Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 649

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.170.368 Cevap: 8.002
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #6481
jöly - avatarı
Ziyaretçi
S.R.Ş (Süper Romantik Şarkılar)

Sponsorlu Bağlantılar
Her ne kadar
Hoyrat olsam da
Sana
Ve hayata karşı
İçimde sakladığım
Ve senin asla
Erişmeyi beceremediğin
Son derece kırılgan
Ve oldukça uysal
Yönlerim de var benim.
Bilmiyorum
Bunu söylemek
Ne kadar doğru
Ya da yanlış mı
Acaba
Bile bile
Kışkırtmak seni
Bu şekilde
Birdenbire
Ama içimdeki
Ses
Artık konuşmak
İstiyor seninle
Belki de
Bunun tek sebebi
Bugünlerde dinlediğim
Aptal ve aynı zamanda
Süper romantik şarkılar
Zaten
Bakarsan aslına işin
Ya alkoldür
Yakan beni
Yaz geceleri
Ya da dinlemeye
O ya da bu şekilde
Maruz kaldığım
Aptal
Ve süper romantik
Şarkılar...

Cenk Bölük

SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #6482
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
GİDİYORUM...!

Sponsorlu Bağlantılar
Hoşçakal aşkım

Yolun gülle,

Yüreğin sevgiyle dolsun..!

Bak...


Nerelerden nerelere geldik...

Şimdi biz bittik...

Bir de başlangıcımız vardı

Sonunda bol gözyaşı döktüğümüz.


Sor yağmurları kendine

Kışları da sor.

Baharları bana bırak

Senden tek yadigar olarak.


Adı belli, sonu belli idik.

Soğuk bir mart akşamı idi

Beni son kez öpüp gidişin.

O an sadece yanımdan

Karanlığa karışmıştı yansıman.


Şimdi

Yüreğimden git diyorsun

Olur birtanem giderim .

Yollar böyle uzun

Aşk’lar böylesine vurgunken

Giderim, son kez gözlerine bakamadan

Giderim, son kez sarılamadan

Uykusuz sabahlayarak.


Pişman değilim

Sevdim seni.

Delice sevildim.

Hayat seni yaşamamı istedi

Yaşadım..

Ama keşke

Yüreğinden giderken

Ölüm beklemese başucumda.


Yine de

Yolun gülle,

Yüreğin sevgiyle dolsun..!

Sana en kötü sözüm bu olsun..!




Alıntı

jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #6483
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Falcı Kadın

Kaybettiğim düşlerimi
Bir zarara bağlıyorum.
Tumturaklı bir falcının,
Avuçlarımın arasında gördüğü şey
Bir çocuğun kabusu gibiydi.
Tamamlanmamış bir portrenin
Rüyasına beziyordu!

Yakaları kalkık, sigarası ağzında
Yüzüm falcıya gülümsüyor,
Ona inanmadığını söylüyordu.
Falcı kadın inanıp, inanmamaktan değil
Ellerimdeki çizgilerin varlığından bahsediyordu.
Hayat ağacının yamuk, kavisli çizgileri...
Nede işgüzâr bir tavrı vardı
Şimdiden alacağı beşliğin keyfine varır gibi şendi.

Oysa kimbilir kaçını bedbaht etmişti cümleleri!
Kaçını yalancı bir dünyanın içine hapsetmişti!
Dudaklarım istemdışı,
"Sen yalancısın çingene kadın!" dedi.
Falcı kadın gülümsedi,
"Bu yalanlar insanları mutlu ediyor civanım;
Atasın bir beş liracık..."

İslamabad - Mayıs 2005
M. Burak Sezer
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #6484
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
GÖNÜL YARASI..

Dudağımda yarım kalan
Söylenmemiş son sözümsün sen
Baki olsa da ayrılık
Aşk her daim ölümsüzdür....
Hatırla sevgili o eski günleri çocuklar gibi
Efkar kitabedir aşka demde okunur
Yalan dünya dört mevsimde bir bahar olur
Varsın eller gönül yarası kapanır sansın
Kabuğun altında sevgili sen kanayansın....
Ömrümüzün son demidir
Dönülmeyen o gitmeler...
Hatırla sevgili o eski günleri çocuklar gibi....
Efkar kitabedir aşka demde okunur
Yalan dünya dört mevsimde bir bahar olur...
Varsın eller gönül yarası kapanır sansın
Kabuğun altında sevgili sen kanayansın

Alıntı
B.L.A.C.K - avatarı
B.L.A.C.K
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #6485
B.L.A.C.K - avatarı
Ziyaretçi
Tek Hece

İbrahim Lek


Kimleri bağlamış vurmuş pranga
Ciğerler dağlamış yakmış harınla
Akıllar yitirmiş güzel yanıyla
Virane çevirmiş yapan tek hece.

Tek hece diyerek geçmeyin sakın
Olana bakılsın ibretler alın
Uzaktır demeyin hem de çok yakın
Aniden yakalar , tutar tek hece.

Gün olur , gün geçer içinde kalır
Sanırsın her anın bilmem kaç asır
Düşenler bilirler çok iyi tanır
Mıh gibi saplanır kalbe tek hece.

Pembedir renkleri göze hoş gelir
siyaha dönünce eziyet verir
Bal diye tadarsın belki de zehir
Bin türlü yüzlüdür inan tek hece.

Kimisi saplanır düşer tuzağa
Kimini taşıyan Hakk'a vasıta
Kiminde çaresiz açıyor yara
Dert ile dermanın olur tek hece.

İyidir kötüdür demem denilmez
İstemem desen de ondan geçilmez
Yer ve an bilinmez öyle seçilmez
Bir anda doğuyor içte tek hece.

İbrahim Lek
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
19 Ekim 2008       Mesaj #6486
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi

BİR YAZ GECESİ HÂTIRASI

İşveyle, fısıltıyla, gülüşle,
Olmuş şeb-i sevdâ yine bî-hâb
Oklar gibi saplanmada kalbe,
Düştükçe semâdan yere meh-tâb...

Bûseyle kilitlenmiş ağızlar
Gözler neler eyler, neler işrâb;
Uçmakta bu âteşli havâda
Vuslat demi bir kuş gibi bî-tâb...




Ahmet HAŞİM


jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
19 Ekim 2008       Mesaj #6487
jöly - avatarı
Ziyaretçi
BİZE VERMEKTEN BAHSET

"sahip olduklarınızdan verdiğinizde,
çok az şey vermiş olursunuz;

gerçek veriş, kendinizden vermektir.

çünkü sahip olduklarınız, yarın ihtiyacınız olabilir
diye saklayıp koruduğunuz şeylerden ibaret değil mi?

ve yarın, kutsal şehre giden hacılari takip ederken, kemiklerini,
iz bırakmayan kumlara gömen fazla uyanık bir köpeğe ne getirebilir?

ve ihtiyaç korkusu da, ihtiyaçtan başka birşey değil midir?

kuyunuz tamamen doluyken susuzluktan korkmak,
tatmin olamayan bir susuzluk göstermez mi?

çok fazla şeye sahip olup, çok az verenler, bunu
gösteriş isteyen gizli arzuları için yaparlar,
ki bu da armağanlarını yararsız kılar.

ve bazıları vardır ki, çok az şeye sahiptirler ve hepsini verirler.
bunlar hayata ve hayatın definesine inananlardır,
ve kasaları hiç boş kalmaz.

bazıları sevinçle verirler, bu sevinç onların ödülüdür.

bazıları ise ıstırap içinde verirler ve bu acı onların vaftizidir.

ve bazıları vardır ki, ne vermenin acısını hissederler,
ne sevinç ararlar, ne de bir erdemlilik düşüncesi taşırlar;

onlar, şu vadideki mersin ağacının kokusunu salısı gibi verirler.

böyle kişilerin ellerinde tanrı dile gelir ve onlarin gözlerinden tanrı, dünyaya gülümser.

istendigi zaman vermek güzel bir davranış olabilir; fakat
istenmeden, ihtiyacı hissederek vermek çok daha anlamlıdır.

ve cömert olan için, verecek kimseyi aramak, veriş olayından daha fazla sevinç getirir.

vermekten alıkoyacağınız herhangi bir şey olabilir mi?

sahip olduğunuz her şey bir gün verilecektir.

öyleyse şimdi verin ve vermenin hazzını mirasçılarınız değil siz yaşayın..

çoğunlukla şöyle dersiniz:
'vereceğim, ama hak edeni bulabilirsem.'

ne koruluktaki meyve ağaçları böyle düşünür, ne de çayırdaki sürüler.

onlar, saklandığında çürüyecek olanı, yaşayabilsin diye verirler.

herhalde kendisine günler ve geceler verilmesini hak eden
bir kişi, sizden gelebilecek şeyleri de hak eder.

ve hayat okyanusundan içmeye hak kazanmış bir insan,
sizin küçük ırmağınızdan da bir bardak su alabilir.

faydasından öte, kabul etmenin gerektirdiği cesaretten ve
güvenden daha büyük bir değer var mıdır?

ve siz kim oluyorsunuz da, onların göğüslerini yırtarak
gururlarını korunmasızca ortaya seriyor, sonra da onlarıin değerlerini örtüsüz ve gururlarını
utanmasız olarak değerlendiriyorsunuz?

önce kendinizi vermeye hak kazanmış ve verme olayında bir aracı olarak görün.

çünkü gerçekte herşeyi veren hayattır ve siz kendinizi bir verici olarak belirlediğinizde,
sadece bir tanık olduğunuzu unutuyorsunuz.

ve siz alıcılarr, ki hepiniz bu gruba dahilsiniz,ne kendinize
ne de size verene bir boyunduruk yüklememek için,
hiç bir minnet hissi taşımayın.

bunun yerine, armağanları kanat yaparak, verenle beraber yükselin;

çünkü borcunuzu gereğinden fazla abartmak, annesi özgür yürekli dünya, babası evren olan cömertlik olgusundan şüphe etmek demektir..."


Khalil Gibran
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
19 Ekim 2008       Mesaj #6488
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık

Ne zaman ayrılık saati gelse
En vazgeçilmez yerinde yaşamın
Duysak ayak seslerini akşamın
Ve sokaklardan el ayak çekilse
Bir ürpertiyle duyarım o zaman
Seni çağıran sesi uzaklardan

Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir gariplik çöker içime birden
Kalan tek anı gibi bir devirden
Durmadan çalınır o gamlı beste
Sanki bilir dem hazin öykümüzü
Bulutlar ağlar kararır gökyüzü

Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir çaresizliğe anlatır gibi
Birden değişir gözlerinin rengi
Mavi solar koyulaşır yeşilse
Sarınca ruhunu eski bir hüzün
Uçar gider pembeliği yüzünün

Ne zaman ayrılık saati gelse
Uzatsan özlemle dudaklarını
Tüm ağaçlar döker yapraklarını
Ne çiçek kalır ortada ne bahçe
Sadece uğultusu o rüzgarın
Ve bir umut kırıntısı Belki yarın

Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir fırtına çıkmaşcasına büyük
İçimdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalırım öylece
Neden sonra gittiğini anlarım
İçimde güller ağlar ben ağlarım

Alıntı
AeraCura - avatarı
AeraCura
Ziyaretçi
19 Ekim 2008       Mesaj #6489
AeraCura - avatarı
Ziyaretçi
ANLATSALAR GÜLERDİM
503bar

Dolanıp sokaklarda, arıyordum kendimi.
Tılsımın ne bilmedim, bana sen öğrettin sevmeyi.
Acılardan geçerken ne hissederse insan.
En fazla öyle bildim, ağlamaklı gülmeyi.

En uzak derinlikler dizlerimi geçmezmiş.
Anlatsalar gülerdim.
Aynı denizden yine geçsem,
yine aynı yolu seçerdim.

En uzak yıldızlar, gözlerinden geçermiş.
Anlatsalar gülerdim.
Bir daha gelsem bu dünyaya,
ben yine seni isterdim.

Her şeyim sensin,
her şeyim seni sevmemden geçer benim.

erhan güleryüz
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
19 Ekim 2008       Mesaj #6490
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Der Gibilerinden...


Haşmetini senin endamından almış koca dağlar
Dumanlı başları matem, görünmez eteklerinden...
Hep dimdik, hep vakur, hep mağrur dururlar;
"Yüzyılların bekçisiyiz biz!" der gibilerinden...

&

Sarısını senin saçlarından almış altın başaklar
Nazlı nazlı salınır meltemin okşayan ellerinden...
Hep olgun, hep vurgun, hep sargın dururlar;
"Kardeşliğin simgesiyiz biz!" der gibilerinden...

&

Yeşilini senin gözlerinden almış zümrüt ormanlar
Uzanır dalları gökleri kucaklama isteklerinden...
Her dağda, her koyda, her yerde dururlar;
"Vuslatların neferiyiz biz!" der gibilerinden...

&

Işığını senin bakışlarından almış yıldırımlar
Çakmak çakmak uzanır gökyüzünün ötelerinden...
Hep aydın, hep yangın, hep şıvgın dururlar;
"Sevdaların ateşiyiz biz!" der gibilerinden...

&

Pendik, İstanbul, 28.10.2004



Saadet Gökçe

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya