Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 241

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 554.532 Cevap: 2.787
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #2401
jöly - avatarı
Ziyaretçi
SAKLI SEVDA

Sponsorlu Bağlantılar
cam yeşili bir kız çok kirpikli
saçları nasıl karanlık bir kızıl
örtülü bir güzellik benzeri olamaz
dudaklarındaki kan etkiliyor asıl
duyarlığı alıngan gönlü ikircikli
ne yazsam ona tutsak
/ adı şehnaz

belki kadın belki çocuk iyice kuşkulu
hangi tutku buğulamış camlarını
bazen ne çok var bazen ne kadar az
kan kırmızı yaşayıp yaz akşamlarını
okşaması boğulmak öpmesi uğultulu
sabah olsam ona tutsak
/ adı şehnaz

saklı sevda sevdaların en saklanmışı
birbirimizde fena boğuluyoruz
hiç kimse birbirimizin yerini tutamaz
benimle yaşayamadığı ona uygunsuz
hiçbir şeye değişmem onunla yaşanmışı
uygunsam ona tutsak
/ adı şehnaz

saklı bir sevdadır bulduk sığındık
bu büyülü bir aşk çünkü yasak
gizli bir mutluluk ki ne söylesem az
bin yılda yaşasak hiç de yaşamasak
varımız yoğumuz aşkımız artık
hayatım ona tutsak
/ adı şehnaz

Atilla Ilhan

ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #2402
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Sen Olmasaydın...

Sponsorlu Bağlantılar





- Sahi sen olmasaydın, yani hiç olmasaydın
Niye doğsaydı ki gün, niye batsaydı gece? -



Kırılmış düşlerimin aydınlanmış sabahı
Gülen yüzüm
Cananım.
Sahi sen olmasaydın
Yani hiç olmasaydın,
Kuş cıvıltılarıyla demlediğim sabahı
Bir tutam umutla süslerken
Kime yârim derdim ben, eğer sen olmasaydın?

Sahi, sen olmasaydın
Hangi şarkı bu kadar dokunurdu içime?
Hangi şiir, hangi söz
Bu kadar anlatırdı
Bir "iyi ki varsın" ı?

Sen olmasaydın,
Bir bebeğin cennet kokan teninde
Kurşuna dizilirdi mülteci bir aşk.
Ve her gece
Bir başka varoşta yankılanırdı
Faili meçhul bir intiharın
Aşka adanmış kimliksiz sesi.

Sen olmasaydın,
Gözlerimden yol alıp gökkuşağına giden
Bütün ışıklı yollar
Çıkmazı adres bilmiş
Bir sokağı bulurdu.
Korsan bir eyleme dönüşür gece,
Yıldızlar birer birer
İntihara meyl eder,
Karanlığın içinde sessizce kaybolurdu.

Yani sen olmasaydın,
Ama hiç olmasaydın;
Belki gece üşürdü, belki de düş üşürdü.
Ama sen olmasaydın,
Yani hiç olmasaydın;
En devasız hüzünler ömrüme üşüşürdü...

Ama sen olmasaydın,
Yani ömrüm
Yani her şeyim...
Yani vazgeçişlerin en imkansızı,
En imkansızların en ulaşılmazı;
Tek adresim, sevdalım, yarim,
Kıyıya düşen gölgesi bir yakamozun
Bir çiçeğin tomurcuğa duruşu
Enkaz altından sağ kurtarılmış bebek
Hayata dönmüş umudum
Göç etmiş hazanım
Her şeyim...
Sen olmasaydın
Yani hiç olmasaydın,
Neyi yazardı kalem?


___________İyi ki varsın be, iyi ki varsın...






Yavuz Doğan

jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
18 Ekim 2008       Mesaj #2403
jöly - avatarı
Ziyaretçi
--- SENİ DÜŞÜNÜYORUM---

Seni düşünüyorum,
Gecelerce… günlerce…
Her geçen saniye,
Büyüyorsun içimde…
Seni…
Küçük bir çocuğun saflığıyla..
Tertemiz.. umarsızca…
Çok ama çok seviyorum…
Biliyorsun değilmi bebeğim..
Ve bende biliyorum ki…
Benim kadar yoğun değil belki.,
Ama sende beni seviyorsun…
Son günlerde tanıyamıyorum seni..
Ne ellerin senin.. ne gözlerin…
Bir başka bakıyor gözlerin…
Ellerini tuttuğumda buz gibisin…
Ben gözlerinin gülüşünü özledim…
Ellerinin sıcaklığını…
Sonra…
Bilmiyorum bebeğim.. bilmiyorum…
Bildiğim tek şey var…
Seni çok ama çok seviyorum…
Ne olur bebeğim…
Ben gözlerinin gülüşünü özledim..
Ellerinin sıcaklığını..
Ben… ben seni özledim bebeğim
Emir Bilir...


Emel GÜZ
AeraCura - avatarı
AeraCura
Ziyaretçi
19 Ekim 2008       Mesaj #2404
AeraCura - avatarı
Ziyaretçi
AŞK BİZE KÜSTÜ
503bar

I
biz bu kentlere sığdık da
bu kentler bize sığmadı âsiya
ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında
arttıkça yalnız, sustukça silik...

ay ışığı gölgeleri büyüttü
son kuşlar da vuruldular dağlarda
yakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerin
çağın vebalı gövdesinde
bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık

kaldık... kırık bardaklar gibi
içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi...
II
düşler artık ölü çocuklar doğuruyorsa
sevgiler boğduruluyorsa kürtajlarda
ve daha eskimemiş tüfeklerle
ordusu bozguna uğramış askerler gibi kalıp
bozuk paralar gibi yuvarlanıyorsak kaldırımlarda
bir bedeli vardır elbet cennetini çaldırmanın
ömrünü *** bir bebek gibi
bırakmanın
bulvarlara
bozgunlara
ve yanlış yalan aşklara;
bir bedeli
bu kuşatmaların, ilkyazları kurşunlatmaların...

biz bu kentlere sığdık aslında
bu kentler bize sığmadı âsiya
ah son kuşlar da vuruldular dağlarda!
III
ay ışığı gölgeleri büyüttü
mutluluk oyununa geç kalan ölü kuşlarla geldim
geldim... kırık bardaklar gibi
içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi

ve ömürlerimizde bin kasvetle upuzun
sefalet seferlerinin ayazı
belki de yalnız geçireceğiz artık kimbilir
batan gemiler gibi yiten aşklardan geride
kalan her kışı, güzü ve yazı

ay ışığı gölgeleri büyüttü
ayrılıklar eskidi... biz eskidik

aşk bize küstü âsiya...

IV
belki de uzun sürecek bu bozgunun saçağında
sen şarkılarını sesine yasla
ve bırak beni de usulca
bir apansız yalnızlığa!

ay ışığı gölgeleri büyüttü
büyüdü ölüm
ve biz küçüldük âsiya...

yılmaz odabaşı
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Ekim 2008       Mesaj #2405
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Aşkınla Yaşıyorum
Rüyalarımdan kalan hicranı gözlerim anlatıyor,
Mor bir ülkeye yolculuğum hatıraları getirecek bugün,
Yüreğime girdin yıllar önce, aşkınla yaşıyorum,
Gül kokan yüzünü unutmaya niyetim yok,
Mevsimler tenime sen diye dokunurken
Hasretim ağlayacak yalnızlığımın şaire resminde,
Kucağımda buselerini alnıma veren gitarı dinle,
Ne kadar zor veda ile bedenim dışarıya çıkacak kapıdan,
Karşımda masum heyecanların suskun yine,
Gökyüzünü indirecek akşamlarını görüyorum,
Yaklaş efkârıma yüce arzularınla
Götüreceğim şehir olacak dansımızı edelim,
Kutsal şiirimden alacağın ay ışığını ser
Muhabbet bahçesine.

(Aksaray/ 18 Ekim 2008)
Çiğdem Çakır
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
26 Ekim 2008       Mesaj #2406
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
hep sen hep sen

ölümü düşünürken hayat veren sen
düştüyümde ayağa kaldıran sen
umutlarımı yitirmişken umut veren sen
şimdi ise gekip giden yine de sen

karanlıyımda ışık tutan sen
yarama merhem olan sen
derlerime derman olan sen
şimdide acı çektiren yinede sen

hep sen hep sen yinede sen
tatlıların en tatlısısın sen
acıların en acısısın sen
seveceyim tek insansın sen!



İrfan Güzel
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
26 Ekim 2008       Mesaj #2407
jöly - avatarı
Ziyaretçi
MUTLULUK GÖZLERİNİN RENGİ


Yaşayamadığım çocukluğum
Gençliğimin baharında göz yaşlarımın yalnızlığı
Sen ve sensizlik alevlerinin ardında
Çığlıklarımda kalan son söz
Seni unutmak basit değil
Basit olan hiçbir duygu bana ait değil
Aşk, mutluluğun gölgesi rüyaların sihiri
Yaşamak değil nefes almak benimkisi
Mutluluk gözlerinin rengi
Alevlerde yanan ruhuma su ol yağmur ol
Özümü sev melek ol cennet ol
Ben yokum artık tükendim ben ol benim ol
Günahlar gülümsüyor günahsızca
Gölgen yavaş yavaş gelirken rüyalarıma
İstediğimi ver bana acıt ruhumu acımasızca
Yapraklar düşerken yenilir rüzgara
Fırtına koparken rüzgar ağlar masumca
Göz yaşlarım akar özüme
Aşka can verirken gurursuzca
Gökyüzünde kayboldu yıldızlar
Her yağmurda filizlenir korkular
Çocukluğum ve sen yaşayamadığım duygular
Seni unutmak basit değil
Basit olan hiçbir duygu bana ait değil
Bana ait olmayan her duygu kadar benim ol.
Barış KİREZ

Barış KİREZ
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
26 Ekim 2008       Mesaj #2408
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
Sevgi Yağmurum Ol




Günüm güneşim ol, ısınacağım
Ümit duvarım ol, yaslanacağım
Sevgi yağmurum ol, ıslanacağım
Gül kokun bir ömür tenimde kalsın

Sen uykuysan ben gördügün düş olam
Sen yuvaysan ben bir yavru kuş olam
Ağlar isen yanağında yaş olam
Gözlerin bir ömür gözümde kalsın

Gel sevgilim ol benim, düş kaçağım
Göğsüne başımı yaslayacağım
Kalbimin içinde saklayacağım
Özlemin bir ömür gönlümde kalsın

Bir dünya sun bana tutunacağım
Gönlümü sevginle avutacağım
Bütün ihanetleri unutacağım
Ellerin bir ömür elimde kalsın

Sevgi mırıldayan nehirler gibi
Derin uykularda şehirler gibi
İsminki dualar şiirler gibi
Ölünceye kadar dilimde kalsın

Alıntı
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Ekim 2008       Mesaj #2409
arwen - avatarı
Ziyaretçi


İlk AŞK

Çocukluk çağlarını anlatmaya koyuldu
Öyle bir ah çektiki ötelerden duyuldu

Güç kuvvet yerindeydi yorulmayı bilmezdi
Gezerdi dolaşırdı bazen eve gelmezdi

Babası gurbetteydi başına buyruk idi
Sanki başka diyarlı başka bir uyruk idi

Yanında bir kibriti bir kaç dal da sigara
Başka ne azık vardı ne cebinde beş para

Sorumsuzdu, haylazdı dağ onun orman onun
Yer yüzü sofrasıydı bağ onun harman onun

Bazen dereye iner balık tutup satardı
Bazen dağlara çıkar boş evlerde yatardı

Yanlızlığı severdi arkadaş aramazdı
Afacan bir çocuktu yerinde duramazdı

Ah çocukluk yılları ne kadar da güzeldi
Herşeyi bir başkaydı herşeyi bir özeldi

Çakısıyla adını ağaçlara çizerdi
Adı sanı yayıldı her tarafı gezerdi

İsmi malumdu lakin gören duyan olmamış
Adını yöresinde okumayan kalmamış

Tasasız, kaygısızdı, gününü gün ederdi
Hedef belirlemeden evet çıkıp giderdi

O gün hiç geçmediği bir yolu deniyordu
Süratlı bir şekilde dereye iniyordu

Güzel bir dilber gördü ormanda tek başina
Hissettiği şeylere hiç değildi aşina

Neydi başına gelen böyle şey bilmiyordu
Yerinden kımıldamak aklına gelmiyordu

Göğsüne ateş düştü hasret gibi bir histi
İlk sefer tadıyordu hem garip hem nefisti

Sefil duruma düştü mecnun gibi aşıktı
Henüz onsekizinde kafası karışıktı

Bu nasıl bir alemdi akıl erdiremedi
Etrafı sarılmştı kimseyi göremedi

Aceleden fırladı yerinde duramadı
O güzel kimdi acep adını soramadı

Dünyası tersyüz olup, küsmüş kara bahtına
Bekarlık sultanlıkmış, nefret etmiş tahtına

O güne dek bilmezdi böylesi bir yanışı
Çok garip bir durumdu genlerin uyanışı

Mahzundu kederliydi sinesi yaralandı..
Nedir anlayamadı bahtı mı karalandı

Gönlüne sığarmıydı onca keder ve elem
Artık onun gözünde anlamsızdı bu alem

Sinesini delse de hicranını gizlerdi..
Gizli gizli ağlayıp İçin için sızlardı

Böylesi bir belayla nasıl olmuş iptila
Nasıl olur bir insan acılara müptela?

Şâşaalı günleri bir anda bitiverdi
Onu bir kara sevda ateşe itiverdi

Artık ne yer ne içer ne gezmek diliyordu
O son gördüğü sahne aklına geliyordu

Tekrar görürüm diye sürekli aynı yere
Gidip de geliyordu günde on on beş kere

Böylece uzun müddet bu dert ile kıvrandı
Bu sırrı anasına söylemeye davrandı

Öyle çaresizdiki ne yapsın ne etsindi
Utangaçtı, şaşkındı kime kalkp gitsindi

Halbuki daha önce her şeyi konuşurdu
Anasıyla her anı sohbete dönüşürdü

Kendisi konuşmadan anası girdi söze
Yavrum seni yakan kim adını söyle bize

Nasıl güzel mi bari? in midir? peri midir?
Tandığım biri mi? , köyün dilberi midir?

Ağlamaya başladı kimsesiz yetim gibi
Arada “kem küm” edip susardı ketum gibi

Yaşları sıpır şıpır gözleinden süzülür
Yufka ana yüreği bu duruma üzülür

Söyle çekinme yavrum olağandır bu işler
Herkesin başındadır bu kervan böyle işler

Ana gelme üstüme isyanla deyiverdi,
Gözlerini kapatıp boynunu eğiverdi

Aşk alevi sarmıştı içini yakıyordu
O kadar utanmıştı yerlere bakıyordu

Sonunda karar verdi anlattı birer birer
Utancından arından yerin dibine girer

Falan mahalde gördüm adını bile bilmem
Yolunu gözetlerim ondandır eve gelmem

Yalnız bir kere gördüm bir daha göremedim
Kimdir necidir bilmem izini süremedim

Tesadüfen rastladım adını soramadım
Yakınları gelmişti orada duramadım

Şimdi diyorum keşke kaçmayıp da öleydim
Şu an bile ölürdüm tek adını bileydim

Söyle ey anacığım acep yanlış mı ettim
Neden bu kadar ürktüm, neden bırakıp gittim

Halbuki biraz daha eğleneydim orada
Sağdan soldan adını duyardı o arada

Rüyalarıma girer yüzü var gözleri yok
Uyanınca her yerde ararım izleri yok

Dünyam karardı benim ararım ışığımı
Kime gidip sorayım o meçhul maşuğumu

Esrarengiz gözleri hayalde bin bir renktir
Bir ahu gözlü müdür perilere mi denktir?

Anımsadığım her an içime şimşek çakar
Derim kendi kendime o şimdi kime bakar

Adını bile bilmem yârim diye anarım
Ne soğuktan donarım ne sıcaktan yanarım

Geceler kabus oldu günlerdir uykusuzum
Birşey hissetmiyorum ne acım ne susuzum

Yanıyor cayır cayır zerre zerre bedenim
İçimde bir korku var yokken orku edenim

O gün bu gün kurudu gözlerimin pınarı
Hasret besleyip durur gönlümdeki bu nârı

Yüreğim pare pare açıp da görebilsen
Tabibim olsan benim bir deva verebilsen

Belki yaralarıma neşter vurup deşerdin
Belki de yavrum deyip şuracıkda düşerdin

Derdim bana haz oldu alışmışım cefaya
Sevda nedir biezdim ne koydum bu kafaya

Duanı eksik etme bilirsin vazifeni
Ya o gelinlik giyer veyahut ben kefeni

Başka çıkış yolum yok yaktı beni bu sevda
Kurumuş bir çöp gibi yıktı beni bu sevda

Bu nasıl bir acıki ateş doldu sineme
Mateme bürüterek hüzün verdi haneme

Taşımaya gücüm yok onca gamı kederi
Bu vefasız dünyada varmı benden beteri

Rüya gibi başladı kabusa dönüverdi
Gökte ayın yıldızın ışığı sönüverdi

İçimi kemiriyor duyduğum onca kuşku
Sevgi gönlüme girdi neden kalmadı coşku

Sine tahammül eder elemin her türüne
Acılar çok olunca yansın hangi birine

Ne adını bilirim ne o beni tanıyor
Böylesi biri için canım neden yanıyor

İşte budur ahvalim işte budur kederim
Meçhul bir sevda için neden yanıp tüterim
Mikdat Bal
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
1 Kasım 2008       Mesaj #2410
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Ben Sana Aşık...



Kulağımda bir fısıltı
Sessizden adımı söylüyor
Suskun yüreğim şaha kalkıp
Yerinden fırlarcasına atıyor
Adını haykırıyorum karanlığa
Giderken bıraktığın umutsuzluğumda
Ansızın unutmuşluğun düşüyor aklıma
Silüetin bile gözlerimden düşmüş oysa....

Gece kasvete bürünmüş meğer
Beni bir başıma bıraktığında
Sevdama yediğim son kurşun
Kulağımı sıyırıyor karanlıkta
Bu gece vuslat oldu gözlerim
Uzaklığıyla benzettiğim yıldızı
Gıptayla güzelliğine dalarak
Doyumsuzca sen diye seyrediyorum....

Bir kaç çekirge sesi kıskanıyor bizi
Acizliğime alay etmesinler diye
Serkeşce bir rol yapıyorum
Acı figanımla korkup susuyor
Pervasızca gözlerimden çakan
Şimşekten korkup kaçışıyorlar
Sarmaşık gibi sardığın kalbimi
Azad edercesine pusatsızım.....

Hadi git serazad yüreğim
Virane bedenim benimle
Bu dağ başına demir attı
Artık mağrur bakışlarımla
Pervasız bakışlarım karıştı
İçimdeki son direnişlerimi
Bir kaç çekirge kıskanıp aldı
Mecalim kalmadı tükendi artık
Hazırım ben yerle bir olmaya
Taşıyıcı kolonu kırılmış bina gibi....

Gıcırdıyor hayata küsen
Kötü söylemeye izin vermiyen
Sevdanla kenetlenmiş dişlerim
Semaya kalkmış duada ellerim
Yıldızlara bakıp seni arıyor gözlerim
Değişmediki sana karşı olan hislerim
Yine....

Ben sana aşık
Sen bana maşuk...


Ali Adıyaman

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik