Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 745

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.653.009 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7441
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sensizlikle geçiremediğim ömrümü,
sen varken seninlede mahvetmemeiyim.
Sponsorlu Bağlantılar
yalanların tokat gibi inince suratına,
sinirinin asıl sebebini
benden başka anlayan varmı acaba?
kimbilir ben yokken yanında,
özlemini giderdiğin insanlar
bukadar olurmu yanında.
her gidişimde elveda derken sana,
dönüşümdeki merhabamı düşünürüm ben aslında.
ve sen gidişimin ardından akıttığın yaşlar ardında
kimbilir neleri bastırdın vicdanında.
kendime yüzleştiğim aynalarda,
geçmişim gölgeyken arkamda,
seni de çok fazla suçlamaya
hakkım yok aslında.
ben pişmanlıklarımın tam ortasında
ağlarken yana yana,
gözlerin ve kalbin git diyorsa bana.
boşver üzülürüm die aldırma.
acıya bukadar alışmışken bedenim
bide sen vur hayasızca KORKMA...

Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7442
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi
siir Cam Gözler

Sponsorlu Bağlantılar
Gözlerini bana ödünç versen
Yüzyıllığına
İçindeki yıldızlarla
Gülüşüne sarmalayıp
Ruhundan tat bandırıp
Bende alıp onları
Döksem kalbimin kalıbına
Ve onu açacak
Anahtarı olsa
Ama onlardan daha
Çok ama çok kalsa
Gecelerimi aydınlatacak
Yıldızlarıyla
Gündüzlerimi süsleyecek
Aşk kokusuyla.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7443
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DÜslerimde sen,
Gecemde gÜndÜzÜmde sen,
Ne unutmak istiyorum nede unutulmak istiyorum,
çok degil yalnizligima istiyorum seni ben,
Usandim hayal kurup yasamaktan gÜzelim,
Iste yeter ki yoluna öleyim,
Dinmiyor, durmuyor kanayan bedenim,
Hani mutluluk vardir, sevgiyi anlatir,
Hani geceler vardir, gecelerde bana seni anlatir,
Hayallerde degil, yasarken çik karsima,
GÜlsÜn artik yÜzÜm gelde yasat gerçek mutlulugu bana,
Unutma asigim sana...
Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7444
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi
siir Canım DostumHaberimi aldığında
yetişirim diye çabalama
Sen yanıma vardığında
beyazlara bürünmüş çoktan
Sevdiğimin koynundayımdır
Sonsuz arzuyla beni sarmalayan

Hem dikilmene gerek yok başucumda
Gözlerin ve dudaklarından dökülenler
Ardımdan gelir nasıl olsa

Uzakta özlem duyacağız
Vuslat diye çarpacak yüreğimiz
Delicesine hasret yakarken bir zaman
Ayrılık bittiğinde o gün,
üstünde vaktiyle giydiğim gömlek
Sen de bir güzelin koynunda olacaksın

siir Canım VatanımBuralarda hayat bitti artık
Ne çeşmeden akan su
Ne gölde yüzen balık
Tarlada bahçede meyve yerine ot var artık
Buralarda adam mı var
Ne adamı bir kuş bile yok
Sularla gömülü bir kent
İncin top oynayan çıplak körpe topraklar
Herkes Şehri mesken tutmuş
Bir ben kalmışım
Atam burada doğdu burada büyüdü
Bende burada öleceğim
Varsın burada gömülsün
Ama vatandan kaçıp gitmek olmaz
Hadi deli Fırat burayı da al canımı da
Zaten almak istediğin canım değil miydi
Hadi bekletme vatanıma feda olsun

siir Çal Be Telefon

Her an,elim ahizeye uzanır,
Ararsın diye beni...
İki kulağım dört olur,
Bekler telefon zilini.
Dilimden düşer,içimden geçirdiğim;
Çal be telefon !..

Ay ışığında yazdım bunları,
Hani,"mehtap" derler ya.
Yıldız dolu gökyüzün varsa,
Ölüm dokunmaz sevdana...

Uzansan tutacaksın gibi,
Ayağının altında Ankara 'nın ışıkları...
Uzandım yıldızlara,tutamadım,
Ay ışığında yazdım bunları;
Ağladım...

Ankesörlü telefon yanı başımda,
Seni düşünüyorum,
Arar belki diyorum...
Hadi,
Çıldıracağım;
Çal be telefon !..

Seni duymak,
Ateş etti,gülisatan yüreğimi...
Sesini dymak,
Bana ne kazandırır ki ?!.

Sen uzaksın bana,
Yüreğin uzak;
Telefonun başında ne bekliyorum ki...
Bilmiyorum...
Ya telefon çalarsa,
Bir kez daha kıracaksın kalbimi belki,
Olsun,
Sesini duyayım,
İyi olduğunu bileyim yeter ki...
Herşeyi göze aldım,
Yüreğim çatlayacak;
Çal be telefon !..

Yıllarca,
Evet yıllarca yere çaldım içimi;
Ölmedi sevgim,
Öldüremedim içimdeki seni !
Ümidimi çoktan gömdüm de mezara,
Aşkından kırtulmadı yüreğim...

Hayal bu;
"gözlerinde gözlerim,
ellerinde ellerim"
Hep aynı düşteyim yıllardır...
Bırak bu aşkı ne olur,
Sevgili içim !..

Kulakların çınlasın canım;
An beni...
Sesini duymak istiyorum;
Ara beni...
Sevgi adına,sevgi adına,
Çal be telefon !..

Bu şarkı çalmasa uzaktan,
Vurmasa kulağıma,
Belki de seni,anmayacaktım...
Gecenin bu saatinde,
Mehtap,yıldızlar varken,
Gözyaşları içinde,
Olmayacaktım...
Bu şarkıyı,
Birlikte
Dinlemiş olmasaydık,
Ağlamayacaktım...
Hatlar bozuk olmasın,
Dua bu...
Belki beni ararsın,
Yıkma umudumu;
Çal be telefon !..

Zil çalıyor,
Telefon başkasına...
Yıllardır bekliyorum,
Bir kez de benim için
Çal be telefon !..

siir Çanakkale GeçilmezBen desem ikiyüzbin, sen de ikiyüzelli
Ne yattığı yer belli, ne de vurulduğu yer
Mahşer Conkbayırı'na kurulmuştu besbelli
Her Mehmetçiğin göğsü olmuştu birer siper
Şehit analarının o göz pınarlarına
Şehadet mertebesi akıtmıştı teselli

Onsekiz Mart Bindoküzyüz Onbeşinci yıldı
Süleyman Sırrı Bey'e sor bak ki daha dündü
Batarya Hamidiye, Fransız Bouvet'sine
Yaklaşırken mermiler ikiyüz kırk milimdi
Tarihte rastlanır mı şehidin böylesine
Cideli Mehmet Çavuş bedeni kırk dilimdi

Gözüne iniyorken karanlık perde perde
Can çekişen dudakta bir tebessüm belirdi
Fransız'ın zırhlısı tarihten silinirken
Paramparça bedeni sevincinden delirdi

Türk milleti kutlasa bin defa zaferini
Unutmayacak asla o şehit neferini

Kumkale, Seddülbahir müstahkem mevkileri
Çok ağır bombardıman ateşine tutuldu
Susturduk zannedip de geçmeye çalışırken
Son sırıtışında o düşman gemileri
Nusret'in döşediği mayınlarda yutuldu

Kumkale, Seddülbahir, taş taş üstünde zahir
Bir beden kalsa Mehmet, bir taş kalsa da ahir
Düşmana set çeker de Boğaz'ından geçtirmez
Kanla sular toprağı bir damlasın içtirmez

Tarih yirmibeş Nisan, İngiliz ve Anzak'lar
Dalga dalga karaya çıkıp da siniyordu
Düşmanın tepesine işte Mustafa Kemal
Tarihinden kopup da çığ gibi iniyordu

'Kader Adam' deyip işaret eden Churchill
Türkler'in tarihini elbette biliyordu
Her başkaldırışında o menhus enselere
Türk'ün dev ellerinden bir şamar iniyordu

Anafartalar'daydı, hem de Conkbayırı'nda
Ondokuzuncu Tümen, Elliyedinci Alay
Düşmanla arasında kesin bir hesaplaşma
Sanmayın ki mahşerde vermesi daha kolay

Mehmetçiğin bağrında kurşun tarar kaşağı
Bir kefeni olmamış ne kaldı ki kuşağı
Kanı mürekkep eyler, yazdırır tarihleri
Vermez de bir damlayı, olmaz düşman uşağı

Anladı ki tüm cihan ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Örtünür meşhedine kefen bile biçilmez
Son düzenleyen Harabe-Gönlüm; 23 Ağustos 2006 20:40 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7445
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılanlar İçin

Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız

Her kaderin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi
Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin

Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7446
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Adı hüzün olsun bu gerçeğin.
Ayrılığın tekil sızısını hissetmenin
Ve senden sonraki yaşantımın,
Adı hüzün olsun!

Öteki renklerini aldığın,
Tek mevsimlik dünyamın,
Ve senden bana kalanların,
Rotasız başlayan yolculuğumun,
Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
Adı hüzün olsun!

Bir türlü gelmeyen geleceklerin,
Bir yarısı sende kalan geçmişin,
Ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
Adı hüzün olsun!

Gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
Azalan ideallerimin,
Alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
Birbirine benzeyen her günün
Adı hüzün olsun!

Aklımda kalan şarkı sözlerinin,
Anılarını sakladığım kirli odamın,
Yağan yağmurun,
Cama dayanmış soluk yüzümün,
İçimde ağlayan çocuğun,
Adı hüzün olsun!

Artık gelmeyeceğine olan inancımın,
Eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
Sensizliğin, yarım kalmışlığın,
Adı hüzün olsun!

Değişmeyen şeylerin,
Aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
Sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
İçimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
Ve bu şiirin adı hüzün olsun!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7447
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerdeki günah

Sessizlik yırtınırken köşe başlarında
Günahlar helal olmuş şeytanın çocuklarına
Bir iyilik tutsak edilince haram bakışlara
Tarumar olur,
Gerçekleri söyleyemez gündüzlerim
Sancından acı içinde kıvranır bulutlarım
Aniden,
Şimşekler çakar yeryüzüne
Söyle kavanoz dipli dünya
Yüreklerde büyüttüğün günah tohumları için
Daha kaç mevsim ağlamalı bulutlar
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7448
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Sana kandım bunca zaman
Senden eyvah senden aman
Alev alev duman duman
Tutuşmayı ne bilirsin




Aldanmaktan yoruldun mu

Acılarla yoğruldun mu

Hiç sırtından vuruldun mu

Ne bilirsin yağmur olup

Çağlamayı ne bilirsin

Kahkahalar savururken

Ağlamayı bilir misin?




Giderken ne büyük sözler etmiştin
Ben hiç unutmadım senden ne haber?
Ölsem de bu sevda bitmez demiştin
Ben aynı aşığım senden ne haber?



Dönüşü olmayan yolda mı kaldın?

Dağların ardında çölde mi kaldın?

Yoksa yabancı bir kolda mı kaldın?

Ben aynı yerdeyim senden ne haber?

Ağladığın günde mendilin oldum

Karanlık gecende kandilin oldum

Aşığın esirin, sevgilin oldum

Ben aynı sevdalı senden ne haber?



Ne zaman baksam gazetelere
Aşk dolu bir şiir okumak isterim
Varsın Ümit'ten olsun
Varsın Nazım'dan
Fark etmez
Okurum okurum
Ellerimdesin! ...



Ne zaman baksam resimlere
Bir genç kız, bir delikanlı görmek isterim
Varsın bir sahilde
Varsın bir ormanda
varsın bir odada çekilmiş olsun
Fark etmez
Bakarım bakarım
Dudaklarımdasın!



Kaç kere yaşadım ben bu romanı
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı



Sen de git bırak git beni düşünme
Kader de, hayat de boşver üzülme
Alıştım hasretin her türlüsüne
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Alıştım kaderin her cilvesine
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı



Hasretin bir yangın avuçlarımda
Ayrılıp gittiğin o günden beri
Ararım gölgeni boş duvarlarda
Ayrılıp gittiğin o günden beri



Sensiz diken oldu başımda yastık
Mutluluğu hangi dolaba astık
Odamda ne varsa yüzleri asık
Bu nasıl bir duygu bilemiyorum
Kimseye ayrıldık diyemiyorum
Adını kim sorsa eziliyorum
Ayrılıp gittiğin o günden beri



Ecelim zamansız gelirse bir gün
Ona bu şarkımı dinletiverin
Bu en son dileğim, en son sözümdür
Benden başkasına gitmiş olsa da
O güzel aşkımız bitmiş olsa da
Üstünden mevsimler geçmiş olsa da
Ona sevdiğimi söyleyiverin



Bu şehirde son gecem
Beni son kez sarsaydın
Gitmezdim bir meçhule
Yanımda sen olsaydın!



Gözümde duman duman
Hayalindir son kalan
Yenmezdi beni zaman
Akmazdı gözyaşlarım
Çatılmazdı kaşlarım
Olmazdı yanlışlarım
Yanımda sne olsaydın!



Ey benim doğmayan sabah yıldızım
Geceler mi uzak sen mi uzaksın?
Ne zaman bitecek bu yalnızlığım
Umutlar mı uzak sen mi uzaksın?



Sen misin 'ben miyim' kimmiş yalancı
Nasıl yaşarız biz bize yabancı
Böyle bir ayrılık ne kadar acı
Yolların mı uzak sen mi uzaksın?




Terkeden sen oldun niye yanayım

Kanayan kalbini niye sarayım
Sevgilim deyipte nasıl anayım
Sen bana dost bile olamadın ki
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7449
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kızgınım sana
*1
Sual
Kaçıncı dereceden hiç bilinmeyenli denklem
Zor sorgu
Ulaşım engeli
engelli koşu sen maratonunda
çürük yasemen
-delta sıfırın sol tarafı
en solu
reel olamadın
kökün yok senin
*2
kırılgansın lületaşı
kesik kristal
sıfırdan uzak delta
uzak sol
karmaşık değer
kompleks
i’lerle dost
tilki bilinmezindesin
*3
kepir sokak
sokağın
/kerahet vaktisin
Beyin fırtınasında tıkanan fikir
Sanal simülasyon
İdeandan küçük
Kene gözlerin
*4
Kümes insanı
Gaitası pis kuluçka
Yavruya yatmış
Kurt çıkarır
/huzur çukurunda
Mülteci yakarış
Kanaat getirir avuçlarında
Kül yığını
Destur dervişi
Meneviş vurgunu
Aksak Timur
Tuzlu pelte
Hiçin içi
Ejder nefreti


*5
Kelkit suyu
Kanlı
Çaycuma’da kâğıt gevreği
Fön rüzgârı içerimde
Soğuk, titrek
Küresel erime
Her yerimde

*6
Harabe gül ta buramda
Kalıntı çiçek
ASİ çocuk
neden ölmezsin
neden dökülmezsin
denize,

doğduğun yerde
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
23 Ağustos 2006       Mesaj #7450
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Seni Çok Özlüyorum Baba…

gülünesi bir zaman da
üzerime yıkılmış yaşam
tonlarca yüklerin kırgınlığında
direnirken geçiyor zaman

derdin hep güçlü ol
eğmesin seni rüzgarlar
eğilmedim de baba
elimde değil
kötü bu zaman

bazen konuşuyorum resminle
bakıyorsun kimi zaman
gülümseyerek
bazen kızarak yapma der gibi
bakıyorsun
kızım aman

hiç göremesem de
nefesin yeterdi yine
bilirdim ki
hep buralardasın
arkamda dağ gibi kocaman

merak eder dururum
hala kollar mısın
korur musun
beni oralardan

seni çok özlüyorum baba
usandım buralardan

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya