Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 71

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 555.266 Cevap: 2.787
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #701
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar
Seni Seviyorum


seniseviyorumzw2

Usulca öperek gözlerimden
Düşlerimi alsana kollarına
Sabaha az kaldı küçüğüm
İnandığın zaman aşk’a
Kıskanırsın
Kıskandığın an’da
Zaten aşksın
Benim aşkım..


Sende farklı bir tarafı var hayatın
Farklı bir yüzü..
Daha farklı bir tadı..
Eskimeyen.
Hiç eskitmeyen…
Hep beni sevdiğini haykıran…
Seni seviyorum…


İlkay Özyiğit

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #702
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Dostum bu aşk denen
İlmek ilmek sevgi örmektir
Sponsorlu Bağlantılar
Sözden geri dönmemektir
Mücadeledir, yılmamaktır
Dünyaya karşı durmaktır
Yedi cedde karşı gelmektir
Zamanı durdurmaktır
Sevgi pınarı olmaktır
Pınarı kurutmamaktır
Gülüşü paylaşmaktır
Derde ortak ağlaşmaktır
Yangındır, emektir
Aynaya bakıp onu görmektir
Uğruna baş koymaktır
Başına can vermektir
Hepsinden öte, aşk için
Kocaman yüreğe sahip olmaktır
Aşk yoktur diyorlar
Yaşamamışlar bilmiyorlar
Hayatının aşkıyla karşılaşmayan
Aşk yoktur der
Arzu ile aşkı karıştıran
Aşk biter der
Var mı kocaman yüreğin
Var mı direnecek inadın
Var mı aşkına rastlayacak şansın
Denemeye değer dostum
Kaçmamalısın, aşık olmalısın


HALAY SADİ
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #703
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sessizliğin içindeyken birden, çıkıp gelmeyeceğini bilerek sana ait düşlerle hayatımda renkler yaratmaya çalışayım, dedim..

Ne zamandır bu dağ evine gelmemiştim. Sonbaharın başlangıcı olmasına karşın oldukça serindi. Kulübenin bahçesindeki uzun kavaklar etrafa kızılımsı sarı yapraklarını dağıtmış, yeşil çamlarla hoş bir uyum sağlıyordu. Yürürken çıtırdayan yaprakların sesiyle birden durdum. Sen yanımdayken bahçeyi bu çıtırtılarla dans ederek geçmiştik. Ve durduğumuzda dudaklarıma masum bir buse kondurmuştun..

Özlemişim, evimizi. Derin bir nefes alıyorum. Kendi kendime renklere devam et diyorum. Sen hiç gelmeyeceksin, biliyorum. Ve ben sensizliklere çizgilerle müzikler çizmeliyim. Biliyorum sende isterdin. Belki de geç kaldığımı bile düşünmüşsündür..
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #704
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Anlayamadım

Aczim ile geldim kapina
bir tebessüm bulurum ümidiyle.
Suçlu halimle geldim yanina,
belki ellerimden tutarsin diye

Siyah gözlerin hâlâ bir mûamma,
sirrini çözerim korkusunda
Sana olmasaydim böyle âmâ,
elbet atardim pabucunu dama.

Anlayamadim yalnizligi,
seninle yasamada oldugu gibi.
Kavrayamadim bahtsizligi,
ve bende ki sanssizligi

Ahmet Arslan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #705
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


yasak bana gözlerini anlamak
ellerin
bana yasak

ah olaydım
gözünde yaş
fikrinde telaş
düşünce suçun
beraatin olaydım

fakat yasak
yasak bana gözlerini anlamak
ellerin bana yasak

ah olaydım
yüzünde sürgün
yatağında mülteci
vatanın
anayurdun olaydım
fakat yasak
yasak bana gözlerini anlamak
ellerin, uyruğum
bana yasak.


Yılmaz Erdoğan..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #706
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
onunla tanışmamız sıradan ama bize göre farklıyıdı.bana teklif eden birinin en yakın asrkadaşıydı.
ilk başlarda sadece arkadaştık.zamanla daha sık görüşmeye başladık.artık sadece arkdaş değil dottuk.öyleki birbirimize isimizle bile hitab etmez CANIM diye konuşurduk.sekiz ay sonra gitmeye karar verdiğini ama sadece bana veda etmek istediğini söyledi.gideceği gün görüştük yolun ortasında sarılmış öylece ağlıyorduk.ikimizdede konuşacak hal kalmamıştı.ne o gidebiliyor nede ben gitme diyemiyordum.sonunda ayrıldık kimizde perişandık.eve giden yol bitmiyordu.sabaha dek ağladım.çünkü ayrılırken daha dönmem demişti.bu kadar gözyaşının sebebini ona ulaşamadığımda ki sinirimin sebebini şimdi anlıyordum BEN ONU SEVİYORDUM. yazık bunu ona söylememe imkan yoktu.biz dosttuk.güveniyorduk.hem o beni sevmiyordu ki.(ben öyle sanıyodum en azından)
gittiğinin altıncı ayıydı.amansız br hastalığa yakalandım.doktorlar tedavi olmazsam yaşamayacağımı yaşasam bile mutlaka bi özür kalacağını söylediler.ilaçlrı kullanmıyor tedavilere cvp vermiyordum.geçirdiğim bi baygınlık sonucu hastaneye yattım.günlerden sonra telefonumu açtığımda yalnızca arayanlar mesajında onun numarasını gördüm.
telefon elimdeyken aradı.neden bi aftadır telefonun kapalı dedi.şok oldum demek ben uyuyalı bir hafta olmuştu.demek doktorların aralarında konuşmalarının bana söylememelerinin sebebi buydu.o anda kulaklarımın üşüdüğünü hissettim.canım şuanda müsait değilim iyiyim merak etme seni ararım dedim ve cvp vermesine kalmadan telefonu kapattım.tekrar aradığında şarjım bitti diyecektim.neyse elimi kulağımı götürdüm aman allahım buz gibiydi.ve elime diken gibi bişiy batyodu.hemşireyi dinlemeden yataktan kalktım.lavaboya gittim.aman allahım onun bakmaya doyamadığı belime uzanan saçlarım yoktu artık.tedavi esnasında çok kısa bi biçimde kesmişler meğer.uyandığımda yoğun bakım odasındaydım.başımda ağzımda boynumda bir sürü alet vardı.aradan iki gün daha geçmişti...
ertesi sabah odaya geçtim ne zaman çıkarım acaba diye düşünüyordum ki telefonum çarptı gözüme.açsam aryacaktı ne cvp verecektim.hastanede olduğumu söyleyemezdim gelmeye kalkardı.beni bu halde görmesini istemiyordum.açmasam daha sonra ne diyecektim.bu düşünceler içinde uyudum.sabah uyandığımda kendimi iyi hissediyordum.tlefonu açtım hemen yine arayanlar msjında yalnızca onun num vardı.bu defa ben aradım.nerdesin sen dedi.işlerim vardı kusura bakma canım nasılsın dedim.lafı dolaştırma hangi hastanedesin dedi.boşver dedsim yanına geleceğim söyle yüzyüze konuşuruz dedi isremiyorum dedim neden dedi.bakmaya kıyamadığın boyattığımda günlerce yüzüme bakmadığın saçlarım yok artık diyemedim.bu günleri anıyor dalıyordum.ordamısın dedi.saçlarım diyebildim hıçkırıklar boğazımda düğümlenmiş konuşamıyordum.anlamıştı.zaten o anda gerçekten telefonun şarjı bitti.sonra ki konuşmamızda başarmıştı eğer tedaviyi kabul edersem oda geri döneceğini söyledi.anlaştık kendin için değil benim için değil İKİMİZ İÇİN YAŞAMALISIN dedi.uzun bi zaman sonra saçlarım enseme inmiş en azında toplanacak kadar uzamıştı.tedavide bitmiş oda dönmüştü.eski günlere döndük.geziyor yiyor içiyor eğleniyorduk.aradan iki sene geçti.iş icabı şehir dışına çıkmam gerekiyordu.arkadaşlardan biriyle konuştum bana hiç ummadığım bişiy öğrendim arkadaşa beni sevdiğini söylemişti o.iki sene önce tıpkı onun yaptğı gibi bende yalnızca ona veda ettim.kararlıydım bu üğrendiğimden sonras onunla konuşacaktım madem o da beni seviyodu aramızda ne gibi bi engel olabilrdiki???
taksiye bindik.otogara giderken şoför bizi sevgili sanıp ALLAH AYIRMASIN dedi.yüzüne baktım bişiy demeyecekmisin der gibi.gülümsedi beni kendine doğru çekti ve alnımdan öptü.beni omzuna yatırdı.ellerimiz gerçek sevgililer gibi ayrılmıyordu.ayrılık neden bu kadar zor dedim BAZI DUYGULARIN YAŞANMASI İÇİN ŞART AMA...diye cvp verdi o yol hiç bitmesin istiyordum.ama her güzel şey gibi buda bitmişti.biletimi beraber aldık.ben yalnız beklerim sen git dedim. sinrli bi sesle OLMAZ SENİ BEŞKASINA BIRAKMAM dedi.(sadece bana has bi bakışı vardı açıklamak istemediği şeyler olduğunda bu bakışıyla konuşur bakışları herşeyi anlatırdı)öyle bi bakış attı...
yazık tam konuşmaya karar verdiğim anda muavin K...yolcusu kalmasın diye bağırmasın mı?
Bavulumu kendi eliyle yerleştirdi.koltuğumu buldu cebinden iki çikolata çıkardı.sen seversin diyerek bıraktı.sarıldık otobüsün koridorunda.ben senin gibi temelli gitmiyorum en fazla bi hafta dedim.bilmiyorum bu seferki başka sanki bi kopukluk olacak aramızda bu ayrılık bişiyleri bozacak dedi.tamam artık ağlarım bak dedim.sesini çıkarmıyordu.boyumdaki kollarının titrediğinden kendini sıktığı belli oluyordu.anladım bunu hıçkırık seslerim duyulmasın diye yapıyordu.yanında hiç ağlamadım.aşağı indi camdan el sallıyorduk.onun yanında bir kız daha vardı dikkatle baktım bu kız bendim gitmen hiç iyi olmayacak dön diye bağırıyordu.o bunun farkında değildi.içime bir sızı düştü.mecbur olmasam asla gitmicektim.ama hala ağlamıyordum...
bir hafta sonra aynı yoldan geri dönüyordum.aklımda hemen konuşmak vardı hemde S...adım atar atmaz.kesin gelmişti.çünkü telde sana ilk ben hoşgeldin diyeceğim demişti.aşağı indim bavulumu aldım gelmemişti.içimden hem kızıyor hemde hoşgörüyordum.gerçek sevgili değilizya.hem işi vardır.gelmek zorunda değilki diyerek kendimi avuttum.vakit gece yarısını geçtiği için taksiye binip ve döndüm.yarın ilk işim onunla konuşmaktı...
aramadım süpriiz yapacaktım.gerçi dün gece S...de olacağımı biliyodu ama bugün beklemediği bi anda karşısına çıkacaktım.heyecanla giyindim.erkenden işyerine gittim.güzel bi kız açtı kapıyı E...yok mu dedim.haber vereyim dedi.bekleme odasındaydım geldi.beni gördüğüne sevinmişti ama gözlerinde bi hüzün vardı.daha mesafeli davranıyor konuşurken gözlerini kaçırıyordu.(önceden gözlerini gözlerimden hiç ayırmazdı..)
nasılsın dedim evleniyorum dedi.(herzaman yaptığı bi şaka olduğu için kaale almadım )kimmiş bu talihsiz dedim.bana kapıyı açan kızı gösterdi.içimdekileri kahkahalara saklayarak haberi var mı dedim üç gündür çıkıyoruz dedi.
demek beni almaya gelmeyişinin,soğuk davranışlarının ,aramamasının sebebi buydu.
kıza tanıştırdı beni en samimi arkadaşım deği kardeşten öte dostum dedi.artık gitmelerim seyrekleşmiş onunda aramaları azalmıştı.tıpkı ayrılırke dediğ gii Bİ KOPUKLUK OLMUŞTU ARAMIZDA sevgili olmak zorunda değildik ama neden eskisi gibi samimi değildik?aradan üç ay geçmişti ama birbirimizi doğru dürüst üç defa görememiştik.
bir gün onun birlikte olduğu kız beni aradı.sen onun kardeşi gibisin ne olur öğren beni sevmiyor mu dedi.kavga etmişler kızın ailesi sıkıştırıyormuş istemiyosa bıraksın bizde öylesi sorumsuz adama kız yok diye.kız telefonda nasıl ağlıyordu anlatamam.hastanede döktüğüm gözyaşlarım geldi aklıma gerçekten seven ne çeker bilirim dedim.telefonu kapatıp onu aradım.kendisine yan baktırmayan insana neler saydım neler.o kızla oynama seviyomusun dedim ses yok.anlamıştım müsait değildi.ertesi gün gelecem konuşuruz deyip kapattım telefonu.
o gece nasıl sabah ettim bilmiyorum.oldukça ağır hareket ettim.gittiğimde kız yoktu kavga ettikten sonra ayrılmış işten.
odaya geçip konuşmaya başladık.ailesiyle tanışmışsın kızın daha neyi bekliyosun ailesi yüzük takn diye sıkıştırıyomuş kız telefonda bana yalvardı dedim.dedi ki: O EVE BİDAHA GİDERSEM ONU O EVDEN GELİNLİĞİYLE ÇIKARIRIM dedi.yüzüne bakamıyordum.hareketlerinden anlaşılıyordu ki o da benim yüzüme bakamıyordu.dedim ki yani gerçekten seviyosun sesi titredi "ee..evet.."bunu duyar duymaz çıktım ordan yan dükkanda ki kuyumcuya gittim il işim söz yüzüklerini almak oldu.ordan çıkıp pastaneye( kız isterken çikolata adettendir:-)kolonya falan.bunların hepsini ayrı ayrı paketletip ona getirdim ne bunlar dedi.ALLAH MESUT ETSİN dedim.
kapıdan çıkarken kendi kendime şunu tekrar ediyordum SEVMEK SEVDİĞİNİ MUTLU GÖRMEKTİR...
ERTESİ AKŞAM SAAT SEKİZDE TELEFONUM ÇALDI.ARAYAN ONUN ANNESİYDİ.KIZIN EVİNDE TOPLANDIKLARINI OĞLUNUN EN YAKIN ARKADAŞINI OĞLUNUN NİŞANINDA GÖRMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ.HASTANEDEYİM DEDİM VE TELEFONU KAPATTIM EVET HASTANEDEYDİM AYNI ODADA AYNI YATAKTA VE AYNI HASTALIĞIN AZABIYLA...



sevmek evdiğini mutlu görmektir
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #707
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
YÜREĞİM ÇİÇEKLENDİ

Gözlerimde
Ne yana baksam
Sarı eflatun yeşil,
Ne yana baksam
Mavi mor pembe açar.
Tüm renkler gözlerimin
Tüm renkler bugün benim
Yüreğim çiçeklendi biliyor musunuz
Yüreğim.

Karanfil yasemin papatya
Leylaklar kır çiçekleri sardunya
Açıyor içimde bir bir
Görmüyorsunuz
Yüreğim çiçeklendi diyorum
Anlamıyorsunuz
Anlayamıyorsunuz ama
Umurumda değil.

Kıraç dağlar açtırdı çiçekleri
Nasıl haykırmak geliyor içimden
Mutluluğu bir bilseniz.
Bütün şarkıları size verdim dağlar
Bütün şiirler gökyüzü sizin
Bugün çok güzelsiniz
Her bir toprağı, taşı öpmek
Bulutları okşamak istiyorum
Şükürler tanrım sana
Verdiğin yürekle seviyorum.

Nevin Kurular
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #708
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
beaconsmall
hatirla


Unutulmaz anları vardır hayatın

Islak kirpiklere takıp kalan
Zamana meydan okuyan
Biz de öylesine yaşadık seninle
Öylesine sevdik
Hatırla aşkım...
Kahır dolu rüzgarlar esiyor içimde
Yıkılıp kalıyorum bu sağır akşamlarda
Beni sensizliğe nikahladılar
Yenildim duygularıma
Yenildim gururuma ağlayamadım
Şimdi sanadır bu ağlayışım
Hatırla aşkım..
Gözümde dağlar gibi büyüyor hasretin
Gelip gelip özlemin doluyor içime
Yokluğunda şair kesildi gönlüm
Artık hep hüzzamdan çalıyor şarkılarım
Sen de nasıl sever nasıl söylerdin
Hatırla aşkım..
Oysa nelere katlandı bu gönül
Ne acılara halay çekti bu yürek
Ne ihanetlere gülüp geçti bu gözler
Bir yokluğuna alışamadım
Bir de sensiz bu akşamlara
Unutamam demiştin giderken bana
Ben de unutamadım
Bu bizim son yeminimizdi
Hatırla aşkım..
Biliyorum şimdi saçlarını yaban eller okşuyor
Gözlerine başka gözler gülüyor
Gözlerin ki gördüğüm gözlerin en güzeliydi
Varsın adı hasret olsun artık bu sevdanın
Varsın sonu ayrılık olsun bu romanın
Bitmedi bitmeyecek bu şarkım
Nerede olursan ol
Kiminle olursan ol
Hatırla aşkım..
Hatırla
Yanındayken bile özlerdim seni
Şimdi içimde bir başka yangın
Şimdi gözlerimde en ıslak bakışın
Ölmek kaderde var biliyorum
Her şeyin sonu yakın
Ama sen de bil ki
Yağmurlarca sevdim seni
Yağmurlarca sana yandım
Hatırla derya gözlüm
Hatırla Aşkım..

Ahmet Selcuk İlkan


beaconwaves
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #709
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yine Ölüme Dair

Zevcem,
ruhu revanım
Hatice Pîrâyende,
ölümü düşünüyorum,
demek ki arteryo skleroz
başlıyor bende...
Bir gün
kar yağarken,
yahut
bir gece,
yahut
bir öğle sıcağında,
hangimiz ilkönce,
nasıl
ve nerde öleceğiz?
Nasıl
ve ne olacak
ölenin son duyduğu ses,
son gördüğü renk,
kalanın ilk hareketi
ilk sözü
ilk yediği yemek?
Belki de birbirimizden uzakta öleceğiz.
Haber
çığlıklarla gelecek,
yahut da ima edecekler,
ve kalanı yalnız bırakıp
gidecekler...
Ve kalan
karışacak kalabalığa.

Yani efendim, hayat...
Ve bütün bu ihtimâlât
1900 kaç senesinin
kaçıncı ayı
kaçıncı günü
kaçıncı saatinde?

Zevcem,
ruhu revanım
Hatice Pîrâyende,
ölümü düşünüyorum,
geçen ömrümüzü düşünüyorum.
Kederli
rahat
ve hodbinim.
Hangimiz ilkönce
nasıl
ve nerde ölürsek ölelim,
seninle biz
birbirimizi
ve insanların en büyük dâvasını sevebildik
- dövüştük onun uğruna -,
«yaşadık»
diyebiliriz.

Nazım Hikmet
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #710
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kovdum Kendimi Yüreğinden
otrlinebar
Sevdanın denizlerinde rotasız bir gemiydim.
Sana yolculuğa çıkmadan önce,
Bütün aşklarımı, acılarımı, sevinçlerimi bir kenara koyup,
Azıksız birtek yüreğimle baş koymuştum bu yola.
Yolum uzundu, karmaşıktı ve tehlikeliydi...
Tüm bunları biliyor, bile bile lades dercesine
İstiyordum bu sefere çıkmayı...
Ancak ben sana ulaşmaya çalıştıkça sen kaçıyordun.
Senin yanında olmak, sesini duymak için
Sarfettiğim bu çaba öylesine güzeldi ki...
Bir gün ışığın göründü uzaktan, işte ordaydın!
Arkamda bıraktığım bir nokta olarak kalmış
Sen önümde büyüyordun, gülen gözlerinle beni çağırıyordun...
Önce ellerini tuttum, sonra gözlerine daldım...
Senden aşk dilerken, sen gerçekleri sundun önüme...
Sevdalarımı sorguladın, rüyalarımı benden geri aldın.
Bu fırtınalı denizlerde sana duyduğum ihtiyaç,
Senin yüreğimi tokatlayan sevdan beni isyankar etti...
Düşünemiyordum artık, geri dönülmez bir yola girdiğimi biliyor,
Ancak bu yolda her pahasına yürümeye karar vermiştim.
Kırgınlıklarımızla, hasretimizin koynundaki acıyla,
Geceler boyu başbaşa kaldık, sorular sorduk kendimize...
Nereden başlarsak orada bitirdik, bir çıkış yolu bulamadık!
Ve sonunda bu denizin sonu görünmüştü...
Daha karaya ayak basmadan, fırtınalar dalgaları çağırdı kükreyerek...
Gücüm kalmamıştı, bilinmez bir yola doğru gittiğimi biliyordum!
Çaresiz kollarımla birkez daha sana ulaşmayı denedim.
Ancak sen duymuyordun, belki de duymak istemiyordun.
Ancak beni görüyordun.
Çaresizlik denizlerinde kayboldum sonra.
Sana sevgiler getirmiştim oysa.
Bu yaşamdan küçücük umutlar derlemiştim yüreğimde...
Onları büyütmüş sana armağam edecektim, olmadı işte...
Ne kadar istesem de senin o kapalı yüreğine girmeyi beceremedim.
Şiirlerim, sevdalarım ve gecelerimle başbaşa kaldım.
Bir kez daha yenildim aşka... bir kez daha yenildim çok sevmeye...
Şimdilerde gönlümün yelkenlerini toplamaktayım.
Tövbeler ettim, bu denizlere bir daha çıkmamaya...
Bir daha hiçbir yüreğe girmemeye yeminliyim!!..
Seni kendim kovdum, yüreğinden...
Bir daha girmemeye, bir daha sevmemeye söz veriyorum...
Seni sevdiğimi, kurda, kuşa söylüyorum;
Ama asla
Aşk dilemiyorum.

otrdeco1

otrlinebar

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik