Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 165

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 555.266 Cevap: 2.787
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
30 Haziran 2007       Mesaj #1641
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Gönlüme Yazdım Adını gönlüme yazdım adını
öyle kağıt kalem hesabıyla
Sponsorlu Bağlantılar
ince mühür edasıyla değil
dağları özler gibi
içime bulutlardan şekil yaparcasına
öylesine yumuşak ve
böylesine çıkmazcasına tenimden kokun
yıldızsız gecelere sığınak yaptım sesini
ümitlerin azaldığı bir ilçeden
uçsuz bucaksız taze yeminlerle geldin bana
mecburi ve anlamsız serzenişler çekerken seni
ümitlerin kaybolmaya yüz tuttugu topraklara
toprağım sensin dedin.
gitmedin!
yıkık bir şehrin silveti gözlerimizi boyarken tuzlu yollarda
geçmiş zamanların o taptaze diriliğinde
nostaljik,baygın bakışlar fırlatıyordun bana
ilklerin aramızda çoğala çoğala biriken
o narin sevecenliği
beni sana..
dalga dalga denizin tutuklusuyum ben
halka halka içim coşuyor düşününce
hani küçük bir taş atarsın denize
büyür büyür yarattıgı halkalar enginlere
ve işte..
sen o küçük taşsın gönül denizime atılan
ve halkalar alabildiğine enginlere doğru

gönlüme kazıdım adını
öyle kazma kürek hesabıyla
demir dövme edasıyla değil,
iğne oyası inceliğinde
rüzgarlarda savurarak tellerini saçlarımın
öylesine delirten ve
böylesine vazgeçilmez yapan yumuşaklığı dudaklarının
sözsüz evrenime,sözsüz öfkelerime
bambalka bir dünyanın kalıntıları arasından
çok tanıdık korkularla geldin bana
ümitlerin her daim kaybolup yeninden bulundugu
o tanıdık sesler çağırınca yine seni
gittin!
geleceğimi bilerek!
geleceğim diyerek gittin!

semalarda toz bulutu eksik olmayan
o harabe şehre dogru
ardından hiç bakmadın gerilere
sevgi yüklü sallanan eller
havada bir süre asılı kaldı
anladım!

çünkü gönlümün resmettim adını
öyle yağlı boya hesabıyla
kara kalem edasıyla değil
yok olmuş bir sanatı tekrar canlandırır gibi
tarihe meydan okurcasına
ölmüş bir hattatın mezarına selam gönderir gibi
yırtıcı bir sarılıkla boyadığım gönül defterime işledim yüzünü
hayal kurup baktın mı yüzüne
umutlar getirdiğini gördüm yıkık bir şehre inat
parçalanmış küçük hayatlara gayret parıltıları saçtım
yüreğimdeki sancılara isyan edercesine
sevgiyi buldum dipsiz bir gönül kuyusunda
ansızın gözünü kapadın,
atladın!
hiç çıkmamasını dileresine
gönül defterime hapsettim adını
yüreğinin kanayan yerlerine sevdayı bandajladın en kuytu mekanlarda...
sevildiğini bildiğin o rüzgarlı denizlere açtım yelkenlerini
deniz dalgalandı,açtı kollarını
deli bir martı yorgun kanatlarını savurup duruyordu baygın gözlerinde..
mutlulugu buldugun yer işte orasıydı!

Tugba Eroğlu

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Haziran 2007       Mesaj #1642
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sonsuz bir sevgi için açtım ellerimi sana
yağmur ol yağ avuçlarıma içeyim seni kana kana
Sponsorlu Bağlantılar
yaşam kaynağım ol mutluluk ver bu cana
sonra al bu can senin olsun

isterse gÜneş doğmasın karanlıklar içinde kalayım
yeterki elimi uzattığımda saçlarına dokunayım
karanlıklar içinden gözlerinin ışığıyla kurtulayım
sonra seninle bu hayatı paylaşayım

sevilen sen olunca aşk gÜzel
aşkımın ateşini hissetince bÜtÜn dertler biter
dudağındaki bir tebessÜm dÜnyalara bedel
sonra diye birşey kalmaz herşey aşkımla biter

RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
30 Haziran 2007       Mesaj #1643
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum

Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum

Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum

Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki seni seviyorum

Başka türlü bir şey benim istediğim:
Ne ağaca benzer, ne de buluta.
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz,
Havası ayrı hava..

Bir başka yolculuk dalından düşmek yere
Yaşadığından uzun

Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
Ağacın yüksekliğince
Dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
Vardığın çimen yeşilliğince

Nerde gördüklerim?
Nerde o beklediğim
Rengi başka
Tadı başka.. ZEYNEP SERBEST
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
1 Temmuz 2007       Mesaj #1644
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
İçimdeki Sen

Hırçın deniz iken hep gözlerinde duruldum
Kısır döngülerde pervaneyken kalbinde durdum
Sevdayı gözlerinde anlatırken ben hep sustum
Yalnızlığı toprağa gömüp sende acılarımı unuttum
Islak gözlerimi senin gülüşlerinde kuruttum.

İçimdeki sen bir avuç toprakken;
Ben sevginde yeşerecek tohum oldum
Kanatlanıp özgürlüğe uçarken
Yine senin dalına kondum
Sen yokken yarınlarında
Dört mevsim dal dal kurudum durdum
Seni sevince anladım ki
Gülüşlerin ;
Acılarıma verdiğim son umudum
Sevdaya yelken açmak için
Kalbimi avuçlarına sundum.


İsmail Sarıgene
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
1 Temmuz 2007       Mesaj #1645
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
SESİMİ DUYMUYOR MUSUN??
SANA AŞIĞIM DİYORUM...


İşte yeni bir sabah...
Umutlarımı almış götürüyorum
Kalbimin kırık parçalarını temizlerken
Önümde duran seni farkediyorum
Anlamanı beklerken geçti zaman
Anlamamı beklerken boşuna çabalar

İşte yeni bir karanlık...
Seni sevdiğimi bile söyleyemiyorum
Gözlerimdeki seni kalbim acıyarak temizlerken
İmkansızlığıını tam içimde hissediyorum
Anlamanı beklerken geçti ömrüm
Anlamamı beklerken başuna hayaller

İşte yeni bir ışık...
Seni daha yakın buluyorum...
Kalbimdeki seni zorlukla yaşatırken
İmkansızları biraz olsun boğuyorum
Anlamanı beklerken geçti yalanlarım
Anlamamı beklerken boş umutlarla...

İşte yeni bir sen...
Senin için ağlıyorum...
Sen hızlı bir evrimle değişirken
Gözlerini bulmaya çalışıyorum
Anlamanı beklerken geçti mutluluk
Anlamamı beklerken sustum sadece...

Artık anla beni duy beni Lütfen
Ertelemekten bıkan beni boğup
Ertelemeyi bırakıyorum... DERYA GÖZDE
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
7 Temmuz 2007       Mesaj #1646
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sen Benimdin

Sen benim isigimdin
Sen benim dünyamdin
Sen benim herseyimdin
Sen benim canimdin
Sen benim damarimda dolasan kanimdin
Sen benim göz yasimdin
Sen asklarin en büyügüydün
Sen benim kara sevdamdin
Sen benimdin, neden beni birakip gittin?
Sen benim gururumu kirdin
Sen benim duygularimla oynadin
Ben seni öylesiye sevmistim
Sen bana acimadan vurdun
Sensin benim katilim
Sen beni diri diri mezara gömdün
Sen beni atese attin
Sen beni bir mendil gibi kullanip attin
Sen beni insan yerine koymadin
Sen benim dünyami yiktin
Sen beni bir baskasiyla aldattin
Ben sana cok güvenmistim,
Ama sen bana hep yalan söyledin
Sanma sen gidince ben hep agladim,
Ne yas tuttum, ne de karalar bagladim
Bir gercegi cok gec anladim
Seni yüregimden silip attim
Ben seni coktan unuttum
Inan üzülmedim, kaderimdir dedim
Hayatima devam ettim
Yine de sen benim yüregimin icindesin
Ama kalbimin cok derinlerindesin....
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
7 Temmuz 2007       Mesaj #1647
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Benim sevdamsın
Kahretsin aklımdasın
Yine çıkaramıyorum
Rüyalarımdan
Hayellerimden
SENİ
Beni unutamayacağını
Biliyorum;çünkü
Bende seni......
UNUTMADIM
Kolaymı sevdiğini,

Hayellerini,
Yaşananları ,
Bir çırpıda unutmak
YOK;
Olmaz sevdiğim,
Bu yaşanmışlıktan
Bu sevgiden sonra
Mümkün mü?
Asla kalbimden
ÇIKARAMAM
Bitmez bu sevda Bülent Taşdemir
CyniX - avatarı
CyniX
Ziyaretçi
9 Temmuz 2007       Mesaj #1648
CyniX - avatarı
Ziyaretçi
Aşk-ı Kıyamet
Bir Zaman Gelir..
Her Sey Unutulur..
Hic Yasanmamıs Gibi Durur Evler, Odalar, Zamanın Gerisinde..
Bizler İlerlemis Oluruz Cunku..


Nankörlüğümüzle..
Aşk'ın Kıyameti Budur Aslında.. Yaşanılanı
Hiçe Saymak ,
Unutmak, Vefa'dan Bi Haber olmak..
En Nihayetinde Nankör Olmak! Aşk'a Kıyametleri
Koparttırır .

Kimisi Aldığını Zannederken Verir, Karşısındakini
Yüceltir,
Kimisi Vermeyi Bile Bilmez
Aşkın Uç Noktalarını Görememiştir.. Hep
İster..
Hep İsteyen, Görmeyen, Dinlemeyen.. Bu Alışverişte
Bir Hayalden Düş kırıklığından Başka Hiç Birşey
Elde Edemez,
Hayal ettiği de Kendinindir Zaten... . Kendine Kalır..

Aşk Bir Danstır Aslında ; Tarafların Uyumuyla Bir
Şaheser Haline
Gelir,
Bunun Yanında Komedramlar Yaşanacaktır Elbette..
Çılgınca Kendini Kaptıranlar, Dans Etmesini Bilmeden
Kabugunda
Duranlar
Maskaralar, Birbirinin Ayağına Değil , Üstüne BASANLAR
Elbette
Vardır , Olacaktır.


Onemli Olan Kıymet Bilmektir.. Vefa Satılmaz Hic Bir Yerde..
Aşkın Kendine Özgü Bir Dili Vardır Bilirmisiniz?
Bilmeyenle Konuşmaz Zaten, Ama Gel Görki Herkesin
Yüreğinden Nedenini
Bilmesede Bir
Hüzzam Şarkısı Geçmiştir..
Aşk Konuşur! Duymasını Bilene..


Yanınızdakinin, Yakınınızdakinin Kıymetini Bilin
Aşkı Küstürüp, Ne Kendinize Eziyet Edin
Ne Karsınızdakine...
İnsan Oğlunu Ayakta Tutan En Büyük Duygulardan Biri
Budur...
Aşk Yaralı dır Ve Neredeyse Çaresiz Hale gelmiştir.
Herkes Gercekten Daha Duyarlı Olabilir..
Ve Dikkat edin Aşk Gezegeninde Kıyamet Her An Kopabilir...
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
10 Temmuz 2007       Mesaj #1649
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Sen...Yüzümdeki gülüşlerin,ellerimdeki terlemenin,yüreğimdeki deli atışın sebebi...Her gece uykum,her sabah güneşim.Yıldızım,ay'ım,akan kanım.Bitmeyen masalım.Bahçedeki çiçeğim,çiçekteki rengim.Gökyüzüm,denizim,mavim sen...
Sevdamın adresi,aşkımızın menzili,içkimdeki tat,yaşadığım hayat sen...Sebebim,niyetim,geleceğim,geçmişim,bilinmezl iğim,belirsizliğim,kararlılığım,kararsızlığım sen...Bitmez yolculuğum,sonsuzluğum.Sen,gözüm,elim,yüreğim.Bebe ğim sen...
Hani gidecek olsan,yollarına sererim tüm kır çiçeklerini.Bilirim basamazsın çiçeklere de yine kalırsın benimle.Üzülecek olsan,içim erir,kalırım öyle.SENİ ÜZEN BİŞEY BENİ BİN ÜZER İNAN.Kırıyorsam seni,bu benim dengesizliğimdendir,şaşırmışlığımdandır.Kendimle kavgalıyım ben.Bir yanım sana tutkun,bir yanım çok bencil.Kayboluşlara vuruyorum kendimi,seni üzdüğümü bilmeden.Her kayboluşum yara açıyor sende biliyorum.Ah ben,nasıl da vurdumduymaz olabiliyorum bazen...Bakma bana birtanem,içimdeki aşkın büyüklüğünü ölçme bunlarla.Seviyorum diyorsam seni,öyle.Gereğinden fazla 'erkeğim'bazen,bağışla...
Seni bilirim ben,bir tek seni.Seni söylerim,seni duyarım her yerde ve her zaman.Sensiz olmaya gücüm yok artık,sensizliğe katlanmak benim harcım değil.Seni her şeyinle,ay parçası yüzünle,duruşunla,gülüşünle,bakışınla,konuşmanl a,ç ocukluğunla,olgunluğunla,kızgınlığınla,şaşkınlığın la,güçlülüğünle,zayıflığınla kabul etmişim bi kere.NE DEĞİŞ,NE DE DEĞİŞTİR BENİ.Biz böyle sevdik birbirimizi.Seni sen yapan ne varsa kabulümdür hepsi.
Seni özlemek diye bir şey de var bu hayatta ve bu bazen öylesine dayanılmaz oluyor ki...YOKLUĞUNU YAŞAMAYI BECEREMİYORUM,ÜZGÜNÜM.İçimdeki o 'fazla erkek'yokluğunda çekiliyor bir köşeye ve ben güçsüzlüğümle başbaşa kalıyorum.Katlanamıyorum anla,sensizliği 'yok' hükmünde sayıyorum.Sensizlik diye bir şey yok,öyleyse sensiz kalmak da yok.
Şimdi hangi denizin kıyısındaysan,hangi göğün altındaysan önce o sonsuz maviliğe sonra da başını yukarı kaldırıp yıldızlara bak.Aşkımı,yüreğimi,içimdeki seni mavilere yükleyip gönderiyorum,tut onu.Tut ve bırakma...Ben maviyi sende buldum,beni BAŞKA RENKLERLE KANDIRMA... NESLİHAN TEZYÜREK
CyniX - avatarı
CyniX
Ziyaretçi
11 Temmuz 2007       Mesaj #1650
CyniX - avatarı
Ziyaretçi
Sadece aşk kalır. Zaman acımasızca sürer. Sonra hayat…. Aslında her şey akıp gider. Doğa çatışır. Sürer savaş. Çatışma sürer. Biçim değiştirir madde. Dönüşür hayat. Denizler çekilir. Dağlar nehirlere ulaşır. Yaşamda güçlünün karşısında yenilir zayıf olan. Aşık olan acıya yenilir. Sadece aşk kalır. Sonra acılar kalır ardımız sıra. Senin içini acıtan o gidenin ardından geçmişe doğru baktığında bu denli dolu yaşadığım sevgiyi sanki sen yapmamışsındır. Fotoğraflarda bir bütün olan görüntün şimdi elinde paramparçadır. Kendine en yalan olarak bildiğin şimdi, dişlerimi kenetlendirdiğin acılardan yapılma bir bıçak sızışıdır. Geceye girdiğin zaman, bütün şehir üstüne gelir. Yaşadığın hayat belalı bir taşkınlık gibidir…

Sadece aşk kalır… Elimde ucu sivri bir kalem, defterimde acılar dizili aforizmalar. Kılavuzluğunu fiyaskoların yaptığı alacakaranlıklar. Gözün ta ötelerde. Gözlerin hep açılacak kapı kirişlerinde. Hayat bitmeli, bu bekleyiş artık bitmeli… biri bana artık her şeyin yalan olduğunu söylesin, yağmurdan önce bir akşamüstü bırakıp gittiğinin yalan olduğunu biri çıkıp söylesin, kimbilir hangi yabancının omzuna başını dayayıp akşamı ettiğinin yalan olduğunu söylesin biri. Hiçbir hesap sormam ona, sorgulamam hayatım… BİRİ YALAN OLDUĞUNU SÖYLESİN BANA… Hep bu sözleri sayıklıyorum durmadan. Biliyorum sadece aşk kalır ve o hükmedemediğin hayat bakarsın diz çöker senin aşkının önünde bir gün. Ve gece çöker. Bir yağmur boşalır. Aşk çok uzaktır sana. Hayat ince bir sınırdır ve hesaplara bazen hiç uymaz. O an ayaklar altına alınmış gibi hissedersin tüm değerlerini. O kıyamadığın, onun mutluluğu adına her şeyden vazgeçtiğin o büyülü aşk ellerinin arasından süzülüp gitmiştir şaşkın bakışların arasında… Hayat bazen hiçbir hesaba uymaz… AŞK ÇOK UZAKTIR ARTIK SANA… Bunu bilmek istemezsin….

Sadece aşk kalır. Ve bütün ömrün boyunca sahip olduğun inançlarınla, bir savaş yıkıntısı sanrılarla hayatın sınırına dayanırsın. Nereye baksan onun berrak yüzüyle karşılaşırsın. Masanda duran her mektup satın onunla olduğu her saati, her dakikayı geri getirir. Her sabah onun saçlarını taradığın o berrak ayna sende intikam almış gibi sırıtır o kristal gözleriyle. En değerli göz bebeğin anne misali önünle saygı ile eğildiğin odan da kırçıl tüylü kedin, tüylerini okşadığın boş bekleyişlerin fedaice sızısını unutmak için uykuya verir kendini… Bir savaş yıkıntısını andıran boş gözlerle boşluğa takılır bakışların. Kahrediyorsundur onlara. Ellerinin arasından süzülüp giden aşka sitem ediyorsundur… Acılarına yeni acılar katarak, sızlayan yüreğine yeni kasvetler katarak, yeni rezilce kâbuslar katarak, aşkına yeni cürümler katarak…

Sadece aşk kalır ve hiçbir telefon defterinde adına rastlanmaz olur. Herkesten kaçarsın. Kendinden bile… Ayalardan kaçarsın…. Şiir yazdığın, gecelerden… Gölgenden kaçarsın. Ve düşlerinden… Aşk diye kıyamadığın en tanıdık yüz, yabancı biridir şuanda. Aşk diye uğrunda her şeyden vazgeçtiğin o kirli ıssızlıkta yabancı biri devriye geziyo şu anda. Çok şeyi paylaştığın tanıdıkların, çok şeylerine tanık olduğun, çok şeylerini içine akıttığın göz yaşarlına bir yabacı bir yabancı yürekle yüzleşiyorsundur şu anda. Sendeki sıkıntıyla yüzleşmiş aynalarda eksikliğini hissetmekteler aşkın.. Aşk diye çırpındığın kaldırımlara bir yabancı yüreğin gölgesi düşüyordu şu anda. Bir an olsun bakmak için bile çırpındığın o ela gözlerde bir yabancı aşk rehberi… Hayasız bir tükenişin parodisi… yüreğinde dünya hurisi düşlerinde bir yabancı aşk çırpınışı.

Sadece aşk kalır.. Ve düşler kalır ardı sıra. Sizi kopuşların sınırlarında gezdiren bir aşkın bir yabancı yürekle değiştiğine tanık oldunuz mu? Tanık oldum ben. Dilim tutuldu ve dilim lal bir meczup gibi onun aşkım konuşmaktan muzdariptir şimdi. Bir deniz tayfı gibi aşk uğrunda çırpındığınızda, uzun bir ayinin… ‘MADEM AŞIKSIN, VAZGEÇ HERŞEYDEN, AT KENDİNİ DENİZE HADİ DURMA…’ şeklinde içinizde hep sürdüğünü bilir misiniz benim kdar? O bir yabancı aşkın yatağında sabahladığında, en uzun süren davanın sanığı olarak deliliğin sınırlarında kendi içinizde bir volkan gibi patlamak nedir bilir misiniz benim kadar? Hiç dinmeyen bu sızıyı kimseyle paylaşamadığınız için dişlerinizi sıkıştırıp içinizin karanlığına avazınız çıktığı kadar bağırmayı bilir misiniz benim kadar? Ağıtlarla dolu o kavruk yalnızlığınıza sığınıp aşkın çilehanesine çekildiğinizde, yabancı bir hayata bağlanmış bir aşkı yolundan etmek elinizden gelse bile, onları bu mutluluktan koparmaktan geri durmayı bilir misiniz benim kadar? Onun için hayatına hayat verdiğiniz, kederini keder bildiğiniz, aşkınızın hürmetine hayatınızdan bile vazgeçtiğiniz birini bir gün yabancı bir bedene ait olduğunu hissettiğinizde yine de saırla beklemek nedir, BİLİR MİSİNİZ BENİM KADAR???

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik