Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 744

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.166.226 Cevap: 8.002
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Mart 2009       Mesaj #7431
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Uzaktaki Sevgiliye

Sponsorlu Bağlantılar





Açmış kollarını iki yana,
Beni bekler sevdiğim!
Uzatsam elimi,
Dokunacak gibiyim!

Gülüşü şenlendirmiş yüzünü,
Bakışları ışık ışık,
Aydınlatır ömrümü!

Gel der gibi her hücresi,
Mısralar sermeliyim yoluna,
Aşka can vermeli her hecesi!
Uzaklardaki sevgili olmalı son dizesi...

Açmış sevdiğim kollarını bana,
Sabretmeliyim, vuslat olsa da
öte diyarda,
Siyah beyaz bir sevdanın koynunda! ..
Melike Yurtsever

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
24 Mart 2009       Mesaj #7432
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
SANA NE YAPTILAR

Sponsorlu Bağlantılar

O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin çay mı kahve mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım
Saçların uzundu omuzlarına akardı
Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından
Onlar mı kestiler sen mi kısalttın
Gülerdin içimize aylar doğardı
Görünmez dağların arkasından
Eski gülümsemeni beyhude aradım
O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
Çok değişmişin birden tanıyamadım
Bir çay içer misin yoksa kahve mi
Kibritim yok demek cıgaraya başladın
Ellerin de titriyor bir şeyin mi var
Böyle bir kız değildin sen eskiden
Sana ne yaptılar sana ne yaptılar
Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
Çok değişmişin birden tanıyamadım

Attila İLHAN
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Mart 2009       Mesaj #7433
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sevdiğin bir renk






Zamanın durduğunu düşün
Düşün sadece renkleri
Donuk bir şekilde
Dinmeyen bir mavi
Sonu olmayan hayallerimiz gibi
İçimizi rahatlatan bir yeşil
Tükenmek bilmeyen umudumuz gibi

Herşey şeffaf olduğunu düşün
Bir gölge, bir siyahlık akıllarımızda
Gizlediğimiz ve göremediğimiz
Boşluk olmuş gözlerimiz donuk bakışlarımızda
Ama güneşin sarısı sarıyor etrafımızı
Ve anlam katıyor her bir anımıza

Renkler bizi sarıp sarmalayan bir çiçek gibi
Karanlığımızı örtüyor, ve parlaklığı sarıyor dört bir yanı
Ve hayatın biz de bıraktığı lekeler
Fırça darbeleri gibi
Ama bozmuyor bütünlüğü
Bozmuyor bu güzelliği

Hayallerimiz, umutlarımız ve sevgimiz bembeyaz
Karanlığı boğuyor
Cenneti imrendiriyor kendine
Göklerin dinmeyen mavisinde saklı
Cennetin kapıları
Açılsın artık
Ve bize getirsin mutluğu ve aydınlığı
Ozan Oğuz
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Mart 2009       Mesaj #7434
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bu Şehir ve SEN

Ömrümün en güzel senelerini
Alıp da gittiniz bu şehir ve sen
Gönlümün en masum ümitlerini
Çalıp da gittiniz bu şehir ve sen

Döktüğüm yaşlara aldırmadınız
Giden gençliğime acımadınız
Düştüğüm yerlerden kaldırmadınız
Basıp da gittiniz bu şehir ve sen

Beni iyi tanır bu kaldırımlar
Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar
Sizlerden bir ömür alacağım var
Çalıp da gittiniz bu şehir ve sen

Beni tanır bu kaldırımlar
Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar
Sizlerden bir ömür alacağım var
Çalıp da gittiniz bu şehir ve sen

Bağlayıp durdunuz hep ellerimi
Delik deşik ettiniz seven kalbimi
İçimde dağ gibi hayallerimi

Yıkıp da gittiniz bu şehir ve sen

Biriniz sağırdı duvardan bile
Biriniz kalpsizdi taşlardan bile
Bütün acıları dizip önüme
Yakıp da gittiniz bu şehir ve sen

Kimsesiz yalnızdım kollarınızda
Her şeyi kaybettim yollarınızda
Şimdi bir hesap var aramızda
Vermeden gittiniz bu şehir ve sen

Ben yine yaşarım içimde yasla
Ya siz neylersiniz bu ihtirasla
Bir daha dönmek mi buraya asla
İçimde bittiniz bu şehir ve sen


Ahmet Selçuk İlkan
kaplan4891 - avatarı
kaplan4891
Ziyaretçi
25 Mart 2009       Mesaj #7435
kaplan4891 - avatarı
Ziyaretçi
AYRILIK

Dün gece resimlerin geçti elime
Uzun süre baktım
Ağlamak istedim bütün gece
Gözyaşlarım seni hatırlatır sandım
Ağlayamadım...

Sonra bir mektup ilişti gözüme
Bıkana dek okudum
Haykırmak istedim kaderime
Dökülen heceler sana ulaşır sandım
Haykıramadım...

Şimdi son nefesimi veriyorum
Biliyorum gideceğim yakında
Hayır acımanı istemiyorum sevgilim
Acıma bana!!!
Yıllar önceki sözünü
Şimdi ben sana söylüyorum
Elveda..........!


Herşeyim Oldun

Güneşim oldun yaktın beni, ateşinle.
Dünyam oldun girdim senin, gönlüne.
Yıldızım oldun ışıl ışıl parladı yüzüm seninle.
Yağmurum oldun damla, damla aktın yüreğime.
Baharım oldun çiçekler açtı bahçemde.
Yazım oldun denizlere yelken açtık birlikte.
Sonbaharım oldun ama hüzün, uğramadı bize.
Kışım oldun kardan adam gibi, erittin bedeninde.Aşkım oldun aşkı sen de tattım günlerce.
Sevgim oldun seni hep yaşattım yüreğim de.
Özlemim oldun sensiz yapamaz oldum sevgi de.
Hasretim oldun hiç ayrı kalamam...belki de.Sevincim oldun hep seninleyim sevinince.
Neşem oldun ne tatlısın hareketlerinde.
Gururum oldun hep gıptayla baktım yüzüne.
Mutluluğum oldun hep sen de tattım..sevginle.Ayrılığım oldun nefes alamadım hiçbiryer de.
Tutkum oldun esir oldum her an...yüreğine.
Köle oldum verdiğin aşka, sevgiye.
Herşeyim oldun bende ki tüm güzelliğinle.
Son düzenleyen ahmed; 25 Mart 2009 17:41 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Mart 2009       Mesaj #7436
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Sen Git

git sen..
ben boyarım çatlaklarını duvarların..
harcını sulamayı unutma sevdamızın..

git sen..
ben tutarım hesabını sensiz ayların..
sen sadece kendini üzülüyor sanırsın..

git sen..
ben resmini çizerim gözlerinin karasının..
ne ben akıllıyım artık ne de sen şapşalsın..

git sen..
ben bakarım ardından ayaklarının..
gözlerimde yaş bırak ki pınarları kurumasın..

bütün sokaklarım sana doğru..
git sen..
tutmak istiyorum giderken seni..
avuçlarım yosun bağlamış..
gittin diye söyleyemediklerimi bi bilsen..
ama boşver yine de..
git sen..
git..

BiRuMuT - avatarı
BiRuMuT
Ziyaretçi
25 Mart 2009       Mesaj #7437
BiRuMuT - avatarı
Ziyaretçi
Bir kahve içecek zamanımız olsaydı
Hayatın riyasız resmini çizerdim sana
Belki şiir söylerdim
Gözlerini kıskanırken çiçekler
Ben geceyi dinlerdim.

Bir kahve içecek zamanımız olsaydı
Kırk yılın hatrını sorardım sana
Hem aşka, hem hayata bir şerh düşerdim
Gözlerinle kavrulmadan kainat
Eriyerek için için pişerdim.

Bir kahve içecek zamanımız olsaydı
Hiç konuşmadan sus-pus bakardım sana
Gecenin karanlığı utanırdı yanında
Yüzlerce güneşi doğdururdun sen
Bir tek gülüşünle; hemen, anında

Bir kahve içecek zamanımız olsaydı
Belki vuslatı anlatırdım sana, vuslatı
Biz mi kahve içerdik kahve mi bizi
Dudağımda titrek titrek bir dua:
“Allah’
ım bırakma ellerimizi”

Bir kahve içecek zamanımız olsaydı
O gece içimi dökerdim sana
Yüreğimde kor ateşin işi ne
Gözlerime doğru uçsun turnalar
Alışır mıyım ki ben gidişine

Bir kahve içecek zamanımız olsaydı
Gökteki yıldızları toplardım sana
Ne mehtap kalırdı, ne ay
Bir kahve içecek zamanımız olmadı
Neye sayarsan say!

Mehmet Ekici
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Mart 2009       Mesaj #7438
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Gönül Arzular Seni

Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hakk nasip eylese görsem yüzünü
Ey sevdiğim gönül arzular seni

Yitirdim o dostu bilmem ne yanda
Sevgisi gönülde muhabbet canda
Yarın mahşer günü ulu divanda
Ey sevdiğim gönül arzular seni

Yunus senin methin eder dillerde
Sevilirsin bütün bu gönüllerde
Ağlayı ağlayı gurbet ellerde
Ey sevdiğim gönül arzula


Yunus Emre
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Mart 2009       Mesaj #7439
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Şimdi Burada Değilsin

şimdi burda değilsin....
ama beni duyuyorsun...biliyorum...
kapat gözlerini benim için ve dinle n'olur...
bak yoksun...
bunun anlamını biliyomusun....
yokluğun
yüreğimmdeki bu yıldızsız,
bu dipsiz, karanlık gece...
yokluğun, odamın duvarlarına astığım suretlerine bakarken,
unuttuğum dalgın gözlerim....
yokluğun yastığımda bıraktığın bu kimsesiz saç telleri...
sırf kalemini değdirdiğin için atmaya kıyamadığım bu kağıtlar...
her an gözümün önünde sakladığım mektupların,
peçetelere yazdığın şiirlerin,
hediyelerini sardığın paket kağıtların...
sen gidince,
hala sen kokuyodur, diye üzerime giydiğim
ve derin derin
soluduğumm giysilerin....
bu yarı deli...
bu hayattan kopuk ruhum...
kapat gözlerini ve bana baak....
ben ne diye varsa gördüğün, işte o senin yokluğun....
söyle.!
sana neyi anlatayım...
sabaha karşı çalan telefonumun ucunda,
n'luuur bana hayattan kötü davranma diyen...sayıklayan..
o kırgın, o kendine çarpan sesini mi..! !

Cezmi Ersöz
BiRuMuT - avatarı
BiRuMuT
Ziyaretçi
26 Mart 2009       Mesaj #7440
BiRuMuT - avatarı
Ziyaretçi
Kaldırımlar

I


Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

II

Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
****** yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...

III

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.

Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...Necip Fazıl KISAKÜREK



Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya