Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 6

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.163.858 Cevap: 8.002
iwosky - avatarı
iwosky
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #51
iwosky - avatarı
Ziyaretçi
Aşk-ı Kıyamet

Sponsorlu Bağlantılar
Bir Zaman Gelir..
Her Sey Unutulur..
Hic Yasanmamıs Gibi Durur Evler, Odalar, Zamanın Gerisinde..
Bizler İlerlemis Oluruz Cunku..


Nankörlüğümüzle..
Aşk'ın Kıyameti Budur Aslında.. Yaşanılanı
Hiçe Saymak ,
Unutmak, Vefa'dan Bi Haber olmak..
En Nihayetinde Nankör Olmak! Aşk'a Kıyametleri
Koparttırır .

Kimisi Aldığını Zannederken Verir, Karşısındakini
Yüceltir,
Kimisi Vermeyi Bile Bilmez
Aşkın Uç Noktalarını Görememiştir.. Hep
İster..
Hep İsteyen, Görmeyen, Dinlemeyen.. Bu Alışverişte
Bir Hayalden Düş kırıklığından Başka Hiç Birşey
Elde Edemez,
Hayal ettiği de Kendinindir Zaten... . Kendine Kalır..

Aşk Bir Danstır Aslında ; Tarafların Uyumuyla Bir
Şaheser Haline
Gelir,
Bunun Yanında Komedramlar Yaşanacaktır Elbette..
Çılgınca Kendini Kaptıranlar, Dans Etmesini Bilmeden
Kabugunda
Duranlar
Maskaralar, Birbirinin Ayağına Değil , Üstüne BASANLAR
Elbette
Vardır , Olacaktır.


Onemli Olan Kıymet Bilmektir.. Vefa Satılmaz Hic Bir Yerde..
Aşkın Kendine Özgü Bir Dili Vardır Bilirmisiniz?
Bilmeyenle Konuşmaz Zaten, Ama Gel Görki Herkesin
Yüreğinden Nedenini
Bilmesede Bir
Hüzzam Şarkısı Geçmiştir..
Aşk Konuşur! Duymasını Bilene..


Yanınızdakinin, Yakınınızdakinin Kıymetini Bilin
Aşkı Küstürüp, Ne Kendinize Eziyet Edin
Ne Karsınızdakine...
İnsan Oğlunu Ayakta Tutan En Büyük Duygulardan Biri
Budur...
Aşk Yaralı dır Ve Neredeyse Çaresiz Hale gelmiştir.
Herkes Gercekten Daha Duyarlı Olabilir..
Ve Dikkat edin Aşk Gezegeninde Kıyamet Her An Kopabilir...

Kenan Evren Asman
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #52
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Islık

Sponsorlu Bağlantılar
senin sesinle başlayan bir ıslık
kehribar kokusu kulaklarımda
nasıl bir nargile yakmak bu fitil gibi
sarhoşlukta..

kim bu öldürücü musikinin
güftesini gömebilir kuytuluğun makamına
yalnız hicazdı felaket efem saatlerinde
kimi görsem göz yarası yüzümde,
kimi duysam
senin sesinden ıslak bir ıslık
ve ben artık her şarkıda
kendime vokal yapıyorum,
yüzüm gözüm ıpıslık...

Yılmaz Erdoğan

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #53
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Çıksam,
Çıkıp gitsem uzaklara,
Burdan çok uzaklara,
Yine yanımdasın ya, burkulur içim..
Hani sen gider gidersin de
Evler,köyler durur ya orda,
Akşamsa kuşlar göçer,
Işıkları yanar evlerin,
Bir hüzün çöker ya hani
Karanlık iner dağlara..
Buğulanır gözlerim,burkulur içim..
Kaçsam,
Kaçıp bağırsam dağlara,
Feryadım yine sen olursun ya,
Burkulur içim...
Hani bağırsan da çıkmaz sesin
Uyansam bitse bu karabasan dersin,
Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin..
Uyanır bakarım yoksun,
Boğulur sesim...
Girsem,
Girip yıkansam sulara,
Buz gibi denizlerde yanar,
Etim cayır cayır seni bağırır ya
Burkulur işte o zaman içim...
Aksini görüp sularda
Sarılır kucaklarım hayalini...
Koşsam,
Koşup karışsam kalabalığa,
Gürültülü, cıvıl cıvıl,
Işıl ışıl vitrinler
Gidenler gelenler.
Telaşlı koşarak yürüsem,
Sanki bir yere yetişecekmişim,
Aceleymiş işim,
Bekleyenim varmış gibi hani...
İçim burkulur yine
Sen gelirsin aklıma.
Ayaklarım ağırlaşır gitmez...
Buluşurmuşuz seninle
Dediğimiz yer ve saatte.
Özlermişiz,
Elele yürür gülüşürmüşüz.
Çok şeyimiz olurmuş konuşacak,
Kimseyi görmezmiş gözlerimiz.
Dünya durur, seyreder
Yollarımız gül olurmuş ya hani,
Dertler tasalar biter,
Simit alır yermişiz
Dilenciye para verirmişiz hani,
İçim burkulur, burkulur içim...
Kalksam,
Kalkıp sofralar kursam,
Mumları yaksam, donatsam,
Herkesi çağırıp toplasam
Sen gelirsin yine aklıma
Burkulur içim...
Hani çok açmışız da
Güle oynaya iştahla
Bağıra çağıra, döke saça yer,
'' Bugün neler oldu neler '' diye
Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya...
Bir sessizlik boynunu büker,
Yemekler tatsız tuzsuz olur,
Kurur ekmek, lokmalar büyür.
Çınlar tabak çatal
Sessizlik ölüm olur
Dağıtmak için pusu
Sözler diken olur,
Sofra küser,
Gönüller alıngan olur...
İçim burkulur burkulur...
Düşsem,
Düşüp yatsam yataklara,
Sen gelirsin yine aklıma...
Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz
Gözlerimiz baygın, buğulu
Yanaklarımız al al, ateşli,
Dışarda oyunlar oynanır neşeli
Kalkamaz yataktan
Kesiliriz ya iştahtan hani...
Öyle işte, boynum bükülür
Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız
Bakarım camdan, yoksun
Burkulur içim....
Ölsem,
Ölüp gitsem mesela,
Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden.
Sen gelirsin aklıma yine...
Hani ölmüşüm de
Sevdiklerim, sevmediklerim,
Üzgün, ağlamaklı herkes.
İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım,
Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar..
Ürpertiler rüzgarla karışık,
Sessiz dualarla örtülür ya toprak...
İçim burkulur, üzülürüm..
Ölüp gittiğime değil de
Seni burda yapayalnız, bensiz
Koyup gittiğime yanar, yanar içim...
Sen aklıma gelince
Sessizce akar süzülür gözyaşım.
Sevdiğim, yoldaşım, aşkım...
Burkulur yanar içim...


Nurdan Ünsal
gamble_ - avatarı
gamble_
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #54
gamble_ - avatarı
Ziyaretçi
Kirli Yüzlü Melekler

sayende şayeban olduk istanbul şehri
sayende sebil olduk aç kaldık sefil olduk
yıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzda
ve yaktı perişan eyledi sine-i sâd-pâremizi
saplanıp hançer misâli bir hilâl
sokaklar serseri biz serseri
yüksekkaldırım’da
bir cezayir şarkisini dile getirdi plâklar
cadde-i kebir: bütün işiklarini yakmiş bir gemidir
sinemalar neredeyse boşalacaklar

vay anam vay
sen ne dersin istanbul
sen garip bir şair olsan söyle ne halt edersin
kimin gücü yeterse kahretsin parasizligi
sefalet akiyor gürül gürül sokaklardan
yol üstünde bir şehvet çarşisi tiklim tikli
yol üstünde sevda pazarligi aşk pazarligi
kurtulamadik gitti bu denlü kepaze hayattan
hep böyle gecelerin koynunda yaşadik
geceler serseri biz serseri
karakoldaki aynada safran gibi kirli yüzümüz
gözlerimiz hasta gözleri ellerimiz hasta elleri
kirilmiş kavala dönmüşüz

sen söyle serseriler krali istanbul
sen söyle iki gözüm
hangi merhem çâredir şu bizim yaramiza
yel üfürdü su götürdü gençligimizi
elimiz boşa geldi meydanlarda kaldik
meydanlar serseri biz serseri
sagimiz sefalet solumuz ölüm
işte geldik gidiyoruz
kahrolasin
kahrolasin istanbul şehri.....
________________________-Saygılarımla & Attilâ İlhan
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #55
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yüregimde bir çocuk
Sevinçle hüznü
Bir arada yaşıyor
Bir elinde umut çiçekleri
Digerinde mutsuzluk dikenleri...

Yüregimdeki bu çocuk aglıyor,
Batmış eline
Mutsuzluk dikenleri...
Umut çiçekleri
Gönlünü okşuyor...
Kendisini
Bekleyen geleceği
Umut çiçeklerinde
Biliyor...

Yüregimdeki çocuk
Ellerin de
Umut çiçekleri,
Gözlerinde
Bir ümit ışıgı yanıp sönerken
Kendisine sevgiyle uzanacak
Bir dost eli bekliyor...

Yüregimdeki çocuk
Bir elinde umutsuz dikenleri
Digerinde umut çiçekleri
Gözlerinin içi gülüyor...

Yüregimdeki bu çocuk
Gelecekten umutlu
Hayatla barışık yaşıyor...

06.04.2005 saat: 12:00

Halide Selcan Karagül
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #56
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Aç Kapıyı Ben Geldim

Korka korka değil usul usul değil
Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Bir senin ellerinden bir senin gözlerinden
Dişlerinden dudaklarından
Nergisler ocak ayında açtı
Kendimden bahsetmeyeceğim
Yediveren güllerden duvarlardan sarkan güllerden
Çocuklardan sabah erken okula giderlerken
Atlardan bahsedeceğim
Kan ter içinde atlardan
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Ne kadar küsülü çocuk varsa barıştırdım oynuyorlar
Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum penceremin dibinde açacak

Ekinleri dolu vurmadı çekirge gelmedi kurak olmadı
Yorgunum demiyeceğim bir evimiz olsa demiyeceğim
Yüreğim daralıyor demiyeceğim

Bir baksan gözlerime başını çevirmeyeceksin
Yürüyüp gitmeyeceksin elini çekmeyeceksin
Bir baksan gözlerime
Dağda yakılmış ateşler göreceksin
Aç kapıyı kim geldi bak
Bak nasıl havalandı güvercin
Açmam diyemezsin artık
Aç.

Berin Taşan
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #57
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen gözlerimdin benim
Hiç tükenmeyen bir pınar misali
Süzülürken damla damla sular
Bazen ılık, yüreğinin sıcaklığında
Bazen buz kesmiş, kartal bakışlarında
Bakarken bazen, yıldız parlaklığında
Sen gözlerimdin benim.

Sen sözlerimdin benim
Dilimden dökülen bir çağlayan misali
Ve yatağına sığmayan bir nehir
Bazen bir çığlık sessizliğimde
Bazen bir sitem haykırışlarımda
Dökülürken dilimden, uçurumdan dökülür gibi
Sen sözlerimdin benim.

Sen ellerimdin benim
Rüzgarlarınla doldurduğun bir yelken misali
Bir sağa çekersin beni, bir sola
Bazen savurursun açık denizlere
Bazen vurursun acımadan kıyılarına
Başıboş dümensiz, kapılacakken girdaplara
Sen ellerimdin benim.

Sen yüreğimdin benim
Ritimsiz çalan bir saat misali
Çalışıyorsun tik tak tik tak
Bazen ileri gidiyorsun koşar gibi,
Bazen geri kalıyorsun, sanki yorgun
Ha durdu, ha duracak hala sana vurgun
Sen yüreğimdin benim.

Sen herşeyimdin benim
Düşlerim, ümitlerim,geleceğim
Ellerimdin, gözlerimdin ve yüreğim
Bazen kapılsamda umutsuzluklara
Bazen kızsamda yüreğim alev alev
Sen ne görürsün beni. ne duyarsın
Yine de sen herşeyimdin benim
Ve yine de herşeyimsin.

Ayhan Akın

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #58
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
saklambaç

Nerde yitirsem

hep sende buluyorum

başlangıçlarımı.

Sense

hiç bitmez gibi

bende oynuyorsun

tüm saklambaçlarını.


Tekin Gönenç...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Aralık 2006       Mesaj #59
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kırgınlık
Sanki başka bir his
Hiç ama hiç
Yaşamamış gibiyim.
Kırgınlık
Beyoğlunda bir ara sokakta
Yapıldığı yıllarda muhteşem
Şimdi küf ve soğan kokan
Bir bina gibi
Kime ne sitem etsem veya yakınsam
Bütünü sana gibi
Bir yol tutturup kendiliğinden
Hepsi sana yöneliyor
Bedenim
Toprak üstünde kaldıkça
Benden ne selam ne sitem
Ne de yakınma
Bekleme, yollara bakınma
Son gün Yeraltına gidişte,
Ben ve yüreğim Tanrı'ya
Döneceğiz ve kırgınlığım
Yani o soğan kokulu apartman
Sana döndürülecek unutma
Hüsrev Hatemi
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Aralık 2006       Mesaj #60
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Bu Dünyanın Ölçüleriyle Açıklanamaz Sevgili
O İlkel Bir Acıdır, Yaban Bir Ağrıdır.
Gelir ve İçimizdeki O Çok Eski Bir Şeye Dokunur.
Sonra Bir Perde Açılır ve Yolculuk Başlar
Bu Yolculukta Artık Para, Tarifeler
Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş,
Anneler ve Korkular Yoktur
Aşkın Kendi Gerçekliği Vardır Sevgili.
İnsan Başka Bir Işığa Teslim Olur,
Daha Derinden Anlamaya Başlar, Bilgeleşir
Hiç Bilmediği Sezgileriyle Buluşur
Yükü Çok Ağırdır, Kendiyle Buluşmuştur
Hem Dışındadır Dünyanın, Hem de Tam Ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin Yakılan
Yoksun Adamın Hissettikleri de Onunladır,
Yitirdikleri de...
New York'ta, Bir Sokakta,
Kartondan Kulübesinde Yaşayan Kadının
Çıplak Yalnızlığı da
Her Şey Onunladır, Ona Emanettir Sanki,
Ama O, Çıldırtıcı Bir Yalnızlık İçindedir Yine de...
Aşkın Kültürlü Olmakla, Bilgili Olmakla da İlgisi Yoktur Sevgili,
Kanımıza Karışan İlkel Acı, O Yaban Ağrıyla
Hiçbir Kitabın Yazamadığı Hakikatlere Daha Yakınızdır,
İnan...
Kim Demiştir Hatırlamıyorum,
Aşk Varlığın Değil, Yokluğun Acısıdır Diye.
Belki de Bu Yüzden İlk Gençliğimde,
O Yoğun Aşık Olduğum Yıllarda,
Gözüme Uyku Girmez, Dudağımda Bir Islıkla
Bütün Gece Şehri, O Karanlık, O Hüzünlü Sokakları Dolaşır,
İnsanları Uykularından Uyandırmak İsterdim.
Uyanıp, İçimde Derin Bir Sızıyla Uyanan
O Derin Sancının Acısına Ortak Olsunlar Diye...
Aşk Çok Eski Bir Şeydir Sevgili
Onun İçinden O Çileli Çocukluğumuz Geçer
Sevdiğimiz İnsanların Çocuklukları da...
Oradan Üvey Anneler, Eksik Babalar, Parasız Yatılılar Geçer
Ve Sonra Aşk Bütün Bunları Alır, Daha da Eskilere Gider,
Hep O İlkel Acıya, O Yaban Ağrıya...
İnsan Bazen Nedensiz Yere Umutsuzluğa Kapılır
Kimselere Veremez Sevgisini,
Kimselere Derdini Anlatamaz, Evlere Kapanır...
Bazen Denizler Kıyılar Çeker İnsanı.
İnsan Bu Kapılmayı Anlayamaz,
Oysa
Çok Eski Bir Yerde Yaşanmasından Korkulup
Vazgeçilmez Aşkların Sızısıdır Bu.
Bu Sızı, Bu Yenilgi Mevsimlerle Yıllarla Devrilir Başka İnsanlara...
Bir İnsanın Yaptığı Bir Hatanın
Tüm İnsanlara Yayılması Gibi...
İşte Şimdi Biz de Sevgili,
Ya Olmadık Zamanlarda Umutsuzluğa Kapılıp,
Soluğu Evlerde Alacağız,
Ya da Denizler, Kıyılar Çekecek Bizi.
Nasıl Biz Başkalarının Korkularını Taşıyorsak,
Başkaları da Bizim Korkularımızı Taşıyacak,
Yenilgimizi, Umutsuzluğumuzu...
Birazdan Sabah Olacak...
Para, Tarifeler, Beklentiler, Randevular, Taksitler,
İş, Anneler ve Korkular Başlayacak...
Bunlar Varsa Bizim İçin Geçerliyse
Aşk Yoktur ve Hiç Olmamıştır Sevgili.
Birbirimizi Kandırmayalım...
Hadi Güne Hazırlan,
Yaşadıklarımızı Unutmaya Çalış
Aşk Bize Güvenip Verdiği Büyüsünü,
Sırlarını, Cesaretini, Bilgeliğini ve O İlkel,
O Yaban Ağrısını Geri Alacak
Bunlar Olurken İçimiz Bir an Üşüyecek,
Sonra Geçecek...
Hadi, Oyalanma Birazdan Yarın Olacak...
AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ



Cezmi Ersöz

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya