Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 669

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.851 Cevap: 8.002
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
28 Kasım 2008       Mesaj #6681
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Ne Olacak Halim

Sponsorlu Bağlantılar
Sen bu satırları okurken ben cok uzaklarda olacağım...
Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar,
Biliyormusun? Bu ikimizin hikayesi,
Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın;
Bildiğim yerlerdemisin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi,
Sevdiklerin özlemi sardımı nicedir kalbini,
Pişman mısın başlamadıkların için, iç cekiyorsundur şimdi
Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyormusun hala,
Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim,
Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler.
En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin?
Şimdi düşlediklerimin neresindesin...
Dedim ya.
Bu ikimizin hikayesi...
Islandımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı,
Bizi buluşturan kaldırımları,
İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum.
Ben unutmadım diye
Hatırlıyormusun sonunu değiştirmediğimiz
filmleri

Hayatın gerceğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği
Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği,
Büyürken vazgectiklerimizi yada vazgeçittirdikleri seyleri,
Ne Olacak Halim...
Çabuk mu büyüdük dersin
Biliyorum..
Ne Olacak Halim...
Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir.
Neleri bırakmış olacağım birde,
Ne aşkları
Ne başlangıçları
Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi.
Biliyormusun...
Tek sorum var kendimle şimdi

Ahhh
Ne Olacak Şimdi Halim....

İclal Aydın

ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
28 Kasım 2008       Mesaj #6682
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Yaşiyorum!

Sponsorlu Bağlantılar


Ben geldim anneciğim
Nasılsın?
Seni çok özledim
Biliyorum sende beni özledin
Çünkü geçen gün o gülen nur yüzünde
Doyarak sıkamadığım yanaklarında yaşlar vardı
Usulca gelip yanına yaşlarını sildim
Sonra bende başladım senle ağlamaya
Senin üzülmene dayanamam anne bunu unutma
Alışamadın mı bensizliğe
Çok mu üzüldün
Sana bu acıyı yaşattığım için özür dilerim anne
Ama duydum ki
Beni yaşatmak için elinden geleni yapmışsın
Ve de bunda başarılı olmuşsun
Dalağım, böbreğim, karaciğerim
Hepsi yaşıyormuş beş farklı kişide
İyi ki ölmüşüm ben anne
Eğer ben ölmeseydim o kişiler ölecekti
Tanımıyorum onları ama
Birisi benim karaciğerimle hayata dönmüş
Evlenmiş mesut olmuş ve birde çocuğu olmuş.
Seni çok seviyorum anne.
Ne mutlu bana senin gibi annem var
İki yıl geçti aradan
Bir trafik kazasıydı bizi ayıran
Koparmıştı anamdan beni yaradan
Bir anne için büyük acılardı o an.
Yüreğin yanmasın anam.
Seni çok seviyorum
Ben yokum ama ruhum hep seninle
Ben yokum ama kardeşlerim seninle
Anneler gününde benim parçalarım seni yalnız bırakmazlar
Ben gideli iki yıl oldu
Bensiz geçen ikinci anneler günün kutlu olsun
Sana cenneten tuba dallarını getirdim
Al onları başına benden bir taç kondur anneciğim
Benim cennet çiçeklerim senin başına konsun
Ellerinden öpüyorum annem.


Nursel Öztürk

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
29 Kasım 2008       Mesaj #6683
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Var Git Başımdan Kasım
var git başımın belası
takvimler sensiz de
akar gider nasılsa...

arsız kasım yeli
kırdın bütün dallarımı
baharına duran tomurcuk
küstü bütün bütün...

ben çocuksu sevinçlerimi
ödünç vermiştim sana...

yazık ki ne yazık
ilikdonduran soğuğunda
yüreğimin ateşini
söndüremedin bir türlü...

var git başımdan kasım
törpüleme sabrımı
sınama beni...
Ayşe Tural
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
29 Kasım 2008       Mesaj #6684
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul'da



Boğazla satırları boğazda düğümlendi
Hayallerimi karaladım ardı kesilmedi
Bi kaç soru var bıktım aynalara sormaktan
Baktım etrafıma kimse kalmamış
Rüyadaydım uyandım yar beni yanına almamış

Bi öpücük ve yalandan gülücük seni senden alır
Bazen 4 duvar arasında sorulmaz hatır
Hatrı vardı yılların yalanların sıktı artık
Yetmiycektin kaldım kendi kendime konuştum

Sen yoksun gece hayallerimle bulustum
Yıldızlarla konuştum mektupları okudum
Neden acaba ben ağlayınca sende ağladın
Terk edildim değer verdim çok sevdim yılmadım

Acıdığın için dönme bırak sensiz öleyim
Beni rüyanda görme yarab ben onu göreyim
Çok aradım korktum tam buldum derken soldum
Yarını bekledim bekledim olsun günlerim solsun

Boş kaldı elim eylülde nerde sevdiğim
Çektiğim dertlerin hesabını yapamam hesabını ver
Bi resme beni muhtaç ettin seni başıma taç ettim
Ardına bakmadın ama sen gittin ben nerde hata ettim

Dilleri uzun dostlarım var ancak konuşur
Beni anlıyolarmış yanımdalarmış gitsinler
Sizi istemiyorum anlayın artık gidin başımdan
Çok kalabalık
Doldu buralar
Kalbim taş bu çocuk acıya alışık

Sıkıldım İstanbul'da bunaldım İstanbul'da yanlızım İstanbul'da sen yoksun İstanbul'da...

Enis Öztürk
CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
29 Kasım 2008       Mesaj #6685
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Sözün dermanı tükendi bu akşam
Ağlayamıyacak kadar bitkin şimdi gözlerim
Kelamına derman olacak kadar kalemine bulaşmışsam
Ölümün hevesine inat gelmenide beklerim..




Kıyına vuran dalgalarda can çekişen sevdalıların
Sol yanındaki amanzsız sancı
Çığlıklarla yağmalanan ızdırabıyım sükûnetin.
Sineme atılan sabır taşlarının darbe izleri
Hüznü taşıyan seyyahın heybesi kadar derin



Sürgün şehirlerde ipini koparmış kimsesiz bir virane
''Adresi meçhul sevdaların bilindik suretiyim''



Bağrı yanmış öksüzlerin içinde saklanan Ahh
Cemali mah anaların
Dilinden sökülen günah kadar sadeyim...



Tövebeye yeltenmiş ayrılıkların çıkmaz sokağı
Leyla oduna yanan Mecnun un kaybolan külleriyim.
Ölümün alnını süsleyen perçem
Talan olmuş bahçelerin kan kokan gülleriyim..



yüreğine sevda yükü vurulmuş birçare hamal
Gözlerine yarin mahrem sürmesi çekilmiş
hayal alemiyim..
Diyarında yalın yürek salınan feryal
Tanıdık şehirlerde
yaban kalmış bakışların elalemiyim



Yeni dillenen sabilerin ağzındaki yarım hece
hüznü avuçlarında biriktiren sevda marazlı geceyim.
Sen çıkmazında düğümlenen çözümsüz bir bilmece
Yüreğinde yol alan,
kaçak sevdaların bitimsiz hicretiyim
...Mehlika...
ispermecet - avatarı
ispermecet
Ziyaretçi
29 Kasım 2008       Mesaj #6686
ispermecet - avatarı
Ziyaretçi
Gözyaşını gördüm –iri, saydam gözyaşını
O mavi gözden akan;
Ve sonra düştüğünü gördüm
Menekşe çiy tanesinin;
Gülücüğü, safirin ışığını gördüm
Senin yanında soldu
Güçlü ışınlarla dolu bakışının
Yeri doldurulamadı;


Bulutlar uzaklardaki güneşten
Akşamın karanlığını
Ürküten koyu, tatlı bir renk aldığında
En karamsar insanlara
İlettiğin o kıvançlı, şen yanını
Gökten usulca siler;
Oysa gözlerinin arkasındaki ışık
Solmaz yüreklerden.

Lord Byron
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
29 Kasım 2008       Mesaj #6687
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın Bıraktıkları...

Kayıp kelimelerin öksüzüyüm
Anlatamam ben sevgili derdimi
Güzlerden bir gün yazarım sana

O zaman hatırla beni selamla
Sende otur yaz hatırını aşkla
Kayıp kendin ışıklarından bahset

Öyküsüz bir yaşam nasıl olur
Anlat'ki silinsin içimde yaralar
Nefrettim karışsın yağmurlara

Bağrında yansın yalanların
Anlat hatıraları yanmasın düşlerim
Belki yazarım san bir gün sevdiğim

Yeni bir umud yeni bir aşkla

Salarım kendimi düş sokağına

Oyalana oylana oyunlarımla



O an

İçimdeki çocuğa


Saklarım aşkımı en güzel hatıralarımla...


Ali Baksı
zade - avatarı
zade
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6688
zade - avatarı
Ziyaretçi
Ben imkansıza dudak bükerdim
Sense halime gülerdin...
Olsun! O günlerde ben
Biraz mutlu biraz umutlu
Biraz içliydim
Doğrusu en çok da
Kelebeklerin kanadına işlediğin
Aşkından dertliydim...

Ama o zamanlar
Güneş ekilip yıldız biçilen
Zamanlardı
Aşk dediğin belki de
Geceye veda etmeyen bir ay'dı...

Heyhat!
Hep ama hep
O imkansıza takıldın da sen
Ve belki de bu yüzden
Aşk gelip bizi sarsınca yüreklerimizden:
Ben ağlardım gözlerim gülerdi...
Sen gülerdin gözlerin susardı...

Şimdi ben
O zamanların renklerini unuttum.
Belki mavi, belki sarı, belki aktı...
Hatırladığım tek şey
Güneşle yıldız arkadaştı...

Ben unutsam da şimdi
Sen hatırlarsın.
Sesinde ufacık bir hüzün olsa
Ya da acıtan bir özlem gözlerinde
Bembeyaz gecelerinde gelirdim sana bu şehrin...
Gelirdim... Gönlümden...
Ve sen
'Hoş geldin" derdin
Dilinden....
Kocaman bir çocuktum o zamanlar
Belli!
Dil nedir, gönül ne?
Anlamını bildiğim
Şüpheli!

Şimdi söyle bana!
Kaldıysa geriye ne kaldı?
Tek tarafı hesaplı bir sevda
Niyeti bozuk bir dava
Bir de
Sadece dağlara caka satan bir sema...

Ama ben bunların hepsini sevdim.
Şaşacak bir şey yok!
Dedim ya... Ben
Güneş ekilip yıldız biçilen zamanlardan geldim...

Sonraları
Belki de hiç gülmedim
Ve sen
Kelebeklerin ömrünün üç gün olduğunu
Hiç bilmedin!
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6689
arwen - avatarı
Ziyaretçi

Suskun

Deniz susmuş Tirilye kıyısında
Yokluğunda kumlar soğuk
Kayaların rengi solmuş
Sandallar bağlanmış dalga kıranın ardına

Gözlerimin gördüğü eksik sahil kenarında
Güneşin feri azalmış
Sevdiğine sarılan kolları kıskanırım
Solar yüzüm son baharın son ayında


Ethem Turan
ispermecet - avatarı
ispermecet
Ziyaretçi
30 Kasım 2008       Mesaj #6690
ispermecet - avatarı
Ziyaretçi
Otlarla, böceklerle içten arkadaşlıklar kurdu.
Şiiri deneyiminin şiiri:
Güneş anlatıyor dünyayı

*

Bakıyordum bir bahçe taşı
usulca dönüşüverdi aya.

*
Halinden memnun kardeşim asma.

*

Düşüncelere dalmış bir taçyaprağıydım

*

Var mıdır arıların düşünceleri, bir türlü bilmeyiz.

*

Ve Tanrıyla doğruluyorum budalalığımı

*

Teneke kutular, lastikler, paslı borular, bozuk makineler
arasında, -
Kişi bir şeyler öğrendi sonsuzluğa dair.

*
Acı çekerdim çim-biçare yakalanan kuşlar, yavru
tavşanlar için,
aşırı değildi kederim.
Çünkü mayısın ilk günlerinde bir ötleğene rastlamak
unutmaktı zamanı da ölümü de.

*


Sonsuzluktan korkmamayı öğrendim.

THEODORE ROETHKE

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya