Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 730

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.206 Cevap: 8.002
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
3 Mart 2009       Mesaj #7291
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Ömrümün Özeti

Sponsorlu Bağlantılar




Doğduğum gün, ölümle nikâhlandım
Gözümü açtığım andan itibaren

Rabbinle arama girdi şeytan
Büyüyüp adam olduğumu sandığım da

Yavaş yavaş küçüldüğümü gördüm
Zaman kıvrım kıvrım akarken

Akan zaman değil, kendim olduğunu anladım
Güzeldim ama yavaş yavaş beni terk ettiğini gördüm

Varlığımın beni mutlu ettiğini sandım
Oysa mutluluğumun, hırsızıymış aldandım

Ömrümün çok olduğunu sandım, bittiğinde aslında
Hiçte o kadar çok olmadığını anladım

Güneş doğarken, zaman uzun diye hep oyalandım
Güneş battığında, hiç bir işe yaramadığımı fark ettim

Mutluluğum arttıkça hüzünlerimde artı
Yaralarım çoğaldıkça, alınganlığımda arttı

Hayata tek başladım, sonra çoğaldım
Yeniden azaldım,bir başıma kaldım
Ölümü yanımdan hiç ayırmazdım, yanımdan ayırdığımda tattım.



Tülay Bilgin

sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
3 Mart 2009       Mesaj #7292
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye
Son Tren

Sponsorlu Bağlantılar
Son tren de geldiyine yoksun içinde
günlerdir uykusuzum gözlerim kararıyor
döndüm geriye çaresizlik içinde
gözlerimde yaşlar var
saçlarım ağarıyor..
yürüyorum gecede her adım bir işkence
beynimde gelmeyişinin o zorlu bilmecesi
bir türkü tutturmuşum dudaklarım kanıyor
yüreğimde yokluğunun ayak sesleri
son trende geldi yine yoksun içinde
günlerdir uykusuzum
yıldızlarım düşüyor
döndüm geriye çaresizlik içinde
türkümüzü söylüyorum
dudaklarım üşüyor...

Ümit Atayman

sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
3 Mart 2009       Mesaj #7293
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye
Yokluğun Her Dakika Ölüm Demek Gitme Kal

Yokluğun her dakika ölüm demek gitme kal

Hasretim daha yüz yıl dinmeyecek gitme kal
Yetişir senden uzak yıllardır kahrolduğum
Ayrılma hiç yanımdan mahşere dek gitme kal


Ümit Yaşar Oğuzcan
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
3 Mart 2009       Mesaj #7294
ener - avatarı
Ziyaretçi
Deli Divane kalp


Sarılasım gelir, seni içime alasım,

Kalbimin en köşesine koyasım gelir

Üzülesim gelir senin üzüntüne,

Ağlayasım gelir yerine,

Hayran olasım gelir Ay Yüzüne,

Gül kokuna ölesim gelir




Ceylan Gözlerine dalasım gelir bakarken,

Sarhoş oluncaya kadar seni içesim gelir

Ellerini sonsuza kadar tutasım,

Bir ateş gibi yanasım gelir uğruna,

Sana deli divane, sana Mecnun,

Sana Ferhat, sana BEN olasım gelir



Mavi PRENS
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
3 Mart 2009       Mesaj #7295
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Hayalmi




Bakarak resmine gülüyorum,
Verdiğim sevgiye yanıyorum.
Belki seversin diye,
Giden günlere kanıyorum.

Üzülme,ben mutsuzsam sana ne,
Tek tek yaratılmışız şu evrende.
Sen mutlu olacağın sahte insanlara koş,
Ölürken belki benim kadar,
Mutlu olamıyacaksın.

Ne olurdu kenetlenmiş doğsaydık,
Aramadan bulsaydık birbirimizi,
Evreni beraber tanısaydık,
Üzülmeden sevseydik günlerimizi.

Geceleri koştuğum yollarda aradım,
Düşününce içtiğim yudumlara sordum,
Uyuyunca rüyalarımda gördüm,
Benim için sen hayal mi olacaktın.



M.Yaşar Kopuz
sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
3 Mart 2009       Mesaj #7296
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye
Senden Öncesi Yoktu

Bütün bu sürekli arayışlar neden bilir misin
Neden bu durup durup isyan etmeler Allaha
Bu aldanmalar, yıkılmalar, bu sonsuz çalkanış
Hep sana yaklaşmak için, biraz daha biraz daha
Seni bulmak yılgın, yıkık gecelerden sonra
Sana çıkmak merdivenlerden nefes nefes
Belki ben yalnız senin güzelliğinde çirkinim
Hiç solmasa güzelliğin, böyle hiç bitmese
Yanmak var sana yaklaştıkça biliyorum
Yok olmak var, kahrolmak var, kül olmak var
Öyle bakma gözlerime bakma artık ölüyorum
Yaşamanın ta kendisi oysa bu ölmek değil
Gözlerim gözlerinden başkasını unuttu
Sen yoksan o yokluktur, senden öncesi yoktu.


Ümit Yaşar Oğuzcan
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
3 Mart 2009       Mesaj #7297
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Kapali Bir Göz



Gerçeklerden uzaktı yaşamak
Her anımızda bir düşün kölesi olduk
Oysa sevdik belkide sevildik
Bazen yalan söyledik bazende inandık yalanlara
Aslen gerçeği bildiğimiz halde

Gerçeklerden uzaktı yaşamak
Çatı köşelerinde tenhalarda sevişirken
Nefes aldığımızı anladık yaşadığımızı fark ettik
ölümün kıyısında ölümle dans edercesine

Gerçeklerden uzaktı yaşamak
Oysa gerçek yoktu ki ortada
Önce kazandık sonra kaybettik
Ağladık hiç susmayacaksına
Bazen kabullendik
Anladık gerçeğin nelerden ibaret olduğunu
Kahroluşun bir sebebiydi bu
Sustuk bir daha konuşamamacasına
Bazen dalıp gittik derinlere
Acabalara kaplıp düşündük delicesine
Herşeyi kabullenip geri istedik
Yanlış olduğunu bilircesine
Ama hiç kötü düşünmedik düşünemedik belkide

Gerçeklerden uzaktı yaşamak
Buz gibi odalarda ölüm sessizliğinin içinde
Soğuktan titrerken farkettik yanımızda olmadığını
Oysa biz kalabalığın içindede yanlızdık
Herşey yabancıydı bize
Sesimizin yettiğince bağırmak istedik bazen
Ama sustuk yarım kalan sevdanın ibret verici görüntüsü karşısında

Gerçeklerden uzaktı yaşamak
Zarar veren herşeyi sevdik
Cebimizden çıkartıp bir sigara yaktık sonra
Her dumanda biraz daha yok olduğumuzu bilmeden
Keyif almaya baktık soluduğumuz dumandan

Gerçeklerden uzaktı yaşamak
Bazen kaçtık gerçeklerden
Bazense saklanmaya çalıştık
Ama nereye kaçarsak kaçalım
Ölene dek dönüş yolundydık
Aslında gerçeklerden öyle uzaklaştıkki
Sonunda tek gerçek bizdik
Cümlesi belirdi ağzımızda.

Ufuk Şentürk
sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
3 Mart 2009       Mesaj #7298
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye
Hatırlar Mısın ?

Hatırlar mısın
Gözgöze gelişimizi ilk defa
Bakışlarımızın çakmaklanışını
Bir akşam vakti, yakınlarda
Bir yerlerde bir şeylerin yanışını
Hatırlar mısın

Hatırlar mısın

İlk öptüğüm günü dudaklarından
Başımın dönmesini, tenimin tutuşmasını
Yıllar yılı kendi yatağında kaybolan
Nehrimin, denizine kavuşmasını
Hatırlar mısın

Hatırlar mısın
Ayrı ayrı yaşadığımız binlerce geceden ayrı
Bir geceyi, sabahsız, çılgın, dopdolu
Ve senin özleminle sımsıkı saran kolu
Hatırlar mısın

Hatırlar mısın

Ormanda dibe vuruşunu gün ışığının
Ağaçların ürperişini derinden
Başını omuzuma koyuşunu, dalgın
Sonra bir yangının başlayışını ellerinden
Hatırlar mısın

Hatırlar mısın

Kendimizden geçerek, alabildiğine
Birlikte gittiğimiz o yerleri
O ağaçlı yol, o serin kumsal, o meyhane
Ve güllerin ağlayışını bir akşam üzeri
Hatırlar mısın

Hatırlar mısın

Nasıl bir koşuydu o doludizgin
Ne kadar yoğu var etmiştik birlikte
O seven gönüllerimiz bir çift güvercin
Gibi nasıl kanat çırpmışlardı mavilikte
Hatırlar mısın

Hatırlar mısın

Gün boyu seninle çağlar aştığımızı
Bir yalan dünyada yalansız severek
Tanrıya yaklaşıp Tanrılaştığımızı
Söyle hatırlar mısın bir gün beni
Hatırlar mısın ?………

Ümit Yaşar Oğuzcan
sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
3 Mart 2009       Mesaj #7299
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye
KİMBİLİR

Bir yere yaklaşıyoruz seninle
Belki bilinmeyen bir azak şehir
Belki o, en sakin deniz kıyısı
Belki de bir dağ yamacı kimbilir
O yerde her şey değişecek ansızın
Hiç ayrılmayacak ellerimiz
Kuşlar en yakın dostlarımız olacak
Terkedilmiş bir kulübe evimiz
Gün doğmadan uyanacağız seninle
Tenimizde kırağların serinliği
Kulaklarımızda en güzel şarkılar
Çiçeklerin, ağaçların söylediği.
Seninle mevsimler orada bambaşka
Zaman bir suyun akışı, o yerde
Hüzün artık unuttuğumuz bir şey
Yalnızlıksa bizden çok ötelerde
O yerde bütün güzellikler hayran sana
İçi gülsün diye gözbebeklerinin
Ve döndüren başını içki değil artık
O baygın kokusu kır çiçeklerinin.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
3 Mart 2009       Mesaj #7300
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Çal kapımı…

Önce düşlerimi getir, hayallerimden bir gemi yap,
Yelkenlilerinin içinde savrulsun rüzgara karşı umutlarım…
Benden ve senden bildiğim bütün olmazları bindir,
Kaptanı sen, tayfası sen, rotası sensiz çiçekler olsun…
O çiçekler ki her çalan kapı zilinde soldu…
O çiçekler ki kitap sayfalarında kurudu,
Bana çiçeklerimi de getir gelirken,
Düşlerden bezenmiş olsun,
Kırmızı, mor, demet demet değil,
Bir gonca gül gibi birkaç yaprak olsun…
Her yaprağında ayrı sözcükler olsun,
Hiç yazılmamış, hiç söylenmemiş bir türküde söylensin adım…
Kelimelerde yerini bulmamış bir şiir olsun
Her yaprağı, yeni doğmuş bir bebek kadar taze ve güzel,
Masumiyetiyle kokusu tütsün üstünde buram buram…

Çal kapımı….
Her günü bir çok güne benzeyen,
Her yılı bir çok yılla değişen,
Mevsim değil, ay değil saat değil,
Saniyeler geçmeden gel…
Gel ki, açtığım kapı gülsün…
Gel ki güneş doğsun artık gecenin üstüne,
Aydınlatsın, aydınlansın tüm dünya gelişinle…
Birdenbire, ansızın gel, çay demlenirken,
Öylesine bir halde seni düşünürken,
Her gün gelirmiş gibi, kapı komşusu,
Kırk yıllık ahbap gibi,
Bir bahar sabahı henüz ortalık ağarmadan,
Alacakaranlıkta gel…
Dönüşsüz olsun gelişin, yolları ve yılları çalarak,
Bir kilit vurarak yokuşlara, aydınlık bir yüzle,
Gülümseyen bir yarınla, gel…

Çal kapımı…
Bir evliya ocağından,
Nur yüzlü bir derviş kapısından gelirmiş gibi,
Yaradandan el açıp dua etmiş,
Duası kabul görmüş bir garip kul gibi, gel…
Tövbe edip günahsız, yalansız ve hiç bir an düşünmeden,
Düşündürtmeden gel…
Dualarla, besmeleyle, günahsız, vebalsiz, kul hakkı yemeden,
Geriye bakmadan gel…
Varlığınla bezensin düşüncelerim, destan yazılsın gelişinle,
Hiç okunmamış, sana saklanmış, seni anlatmış destanlarla gel…

Çal kapımı,
Serzenişim sanadır, şikayetim sana,
Nazım, isyanım, küskünlüğüm, deliliğim,
Delişmenliğim, hüznüm sana, gidişlerim hep sana,
Döndüğüm bütün yollar sanadır…
Garipliğim, yoksulluğum, yalnızlığım,
Susamışlığım, yakarışım sendendir…
Seninle gördüm yaşamak denilen oyunu,
Seninle bitti dünya,
Yeniden bir fidan yeşert içimde…
Gel de dünya unutsun seninle dönmeyi,
Bahara dönsün mevsimler, çiçek açsın her ağaç…
Kapımı çal, gel de yüzüm gülsün,
Gel de; son nefesim olsun…
Sen bana gel, çal kapımı…
Ben, kendime geleyim…

Alıntı.

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya