Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 517

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.167.100 Cevap: 8.002
miss_didem - avatarı
miss_didem
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5161
miss_didem - avatarı
Ziyaretçi
ÖLÜM GİBİSİN

Sponsorlu Bağlantılar
İnanki bu kadar sevmedim kimseyi
Seni unutmaya yetmiyor ki zaman
İnanki bu kadar yakmadı kalbimi
Koymadı hiçbirşey yokluğun kadar

Bir tek gülüşün kaldı o günlerden bana
Anılara yenik düşmüş birçok hatıra
Nasıl anlatayım derdimi bilmem ki sana
Bir yanık türkü oldun puslu sağlarda

Sen gecem gibi,günüm gibi,ömür gibisin
Seni yaşayamam konuşamam yasaklarım gibisin
Sen ateş gibi,güneş gibi,vatan gibisin sana dokunamam
Sarılamam ölüm gibisin

Şaban AYKAN

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5162
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Güle Güle

Sponsorlu Bağlantılar
Karar verdim bundan sonra
Seni düşünmeyeceğim
Gece gündüz hasretinle
Gün be gün ölmeyeceğim

Gidersen git güle güle
Arkandan koşmayacağım
Bir kenarda kara kara
Üzülüp yanmayacağım

Gönül suyum kurusada
Gül gibi solmayacağım
Pişman olup yalvarsanda
Ben senin olmayacağım

Ne haldedir merak edip
Kimseye sormayacağım
Boş kalsada başkasını
Yerine koymayacağım

Efkarlanıp sağda solda
Sazımı kırmayacağım
Kerem gibi yanmak için
Yanında durmayacağım

Bilirsin ki ben Muradım
Seni unutmayacağım
Senin için gözlerimden
Yaşlar akıtmayacağım..

isimsiz kral
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5163
nünü - avatarı
Ziyaretçi
İNANÇ

İşte, soluk alıyorum,
Çalışıyorum, yaşıyorum,
Ve şiirler yazıyorum
(Elimden geldiğince).
Hayatla ben bakışıyoruz kaş altından
Ve savaşıyorum onunla,
Gücümün yettiğince..


Hayatla kavgalıyız,
Ama sanma ki
Nefret ediyorum hayattan
Tersine, tam tersine!
Sonunda bilsem öleceğim,
Hayatı kaba, çelikten pençeleriyle
Yine seveceğim!
Yine seveceğim!..


Diyelim, boynuma
Geçirip yağlı urganı
Sordular bana:
"Söyle, ister misin bir daha yaşamak?"
Haykırırım hemen:
"Çözün!
Çözün!
Çabuk çözün
İlmeği canavarlar!"


Hayat için
herşeyi yapabilirim,
Uçabilirim gökyüzünde
Bir deney uçağıyla,
İçine girebilirim patlayacak
Bir roketin bir başıma,
Çok uzak
Bir gezegeni
arayabilirim
boşlukta..


Gönlüm yine de
Titrer sevinçten
Masmavi
Göğü
seyrederken.
Gönlüm yine
titrer sevinçten
hala sağım diye,
yaşıyorum..


Ama diyelim ki,
Aldınız
Ne kadar diyelim
Bir buğday tanesi kadar
İnancımdan
Haykırırım o zaman
yüreğinden yaralı
bir panter gibi
Haykırırım acıdan..


Ne'm kalacak
benim o zaman
Soyulduktan sonra
darmadağın olurum
daha doğrusu
açıkçası
Soyulduktan sonra
sıfıra inerim ben..


Belki de siz
mutlu günlere
inancımı benim
yıkmak istersiniz
inancımı
daha güzel
daha anlamlı olacağına
gelecekteki yaşamın!...


Söyleyin lütfen neyle saldıracaksınız?
Kurşun?
Hayır! Yararsız!
Durun! Kurşununuz beş para etmez!
İnancım
zırhla kaplıdır göğsümde
ve bu zırha işleyecek
kurşun
icat edilmemiştir henüz,
İcat edilmemiştir!




Nikola Vaptsarov
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5164
arwen - avatarı
Ziyaretçi
sensiz güne merhaba

İşte ben sensiz geçen bir güne daha merhaba diyorum.
Tadı yokki bir somun ekmeğin,suyun,
Soluduğum havanın,
Tadı bile yok ne şekerin ne tuzun.
Yokki sevenim,
Ben çiçekleri bile sevemem korkarım dikenlerinden.
Ben aşık olmadım,belki oldum göründüm.
Yaşamımdaki aşkı,
İçemedim ki o duyguyu acımı tatlımı.
Sabır, sabır çektikçe ufalanır parçalanır yüreğim...
Beni bugün benimle bırakın acılarımla,
Tükenip giden umutlarımla.
Uğraşmayın benimle,
Acımayın boş çuvallar gibi atın.
Atın ne fark eder ki...
Vurun be vurun;
Birde siz vurun,ne yani vurulmadık yerim mi kaldı?
Korkmuyorum ölmekten,
Artık ölüm bile bana boş geliyor.
İşte ben bunlerı yaşıyorum.
İşte ben denizim.
Azgın dalgalara kapılmış bir gemi,
Yokki yok gidecek hiç bir yeri.

Aşkım bu mısraları içimden geldiği gibi
yazıyorum
Biraz duygusal oldu ama bu gece şairliğim tuttu.
Ve ağlıyorum AĞLIYORUM..!
Seni bilmesemde görmesemde ne fark eder ki ben senın o tertemiz yüreğini seviyorum



hacı ali kılıç
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5165
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Seni Sevdim

Seni sevdim, seni birdenbire değil, usul usul sevdim,
"Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve günışığı sislerden düşsel ovalara


Susuzdu, suya değdi dudaklarım, seni sevdim,
Mevsim kirazlardan, eriklerden geçti, yaza döndü
Yitik ceren arayı arayı ******* buldu,
Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek,
Soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı, Ağustos dindi,
Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi.


Seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar
Ve onların yoğun boyunlu kadınları,
Düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa,
Yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce,
Köprüler ve yollar, tahviller senetler hükmünde
Dışa açılmadan önce, içe açılmadan önce, kapanmadan önce.
Nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz
Senet senet satılmadan önce.
Şirketler, vakıflar, ocaklar kutsal kılınıp,
Tanrı parsellenip kapatılmadan önce,
Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin..

Gülten Akın
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5166
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben Olmadan Yaşıyorum

Hayatımdan son kez çıktığın o gün
Bütün güzellikleri bir bir kuruttun
Her şeyi bırakıp gittiğini sanma
Beni benden ayırıp yolda unuttun

Saatimi hiç kurmadım yokluğunda
Geceydi uyandığım her sabahta
Artık ben, ben olmadan yaşıyorum
Belki de olamam bir daha

Hiçbir şeye tahammülüm kalmadı
Bensiz kalan bana bile
Hiçbir şey geri getiremez beni
Ben bile bilmiyorum gittiğim yeri
Ne yeni bir aşk, ne yeni bir sevgili
Senin kadar sıcak değil kimsenin eli
Kimsenin gözlerine bakamıyorum
Artık ben, ben olmadan yaşıyorum

Herkesi sana benzetip
Hiç kimseyi yerine koyamıyorum
Ne geceler rahatlatıyor beni, ne gündüzler
Gittiğim her yerde varlığın beni gizler
Gittiğim her yerde kendimi arıyorum
Artık ben, ben olmadan yaşıyorum

Sensiz gecelerimi sayamadım, çokluğundan
Hüzünlerime sarılıp uyuyamadım, yokluğundan
Sesini kıstım artık çığlıklarımın
Bir kere bile olsun duymadığından

Şimdi uykusuz geçirdiğim her gece
Sensiz ve bensiz bir yalnızlığa bürünüyorum
Bana ben değil sen lazımsın sadece
Artık ben, ben olmadan yaşıyorum ..

isimsiz kral
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5167
arwen - avatarı
Ziyaretçi
tut ellerimden


Tut ellerimden beni, bırakma düşüyorum
Sen bana kuvvet oldun ben sensiz yürüyemem.
Tut ellerimden ısıt, sensiz çok üşüyorum
Ben meçhule düşerim peşimden sürüyemem.

Sana olan duygular gönülde yığın yığın
Beni karanlıklardan çekip aldı ışığın
Her gün seni anarken uzaklarda aşığın
Ben sana yandım durdum, ellere eriyemem.

Yaşadığımız aşklar şiirlerde sav oldu
Uzaklardaki gönül bakışlara tav oldu
Yüreğimdeki sevgin hasretinle lav oldu
Yapıştı yüreklere, kanar ki kürüyemem.

Nefesimin içinde her an bil ki nefesin
Çok uzaktan geliyor senin o tatlı sesin
İkimizin kalbi de çırpınıyor nerdesin
Aşkın ile şoktayım, el varıp arayamam.


leyle inan
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #5168
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
Düşünceler

Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda,
kumla köpüğün arasında.
Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,
rüzgar köpüğü önüne katacak,
ama denizle kıyı daima kalacak.


Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.

Anımsamak bir tür buluşmadır.
Unutmak ise bir tür özgürlük.

Yüreğimdeki mühür
kalbim kırılmadan çözülebilir mi?

Sevgililer birbirlerinden çok
aralarındakini kucaklarlar.

Arkadaşlık her zaman için
tatlı bir sorumluluktur,
asla bir fırsat değil.

Ancak büyük bir acı veya büyük bir sevinç
senin gerçeğini açığa çıkarabilir.
İşte böyle bir anda
ya güneş altında çıplak danset,
ya da çarmıhını taşı.

İnsanlık, sonsuzluğun dışından
sonsuzluğa akan bir ışık nehridir.

Şafağa ancak
gecenin yolunu izleyerek ulaşılabilir.

Gariptir ki,
kimi zevklerin tutkusudur,
acılarımızın bir kısmını oluşturan.

Kişinin hayal gücüyle, düşlerinin gerçeklesmesi arasındaki mesafe,
yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir.

Cennet orada,
şu kapının ardında,
hemen yandaki odada;
ama ben anahtarı kaybettim.
Belki de sadece koyduğum yeri unuttum.

Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin,
toprak üzerinde uyuyanlarınkinden
daha güzel olmadığı gerçeğinde,
yaşamın adaletine olan inancımı
yitirmem mümkün mü?

Bana kulak ver ki,
sana ses verebileyim.

Karşındakinin gerçeği
sana açıkladıklarında değil,
açıklayamadıklarındadır.
Bu yüzden onu anlamak istiyorsan,
söylediklerine değil,
söylemediklerine kulak ver.

Söylediklerimin yarısı beş para etmez;
ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir
diye konuşuyorum.

Yalnızlığım, insanlar geveze hatalarımı övüp,
sessiz erdemlerimi eleştirmeye
başladığında doğdu.

Bir gerçek her zaman bilinmek,
ama ara sıra söylenmek içindir.

İçimizdeki gerçek olan sessiz,
edinilmiş olan ise gevezedir.

İçimdeki yaşamın sesi,
senin içindeki yaşamın
kulağına ulaşamaz.
Yine de kendimizi yalnız
hissetmemek için konuşalım.

Sözcüklerin dalgası
hep üstümüzde olsa da,
derinliklerimiz daima dinginliğini korur.

Yaşam kalbini okuyacak
bir şarkıcı bulamazsa,
aklını konusacak
bir filozof yaratır.

Zihnimiz bir süngerdir,
yüreğimizse bir nehir.
Çoğumuzun akmak yerine,
sünger gibi emmeyi seçmesi ne garip!

Eger kış,
'Baharı yüreğimde saklıyorum'
deseydi, ona kim inanırdı?

Her tohum bir özlemdir.


Öğretilerin çoğu pencere camı gibidir.
Arkasındaki gerçeği görürsün,
ama cam seni gerçekten ayırır.

Haydi seninle saklambaç oynayalım.
Yüreğime saklanırsan eğer,
seni bulmak zor olmaz.
Ancak kendi kabuğunun
ardına gizlenirsen,
seni bulmaya çalışmak
bir işe yaramaz.

Neşeli yüreklerle birlikte
neşeli şarkılar söyleyen
kederli bir kalp ne kadar yücedir.

Yürüyenlerle birlikte yürümeyi yeğlerim,
durup yürüyenlerin geçişini seyretmek değil.

Hayır, boşuna yaşamadık biz!
Kemiklerimizden kuleler yapmadılar mı?

Özel ve ayrımcı olmayalım.
Unutmayalım ki, şairin aklı da,
akrebin kuyruğu da gururla
aynı yeryüzünden yükselir.

Evim der ki, 'Beni bırakma,
çünkü burada senin geçmişin yaşıyor.'
Yolum der ki, ' Gel ve beni izle,
çünkü ben senin geleceğinim.'
Ve ben hem eve, hem de yola derim ki,
'Benim ne geçmişim,
ne de geleceğim var.
Eğer kalırsam,
kalışımda bir ayrılış vardır;
gidersem,
ayrılışımda bir kalış.

Yalnızca sevgi ve ölüm
her şeyi değiştirebilir.'

Daha dün, yaşam küresi içinde
uyumsuzca titreşen bir kırıntı
olduğumu düşünürdüm.
Şimdi biliyorum ki,
ben kürenin ta kendisiyim,
ve uyumlu kırıntılar halinde
tüm yaşam içimde devinmekte.

Adlandıramadığın nimetleri özlediğinde,
ve nedenini bilmeden kederlendiğinde,
işte o zaman büyüyen her şeyle
beraber büyüyecek ve
üst benliğine uzanacaksın.

Ağaçlar yeryüzünün
gökkubbeye yazdığı şiirlerdir.
Ama biz onları devirir ve
boşluğumuzu kaydedebilmek için
kağıda dönüştürürüz.

Güzelliğin şarkısını söylersen eğer,
çölün ortasında tek başına olsan bile
bir dinleyicin olacaktır.

Esin daima şarkı söyler;
asla açıklamaya çalışmaz.

En büyük sarkıcı,
sessizliğimizin şarkısını söyleyendir.

Eğer ağzın yemekle doluysa
nasıl şarkı söyleyebilirsin?
Ve eğer elin altınla yüklüyse,
şükretmek için nasıl kaldırabilirsin?

Sözler zamansızdır.
Onları zamansızlıklarını bilerek
söylemeli ya da yazmalısın.

Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir.
O, kanayan bir yaradan
veya gülümseyen bir ağızdan
yükselen bir şarkıdır..



Kum ve Köpük - 1926

Halil Cibran
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
25 Ekim 2007       Mesaj #5169
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Yağ Yağmur




Sil köşelerde asılı kalmış
kirli paslı izleri...
Al götür uzaklara
sessiz silik nağmeleri...

Yağ yağmur
kükret semaları,
korksun ihanet denen hain,
ört üstünü sislerinle
derinlerde gizli kalmış
kırık dökük mazinin...

Yağ yağmur
teslim sana benliğim,
al götür ruhuma mıhlanan
kılıç keskini sözleri
damla damla gir gönlüme
sil süpür her sokak başında yol gözleyen
yalnızlık denen haini...

Yağ yağmur
bir ışık tut önüme
bul getir bana
kıyılarda yosun tutmuş
yaşanmamış gençliğimi...
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
25 Ekim 2007       Mesaj #5170
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
Ey Benim Nazli Cananim

Ey benim nazli cananim
Severim kimseler bilmez
Bir istir geldi basima
Çekerim kimseler bilmez

Bak su kalbimin isine
Saldi sevdayi basima
Gece gün ask atesine
Yanarim kimseler bilmez

Varin söylen su hayina
Girmesin benim kanima
Bir ates düstü canima
Tüterim kimseler bilmez

Gevheri ümidim Hak'tan
Yandi bu bagrim firaktan
Ey efendim derd-i asktan
Ölürüm kimseler bilmez

Gevheri

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya