Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 488

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.629 Cevap: 8.002
Dark-Line - avatarı
Dark-Line
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4871
Dark-Line - avatarı
Ziyaretçi
Sevda Çınarı

Sponsorlu Bağlantılar
Neydi o günler gelip geçerdi.
Neşe sevinç,coşku içinde
Annemin sevinci,babamın sesi
Delerdi içimi bir mermi gibi...

Ah! ...Köyümün akan pınarı
Pınar koruyan sevda çınarı
İçimde dolanan AŞK fırtınası
Salıyor köyümün dört yanını

Gözümü açıyorum acı,nefret...
Çirkeflik dolmuş içim,dışım
Ağlıyorum, birçare halime
Maziyi anıpta da, dolan gözlerle.

artık ğüvenim yokki dünyaya
Şu dost görünen, sahte simaya
Duyun, inanmıyorum sevda sözüne
İnansam ne çıkar,değişen nedir?

Muzaffer Arslan

the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4872
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
aslanvetc9ow0

Sponsorlu Bağlantılar
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4873
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Beyaz ile siyah renkler,birbirine zıttır
Gündüz ile gece birbirinden umutludur
Bunların ikiside,biri olmayınca diğeri yoktur
Sevilmeyen yok ise, seven daha çoktur

Siyah beyaz temel bir renktir
Aşk ile kalp yaşanan bir derttir
Gece ile gündüz ayrılık demektir
Sevilmeyenle seven nasıl birleşecektir

Dağ ile deniz,nasıl farklı ise
Biri toprak,diğerinde su dolu ise
Aradaki çizgi nasıl bir bağ ise
Sevilmeyenle seven,böye birleşemeyecektir

Aralarındaki sınır,kalkmadıkca
Biri diğerine uyum sağlamadıkca
İki gönül bir birine, akmadıkca
Sevilmeyenle seven,birleşemeyecektir


3.9.2007
Bahattin tonbul
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4874
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
biz üç kişiydik

Biz üç kişiydik;
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek...
Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara,
Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek...

El tetikte kulak kirişte
Ve sırtımız toprağa emanet...
Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi,
Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık.
Deniz çok uzaktaydı
Ve dokunuyordu yalnızlık.
Gece uçurum boylarında,
Uzak çakal sesleri
Yüzümüze, ekmeğimize,
Türkümüze çarpar geçerdi.

Göğsüne kekik süredi Nazlıcan,
Tüterdi buram buram.
Gizlice ona bakardık,
Yüreğimiz göçerdi...

Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan'ı,
Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi.
Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza,
Kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi...

Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı,
Nazlıcan saçları fırtınayla taralı,

Sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine,
Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı...

Nazlıcan serin yayla çiçeği
Nazlıcan deli dolu heyecan
Göğsümde bir sevda kelebeği
Nazlıcan ah Nazlıcan...

Artık yenilmiş ordular kadar
Eziktik, sahipsizdik
Geçip gittik, parka ve yürek paramparça,

Gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik,
Geçip gittik, Nazlıcan boşluğu aramızda...

Bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular...
Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları,
Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca,
Titredi ve iki yana düştü kolları... .
Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
Devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi
Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi...

Sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı,
Birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı
Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı...

Ey Bedirhan; Katran gecelerin heyulası,
Ey Bedirhan; ****** pusuların belası
Sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana,
Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası...

Bedirhan mor dağların kaçağı
Bedirhan mavi gözleri şahan
Zulamda suskun gece bıçağı
Bedirhan ah Bedirhan...

Biz üç kişiydik
Üç intihar çiçeği
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Suphi...
yusuf hayaloğlu
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Eylül 2007       Mesaj #4875
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ölüme düştü akşam
tülbentten süzdüler bataklığı
öksüz bir arı kuşu kaldı.

Dalgaya düştü deniz
unutup tuza döndü
koynundaki balığı

Maviye düştü kırlangıç kanadı
bulutla oynuyor düşler
ışık yokluğun öbür adı.

Sevgi çağırınca düşmez
savur umutlarını yele
göğe yükselsinler hele.
A.Kadir Bilgin
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
5 Eylül 2007       Mesaj #4876
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
ŞİİRLE VEDA



Beynimde kalbime tezat
bir dönme dolap misali mantığım
havada sihirli bir esinti var
eflatun bulutlar uykulu
son tangolarını yaparken
alev saçları savruk güneş
güne veda eder
yavaş yavaş kadife bir gece başlar
evren hercai bir deniz sanki
birazdan yıldızlara meftun
gümüş perçemli aykız
samanyolunda gezer
pırıltılar duygu yağmuru olur
yağar inci inci saçlarıma
dudaklarımda hüzzam bir şarkı
yüreğimde hülyalı şiirler raks eder
ah....... ah o şiirler
seni bana getiren satırlar
işte böyle bir gecede
mavi bir yıldız parladı
dev bir ay doğdu
yeni gezegenler aşk dünyası oluştu
bizim dünyamız
sen ve ben vardık orada
saf temiz katıksız bir sevda başladı
haykırdım her hücremle
seviyor seviyor seviyorum
gök kubbede yankılar
melekler de inandılar bu ender aşka
ama sen beğeni var aşk yok dedin
ben senin canım gülüşünü öpüşünü
Papağan misali noktasız virgülsüz konuşurken
beni sessiz sedasız sabırla dinlemelerini
kucağında çiçeklerle
sürpriz yapıp kapımda duruşunu
uzun zaman suskun kalan
telefondaki utangaç ihtiraslı sesini sevdim
çok sevdim
ama en çokta sende ki seni
içindeki seni sevdim
gerçek sevginin varlığını bilmeyen
asla aşık olmam diyen sen
gerçekciydin sevmeden seviyorum demedin
fark etmez dedim
ben seni ikimizede yetecek sevgimle sevdim
sana olan hislerim boran oldu
tüm şiirlerimde çavlandı
mantığımın isyanlarına aldırmadım
aşkta mantık olmaz dedim
yaşadım sevdamın ac kollarında
lakin acı gün geldi mantık kazandı
kalbim sevgini haykırsada
tebessümlü kelimeler dudaklarımda dondu kaldı
dilimde sadece acı bir merhaba var
mutluluğun zirvesine ulaştığım anıları
sen dolu şiiridefterimi kapadım artık
gerçek dostum mantık ümitle
teselli edercesine mırıldanırusul usul
her bitiş yeni bir başlangıca yoldur
yaşamda sadece karşılıksız sevgiler var sanma
gönül gözü ile bak yaşama
yeni güne yeni bir aşka
mutluluk dolu bir şiirle başla


hayat ayıkol
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #4877
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Mavi Mavi Sevdim Seni

Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kalbim şimdi bir sokak çocuğu
Kelebekleri göç etti gönlümün
Issızlaştı hayat sanki
Sanki, sabahı eksik şiirlerimin.
Sanki, gecesi hep kanayan bir yara
Ve sanki, artık hep kanayacak...
Ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim
Çare yok, ağlayacak.
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kapıları kendime ben açamadım
Ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni
Düşünüyorum da sen gideli ne çok yalnızım..
Sarmaşık aşkın sarısında kaldım, sarılamadım.
Savunamadım seni kimselere
Anlatamadım seni kimselere
Kimsesiz kaldım,En çok da sensiz...
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben..
Sana uyumak,Sana uyanmaktı hayat.
Sıratını geçtim yaşarken korkmadan
Korkumu geçtim cesaretle, ihanetle
Berduş bir yalan masumiyeti öptüm bile bile
Tek sen gitme diye
Sonbahar oldum yaprak yaprak
Ağaç oldum köklerimi unutarak
Tesellisiz bir geceye fırlatıldım
Kalbimi dar kafese kapatarak
İçimdeki bir kanarya
Hiç susmadan ağlayacak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yakamozlarında yıkadım sevdamı çırılçıplak
Seni sevdiğimi bağırdım mehtabına
Beyazında akladım bulutunun
Mavi mavi sevdim seni içim kan ağlayarak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak....

Naşide Göktürk
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #4878
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
AŞK İKİ KİŞİLİKTİR

Değişir yönü rüzgârın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutmaz olur artık
Seni, bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk, iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Ataol BEHRAMOĞLU

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #4879
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mutluluk


Yemyeşil bir bahçe ortasındayım,
Dört yanımda, öbek öbek çiçekler...
Rüzgârın eliyle titrer yapraklar,
Bilmezler ne zaman dökülecekler:

Güneş ışığını vurmuş üstüne,
Baharın yeşili sarmış her yanı.
Bulutlar dökerek yağmurlarını
Ki yeşil bir kucak alır insanı.

Kokular karışmış birbirlerine,
Yemyeşil bir halı üzerindeyim.
Gözlerimde çiçek çiçek derilmiş
Bir kutlu alemin eşiğindeyim.

Sanki bir ziyafet ortasındayım,
Ağaçlar vermişler meyvelerini.
Geçirsem diyorum herkesten uzak,
Bu yeşil bahçede senelerimi.

isimsiz kral
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #4880
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

SENMİSİN

Bu nasıl hüzündürki gönlüme çöken

Senmi varsın yoksa içinde

Salına salına geçen

Bir ümit savurda git sensen

Bir sızım var tedavisi gecikmiş

Bir ilaç eylesen

Yaraları kapayarak geçsen

Eğer geri dönmeyeceksen

Tuzlarını eritemedim bastığın giderken

Evet çok ağır diyemedim

Sen ağırmı geldi derken

Yıllarca kurtulamadım sayısız bir sözden

Çınladı durdu yüreğimde

Hadi şimdi doğruyu söyle

Eğer sensen hüznüme değen

Bende birdaha seni anmıycam

Eğer sen değilsen gönlümden geçen

alıntı

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya