Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 20

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.376.875 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2006       Mesaj #191
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HANI KURSUN SIKSAN GECMEZ GECEDEN

Sponsorlu Bağlantılar
Yigit harmanlari, yiginaklar,
Kurulmus cetin daglarinda vatanlarin.
Dize getirilmis haydutlar,
HayInlar, amana gelmis,
Yetim hakki sorulmus,
Hesap gorulmus.
Demdir bu...

Demdir,
Derya dibinde yanginlar,
Kan kesmis ovalar ustunde Mayis...
Ucmus, bir kustuyu hafifliginde,
Celik kadavrasi korugan`larin.
Ölünmüs, canim,ölünmüs,
Murad alinmis...

Gelgelelim,
Beter, bize kismetmis.
Ölüm, boyle alti okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, muthis
Genciz, namlu gibi,
Ve catal yurek,
Barisa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygisiz, rahat,
Otuziki disimizle gulmege,
Doyasiya sevismege,yemege...
Kac yol, aglamakli olmusum geceleri,
Asil, bizim aramizda guzeldir hasret
Ve asil biz biliriz kederi.

Icim, bir suskunsa tekin mi ola?
O Malta bicagi,kInsIz,uyanik,
Ve genc bir misradir
Filinta endam...
Neden, neden alnindaki yikkinlik,
Bakislarindaki olduren bugu?
Kac yol aglamakli oluyorum geceleri...
Nasil da almis aklimi,
Surmus, filiz vermis icimde sevdan,
Dost, dusman soz eder kendi kavlince,
Kinanmak, yigit basina.
Bu,ne ayip, ne de yasak,
Oylece bir gercek, kendi halinde,
Belki, yasamama sebep...

Evet, aglamakli oluyorum, demdir bu.
Hani, kursun siksan gecmez geceden,
Anlatamam, nasil issiz, nasil karanlik...
Ve zehir - zikkim cigaram.
Gene bir cehennem var yastigimda,
Gel artik...


ben sana mecburum bilemezsin
adini mih gibi aklimda tutuyorum
buyudukce buyuyor gozlerin
ben sana mecburum bilemezsin
icimi seninle isitiyorum

agaclar sonbahara hazirlaniyor
bu sehir o eski Istanbul mudur
karanlikta bulutlar parcalaniyor
sokak lambalari birden yaniyor
kaldirimlarda yagmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir aksamustu ansizin yorulur
tutsak ustura agzinda yasamaktan
kimi zaman ellerini kirar tutkusu
birkac hayat cikarir yasamasindan
hangi kapiyi calsa kimi zaman
arkasinda yalnizligin hinzir ugultusu

Fatih`te yoksul bir gramofon caliyor
eski zamanlardan bir cuma caliyor
durup kose basinda deliksiz dinlesem
sana kullanilmamis bir gok getirsem
haftalar ellerimde ufalaniyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki Haziran`da mavi benekli cocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir sileb siziyor issiz gozlerinden
belki Yesilkoy`de ucaga biniyorsun
butun islanmissin tuylerin urperiyor
belki korsun kirilmissin telas icindesin
kotu ruzgar saclarini goturuyor

ne vakit bir yasamak dusunsem
bu kurtlar sofrasinda belki zor
ayipsiz fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yasamak dusunsem
sus deyip adinla basliyorum
icimsira kimildiyor gizli denizlerin
hayir baska turlu olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin

İSTANBUL



Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm istanbul
Binbir direkli Haliç@inde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniye@nde güneş
Hey sen ne güzelsin kavgamızın şehri

Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Bakışlarımda akşam karanlığın
Kulaklarımda sesin İstanbul
Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul

Plajlarında karaborsacılar
Yağlı gövdelerini kumlara sermiştir
Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
Balıkpazarı@nda depoya kaçırılan fasulyanın
Meyvesini birlikte devşirirler
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul

Et tereyağı şeker
Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
Yumurta masallarıyla büyütülür çocukların
Hürriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
Kolların ardından bağlandı
Kesildi yolbaşların
Haramilerden gayrısına yaşamak yok

Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
Ve sen esnaf sen köylü sen memur sen entellektüel
Ve sen
Ve sen haktan bahseden Ortaköy@ün Cibali@nin işçisi
Seni öldürürler
Seni sürerler
Buhranlar senin sırtından geçiştirilir
İpek şiltelerin istakozların
Ve ahmak kadınların selameti için
Hakkında idam hükümleri verilir

Haktan bahseden namuslu insanları
Yağmurlu bir mart akşamı topladılar
Karanlık mahzenlerinde şehrin
Cellatlara gün doğdu
Kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
Bir kalem yazın vardır
Dudakları yakan bir çift sözün vardır
Söylenmez
Haramiler kesmiş sokak başlarını
Polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi
baskı makinesi
Haramilerin elinde
Ve mahzenlerinde insanlar bekler
Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
Bebelerin hasreti içlerinde gömülü
Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde

Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bulutların ardında damla damla sesler
Gülen çehreleri ve cesaretleriyle
Arkadaşlar çıktı karşıma
Dindi şakaklarımın ağrısı

Bir kadın kardeş tanırdım
Bir arkadaş karısı
Hasta ciğerlerinin taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
Cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
Gebeliğin dokuzuncu ayında
Aç kurtların varoşlara saldırdığı
Tipili bir gece yarısı
Sırtında çok uzak bir köyden indirdi
Otuzbeş kiloluk sırrımızı
Zafer kanlı zafer kıpkırmızı

Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniye@nle bekle
Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalarınla bekle
Ve bir kuruşa yeni hayat satan
Tophane@nin karanlık sokaklarında
Koyun koyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanatını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize lâyıksın.

Son düzenleyen Blue Blood; 25 Ocak 2006 17:39
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Ocak 2006       Mesaj #192
arwen - avatarı
Ziyaretçi
sen

Sponsorlu Bağlantılar
BENİM GÖKYÜZÜMSÜN
BENİM EN SEVDİĞİM TEPESİN
BENİM SICAK YATAĞIMSIN
BENİM FIRTINADA SIĞINDIĞIM LİMANSIN
BENİM EN DEĞERLİ ARMAĞANIMSIN
BENİM EN DUYGUSAL ANIMSIN
BENİM SONSUZA DEK EN YAKIN ARKADAŞIMSIN
BENİM İLHAM KAYNAĞIMSIN
BENİM KADERİMSİN
BENİM PARILDAYAN IŞIĞIMSIN
BENİM GECEM,GÜNDÜZÜMSÜN
BENİM YÜREĞİMİN İLACISIN
BENİM ÖFKEMİN GİDERİCİSİSİN
BENİM AĞRI KESİCİMSİN
BENİM BAHAR ATEŞİMSİN
BENİM NADİR BULUNANMÜCEVHERİMSİN
BENİM DUALARIMIN YANITISIN
BENİM KALBİM, RUHUMSUN
BENİM HAYATIMI HAYAT YAPANSIN
BENİM KUTSALIMSIN
BENİM MORALİMİ DÜZELTENSİN
BENİM EN BÜYÜK ŞANSIMSIN
BENİM SON DANSIMSIN
BENİM ENERJİMSİN
BENİM İŞTAH AÇICIMSIN
BENİM SBAH GÜNEŞİMSİN
BENİM AKŞAM EĞLENCEMSİN
BENİM DANS PARTNERİMSİN
BENİM KALBİMİN BEKÇİSİSİN
BENİM KAHKAHALARIMIN KAYNAĞISIN
BENİM SONSUZUMSUN
BENİM YANAN ATEŞİMSİN
BENİM EN BÜYÜK ARZUMSUN
BENİM RUHUMUN EŞİSİN
BENİM İNACIMSIN
BENİM RÜYALARIMSIN
BENİM HERKESTEN ÖNCE GELENİMSİN
BENİM GÜVENCEMSİN
BENİM SAĞDUYUMSUN
ÖLENE KADAR SEBEBİMSİN
BELKİ..,
BİLMİYORSUNDUR...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2006       Mesaj #193
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ASK

Simdi sen kalkip gidiyorsun. Git.
Gozlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gozlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugun iyi uyanmistik
Sevgiyeydi ilk acilisi gozlerimizin sirf onaydi
Bir kus konmus parmaklarima uzun uzun otmustu
Bir sevismek gelmis bir daha gitmemisti
Yoktu dunlerde evvelsi gunlerdeki yoksullugumuz
Sanki hic olmamisti

Oysa kalbim iste suracikta carpiyordu
Surda senin gozlerindeki bakimsiz mavi, guzel lafli Istanbullar
Surda da etin cogaliyordu dokundukca laflarin dunyalarin
Oyle duzeltici oyle yerine getiriciydi ki sevmek
Ki Karakoy koprusune yagmur yagarken
Biraksalar gokyuzu kendini ikiye bolecekti
Cunku iki kisiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saclarini islatmaya
Bir dilim ekmegin bir iki zeytinin basinaydi doymamiz
Seni bir kere opsem ikinin hatiri kaliyordu
Iki kere opeyim desem ucun boynu bukuk
Yuzunun bitip vucudunun basladigi yerde
Memelerin vardi memelerin kahramandi sonra
Sonrasi iyilik guzellik.
AngeL - avatarı
AngeL
Ziyaretçi
4 Ocak 2006       Mesaj #194
AngeL - avatarı
Ziyaretçi
SENDE AÞKLARIMI TEMÝZE ÇEKTÝM


ölü bir yýlan gibi yatýyordu aramýzda

yorgun, kirli ve umutsuz geçmiþim

oysa bilmediðin bir þey vardý CANIM

Ben sende bütün aþklarýmý temize çektim

imrendiðin, öfkelendiðin

kýzdýðýn ya da kýskandýðýn diyelim

yani yaþamýþlýk sandýðýn

Geçmiþim

dile dökülmeyenin tenhalýðýnda

kaçýrýlan bakýþlarda

gündeliðin baþýboþ ayrýntýlarýnda

zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu.

Sense kendini hala hayatýmdaki herhangi biri sanýyordun, biraz daha

fazla sevdiðim, biraz daha önem verdiðim.

Baþlangýçta doðruydu belki. Sýradan bir serüven, ratsgele bir iliþki

gibi baþlayýp, gün günden hayatýma yayýlan, büyüyüp kök ölü bir yýlan gibi yatýyordu aramýzda

yorgun, kirli ve umutsuz geçmiþim

oysa bilmediðin bir þey vardý

Ben sende bütün aþklarýmý temize çektim

imrendiðin, öfkelendiðin

kýzdýðýn ya da kýskandýðýn diyelim

yani yaþamýþlýk sandýðýn

Geçmiþim

dile dökülmeyenin tenhalýðýnda

kaçýrýlan bakýþlarda

gündeliðin baþýboþ ayrýntýlarýnda

zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu.

Sense kendini hala hayatýmdaki herhangi biri sanýyordun, biraz daha

fazla sevdiðim, biraz daha önem verdiðim.

Baþlangýçta doðruydu belki. Sýradan bir serüven, ratsgele bir iliþki

gibi baþlayýp, gün günden hayatýma yayýlan, büyüyüp kök salan ,

benliðimi kavrayýp, varlýðýmý ele geçiren bir aþka bedellendin.

Ve hala bilmiyordun CANIM

Ben sende bütün aþklarýmý temize çektim

Anladýðýndaysa yapacak tek þey kalmýþtý sana

Bütün kazananlar gibi

Terk etmek ...

HÜLIA - avatarı
HÜLIA
Ziyaretçi
4 Ocak 2006       Mesaj #195
HÜLIA - avatarı
Ziyaretçi
***BENSİZ...***

gozlerim uzakta,
birini mi bekliyorlar acaba?
neden gelmedin?
hani gelecektin??
kac hafta gecti??
Artik sabrim kalmiyor anla..

yavas yavas kopuyorum senden..
Gidiyorum uzaklara..
Birak beni..
Arama sorma birdaha..

Ben senden once de yasiyordum
Senden sonra da yasarim..

Ayni senin simdi yaptigin gibi...

Git git git ve birdaha donme..
Sevdigimdin... taptigimdin... kalbimdin..
ama simdi...

NEFRETIMSIN!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
yasmine - avatarı
yasmine
Ziyaretçi
5 Ocak 2006       Mesaj #196
yasmine - avatarı
Ziyaretçi
Kalbime Vurulan Mühür Gibisin

Gözlerin ufkumda bir nur inanki
En umutsuz karanlık gecelerde
Seninle kördüğüm gibiyim sanki
Çözülmek bilmeyen bilmecelerde

Seni sevipte unutmak mümkün mü?
Kalbime vurulan mühür gibisin
Ben deli divane hayat küskünü
Sen daha taptaze ömür gibisin

Sen bir leyla isen bende mecnunum
Bir sana yangınım bir sana vurgunum
Sensiz yaşayamam anlıyor musun
Hava gibi su gibi sana mecburum

Sensin içli sevdam nazlı çiçeğim
Benim tatlı hülyam haklı gerçeğim
Bu can bu bedende var oldukça
Seni ölümüm gibi bekleyeceğim


Korkunun olduğu yerde aşk yoktur. Cesarettir sevmek. Düzenlere,oyunlara,kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; uzaklaşmaktır yalandan,bencilliği hiçe saymaktır.


Bir başka açıdanda inanmaktır sevmek. Gerçekten inanmaktır, tümden inanmaktır. İnsan sevince; sevdiğine bütün varlığı ile teslim olmamışsa,yeteri derecede sevmemiş demektir. Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa,sevgiden bahsetmeye bile hakkı yoktur. Kıskançlık inancımızın bütünlüğü ölçüsünde besler aşkı.
Şüpheyse öldürür.Şüphenin olduğu yerde inancın yeri olmaz. Sevgiden bahsedilemez orada. Kıskançlıksa; kutsal bir duadır,dudağında sevenlerin. Sevmek; var olmaktır bir bakıma,derinden bakılınca yokluğa benzer. Sevmek bütünlenmektir. Çok seven eksildiğini zanneder,oysa artmaktadır sevmek,çoğalmaktır. Çevrenin gözlerimizden silinmesi, önce bir eksilme hissi verir insana.
Fakat o her şeyimizi varlığı ile doldurdukça arttığımızı anlarız. O bir tek kazanç,bütün kayıplarımıza bedeldir. Bir an gelir; her şeyi onunla değerlendirmeye başlarız. O bugün mutluysa yaşamak güzeldir. Kabımıza sığmayız. Şarkılar söylemek gelir içimizden.
O kederliyse,gözlerimizde herşey kederlidir artık. Bütün güzellikler bir bir yitirirler anlamlarını. O anlarda ölümü düşünürde,yine ölemeyiz kurtulamamak için. Yanmaktır,tutuşmaktır sevmek ve yaşadıkça hiç sönmemektir.
Dinle sana sevmenin ne olmadığını söyleyeceğim önce. Ne olduğunu sonra anlayacaksın. Dinle, sevmek alış veriş değildir. Geometri değildir,aritmetik değildir. En değerli şeydir belki,ama karşılığında hiçbir şey alınmaz. Karşılıksız bir çeke atılmış kuru bir imza değildir sevmek.İskambil kağıdı değildir,zar değildir,bir dilim değildir,hesap pusulası değildir sevmek. Sevginin bedeli yine sevgiyle ödenir,altınla değil. Sevilmekse; sevmenin mükafatıdır ancak,karşılığı değil. Bir sevgiye eş bir başka sevgi olamaz. Çünkü her sevgi birbirinden büyüktür.
Sevgi tartılamaz, sevgi ölçülemez. Sevgi; gram değildir, mesafe değildir. Derinlik sanırsınız,yüksekliktir o. Sevgi; dudak değildir,göz değildir,saç değildir. Sandalye değildir sevgi,yatak değildir, çarşaf değildir. İçki değildir,içemezsiniz fakat herşeyden güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına seyredemezsiniz,manzara değildir,tablo değildir,heykel değildir.
Okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir,çözemezsiniz. İstesenizde içinizden atamazsınız. Kan değildir,kesip damarınızı akıtamazsınız. Siz ağladıkca o güçlenir içinizde. Akmaz, gözyaşı değildir.
Kuş değildir uçmaz, çiçek değildir koklanmaz. Bitmez çile değildir. Ne desen o değildir sevmek. SEVGİYİ TARİF ETMEYE KALKSAM,SENİ ANLATIRDIM DÜNYAYA


zamansız aklıma gelmelerden geç artık,
söz veriyorum geceler,
and içiyorum,
yemin ediyorum
bu sondur seni düşündüğüm,
sondur seninle geçen bu saniye,
son...
son diyorum,
sonra sabah oluyor,
uyanıyorum uykudan,
bir rüya görmüşüm mavi ve yeşil,
güneşim gene sıcak, sarı
bahar gelmiş ilk bahar,
ne çıkar!?
uyanıyorum uykudan sen geliyorsun aklıma,
gülüşün geliyor sözlerin geliyor,
odam seninle doluyor,
neden, anlamıyorum,
neden?

neden boş verdiğim söz, ettiğim yemin,
neden anlamıyorum,
söyle duyuyorsan neden,
neden?
seni unutamıyorum...
Son düzenleyen Blue Blood; 25 Ocak 2006 17:35 Sebep: Flood yapmayınız..
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Ocak 2006       Mesaj #197
arwen - avatarı
Ziyaretçi
GİTTİN

GİTTİN..
BEN, ARKANDAN SADECE BAKTIM.
OYSA, SÖYLENECEK O KADAR ÇOK ŞEYİM VARDI Kİ.
"GİDERSEN İYİYE DAİR NE VARSA İÇİMDE YİTİRECEĞİM HEPSİNİ.
GİDERSEN SÖNECEK İÇİMDEKİ ATEŞ
VE BİR DAHA HİÇ KİMSE YAKAMAYACAK.
GİDERSEN KARANLIĞA MAHKUM EDECEKSİN GÜNLERİMİ
O KARANLIKTA YOLUMU KAYBEDECEĞİM" DİYECEKTİM SANA
KONUŞAMADIM...

GİTTİN...
GİDİŞİNİ GÖRMEMEK İÇİN GÖZLERİMİ KAPATTIM
ÖYLESİNE ACIDIKİ İÇİM, TUTUP KOPARSALARDI KOLUMU
BACAĞIMI BU KADAR ACI DUYMAZDIM.
ACIM YAŞ OLUP AKMALIYDI GÖZLERİMDEN.
AĞLAYAMADIM...

GİTTİN...
SENİ DELİCESİNE BİR TUTKUYLA SEVİYORDUM OYSA
TUTKUM SENİNLE OLMAKTI, TUTKUM TENİNDE ERİMEK,
TUTKUM HAYATI SENİNLE SADECE PAYLAŞMAKTI.
ANLATAMADIM...

GİTTİN...
GİDİŞİNİ ÖNLEMEK İÇİN TUTMAK VARDI ELLERİNDEN
ELLERİM DEĞİL MİYDİ HER DOKUNUŞUMDA SENİ ÜRPERTEN?
ÜRPERDİN YİNE BİLİYORUM.
BİR KEZ DOKUNSAM, BİR KEZ TUTSAM ELLERİNİ
GİTMEK İÇİN BİRİKTİRDİĞİN BÜTÜN CESARETİN KAYBOLURDU.
TUTAMADIM.

GİTTİN...
BİR YIKIM GİBİYDİ GİDİŞİN
SEN ADIM ADIM UZAKLAŞIRKEN BENDEN
ÇÖKÜP KALDI BEDENİM OLDUĞU YERE
NİCE TERK EDİŞLERE DAYANAN YÜREK BU KEZ YENİLMİŞTİ
BU KADAR ZAYIF DEĞİLDİM BEN KALKMALIYDIM.
KALKAMADIM...

GİTTİN...
OYSA GELDİĞİN GÜN GİDECEĞİNİ BİLİYORDUM
HAZIRDIM GİDİŞİNE,
KAÇAK ZAMANLARI YAŞIYORDUK
ZAMAN BİTECEK VE SEN GİDECEKTİN
BENSE, GİDİŞİNİN ERTESİ GÜNÜ
HAYATIMA KALDIĞIM YERDEN YENİDEN BAŞLAYACAKTIM.
BAŞLAYAMADIM...

GİTTİN...
BİR ŞEY SÖYLEDİN Mİ GİDERKEN?
"KAL" DEMEMİ İSTEDİN Mİ?
SON BİR KEZ "SENİ SEVİYORUM" DEDİN Mİ?
"BEKLE BENİ DÖNECEĞİM" DİYE UMUT VERDİN Mİ?
BEYNİM ÖYLESİNE UĞULDUYORDUKİ.
DUYAMADIM...

GİTTİN...
NEREYE GİTTİĞİN ÖENEMLİ DEĞİLDİ
BİNLECE KİLOMETRE UZAKTA DA OLSAN,
İKİ METRE ÖTEMD DE FARK ETMİYORDU.
ARTIK YOKTUN VE ASIL BU DÜŞÜNCE BENİ FELÇ EDİYORDU
KURTULMALIYDIM SENDEN,
BU YOKLUK DUYGUSUNDAN KURTULMALIYDIM.
KURTULAMADIM...

GİTTİN...
UNUTULANLARIN ARASINA KATILMALIYDIM
ANILARI BİR SANDIĞA KOYUP
HAYATIN BİR YERİNDEN YAKALAMALIYDIM.
BU AŞK NOKTALANMALIYDI, BU SEVDADAN VAZGEÇMELİYDİM
YAPAMADIM...

GİTTİN...
BİR OKYANUSUN ORTASINDA
TEK KÜREĞİ KAYBOLMUŞ SANDALDA
DEV DALGALARLA BOĞUŞAN BİR DENİZCİYİM ŞİMDİ.
BİL Kİ; SEVMEKTEN VAZGEÇMEDİM SENİ,
BİL Kİ; SENİNLE BİRLİKTE SEVDANI DA TAŞIYACAĞIM YÜREĞİMDE,
BİL Kİ; SENİ UNUTAMADIM...







mavizel - avatarı
mavizel
Ziyaretçi
6 Ocak 2006       Mesaj #198
mavizel - avatarı
Ziyaretçi
Sana bu sözlerimi, gözlerine bakarak söylemek isterdim...
Ama yanımda değilsin ki...bir yıldız gibi erişilmeyen uzaklardasın..
Bugün ben mavi denizlere daldım, akşamın bir vaktinde,
Kırmızı ve kısa saçlarını okşuyorum rüzgarın,
Akşam rüzgarının dondurucu serinliğinde, savrulan zavallı bedenim,
Ve denizdeki balıkların, yakamozla olan oyununu seyrediyorum,
Adeta komik bir oyun işte, karanlıklarda kalmış benim umutlarım,

Sessizlik içinde yanıp sönen yıldızlar gibi,
Ve sonsuzluğu arayan bir balıkçının hayallerinde,
Susturduğum martıların sesleriyle korkularımı arıyorum,
Gün doğumlarının mutluluğu ile dolan yüreğim...
Ve günbatımlarında sessizliğine büründüğüm kızıllıkta
Yeni denizler keşfetmek uğruna,
Kırdığım okul günlerini hatırlıyorum tebessümle,
Sırf gökyüzünde süzülmek uğruna verdiğim ödünleri
Bir martının kanadında.........

Hani uzak sahillere yol almak sevdası vardı ya,
Hani vardı ya ikimiz için çizdiğimiz resimler,
Hiç bestelemediğimiz mısralarımız vardı hani bizden
Hadi kaldır kafanı topraklardan ,
Gözlerime bak utancını yargılayalım bir bir,
Rıhtımın bir köşesinden dalalım uzaklara,
Alabildiğine uzatalım ellerimizi batan güneşe,
Yelkenliler getirdim senin için ta uzaklardan,
Hadi binip gidelim o saçlarının rengi ufkun güzelliğine,
Martılara eziyet olmasın , yormayalım beyaz kanatlarını,
Bize yol göstersin yunus balıkları,
Uzak denizlere doğru özgürce uçsun beyaz güvercinler,
Yeniden doğan ay ışığında yıldızları sayalım seninle ikimiz............


Yakamadığımız gecenin ışıklarını beraber yakalım,
Yıldızları saymamıza hiç kimse engel olmasın,
Hiç kimse gece ortasındaki yalnızlığımızı kıskanmasın,
Hadi tut ellerimi , denizler üzerinde koşalım desem .........
Ama yoksun ...............
Gözlerin , gözlerinde yok,
Gözlerimden senin için akan yaşları hisset bitanem,
Ve sonsuzluğun düşlerini kurmak sensiz,
Kor ateşler üzerinde yürümenin acısı var yüreğimde
Ama sen yoksun ki....
Gidiyorum karanlıklara doğru denizler üzerinde,
Söndürüyorum gecenin tüm ışıklarını,
Mavi denizlere dalıyorum serin sulara,
Seni sular gibi , denizler gibi sevdim,
Bir avuç umutsuzluğa umut bağladım senin için,
Senin için resmettim akşamın kızıllığında martıları,
Ve sessizliğine büründüğüm karanlığın içinden söküp aldığım umutları,
Senin için denizler aldım , ışıklar yaktım üzerine,
Gel dedim uzattım ellerimi ama sen gelmedin,
Ben gittim karanlıklardayım,
Yalnızım , hiç sevmediğim ıssızlıkta,
AMA SEN YOKSUN...


Giderken yağmur vuruyordu camlara
Yağmurun sesine karışmıştı ayak seslerin
Çaresizliği ve umutsuzluğu yaşayan biri kalmıştı geride
Ve ben, ve sen, ve sevgi ya aşkımız?
Bitmişti... Hepsi bitmişti...
Geride ise küllenmeye başlayan bir aşkta
Hala bir rüzgar bekleyen
Bir ateş parçası kalmıştı
Ve bir rüzgar bekliyordu yeniden alevlenmek için
İlk ayrılıktı bu...
İlk aşk ve ilk ayrılık...
Giderken sessizliği öğrettin bana
Giderken hüznü öğrettin
Hiç gelişin olmadı zaten...
Bazen içimdeki umut bir mum oldu
Karanlık gecelerde seni aramak için
Lakin rüzgara karşı yürüdüğümün farkında değildim...
Ve şimdi...
Her yağmur sesinde seni düşlerim
Her yağmur sesinde seni özlerim
Ve hala giden sevgili seni beklerim
Seni beklerim... Yağmur yüreklim...

Son düzenleyen Blue Blood; 25 Ocak 2006 17:37 Sebep: Flood yapmayınız..
yasmine - avatarı
yasmine
Ziyaretçi
6 Ocak 2006       Mesaj #199
yasmine - avatarı
Ziyaretçi
sabahın ilk günaydınını söyledigim aşkıma..... Senle uyanıp, saç baş darmadağın, gözler mahmur ayna karşısına geçiyorum. Sana güler gibi aynalara gülümsüyorum. Gözlerimde kalmış bir kare resmini çiziyorum aynanın içine ve senle sabahın içinde sabah söyleşine başlayarak güne başlıyorum. sanki hep yanımdaymışın gibi.... Ne yalan söyleyeyim aranıyorum evin içinde, kahvaltı masasında, pencere önünde, radyodan yükselen bir türkünün ezgisinde. Bir görünüp bir kayboluyorsun. Bir değip bir kayboluyorsun. Sonra, sonrası yok bir yalnızlık giriyor koynuma. bana yolladığın resimlere birer birer bakıyorum. Şimdi şu an hangisine daha çok benziyorsun diye düşünüyorum. Her resimde daha farklısın. Ama tümündeki ortak yan, değişmez kalan gözlerindeki hüzün. Hüznünü çalmak istiyorum. Ellerini düşünüyorum, ince parmaklarını. Sonra saçlarının dalgalarındaki yansıyan ışığı, gözlerindeki sıcak sevgiyi... Gülüşünü... Elini tutup parmaklarını teker teker açıp avucuna binlerce öpücük doldurduğumda ne yapacağını... Parmak uçlarıyla resimlere dokunuyorum. Bir an sanki gülümsedin gibi geliyor. Hani dokununca gıdıklanır ya insan öyle. “Dur.” diyecek gibi olup kendini parmak uçlarının ince dokunuşuna bırakır gibi sesiz bakıyorsun. Sana en çok yakışan gülüşü dudaklarına kondurup öyle hüzünlü ve yine öyle sakin bakıyorsun... Kaşlarını düzeltiyim diyorum... düzeltilmeye gerek duyulmayan ince kaşlarında parmaklarım. "Bırak, karıştırma" diyorsun sanki. Ve sonra.... seni her zaman tutku dolu bir askla sevecegim tatlı dillim... yüreginden umudu, dudakalarından gülüşü, ellerinden ellerimi hiç eksik etme.... Seni Seviyorum gögsümde sakladıgım kalbim, ömrümsün....


Bize sevmesini öğretmediler sevgili,bize hep sevgiyi saklamasını öğrettiler Hep bekletmeyi..hep ertelemeyi...bu yüzden biz kiminle birlikteysek bir diğerini ama hep uzakta olanı özledik,hiç dinmedi doyumsuzluğumuz,biz hep uzaktakini sevdik sevgili...yanımızdakini değil,odamızın duvarının arkasındakini değil,birşeyler paylaştığımızı değil,uzaklardakini ulaşamadığımız kadar uzaklardakini sevdik... Yanımızdakileri kırıp geçirdik incitip üzdük de, hep ulaşamadıklarımıza sakladık söyleyemediğimiz o güzel sözleri... Özlediğimiz sevgiden delice korktuk biz sevgili. Sevmek bizim için sınırlarımızdan hiç çıkmamaktı. Kendi sınırlarımızda sevmek hep kapana kısılmaktı.Bu korku yüzünden hep karşımızdaki insanların sevgisini eksik bulduk,küçümsedik onların sevgisini,yeni heyecanlar arama isteği vardı.Bir kişide takılı kalmak ne kadar basit diyorduk. Gözümüz hep uçan kuşlardaydı Yüksek dağların en tepesinden bakıyorduk insanlara biz. Sorun bizdeydi sevgili. Sevgiye inançsız olan bizdik...Bir insan bizi sevmeye başladığında yenildiğinde sevgimize;ondan uzaklaşır, nasıl da tiksinirdik sevgilerinden biz. Ama bizden biraz uzaklaşmaya görsünler onları yana yakıla nasıl da arardık. Çünkü biz sevilmeye alışmıştık, hatırlasana nasıl da ihtiyaç duyardık seslerine, kokularına. Kaybolmuştuk dağıttığımız sevgilerde. Kim bizi seviyordu, biz kimi seviyorduk. Sınırlar erir, karışırdı herşey. Öksüz sahipsiz bir sevgimiz vardı ama onu kime vereceğimizi şaşırdık. İnanırlardı bize,inanırlardı o öksüz, sahipsiz, başıboş sevgimize. Çünkü çevremizdeki herkes o kadar hasretti ki sevgiye.. Çünkü onlar da bizim gibi sınırlar içinde büyümüşlerdi. açılamıyorlardı kendilerini tanıyamadan çıkamazlardı, sınırdan izinsiz çıkış yoktu bize sevgiye geçit yoktu.Kaç zamandır kendimizi kandırdık sevgili. Kimi sevenler şarkılarda yaşatır sevdiğini,kimi eski cüzdanındaki eski, soluk bir resimde, kimi ise hayallerle süslediği sınırlı dünyasında anlatacak çok şeyleri yoktur.Çok olan sadece çektikleri acılardır sınırlı dünyalarında. Bunu bilirler sevgili,ama kıramazlar zincirleri. Aşkı,sevmeyi,sevilmeyi kendimizi adamayı o kadar çok özlemişken,aynı zamanda ikiyüzlülükte içimize işlemişti.Kendimden biliyorum,gözümüzde hayatımızın zerre kadar önemi yoktu.Gerektiğinde hayatımızı hiçe sayacak kadar kahraman ama bir o kadar da yalancı ve riyakardık sevgili. Patlayıcı bir madde gibi taşırdık sevgileri.Kaygı dolu,ürküntü dolu bir sır gibi taşırdık sevgileri.Okuduğumuz yoksulluk romanlarında,gözyaşlarıyla seyrettiğimiz filmlerde anlatılan kahramanların hayatlarından daha berbattı hayatımız aslında.Ama kendimize duymadığımız şefkati onlara duyardık.. Birbirimize ne kadar ne kadar üzüldüğümüzü gösteremediğimizden, birbirimizin derdine yeterince eğilemediğimiz için bu filmlerdeki kahramanların hayatlarına ağlardık doyasıya...Aslında birbirimizi çok sevmek istiyorduk,ama nedense çok utanıyorduk bundan ve hep erteliyorduk. Yürürken sokakta karanlıklar eşlik ederdi yalnızlığımıza Sokağın sonunda o gökyüzünün yalancılığı bizi de vururdu kaybolan o sahipsiz aşklarıda... Biliyormusun bugüne kadar hep seviyormuşum gibi yaptım ben.Aslında onları tanımıyordum ben,ama yinede ihtiyacım vardı sevgilerine . Bağışlasınlar beni ve unutmasınlar, onlar adına onlardan daha çok acı çektim ben... Bir tek seni tanıyorum aslında ben... Bir tek seni... Dinliyorum anlat hadi... Demek sonsuza dek kaçıyormuş insan kendisinden..
Son düzenleyen Blue Blood; 25 Ocak 2006 17:38 Sebep: Flood yapmayınız..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2006       Mesaj #200
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Heeey Hayat..! ! ! !

Heey Hayat..! !
İstediğin kadar üstüme üstüme gel..! !
Direniyorum.
Israrlarına rağmen,
Yıkılmayacağım.
İstediğin kadar ez beni,
İstediğin kadar zulüm et..! !
Dimdik ayaktayım.! !
Çünkü..! ! !
Yaşama sevincimi,
Aşktan almaktayım..! !
Ne sen.....
Ne de içine aldığın insanların,
Aşktan,barıştan,dostluktan bir haber insanların..
Yıkamazlar beni,
Öldüremezler,
İçimdeki yaşam sevincimi..
Heeey Hayat..! ! ! !
Yolun yarısını geçmişken ben,
Halen yaşamaktayım..! !
Yaşama sevincimi,

Aşktan almaktayım..! ! !
Nazife Abaylı



Son düzenleyen f.L.y; 6 Ocak 2006 18:54

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya