Ziyaretçi
Antropolog Dr. David Givens'in yazdığı
"Aşk Sinyalleri (Love Signals)" adlı kitap Prestij Yayınları
tarafından Türkiye'de yayımlandı.
Şule Gülmen'in Türkçe'ye çevirdiği kitapta ilişkiyi 5 evreye ayıran
David Givens bunları "Dikkat çekmek" "Gözdeki pırıltı nasıl
okunur?" "Kelime alışverişi" "Dokunmanın dili" ve "Sevişmek"
olarak sıralıyor.
"Aşkın sözsüz dili" alt başlığıyla yayımlanan kitapta tanışan iki
insanın birbiriyle ilgilenmelerinin göstergeleri şöyle sıralanıyor:
"Göz kırpma hızının artması: Göz kırpışının hızlanması uyarıcı
nöro-kimyasal dopaminin beyin tarafından salınmasıyla ortaya çıkan
duygusal coşkunun yansımasıdır.
Bukalemun etkisi: Vücut hareketlerinin taklit edilmesi partnerinizin
gerçekten de sizin dalga boyunuzda olduğunu gösterir.
Yüz kızarması: Kulakların üstlerinden yüzün tam***** dek yüzdeki kızıl
renk tonu partnerinizin sempatik sinir sisteminin işe karıştığının
göstergesidir.
Saçları düzeltmek: Kendine çeki düzen verme ile ilgili jestler
'İlgileniyorum' manasına gelir.
Niyet işareti: Tesadüf eseri masanın üstünde size doğru uzatılan bir
kol dokunma isteğinin işaretidir.
Öne eğilme: İnsanlar her zaman en önemli buldukları şeye ya da kişiye
doğru eğilirler; buna yönelme refleksi diyoruz.
Kocaman gözler: Partnerinizin merkezi sinir sistemi uyarıldığında göz
kapaklarının istemsiz visseral kasları gözlerini normalden daha yuvarlak
bir hale getirir.
Sarkmış çene: Bütün ilgiyi ele geçirdiğinizde partnerinizin dudakları
görünür bir şekilde aralanır. Sarkmış bir çene biraz daha yaklaşmanız
için bir işarettir.
Bakışların kesişmesi: Partnerinizin sizin görüş alanınız içerisinde
sürekli aşağı yukarı göz gezdirmesi göz teması kurmayı arzuladığını
gösterir."
-OLUMSUZ İŞARETLER-
"Aşk Sinyalleri"nde tanınma devresindeki olumsuz ipuçları da şöyle
anlatılıyor:
"Tepki yok: Dikkat çekme davetleriniz tamamen görmezden gelinirse
kurlaşmanın en cesaret kırıcı işaretini almış olursunuz.
Donma: Durgun bir vücut tepkisiz gibi görünse de umursamazlık yerine
utangaçlık sinyali veriyordur. Tüm yetişkin nüfusunun yüzde ellisini
oluşturan utangaç kişilerin nazik vücut dili kendilerini olduğundan
daha az yaklaşılabilir gibi gösterir.
Soğuk muamele: Başka bir yöne doğru umursamazca dönmek 'beni rahatsız
etme' manasına gelir.
Dudakların sıkıştırılması: Sıkıştırılmış dudaklar partnerinizin sizinle
kurlaşacak bir ruh durumunda olmadığı izlenimi uyandırır."
Kitapta "en iyi giriş cümlesi" konusunda ise "Tekrarlayan deneyler
göstermiştir ki hoş ya da küstah bir giriş cümlesi basit ve doğrudan
bir ifadeden daha az uygun olarak algılanmıştır. Kadınlar genellikle
komik olma adına yapılan beceriksiz girişimlere erkekler kadar
dayanamıyor. Yapılan bir ankete göre 'Selam' demek erkeklerde yüzde 71
kadınlarda ise yüzde 100 oranında işe yaramaktadır. Kurlaşma için en iyi
giriş cümleleri 'ortak odak' ilkesine dayanmaktadır" görüşlerine yer
veriliyor.
Aldatma konusuna da değinilen kitapta aldatmanın 4 ana sözsüz işareti
ise "Kafa sallama hızının düşmesi" "Aşırı göz kırpma" "Kendine
dokunma jestlerin artması özellikle parmaklara buruna ve ağza
dokunma" ve "Konuşurken daha az el hareketi yapmak" şeklinde
sıralandı.
"Aşk Sinyalleri (Love Signals)" adlı kitap Prestij Yayınları
Sponsorlu Bağlantılar
Şule Gülmen'in Türkçe'ye çevirdiği kitapta ilişkiyi 5 evreye ayıran
David Givens bunları "Dikkat çekmek" "Gözdeki pırıltı nasıl
okunur?" "Kelime alışverişi" "Dokunmanın dili" ve "Sevişmek"
olarak sıralıyor.
"Aşkın sözsüz dili" alt başlığıyla yayımlanan kitapta tanışan iki
insanın birbiriyle ilgilenmelerinin göstergeleri şöyle sıralanıyor:
"Göz kırpma hızının artması: Göz kırpışının hızlanması uyarıcı
nöro-kimyasal dopaminin beyin tarafından salınmasıyla ortaya çıkan
duygusal coşkunun yansımasıdır.
Bukalemun etkisi: Vücut hareketlerinin taklit edilmesi partnerinizin
gerçekten de sizin dalga boyunuzda olduğunu gösterir.
Yüz kızarması: Kulakların üstlerinden yüzün tam***** dek yüzdeki kızıl
renk tonu partnerinizin sempatik sinir sisteminin işe karıştığının
göstergesidir.
Saçları düzeltmek: Kendine çeki düzen verme ile ilgili jestler
'İlgileniyorum' manasına gelir.
Niyet işareti: Tesadüf eseri masanın üstünde size doğru uzatılan bir
kol dokunma isteğinin işaretidir.
Öne eğilme: İnsanlar her zaman en önemli buldukları şeye ya da kişiye
doğru eğilirler; buna yönelme refleksi diyoruz.
Kocaman gözler: Partnerinizin merkezi sinir sistemi uyarıldığında göz
kapaklarının istemsiz visseral kasları gözlerini normalden daha yuvarlak
bir hale getirir.
Sarkmış çene: Bütün ilgiyi ele geçirdiğinizde partnerinizin dudakları
görünür bir şekilde aralanır. Sarkmış bir çene biraz daha yaklaşmanız
için bir işarettir.
Bakışların kesişmesi: Partnerinizin sizin görüş alanınız içerisinde
sürekli aşağı yukarı göz gezdirmesi göz teması kurmayı arzuladığını
gösterir."
-OLUMSUZ İŞARETLER-
"Aşk Sinyalleri"nde tanınma devresindeki olumsuz ipuçları da şöyle
anlatılıyor:
"Tepki yok: Dikkat çekme davetleriniz tamamen görmezden gelinirse
kurlaşmanın en cesaret kırıcı işaretini almış olursunuz.
Donma: Durgun bir vücut tepkisiz gibi görünse de umursamazlık yerine
utangaçlık sinyali veriyordur. Tüm yetişkin nüfusunun yüzde ellisini
oluşturan utangaç kişilerin nazik vücut dili kendilerini olduğundan
daha az yaklaşılabilir gibi gösterir.
Soğuk muamele: Başka bir yöne doğru umursamazca dönmek 'beni rahatsız
etme' manasına gelir.
Dudakların sıkıştırılması: Sıkıştırılmış dudaklar partnerinizin sizinle
kurlaşacak bir ruh durumunda olmadığı izlenimi uyandırır."
Kitapta "en iyi giriş cümlesi" konusunda ise "Tekrarlayan deneyler
göstermiştir ki hoş ya da küstah bir giriş cümlesi basit ve doğrudan
bir ifadeden daha az uygun olarak algılanmıştır. Kadınlar genellikle
komik olma adına yapılan beceriksiz girişimlere erkekler kadar
dayanamıyor. Yapılan bir ankete göre 'Selam' demek erkeklerde yüzde 71
kadınlarda ise yüzde 100 oranında işe yaramaktadır. Kurlaşma için en iyi
giriş cümleleri 'ortak odak' ilkesine dayanmaktadır" görüşlerine yer
veriliyor.
Aldatma konusuna da değinilen kitapta aldatmanın 4 ana sözsüz işareti
ise "Kafa sallama hızının düşmesi" "Aşırı göz kırpma" "Kendine
dokunma jestlerin artması özellikle parmaklara buruna ve ağza
dokunma" ve "Konuşurken daha az el hareketi yapmak" şeklinde
sıralandı.