
Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim
Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.


NAZIM HİKMET
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #455
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Hüzünü yaşayan yürek güçlüdür
Yanarak kül olur diyerek korkma
Sevdalı dolaşan gönül içlidir
Gözyaşı yüzünde kurursa korkma

Yavrusun yitiren koyunlar meler
Sevgisi olmayan onu tekmeler
Yüreğine bir gün inse inmeler
Amelinde sevda var ise korkma

Vücudun felç olsa sadece baksan
Sevgiyle çağlayıp zirveye çıksan
Olur a bir gün de ayağa kalksan
Vücudun ayakta durursa korkma

Gözünün yaşları aksa sel gibi
Sevdiğin yüzüne baksa el gibi
Eriyip tükensen ince tel gibi
Yüreğin sevgiyle atarsa korkma

Semahi biraz da özüne baksan
Aşk ile eriyip su gibi aksan
Kuş olup göklerde zirveye çıksan
Aşk olup göklerden yağarsan korkma



erol duran
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #456
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BENİM ÖZÜM DE SENSİN HER İKİ..

Baharı okşasa ellerim ,
Karanlığı saklasa .
Ellerimle
Özüne dokunmak isterim ,
Kendi özüme .
Çünki ;
Benim özüm de
Her iki gözüm de
Sensin ..

Ne yana baksam , nereye gitsem !
Yanımda yoksan bile
Özde sen varsın .
Benim özümde..
Hem de her iki gözümde ...
Hasret ! Mutlu eder mi hiç insanı ?
Bak ! Nasıl da mutluyuz (!)
Sevildiğini bilmek bile
Aslında mutlu ediyor insanı .
Ki ,içinde hasret
Özlenen vuslat olsa bile ..

Açıkça "canım" diyemiyorsam eğer ,
Şu sözlerimde bile
"Sevgilim " geçmiyorsa !
Suçun yarısı senindir ,
Öbür yarısı kaderin .
İnan , benim hiç suçum yok (!)
Özümde sen varsan ..
Sen`sen her iki gözüm , suçlu da sensin
Suçsuz da ...

Nihayet ..
Baharı okşasa ellerim diyorum ,
Karanlığı saklasa..
Dokunsam özüme , kendi özüme ..
Biliyorsun ,
Benim özüm de sensin ,
Her iki gözüm de ..


Esat ANIK
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #457
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kayıklarla kayıkçılar
Dalgıçlarla balıkçılar
Bilirsin ne ister, deniz!

Kendini bu isteklerin;
Yelkenlerin küreklerin
Altına seriver, deniz!

Balıkların kandillerin
Ne varsa olsun ellerin
Bana mavini ver deniz

Arif Nihat Asya
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #458
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Korkuyorum

siyah bir bulutun ardından menevişleriyle
ay yitip giderken Durgun bir nehrin akışında
öylece bakıyorum…Öylece bakıyorum
cama dönüşürken ateş damlasında atıyor
yüreğim
geçmiş zamanların gölgesi düşüyor akşamlara
son dansındayım korlar üzerinde biliyorum
sarılacak birazdan ahengiyle çaresizliğim
korkuyorum
örümcek bağlamış ölü anılar mahzeni
şeytan tüylerine binmiş savaşçılar
gidin başımdan, kovun yarasaları
duymak istemiyorum...duymak istemiyorum
yitirilmiş umutlara dair …korkuyorum


sedef kandemir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #459
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşkınlığın gizli kafesinde barınan nedir,
tortulaşmadan, kaskatı?
Rüzgarın sürüklediği
ışıksızlık diliminde bizi birleştiren ortak çağrışım?
Bir ölünün sesi yoktur oysa, bize ulaşacak.
Ama nedir, en sağır böğrüme saplanan bu sancı?
Ya şimdi, ona doğru uzattığımız el kadar güneş?
Upuzun bir şahin geçiyor üzerimizden,
göğe doğru alçalarak.
Akşamın basamaklarına yönelirken,
gökte mürekkep balığı.

Enis Batur
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2006       Mesaj #460
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
VUSLAT

Gönlümün sahibi bir hüsn-ü ân'sın.
Temâşâ etmeye doyamam sana.
Uzakta değilsin, cân içre Cân'sın;
Aşkın bi-zâtihi vuslatttır bana.

Huzurlu sabahsın, kutlu gecesin.
Dillerde ezkârsın bitmez hecesin.
Her-dem şahikâsın, her-dem yücesin
Aşkın bi-zâtihi vuslattır bana.

Tahayyül dışında "an" da Sen varsın.
Bildiğim en güzel "zan" da Sen varsın.
Yürekte, damarda "kan" da Sen varsın
Aşkın bi-zâtihi vuslattır bana.


Esat ANIK

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya