Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 4

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.163.928 Cevap: 8.002
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #31
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Gül yüzün aklımdan çıkmıyor bir an
Hasretin içimi yakıyor gülüm
Sponsorlu Bağlantılar
Yıldızlar uykuya dalarken bile
Hayalin hep bana bakıyor gülüm

Kaybolup giderken seher yıldızı
İçimi kemirir hala bu sızı
Neyleyim ben sensiz baharı yazı
Yokluğun boynumu büküyor gülüm

Yanımda olmadan gülermi yüzüm
Ne gecem bellidir nede gündüzüm
Kahrede kahrede geldi bak güzüm
Şaçlarımda şafak söküyor gülüm



Uğur YENİLER

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #32
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Deniz Kızı
Denizden yeni mi çıkmıştı, neydi;
Sponsorlu Bağlantılar
Saçları, dudakları
Deniz koktu sabaha kadar;
Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi.

Yoksuldu, biliyorum
-Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya-
Kulağımın dibinde, yavaş yavaş,
Aşk türküleri söyledi.

Neler görmüş, neler öğrenmişti kim bilir.
Denizle boğaz boğaza geçen hayatında!
Ağ yamamak, ağ atmak, ağ toplamak,
Olta yapmak, yem çıkarmak, kayık temizlemek...
Dikenli balıkları hatırlatmak için
Elleri ellerime değdi.

O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm;
Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde!
Onun saçları öğretti bana dalgayı;
Çalkalandım durdum rüyalar içinde.

Orhan Veli Kanık...

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #33
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar


Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle
Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün
Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları
Tarih de kekemeleşiyor bazen
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini
Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir
Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan
Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun



Ahmet Telli
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #34
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dönüş

Bunca yıldır bir hiçliğe
Gittim sana geliyorum
Yeter artık döne döne
Bittim sana geliyorum

Durdum ve düşündüm demin
Baktım bu yol daha emin
Ayrılmamaya bin yemin
Ettim sana geliyorum

Gözüm yaşlı gönlüm garip
Yalvarayım dedim varıp
Benliği benden çıkarıp
Attım sana geliyorum

Aşk tokmağı değdi örse
Durmam gayri dünya dursa
Dünden kalma neyim varsa
Sattım sana geliyorum

Bıraktım öfkeyi kini
Oldum bir rahmet ekini
Seni sevmenin zevkini
Tattım sana geliyorum

Abdurrahim Karakoç...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #35
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Biz Beraber Öleceğiz....

Biz Beraber Öleceğiz.
Sen Bilsen De ,Bilmesen De
Göz Bebeklerimde Kalacaksın
Bir De Kalbimde.
İster İstemez Götüreceğim Seni.
Bozuk Yollara Aldırmadan.
Zaman Çabuk Geçer Bilirsin
Gel Şimdiden Tut Ellerimi.
Hiç Pişman Olmayacaksın İnan.
Gönlüm Serilecek Ayaklarına.
Taşları Bile Hissetmeyeceksin.
Hadi Gel,Durma Aşk Seni Çağırıyor
Beni Kul Etmiş Senin Yoluna
Yüreğimin Acısını Vereceğim Ellerine
Bir Can Borcum Vardı Yaratana.
Bilse Almazdı, Çift Gideceğim Yanına
Saklayacağım Seni Hep Göğsümde
Artık Faydası Yok Direnmenin
Nasılsa Geleceksin Bırak
Biz Beraber Öleceğiz.
Bunu Sen De İsteyeceksin.



Sevgi Damlaları


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #36
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Fırat

Şu mavi dağların uzaklarında
Bir akar suyun adıdır "Fırat"
Ve sevdiğim çocuğun dudaklarında
Sevdiğim bir türkünün adı...
Türkünün tadına karışır
Söyliyen dudakların tadı.

Ey beyaz çocuk, sarışın çocuk,
Dilinde herşey güzelleşen
Cana yakın çocuk...
Kızım, kardeşim...

Günler, geceler ötesi,
Gelirse beklediğim
Masal gecesi;
Şu fani dünyada her murad olsun
Ve senden doğacak kızımın
Adı "Fırat" olsun!

Kaynak: Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor

Arif Nihat Asya
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #37
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Neden Sevdim seni ?
Çünkü kendi yaşam yolculuğun için
Ne varsa gönlünce değerli olan
Gökkuşağı gibi saydam ve yalın
Yüreğini yüreğinle bana yansıttın.
Çünkü yolu senin yoluna karşıt
Nice ayrı dünyaların insanlarını
Anladın yıllardır sevecenlikle
Hepsine de dost elini uzattın
Çünkü umutları da hüzünleri de
Ne güzeldi seninle başbaşa yudumlamak
Yaramaz çocuklar gibi kıvancımı da
Acılarımı da sevgiyle paylaştın
Çünkü seviyorsun sen öz varlığını
Tüm ruhunla önemsiyorsun kendini
Her uzatışında sevgiyle ellerini
Kalplerimizin sıcaklığına alıştın
Çünkü doğal akışında yaşamın
Barış adına dirlik düzenlik içinde
Özenle, sevginle, yüce gönlünce
Yeni dünyalar yaratmaya çalıştın
Çünkü sen insanca onurunla varsın
Gözyaşımı sildin saf duygularınla
Sevda türküleri gibi rengarenk
Açtın bana, benliğime karıştın
İşte ben bütün bunlar için sevdim seni
Ölünceye kadar da seveceğim seni.....


Cansever Eyüboğlu
Son düzenleyen Blue Blood; 26 Mart 2007 23:11
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #38
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DÜELLO

Bir düelloda
Daha büyük bir şey vardır
Ve daha acıdır bu
Ölümden de ölüm korkusundan da
Bakarsın dün en güvendiğin kişi
Karşı tarafın şahidi olmuş
İşte acıdır bu da
Ölümden de korkusundan da
Daha da acısı vardır ama
O da sevdiğin kadının
Karşı tarafı ziyaret etmesidir
Bu bir nezaket ziyareti de olsa
Düello gerçekleşmemiş de olsa
Acıdır bu
Ondan da ondan da
Daha da acısı
Kılıcın elinde
Alnında bir tutam güneş
Kalakalıyorsun ortada

Cemal SÜREYA
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #39
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık Korkusu

Sevdiğimiz eşyayı, dostları yada sevgiliyi.
Sonunda yürekte kalan hep ayni duygu, hüzün...
Çünkü yitirilene alışmışızdır, sevmişizdir, bizimle olan beraberliği keyiflendirmiştir. Çünkü o beraberliğe değer vermişizdir.

Ya o güzelliği yasarken; paylaşımı, keyfi, sevmeyi ve sevilmeyi birlikte hissederken...

Hep korkmaz miyiz? İçimizi en güzel anlarda bile hep sarmaz mı?
Ya biterse? Ya yok olursa bu güzellik?; endişesi..

Tabii ki bitecek. Yaşadığımız mutluluklar, hüzünler hep bitmedi mi?
Hep yerine başka başka hüzünlere, mutluluklara bırakmadı mi?

Gene ayni korkular, ayni endişeler...

Peki sahip olduğumuz güzellik için yitirme korkusuyla ağlamak niye? Kime? Ne için ? Biliyor musunuz?

Dökülen göz yaşları sadece kendimiz için..
O değere sahipken de, yitirdiğimizde de..
Çünkü bizi asil korkutan YALNIZLIK..

İçimizde hissettiğimiz o güzel duyguları uzunca bir süre tekrar yaşayamamak..

Özlemek, özlenmek, sevmek, sevilmek, sım-sıkıca sarılmak,
o bedenin canini, kanını hissetmek, sevişmek.. Hangisi kolay vazgeçilir hazlar ki?

Biten aşklarda da, biten ömürde de yanaklarımıza dökülen gözyaşları hep kendimiz için.

Çünkü merkez hep biziz, doymak bilmeyen egomuz..
Ve o egoyu doyurabilmek, hoşnut kılabilmek için ne kadar çok çırpınır dururuz.

Bizim sevdiklerimiz bizi muhakkak sevmeli, özlediklerimiz özlemeli,
doğrularımız her zaman tek doğrudur.

Ya yanımızda ki insan ? Onun egosu ? Arzuları, özlemleri veya usandıkları...

Ne kadar o sevdiğimiz insana karşı fedakarız?
Vermeden neyi ne kadar alabiliriz ki?

Bizler; hep ilişkilerimizde hesap kitap içinde değil miyiz ?
Her zaman denge.. Verdiğimiz kadar alalım, aldığımız kadar verelim hesapları yapar dururuz.

Sonuç YALNIZLIK .

Peki bu kadar yalnızlıktan korkuyor, yaşanılan güzellikleri,
paylaşımı bir daha yasayamamak endişesiyle kaybedeceğimiz
değere ağlıyorsak niye bu kadar ince hesaplar.

O değer bize mutluluk yerine hüzün, kargaşa yaşatıyorsa zaten vazgeçmeliyiz.

Yok eğer yaşamın sıkıntılarından biraz da olsa bizi alıp mutluluk veriyorsa o zaman gözyaşı yerine biraz daha akilci olmak daha doğru değil mi?
Sıkıca, hiç bitmeyecekmiş gibi o güzelliği, huzuru sonuna kadar yasamak varken neden korku??

Bilirsiniz.. Anılarımızda öylesine anlamlı, mutlu anlar vardır ki, kimi zaman onca geçen yıllara değerdir. Tabii ki bu değerler karşılık bulduğunda daha da değer kazanacaktır.

Eh iste o zaman bize biraz daha is düşüyor demektir. Daha çok özen...
Çünkü yasam içinde, ayni frekansı yakalamak o kadar zor ki...

Sevgiyi, özlemi birlikte yasamak doyumsuz bir hazdır.
Artık o sevdiğin insan kendin olmuşsundur.
Korursun, tıpkı kendini koruduğun gibi. Üzmekten, incitmekten korkarsın.
Artık hesap, kitap yapılamaz. ; Daha çok vermek vermek istersin.
Çünkü ego vererek de doyumu öğrenmiştir. Çünkü gönlünü ayna tutmuşsundur o sevgiliye. Çünkü yitirme korkusu askı ölümsüz kılar.

Çünkü ayrılmanın da bir vahşi tadı var
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü

AYRILANLAR HALA SEVGILI..

Uğur ilhan
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #40
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
Bir Ben Var


Bir ben var benden farklı
Benim anlayamadığım, tanıyamadığım
Sevdamı benden daha iyi;
Hayatımı ona göre düzenleyen
Sanki ben değilmişim gibi,
Beni benden fazla tanıyan, benden farklı
---------------------------------------------------------------

Bir ses var benim duyamadığım.
Kalbimden gelip, beynime ulaşan...
Pranga mahkumlarını şimdi anladım
Bir parçası vücuttan ayrı,
Bir ben var, birde yabancı.

------------------------------------------

Kendimi tanıyamıyorum artık
Kalbimin sesi ayak seslerine karşı,
Gözlerim bir gerçeği birde onu,
Sevdası yalnız beni,
Hayatım ise sadece onu tanımlıyor artık



BARIŞ Ardahan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya