Arama

Hayata Dair - Sayfa 93

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 268.077 Cevap: 1.657
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #921
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hayat DediğinÜzerinden geçilen köprüdür çoğu zaman
Hatta odun parçası aleviyle ısınan
Sponsorlu Bağlantılar
Bazen bir dostun kapısı yüzüne kapanır
Menfaat pazarı senin hayat dediğin...

Sevinmek ve üzülmek, gülmek ve ağlamak
Bazen umut edip bir ümide bağlanmak
Didinerek yazdığını kolayca karalamak
Yazboz tahtasıdır senin hayat dediğin...

An gelir doğan bebeğin ağlayışıdır
Gece narasıyla uyandığın sokağın ayyaşıdır
Birgün gelir senden geriye kalan mezar taşıdır
Bir doğuş birde batış senin hayat dediğin...

Bir sırdır bazen gizlediğin
Bir ayrı kalış ölümle erken gelen
Bazen sefalettir bazen de görkem
Ölümün çözdüğü sır senin hayat dediğin...

Bir genç kızın toz pembe hayalleri
Bir demircinin nasır tutmuş elleri
Bazen kavak yelleri bazen umut selleri
Yaşamakla da bitmez senin hayat dediğin...
Tülay Demir
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #922
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Hayat

Sponsorlu Bağlantılar
umut çiçeğim yeşerse keşke
ve bir hayat doğsa avuçlarından yüreğime...

ölüm dururken başucumda,
dokunulmazlıkla sırlaşan ir gerçek gibi
kabullenemz onu
bu yeniden doğmaya
hayata inat koşmaya susayan ruhum

dizlerim kanarken bu ıssız yolda
onca düşüp kalkmalar gelir aklıma
sonra bir perde gibi iner gözlerimden
karanlığın içinde yanlızlık.

sonuna gelmek istemezken
aslında sonu yaşıyor olmak zor
zor gündüzlerde bile işkenceler içinde
sevgisizlikten çatlamış topraklarda kök salmaya çalışmak

ama bir umut yeşermek üzere
gözyaşları ile sulanan bir hayat
doğmak üzere avuçlarından yüreğime...

Duygu Tuncel

H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #923
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
Yürüyorum...
Yol mu uzun, yoksa kısa mı ayaklarım...
Düşünceler belirsiz
Yürüyorum... Belki de anlamsızca, manasızca...

Yolda ansızın düşen ben olmayayım dünkü adam gibi?
Ne farkım var ki ondan...
Belki birkaç nefes daha fazla, birkaç adım
Ve sonra... Son söz, gençliğime doyamadım...

O derin kuyu,
Ben de düşmeyecek miyim herkes gibi...
İki metre mi? Nasıl dururum ben orada?
Sığamazken dünyada...

Ölüm, benim tek bekleyenim
Ben yürüdükçe o koşar
O koştukça ben yürürüm...
Buluşacağız bir zaman...

Yürüdüğümün farkında değilken
Gönlüm nerelerde koşuyor nasıl anlarım?
Dostlarım, canlarım...

Rüzgâr okşar, saçlarımı
Bilmiyordum ellerinin bu kadar sıcak olduğunu...
Rüzgâr...
Senin gibi de değilim,
Savrulamıyor, savuramıyorum...
Seviyorum ama biliyorsun söyleyemiyorum
Sevdiğimin bile farkında değilmişim
Çiçeğim ama biliyorum gül değilmişim...

Karanlık koyu...
Üç insan boyu...
İçimde yanmayı bekleyen bir ışık
Olamaz! yüzüm ne kadar da kırışık...
Dünya...
Olmamalısın bu kadar karışık...

Aynı yol...
Farksız...
Taksi yine aynı yerde...
Duraktaki insanlar da aynı ama
Değiller on sene öncesi gibi
Ağaran saçları mı?
Kırışan yanakları mı?
Eğilen dudakları mı? Çözemiyorum...
Yok, yok on sene önceki ben ben değilim şimdi...
Omzum çökmüş genç değilim ben şimdi...
Ben, ben değilim şimdi...


İSTANBUL TÜRKÜSÜ

İstanbul'da, Boğaziçi'nde,
Bir garip Orhan Veli'yim;
Veli'nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.
Urumelihisarı'na oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum:
"İstanbul'un mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;
Gözlerimden boşanıyor hicran yaşları;
Edalı'm,
Senin yüzünden bu halım."
"İstanbul'un orta yeri sinema;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş, bana ne?
Sevdalı'm,
Boynuna vebalim!"
İstanbul'da, Boğaziçi'ndeyim.
Bir fakir Orhan Veli;
Veli'nin oğlu,
Tarifsiz kederler içindeyim.

Orhan Veli Kanık
Son düzenleyen H€L€N; 7 Eylül 2007 18:35 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #924
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
siir14788



Güneş Solgun Bakıyor

Elveda diyemeden, gözlerim dolu dolu
Bir damla hüzün kondu, yüreğimin burcuna
Senin canlı hatıran, gece yıldızı oldu
Yalnızlığın kadehi, acı sunuyor cana

Güneş solgun bakıyor, mayısın şen gününde
Bulutlanmış gözümde, boynu bükük çiçekler
Ruhum alabora olmuş, yalnızlık denizinde
Bir başına kalmışım, hani nerde sevgiler

Yalnızlık Tanrı’ya has, bize can dostlar gerek
Dost olmayı bilmeyen, yılan gibi sarıyor
Kuru kalabalık çok, sevmeyi bilen gerek
Yürü dostum yürü be, yalnızlık sana bakıyor

Ne çok insanlar gördüm, dost olmayı bilmeyen
İhanet denizinde, yalnızlığı sevmeyen
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #925
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Seni alip uzaklara giden otobus
Benim uzerimden gecer hisimla
Devrilir, bakakalirim ardindan
Bir sel gibi akan gozyasimda...

Artik ne yapsam bos, teselliler faydasiz
Karanlik gitgide en derinlere ceker beni
Caresiz butun sokaklarinda bu sehrin
Boyle perisan beklerim donmeni

Dolasir birbirine yorgun ayaklarim
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem en koyusu acilarin
Ne yana baksam, cildirtan bir aksam

Istesem ben bu omru, bu talihi istemem
Boyle durup durp senden ayrilmak varsa
Orada bir mezar kazilir benim icin
Ayriligin nerede baslarsa.

Ümit Yaşar Oğuzcan
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #926
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
kar3
NE ANLAMI VAR
Vermeden, bir buse, bile hediye
Elveda, demeden, gittin ne diye
Göz yaşlarım kaldı, şimdi geriye...
Dünyada çekerken, böyle ahu zar ...
Sensiz yaşamanın, ne anlamı var
Çok mutlu olurdum, senin yanında
Sevdan akardı, her damla kanımda
Sen beni sattın ya, en zor anımda...
İşte donuyorum, geldi boran kar...
Sensiz yaşamanın, ne anlamı var
Mis gibi koklardım, saçın telini
Hep, tutar okşardım, pamuk elini
Şimdi, el sarar ya, nazik belini...
Yaşayamaz oldum, dünya bana dar...
Sensiz yaşamanın, ne anlamı var
Derin su gibiydi, yeşil gözlerin
Aşk sevgi akardı, baldı sözlerin
Ellere, bakarken, güzel yüzlerin...
Umutlar tükendi, gelmiyor bahar...
Sensiz yaşamanın, ne anlamı var
Söz, yemin diyerek, aşkın oynuna
Neler takmadım ki, neler boynuna
Şimdi el girerken, senin koynuna...
Yanıyor yüreğim, yüreğimde har ..
Sensiz yaşamanın, ne anlamı var
Gönül senden içer, aşk iksirini
Kalbim, istemiyor, başka birini
Sensiz kuramam ki, sensiz yarını...
Kalbimdeki sevdan, oldu bana ar...
Sensiz yaşamanın, ne anlamı var
Necati KEÇELİ
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #927
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Bir kelebek ömrü kadar yaşamı var insanın.Ve her evresinde de farklı bir
görünüşe sahiptir onun. Öyleyse bu kısa yaşamının güzelliklerini ve
mutluluklarını paylaşmak yerine niye kozamızı örüp duruyoruz kendi içimize
içimize? Niye yalnızlığımızı çoğaltıp duruyoruz sevgi dolduracağımıza
yüreklerimize?
Dünyanın en kalabalık canlı topluluğundan olan kelebeklerden söz etmek
istiyorum. Bu güzel yaratıklar her iki çift kanadının üstünde bulunan ufacık
ve değişik renkteki pullarının oluşturduğu güzellikleriyle dikkati çekerler.
Onlar; doğanın en güzel yüzü, en olağanüstü mucizelerindendir. Küçücük
vücutlarının üstünde birer sanat eseri gibi duran kanatlarını gururla
taşırlar bir ömür boyu.
Baharın gelişini bir kelebekle özdeşleştiririm ve özgürlüğü de… Ve herkes
bilir ki kelebekler özgür ve uçarı güzelliklerdir, benim için de öyle...
Bizim bir günümüze bir ömür sığdıran, yaşamın güzelliklerini bizlerden çok
daha iyi fark eden ve hatta bu güzelliklerin de bir parçası olan sevimli
canlılardır. Rengarenk kanatlarıyla yüzyıllardır insanların ilgisini çekmiş
bu canlıları eski kültürler, insan ruhunun bir simgesi saymışlardır. Eski
Yunan’da insan ruhunun pupadan çıkmış kanatlı bir kelebekle aynı zamanda
oluştuğuna inanılırdı. Çin ve Japon kültürlerinde de neşe ve mutluluk
simgesi sayılmışlardır ve sayılmaya da devam ediyorlar.
Yaşamlarının her evresinde farklı bir görünüşe sahip kelebeklere kim
hayranlık duymaz ki! Fakat bu hayranlığı uyandırmaları için öncelikle
kozalarından çıkmaları gerekir değil mi? İşte ben bu yüzden insanları
kelebeklerle özdeşleştiririm. Kendilerini ifade edebilecek olgunluğa
erişinceye dek koza içinde kaldıklarını hayal ederim onların. En fazla
üzüntü duyduğum da budur işte. Birçoğumuz öyle değil midir? Oysa rengarenk
düşlerimizle siyah beyaz yaratılmış bu acılı dünyamızı boyasak, sevgi
doldurup yüreklerimizi başkalarıyla paylaşsak, bilgiyle olgunlaştırıp
beyinlerimizi insanlığın yararına kullansak, ben olsak, biz olsak, özgür ve
uçarı birer kelebek olsak! Daha güzel ve anlamlı olmaz mıydı bu yaşam? Ne
dersin??????
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
7 Eylül 2007       Mesaj #928
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Hayat Dedim

Her nefeste dolarsın içime
Varsan hayat var
Yokluğun benzer ölüme
Adı güzel,teni güzel,kendi güzel
Ölüm de olsan ol
Son nefes ol
Yine gel...

S. Mustafa Kayar
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
8 Eylül 2007       Mesaj #929
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Hayata dair
Bildiklerimi unuttum
Kayıplara karıştı,düşlerim
Yolunu bulamayanlardan oldum
Yaşama uyamıyorum..

Önümde,günler vardı yaşanmaya
Yıllar vardı,bekleşen
Umutlu,kararlıydı usum
Ne oldu günlere,bilemiyorum..

Adım adım yaklaşırken,
Baharın gelmeyişi gibi
Amansız rüzgârlar,
Bitmeyen fırtınalar..
Güneş,yenildi bulutlara
Sanki,tersine döndü dünya..

Gün gelecek,mutlu olacaksın
Gün gelecek,çile çekeceksin
Gün gelecek,ağlayacaksın
Bekleyiş,her zamanki halin
Bekle ve gör.
Mutlu olacaksın...

Sanki rüya anlatıyor hayalin
Yalanla gerçeği karıştırmış
Rüzgârlar dinecek
Isıtacak güneş yeniden
Mutlanacaksın..




Ayhan Hız
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Eylül 2007       Mesaj #930
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hayat DediğinÜzerinden geçilen köprüdür çoğu zaman
Hatta odun parçası aleviyle ısınan
Bazen bir dostun kapısı yüzüne kapanır
Menfaat pazarı senin hayat dediğin...

Sevinmek ve üzülmek, gülmek ve ağlamak
Bazen umut edip bir ümide bağlanmak
Didinerek yazdığını kolayca karalamak
Yazboz tahtasıdır senin hayat dediğin...

An gelir doğan bebeğin ağlayışıdır
Gece narasıyla uyandığın sokağın ayyaşıdır
Birgün gelir senden geriye kalan mezar taşıdır
Bir doğuş birde batış senin hayat dediğin...

Bir sırdır bazen gizlediğin
Bir ayrı kalış ölümle erken gelen
Bazen sefalettir bazen de görkem
Ölümün çözdüğü sır senin hayat dediğin...

Bir genç kızın toz pembe hayalleri
Bir demircinin nasır tutmuş elleri
Bazen kavak yelleri bazen umut selleri
Yaşamakla da bitmez senin hayat dediğin...
Tülay Demir

Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri