Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 786

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.649.635 Cevap: 12.492
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7851
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerimde İstanbul Soyunur

Sponsorlu Bağlantılar

Bir garip olurum, ne zaman gelsem sana,
Dingin bir huzur kaplar içimi,
İsterim ki, dört bir yanını gezmek,
Anladım artık, ömrüm kafi gelmeyecek,
Sultanahmet, Çamlıca, Beyoğlu, Üsküdar,
Her semtin, kendi makamında şarkılar söyler,
Ezanlar çan sesiyle, kardeşçe yankılanınca,
Binlerce güvercin havalanıp, barış türküsü söyler
Her mevsimin sende ayrı bir tadı var,
Emirgan’ın kendini sevdiren bir adı var,
Bunaltarak geçen yazın ardından,
Tatlı bir hüzündür, sonbaharda adalar,
Sana şarkı yazsam, uyduramam kipi,
Türkü yaksam, notaların gözleri ıslak,
Dört yanın cennet, her taşın tarihi yapı,
En öpülesi yerin, Fatih’in girdiği kapı,
Bulutlardan, üstüne düşen bir damlayım,
Dolaşsam, kuytu köşelerinde boydan boya,
Dudağımı özlemle, dayayıp yanağına,
Öpsem seni, mavi gerdanından doya doya,
Adını duyduğum an, yüreğimde martılar uçuşur,
İçimde hüzünler yeşerir, elim buz olur,
Ne zaman, güzel bir kadın görsem,
Gözlerimin önünde, İstanbul soyunur,
İstanbul, bilmem ki sana nasıl bağlandım,
Kimler aramızdaki bağa, yıllarca düğümler attı,
Ayrılamam senden, türbesin artık gözümde,
Hangi yönüne selam dursam, duam seninle.
Doymadım, doyamadım sana İstanbul,
En iyisi benim için, göklerinde mezar hazırla,

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7852
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Sevdaya Dahil

Sponsorlu Bağlantılar
Acilmis sarmasik gulleri kokulariyla baygin
En gorkemli saatinde yildiz alacasinin
Gizli bir yilan gibi yuvarlanmis icimde kader
Uzak bir telefonda aglayan yagmurlu genc kadin
Ruzgar uzak karanliklara surmus yildizlari
Mor kivilcimlar geciyor daginik yalnizligimdan
Onu cok ariyorum onu cok ariyorum
Heryerimde vucudumun agir yanik sizilari
Bir yerlere yildirim dusuyorum
Ayriligimizi hisettigim an demirler eriyor hirsimdan
Ay isigina batmis karabiber agaclari gumus tozu
Gecenin irmaginda yuzuyor zambaklar yaseminler unutulmus
Tedirgin gulumser
Cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili
Hic bir ani tek basina yasayamazlar
Her an otekisiyle birlikte hersey onunla ilgili
Telasli karanlikta yumusak yarasalar
Gittikce genisliyen yakilmis ot kokusu
Yildizlar inanilmiyacak bir irilikte
Yansimalar tutmus butun sahili
Cunku ayrilmanin da vahsi bir tadi var
Oyle vahsi bir tad ki dayanilir gibi degil
Cunku ayriliklar da sevdaya dahil
Cunku ayrilanlar hala sevgili
Yanlizlik hizla alcalan bulutlar karanlik bir agirlik
Hava agir toprak agir yaprak agir
Su tozlari yagiyor ustumuze
Ozgurlugumuz yoksa yalnizligimiz midir
Eflatuna calar puslu lacivert bir sis kusatti ormani
Karanlik coktu denize
Yanlizlik cakmak tasi gibi sert elmas gibi keskin
Ne yanina donsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
Kapini bir calan olmadi mi hele elini bir tutan
Bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince
Simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice
Yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak
Bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina
Benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle
Sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz
Ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz
Hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi
Tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi
Hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek ASKIMIZ

Atilla İlhan

Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7853
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Güzellik Geride Kaldı


Benim yüzüm, yüzünden baştan başa hüzündür.
İkisinden birisi ikimizden biridir.

Görmeli'dir, eskidir, yaşamış'a dönmüştür
Yarışa çıktıkları güzelliği geçmiştir.

Ağladığını bilir bilmediği şeylere
Güldüğünü unutmuş, hiç görmemiş gibidir.

Taşınmayan ne varsa bir yerden öbür yere
Seve seve taşımış, sırtına yüklemiştir.

Parayla ölçülmeyen sevgi saygı borcunu
Ne aldıysa ve kimden aldıysa ödemiştir.

Verdiğini unutmuş onun ne olduğunu
Ne verdiyse ve kime verdiyse yok bilmiştir.

Özdemir ASAF

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7854
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
VAZGEÇMEZ..

NEREYE GİDER BU YOLUN SONU,
SERSERİ BİR AŞIĞIM,
SONA YAKLAŞIRKEN KALBİNDE,
BU SONDAN KAÇIŞTAYIM..
ÖZENİRMİYİM SANIYORSUN AYRILIĞIN NEFESİNE,
YALINAYAK KALDIM,
SENSİZ BOŞLUKTAYIM!..

AYAKLARIMDA SANKİ
PRANGALAR VAR!
YANAKLARIM ISLAK, GÖZLERİM GÖRMEZ,
SENSİZ ÇIĞ GİBİ GELİYOR KORKULAR,
BU GÖNÜL SANA MÜEBBETTEN ASLA VAZGEÇMEZ..
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7855
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


Yaşarım Seninle İstanbul


söndürebildiğim alevi düşünürken
mumun 'is'inde
aklıma düşersin İstanbul
güneş gündüzü
ilk demlerine hazırlarken
serin bir deniz olur gök
ben ikinci hecenin
tadına varırım İstanbul
yaşam girdabının sarhoşluğunda
fütursuzca başkalaşınca
vazgeçmişim
aramaktan gerekli olanı
son hecendeki emirle
hatırlarım İstanbul
inişli çıkışlı dar sokakların
anımsatır hayatımı bana
bunalımdan kurtulmak için
asarım hamağımı
iki köprünün arasına
Süleymaniye'nin kubbesinden
yayılan rayihayı
koklarım Sultanahmet'ten
yedi tepenin her biri
göğe yükselen
işaret parmakların şehadet eden
kasvetin misafir olduğu yüreğimin
şifası Üsküdar ezanları
söndürür semanın gerdanında
yıldızları
hayilimin yetersiz kaldığı
cennet hediyesi misali
Dolmabahçe Sarayı'n
Ayasofya'da sultan Fatih'in el izi
sende gemisinin izleri
haykırır heybetli mazini
boğazın suları eritirken
geceyi
ızdıraplı şöhreti Kadıköy'ün
acıtır canını Eyüp'ün
zorlanır soluğum
çekerim içime bir nefes
Beykoz'u
iki kapılı konakta
üstümü örten sensen İstanbul
uyumadan bulmak dahi
sabahı masalları kıskandıran
bir rüyadır
yaşarım seninle İstanbul
hayat buldun
en sevgilinin dudaklarında
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7856
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ve acının yazılmayan tarihi

3- Gidip Geri Dönmeyenler
Bu deli yollara oğul verdin
Gidip geri dönmediler
Kaç kolun koptu Yemen
Kaç yürek yaran Çanakkale
Ocakların kör kaldı
Kaçıncı söndü umudun
Gidip geri dönmediler
Güldün mü
Kıvılcımlar saçılır geceye
Bakışın ilk insandan bu yana
Bütün bakışların bahçesi
Ayakların Hitit' ten beri
Böyle sıkı basar toprağa
Geride hep yoksulluğu koydular
Kıran düştü- kıtlık düştü payına
Gidip geri dönmediler.

5- Yediveren

Direnci zemheriden karılmış-ölüm kapı komşusu
Sabrı dağlarla bir- cehennemden sökün etmiş ağustosu
Zulümlerle dövülmüş yüreği yoksulluğun örsünde
Gene de yangınlar içinde yediveren güldür sevdası
Yıkılası kara dağlar boyun büküp yol verir
Değilse kıyametler doğurur coşkusu
Lâkin körolası yollar uzanmış yatar toz kül içinde
Kör bir engerek gibi azrail hovardası
Bir yol gülüşlere karışmış
Bakışlara tünemiş-sözcüklere bulaşmış
Ezeli bir acının doğurduğu nefret aşılmaz
Yıkılmaz muhanetin karlı dağları çevresi dolaşılmaz
Ruhları yağmalanmış babadan oğula devrolan lanet
Çifte su verilmiş yüreği kâr etmez hasretine
Koparır elini kolunu gurbet
Gene de yediveren güldür sevdası
Bilmezler
Yaşamak derler adına
Dağların ötesinde bin yıldır paylarına düşen esaret
Günah-vebal-yemin-gammazlık -yalan- kin
Uğur-nazar-büyü-yılan-çiyan-cin
Ekmek atlı insan yaya-can ter içinde
Korkuyla nefretle silahlandırmış ruhlarını cehalet
Bilmezler
Özgürlük derler adına
Dağlarda yapayalnız ağlayabilmenin
Ölmenin doktorsuz ilaçsız
Bazan çocuk üstüne bazan yılan sokması
Sanırsın ki unutturmuş sevmeyi
Gülüşlere afat olmuş nuhnebiden kalma cinnet
Gene de yediveren güldür sevdası
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7857
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gelincik Gibi



Saat beş dedi mi kararan kış havası gibisin;
Gündüzleri gözlerimin sana doyamadığı kadar kısa,
Geceleri uykusuzluğumla savaştığım kadar uzun.
Tek tesellim yine sabah olacağı,
Yüreğimin sevince boğulacağı.
Bir akşam şehrin üstünden baktığım ışıklar gibisin;
Kimi zaman çok yakın,
Gözlerimi kamaştıracak kadar güzel.
Kimi zaman ise mum ışığı gibi zayıf
Benden çok uzak.
Bir sabah vakti
Yemyeşil tarlalarda üzerine çiy düşmüş gelincik gibisin;
Gelincik gibi çok güzel ve masum.
Varlığınla yaşam ümidi dağıtan,
Yokluğunda beni yalnızlığa sürükleyen
Umutsuzluğa sevk eden .
Gelincik gibisin...
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7858
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Aşk

Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık

Aşk dediğin nedir ki
Histen nefesten varlık
Umutsuzluk içinde
Karanlığa son ıslık
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7859
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Goncagül



Masana bıraktığım gül,
İki gonca iki gönül.
İkisi de açacaklar,
Mutluluğa uçacaklar.
Sevgi orda kucak kucak,
Kaçamak yok köşe bucak.
Herkes onları görecek,
Sevdalarını bilecek.
Tüm sevgiler böyle olsa,
Gönül huzur neşe dolsa.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7860
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Biz zaten hiçbir sinemaya tam vaktinde yetişemedik
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile, bize yer kalmamıştı
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı
Neylersin...

Biz bu aşkı sürdüremezdik, inan sürdüremezdik
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi
Bize hep acılar kaldı
Bize hep yağmur
Unutmasan bile artık unutur gibi yapacaksın
Ve buruşturup buruşturup attığım kağıtlarda
Hiç bitiremediğim bir şiir olarak kalacaksın.

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya