Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 720

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.344 Cevap: 8.002
öykümm - avatarı
öykümm
Ziyaretçi
13 Şubat 2009       Mesaj #7191
öykümm - avatarı
Ziyaretçi
Bana susacak kadar ben

Sponsorlu Bağlantılar
Konuşucak kadar sen lazım dıyorum ..

Sen olmuyorsun ...

Ben

SUS kalıyorum.....




Yüreğim ıslaktır benim
kuytularda ağlamaktan ve hafif uçuktur rengi kurusun diye güneşe asılmaktan.............



Artık
anladım ki;



her yürek
kendi yağmurunda
ıslanmalı...



Silindi rüyalarımı süsleyen renkler
Ne kar tanelerini tutuyor ellerim
Nede melekler teselli ediyor beni
Düşlerim kapkara artik
Düşlerimde bile yalnızım
Birden çalsan diyorum kapımı
Ansızın uyandırsan beni
Kurtarsan bu kâbustan
Kurtulsam bu maphustan
Güneşi getirsen bana
Yani sen gelsen diyorum




Bu gün,
kendime yüreğimin iklimini yaşamayı teklif ettim..
bana, "yâr" de ve sus! dedi




Hüzünlü, ucu yanık türkülerde



Arıyor gözlerim yitirilmiş yılları



Sızısı kaldı içimde sessiz türkülerin



Şimdi bir sevda oldu yalnızlığım


alinti

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
13 Şubat 2009       Mesaj #7192
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
DAĞ RÜZGARI

Sponsorlu Bağlantılar

Kaderde senden ayrı düşmekte varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna birgün bile dayanılmazmış.
Bilmiyordum..

Yine de dayanmağa calışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir baska zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Herşeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol

İster yanıbaşımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman için de
Ben olmasam da olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim tek aydınlık

Bir nefeste benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın.
Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok.


Ümit Yaşar OĞUZCAN

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
13 Şubat 2009       Mesaj #7193
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
YÜZ AŞK SONESİ-54

Görkemli us, ışıklı iblisi salt salkımın,
dik öğlenin, şükür burdayız artık, biz bize,
kurtulduk yalnızlıktan, artık uzağız
kentin o vahşi çılgınlığından.

Saf çizgi dişi güvercini sardığı zaman
ve ateş süslediğinde tözünün barışını
ikimiz yaratıyoruz bu göksel sonucu.
Evimizde oturuyor çıplak us, çıplak sevi.

Öfkeli düşler, acı değişmezliğin ırmakları
bir çekiç düşünden daha sert kararlar, siz,
düşüyorsunuz aşıkların çifte başına.

Terazinin üstünde aşk ve us,
bu ikiz çifte kanatlar doğruluncuya dek.
Böyle kuruluyor saydamlık.


Pablo NERUDA

YÜZ AŞK SONESİ - 57

Ay'ı yitirmişim, yalan söylüyorlar,
geleceğim kumdan farksızmış, yalan,
deyip durmadılar mı hep, soğuk dilleriyle:
evrenin çiçeğini sürgün edeceklerini.

"Semender'in asi amberini artık hiç şakıyamaz,
bir tek koyu var onun." demediler mi.
Geveleyip bitmek bilmez kağıtlarını
gitarımı susturmak istiyorlardı.

Yüreğini yüreğime çivileyen aşkımızın
alevli mızrağını gözlerine atıyorum,
parmakizlerine düşmüş bir yasemin dileyip.

Ve karanlıkta, gözkapaklarımın gecesinde, yitik,
yeni parıltı beni sarmaya gelince,
karanlığımı yenerek yeniden doğuyorum.


Pablo NERUDA
Son düzenleyen Daisy-BT; 13 Şubat 2009 13:59 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
13 Şubat 2009       Mesaj #7194
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
ÇİLİNGİR SOFRASI

Bu zıkkımın yanında
Arnavut ciğeri ister, bir.
Çiroz salatası ister, iki.
Cacık ister, üç.

Adalet, müsavat, hürriyet demeye
Sadece yürek ister.


Metin ELOĞLU
semiramis__ - avatarı
semiramis__
Ziyaretçi
13 Şubat 2009       Mesaj #7195
semiramis__ - avatarı
Ziyaretçi
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?


Elin elime degmeden avuçlarımı terleten sıcaklıgını taa içimde hissetmek.


Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?


''Seni seviyorum'' sözcügü dilimin ucunu ısırırken her
konusmamızda bos yere saatlerce havadan sudan söz etmek.







Can Yücel






..
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
13 Şubat 2009       Mesaj #7196
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yüreğime ağladım “Gülpembe” benim şarkım,
Kim demiş “ölüm sana yakışmadı” ha kim der?
Hani sen demiştin ya “bir gün Barış da gider.”
Yüreğime ağladım “Gülpembe” benim şarkım.

Sorsam sana, sevdaya neden yol vermez dağlar,
Gözümde “Dağlar Dağlar” bu gidiş beni dağlar.
Dilimde “Kara Sevda” yüreğimde “Gülpembe,”
Kara sevda,elveda arkandan binler ağlar.

Gözüme gurbet oldu iki damla gözyaşı,
Yüreğime yurt oldu milyon damla gözyaşı;
Sen giderken mert oldu, Barış oldu gözyaşı,
Benim şarkım “Gülpembe”ki, bir posta katarı.

3’Şubat’99 / Bursa
Akdağ Ersoy
ik_ra - avatarı
ik_ra
Ziyaretçi
14 Şubat 2009       Mesaj #7197
ik_ra - avatarı
Ziyaretçi
HOŞÇAKAL
503bar

siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum

seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum

sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum

duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum




Özdemir Asaf
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
15 Şubat 2009       Mesaj #7198
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Bir mavi yalnızlıktır geriye kalan
Aslında en beklenmedik misafirdir yalnızlık
Ve en sağır dosttur
Kendi sesini bile unutursun…
Mavilerde kalır aklın
Bedenin suslara inat yaşamakta oysa…
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
15 Şubat 2009       Mesaj #7199
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Her biri alevler içinde zaman topu gibi yakarak geçen ya da geçmeyip üzerimde sönen;
yokluğunda yaşadığım kor parçası günler! Ya uykusuz özleyişler; uykuyu kaçırıp gecelerden, anılar kıskacında
seni düşleyişler? Ya mutlu bir anımda üzerime çöken,
ani bir hüzüne sebep aklıma düşüşün?
Yüzüne dokunamamanın eksikliği
ve bu eksikliğin hissettirdiği ezikliği
zaten anlayamazsın!

Gözlerinin saçtığı ışık demetiyle aydınlanmadan
sanki zindanda geçen; sana mahkûm, sensiz saatler:
Özgürlüğüme vurulan zincir, duygularıma ağır kelepçe
ve gözlerime çekilen mil!
Yolunda zamana sataştığım, yokluğunda
ölüme bulaştığım sevgili!
Anla ve bunu bil:
Sensizlik içinde zaman kavramı,
yaşanmamış saydığım pespaye bir kayıptır.
Sensizlikte ölümse, belki sonsuz karanlıktan
olmayışına yansıyan yaşam ışığı
belki sensizlik zindanından kurtuluşa kaçış açığı...

İçime düşmüş kurt gibi hiç durmadan benliği kemiren
ve başıboş bir bombanın zihnime düşen şarapnel parçaları,
aslında beni günden güne eriten:
Kendime aksettiğim, kabir soruları mahiyetinde
senden yana ürkek düşünceler!
Ve defalarca beni
sonsuzluk denizinin kıyısından döndüren,
sana karşı içimde yeniden türeyen;
belki yarım bıraktığın belki hiç başlamadığın
duygu yüklü umut seferleri...

Kendi iktidarıma düşünmeden açtığım
bir iç savaşın yaşandığı:
Her gün bir cephemde bin bombanın patladığı,
yüzlerce duygunun ve hissiyatın
acımasızca soykırıma uğradığı, beynime ve bedenime
Nazi zihniyetiyle yaklaştığım,
ömrümü hoyratça hırpaladığım
ve bütün kutsallıkları
hiçe saydığım;
yokluğunda kendime yaşattığım hayatım!
Aslında hayatımda cereyan eden
bu ömür kargaşasına sebep olan benim
ve bana bu kargaşayı yaratmakta
nedensiz ortak olan sen...
Selin Özkan - avatarı
Selin Özkan
Ziyaretçi
15 Şubat 2009       Mesaj #7200
Selin Özkan - avatarı
Ziyaretçi
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy´de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin..


Attila İlhan



AŞK KİTABI

Ne olur söyleyin sevenler bana
Ayrılmak kanun mu aşk kitabında
Elele tutuşup gülmeden daha
Terketmek kanun mu aşk kitabında

Ümitlerim kırıldı bitti
Hayallerim yıkıldı gitti
Bu dert beni benden etti
Sevdim sevdim bak ne hale geldim

Her seven sonunda düşüyor derde
Bu aşk kitabının yazanı nerde
Bir aşık inandı çok sevdi diye
Terketmek kanun mu aşk kitabında

AHMET SELÇUK İLKAN
Son düzenleyen Selin Özkan; 15 Şubat 2009 19:15 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya