Arama

Fıkralar/Komik Olaylar - Sayfa 72

Güncelleme: 19 Kasım 2016 Gösterim: 289.860 Cevap: 1.351
CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
25 Ekim 2006       Mesaj #711
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Msn GrinKayın valideMsn Grin

Sponsorlu Bağlantılar
26jb9zbjo1
34wm0oehy240su9suab952mc8pkpp661vf7mglx970gz1ylwx0

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #712
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Sarışın
Kör bir adam yanlışlıkla Bayanlar Barına girer. Bara doğru ilerler ve bir içki ısmarlar. Biraz oturup, içkisini yudumladıktan sonra barmene seslenir: "Hey, bir sarışın fıkrası duymak ister misin?" Birden bar, bomba düşmüş gibi sessizleşir. Kör adamın yanında oturan kadın, tok bir sesle: "Hey bayım," der "bu fıkrayı anlatmadan önce bilmeniz gereken beş şey var.
Sponsorlu Bağlantılar

Birincisi, barmen sarışın bir kız.

İkincisi kapı görevlisi sarışın bir kadın. Üçüncüsü, ben 1.90 boyunda
karatede siyah kuşaklı bir sarışınım.

Dördüncüsü, sağınızda oturan kadın profesyonel bir halterci ve sarışın.

Beşincisi, benim yanımda oturan kadın profesyonel güreşçi ve sarışın.

Yine de bu fıkrayı anlatmak istiyor musunuz?"

Kör adam bir kaç saniye düşünür, sonra başını sallar: "Hayır, hiç sanmıyorum. Beş defa anlatamam."

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
26 Ekim 2006       Mesaj #713
kambis - avatarı
Ziyaretçi
OTOBÜS
Hollywood’un 46 kez işlediği, "uçakta pilotlar ölür ya da bayılır, yolculardan biri (mümkünse bir çocuk) telsiz talimatlarıyla uçağı sağ salim indirir" klişesinin otobüse uyarlanmış hali.

- aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden arıyorum. kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.

+ evlat sakin ol, muavin orda mı?

- hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok!

+ tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.

- ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!

+ düşsün p*z*v**k! oraya senin oturman lazım.

- tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?

+ direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.

- tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu
+ evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki panelde bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor orda?

— bismillahirrahmanirrahim.

+ hayır, göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! hız göstergesine bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?

— sıfır.

+ nasıl sıfır? Dikkatli bak.

- sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?

+ otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!

- duruyooor

+ kalk sitt..r git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. şoför uyanınca devam edersiniz.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #714
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Msn GrinMsn GrinMsn Grin
Can Dündar'a Neden Küstüm?

Can Dündar çok sevdiğim bir yazar. Hem tv’deki programlarını izlerim( izlerdim) ; hem bulabildiğim kitaplarını, gazetedeki günlük yazılarını mutlaka okurum ( okurdum) . Ama iki - üç aydır falan okumuyorum. Gazetedeki köşe yazılarını - belki sonra okurum diye - kesip saklıyorum kupon gibi. Fakat okumuyorum. Hatta okumakta olduğum bir kitabını yarım bıraktım, gerisini okumayacağım. Çünkü kendisine küstüm. Barışırsak ( barışırsam yani ) okuyacağım. Söz verdim. Kime mi? Kendime.......Ölmek var, dönmek yok.

Sebebine gelince: Aylardır kendisine bir konuda fikir sormak istiyorum. Sorayım mı sormayayım mı diye günlerce düşündüm. Kendisine ileti göndereceğim, malum konuda ( bence malum) fikir soracağım ama bakalım iletimi okuyacak mı? Okusa bile yanıtlayacak mı? Kimbilir her gün kaç ileti geliyordur kendisine. Hangi birini okusun, hangi birini cevaplasın! Kırk eli yok ya zavallının(!).

Ama benim soracağım soru, kendisinin fikrini alacağım konu; öyle eften püften değil . Hani ünlülere ( ya da herhangi birine ) ikide bir, “ Boş vakitlerinizde ne yapıyorsunuz? ”, yok “ En sevdiğiniz şarkıcı kimdir? ”, yok “ Hangi takımı tutuyorsunuz? ”, yok “ Gülben Ergen mi haklı, Hülya Avşar mı ? ” ya da “ Sizce bu yıl hangi takım şampiyon olur? ” gibi kıytırık soru değil........” Falanca sanatçı gerçekten menüsküs ameliyatı mı oldu, yoksa selülit mi aldırdı? ” türünden hiç değil. Ünlü bir yazara sorulabilecek bir soru. Tamamen edebi yani.

Derken o günlerde Can Dündar’ın bir kitabına başladım. Zevkle okuyorum, her zamanki gibi. Kitaptaki bir yazısının başlığı “ Nadide Sultan’ın Göğüsleri ”........Yazıyı okuyorum ama, Nadide Sultan’la uzaktan yakında ilgisi yok. Nadide Sultan’ın N’ si yok. Can Dündar, yazının sonunda, okunmasını sağlamak için ilginç bir başlık bulması gerektiğini düşündüğünü ve bu nedenle böyle bir başlık koyduğunu itiraf etmiş. İnsanlar magazine çok ilgi duyuyorlar ya; o nedenle, böyle bir başlık olursa daha çok kişi okur diye düşünmüş.......Şaka yapmış yani.

Kendisini çok seviyorum ya zaten, bu şakadan sonra birden yakınlık duydum Can Dündar’a. Şaka yapan şakadan da anlar diye düşündüm. O halde ben de kendisine bir şaka yapabilirim.Yabancı da değilim üstelik, iyi bir okuyucusuyum. Her gün o konuşuyor(!), ben dinliyorum.Yani bir kez de ben konuşsam , o dinlese. Neden olmasın !

Derken şeytan dürttü, aklıma bir kurnazlık geldi. Kendisine ileti göndereceğim ya; okuması için, gelen onlarca e-mail arasından benimkini farkedebilmesi için, ben de ilginç bir konu başlığı yazmaya karar verdim. Öyle bir başlık bulmalıyım ki, anında açıp okusun.

Düşündüm düşündüm, ilginç bir başlık buldum. Destan gibi yazdığım iletime, “.........’nın Memeleri ” diye başlık koydum. Aklım sıra, kendi silâhıyla vuracağım kendisini. Bununla da kalmadım. ” Eğer bana yanıt vermezseniz, yarım bıraktığım kitabınızı da, hiçbir köşe yazınızı da okumayacağım;ileride okumak üzere saklayacağım,” diye tehdit bile ettim(!)....."Dalga boyu aşmış nasılsa; ha bir karış, ha beş karış," diye düşünerek. Bir yazara verilebilecek en büyük cezanın, yapılacak en büyük tehditin bu olduğunu düşündüm. Hani “ Sivrisinek filin kulağına konmuş; - Acıttım mı?- demiş.” ya; benim yaptığım da o hesap.

Ve yanıtımı beklemeye başladım; “ Umut fakirin ekmeği ye Memet ye! ” misali...... Ha bugün yanıt gelir, ha yarın......” diyerek umutla bekledim günlerce.

Sonra ne mi oldu? Sanırım üç ay geçti, hâlâ tık yok. Geleceği de yok.Ben de kendisine ve kendime verdiğim sözü tuttum. İleti gönderdiğim o uğursuz günden beri; çok sevdiğim, beğendiğim Can Dündar’ ı okumuyorum. Bana yanıt verinceye kadar da okumayacağım. Bazı arkadaşlar ikide bir bana onun yazılarını e-postayla gönderiyorlar. Açmıyorum bile. ” El içinde vasiyet ettik bir kez, ölmemek olur mu! ”... Okumayacağım işte okumayacağım.

Şimdi bana; “ Adamın işi var, gücü var; seni mi düşünecek? ” demeyin. Evet düşünecek ! Kendisini okuyan, seven, örnek alan okuyucularını düşünecek. Ünlü bir yazar hele hele köşe yazarı olmak kolay mı!... " Nefesine güvenen borazancı başı olur," demişler. Düşünmezse işte böyle olur. Benim gibi sıkı bir takipçisini kaybeder........Onun işi gücü var da benim yok mu? Benim de işim gücüm var ama, ne yapıp edip kendisini okuyorum.

Kısacası, iletimi yanıtlamadı diye Can Dündar’a küstüm. Köşe yazılarını, hiçbir kitabını okumuyorum. ” Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış,” diye bir atasözü var. Benim küslüğüm de ona benziyor. Neye benzerse benzesin, küstüm işte, okumuyorum...

Eğer kendisini görürseniz veya bir merhabanız varsa, söyleyin ona; bir an önce iletime yanıt versin. Çünkü onu çok beğeniyorum ve yarım bıraktığım kitabını, birkaç aydır biriktirdiğim köşe yazılarını okumak istiyorum. Ömrümü, Can Dündar’ın köşe yazılarını biriktirmekle geçirmek istemiyorum.

Siz siz olun, size her şaka yapana şaka yapmaya kalkmayın. Çünkü bazıları şaka yapmayı severler ama kendilerine şaka yapılmasından hoşlanmazlar.Ya da konuşurlar da dinlemeyi bilmezler.... Ben, ünlü yazara yaptığım şakadan bu anafikri çıkardım.

Bu yazımdan siz de belki şu anafiki çıkarabilirsiniz: “ Eşeğe cilve yap demişler, tekme atmış.”..........Ben de şakanın tadını mı kaçırdım ne yaptım, bilemiyorum yani. Eeee! ne demişer; " Tabak, sevdiği deriyi yerden yere vururmuş.".....Bildiğim bir şey var, o da şu: Can Dündar çok iyi bir yazar. Yazılarını büyük bir beğeniyle okuyordum......... Ama bu, kendisine küsmeme engel değil. Bunu da aynen iletin. Ve ayrıca şunu da bilsin ki; “ Adam adama gerek olur, iki serçeden börek olur."

feather

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
31 Ekim 2006       Mesaj #715
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Annem Gel Dedi

İlkokul öğretmeni

sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister.

Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...


Şenol Güneş

Bir gün Şenol Güneş

Brezilya milli takımı antrenörü Scolari ile karşılaşmış.
- Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de

şampiyon oldunuz? demiş.
- Çok kolay zekalarına göre seçiyorum.

Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş

ve Ronaldo'yu çağırmış.
- Ronaldo'ya oğlum söyle bakayım

senin annenin ve babanın çocuğu olan

ama senin kardeşin olmayan kimdir?
Ronaldo biraz düşünmüş,

"tabiiki ben oluyorum" demiş.

Şenol Güneş bundan çok etkilenmiş.

Türkiye'ye döner dönmez İlhan Mansız'ı çağırmış.
- İlhan sana bir soru soracağım

eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım,

bil bakalım annenin ve babanın çocuğu olan

ama kardeşin olmayan kimdir?
İlhan biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış,

biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Hakan'ı bulmuş.
- Hakan, annenin ve babanın çocuğu olan

ama kardeşin olmayan kimdir?
Hakan cevap vermiş: Benim tabii ki,

İlhan sevinçle Şenol Güneş'in yanına dönmüş:
- Sorunun cevabını buldum hocam: Hakan'mış.
Şenol Güneş köpürmüş:
- Vay salak herif, Hakan olur mu hiç, doğru cevap Ronaldo idi!..


yanlış taraf

Vahsi Batida bir gun, bardan iceri izbandot gibi cift tabancali bir kovboy girer. Herkesin saskin bakislari arasinda son derece hizli bir hareketle iki tabancayi da cekip havaya birer el ates eder ve bagirir:
-Sag tarafimdakiler o.. cocugu, sol tarafimdakiler pe.... Var mi lan itirazi olan? Varsa kalksin ayaga!
Temel, hemen ayaga kalkar, kovboy derhal tabancalari adama dogrultur:
- Hey, senin itirazin var galiba!
- Yok be abicum, ha pen yanlis tarafa oturmisum da...


Genç Deve

Genç deve annesine sormuş
-"Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?"
Anne cevap vermiş:
-"Çölde kuma batmamak için."
Genç deve tekrar sormuş:
-"Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermiş:
-"Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye."
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-"Bizim niye hörgüçlerimiz var."
Anne deve sabırla yanıtlamış :
-"Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek

için suyu hörgüçlerimizde depolarız."
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş :
-"Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz?"

mehmet abi

Mehmet abi koyde yaşıyormuş ve kahvede otururken tv de Ecevit cıkmış ve bu benim arkadaşım demiş koyluler inanmayıp hass*ktir demişler mehmet abi idaaya girmişmallarının çeyreğine karşı butun koyun çeyreğine karşı.Gitmişler iki tanıkla ankaraya ve ecevit mehmet abiyi gormuş ve naber me mehmet demiş sonra koyluler g*t olup donmuşler koye...
Bir gun tekrar koyde otururlarken mehmet abi Demireli gorunce bu da benim arkadaşım demiş ve kahve yine cekmiş bi hass*ktir.iki şahidle yine yola cıkmışlar ecevitdeki olaylar tekerrür etmiş ve koyun bu sefer yarısı mehmet abinin olmuş...

Uzun bi aradan sonra koy tv sinde Clinton gorunmuş ve mehmet abi bu benim en iyi ark. demiş ve iki şahitle USA ya gidilmiş.Beyaz saraya tek kişi giriliyormuş ve mehmet abi adamlara" ben gideyim size Clintonla el sallarım demiş.İki kişi camda el sallarken şahitler bakmışlar ikinci adamı secememişler yoldan tam o sırada Jordan geciyormuş tutup sormuşlar ya o penceredeki Clintonmu Jordan da onu bilmem de yanındaki Mehmet Abi demiş.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #716
MARLON - avatarı
Ziyaretçi
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #717
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
AŞIRI HIZ VE UYANIK ŞOFÖR

Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır... Kenara çeker, arabadan iner:

- Buyrun Memur Bey!


- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen...


- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.


- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?


- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.


- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???


- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba....


Polis iyice şaşırır:


- Torpido gözünde silah mı var?!?!?!!?!?!?


- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum; silahı da torpido gözüne koydum...


- Bagajda bi de ceset mi var?!?!?!!?!?!?!?!?!?!


- Evet Memur Bey...


Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli, temiz, hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkarır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister, adam bagajı açar, orada da ne ceset, ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip' der....


'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...'


Adam güler:


- İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
1 Kasım 2006       Mesaj #718
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
>Çoooooook güzel!!!
>>Yasli ve zengin bir adamin hepsi birbirinden zeki 3 oglu varmis. >
>> >> > >> > >>Bir gün amansiz bir hastalikla yataga düsen yasli
>>adam verasetini açiklamak > >>için ogullarini yanina çagirmis. > >>
>> > >> > >>-Ogullarim benim vaktim geldi artik, ecel kapida. Ben
>>ölünce tabii ki > >>mallarimin hepsi sizin ve siz çok zekisiniz
>>ama siz mallarimi > > >>bölüseceksiniz > >> > >>diye birbirinize
>>düsmemeniz için sehrin kadisina gidin. Kadiya benim > >>selamimi
>>söyleyin o size mirasinizi bölüstürür." > >> > >> > >>Ve adam ölür
>>ogullari da babasinin istegi üzerine kadiya gitmek için yola >
>> >>düserler. Tabii yesillik yerlerden, gölden, yagmurdan, çamurdan
>>felan > >>geçerler. > >> > >>Derken önlerine bi adam çikar ve
>>bizim 3 biradere sorar; > >> > >> > >> > >>-Efendiler ben devemi
>>kaybettim siz yolda bir deve gördünüz mü?" der. > >> > >> > >> >
>> >>Büyük kardes sorar; > >> > >> > >> > >>-Tek gözü kör müydü?" >
>> >> > >>Adam >"evet" der. > >> > >> > >> > >>Ortanca kardes sorar;
>> > >> > >> > >> > >>-"Kuyrugu kesik miydi?" > >> > >>Adam "evet"
>>der > >> > >> > >> > >>Küçük kardes sorar; > >> > >>-"Bir ayagi
>>topal miydi ?" > >> > >> > >> > >>Adam ona da "evet" der. > >> >
>> >> > >> > >>Bu sorulardan sonra 3 birader devesini kaybeden adama
>>"Biz senin deveni > >>görmedik" derler. > >> > >>Adam birden
>>sinirlenir; > >> > >>"Yaa nasil olur? > >> > >>Hem bütün
>>özelliklerini bildiniz hem de görmedik diyorsunuz. Ben de sizinle
>> > >> > >>Beraber gidecem ve gittiginiz yerdeki >kadiya sizi
>>sikâyet > >>edecegim" der. > >> > >> > >> > >>Biraderler de "Olur
>>gel" derler. > >> > >> > >> > >>Ve sonunda Kadinin yanina varirlar,
>>huzuruna çikarlar. > >> > >>3 birader der ki; > >> > >> > >> >
>> >>-Efendim bizim babamiz vefat etmeden önce mirasi bölüsmemiz
>>için size > >>gelmemizi söylemisti. Bizde bu yüzden geldik. > >> >
>> >> > >> > >>Kadi devesini kaybeden adama döner ve > >> > >>-Sen
>>niye geldin ?" der, > >> > >> > >> > >>Adam da; > >> > >>-Efendim
>>ben devemi kaybettim. Yolda bunlari gördüm. > >> > >> > >> >
>> >>Onlara devemi gördünüz mü dedim onlar da devemin bütün > >
>> >>özelliklerini > >>bildikleri halde görmedik dediler. Ben
>>bunlardan > >>süpheleniyorum" der. > >> > >> > >> > >>Kadi
>>biraderlere döner ve sorar: > >> > >> > >> > >>-Sen nerden bildin
>>tek gözünün kör oldugunu?" > >> > >> > >> > >>-"Efendim, yolda
>>gelirken yesillik yerden geçtik. Baktim ki > >>yesilliklerin >
>> >>hep bi tarafindan yenilmis, öbür tarafina yanasilmamis bile.
>>Tek gözünün > >>kör > >> > >>oldugunu oradan anladim." > >> > >> >
>> >> > >>-Peki, sen nerden bildin kuyrugunun kesik oldugunu?" > >>
>> > >> > >> > >>-Efendim, yolda gelirken deve pisligi >gördüm. > >>
>> > >> > >> > >>Devenin pislikleri hep daginik düsmüs. Oysa kuyrugu
>>olsaydi hep toplu > >>düserdi, oradan bildim kuyrugunun
>>olmadigini." > >> > >> > >> > >> > >> > >> -Peki, sen nerden
>>bildin bi ayaginin topal oldugunu?" > >> > >> -Efendim,
>>gelirken golden geçtik. Baktim ki devenin 3 ayaginin tam izi >
>> >>bir de yarim ayak izi var. Tek ayaginin topal oldugunu oradan
>>anladim" > >> > >> > >> > >>Kadi devesini kaybeden adama döner ve
>>"Kardesim bunlar senin > >>deveni > >>görmemisler" der. Kadi o
>>adami gönderir ve düsünür: > >> > >> > >> > >> "Ulan >bunlar
>>benden zeki, ben bunlara nasil miras > >>bölüstürecegim? > >>Neyse
>> > >> > >>ben bunlara bi ziyafet vereyim sonrada kapi arkasindan
>>dinleyeyim bakalim > >>ne > >> > >>konusuyorlar" diye düsünür ve
>>bizim 3 biraderi evine götürür. > >> > >> > >> > >>Hanimina güzel
>>bir ziyafet hazirlattirir yemek gelir ve Kadi; > >> > >> > >> >
>> >>- "Siz yemeginizi yiyin ben bi yere varip gelecegim" der ve
>>kapi arkasina > >>geçer. > >> > >> > >> > >>Büyük kardes der ki; >
>> >> > >> > >> > >>-Yaa kuzu çok iyiymis de, keske köpek
>> >emmeseydi". > >> > >> > >> > >>Kadi sasirir. > >> > >> > >> >
>> >>Ortanca kardes der ki; > >> > >> > >> > >>-Yaa sarap iyiymis
>>de, keske mezar topragindan yapmasalardi". > >> > >> > >> > >>Kadi
>>iyice sasirir. Küçük kardes de der ki; > >> > >> > >> > >>-"Yaa
>>kadi; iyiymis de, keske i..e olmasaydi". > >> > >> > >> > >>Kadi
>>bu lafi duyar duymaz gelenlerin ne kadar zeki oldugunu >
>> >>düsünerek hemen > >>arastirmaya gider. Kuzuyu aldigi adama "Bu
>>kuzu ne emdi ?" diye sorar. > >> > >> > >> > >>Adamda "Kuzunun
>>annesi öldüydü ben de kapinin önünde yatan >köpege > >>emzirttim"
>> > >> > >>der. > >> > >> > >> > >>Daha sonra sarabi aldigi adama
>>gider ve "Bu sarabin topragi nerden ?" diye > >>sorar. > >> >
>> >>Adam da "Valla bizim burada en güzel toprak mezarlikta var, ben
>>de mezar > >>topragindan yaptim" der. > >> > >> > >> > >>Kadi
>>"Ulan bunlar ikisini de bildi" diye düsünerek annesinin > >>yanina
>>gider > >>ve "Anne ben i..e miyim? " diye sorar. > >> > >>Annesi
>>de; "Olgum hatirlamazsin sen küçükken ormanda sana oduncu tecavüz
>> > >>etmisti" der. > >> > >> > >> > >>Kadi bu saskinliklar içinde
>>bizim 3 biraderin yanina gider ve > > >>baslar > >>sormaya; > >> >
>> >> > >> > >>Büyük kardese; > >> > >> > >> > >>-Söyle bakalim
>>kuzunun köpek emdigini nerden bildin ?" > >> > >> > >> > >>-Nerden
>>olacak. Bak kuzunun budunun bu kenarinda yag olmaz. Ama köpegi >
>> >>emdigi için burada yag var". > >> > >> > >> > >>Ortanca
>>kardese; > >> > >> > >> > >>-Söyle bakalim sarabin mezar
>>topragindan oldugunu nerden bildin?" > >> > >> > >> > >>-Nerden
>>olacak. Içiyorum içiyorum zevk yerine keder veriyor". > >> > >> >
>> >> > >>Ve küçük kardese sorar; > >> > >> > >> > >>-"Söyle bakalim
>>sen benim i..e oldugumu nerden >bildin?" > >> > >> > >> >
>> >>-"Nerden olacak, i..e olmasan girise Galatasaray bayragi asar >
>> >>miydin?"
>>
>
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
hilalee - avatarı
hilalee
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #719
hilalee - avatarı
Ziyaretçi
tek diyecegimm süpersinizzz..Smiley32 Msn Wink
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #720
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HAPŞURMA SONRASI DİYALOGLARI

- hapşuaaa, hapupu, hiyepşi. pepsi.
- abi elini ağzına kapatsana.
- ulan ordan kaç basınç fışkırıyo biliyo musun, elin kırılır.
- çeneni de kapat.

————————
- haaaapşu. elhamdülillah.
- yerhamiki allah.
- yehdini ve yehdini kümüllah.
- essalamü aleyküm ve rahmetullah. essalamü aleyküm ve rahmetullah.
- yallah şoför yallah, povor mia.

————————–
-cok ya$a
-var mı bildigin yontem?
-…nasil yani?
-cok ya$amak icin diyom, ucuz, etkili..
-$ey, ben sadece …
-neyse, s...et, sen de gor …

—————————-
-habuşieaa
-çok yaşa
-hepberaber ama farklı yerlerde …

—————————–
alerjik bi hastalıktan dolayı 68. hapşurma sonrası
-habuşieaa
-e yeter be ciğeri çıkardın yeteeeer
-aa sende gör o zaman …

—————————–
- haaapsuuu!
- hep birlikte!
-olmaz kaynaklar sınırlı!!!
-?!

—————————–
-hiipçiiii!
-geber!!
-??



—————————–
-hieapişuuu…
-pardon anlayamadım?

—————————–
-hapşuuuu!
-ohaaa!! duymadım sanma.. ulan azimcan ne trip adamsın be! abi ii güzel osur da nie kamufle edion ki?

—————————–
-abşk

-lan nerdeyim ben ?
-neymiş arkadaşın günahları sevapları hadi sırada bekleyenler var ..
-aaa nası ya çok yaşa demişti ama herkes …
-sen duymamışsın arada azrail diye bi arkadaş vardı o geber dedi emiri ben verdim biliyorum yani ..
-ya ühühü nası ya
-sana demedilermi hapşururken tutma nefesini falan burnunu falan kapatma diye
-aa demişlerdi yaa
-yaa tabi hadi anacım bekleme yapmıyalım hadi …

——————————
- haapşşuuuu
- çok yaşa abi…
- karışma lan allahın işine, kızıyor sonra…
- ha????

——————————
-heaa… heaa.. ha…
-ç.. ç.. ç…
-offf ya hapşıramadm
-...ret ben de çok yaşa diyemedim

——————————
- hapşu… elhamdülillah (allah’a hamd olsun)
- yerhamukellah (allah’ın rahmeti üzerine olsun)
- yehdina ve yehdikumullah (allah bizi ve sizi hidayetinden ayırmasın)
- amin. (anlıyorum)

——————————
- hapşurzatssst.
- oha. o ne lan öyle.
- afedersin.

Msn Grin

Benzer Konular

30 Eylül 2007 / Aynacan Bilgisayar
28 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
16 Ocak 2014 / broken* Soru-Cevap
24 Nisan 2010 / Misafir Soru-Cevap