Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 733

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.654.618 Cevap: 12.492
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7321
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Bekle Geliyorum
Daha dün diyorsan geçen yıllara
Sponsorlu Bağlantılar
Gözlerinde anılar hala yeşilse
Ve hala ıslaksa kirpiklerin
Bekle geliyorum...

Bırakıp bütün mutlulukları
Bırakıp bütün güzellikleri bir yana
Bekledinse yollarımı
Bekle geliyorum...

İsyan edip ağladığın mevsimlerde
Aşkımla silebildinse gözyaşlarını
Sevemedinse benden başkasını
Bekle geliyorum...

O bensiz gülüşler avutamadıysa seni
Dindiremediyse hasretini yıllar
Ve bir türlü unutamadınsa beni
Bekle geliyorum...

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7322
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bu son mektubum sana nazlı gelinim,
Ben öldüm ama yüreğim seninle,
Sponsorlu Bağlantılar
Her atışında kalbinde,
Her gülüşünde dudaklarında,
Ve beni her anışında yanındayım senin,
Ben ölmedim sendeyim hala,
Sen güldükçe ben varım düşlerinde,
Nazogelin,
Yüreğimde yara açar,
Nazogelin,
Baharlar onda başka açar...

Yaşanacak daha güzel günler vardı,
Ama olmadı başka bahara kaldı,
Hasret bırakmadı peşimizi,
Doyamadan gidiverdim sana,
Sen yinede yinede gül,
Sen yine umut ol herkese,
Sevmenin kıymetini bilenlere,
Ben sendeyim hala,
Sen güldükçe ben varım gözlerinde,
Nazogelin,
Yüreğimde yara açar,
Nazogelin,
Baharlar onda başka açar...

Sen dayan nazlı kız,
Sitemlerine kardeş olsun hüzün,
Bırak umutsuzluğu bir kenara,
Birazda o ağlasın,
Sil gözyaşın, akmasın,
Gül sen yinede,
Baharlar geri gelmese de,
Ben sendeyim hala,
Seninleyim,
Sen güldükçe ben varım bakışlarında,
Nazogelin,
Sevdim seni,
Nazogelin,
Bırakma beni...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7323
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
suclu
suclusun diyen bana yine hep sensin
suclu olan ben degilim hep yine sensin
ne etsen ne yapsanda
affedilemeyecek olan yine sensin

Pesimden hep kosupda
sonra beni terk eden yine sensin
ne etsen ne yapsanda
affedilemeyecek olan yine sensin

beni gurbet ellerde
yalniz birakan yine sensin
ne etsen ne yapsanda
affedilemeyecek olan yine sensin

kalbimi kiripda sonra beni
birakip kacan yine sensin
ne etsen ne yapsanda
affedilemeyecek olan yine sensin

dalimdan koparipda sonra beni
yerlere atan yine sensin
ne etsen ne yapsanda
affedilemeyecek olan yine sensin

benim icin ölü olan
artik yasamayan yine sensin
ne etsen ne yapsanda
affedilemeyecek olan yine sensin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7324
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ISLANIYORUM

Yağmur ol, derinden ve sessiz yağ üstüme
Serinliğin, bırak işlesin iliklerime
Şarkılar biriksin ayaklarımın gölgesine
Damla damla aksın coşkun denize

Yüreğim yorgun umutlar biriktiriyor
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Bulutlar ihanet safları kurmuş
Ağıyor yeryüzüne, ıslanıyorum
Aralıksız damlalar vuruyor yüzüme
Kan revan gözlerim suda boğuluyor

Sözler diziliyor boğazıma
Susuyorum derinden ve sessiz
Islıklar karşılıyor dönüşümü
Rüzgârın savurduğu bulutlar gibi
Savruluyorum şehirden şehire

Şehirler, ıslak bir akşamda
Yavru ceylanı bekleyen avcılar gibi
Eller tetikte izleniyorum
Yağmur yağıyor, ıslanıyorum dolu dolu
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Ağlıyorum, ellerim başımda

Ah deniz, bütün suç senin
Unuttun beni bir sahilde
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Islak bir yağmur zamanı
Islanıyorum, damlalar vuruyor yüzüme
Kan revan gözlerim suda boğuluyor.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7325
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
UNUTULMUŞ KENT

Vermeme olanak yok bana verdiklerini
Ama ayrılırken bir hesaplaşma da gerekli
Geçmiş bunca güzellikten bir anı olarak
Ben seni alayım istersen sen de beni

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7326
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Cebeci İstasyonu ve Sen
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
Sessizliği üstümüzden atamıyorduk
Bir saçak altında kararsız, yorgun
Saatlerce duruyorduk
Kimse görmüyordu bizi

Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Bir başka türlüydü bu insanlar
Sen bir başka türlüydün
Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
Gözlerin gözlerimde erimekteydi
Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
Beni bırakma diyordun

Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
Bir yalnızlık duyuyorduk
Ağlıyordun, ağlıyordun...

Cebeci İstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiş bir keman teli gibiydik

Ankara Kalesi'nde bir eski çalar saat
Bilmem kaça vuruyordu
Bir yağmur yağıyor inceden ince
İçimizdeki binbir düşünce
Harmanlar misali savruluyordu
Islanmış bir ceylan yavrusu gibi
Tiril tiril titriyordun
Gitsek gitsek diyordun.

Yüreğimin atışından deli gönlümce
Sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
Türküler söylüyordum
Ağlıyordun, ağlıyordun...

Şimdi, şimdi seni düşünüyorum
Cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
Paramparça düşmüş gönül ufkuma
İki yıldız gibi gözlerin
Gel Ey ciğerime saplanan hançer
Gel ey yüreğime oturmuş kurşun
Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
Gel artık
Ne olursun
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7327
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Masum

Gözlerini görsem
Bir orman gibi nefes kokan
Sesini duysam
Yıllanmış şarap gibi tatsam
Gölgen çıksa hayalin ortasında karşıma
Sarsam seni göğsüme bastırsam.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7328
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bekle Beni Gul'um Bekle,
Bır Gun Gelecegım,
Elımde Bır Gul Sana Verecegım,
Yuregımde Hasret Sana Donecegım,
Vuruyorlar Benı Bır Tanem,
Ama Sen Yınede Bekle,
Ölumun Koynundan Gelecegım...
shaggy - avatarı
shaggy
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7329
shaggy - avatarı
Ziyaretçi
korkutma beni
bu yaşlı başsız kelli felsiz halimle
gereğinden ziyade güzelsin zaten aklımı çelme
takma fikrime aksak ritimler
o havaya ayarlı değil bu yelken bu gemiler
kimin rastlantısı benim başıma geldi bilinmez
ummandır ıslak aksak girilmez
kapma kutusunu cahil ömrümün
açılır da içinden boş bir hayal çıkar seçilmez

daha bu yağış bir şey değil
sen bir de acıklı halimi gör
ürkünden derin soyulur farkına varmazsın
suda balık nasıl aymayı bilmez
su da balık da
hangi denizin neresindedir ayırmaz
böyle bir sevmek vardır
ve birçok er mektubunda görülmüştür

yok kadınlara aşık olanların işidir şiir
kirlidir yakası gömleklerinin
boyuna boyna fular papyon istemez
şairin boğazı darboğazdır
boğazın en inceldiği yerden solur

gülme üstüme kaçacak yerim yok
gelme yareme yarın veya başka seyir
tarih tevellüt iklim cetvel yok

saçlarında bulunabilir
bazı kayıp kentlerin
yakışıklı cesetleri
bir ağıta asılı kalır
infaz gibi
acılı çağların

yeri geldi diye ağlıyorum
yoksa hiç aklımda yoktu
gidenler gelirler
her gece yalnızlığıma
halleşir vedalaşırız
bir merhaba saflığında
kalanlarda kalmışya aklı gidenlerin
hep eski haberler arıyorlar
günlük taze gazetelerde
ve yalanlar kalanlara kalıyor
nasılsa gidenler gerçeğin olduğu yerde

sebebim sensin
bu mürekkep balığı
bu bukalemun
bu kalem
yokluğun
her şeyi sorduğum hayat
beni rahat bırak!

her evin kilerinde toz içinde kitabı
ölülerle konuşma sanatının
grev var ansiklopedilerin bazı sayfalarında
süresiz olarak açıklamıyorlar
bazı ideolojileri
sözlüklerin bazı sapa harflerinde
işi yavaşlatma eylemi
beş saati buluyor anlamak
bir sözün etnik kökenini
bütün bunların sebebi sensin
asla hatırlanmayacak bir rüyanın
ortasında
elinde derin bir uyku kokusu.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7330
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YEDİ KÜÇÜK FOTOĞRAF

Çok tenha bir kumsala çekilmiş
Bir dilim taze kavun sandalı
Masanın ayağından sular geçiyor

Çıplak memeni okşayan rüzgâr
Bir turunç kokusuyla sarıyor
Buğulu kadehe bakan yüzümü

İkindi güneşi bir pencerenin
İşlemeli demirine vuruyor
İçerdeki kuşlar dağılsın diye

"Aptal" diyor "durma orda yanarsın"
Gölgeye çağırıyor tales eşeğini
Zeytinin dibinde bir ufacık kız

Bir bakır mangaldan iki istavrit
Gizlice göz kırpıyor kedilere
Defneler yaprak kabartıyor

Balıkçılar ağ atıyor durgun denizin
Dibini ışıtan mor yıldızlara
Ve akşam da onlara ağ atıyor

Alıp götürecek ay görününce
Herkes sevdiğini yer yatağına
Yeryüzü sevişince değişiyor


Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya