Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 90

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 555.453 Cevap: 2.787
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Şubat 2007       Mesaj #891
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ebedi Aşk

Sponsorlu Bağlantılar
Gururum engel oldu sevgime
Aşkla gururu karıştırdım bir kere
Sana değil sitemim bahtsız kaderime
Oynadı oyununu felek bir kere

Tanrıya adadım kurban diye kendimi
Alın yazıma bağladım tüm sevgimi
Bundan böyle sitemlerini çek benden geri
Sensizliği ben asla istemedim ki...!

Duymak istemem bundan böyle sesini
Tutmak istemem güzel ellerini
Görmesin gözlerim artık yüzünü
Çıkarıp atasım gelir sana ait şu kalbi

Tuttuğun ellerim kopsun kökünden
Okşadığın saçlarım dökülsün tel tel
Seviyorum dediğim dilim tutulsun
Sana ait şu kalbim cehennemde kavrulsun

Söylemem bundan sonra seni sevdiğimi
Kimse silemez bil, kalbimdeki yerini
Kara topraklara versen de bedenimi
Ruhumla birlikte, AŞKIM EBEDİ...!

Şenay Gilor
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Şubat 2007       Mesaj #892
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DÜN SABAH SENİ BEKLEDİM..

Sponsorlu Bağlantılar
8:15 vapuru kalkmak üzereyken kapılar kapanırken homurdanarak gelmeyişine.. Üç simit almıştım en gevreğinden. Biri sana biri bana diğeri martılar için.. Gelmedin belki gelemedin.. Adımlarım geri geri giderken vapura, arkamdan koşan insanların yüzlerin de seni aradım. Gelmedin..
Elimde iki gün öncesinin tarihi bir parça gazeteye sarılı üç simit başım öne eğik ve bir sabah daha seni bulamamanın sarhoşluğu üzerimde. Gelmedin bilseydin gelir miydin.?
Oturdum yalnızlığımla baş başa kalacağım bir köseye.. Mendil satan çocuklar var etrafimda. Birde inadina bagirip duran çayci. Simit kokusu çaya davetiye göndermis ama eksik tek senin kokun.. Vapur ipinden kurtulmus gelsen de bosuna olacak. Iskeleye bakiyorum bir el görsem inan içim bosalacak. Yüzlerce insanin agirligiyla denizin karni yarilmis ve sarali hastalar gibi köpürüyor agzi. Evet simdi marti zamani geldiler de zaten. Bir bakis atip uzaklasiyorlar. Sonra yine geliyor yine geliyorlar.. Sen de gelseydin ya.. Düsünüyorum ne kadar da beyazlar. Ne kadar özgür.. Benim de bir beyaz yanim olsaydi ya.. Kirlenmemis, saf ve sana benzeyen.. Kanatlarim olsaydi ya.. böylesine özgürce çirpacagim.. Offf deli miyim ne.. simitler gevrekligini kaybetmeden yemeliyim. Bir bardak çay önümde hemen. Ortadan ikiye böldüm bugusu içinde kalmis. Bir dilim martilara bir dilim sana.. sahi sen yoksun olsaydin ister miydin..? Kiz kulesi göründü. Seninle ilk öpüsmek istedigim yer. Saçlarini rüzgara savurup sonra da yakalamaya çalismak.. Peçetelere yazdigim siirleri öylesine bosluga birakip marti çigliklarinda dinlemek.. Seni seviyorum'u haykirmak. Biliyor musun buradan sevgiliye ne söylersen söyle tüm Istanbul duyarmis. Baliklar hizaya dururmus. Martilar bir baska uçarmis.. Vapur sirenleri sarki gibi ötermis. Bogazin narin akisi bu feryada selam dururmus. Bilmiyor musun..? Gelseydin bilirdin elbet.. Çay bitmek üzere simitlerde.. Gelemedin üç simit almistim biri bana kaldi ikisi martilara. Bak aklima geldi. Zaten bu yolculuk bir bardak çay içme mesafesi. Çabucak bitiyor iste. Biliyorum yan dönmüs vapur yanasiyor iskeleye.. Geri mi dönsem acaba. Yoksa bir Üsküdar siirimi yazsam.. Kararsizim. Arkadan bir ses yürümemi söylüyor adim atamiyorum sanki buradasin kokun geliyor. Sen olmadan seni aramak nasil bir sey biliyor musun..? Bilmezsin gelseydin bilirdin elbet. Hizli adimlarla yürüyen insanlara sasiyorum ya sevgili gelir de yetisemezse. ben yavas yavas yürüyorum Gelirsen yetis diye.. Üsküdar bir baska.. Her taraf döner kokuyor. Çingirak sesler ugulduyor beynimde. Ekmek arasi su kadar diye. Bakiyorum genç bir oglan döner ve ayran ismarliyor sevgiliye. Ufak seylerden mutlu olabilme gerçegi bu sanirim. Dudaklarda ayran bulasigi izler. Sevgilide bir peçete siliyor narince dudaklarini yarinin. en sevdigim resim bu gelmedin gelseydin bizde yerdik iste. Kendimce yollaniyorum sahil boyu. Burada çakil taslari yok. Duvarlar tabela dolu. Sevgiliye yazilmis maniler yok. Boya sandiklari dizilmis boy boy renk renk. Tüm çocuklar ayakkabilarima bakiyor. Çingeneler var gül demetleri ellerinde. Kosusturup duruyorlar saga sola. Hiç biri bana yanasmiyor. Oysa vazgeçilmezdim onlar için. Neden dersin bilmiyorsun degil mi.? Gelseydin bilirdin elbet. Bir vapur daha yanasti iskeleye. Sonra bir tane daha. Bu isleyis sürecek gün boyu ben sensiz sen bensiz vapurlar habersiz martilar öksüz.. Gelmedin öksüzlügü bilmezsin elbet. Belki gelemedin biliyorum gözlerinin su anda doldugunu.. Hem ben nereden bilebilirdim ki göge gelin oldugunu..

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Şubat 2007       Mesaj #893
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sabah Olursa

Bu memlekette de bir gün sabah olursa, Halûk,
eğer bu memleketin sislenen şu nâsıye-i
mukadderatı, kavi bir elin kavi, muhyi
bir ihtizâz-ı temasiyle silkinip şu donuk,
şu paslı çehre-i millet biraz gülerse... O gün
ben ölmemiş bile olsam, hayâta pek ölgün
bir irtibatım olur şüphesiz; - O gün benden
ümidi kes, beni kötürüm ve boş muhitimde
merâretimle unut; çünkü leng ü pejmürde
nazarlarım seni maziye çekmek ister; sen
bütün hüviyyet ü uzviyyetinle âtisin:
Terennüm eyliyor el'an kulaklarımda sesin!
Evet, sabah olacaktır, sabah olur, geceler
tulû-i haşre kadar sürmez; âkıbet bu semâ,
bu mâi gök size bir gün acır; melûl olma,
Hayâta neş'e güneştir, melâl içinde beşer
çürür bizim gibi... siz, ey fezâ-yı ferdânın
küçük güneşleri, artık birer birer uyanın!
Ufukların ebedi iştiyâkı var nura.
Tenevvür.... asrımızın işte rûh-i amali;
Silin bulutları, silkin zılâl-i ehvâli,
zıyâ içinde koşun bir halâs-i meşkûra
Ümidimiz bu: ölürsek biz, yaşar mutlak
vatan sizinle, şu zindan karanlığından uzak!

Tevfik Fikret
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Şubat 2007       Mesaj #894
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Gönül neden böyle buruksun
İçini dolduracak sevgi mi arıyorsun.
Kendi kendini yiyip bitiriyorsun,
Gerçek sevgi nerde bu zaman da bulamıyorsun

Kalmadı artık gerçek sevgi ve dostluklar
Nerde o kalıcı arkadaşlıklar
Mazi oldu güzel günler mutluluklar
Arama hiç boşuna
Heves oldu sevmek ve aşık olmalar

Gönül sevmek senin neyine
Acı çektirme kendi kendine
Yakma yüreğini kül etme
Kendini başka gönüller ezdirme,

Artık gönüller korkuyor, kapılarını açmaya
Artık gönüller korkuyor, arkadaşça yaklaşmaya
Para hep para çıkıyor ön plana
Sevgi artık yok olmuş,
Kalpler bir taş bir kaya

Gönül sevmek senin neyine
Acı çektirme kendi kendine
Yakma yüreğini kül etme
Kendini başka gönüllere ezdirme,


feyza tutam
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Şubat 2007       Mesaj #895
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
İçimde Bir Sen

içimde öyle bir ben var ki
görmek isterim göremem
tatmak isterim tadamam
içimde sen öyle güzelsin ki
kusura bakma sevgilim onun
sen olduğuna inanamam

Göker Kandil
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Şubat 2007       Mesaj #896
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Dilendikçe seni derim
Derdin sevda demi pirim
Dünya dolsada şirin
Senden geçer miyim gülüm

Mecnun geçmiş mi bu yoldan
Gönül anlamıyor haldan
Geçerim de paradan puldan
Senden geçer miyim gülüm

Seni sevip aşık olsam
Aşk yolunda yolda kalsam
Bu aşk ile berbat olsam
Senden geçer miyim gülüm

Aşık olan hardan geçer
Anlatılmaz sırdan geçer
Gerekirse serden geçer
Senden geçer miyim gülüm

Dolukurt um böyle nere
Gönül duyulur mu yare
Ömür bende durduk süre
Senden geçer miyim gülüm


orhan yavuz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Şubat 2007       Mesaj #897
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Zaman yaşlanır, umutları eskitir,
Yine umutlanırım...
Sevdalar geçer yıkılır, yenilir,
Yine ayaklanırım...

Çığlıklara hapsettiğim şarkılarım var benim.. Sessizliğin içinde ağır aksak
yürüdüğüm yollarım var. Bir yerlerde takılıp düşsem de, tekrar kalkabiliyorum
ayağa.. Ama dizlerimde yaraların izleri kalıyor, silinmiyorlar.

Yarım kalmış hikayelerin tamamlanmamış cümlelerinde buluyorum kendimi.. Ne
tamamlayabiliyorum, ne tamamlanabiliyorum.. Bir yanım hep eksik, hep kırık..
Dünyam bir bir yitirdi renklerini.. Ne deniz mavi eskisi gibi, ne de gökyüzü..
Korkularım bırakmıyor peşimi.. Adımlarıma yapışmışçasına nereye gitsem benimle
geliyorlar adeta.
Sesleri duymaktan yoksun kulaklarım, sözcükleri söylemekten korkan dudaklarım
var. Zaman hiç bir şeye aldırmadan devam ediyor yoluna..

Ya ben gecikiyorum zamana, ya da geç kaldıklarım erken çıkıyor karşıma...
Alıştım sanırken acılara..
An olur bazen tutamam kendimi,
Delirir isyanım...

Bu sensizliğim mi, yoksa yalnızlığım mı bilmiyorum.. Bir bilsen.. Seni her
özlediğimde bir nokta bıraktım duvarlarıma.. Eğer bir gün gerçekten tutarsam
ellerini, bakıp ta görürsem gözlerindeki o sevdalı hali, o noktaları birleştirip
sevdanın kalemiyle, mutluluğun resmini çizeceğim dünyaya..

İşte o gün yine masmavi, berrak bir güne uyanacak deniz.. Bulanıklığını benden
uzağa atacak.. Bütün gecelerim sabaha varacak.. Ve bir daha hiç gece
olmayacak...

Sensiz geçen günlerimin hesabını yarınlardan soracağım.. Sevinçlere boğulacak
içimdeki çocuk.. Yeniden seveceğim yağmurları.. Hiç söylenmemiş, hiç dillenmemiş
kelimeler fısıldayacak rüzgar. Hiç kimseler bilmeyecek, duymayacak,
anlamayacak..

Bunlar olacak değil mi?

Bu garip fani beden,
Bu deli ruh benim..
Atamam, satamam,
Dert benim, dertler benim...

Bu acı kızgın hüzün,
Kırık düşler benim..
Susamam, susturamam,
Söz benim, sözler benim...

Korkuyorum işte.. Korkularımı büyütüyor zaman gitgide.. Ne olur izin verme
korkmama, kendimden kaçmama..

Geç kalmama izin verme kendime, geç kaldıklarımınsa önünde bırakma...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Şubat 2007       Mesaj #898
arwen - avatarı
Ziyaretçi
hasretin sımsıcak kollarında
derin uykular hayal ededursun gönül
yüreğimde çifte kanatlar çırpmada sevda
aşk otağlar kurmuş ruhumun yücelerine

gözümün nurunu yeşile boyadı bahar
dağlar rüzgar beklemede nefesimden
sesimden orkestralar medet ummmada hey
hey gidi ses tellerimi dudaklarıyla sulayan
sevgili heyyy

tövbelerimi bozduran işvene ne deyim ne
ne söyleyim ferman dinlemeyen parmaklarıma
dudaklarıma zemzemler ikram etmede saki
günahkar niyetlerimi alkışlamada tövbe
nur topu bebekler koşmada
kucağıma

gölgeni salsan ne zaman menzile
gel demelere niyetlensen usuldan
dağalar bir bir çekilmede yollardan
uçaklar imrenmede ayaklarıma

hele bir göz at şehre bir göz at
aşıklar halkalanmış köşe başlarında
aman neylere bir bak, aman tefleri dinle
diz vurup sarsmada dansçılar yerleri
her nefeste bir düğün, her nefeste bayram

yüreğimde çifte kanatlar çırpmada sevda
aşk otağlar kurmuş ruhumun yücelerine
aşık zincirlere vurulmuş
bir koca sarayda

gel bir and içelim bir and içelim gel
ne tasamız olsun ayrılıklardan
ne buluşmalardan umudumuz
aşkolsun sevdanıza aşkolsun denmiş
aşkolmuşuz


vahdet nafiz aksu
hi_axi_seytain - avatarı
hi_axi_seytain
Ziyaretçi
6 Şubat 2007       Mesaj #899
hi_axi_seytain - avatarı
Ziyaretçi
Aşk yeniden,
Akdeniz'in tuzu gibi.
Aşk yeniden,
Rüzgârlı bir akşam vakti.
Aşk yeniden,
Karanlıkta bir gül açarken...

Aşk yeniden,
Ürperen sahiller gibi.
Aşk yeniden,
Kumsalların deliliği.
Aşk yeniden,
Bir masal gibi gülümserken...

Gözlerim doluyor,
Aşkımın şiddetinden,
Ağlamak istiyorum.
Yıldızlar tutuşurken,
Gecelerin şehvetinden,
Kendimden taşıyorum...

Aşk yeniden,
Bitti artık bu son derken.
Aşk yeniden,
Aynı sularda yüzerken.
Aşk yeniden,
Rüya gibi bir yaz geçerken...

Aşk yeniden,
Unutulmuş yemin gibi.
Aşk yeniden,
Hem tanıdık,hem yepyeni.
Aşk yeniden,
Kendini yarattı kendinden...


fazla söze ne hacetMsn Happy)))
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Şubat 2007       Mesaj #900
arwen - avatarı
Ziyaretçi
aşkın rüyası


Aradan uzun bir zaman geçmiş ne kadar geçtiği meçhul…Benmi duyuyorum yoksa birisimi haber veriyor yada sen mi çağırıyorsun onuda hatırlamıyorum, ve biliyorumki zor durumlarında, aklın neye hizmet ederse kendine bırakırsın zorları ve kimseyle paylaşmassın . İhtimal ben duyup geliyorum sana , duyduğumda şeyde ne ! ; senin zor bir durumda çaresiz olduğun gibi sanki öyle bir şey … Aradan belki on belki beşyıl geçmiş daha fazla değil .. ben vefasızım ya aramıyorum sende hiç aramamışsın. Çocuklar gibi önce o arasın ,o niye aramıyor teraneleri...
Yani o uzun süre zarfında hiç görüşmemişiz. Ve ben yolları çok iyi bilir gibi geliyorum ,Aklımda geçmişin izleri; capcanlı görüntün ,bulaşıcı gülüşün , Benim asılmalarıma tatlısert sınırların ….benden kaçışların sanki hissetmiyorum.bal gibi anlıyorum...hele beni odada yalnızken istemediğin zamanlar bile aklımda ...Ve ben seni her zaman hatırladım mutlu bir gülümsemeyle.Mutlu olmanı diledim hep. Her şeye rağmen…... sona yaklaşan beraberliğimizin son görüşmelerin birinde hiç olmassa kardeşliğimi sundum sana , en çaresiz en zor hissettiğin gününde kanımla canımla yanında olmak için…. Ve gideceğin gün bilerek bulunmamıştım dairede. Hep diyoruz ya geçerli sebeplerim var diye…onun gibi işte...

Bir bahçenin içerisine giriyorum ,yerde taş karoların kenarlarını otlar sarmış ,Bahçenin bir zamanlar çok güzel bir bahçe olduğu belli ancak şimdi bakımsız bir orman gibi…Önümde 2 katlı bir ev sanki ahşap gibi yada öyle gösterilmeye çalışılmış.Bu yoldan geçiyorum ama hiçbir şeye takılmıyorum sanki yüzüyormuyum yolda uçuyormuyum.öyle süzülerek gidiyorum işte.Evin önünde bir kalabalık var hepside bayan . Enteresan bişey hepsinin kıyafetlerinin aynı olduğunu hatırlıyorum .Bana boş bakıyorlar bakışlarından yorum uydurmaya çalışıyorum iyi bir şey gelmiyor aklıma yalnızca düz ve boş bir bakışlar. Aynı şekilde ikinci kata çıkan merdivenin her bir basamağına dizilmişler.Bende senin kaldığın odayı sanki biliyormuşum doğruca basamaklardan yukarı çıkıyorum.Boş bakışlı bayanlar eski uzun kapılar var ya öyle bir kapının yanına dizili vaziyetteler. Ne varsa o kapının arkasında var….Erkeklerin kalbi dukkan derdiniz. Ben ne dukkanı dükkan olarak düzeltebildim nede benim kalbim dukkan .. ben yalnızca aradım… Gerçek yada bulduğumu sandığım serapların peşinden gittim ..Bazende bulduğumu hissettiğim anda kendim serap oldum elleri kolları bağlı ifadelerinin sonunu getiremeyen….

Kapıdan giriyorum beyaz yatağın içinde sarı bir gecelikle ordasın, biraz zayıflamışsın, solgunsun , yine güzelsin, yine muhteşem görünüyorsun. Bakışlarında yine aynı sevecenlik var ama birazda pişmanlık, doğrulmaya çalışıyorsun yatakta …Geçmiş yılların bütün bedellerini ifade eden şu sözü söylüyorsun kırık ve kısık bir sesle ;-keşke…… gelmiş geçmiş zamanlar içerisinde hayatımın yörüngesini şaşırtan sana ; Şimdi ve şimdiden sonraki zamanlarımız var. Kalk ve silkin üzerindeki ağırlıkları diyorum ve gidiyoruz . Allah Allah kapıdan çıkmıyoruz ama ne ev var ne yatak .Sende bende yokuz ama varız.Varız. Bu defa bedensiz varız. Ve Her yerdeyiz. Sürekli öpüşen dalgayla sahil gibi , Bulutla rüzgar gibi, Yağmurla toprak gibi , Arıyla çiçek gibi ,İki aşığın vuslatında karışan nefesleri gibi.



ahmet hayri tekin

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik