Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 718

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.653.997 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7171
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Sevdaya Dahil

Sponsorlu Bağlantılar

görinen yıldız değil yir yir delinmişdür felek


gün yüzünün hasretiyle tir-i ahımdan benüm



necati



-1.


açılmış sarmaşık gülleri


kokularıyla baygın


en görkemli saatinde yıldız alacasının


gizli bir yılan gibi yuvalanmış


içimde keder


uzak bir telefonda ağlayan


yağmurlu genç kadın



-2.



rüzgâr


uzak karanlıklara sürmüş yıldızları


mor kıvılcımlar geçiyor


dağınık yalnızlığımdan


onu çok arıyorum onu çok arıyorum


heryerinde vücudumun


ağır yanık sızıları


bir yerlere yıldırım düşüyorum


ayrılığımızı hissettiğim an


demirler eriyor hırsımdan



-3.




ay ışığına batmış


karabiber ağaçları


gümüş tozu


gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar


yaseminler unutulmuş


tedirgin gülümser


çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var


çünkü ayrılık da sevdâya dahil


çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili


hiç bir anı tek başına yaşayamazlar


her an ötekisiyle birlikte


herşey onunla ilgili



telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar


gittikçe genişleyen


yakılmış ot kokusu


yıldızlar inanılmayacak bir irilikte


yansımalar tutmuş bütün sâhili


çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var


öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil


çünkü ayrılık da sevdâya dahil


çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili



-4.



yalnızlık


hızla alçalan bulutlar


karanlık bir ağırlık


hava ağır toprak ağır yaprak ağır


su tozları yağıyor üstümüze


özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır


eflatuna çalar puslu lacivert


bir sis kuşattı ormanı


karanlık çöktü denize


yalnızlık


çakmak taşı gibi sert


elmas gibi keskin


ne yanına dönsen bir yerin kesilir


fena kan kaybedersin


kapını bir çalan olmadı mı hele


elini bir tutan


bilekleri bembeyaz kuğu boynu


parmakları uzun ve ince


sımsıcak bakışları suç ortağı


kaçamak gülüşleri gizlice


yalnızların en büyük sorunu


tek başına özgürlük ne işe yarayacak


bir türlü çözemedikleri bu


ölü bir gezegenin


soğuk tenhalığına


benzemesin diye


özgürlük mutlaka paylaşılacak


suç ortağı bir sevgiliyle



-5.



sanmıştık ki ikimiz


yeryüzünde ancak


birbirimiz için varız


ikimiz sanmıştık ki


tek kişilik bir yalnızlığa bile


rahatça sığarız


hiç yanılmamışız


her an düşüp düşüp


kristal bir bardak gibi


tuz parça kırılsak da


hâlâ içimizde o yanardağ ağzı


hâlâ kıpkızıl gülümseyen


-sanki ateşten bir tebessüm-


zehir zemberek aşkımız


shaggy - avatarı
shaggy
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7172
shaggy - avatarı
Ziyaretçi
Saçlarım hasret sevgiyle okşanışa.
Yüreğim hasret sevildiğini bilmeye.
Sponsorlu Bağlantılar
Hasret yüreğim çırpınışlara.
Bedenim hasret bir yudum heyecana.
Duygularım hasret bir gün ışığına.
Konuşmalıyım,konuşamıyorum.
Haykıramıyorum...
Anlatamıyorum...
Yalnızca ağlayabiliyorum...
Ne komik, ne acizlik!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7173
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana bir şimşek çak

ortalık fena karanlık
yüreğim örtülüyor
ağır bir dalgınlığa genişliyorum
durmadan değişen o mevsimde
dağlarda kalın
omuz omuza bulutlar
çok fena kalabalık
ellerim çıplak
bana bir şimşek çak
kötü bir tuzaktayım
bilmem ne yapsak
aklımda fikrimde onlar
yaşlı ve genç
erkek ve kadın
korkularıma tutsak

bana bir şimşek çak
içim içime sığmıyor artık
vahim bir çağrışımdan
daha vahimine atlamaktayım
bana bir şimşek çak
belki fena halde
yanılmaktayım
o ince kız çocuğu
gün doğmadan her sabah
bir hapisaneden bir nezarethaneye
kelepçeli götürülüyor
dudakları titrek
gözlerinde buğu
bilmem ki nasıl anlatayım
bağışlanmaz suçu dünyayı sevmek
bir de o
adını bile bilmediği
kıvırcık saçlı'devrimci'öğrenciyi
fakülte kapısında vurulmuş
yağmurun altında
çıplak
bana bir şimşek çak
çok yanlış anlaşılmaktayım
hesabım yanlış bir mahkemede görülüyor
içimdeki zemberek
boşandı boşanacak
yaşamak mı gerek
yoksa unutmak mı
şaşırmaktayım
galiyef yoldaş ne olacak
galiyef yoldaş sibirya sürgünü
sanki yalın bir bıçak
kayarak
bir kırlangıç hızıyla
bulutların arasından
karanlığın böğrüne saplanacak

galiyef yoldaş ne olacak
galiyef yoldaş sibirya sürgünü
elinde bir mektup eski yazıyla
artık yüzünü bile unuttuğu
karısından
burnunda sadece kokusu var
ilkbahar kadar müşfik
sonbahar kadar yumuşak
galiyef yoldaş ne olacak
avrasyada hala mazlumların uğultusu
kısa bozkır atlarının nallarından
gizli kıvılcımlar ki etrafa saçılıyor
azadlık mermileridir
çekirdekleri çelik
cehennem gibi sıcak

bana bir şimşek çak
sala veriliyor görünmez minarelerden
İzmir de istirdat ı yaşamaktayım
bir yangın soluğu sokak içlerinden
kordonboyunda muzaffer atlılar
fahrettin paşanın süvarisi
bana bir şimşek çak
yolumu aydınlatacak
gazi'nin gözlerinden
mavi bir şimşek
kuva-yı milliye mavisi
aynı emaneti taşımaktayım
'hürriyet ve istiklal benim karakterimdir'
çünkü hain sinsi ve korkak
aynı düşmana karşı
savaşmaktayım
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7174
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
sevmek mükemmel iş be kızım
sev bakalım...
mademki kafanda ışıklı bir gece var
benden sana izin
sev sevebildiğin kadar!...

----------------------------

Görebilir misin
o uzak şehirden beni?
ellerimi tutabilir misin şimdi?
göz yaşlarımı silebilir misin?

-----------------------------

Eğer bir gün
kalbinde küllediğin ateşin
tekrar alevlenirse...

Eğer istanbul sokaklarında
gözlerin hala beni arıyorsa

eğer o küçük defterinde
halen adresim varsa
gel,seni bekliyorum.....

-----------------------------

Bir gün daha geçti sensiz buralarda
yine hatıralarla,yeni hayallerle yaşadım
seni düşündüğüm karanlık odamda
şarkımız çalarken sensiz ağladım...
gezdiğimiz yollarda,öpüştüğümüz sahilde
adımızı yazdığımız banklarda
seni bekledim...
yollara dalarken sensiz ağladım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7175
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yeryüzüne düşen ilk yağmur tanesi vardı avuçlarımda o gece... Hayallerim gözümün önünde dans etti...Düşlerimdi gökyüzünden bana göz kırpan, yıldızlar değil; yalnızlığımda...Oysa aşk iki kişilikti...

Çayım vardı; bir kupa elimde, diğer elimde ise o gece yeryüzüne düşen ilk yağmur tanesi... Çiseleyen yağmur bile ürpertemedi bedenimi; hayalin gibi... Bense yalnızdım; yokluğunda... Sadece yalnızdım işte bu aşkta, oysa aşk iki kişilikti...

Denizin dalgalarımıydı azan; içimde ki volkanlar misali... Oysa içim azdıkca, sustu dudaklarım... Ben sustum, bulutlar haykırdı isyanımı... Şimşekler vardı yüreğimde ürkütücü!.. Korkutan... Sadece ben duydum, ben hissetim içimdeki yalnızlığın sesini... Dudaklarım suskun, gözlerimde yaş... Sen ise sadece yoktun!.. Sadece yok!!! Oysa ölümdü tek başına yaşanan, aşk iki kişilikti...

Gökyüzü bir kızardı, bir kapkara oldu saçların gibi... Bak, o bile seni hatırlattı bana, gözlerinin karası gibi... Gözlerin gibi öfkeliydi yıldırımlar o gece... Yeryüzüne düşen ilk yağmur tanesiydi elimdeki, elimde hayallerim bile yitmişti... Umutlarımdı yanımda olan nicedir, hayallerim ve düşlerim... Ne zaman terk ettiler beni, hiç bilemedim... Sense sadece yoktun, SADECE YOK!!!... Oysa, yalnızlıktı tek başına yaşanan, aşk iki kişilikti...

Ellerimdeki yağmur tanesini bıraktım denize, özgürlüğüne kavuşsun diye... Büyüdü, büyüdü deniz oldu... Sonra deniz büyüdü büyüdü okyanus oldu... Okyanuslar geçilmez, dağları aşılmazdı ve kırılmış kalbim bir düşman gibi seni andı... Sense sadece yoktun... Sadece yok!!!

Bıraktım kalan son hayallerimi de özgürce gökyüzüne... Özgürce döndüler önce başımın üstünde sonra uçtular semaya... Bir öpücük kondurdum her birine, kokumu sana taşısınlar diye... Duydun mu?

Sen ise sadece yoktun bu aşkta, sadece yok...Bense, iki kişilik yaşadım bu aşkı, yorgun bir kambur gibi üzerimde, BİR BASIMA KATRAN GECELERDE!.. Senden kalan son hatıraydı, yüreğimdeki AŞKIM; onu da semaya bıraktım... ÖZGÜRCE! Geriye kalan sadece CAN kırıkları!..

HANİ, ÖLÜMDÜ BİR BAŞINA YAŞANAN, AŞK İKİ KİŞİLİKTİ???
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7176
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Duruşun bir ayrılık resmi çiziyor
Akşamın incelen sularına
Susuşun yıkıyor beni en zayıf yerimden
Bilmez miyim içindeki kederi
Yüzü yağmura gömülü düşüm
Böyle buğulu camlarda dalgın
Gözlerin iklimini yitirmiş iki bulut
Bulanıp durur bir uzak rüzgarla
Aykırı mevsimler içinde
Saçların saklar omuzlarındaki yükü..

Dönsen ve öpsem incitmeden
Alının gücenik ülkesini
Benim ömrümsün sen, onurum, geleceğim..
Gitmek hangi acıyı onarır ki
Bilmez misin çare değil üzüntü.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7177
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Küstürdü Bana




Fırtınalar sessiz, küskün deryadan
Bulutlar susuz, şaşkın halinden
Gündüzler ışıksız, bıkkın geceden
Gidişin dünyayı küstürdü bana

Yolcular umutsuz, küskün yolundan
Hancılar selamsız, şaşkın halinden
Yolları sorarsan, bıkkın yolcudan
Yokluğun alemi küstürdü bana

İşte bu hikaye benim canımdan
Sensiz, sessiz, şaşkın halimden
Tellerim umutsuz, küs mızrabından
Gidişin türkümü küstürdü bana
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7178
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
ne vakit ıslatsa kaldırımlarını küçük şehrimin yağmur.
önce buğulu bir hal gözlerimin ferinde;
sonra damla tanecikleri.
yoldaş olur gözyaşım yağan yağmurla;
bir ürperti sarar bedenimi,
sensizlikten payıma düşen yalnızlıktan ötürü.
nevakit ağlayıp sızlasa bir yorgun bulut,
kıramaz esaretin zincirlerini gönlüm,
kaçabilmek korkularımın ötesine geçemez asla.
kayıp giden her an kayıptır artık
ve yarınlara atılan kördüğüm
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7179
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Anlatmak İstiyorum...


Seni ben gergef gerfef seni ben oya oya
Seni ben gökyüzüne seni yıldıza, aya
Seni ben roman roman seni ben sayfa sayfa
Seni ben satır satır anlatmak istiyorum....!

Seni ben şarkılara name name inleyen
Seni ben mızraplara telden tele gezinen
Seni ben notalardan bir tatlı ses isteyen
Seni ben tane tane anlatmak istiyorum...!

Seni ben gonca güle; feryat eden bülbüle
Seni ben ceylanlara seni ben kekliklere
Seni ben kardelene seni ben çiğdemlere
Seni ben koku koku anlatmak istiyorum...!

Seni ben akşamları gam yüklü kervanlara
Seni ben sevgisini bir pula satanlara
Seni ben nefesinden, canından bıkanlara
Seni ben hayat hayat anlatmak istiyorum...!

Seni ben siyahlardan başka rengi bilmeyen
Seni ben yüreklere adam gibi girmeyen
Seni ben sevdiğini Mecnun gibi sevmeyen
Seni ben sevda sevda anlatmak istiyorum...!

Seni ben bir simidi ikiye bölmeyeni
Seni ben bir nefeste kapıya gelmeyeni
Seni ben sever iken kıymetler bilmeyeni
Seni ben adım adım anlatmak istiyorum...!

Seni ben yüreklere haramiler salanı
Seni ben ********ce kalpten sevgi çalanı
Seni ben sevdaları renkten renge koyanı
Seni ben mavi mavi anlatmak istiyorum...!

Seni ben deniz deniz seni ben dalga dalga
Seni ben yağmur yağmur seni ben damla damla,
Seni ben bu dünyada duyana duymayana,
Seni ben ferman ferman anlatmak istiyorum...!

Seni ben tarihlerden bir tarih yaratarak
Seni ben damla damla avuçlara alarak
Seni ben son menzile kah düşerek kalkarak
Seni ben nefes nefes anlatmak istiyorum...!

Anlatmak istiyorum seni ben bu dünyaya
Anlatmak istiyorum seni arş-ı aleme
Bilmem ne zaman doğmuş doğacak olanlara
Seni ben canım diye anlatmak istiyorum...!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #7180
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dün yağmur yağdı Ankara'da bardaktan boşalırcasına,
Sanki benim yerime Ankara ağlıyordu,
Sanki senin gidişinle Ankara kahroluyordu...
Ankara'da biliyordu bu son gidişti;
Gelmeyecektin birdaha,dönmeyecektin Ankara'ya
Kendini bu kadar sevdirmişken zamansızdı bu gidiş...

Ankara bugün de ağlıyor dünkü gibi,
Alışamamıştı yokluğuna tıpkı benim gibi,
Sokaklarda çağlayanlar oluştu aynı gözlerimdeki gibi,
Dostlar bile fayda etmedi;çünkü sevmişim seni deli gibi...

Ankara'da yarın güneş açacakmış,ısıtacakmış insanları,
Umuda yelken açıp unutacakmış yaşananları,
Peki ben ne yapacağım yarın?
Unutabilecekmiyim yaşananları?

Söz verdim Ankara'ya seni unutmayı deneyeceğim;
Seni unutamayacağımı bildiğim için Ankara'yı terkedeceğim,
Yanlış anlama Ankara seni hep seveceğim;
Ama sevgilime söz verdim onun yanına;
Cennet'e gideceğim.. Aslıhan Erdal


Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya