Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 407

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.650 Cevap: 8.002
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
24 Haziran 2007       Mesaj #4061
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Şehidim
Kaybedilmiş bir künyedir;
Sponsorlu Bağlantılar
Vurulmuş Mehmedim'e ait
Eksi 20 Derecede,
Eriten yüreğidir, karları
Boğazına düğümlenen her cümleyse;
Yüreğindeki sevdasına ait.....

Düğümdür;
Kimine göre boğazda bağlanan;
Kimine göre ise ;
Cennet kapıları ardına açılan....

Alnından düşen iki damla sanma kanı
Odur bayrağa veren asil rengi
Toprak verimidir,
Ananın, giden evlada akııtığı,
Zemzemden asil gözünden damlayan yaşı...

Rüyalar görür Mehmed'im
Çatışma önceleri,
Geceyi gündüze bağlayan
Amansız Kuşluk vakitlerinde...

Bu Şehadetin şerbetidir,
Altın taslarla sunulan
Ve sırası gelen öne çıkar,
Tam tekmil boynunda Bronz künyeyle.....
Şehadet getirir Mehmed'im
Mubareğin elinden içerken şerbetini.

Açılır o an ardına kadar cennetin kapıları;
Selam dur tüm cümle alem
Yükseliyor Şehidim arşına,

Geceyi örten ağaçların yaprakları
Sarar kartaneleri,
Üşür elleri,
Postalları beyazlar içerisinde
Pusu kurmuştur hayinler sinsice,
Kahraman Mehmed'ime
Rüyası çıkmıştır Mehmed'imin
Çıkarır göhsünden yarinin asil resmini,
Öpüp koklar sonkez,
Gözü yaşlar içerisinde......

Kavuşma yolunda Taktir_i İlahiye
Ardında bırakır,
Onurlu ana, baba
Gözü yaşlı yari
Ve emanet bırakır evlada
Göhsündeki hilali,
Birde bronz künye;
Vatan sağ olsun diye.....


O zaman örselenerek duruyor
Batan güneş ardından
Bir güneş daha doğuyor
Gün batımı kızıl;
Gökyüzü kan ağlar,
Kayan yıldız ardından,
Yürekler yanar....

Mehmedim bilir;
Can Mehmed'im
Can verdiği kutsal emanetin değerini,
Ölmek faniye göre,
Kim demiş şehitler ölür diye,
İsmini suya yazsan ne çıkar;
Kaybolacak türden değil,
Tozlu eski kitabın sararan yapraklarında
Kaybolcakta değil,

Anafartalardan, Çanakkaleye
Diyarbakırdan akan,
Musul ve Süleymaniye
Vatan toprağı
Uğruna akan kanlar helal
Herşey yanlız vatan için

Vatan namusudur;
El değdirmez Mehmed'im;
Onursuz yaşamaktansa ,
Onuruyla şehadet getirir,
Benim Askerim......

Mahmut Tuğrul Ağsu

RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
24 Haziran 2007       Mesaj #4062
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..

Sponsorlu Bağlantılar
Yağmur bırakmadan geçen bulutlar gibiydi zihnimdeki düşünceler;
dilime düşmeyen, sözcüklere dönüşmeyen! ..
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..

Her zaman fazla oldu söyleyemediklerim, söyleyebildiklerimden! ..
Her zaman; bir bilinmez lisandaki çözülmez şiirleri koklayıp, hissettirmeye çalıştım sana...
Her zaman biraz daha zaman kolladım seslenmek için sana, ve her zaman hayıflandım;
Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? ..

Kendi karanlığında; güneşe görünmek için karar veren bir tohum gibiydim...
Zordu çıkmak gömüldüğüm çamurdan;
Ama güzeldi!..

Sen güzeldin ve ben, güzelleşiyordum seni düşündüğümde!..
Kendi karanlığında; güneşe görünmeye karar verip yeşillerini giyen bir tohum gibiydim...

Boyutları değişiyordu hayatımın...
Yani, değiştiren sendin boyutlarını hayatımın; büyüyordum, gelişiyordum, genişliyordum...
Söyleyebildiklerimden çoktu her zaman, söyleyemediklerim; bu yüzden kelimelerimin arası açılıyordu!..

Sığdıramadığım her duygu; iki kelimemin arasındaki boşlukta gizli...
O yüzden, yazdıkça parmaklarım,,, ve işte yine o yüzden söyledikçe dilim topallıyor!..
Toparlayamıyorum zihnimi...
Seni özlüyor, ve terliyorum özledikçe;
Seni koklamak için...
İçimdesin!

Muammer Erkul

scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4063
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaş

Olmasın o ta içten
Gülen gözlerde yaş
Bir gün gelip ayrılsak da
Seninle arkadaş

Bir kıvılcım düşer önce
Büyür yavaş yavaş
Bir bakarsın volkan olmuş
Yanmışsın arkadaş

Dolduramaz boşluğunu
Ne ana ne kardaş
Bu en güzel bu en sıcak
Duygudur arkadaş

Ortak olmak her sevince
Her derde kedere
Ve yürümek ömür boyu
Beraberce el ele

Olmayacak o ta içten
Gülen gözlerde yaş
Bir gün gelir ayrılsak da
Seninle arkadaş


Çakabey - avatarı
Çakabey
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4064
Çakabey - avatarı
Ziyaretçi
Çok zamansız zamanlardan geçtim
Samanı mayalanmadan saklanmış zamanlardan.

Beni tanırsın sen!
Vaatlerin yanar döner hiçliğini,
Dağlari ateşe veren arzuların kalleşliğini,
Masumiyetin can yakan dönekliğini bilmişliğim de
Ayni zamanlardan...

Çocukluğumdan da uzak şimdi
Sevdaya hasretliğim
Aşkta kaybetmeyi marifet bilmişim
Ve yüreğimin limanina sokulan her kadını
Seve seve kaybetmişim.
Ben bana gelene değilde
Nedense hep benden geçene yeltendim
Bir yanım günaha
Bir yanım acıya öykünürdü
Aklıma hep düşen de
Düşünün gül yüzüydü...

Beni tanırsın sen!
Acının tadını sigarayla sevdim
Sigarasız acılar çekemedim
İçinde yar olmayan şarkıları ezberlemedim
'Sigaramin dumanı, yoktur yarin imanı'

Bütün hüzzam sözleri sanki ben besteledim.
Ud oldum, kanun oldum
Sadece ve ancak tellerime vuruldukça inledim
Unutamadiğim en güzel şarkıydı keza
Bana ağladığın efkarlı sesin...
Bak gülüm!
Sen bilirsin
Mardin'de unuttuğum gençliğim
Mardin'de yandığım cehennemim
Gözünü sevdiğim, gamlı yarim
Mardin'in yasında son nefesim

Beni tanirsin sen!
Küfür ederken de utanmadım
Ciğerlerimi patlatıp ağlarken de
Bir, seni seviyorum derken kızarırdı cemalim
Hala da içimden sevmeyi tercih ederim.

Beni bilirsin sen!
Ne param kaldı ne anam kald yitirmediğim
Hep söylerim, benim kaybetmişliğim doğuştan
Ne dostlarım, ne sen mahalle
Sadece biri vardı mazide
Bileceksin adını sende
Bilecek adını herkes
İnan hiç kimse değil
Bir o kaldi geçmişin içinde
24 yıl yaslı Mardin'e uğramadim
Ayrılıkların ana.sını belledim
Adam gibi bir ayrılık daha görmedim.

Çok zamansız zamanlardan geçtim
Samanı mayalanmadan saklanmış zamanları bildim
Yangınım aşkların ana.sını satmışlığımdı benim

Bak gülüm!
İnanma sakın! !
Zaman her derde derman değil
İçinden zaman geçmeyen yaralar var
Zamanin uğramadığı diyarlar.

Ugur Arslan

NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4065
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Uğurlar Olsun


Bazen sözler yetmez anlatmaya
Akıl ermez olanlara
Anlam verilmez yalancı aşklara
Boşver gülüm hayatını yaşa!

Ne anlıyorsun aşk deyince?
Eğlenmek, gezip tozmak mı sadece?
Bir yürekte kaç sevgi olur sence?
Hayatında ki kişilerin çokluğu ne öyleyse?

Dedim ya; hayatını yaşa
Aşkın anlamını öğren, öyle gel bana
Büyü de gel çocuksun daha
Aşk yaşta değil, yürekte başlar unutma!

Aşık olanın kocamandır yüreği
Sevdiğinin gözleriyle görür çevreyi
Önemli değildir kimin ne dediği
Uydurma; seninki aşk değil ki...

Bana gelmiş, 'aşığım' diyorsun
Hala bahaneler bulmaya devam ediyorsun
Kuralları, insanları geçemiyorsun
Yeter bu kadar, sana uğurlar olsun...


Hatice Ay
Çakabey - avatarı
Çakabey
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4066
Çakabey - avatarı
Ziyaretçi
Düzgün yaşa…
Şeytana uyma! Hayat deli doludur…
Aslan parçası ruhunu teslim ederken belli olur….
Gözlerini yum.! Gülümse ve vakur dur.
Aslan parçası ruhunu teslim ederken belli olur…
Hor görme azraili… Melektir…
Yadırgama işini cellat değil O'nun ki de yürektir…
Karşına dikildiğinde korkma
Dur! Gözlerinin içine bak…
Ve orda sevgiyi bul…
Unutma aslan parçası ruhunu teslim ederken belli olur…
İmdat dostlar bana ölüm geldi deme…
Ölüm sana geldiyse bundan başkasına ne?

Gelen şey sana özel değildir…
Bil ki her gün yeryüzüne göklerden binlerce ölüm iner…
Ve yine bilki her yeni gün binlerce yeni can, ana rahminde hayata döner…

Sadece bedenin toprağa gidecek… Sen ruhunla gökyüzüne gideceksin
Ve o an perde kalkacak… Sana yapılmış olan yalan dolan her şeyi
Yukarıdan ayna gibi göreceksin…
Kızma insanoğludur yüzü başka içi başka olur
Ama aslan parçası ruhunu teslim ederken belli olur…
Farzet ki su olup bir çiçekte hayat bulacaksın
Farzet ki toprakta bir selvinin yada bir çınarın
Bedenine karışacaksın…
Yüzlerce yıl yaşayacaksın onunla beraber
Nice başlangıçlara, nice yıkımlara şahit olacaksın
Farzet ki gölgende bir kadın doğum yapacak
Ve bir salıncak kuracak dallarına
O bebeğe ninniler okuyacaksın…
Sonra büyüyecek aşık olacak belki
Sevdiği ile başharflerini kazıyacak
Yüz yıllar üzerinde taşıyacaksın…
Sanmaki bir daha oğlun olmayacak
Gölgende nice evlatlar ağırlayacaksın…

Sinek bataklığı sever bal arısıda kırları çiçeği
Gökyüzüne doğru yükselirken dünyanın bataklığa çevrilmiş
Bir kır olduğunu göreceksin.. Kır çiçekleri kokusu gelecek burnuna
ve sen bir bal arısı gibi öleceksin….

Aşk acısı yaralar geçmesi zor olur…
Ayrılık bin beter insan çekmekle yorulur
Ölüm acısı diye bişey yoktur…
Bütün acılar o an gelene kadar olur…
Sen rahat ol telaş etme
Aslan parçası ruhunu teslim ederken belli olur…

İmdat dostlar bana ölüm geldi deme…
Ölüm sana geldiyse bundan başkasına ne?

Gelen şey sana özel değildir…
Bil ki her gün yeryüzüne göklerden binlerce ölüm iner…
Ve yine bilki her yeni gün binlerce yeni can, ana rahminde hayata döner…

Gözlerini yum.! gülümse
Ve Aslan parçası ruhunu teslim ederken belli olur…

Düzgün yaşa… şeytana uyma hayat deli doludur…
Aslan parçası ruhunu teslim ederken belli olur….

Uğur ARSLAN
Çakabey - avatarı
Çakabey
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4067
Çakabey - avatarı
Ziyaretçi
Ben hep 17 yaşındayım
Demir kapının her açılışında
Her ayak sesinde içime sığmaz yüreğim
Her türlüsünü tattım acının ve ızdırabın
Yalnız seni özlerken kendimi yenemedim
Çünkü; senden gayrısı haram
Şu Metris'in önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim gerisi yalan

Cigara çekmedi canım hiç
Çıkarken havalandırmaya
Olmadı avluda atılmış voltam hiç
Hele masmavi bir denize atılmış oltam
Hiç mi hiç...
İçerde bıraktım dünyayı
Parmaklıklarla bölünmüş olarak

Görmeye alışık gözleri
Ve senin için yazdığım şiirleri, sözleri.
Sana olan aşkımı
Defterlere değil
Metris'in duvarlarına yazdım
Uykusuz geçen geceler akıllara zarar
Kıramazdı beni duruşmada kırılan kalem
Senin görüşlere gelmediğin kadar

Şu Metris'in önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim gerisi yalan
Senin hasretindi hücreme dolan
Yalnız seni sevdim gerisi yalan.

Parmaklıkların elime bulaşan pası
Havalandırmadan gelen hela kokusu
Işık ve ufuksuz hücremde
Gözlerim kuvvet kaybındaydı.
Bir sisin ucundaydı ölüm korkusu
Ve özgürlük kravatlıların avucundaydı

Bir kazaydı gelişin
Ya seni sevişim?
Bir masaldı.
17 yıl 15 gece
Bir ranzaydı yattığım
Bir de oturduğum masaydı

Ben gençliğimin en tutkulu aşkını
Kağıtlara değil
Gönlümün en derin naralarını
Kalemle değil
Tırnaklarımla
Metris'in duvarlarına yazdım
Ve kanayan ellerime tuz bastım

Çok mektup yazdım sana
Ama hiç yollamadım
Ben sana olan mektuplarımı
Metris'in duvarlarina yazdım
Ve üzerine zarf değil
Mapushane kapılarını kapattım


Şimdi bir şey yok yanımda senden kalan
Şu Metris'in önü bir uzun alan
Benim sevdam gerçek
Senin aşkın yalan



uğur arslan

Çakabey - avatarı
Çakabey
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4068
Çakabey - avatarı
Ziyaretçi
Gönülden geçenler dile gelmiyor
Seni seviyorum diyemedim ki
Kismet uzanmadan ele gelmiyor
Seni seviyorum diyemedim ki

Utancim kördügüm oldu dilimde
Mahvoldu ömrümden ne varsa elimde
Kaç kere niyetlendim de
Seni seviyorum diyemedim ki

Faydasiz sevgilim gayri nedense
Ah! kaçan firsatlar bir geri dönse
Dillerim tutuldu sanki, nedense
Seni seviyorum diyemedim ki

Mustafa YILDIZDOĞAN
harunduran58 - avatarı
harunduran58
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4069
harunduran58 - avatarı
Ziyaretçi
süperin karDeŞ
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #4070
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Canım Sevdiğim





Önümde uzanan onca sensiz seneler
Düşünemiyorum nasıl geçecek bu kara geceler
Ucunda sen olmasan anlamsız tüm çileler
Katlanırım bir tanem yeter ki seni vaat etsinler.

Kim sevebilir ki seni, benim sevdiğim kadar
Hiç düşündü mü biri, seni düşündüğüm kadar
Varsa böyle biri söyletme beni bu kadar
Yok, daha güzeli, seni ölümüne sevmek kadar...


İsmail Yavuz

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya