Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 702

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.653.997 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7011
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
9635f93ailoveyousj2vk5

Sponsorlu Bağlantılar

Ellerim üşüyor..
Isıtamıyorum..
Isınmıyor...
Ellerim garip,bomboş..
Birbirlerine kenetleniyorlar..
Kalan acıyı benden saklıyorlar..
Hani "elde var acı"..
Hani "gözde bir damla yaş" ...

Gözlerime dokunuyorlar..
"İşte gerçek yas"..
Gerçek matem,gerçek acı..
Derinlerden bir "ah"..
Bir yanık feryat..
Ve kurşuna dizilmiş bir sevdanın iniltisi..
Ellerim biliyor..
O sesler benden..
Yüreğimden geliyor..
Ellerim soğuk...
çünkü;
Ellerim yüreğinden geliyor...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7012
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
unut beni
Bu ayrılığı kendim istedim ben ,
Sponsorlu Bağlantılar
Bu yalnızlığı kendim seçtim ben ,
Hem seni hem kendimi heder ettim ben ,
Sevilmeye değmez , sevmeyi bilmez biriyim ben .

ÜzdÜm seni ÜzÜm gözlÜm , kahrettim ,
Kırdım seni hayatını mahvettim ,
Umudunu , hayalini , yÜreğini tÜkettim ,
Sevilmeye değmez , sevmeyi bilmez biriyim .

Nasıl kıyabildim sana nasıl terkettim ,
Nasıl attım seni ateşlere , nasıl erittim ,
Göz göre göre seni nasıl feda ettim ,
Sevilmeye değmez , sevmeyi bilmez biriyim .

Aklından ismimi sil , at gitsin ,
Varsa sende resmim yırt , yak gitsin ,
O gÜzel mazimizi sakın anma , unut gitsin ,
Sevilmeye değmez , sevmeyi bilmez birisi için ,
Ağlama ki ÜzÜm gözlerin sana kÜsmesin .

Hak etmedim ben seni ,
Hak etmedim o temiz yÜreğini ,
Hak etmedim fedakar kalbini ,
Hak etmedim senin o tertemiz sevgini .

Sende affetme sakın beni ,
Affetme ki kin kussun yÜreğin ,
Affetme ki yanmasın kalbin ,
Affetme ki kolay olsun unutman ,
Ama ben seni asla unutamam...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7013
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YENİDEN HÜZÜNLE

İş
te yine can sıkıntısı
bana bir şiir yazdıracak.
Tırnaklarım uzamış,
İçimde yaralı bir aşk.

İçimde yaralı bir aşk
ve birkaç piyes ölüsü,
birkaç gözyaşı kırıntısı,
intihar gelgiti birkaç.

Sırtüstü uzandım dünyaya,
odamın ampülüne bakıyordum,

ampulün bağlı olduğu borunun
tavanda kıvrılışına.

Tavanda kıvrılışına
birkaç damla gözyaşının
birkaç damla tentürdiyot,
kalbim ağrıyordu, bir yaz-
günü düştüm sokaklara,
karanlık sokaklara düştüm,
bir yaz gecesiydi galiba,
ürpererek indikçe bayırlardan,
kimsesiz ve boş alanlara,
çaresiz, bomboş bir cesettim,
bir suyla dolu bir kova
olarak kalmışım dünyada.
Herkes kim bilir nerdedir-
şimdi? sevgilim...Kim bilir-
nerdesin?
Kalbim -ki bir gün durur-
var mıydı acaba?
Ölümü ve tuzlu
fıstıkları unutmadım,
bayat tuzlu fıstıkları.
Sarhoşlar kusardı bir de
ben varken orda. Dünya'da.
1965 yılında.
Bir savaş ve hüzün korkusuyla
kahvelere dolardı insanlar
Sevgilim! Sevgilim!
"Kanayan yerim benim"
çürük yumurta, bayat pastırma
ve
bamya yenilen bir lokantada
mareşal fevzi çakmak, koca yusuf
dünya güzeli fatma
dostumdular.
Ben o şehirde yalnızdım
bunu kimseler bilemez
gidip gidip rıhtıma
dururdum.
Kör bir dilenci vardı, o da-
dostumdu, beni-
evlendirmek isterdi kızıyla.
Ben içimde bir acıyla
boyna bir resim yapardım.
Sarı kurdeleli kızlara-
hikayeler anlatırdım hatta
uzak dünyalar ve
albert aynştayn hakkında.
Onlar
uzun uzun susarlardı.
Güzelim kızlari Hürriyet-
gaztesi okurlardı
Ses ve Hafta.

Her şey o kadar birbirinin
aynıydı, hayat-
akıp gidiyordu sıkıntıyla.
Domino taşlarına ve
bir nehrin akışına benzeyen
cesur ve genç hayat. Akıp giden.
Kitapçı vitrinlerini
ve
alanları hızla eskiten-
hayat, bazen-
beni heyecanlandırırdı.
Yağmurlu, ıhlamur ağaçlı bir yolda
kocaman, eflatun, bir güneş
tıkanırdı gırtlağıma
onu karnıma sokardım.
Güneşi, göğsüme ve karnıma.
Akşam-
beni bulurdu bir koyda.
Kırlara doğru
koşardım bir bağırtıyla.
Az önce ıslanmış kırlara,
serin ve bereketli,
her zaman bağışlayan,
o taze, ve hüzün-
anası kırlara...

Sevgilim! Sevgilim
Gece-
yürüyor,
Dünya-
yürüyor ordularla.
Kitaplarla ve matbaacı-
çıraklarıyla. İçimde-
bir dağ çeşmesi akıyor...
Sabah oldu oluyor anında-
eski, külüstür, kömür-
yüklü sarı bir kamyonla
yanında durmuştuk, orman-
battaniyeliydi hala.
Bir hastane odasında-
sabaha karşı, yaralı-
bir onbaşı gibi uyuyordu.
Sabaha-
karşı bir hastane odasında-
aklıma çanlar geliyor.
Bir adam-
kesik çocuk başları satıyor.
Yeniden
hüzünle başlıyorum bir

romana...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7014
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kirpiklerimdeki özlemin gözyaşları
Sırf sen incinmeyesin diye bugün dek söylemedim
Bir bir çözerdin harflerimi, yanına gelemezdim
Seversem ölecek gibiydim
Kelimeleri can yerinden ilikleyip sineye çektiğimi, artık
Senden saklayacak değilim…
Aramadığın sormadığın günlerde
Yüreğimi garip bir telaş, tarifsiz bir sızı alırdı
Sensiz yattığım gecelerde
Sana sarılıp uyuduğumu
Senden saklayacak değilim!!!..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7015
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Affet



Affet beni!
Ne olur, affet beni…
Bilmeden sonumuzu sevdim seni
Affet!
Bilmeden
Ne derin kuyulara düştüğümüzü
Seni de çektim karanlıklara
Laf olurmuş, söz olurmuş düşünmeden
Sevdim seni…

Affet beni!
Ne olur, affet beni…
Bilmeden çekeceklerimizi sevdim seni
Affet!
Umursamadan
Ağlattım seni
Saklamadan hayranlığımı
Seyrettim pervasızca
Düşünmeden sevdim seni…

Affet beni!
Ne olur, affet beni…
Bilmeden kalbimin yorgunluğunu
Seneler öncesine dönerim dedim
Affet!
Bilmeden koşturdum gecelere seni
Bakarken gökteki yıldızımıza
Gizlice ağladığımı
Unuttum da sevdim seni…

Affet beni!
Ne olur, affet beni…
Gönlümü sormadan verdim sana
Darmadağın düşlerine hayaller ekledim
Kıramadığın kalbimi veremedin de
Sahillere hırçın dalgalar
Ruhuma
Gözlerin haykırdı sevdiğini
Kanıp yine sevdim seni…

Affet beni!
Ne olur, affet beni...
Zaman geçti bilmeden
Söz geçiremedim
Affet!
Bakışın mahzun kalıp öksüzce
Kirpiklerinde kıvrıldı hüznün
Dağlanmışken sevincin
Kara kaşlarına
Yanarak sevdim seni…

Affet beni!
Ne olur, affet beni…
Bu genç hayatında kırık bir dalım
Filiz verecek köküm kalmadı
Affet!
Dersen alan razı kime ne
Veren de razıdır bilesin
Canımda can olan 'sen'
İşte bu yüzden
Bilerek sevdim seni…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7016
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GÜZEL KOKULU ELLER

Bilirim zarif elleri
Ve güzel kokularını onların;
Bilirim nasıl
Sarılırlar boyna
Ve beden onlara doğru
Açılarak bir gül gibi
Bitkin düşer
O güzel kokuları solumaktan.
Ve kan çarpar şakaklarda,
Sanki al damarlarda
Bilinmez kuşlar
Kızıl kanatlarını çırpmaktadır;
O hafif ellerin dokunuşu
Alazlanmış tende
Yaşamın rüzgarlarıyla
Uçuşur kelebek gibi,
Ve cansız bedeni
Yeniden diriltirler.
Fakat zarifliğini bu ellerin
Onların güzelliğini
Ben değişirim duraksamadan
Başka ellerle,
O minik ellerle,
Boynunda bir babanın
Büyülü bir gerdanlık gibi
Sımsıkı birleşen.
Eksik olsun zarif ellerin güzelliği
Ve güzel kokuları onların!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7017
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bazen
gidesim geliyor ama
yapamıyorum, hayat senden kaçamıyorum
ve gözlerin ölümü hatırlatıyor bana..
davetiye çıkarıyor yalnızlıklara
hasreti çağırıyor arzulamışcasına
hiç bakmıyor ki
bakmıyor bana...
oysa ben gittim buralardan
gittim yalan bir dünyaya..
şimdi ne hayatım var ne ruhum
bekliyorum, sensin tek umudum...
bilmiyorsun değil mi
ben bu dünyadan,
aşktan kovuldum..
ve şimdi kendimi yalnızlıklarda buldum...
keşke sen de gelsen....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7018
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
MUHABBET

Bir fasulye çimleniyordu
Çiseledikçe yağmur.
Koştum vardım ki yanına
Anlasın ne nimet olduğunu
Sen git yerine! dedi Ayşa Kadın
Böyle kibar erkeyin ayağ’na
Ben kendi ayağ’mnan gelirim

Bu muhabbeti görünce uzaktan
Kıpkırmızı oldu biberiye

Bayram nedir ki dedim kendi kendime
Bayram bir ömürdür ben gibi bir del
iye
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7019
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hiçbizaman dokunamayacağım

o güzel kirpiklerin ıslanmasın olurmu hiç..

saat 03:20..

bugün hiç göremedim sen..inat ettim..gurur yaptım...

yemin ettin ağır...

yeminini tutacaına eminim..

benmi...

tutarım..

susmak yeminim..

susacaım sana ama burada konuşacaım...

nede olsa bilmiyorsun burayı,yazdığımı,seni hala sevdiğimi

içimin sızladığını sensizken

..

ölümümü bile duymıcaksın bende senin...dedin son kez..

oysa yaptığım sadece inattı sevdiğim..bilmedin..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7020
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEVGİ BURCU

Günün en uzun saati bu
Yüzünün bulutlu olduğu an
Sevgisiz suskun bir sen
Bunaltan beni eksilten

Günün en zor saati bu
Kapalı sımsıkı perdelerin
Güneşi sönmüş sanki ömrünün
Susmuş kafesteki kanaryan

Nasıl da güzel olabilirdi oysa
Günün her saati seninle
Cıvıldar ötüşürdü kuşların hep
Uçuşurdu dingin göklerimizde
Mevsim yaz sen bu denli beyazken
Güneş sevgi burcunda olduğu zaman

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya