Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 704

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.653.997 Cevap: 12.492
shaggy - avatarı
shaggy
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7031
shaggy - avatarı
Ziyaretçi
Öyle bir düne hasret,
Sana hasret gözlerine
Sponsorlu Bağlantılar
Gücümü aldın günlerime
Hasret.
Uykulara sevince hasret
Susuzluğa hasret
Sımsıcak bir yaz ateşinde
Rüzgâra hasret
Işığa hasret dipsiz karanlıklara,
Hasretim sana, umuda,
Yaşamın yaşanmamışlarına...
Hasretim koynunda hasretine,
Hasretim özlemine,
Özlenmeme, sana bilmediklerime
Umuda hasretim...

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7032
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
EĞER İSTERSEN ...
Bugün olduğu gibi yarın da , yarından sonra da, ondan sonraki günlerde de gözlerinde ki yerimin değişmeyeceğine,
Sponsorlu Bağlantılar
Beni bir ömür boyu seveceğine...
Her bakışında okuduğun o gözleri her zaman yanında göreceğine, en yakın dostun en yakın sırdaşın en yakın arkadaşım olacağına...
Sıkıntımın sıkıntın ; üzüntümün üzüntün olacağına...
Her kızgın anımı çiçeğe dönüştüreceğine...
Her üzgün anımda tebessümün geri gelmesi için elinden geleni yapacağına..
Asla ve asla soğuktan ve yalnızlıktan üşümeyeceğine...
Yanında olmadığım ve varlığına ihtiyacım olduğu her anda bir rüzgar olup beni saracağına...
Gözümün gözüne deydiği her an ; bana yeniden aşık olup beni bir periye dönüştüreceğine..
Yaşam boyu her sabah bana aşık olarak uyanacağına...
Ben uyurken bana bakıp sen ve ben için dualar edeceğine...
Beni asla üzmeyeceğine....
Beni tanıdığın gün ben de gördüğün neyse ömrünce aynı beni göreceğine ...
Sevginin asla değişmeyeceğine ve azalmayacağına...
Beni asla ihmal etmeyeceğine...
Bana yalan söylemeyeceğine...
Başkalarının yanında beni asla unutmayacağına...
Elimi usul usul korka korka tuttuğun o ilk gündeki aynı heyecanı hep yaşayacağına..
Bana her zaman hayatım diyeceğine...
Seni Seviyorum diyeceğine ...
SÖZ VERİRMİSİN AŞKIM ???


TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7033
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi

Hayat Bana Yalan Söyledi
İlk kez hesaplasıyorum kendimle
Tuhaftır kalemi kagıdı ve seni onca sevmeme ragmen
Sana ilk kez yazıyorum
simdi sen yoksun seni düsünmek var
cocukken de seni düsünürdüm her gece
Radyo dinler siir yazardım
Her carsamba pazara giderdik annemle
Babam maas aldıgında baklava yerdik
Dondurmayıda cok severdik
Ablam üc top yerdi ben iki top
Yalnızca bu yüzden kavga ederdik
Oysa hayatımın vazgecilmeziydi ablam
O'nun da yüzü hic gülmedi
Hayırsızın birine kacıp mahvetti hayatını
Aklımdan hic cıkmaz gittigi günkü karanlıklar
Hüznümü büyüttüm o günden beri
Kendimi degil
Gözlerimde hala bir cocuk aglar
Düslerimi gezdirdigim bulutlar
Bir tohumun özlemiydi cicege
Ve hala kulaklarımda annemin sesi
"Bitirsen su okulu bir ise girsen"
siirle karın doymadıgı dogruydu
"Bak Cemil okudu mühendis oldu
En güzel kızıyla evlendi Üsküdar'ın
Evinide aldı arabasınıda"
Bense baglama calardım kendi halimce
Sesim güzelmis öyle derlerdi
Nerden bilirdim hep hüzün türküleri söyleyecegimi
Hayat bana yalan söyledi...
Mektuplar yazardım Almanya'daki abime
Okulu bitirecegime söz verirdim
Masum düslerimin o en sürgün adasında
Bakısları uzaklara dalıp giden sarkılar
Ve mevsimsiz solmus bir cicek gibi
Ayaklar altında nasıl ezilirse umut
Benim de günesimi iste öyle caldılar
Öyle tutsak aldılar sevinclerimi
Sensiz gecen her günü hesabıma yazdılar
simdi öyle uzak ki cay icip simit yedigimiz o günler
Kardesine karne hediyesi
Ucurtma yaptıgım günler öyle uzak ki
Oysa sacaklarda titreyen bir sercenin
Ekmek tanesine kanat cırpması
Ve bir anne duası kadar icten sevmistim seni
Fener stadında Besiktas macı
Ve parasızlıgımız devam ederken
Bütün mavilerimi sana vermistim
Kaybetmek alnıma yazılmıs sanki
Olmadı bir tanem
Hayat bana yalan söyledi...
Babanın tayini cıkıp da gittiginiz o kıs
Yine pence yaptırmıstık ayakkabılarımıza
Sana söyleyemedim ama
İsten ayrılmıstı babam
Kapanmıstı calıstıgı lokanta
Senet zamanları daha bir cökerdi omuzları
Ve aksam trenlerinin isci yorgunluguyla
Daha bir uzardı raylar
Sitemlerim bileylenmisti hayata
Öfkeli bir yanardag isyanlara uzanmıstı
Üstelik sen de yoktun artık
Oysa yalnızca sen öpmüstün gözlerimi
Bir yanı hep eksik kalmıs cocuklugumun
Aslında her insan biraz yenikti hayata
Ve biraz küskün
Son trende kacınca son istasyondan
Öyle kalakalırdık yorgun ve üzgün
Kendime düsmanlıgım bu yüzden
Hep kendime pismanlıgım
simdi herseyim yarım
Fotografının arkasına ne yazdıgımı bile coktan unuttum
Bir silahım olsaydı
Yoksullugu sakagından
Kaybetmeyi kalbinden
Ve sensizligi alnının tam ortasından vururdum
Düzmece duygular harcım degildi
Uzak denizlerin fırtınasıydım
Karlı dagların kekligi
Yoksuldum yoksul olmasına
Ama onurluydum
simdi ne sen varsın ne o eski sevdalar
Olsun
Üstüme devrilse de bu sagır karanlık
Aksam olur sairlere gün dogar
Bir kerecik söyle demistin
Söyleyememistim hani
İste simdi söylüyorum
Seviyorum seni
Seni seviyorum
Fatih-sebnem Kısaparmak

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7034
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Her yer,
Her an
Ve her şey büyülenmişti o akşam! ...

Ateşe verilmişti en katı yasaklar!
Şeytanın bir bildiği vardı sanki!
Büyücü görünmez olmuş,
Hipnotize etmişti duyguları bir vapurun güvertesinde.
Ve şeytan aciz kalmıştı yasaklarıyla! ...

Boğazdan esen serin bir rüzgar okşamaktaydı, kadının saçlarını.
Belki de, esen rüzgara gizlenmişti büyücü.
Ya da;
Vapura eşlik eden martıların sesine sinmişti.
Kim bilir?
Ama;
Her an,
Her yerde
Ve hep onlarlaydı...


Götürmüştü duyguları, Kızkulesi'nin gizemine.
Bağlanmıştı artık duygular, büyünün gücüne.
Karanlığa sinen romantizm ve Kızkulesi...

Akrep donmuş,
Yelkovan volta atmayı unutmuştu.
Zaman durmuştu artık.
Zaman ve her şey büyülüydü! ...

Kızkulesine bakan kaldırımlarda,
Birleşen ellerin ve Kızkulesine gömülen bakışların esrarı vardı.
Sıcak bir bardak çayın buğusuna karışmaktaydı üşüyen soluklar.
Ve titreyen dudaklarıyla bir aşk şarkısı mırıldanmaktaydı sevgililer...
''Gurbet elde bir başıma,
Kimim var ki senden başka? ''

Bir yandan, martıların eşlik etmesi söylenen şarkılara,
Bir yandan da, Kızkulesinin hikayesi vardı düşüncelerde.
Derin düşler canlanmıştı o akşam! ...

Allahım! ...
Hiç bitmeseydi,
Hiç bozulmasaydı bu büyü.
Ama! ...

Teşekkür ederim büyücü!
Büyülü akşam için!
Her şey için!
Teşekkürler! ...
Seni seviyorum! ...
shaggy - avatarı
shaggy
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7035
shaggy - avatarı
Ziyaretçi
Ah be güzelim
Bir sevseydin beni
Mutluluk kelimesini sil baştan yazardım
Tarih bile şaşardı
Nerde o destan yazan aşklar?
Mecnun çöllere düşmüş
Ferhat dağları delmiş
Kerem kendini yakmış
Boşver be canım
Palavra!
Hiçbiri de sevdiği olmadan yapamamış
Oysa ben seni sensiz seviyorum
Yokluğunda bir hayalle
Mutluluğuna içiyorum
Yıllar önceki güzelliğinle yanıyorum
Ezberimsin vefasızım
Ezberimsin yalan aşkım
Yeminimsin...

Ah be güzelim
Bir sevseydin beni
Gökyüzünü ayaklarının altına sererdim
Yıldızlardan mücevher yapar
Bulutlarda gezdirirdim
Yedi cihan kıskanırdı bizi
Tarih şaşardı
Nerde o eski krallıklar
Sezar romayı yakmış Kleopatra uğruna
Boşuna!
Sonunda bir kaç hançerle vurulup gitmiş
Oysa senin hasretin beni paramparça etti be gülüm

Ah be güzelim
Bir sevseydin beni
Bir sevseydin
Dünyanın en fakir kölesi olsam
Tarih bile imrenirdi bana
Beni bir sevseydin...
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7036
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
SEN


Benim GÖKYÜZÜMSÜN
Benim EN SEVDİĞİM TEPESİN
Benim SICAK YATAĞIMSIN
Benim FIRTINADA SIĞINDIĞIM LİMANSIN
Benim EN DEĞERLİ ARMAĞANIMSIN
Benim EN DUYGUSAL ANIMSIN

Benim SONSUZA DEK EN YAKIN ARKADAŞIMSIN
Benim İLHAM KAYNAĞIMSIN
Benim KADERİMSİN
Benim PARILDAYAN IŞIĞIMSIN
Benim GECEM, GÜNDÜZÜMSÜN
Benim YÜREĞİMİN İLACISIN
Benim ÖFKEMİN GİDERİCİSİSİN
Benim AĞRI KESİCİMSİN
Benim BAHAR ATEŞİMSİN
Benim NADİR BULUNAN MÜCEVHERİMSİN
Benim DUALARIMIN YANITISIN
Benim KALBİMSİN, RUHUMSUN
Benim HAYATIMI HAYAT YAPANSIN
Benim KUTSALIMSIN
Benim MORALİMİ DÜZELTENSİN
Benim EN BÜYÜK ŞANSIMSIN
Benim SON DANSIMSIN
Benim EN İYİ VURUŞUMSUN
Benim ENERJİMSİN
Benim İŞTAH AÇICIMSIN
Benim SABAH GÜNEŞİMSİN
Benim AKŞAM EĞLENCEMSİN
Benim DANS PARTNERİMSİN
Benim KALBİMİN BEKÇİSİSİN
Benim KAHKAHALARIMIN KAYNAĞISIN
Benim SONSUZUMSUN
Benim YANAN ATEŞİMSİN
Benim EN BÜYÜK ARZUMSUN
Benim RUHUMUN EŞİSİN
Benim İNANCIMSIN
Benim RÜYALARIMSIN
Benim HERKESTEN ÖNCE GELENİMSİN
Benim GÜVENCEMSİN
Benim SAĞDUYUMSUN
Ölene kadar SEBEBİMSİN
BELKİ,
BİLMİYORSUNDUR...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7037
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
“Yalnızım çünkü sen varsın”


“gel” desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
kendimi suçüstü yakalıyorum
ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz’a uyak düşüyorum
gözlerime senden düşler sürüyorum
ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki “kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun”
oysa “gel” desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç’e biraz inat
biraz ihanet bırakıyorum
ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
aklıma düşüyorsun
düşüyorum
düşünce
üşüyorum
azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
yalanlarımla bir hiçlikteyim
beni içinden kaç !

bu kentte her yağmur kendini ağlar
aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
nerde, kimi üşüyorsun?
artık kendini yakan bir ateşim
kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
şimdi boş duraklarda yaslanıyorum
boş kentlere
oysa “gel” desen gelecektim


gündüşlerime dönüşlerimde
bakışın içiyor beni gözlerimden
gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
uzaklığına uzanıyorum
sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
yıkılıyorum şarkılara
“kimseler biliyor”
yalnızlık dostumdu
şimdi korkum oluyor
oysa “gel” desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güzartığı saçlarımda oynaşan sensizlik
gözkarana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
düş satıcısı, ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa “gel“ desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor
kuşkulu bir cinayete fısıldıyor kaşlarına
sözü namluna sürmelisin şimdi
en yaralı yanımdan vurmalısın beni
çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
susuşuna kan döküyor gözlerim
sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
oysa bilmelisin Araz’ım
kimsenin içi görünmez
ve hiç bulamadıklarını
asla yitiremezsin
bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
söylenecek bütün sözler


her sabah akşam oluyorsun
alnından ellerine damlıyorsun
yüzündeki yağmurla iniyorsun kent’e
içine dert oluyorsun kentin
dışına yağmur
yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
duvarların kan öksürüyor
ve sen
başkalarının gözlerini
yüzümde aramamayı öğreniyorsun
beni bir durağa yaslıyorsun
beni bir kent’e
gidiyorsun
oysa “gel” desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
en susmak ta neydi öyle
sen en dinlerken
biliyorum Araz’ım
insan kendini bulmamalı, hep aramalı
gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
gece cinnetlerimi de alıp yanıma
denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı ?

ben şimdi gurbetim
içimde taşıyorum
heba olsa da senlerce yılım
oysa “gel” desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
şairler ölüdür derler (inanmıyorum) !
en karanlık ceketimi giyiyordum
ışığa kördüm çünkü
şimdi ise güneşe ilerliyorum
dirilmek için


kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
gecenin kör gözünden utanıyorum
hadi bana en militan kelimelerle saldır
batır içime cümlelerini
beyhude bir dehşet bırak bana
hakediyorum


gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
can kaybından ölüyorum
cenazemde namaz kılacağım
zan altındayım
yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
kinim kendime
susuşum sana
küsüşüm tüm dünyaya
üstü kalsın ihanetimin
“gel” desen gelecektim
yine bir tren geçiyor içimden
sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
görmüyorum, söylemiyorsun, kırılıyorum
hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
süsle beni ey aşk!
geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
ve bir asansör kapısı önünde
aslında yüzüme tükürüyorsun da ihanetimi
ben habersiz gülümsüyorum
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti, yitirdi şiirini şuur
öldü kanımdaki mürekkep balığı
solumdaki sis’e intihar etti intiharlar
bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
yaşamak için geç bir zaman
ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor
dikiş tutmaz ayrılığımda
kirpiğinden yapılma bir darağacına
geceyi asıyorum
yoksun
bu yağmurlar ıslatmıyor beni
bir durağa yaslanıyorum sensiz
gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
“gel” desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
şimdi herkes biraz sen, biraz acı
göğsümde bir vagon
gizli sözler batıyor
fırtınalar çıkıyor üstüme

şakağımda
intihar acemisi bir şairin
delilik provaları
arkandan uluyan kapılardan
söküyorum kokunu
yokluğunu kokluyorum
yokluğunu yokluyorum

çöz gözlerimi senden hadi!
ücranda yak bakışımı
gözlerine bekçi sevdam
dünden ve senden kalmayım
içine her düşen
kendi keşfi sanıyor seni
oysa sen
melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
ve kendini acıtmak istiyorsun
ama güller kendine batamaz
bilmiyor musun ?
'gel' mi diyorsun ?...

herkes kendi gördüğüne bakar
peki hayatın rüzgârında kime yelkeniz ?
kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
hadi ! en kanadığımız yerden susalım
'gel' desen gelirdim
'git' dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgâra...
Ayrılığa...
Zamana...

...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7038
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kötü Bir Rüya



anıl yazıma kazıdım seni
bırakamıyorum istiyorum
sürekli
gözüm de canlanıyorsun
hala elimi tutuyorsun
bırak istemiyorum
sıkıyorsun
rüyamda artık
rüyam dan korkuyorum
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7039
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
7px Susuyorum Artık..

Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum...

Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!

Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…

Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...

Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum...
Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan…

Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…

Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin, kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.

İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #7040
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir gün baksam ki gelmissin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarinda ilkbahar..

Bir gün baksam ki gelmissin..
Gülüsünde taze serin bir rüzgar
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmis dokundugun bütün kapilar..

Bir gün baksam ki gelmissin..
Hasretin içimde sonsuzluk kadar.
Sasirmis kalmisim birdenbire çaresiz.
Dökülmüs yüregime gökyüzünden yildizlar.

Bir gün baksam ki gelmissin..
Ne yüzünde bir gölge,ne dilinde sitem var.
Tozlu pabuçlarini gözlerime sürmüsüm
Benim olmus dünyalar. . .

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya