Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 785

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.384.078 Cevap: 12.492
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7841
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
*Esrarlı Bir Gecenin Ardından

Sponsorlu Bağlantılar
“ gök ile yer yüzü bitişik iken “
“ ol “ denilmeden evvel yani
sıralanmadan önce dağlar
dağların arasında yürüyesiniz diye
açılmamışken daha yollar
bir yol vardı senden bana
sen yine senken
ben değilken daha ben

içimdeki hüznün toprak kokan rayihası
bir ağaç dibinde alnım secdeye erdiğinde
ulaşır burnumdan ta ruhuma kadar
titrerim ötelerden “ sen “ dendiğinde

bir neşeli gecenin sonrasında ufkumuza tan indiğinde
hafif yumulu göz kapaklarımız perde yapılıp
hasret milyonuncu kez gösterime girdiğinde
Göz göze verip göz yaşlarımızı ikram ederiz “ asra”
sırf o esrarlı gecenin hatırına söylenmiştir
şu birkaç naçiz mısra
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7842
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Özgürsen Ağlayamazsın. . .

Sponsorlu Bağlantılar


Sonsuz çöllerde yaşayabilir misin?
Kuraklık nedir bilir misin?
Bulutlar cimri süzülür yüzüne baka baka
Aldırış etmezler kuru yapraklara
Kuru aşkına,kuruyan yollara,umutlara
Dondurur kinleri seni,onlar üşümezler
Isınırlar gözyaşlarınla,taş kalplerinde
Kıramazsın sözcükleri,çözemezsin kelimeleri
Vuramazsın utançlarını yüzlerine
Düşünürsün geleceği,ölümü
Ama duyuramazsın sesini kalbine
Tutsaktır bulutların içinde
Sisle kaplıdır gözlerinin ruhu
Çıldırır mantığın rüzgarları
Çözüm arasın bir o kadar tutsak
Sonunda hançer olur ellerin
Uyurken gözlerin,sökersin soğuk kalbini
Isınır güneşi görünce,o soğuk bulutların ardında

Sen. . .
Artık özgürsün!
Soğuğu,acıyı hissetmezsin
Ağlayamazsın,artık sevemezsin hayatı
Ne olduğunu ararsın,kendini göremezsin
Kalbin küt küt atar ama senin değildir
Yalnız kalırsın hayallerinle,başka diyarlarda
Soğuk nedir bilmezsin
Solan yaprak göremezsin
Silemezsin sevginin pişmanlığını gözlerinden
Ama olsun,sen artık özgürsün!
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7843
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi

Ecel Beni Sende Bulsun İstanbul

Taşın toprağın altınmış meğer,
Hasretin ölümle inan eşdeğer,
Kısmet olurda geri dönersem eğer
Ecel beni sende bulsun İstanbul.

Yaban elin güzelliği olsada cennet,
Senden başkasına gönül vermiyor kıymet,
Şu gurbeti aşıp sana erersem şayet,
Ecel beni sende bulsun İstanbul.

Geceleri rüyamda,gündüz düşümde,
Hasretin yakıyor kor ateşinde,
Üsküdar,Salacak Bağlarbaşı'nda
Ecel beni sende bulsun İstanbul.

Sıra dağlar önümüze çeksede perde,
Bu hasret bitecek mutlak bir yerde,
İster sokaklarında ister evimde,
Ecel beni sende bulsun İstanbul.

Baharı kışı yazı güzüyle,
Son bir defa görsem dünya gözüyle,
Hasretimi anlattım ben bu yazıyla,
Ecel beni sende bulsun İstanbul.

Savaş der; Kader bizi ayrı kılsada,
Kavuşmadan sana miad dolsada,
Ecel beni gurbet elde bulsada,
Toprak beni sende sarsın İstanbul.
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7844
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Anlatamıyorum (Moro Romantico)

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
28 Ağustos 2006       Mesaj #7845
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
SEVMEK

Saçak altına sığınmış
göçmen kuşun
kar tanecikleri arasında
düşen beyaz tüyünü de
görebilmek

İşte
sevmek
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7846
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
İnanmak

Bardaktan seni içmek
Seni teneffüs etmek havada...
Dolaşmak,dolaşmak sana dönmek
Seni bulmak yuvada...

Yolumuzda aylar, yıllar
Basamak basamak...
Basamakların çıkamadığı yere
Kanatlarınla çıkmak...

Boşaltmak takvimden günleri
Günlerin üstünden yollara bakmak
Rüzgarla esmek, sularla akmak...

Baharı yollamak yollara
Alıkoymak bir nisanın tadını...
Dışarda herkes gibi seslenmek sana
Ve koynunda söylemek asıl adını...

İnanmak,inanmak,inanmak
Ninnilerinle uyuyup,türkülerinle uyanmak...

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7847
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


İstanbul ve Siz


Gözlerim de iki deniz
Birinde kız kulesi
Diğerinde illede siz...
Şimdi Beyoğlu’nda
Yada Ortaköy’de
Yahut Kanlıca’da
Gerçi fark etmez
Neresi olursa olsun
İllede İstanbul olsun
Karşımda siz
Şahidim martılar
Tanığım kız kulesi
Anam avradım olsun
Aldatırsam ikinizi…
Ellerinizden sımsıkı tutup
Kenetlenip yüreğinize
Size gözlerimden
İstanbul’u seyrettirebilsem
İstanbul’a yüreğimden sizi anlatabilsem
İstanbul u sizle
Sizi İstanbul’la süsleyebilsem…
Şimdi nereye baksam siz
Hangi yolu yürüsem İstanbul
Demiştim ya
Gözlerim de iki deniz
Birinde kız kulesi
Diğerinde illede siz
İllede siz
İllede siz…
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7848
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Adı: Gül

Gülü vurmuşlar Gül Sokağı’nda,
Uzanmış üç adım yatıyordu gül...

Bir adam usulca bir uçuruma,
"Sevi için" deyip atıyordu gül...

Ve bir kız kanatıp hüznü boyuna,
Hepten sevgisizlere satıyordu gül...

Gülü vurmuşlar Gül Sokağı’nda,
Uzanmış üç adım yatıyordu gül...

1 Aralık 1997, Londra

Bülent Özcan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7849
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Mutsuz kraliçe

Etekleri buz tutmuş
O mutsuz kraliçe
Artık inanmıyor
Gözün büyüsüne

Günlerdir beklediği ses
Gizlenmiş tepelerin ötesine

Arasıra buluşup
Kervanların sığacağı darlıktaki
Sokaklardan sözeden adam artık yok
Anlayan yok
Baharat satılan hanların
Kokulu yalnızlığından

Bir ses bekliyor ısrarla
İnce parmaklı tütün kokusundan

Ormanda fısıldayan
Güz kadar yaşlı kralice
Dökülüyor
Buzdan ve siyah eteğiyle

Rüzgar Dolu Konaklar-Metis Edebiyat



Kadınlar

Mavi dövmeleri
Ve bitmek bilmez yasların çürük izleriyle
Durup ateşe bakıyorlar.
Rüzgar estiğinde hepsi ürperiyor
Göğüsleri değiyor toprağa

Ellerinde yanan odunlar taşıyan kadınlar
Siyah kazanların pası çökmüş yaşlılığıyla
Dolaşıp duruyorlar.
Ateşin öfkesi kabardığında
Sesler artıyor.
Orada ateş hiç bitmiyor
Söndürmek bir bela

Göğüsleri pörsüyen kadınlar
Ellerinin korkunç inceliğiyle
Tutacakları odunların sertliğini düşünmekte
Ve susmaktalar.
Sustuklarında yaşları farkedilmiyor
Toprak kokuyor bağırdıklarında

Nereye yaslanacaklarını ututtuklarından
Gözlerini toprağa bırakıyorlar
Çünkü bulutlar gökte kalıcı değil
En içten
Toprağa veriyorlar kendilerini
Ve kokuyorlar arasıra
Son düzenleyen Mystic@L; 28 Ağustos 2006 00:54 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7850
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Acılar Denizi

Ben acılar denizinde boğulmuum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...

Ümit Yaşar Oğuzcan

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya