Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 741

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.052 Cevap: 8.002
ScarletSunShine - avatarı
ScarletSunShine
Ziyaretçi
20 Mart 2009       Mesaj #7401
ScarletSunShine - avatarı
Ziyaretçi
peelikadnva3

Sponsorlu Bağlantılar
Bir tek sen kaldın

Bir tek sen kaldın rüyalarımı hayra yoran.. Mütebessim bir yüzle gözlerimi dinlendiren..

Şimdi de ki; olsun, bu da geçer! Kafamı çatlatan bu ağrı, gözaltlarımı morartan bu uykusuzluk, şekersiz kahve ve sigara üstüne sigara geceler. Bütün kaslarımı gerdiren Kudüs sancısı ve set bakışlı Afgan çocuklar. Bizim evimiz o günden beri yaz gibi sıcak.

Şimdi de ki; olsun, bu da geçer.. Geçecek..

Tam da uykuya dalmışken köyümüzün üzerine yağan ölüm, uykudan sıçrayışlarım. Vücudumu sılılsıklam eder ter. Kan ter içinde susuzluktan kuruyan dilim. Şirket binalarında üşüyen kızlar.hep duvar diplerinden yürüyen, yürürken arkaya bakıp duran kızlar. Hayatlarını kemiren yönetmeliklerden kaçan, ürkek kızlar. Akşamüstü pazaryerinde yere atılan sebze ve meyveleri toplayan utangaç kadınlar. Müdürünün masasının üzerindeki tozu almayı unutmuş odabakıcı adam.

Bizim mahallede oturanlar yani. Çayocağında oturup çay içtiğimiz adamlar. Evde “asr” okuyup sohbete başladıklarımız. Sağ yanımızdan kendini tanıtmaya başlayanlar. “yoldaki işaretleri birlikte gözledikleirmiz ve “dört terim” üzerine hayatı kurmaya çalışanlar. Bizim çocuklarımız işte. Yorgun bakışlılar ve sokaklarda iç çekip yürüyenler.

De ki; olsun, bu da geçer!

Bir tek sen kaldın hayatımda, dualarımı sırtına yasladığım.
Neden sustuğumu soruyorlar bütün gece. Artık neden konuşmadığımı.
Onlara bilmediğimi söyle. Söyleyecek çok şey kalmadığını anlat. Kadınların ahlarının üzerimizde kaldığını ve utangaç bir yüzle kelimeleri gizleidğimi söyle. Kurumlarının aşkına, şirketlerinin aşkına, okullarının, televizyonlarının aşkına incittikleri çocukların gazabından sözet. Ödeyemeyecekleri ağır bir hesabın kesileceği günü hatırlat


Yalnızca sen varsın, sözlerimi film karelerinden araklayıp da konuşmadığım. Hep sahici kaldığım...

TARIK TUFAN....

ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
20 Mart 2009       Mesaj #7402
ener - avatarı
Ziyaretçi
Unutulmaz anları vardır hayatın
Islak kirpiklere takıp kalan
Sponsorlu Bağlantılar
Zamana meydan okuyan
Biz de öylesine yaşadık seninle
Öylesine sevdik
Hatırla aşkım...
Kahır dolu rüzgarlar esiyor içimde
Yıkılıp kalıyorum bu sağır akşamlarda
Beni sensizliğe nikahladılar
Yenildim duygularıma
Yenildim gururuma ağlayamadım
Şimdi sanadır bu ağlayışım
Hatırla aşkım..
Gözümde dağlar gibi büyüyor hasretin
Gelip gelip özlemin doluyor içime
Yokluğunda şair kesildi gönlüm
Artık hep hüzzamdan çalıyor şarkılarım
Sen de nasıl sever nasıl söylerdin
Hatırla aşkım..
Oysa nelere katlandı bu gönül
Ne acılara halay çekti bu yürek
Ne ihanetlere gülüp geçti bu gözler
Bir yokluğuna alışamadım
Bir de sensiz bu akşamlara
Unutamam demiştin giderken bana
Ben de unutamadım
Bu bizim son yeminimizdi
Hatırla aşkım..
Biliyorum şimdi saçlarını yaban eller okşuyor
Gözlerine başka gözler gülüyor
Gözlerin ki gördüğüm gözlerin en güzeliydi
Varsın adı hasret olsun artık bu sevdanın
Varsın sonu ayrılık olsun bu romanın
Bitmedi bitmeyecek bu şarkım
Nerede olursan ol
Kiminle olursan ol
Hatırla aşkım..
Hatırla
Yanındayken bile özlerdim seni
Şimdi içimde bir başka yangın
Şimdi gözlerimde en ıslak bakışın
Ölmek kaderde var biliyorum
Her şeyin sonu yakın
Ama sen de bil ki
Yağmurlarca sevdim seni
Yağmurlarca sana yandım
Hatırla derya gözlüm
Hatırla Aşkım..


Alıntı
ScarletSunShine - avatarı
ScarletSunShine
Ziyaretçi
20 Mart 2009       Mesaj #7403
ScarletSunShine - avatarı
Ziyaretçi
r mt4wrww02rj0ctbqmpbt
Artık kalemimi kırdım gidişinle. Dudaklarımı kanatıp yüreğimin sesini dinliyorum. Baş ucumda sana yazdıklarım ve masada demlenmiş yalnızlığım. Kanayan çığlıklarımı yutkunup kırılmış hayallerimi topluyorum kentimin kaldırımlarından. Üzerimde suskunluğun yeni ütülenmiş elbisesi, yüreğime sunulmuş bir dostun dogum günü hediyesi... Şimdi karanlıklara sarılıp demlenmiş yalnızlığını yudumluyorum. " İsmail Sarıgene

" Ya güneş altında yürümüşüz, ya dolunayda…Tenha sevda yollarında …

Benliğimin kirli çamaşırlarını bir kuytuya;
Serdim
Buradayım.

Acılarımızın merkezkaç savrulmaları mıydı acının son kıyısında, “uçurum çiçekleri”nin yanı başında, bizi buluşturan? Yoksa konuşa konuşa, yaza yaza acıları içselleştirme çabası mı?
Böyle ama böyle değil yine de…
Çünkü bekleyeceğiz bin yıl kendi yalnızlığımızın nehirlerinde!

Biz sevince, çoğaldı her yönden
Ki ölüm, Sevgilinin
Yüreğimize okyanus sığdıran gözlerinden

Geceler…Gündüzden öte sığınaklar…Yıldız koparma, yıldızlara boyama siyahlıkları ve nefes almayı öğrenme boğan dört duvarın yalnızlığına inat…Sonra o hangi gülümseyiştir yardan gelen ya da senden, gecenin emip gizlediği? Açacaksın düş sayfasını, yaşanmışlıkların düş kırıklıklarını, sevgiler hatırına, sevgiye liyakat hatırına; umut renginde, bir sonraki yarına emanet edeceksin…”Her şey burada kalsın” “Gidiyorum Geldiğim Gibi Dünyandan” diyeceksin ama heyhat; günler gecelere devrederken, bir sonsuzluğa evrilen ruhuna ezberlettiğin tatları, duyarlıkları yaşayacaksın her gece yeniden…Tatlı bir çaresizlik, belki de
yorgunluk…
Yüreğin geceyle sarmaş dolaş iken, sabahı sayacak yelkovanın zaman çınıltıları…
Doğan her güne, her güneşe sevgilinin adıyla…

Yağmurlar yağar bir kentin sokaklarına, yağar mevsiminden, derin bir sessizliğin ortasından. Yarin gözleri iner ufuklara, çağırır her yandan…Üşür genç adam, karanlık sokakların gece ortasında, her adımda bir tuzağa dönüşen su çukurlarından ıslak ıpıslak adımlarla geçer. Geriye, geçip gittiği sokaklardan bir karaltıdır kalan, bir silüettir…Zamanın yüzünü acıtan, yalnız dağlara ağıt yaktıran…Nereye bilinmez…Sokaklar, caddeler boyu durmaz yürüyüş. “Ya sevgili uyanıksa” der, sevgilide yeteri kadar sevgili olamayıştan korkar sanki; “deli desinlere” yürür de yürür…Eve getiren usu değil ayaklarıdır, usu çoktan gezmeye çıkmış adamları…Sevgide fani, sevgilide fani olmanın gereğidir yağmurla hemhal olmak, dost olmak. Yağan gökten su değildir biliriz…Gerisi bizi bağlamaz…Sonra gece alır bizi koynuna, ağırlar…Gizil bir sevişmenin kokusu uykuya bağlar ruhumuzu. Yağmura vefa yare vefadır!

Yak umutsuzluklarını, direnen yanınla, senin deyiminle “Acılara İnat”…
“Yokluğunda Yaşat” bilmeyenlerin öğrenesi, su tadında yasanla! Yağmur, gökkuşağı ve bahar –ille de Mayıs- terk etmez mi hiç seni? Ki utandırırsın “arsız acıları” sabrın derviş yüzüyle. Kimbilir hangi Cafe’de elinde klavye, ruhun koşuda yazdım mı, yazabildim mi telaşında.
Abi zaman doluyor, “byes” deme bana! Görüyorsun; sana yazılar yazmak gerek ama bu yürek bu kalem derin bir suskuda…

Demlenmiş Yalnızlığımı yudumluyorum.
ScarletSunShine - avatarı
ScarletSunShine
Ziyaretçi
20 Mart 2009       Mesaj #7404
ScarletSunShine - avatarı
Ziyaretçi
sinmiyoricimegd1

10tv5rs2cy9ju5

Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...

"Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“
“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme. Çünkü ben de seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünkü ben yazmayacagim. Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan güzel seyler hatirina sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum.”
"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyi oldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, çok da fazla umursamiyorum."
"Kendine iyi bak derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir, yürek parçaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine Iyi Bak” gözleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizligine bürününceye kadar…"
Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine Iyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar bu aciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.
"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni seveni, ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler. Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler. Seni senden alip giderler.
Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet. Suçlatmaz kendini. Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri için kizarsin ama suçlayamazsin. Yenildigin için kizarsin ama suçlayamazsin… Ayriligin kaçinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak derler ve giderler. Elinden umutlarini, düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlar geride, bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye unutulmayan nagmeler.
Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz kalmissan, çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye orada bitsin, kapansin bu sayfa isterler. Bitti diyemedikleri için, kendine iyi bak derler. Kirildim ve affedemiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak; derler. Seni istemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç unutmayacagim; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Biliyorum çok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum; diyemedikleri için kendine iyi bak derler. Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.
"Kendine iyi bak" bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönül yoldasim, sen bir tanesin. Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma.
Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem… Keske döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken, ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak, aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani büyük asklar her türlü engeli asardi, hani gerçek dostluklar her sinavi geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanirdi? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan mi? Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?……….
"Kendine iyi bak" derler, kursunu kafana sikip giderler... ...
Peki o zaman... Senin istedigin gibi olsun... Öyleyse...Sen de KeNdiNe iYi ßaK....
Son düzenleyen ahmed; 20 Mart 2009 23:54
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
20 Mart 2009       Mesaj #7405
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Yaşamak Bu Değil...






Sakına mutlusun, demeyin bana.
Ne huzur, nede bir, neşe bulmuşum.
Varlığım hayaldir, yalan Dünya'da.
Yaşamak bu değil, çoktan ölmüşüm.

Bütün sevdiklerim, zalim çıktılar.
Çok seven kalbime, ateş yaktılar.
Bütün hayallerimi, tek tek yıktılar.
Yaşamak bu değil, çoktan ölmüşüm.

İçimde kederim, hiç eksilmedi.
Yarınlarıma da, ümit ekilmedi.
Suçlandı bu kalbim, hiç sevilmedi.
Yaşamak bu değil, çoktan ölmüşüm.

Her yanımı sardı, keder zinciri.
Yıllardır döktüğüm, hep ecel teri.
İmdadıma koşan, çıkmadı biri.
Yaşamak bu değil, çoktan ölmüşüm.

Acıyla yaşamak, ölümden beter;
Mutluluk denen şey, gözümde tüter.
Tatmadan huzuru, bu ömrüm biter.
Yaşamak bu değil, çoktan ölmüşüm.




Süleyman Göktekin
sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
21 Mart 2009       Mesaj #7406
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye
Ve Ben Hala Seni Seviyorum

Eğer olur da bir kış günü..
Senin sevginle atan şu biçare kalbim durursa..
Teneşir tahtasındaki cansız yatan vücuduma..
Ne olur sıcak ellerinle bir kez dokun..
Doğduğumda ilk giydirilen beyaz zıbınlıktan sonra..
Şu kefene sarılı vücudum..
Yatırılırsa musalla taşına..
Okunursa arkamdan dualar..
Sakın ağlama bitanem....
Seninle mutlu olduğum günleri düşün...
Nasılda mutluydum seninle..
Birbirimizi mutlu ettiğimiz günleri düşün..
Benim seni, senin beni..
Ne olur sakın ağlama...
Kıyamam akan göz yaşlarına..
Son kez bir daha kefendeki cansız vücuduma dokun..
Alnımdan öp beni...
Toprak altına girmeden son kez öp beni...
Ve üstüme toprak atılmadan ilkbaharda açan bir çiçek at..
Sonra düşün, bir an düşün..
Beni nasıl mutlu ettiğini..
Sakın ağlama güzelim...
Her sene ölüm yıldönümümde bana gel..
İnan bana bitanem...
Benim sana olan sevgimle mezarıma diktiğin o çiçek..
Her zaman açacak..
İlk günkü gibi hiç solmayacak...
Hep açacak.
Ve bana sadece
Seni seviyorum de..
Ve ben;
Seni hala seviyorum....
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
21 Mart 2009       Mesaj #7407
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Tut ki gecenin
Alacakaranlığında düşlemişim seni.
Tut ki, rüyalarımı bölmüşsün ne çıkar?
Ne çıkar gündüzlerin selamsız aşkına,
Geceleri kefen biçsen.
Bir anlık hırsla,
Her şeyi yıkıp geçsen, ne çıkar...

Tut ki bundan böyle unutmuşum seni.
Tut ki artık çalan parçalarda ismin geçmesin.
Tut ki yazılan şiirler, seni anmasın,
Varsın eller de unuttu desin.
Ben seviyorum ya seni,
Sen sevmesen, ne çıkar...

Bedirhan Gökçe
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
22 Mart 2009       Mesaj #7408
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Bir gece yarısı boş alanda
Karanlığın çöktüğü ışığın olmadığı
Umutların tükenip bittiği yerde
Çaresizce ben yalnızım birtanem
Hasretim yüzüne bu kör akşamda
Sensizliğin yükünü yüreğimde taşıyorum
Umutlarım hayallerim hep senin üstüne
Ama ben sensiz çaresiz yaşıyorum
İsyanlardayım yine bu gece
Gözümden akan iki damla yaş
Yüreğim kahretsin yine acıyla dolu
Ama birşey var ki sol yanımda
Sen bunu hiçbir zaman bilemzsin
Çünkü sen hayattta
Benim seni sevdiğim kadar
Beni sevemezsin..

Alıntı.

Sitem

Vurgun yemiş misali gönlüm
Tutuldu aşka
Ciğerimden yanıyorum ben bu defa başka
Bu yangın benle ölünceye dek
Yaşasın varsın
Dünyanın o son günü
Sen beni arayacaksın

Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Saymadı sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar ne itiraf
Bu yalnızca sitem

Zannetme birgün geri dönmek değil niyetim
Hasreteteslim oldum gelmeyeceğim
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Saymadı sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar ne itiraf
Bu yalnızca sitem


S.Aksu
Son düzenleyen Nisyan-ı Bâtın; 22 Mart 2009 00:42 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
22 Mart 2009       Mesaj #7409
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Seni Bana Sorsalar






Seni bana sorsalar
Yaşantımın anlamı
Gonca gonca açan bir gül
Ömrümün aşk yolu derim
Seni bana sorsalar
Anlatamam
Nehir gözlüm
Islak gözlerinde mevsimleri
Saçlarında güneşin doğuşunu seyrettiğimi
Seni bana sorsalar
Son nefesım
Gönlümde inci
Adı dudaklarımda saklım derim

NURTEN TARIM
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
22 Mart 2009       Mesaj #7410
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Hiç bu kadar dokunmazdı geceler
Böylesine siyahbu kadar sessiz değildi;
Yüreğim seni yaşamadan önce.
Arıyorum senibiriken özleminle.
Karamsar ve duygusal ruh halimle.
Tutsak bıraktın beni karanlık gecelere
Uğrunda bir değil
Binlerce gece uykusuz yaşadım seni.
Yokluğunda düş kurarak
Uzananınca döşeğime geceleri
Yorganım kaktüs dikenleri gibi...
İşte o zaman
Sessiz gecelerin dehşetinde özlerken seni
İçimde yokluğunhissederdim sancı izlerini.
Ve ...
Gözlerime görünüyordun bir melek gibi
Şeffaf mutlu bir tebessümlebakınca yüzüme
İçimdeki sevinçle ısırıyordum
Alt dudağımın içini.
Bakışlarımdan uzaklaştığını görünce hayalini
Gözlerim kapalıaçardım kalbimiuzatırdım ellerimi.
Yokluğuna dayanılmazsensiz ve sevgisiz olmaz.
Haykırarak yalvarıyordum''bırakıp gitme'' beni.
Kanayan yüreğimle çekemem hasretini
Senin yokluğun bir acı gibi içimde
Haykırışlarım nafileısrarlarıma rağmen.
Sen uzaklaşırdın gecemin düşünden.
Yokluğunun korkusu ile nefes alıyorum içimden .
''Gitme...!'' diye tutmak istiyordum seni.
Tutup sığdıramadım seni avuçlarımın içine .
Yalnızlığıma ağlarken
Ağıtı andıran sesim gelmiyor kulaklarına
Yine bir başıma
Düşsel düşüncelerime tutsak kalıyordum
Gecenin ıssızkaranlık kollarında.
İsyan ederdim sana.
Yüreğimdeki yerin işte böyle
Sen nerede olursan ol
Gerçek varlığım seninle can evimde

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya