Arama

Çanakkale Şiirleri - Sayfa 4

Güncelleme: 18 Mart 2017 Gösterim: 54.516 Cevap: 57
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
28 Eylül 2007       Mesaj #31
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
BİR YİĞİT MİLLET TAŞIYOR

Sponsorlu Bağlantılar
Bir yiğit koşuyor Çanakkale’ ye
Ergenekondan almış hızını,
Yüreğinde vatan var,
Kim takar kurşun yarasını.
Katmış arkasına;
Malazgirt’ten,
Mohaç’tan,
Plevne’ den yiğitler
Nefesinde duyarsın
Kürşad’ın narasını

Bir yiğit koşuyor Çanakkale’ ye
El uzanmaz dizginine
Ufukları zırh yapmış
Düşmanın mermisine
Diyor; Ben Türk’ üm
Senin aslın ne?
Kalmasa bedende ferim
Nefesim yeter nesline”

Bir yiğit koşuyor Çanakkale’ ye
Emdiği ak sütün hükmüyle
Nam salarken üç kıtaya
Karşılamıştın onu; ellerinde güllerle
Ey! .. Toprağımın zulmü,
Ey! .. *****nin dölü...
Şimdi, nefretin niye?
Kustun vahşetini bir küçücük karaya
O kara ki kökü bağlı arş-ı âlâya
Titrese de Seddülbahir
Titrese de Çanakkale
Yeşiline al düşürüp,
Karışacak erenlere
Gecenin koyusunda kalmışken cenderede
Mehmet’ten kan istiyor,
Gül istercesine...

Kan değil can vermeye
Bir yiğit koşuyor Çanakkale’ ye
Değil İngiliz, Fransız gibi çapulcu,
Cihanın ordusuyla baş eder tırnak ucu...
Mermiler kanatlanır Seyid'in ellerinde
Mayınlar Nusret’in nargilesinin marpucu
Ateşler su tadında
Kanlar bayrak olmakta
Gülleler gül açıyor Ruh-i çemende
Evliyalar, enbiyalar saf olmuş,
Bu mübarek cihadı seyretmekte...

Bir Mehmet,
Bir Nazmi
Bir Kemal,
Bir yiğit koşuyor Çanakkale' ye elinde istikbâl
Yürek koyuyor namlusuna mermi yerine,
İmanıyla vuruyor, çelik kalelere
Aşkını siper edip göğsünü gere gere
Tarih yazıyor Çanakkale’de
Namus taşıyor al çerçeve içinde
Sunuyor; imanın mefkûresinde
Ak alınlı nesillere öyle bir millet taşıyor ki;
Sırtı değmemiş yere

Kim bilirdi adını ey! Çanakkale,
Mehmet’im kanat olmasaydı üstüne

Perihan Dirican

Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:23
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
28 Eylül 2007       Mesaj #32
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
II - Çanakkale Dışında Vurdular Beni
Ben de bu yörelerdenim
Sponsorlu Bağlantılar
Egeliyim, İzmir’den
Çanakkale dışında vurdular beni
Vuran Çanakkale’den.

Ne kanım aktı
Ne yandı canım,
Vurgun yemiş gibiyim
Yaralıyım kalbimden.

Kan tutar
Oldum olası kavgayı sevmem
Kinim yok kimselere,
Ne çektiysem, gönlümden.

Çanakkale dışında buldular beni
Kent bana çok uzaktı
Çok uzaktım İzmir’den
Bilmediğim yerlerde
Açmazlar içindeydim,
Tutkum ve düşlerimden.

*
Beni vuran bir kişiydi
O yalnız, ben yalnızdım
Denizden mi gelmişti
Peşimde miydi bilmem.
Ne olduysa apansız
Bir anda oldu
Dalgındım, umarsızdım
Sahilde bir yerdeydi
Kendimce günahsızdım.

Silâhı yoktu üstelik
Elleri cebindeydi
Öylesine kararlı
Çözülmez, taş gibiydi
Gözlerini kullandı
Buza kesti bedenim,
Bakışı son’a yüklü
Gözleri Ege rengiydi.

*
Bir damla kanım akmadı
Yanmadı canım
Bir şey sormadı üstelik
Bilemedim niyeti neydi.
Gözlerini kullandı
İyi anımsıyorum
Ne olduysa, bir anda
Bakışı kalbime değdi.

Gözleriyle vurdu, gitti.
Kimdi, eşkâli neydi
Görsem teşhis edemem,
Çanakkale’den çıkmıştım
Yabancıydım, yalnızdım
Boğazı seyretmiştim
Kenti sevmiştim gizliden...
Saklamam imkânsızdı
Her halimden belliydi.

Ne bir sözcük konuştu
Ne suçumu söyledi
Bir kıyıda buldu beni
Gözleriyle vurdu, gitti.

*
Son bir kez dönüp bakmıştı
Tanımıyordu kesin.
Görsem, buydu diyemem
Bilmediğim biriydi
Bir anlık bakışı kaldı
Gözlerimin içinde
Kepez miydi bilmiyorum
Akçay mı
Assos muydu,
Çanakkale dışında bulmuştu beni
Gözlerini kırpmadan kalbimden vurdu
Bakışlarıyla düştüm
Düştüğümü görmüştü,
Gözlerini gözlerime
Bakışıyla çizmişti.

Unutmam mümkün değil
Ege’ye benziyordu
Kirpikleri ıslaktı,
Nedense ağlıyordu.

Nevzat Erkol

Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:23
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
28 Eylül 2007       Mesaj #33
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Bir Ulus Onunla Uyanıyor

Atamız Türk,Ceddimiz Türk
Önderimiz yüce ATATÜRK

Millet olarak verdik el ele
Vatanın sınırını cizdik şehitlerle

Sakarya,Anafartalar,Çanakkale
Ulu önderimizle hepimiz verdik el ele

Aç demedik,yok demedik,yürüdük yolları
Adsız kahramanların gözü yaşlı şehit ANALARI...

01.10.2005 tarihli Posta Gazetesinde yayımlanmıştır.
Dr İbrahim Necati Günay
Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:24
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
28 Eylül 2007       Mesaj #34
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Çanakkale Bir Başka Ağlar
Bin damla kan akar,
Milyonların gözyaşları süzülür,
Çanakkale bir başka ağlar!
Kan köpüklü sularla Gelibolu’yu vurur,
Yürekler kilitlenir, onca yiğit şahlanır,
İki yüz elli bin can hıçkırıklarda yankılanır.
Fırtınalara tutulur Çanakkale,
Tam kalbinden vurulur tabyalar,
Analar ağlar, mendiller ağlar,
Kan oturur gözlere, ateş düşer yüreklere.
Düşmanın namlusuna karşı nice yiğitler,
Ellerinde düşmanın göğsüne inecek süngüler.
Şehit namzetleri ile dolar siperler,
Dağlar can ile, dalgalar kan ile ağlar,
Çanakkale bir başka ağlar!
Dövülür Gelibolu, dövülür Çanakkale,
Ama bir adım bile geçit vermez Anzak’a, İngiliz’e.
Gri gemiler, kanlı sularda,
Kurşunlar, Mehmetçiğin göğsünde, bağrında…
Mecidiye tabyasına bin selam,
Koca Seyit ağlar, kemikler sızlar.
Mehtap Deresi’nde süngüler parlar,
Şehitler; tek değil, bölük hiç değil, alaylar.
Mustafa Kemal, Conkbayırı’ndan kahramanlara ışıldar,
Kınalı Murat kurban olur.
Çanakkale bir başka ağlar!
Bir destandır, yazılır;
Mavzer ile, kan ile, can ile, vatan ile…
Seddü’l-bahir’e basan kirli düşman çizmeleri,
Toprakları ağlatır, Mehmetleri sızlatır.
Müjdeler size vatan toprağından Hakk’a uçanlar,
Müjdeler size bu vatan için can veren kahramanlar,
Yağmurlar size ağlar, hatıralar size ağlar.
Şüheda aşkına, vatan aşkına,
Ana aşkına, yar aşkına,
Son bir kez dönüp bakar, Allah aşkına,
Geçilmeyen Çanakkale bir daha, bir daha ağlar! ..

Yavuz Bayram Çalışkan
Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:24
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
1 Ekim 2007       Mesaj #35
nünü - avatarı
Ziyaretçi
çanakkale şehidine

Bir orduya bir bölükle,
Boş karınla, boş tüfekle,
Karşı duran yiğidim.
Ey benim yalın ayak,
Yama tutmaz libâs giyen şehidim.
Aşsız, susuz düşmana saldırıpta,
Aç karnından, kurşun yiyen şehidim.
Düşmanın çiğnediği vatanda can,
Bedenime yüktür, diyen şehidim.

Senin candan ve cânandan,
Yücede tuttuğun vatan,
Kolyuğa pazarlanıyor.
Sığıntılar başa geçti,
Sahipler azarlanıyor.
Parçalayıp bölmek için,
Sinsice hızarlanıyor.

Bizi adam belleyip,
Emanet ettiğin yurt,
Uğruna şehid olup,
Bağrında yattığın yurt,
Soysuzlar eline düştü,
Kölelik yoluna düştü..

Senin diktirmediğin,
Bayraklar dikiliyor.
Tüm temel değerlerim,
Sırayla yıkılıyor,
Hazan vurdu çınarı,
Yapraklar dökülüyor..

Biz uyurken düşmanlar,
Etrafımızı sarmış.
Meğerki içimizde,
Nice Anzaklar varmış.
Hilâlli maskelerle,
Haçlı içime girmiş.

Maskeli soysuzlara,
Inananda hakkın var.
Tek dişli canavara,
Yamananda hakkın var.
Yabancı bayraklarla,
Gönenende hakkın var.

Bizi affet demeye,
Bunların yüzleri yok.
Bunlar serapa kabuk,
Bomboşlar, özleri yok.

Affetme yiğidim, ihânetlerini,
Can verdiklerini, verenlerin.
İki elin yakalarında olsun, ahirette,
Bayrağı kumaş,
Vatanı toprak,
Bağımsızlığı boş görenlerin..

Ergenekon çevirdi, yine dört yanımızı,
Demirdağları bulmak, borcumuzdur şehidim.
Nevruz vakti, bu çemberden çıkmaya,
Ateşle geçit delmek, borcumuzdur şehidim.
Seni geçilmez eden, Çanakkale ruhunu,
Silkinip, tekrar bulmak, borcumuzdur şehidim….

İlhan Esen
Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:24
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2007       Mesaj #36
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çanakkale Destanı
“Çanakkale içinde vurdular beni”

Ağlıyorum/Yaralarımdan kan sızıyor.
Göz bebeklerimde sevdiklerim
Dilimde, tesbih, Allahu ekber.
Siperdeyim/silahım elimde
Yaralarım dan kan sızıyor.
Sıhhiye sardı sarmasına
Hala ateş açıyorum/Müstevli donanmasına.
Ağlıyorum ya,yaralarıma değil
Ağlıyorum ya,yaşamadıklarıma hiç değil.
Yaşayamayacaklarıma,
Zaferi görmeden öleceğime ağlıyorum.
Osman ,bir el at,doğrult beni hedefe
Yaşamak için ihtiyacım yok ki nefese.
Bu yeşil sarıklılar,nereden çıktılar?
Yaramı saran yeşil sarıklılar,
Tam şurada bomba attılar/düşmana
İnan bana,şehitlik şerbeti içince
Bu dünyadan göçünce
Bir yerlerde değil,buradayım
Sonuna kadar yanındayım
Düşmanı tepeleyinceye kadar.
Yeşil sarığımı takıp katılacağım/şüheda ordusuna.

Osman,kim bu kara,kuru adamlar?
Allah,Allah diye Allah’ın askerine saldıranlar kim?
Biz mi tanımıyoruz onları,
Onlar mı tanımıyor bizi?
Hangi fitnedir ki kırdırıyor
Bize bizi?

“Çanakkale içinde aynalı çarşı”
Sahi Osman var mı böyle çarşı?
Biz yürürken düşmana karşı
Görüyor mu bizi aynalar?
Söyle Osman,gözlerim buğulandı
Görünüyor mu aynalar?
Aynalar mı bizi görüyorlar
Biz aynaları göremiyorken......
Benim dedem Şehit
Babam da.
Yetim büyüdüm
Garip yürüdü anam da.
Komutanı bildin mi?
Sarı paşa..
Hani gözleri deniz gibi,
Ne güzel temaşa...
“Baba” belledim onu,
Sağ kalırsam ellerini öperim,
Ölürsem selamımı gönderin.
Anafartalar da bir görseydin onu
Kartal gibi sekiyordu siperden, sipere,
Uçuyordu san ki her yere.
Emirler yağdırırken bile
Babacandı sesinde
Bir sevgi vardı içinde.
Komutan Sarı Paşa
Seviyordu bizi be.
Babam o Osman,
Sağ kalırsam öperim ellerinden
Ölürsem.../Selam söyle sen.

“Of gençliğim eyvah”
Kendime değil hayıflanmam
Karındaşlarıma üzülmekteyim
Yaşamadan ölen şuncağızlara
Şuna bak/Şu gözleri kara
Bıyığı terleyen civana.
Nasıl da yakışmış göğsüne yara.
Güle benziyor hem yüzü,
hem kanayan yarası.
Acaba sağmıdır babası,
ya eli öpülesi anası?
Neyleyecek kara haberi duyunca?
Bence sevinir be Osman.
Şehitlik mertebesi
Paşadan bile büyük mertebe
Nasip olur mu ki herkese?
Hazreti Muhammet’in sancağında savaşmak,
Nasip olur mu yare kavuşmak
Şehit olmadan?

“Çanakkale içinde bir kırık testi”
Osman,konuştukça yaram kanıyor
Osman,sustukça ölüyorum.
“Sus”deme bana/belki son sözlerimi söylüyorum.
“Kırık testi”diyor ya türkü
O benim Osman
Kolu kanadı kırık
Şerhem,şerhem yaralı
Göğsünde kafir şarapneli
O testi benim Osman,
O testi biziz Osman.
Bak uzandı dostun eli
Gidiyorum sılama
Kavuşacağım babama
Sen yine de unutma ama
Selamımı söyle,
Sarı paşama....
Sarı paşa
Sarı pa.......
Hu...........ALLAH..............

"Analar babalar umudu kesti,
oof, gençliğim eyvah".
Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
1 Ekim 2007       Mesaj #37
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi
18 mart çanakkale

Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,

Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.

Ali Osman Yılmaz
Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:25
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2007       Mesaj #38
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çanakkale Geçilmez

Ben desem ikiyüzbin, sen de ikiyüzelli
Ne yattığı yer belli, ne de vurulduğu yer
Mahşer Conkbayırı'na kurulmuştu besbelli
Her Mehmetçiğin göğsü olmuştu birer siper
Şehit analarının o göz pınarlarına
Şehadet mertebesi akıtmıştı teselli

Onsekiz Mart Bindoküzyüz Onbeşinci yıldı
Süleyman Sırrı Bey'e sor bak ki daha dündü
Batarya Hamidiye, Fransız Bouvet'sine
Yaklaşırken mermiler ikiyüz kırk milimdi
Tarihte rastlanır mı şehidin böylesine
Cideli Mehmet Çavuş bedeni kırk dilimdi

Gözüne iniyorken karanlık perde perde
Can çekişen dudakta bir tebessüm belirdi
Fransız'ın zırhlısı tarihten silinirken
Paramparça bedeni sevincinden delirdi

Türk milleti kutlasa bin defa zaferini
Unutmayacak asla o şehit neferini

Kumkale, Seddülbahir müstahkem mevkileri
Çok ağır bombardıman ateşine tutuldu
Susturduk zannedip de geçmeye çalışırken
Son sırıtışında o düşman gemileri
Nusret'in döşediği mayınlarda yutuldu

Kumkale, Seddülbahir, taş taş üstünde zahir
Bir beden kalsa Mehmet, bir taş kalsa da ahir
Düşmana set çeker de Boğaz'ından geçtirmez
Kanla sular toprağı bir damlasın içtirmez

Tarih yirmibeş Nisan, İngiliz ve Anzak'lar
Dalga dalga karaya çıkıp da siniyordu
Düşmanın tepesine işte Mustafa Kemal
Tarihinden kopup da çığ gibi iniyordu

'Kader Adam' deyip işaret eden Churchill
Türkler'in tarihini elbette biliyordu
Her başkaldırışında o menhus enselere
Türk'ün dev ellerinden bir şamar iniyordu

Anafartalar'daydı, hem de Conkbayırı'nda
Ondokuzuncu Tümen, Elliyedinci Alay
Düşmanla arasında kesin bir hesaplaşma
Sanmayın ki mahşerde vermesi daha kolay

Mehmetçiğin bağrında kurşun tarar kaşağı
Bir kefeni olmamış ne kaldı ki kuşağı
Kanı mürekkep eyler, yazdırır tarihleri
Vermez de bir damlayı, olmaz düşman uşağı

Anladı ki tüm cihan ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Örtünür meşhedine kefen bile biçilmez
Zehra Birsen Yamak
Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:25
Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
1 Ekim 2007       Mesaj #39
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi
gülmeyiniz ey düşmanlar
çanakkale geçilemez
bekler nice kahramanlar
çanakkale geçilemez

filo filoya dayansa
yerler bomba ile yansa
siperler kana boyansa
çanakkale geçilemez

bir çok milletin askeri
yenilerek kaçtı geri
andılar türkün yeri
çanakkale geçilemez


Gönderen:betül şengöz
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
2 Ekim 2007       Mesaj #40
nünü - avatarı
Ziyaretçi
zafer türküsü

Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!

Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider.

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Son düzenleyen Safi; 17 Kasım 2016 03:26

Benzer Konular

26 Ağustos 2022 / nünü Osmanlı İmparatorluğu
29 Ağustos 2020 / Yavru_Aslan Edebiyat
2 Ekim 2016 / HANDSOME Genel Mesajlar
25 Şubat 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
19 Nisan 2010 / The Unique Eğitim Bilimleri