Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 73

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 555.394 Cevap: 2.787
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Aralık 2006       Mesaj #721
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEVDAM

Sponsorlu Bağlantılar

Benim sevdamsın
Kahretsin aklımdasın
Yine çıkaramıyorum
Rüyalarımdan
Hayellerimden
SENİ
Beni unutamayacağını
Biliyorum;çünkü
Bende seni......
UNUTMADIM
Kolaymı sevdiğini,

Hayellerini,
Yaşananları ,
Bir çırpıda unutmak
YOK;
Olmaz sevdiğim,
Bu yaşanmışlıktan
Bu sevgiden sonra
Mümkün mü?
Asla kalbimden
ÇIKARAMAM
Bitmez bu sevda

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Aralık 2006       Mesaj #722
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Herhangi Bir Aşka Dair

Sponsorlu Bağlantılar
Herhangi bir kızınkinden ayrı değildi öyküsü
hayatına ülkesini ekleyip yaşamaktan başka

Usulca eğerek başını
yürürken nedense hep
birbirine dolaşır
gibi olurdu ayakları

Bir fotoğraf ve yeni
koparılmış bir çiçekti
ilk mektubuna eklediği
kelimelerse büsbütün yangın

Durup durup iç çekişleri
sessizliği, dalgınlığı
acıyla bakışı yollara
aşkı öğrenişindendi

Çiçekli bir dal
gibi uzandı sevdiğine
ve yalnızca
ayrılıklar korkuttu onu

Böylece bağladı
hayat, dünya ve kavga
ve aşk
onun tarihinde milattı

Temiz çamaşırlar ve bir demet çiçek
taşıyor simdi o kız, görüş günlerine

Ahmet Telli

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
16 Aralık 2006       Mesaj #723
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sonsuz Aşk
aşk dondu
buz kristalinin içine kondu
iki kalp yandı yandı tutuştu
bir oldu
bitmesin dedi sevgili
ne olur bitmesin yakarışı oldu

eros

Beydağlarının zirvesine kondu
görürsün dedi sevdiğini
işitirsin dedi sesini
şiirlerini
yanarsın yanar yanar ateşler
ama dokunamazsın
uzaksın

işte olimpos

böyle bir aşk
dedi sevgili
yakmasın bizi
duman olup uçmasın gök kubbeye
gökleri kıskanırım
yıldızlar bile görmesin
galaksiler keşfetmesin ikimizi
sen ve ben ve aşkımız
bizim olsun
sadece bizim

zeus

gönder gücünü dedi sevgili
dondur bu aşkı
cennet bahçeleri kurulana dek
sakla aşkımızı
dedi sevgili
en zirvesinde evrenin
kristal bir buz küpünün içinde
sakla kalbimizi
cennetde buluşana dek
sonsuzluğa kavuşana dek
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Aralık 2006       Mesaj #724
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Unutulmazım


Yıllar yılı acı çekmiştin, istemediğin bir ortamdaydın ve sana ters düştüğü halde yanlış şeyler yapmıştın. Acına, yaşam mücadelene ortak olup, yüreğimi yüreğine, ömrümü ömrüne katıp seni mutlu edecektim. Ben senden sadece sana verdiğim sevgiyi kabullenip, bu sevgiyi yaşamanı istemiştim. Yalnız seni istiyordum… Ama o kadar ters davranıyordun ki bana… Çok sevilmek bu kadar kötü müydü? Gerçekten böylesine ağır mıydı ki?

Sevgiye hasretim dediğini düşünüyorum da... Hayatıma bilmediğim anlamlar getirmiştin. Gözüm kapalı hayatımı ortaya koyduğum bir kumar oynamıştım. Ya seni kazanacaktım, ya da kendimden VAZGEÇECEKTİM. Hem seni kaybettim, hem de kendimden VAZGEÇTİM.

Var mıydı böyle kimsesiz darmadağın olmak, biçare kalmak, var mıydı? Keşke beni böyle ödüllendireceğine, hiç ödül vermeseydin. Onca yüreği senin yüreğine feda ettiğim halde, yüreğin kocaman sevdamı alabilecek kadar büyümedi…

Ben de sana büyük bir sevgiyi vermekte diretiyordum. Bu kadar direttiğim için beni bağışla…

Beni kırgınlıklarla, çelişkilerle, cevabı sende olan bir sürü soruyla ve bitmek tükenmek bilmeyen "keşke"lerle bıraktın, bana onca acı verdin ama yüreğim düşmanın olamıyor. Her gün alabildiğine yanıyor, istesem de istemesem de seni özlüyor, seni istiyor.

Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı hiç düşünmeden koparıp atardım. Ama artık kendime sözüm geçmiyor.

Başımı ellerimin arasına ne ilk ne de son alışım. İlk acım değil ama en büyükacımsın.

Bir limandayım ve senin bindiğin gemi çoktan uzaklaşıp gitti. Bunu kabullenemiyorum, zoruma gidiyor, canımı acıtıyor.

Sen yüreğimdeki hasret! Yarım kalmışlığım, unutulmazımsın…
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Aralık 2006       Mesaj #725
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Efkar

Sevgili karım Özlem’e

Gül efkarım derdime biçare olmaktan uzak
Hüznüme lokman, neyime nefes, meyime meze ol
Süreyyalar doldursun gökkubbeyi kirpiklerin kadar yakın
Gönlümün feri, zümrüt kadar yeşil, safir kadar mavi ol

Sinemi deldi geçti şu garip bülbülün figanı
Gel şimdi akşamın deli neharında derbeder ol
Ya gel sev beni ruhumla ebedi fermanım
Ya git bir an evvel başkasının ol

Neyleyim beni senden alan o vakti zamanı
Yağ gönlüme usul usul duama şükran ol
Hasret duyar bu gönül sana, derya kadar suskunum
Gözlerimde hülya, dudağımda buse ol
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Aralık 2006       Mesaj #726
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bende saat yok ki,
Kaç olduğunu söyliyeyim,
Para mı hiç olmadı ki,
Olsa da sana hepsini vereyim.
Sakın sakın onu deme,
Parasız saadet olmaz,
Ya sana aşık olmuşsam,
Bunun sence değeri,ayarı ne.
Zamansız,parasız sevgi benimki,
Ver tut ellerimi,
Saatsiz,para olmıyan yere,
Neolur sıcaklığını ver bana,
Yalnız sen ve ben,
El ele yıldızlara,
Kol kola bulutlara,
Sımsıkı sarıl bana,
Olsun evimiz cennet bahçesinde.
Ben seni tanıdım,
Bu minyon tipinle.
Kalbindeki o sıcaklığı,
Gülen o gözlerindeki ışığı,
İnan ilk gördüğümden beri,
Kalbimde sana çok ısındı,
Adı güzel kendi güzel,
İlk aşk onda başladı…


sami arlan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Aralık 2006       Mesaj #727
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kaç sevgiliyi sonuncu saydıysam
Hepsi de aynı kadındı
Bilmiyorlardı kendilerini
Ama ben biliyordum
Çünkü hep aynı bendim.
Kaç kadını seviyorum dedimse
Hepsi de aynı kadındı
Bilmiyorlardı birbirlerini
Ama ben biliyordum
Çünkü hepsini seviyordum.
Kaç kadın ihanet ettiyse
Hepsi de aynı kadındı
Bilmiyorlardı kaç yaram olduğunu
Ama ben biliyordum
Çünkü vurulan hep bendim.
featherAziz NESİN
nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
17 Aralık 2006       Mesaj #728
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
Sokak çalgıcılarının dalgın kemanı
Akdenizi anımsatıyor
Gelip geçmekte olan yazı
Güz bakışlarıyla

Aşk bile yetmez

Bir kez olsun masal anlatmadı babam
Uzun yolculuklara çıkmadık
Adım adım yaklaşan bir hüzündü gençliğim
Bir kış gecesi soğuk ve puslu

Düş bile yetmez

-birileri söylemişti sahi
Hiç unutmuyorum
Kadınsan mutsuz olmaya bile hakkın yok-

Sessiz iklimlerin çocuklarıyız şimdi
Ne varsa yarından kalacak
kırık dağ laleleri gibi
Yalnız kalmak gibi sonsuz ve acı
Öznesi liman bir vapura yüklüyoruz

denizler bile yetmez

Zeynep Kurada
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
17 Aralık 2006       Mesaj #729
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın Sonsuzluğunda
Bazen bir selam
Bazen bir merhaba ile başlar
Can, canım gibi sözlerle
Paylaşmayı özlerken yüreklerimiz
Ayak seslerini bile duyamazsınız
Kayan bir yıldız sessizliğinde
Süzülüp gelir
Her baharda doğanın
Binbir renk cazibesiyle
Yeniden yeşeren
Güneşin doğuşuyla başlayıp
Batışıyla renklenen
Ayın parlak yüzü
Vururken suya
Hafif bir esen
Ya da çisi çisi yağmur
Damlalarıyla canlanan
Acı bir sızı bir yürek sancısıdır
Başlar
Ne olduğunu
Nasıl olduğunu
Çözemeden
Kanatsız kuş gibi uçarız
Aşkın sonsuzluğunda
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Aralık 2006       Mesaj #730
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sana son sözlerimi söylüyorum bu son kıtada bir daha
gözlerini açacaksın ve onu göreceksin en yakınında
oyun alanında yalnız değilsin, bu aşkı yaşayacaksın hem de bu hayatında

(Yazar: Hasan "Sonsuz" Çeliktaş)

göklerdeki binlerce melek kutsarlardı aşkımızı kanatlarıyla,
gaia ana sulardı ruhumuzu nehirlerdeki gözyaşlarıyla,
tanrı bile kıyamazdı bize sevgiyle bile dokunmaya
sevimli iki ruhtuk biz aşklarıyla birleşmiş...

yaşamıştık yüzlerce asırı birlikte elele
ve o eller görmüştü nice 'el' gibi görünen kardeşler
rol almıştık binlerce sahnede el'lerle elele
selamlamıştık evreni perde inince gülümsemekle

hiç kimse ayıramazdı bizi, zaten bilmiyorduk ayrılık nedir ki
ellerimizi bırakmadık hiç, kaybetmek nedir bilmiyorduk ki
gözlerimizin içindeki evren yetiyordu bize, ihtiyaç nedir bilmiyorduk ki
sarılıp bizi yaşıyorduk, bizden başka ne olabilirdi ki

birgün karar verdik biraz değişiklik yapmaya
aşkımızı geliştirip 'sonsuz' kereler kutsamaya
ayrılmayı deneyecektik, öğrenecektik kaybetmeyi, aramayı
ayrıldıktan sonra kaybettiğini arayıp bulmayı...

ve başladı bizim aşk dolu oyunumuz böylece
tüm evren oyun alanımız oldu bir kez daha gönlümüzce
daha önce yüzlerce kez gelmiştik, 'evet'
ama bu sefer ki daha farklıydı, daha cesurcaydı elbet

melekler, ruhlar, tanrılar heyecanlandılar katılmak için bize
rol almak için sıralandılar oyun alanının gişesinde
gişenin tabelasında yazıyordu en önemli hatırlatma altın sözlerle
aşk sonsuz bir oyun... girişi olur da çıkışını kimse bulmak istemez

herkes bir kere daha gülümsedi adımını atmadan önce içeriye
melekler çıkardılar kanatlarını, ruhlar girdiler bedenlere, tanrılar terkettiler tahtlarını
ve imzaladılar "ben artık aşk'ım" kontratını gönül sözleriyle
o sözle vazgeçtiler kimliklerinden katılmak için bize

biz yaratmıştık aşkı, yaşatmıştık evrene
imrenmişti ruhlar, tanrılar, melekler öğrenmek istediler bunu hevesle
onun gözlerine baktım son kez ve attım içeri adımımı oyun evrenine
artık ben kimdim, o kimdi, biz kimdik bilmiyorduk bakıyorduk şaşkın çevremize

çevremde yüzlerce kişi gördüm onların kim olduğunu bilmezken,
onlar da bana şaşkın gözlerle baktılar, sanki daha önce hiç yaşamamış gibiydik bunu
halbuki her birimiz inmiştik defalarca oyun alanına binlerce farklı rolde
ama bu sefer ki farklıydı billiyorduk kalbimizde...

Sonsuz aşkımızı kutsayacaktık bir kere daha sonsuz aşkımla elele
Ve ruhlar, tanrılar, melekler de tadacaktı bu şarabın kutsanmasını; kutsayan hep onlar olmuşken önce
Onlar da bilecekti artık neyi kutsadıklarını ruhlarında, hissederken bu eşsiz anları yüreklerinde
Ve belki de vazgeçeceklerdi tüm kimliklerinden sonsuza kadar, bulmak istemeyeceklerdi çıkışı yazdığı gibi gişede

Unutmuştuk ama unutmak demek değildi 'o artık yok' içimde
Aşkımız öyle güçlüydi ki, 'güç' çocuk oyuncağı gibi kalırdı içersinde
İçimde bir ses "hmm, ayrılık böyle oluyormuş demek" diye yineliyordu kendince
Öğrenmem için öyle unutmuştum ki kendimi, anlamıyordum neydi bu içimdeki ses delice

Oyun alanı çok büyüktü oyundaki bedenlerimize göre
Ama hiçbir oyun alanı yeterince büyük değildi, büyüklükleri ufaltan kalbimize göre
En uzakta başlasak bile hissetmiştim onu içimde gözlerimiz görmese de
Koşmaya başladım hemen, ulaşmak istiyordum ona yine acele edip biran önce

Ama oyuna girmemize gerek yoktu hemen kavuşmamız gerekli olsaydı diye hissetti içim
Dışım acı içinde salyalar saçıp, deliler gibi koşarken dağlarda denizde çölde
İçim gülümsüyordu huzurla, dışım kaptırmıştı kendini oyuna
Oyun hemen bitsin istiyordu dışım, eksik hissediyordu kendini kimsesiz ve yalnız

Zaman ilerledi ve halen bulamamıştım onu hiçbiryerde
Girmişti hayatıma binlerce ruh, tanrı, melek yaşamıştık bir sürü şey bu evrende
Oyunumda eşlik ediyorlardı bana, kendi senaryolarını yazarken
Ve senaryolarının başlığını "Sonsuz Aşk" diye atarken

Sonra birden buldum onu karşımda, gözlerimiz kilitlendi
Tanıdık birbirimizi o anda, ruhlarımız tekrar alevlendi
Biliyordu dışlarımız "işte aradığım hep o'ydu"
İçlemiz kutsuyordu o anı; sesimizi ruhlar, melekler, tanrılar duydu

Bir an uyandım uykudan karşımda "Sonsuz Aşk"ı buldum
Birbirimize tekrar sarıldık sanki gitmiş gibi bir yere
Aslında oyun alanında sanırken kendimizi kapatmıştık gözlerimizi ellerimizle
Onca mesafe var sanırken aramızda vardı aslında sadece bir karış mesafe
Ve o mesafeyi aşıp kavuştuğumuzu sanmıştık, aslında esas oyun buydu

Sonra çevirdik gözlerimizi evrene baktık çevremizde gözlerini elleriyle kapatmış binlerceyi
Kanatları, bedenleri, tahtları duran binlerce ruhu, tanrıyı, meleği
Alkışlayıp kutsadık cesaretlerini, o cesaretler ki yaşamak içindi 'sonsuz aşk'ı
Aşkı yaşadıkça görüyorduk yokoluyordu tahtları, bedenleri, kanatları..

Artık biliyorduk biz neden biz'iz de bizden farklı birşey değiliz
Neden tüm evren bizi kutsar, sınırsızca seviliriz
Bizim 'sonsuz aşk'ımızdır bu evreni renklendiren
'sonsuz aşk' ulaşılmaz birşey değildir yaşanır, artık biliyor bunu tüm evren

büyük cesaret isterdi atmak adımı oyun alanına
kimse çıkışı bulmak istemez kolay kolay yazıyordu kapısında
hince gülümsedik ne yapacağımızı anladığımızda sonsuz aşkımla
sarılıp birbirimize kapattık gözlerimizi ellerimizle dönmüştük yine alana

'sonsuz aşk' olur mu diyen kalbini lütfen bir kez daha sorgula ey umudunu kaybetmiş ruh
hiç yaşamamış gibi davranma, o bir adım ötende bu yazı hatırlatmaktadır sana
senin inanmadığın şeyi yaşamak için tanrılar bile vazgeçiyor tanrılıklarından
sen 'sonsuz aşk'ken sanki yokmuşsun gibi davranmasana

sadece ilahi bir aşk değil anlatmak istediğim lütfen karıştırma
ilahi aşk bile kutsanabilir sevgilinin elini tutmakla
evet, onu dışarıda değil içinde aramak lazım bunu bilirim
ama içinde aramak değildir ki dışındakilerle yaşamayacaksın 'sonsuz aşk'ı anlasana

sana son sözlerimi söylüyorum bu son kıtada bir daha
gözlerini açacaksın ve onu göreceksin en yakınında
oyun alanında yalnız değilsin, bu aşkı yaşayacaksın hem de bu hayatında
sarıl bir kere de benim için, kutsa 'sonsuz aşk'ı onunla gözlerini açınca... Msn Wink


Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik