Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 36

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 302.566 Cevap: 1.891
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
10 Aralık 2006       Mesaj #351
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ağıt

Sponsorlu Bağlantılar
Dün gece seyrimde gördüm cerenim.
Kızlar ne kadar çok seviyorlarmış ki seni
Mosmor olmuş gülyazısı bedenin

mormor olmuş gülyazısı bedenin
Düşmüş sanki erguvanlar içinde
En genç burcu yıldızdan bir kalenin

En enç burcu yıldızdan bir kalenin
Uçmuş sanki uçsuz bir uçuruma
Gökyüzünün çakır gözlerinden

Gökyüzünün çakır gözlerinden
Düşmüş bir damla, bir deniz feneri
Işınlarıyla şile bezlerinin
Güdüyor çobansız kalmış tekneleri

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
10 Aralık 2006       Mesaj #352
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızım Aşkıyla Aşklandım

Sponsorlu Bağlantılar
Yalnızım
Aşkıyla aşklandım
Gözlerimden güneşler sökün edecek
Bir dünya istiyorum
Başımı döndürecek..

Göğsümün içinde
Volkan yürek
Kim yaşayabilir ki böyle suskun
Sustukça haykırarak..

Okyanuslar istiyorum
Taş devrini gömecek
Yüzyıllar istiyorum
Aşk, hükmünü sürecek..
Bir yürek daha istiyorum
Dahalarca aşkımlı
Aşkımı döndürecek..

Faika Sarp

AriThmetiCs - avatarı
AriThmetiCs
Ziyaretçi
11 Aralık 2006       Mesaj #353
AriThmetiCs - avatarı
Ziyaretçi
.........Bitmeyen Yalnızlık.......
yine herzamankinden farksız birgün,
dışarıda güneş we hareket
içerde bir genç we yorgunluk bir de
YALNIZLIK.

we televizyonda reklamlar
yukarı katta tıkırtılar
aşağı katta sessizlik

uzaklarda ölüm,yakınlarda yine ölüm
bir yerlerde unutulanlar,bir yerlerde ise unutanlar
bilinmeyenlerde bir genç kız we bir genç kız daha...

uçurumun kenarında düşmek için hazırlananlar
uçurumun sonunda ölüm çığlığı!

arkada sonsuz gözyaşları,
uzun bir sessizlik,
anılarıyla başbaşa bir genç kız
Ve BİTMEYEN YALNIZLIK!!!!!........
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Aralık 2006       Mesaj #354
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben seni sevdim mi?
Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini
Ben seni sevdim mi?
Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu
Ben seni sevdim mi?
Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim

Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi?
Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim boz bulanık gençliğimde
Ben seni sevdim mi?
Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi?
Sevdim,
Ya sen beni?
feather
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
11 Aralık 2006       Mesaj #355
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hani hep giderdin ve gelirdin ya geriye, bu da onlardan biri miydi..? Uzun zaman oldu bu sefer, söylemek ve sormak zor geliyor ama bu senin son gidişin miydi sevgili...? Küçük bir oyun oynuyor gibiyiz sanki. Ben ebe olmuşum sen saklanan...Nerelere saklandın da bulamıyorum seni. “Ah işte ordasın” dediğim yerlerden hep başkaları çıkıyor,
herkes hep bir ağızdan, dalga geçer gibi, “çanak çömlek patladı” diyor,bense garip bir umutsuzlukla geri dönüyorum ağacıma, kaldığım yerden seni aramaya başlamak için
Bu son gidişin miydi, anlayamadım sevgili..Göremeyeceğimi sandığım zamanlarda birden karşıma çıkıyor, içimde yeni yangınlar bırakarak geri dönüyorsun. Kimlerin yanına dönüyorsun da uzun sürüyor sessizliklerin? Gittiğin yerlerde bana benzeyen ve tanıdık bir şeyler var mı bari.? Gülmeyi unuttuğun zamanlar, kimleri çağırıyorsun yanına..? Hüzünlerini kovan yürekli biri var mı yani..?
Hani bir anda gelip de o puslu havayı dağıtan, seni içmeden sarhoş eden ve güldüren, hüzünlerini bulamayacağın yerlere saklayan biri..Sen dayanamazsın yalnızlığa. Dokunmak ve karışmak istersin. Yalnız kalmak sana acılarını hatırlatır..bir kadının teninde istemeyerek bıraktığın acıları. Yalnız kalmak sana çocukluğunun masum düşlerini hatırlatır..ağlamak istersin ama ağlayamazsın.
Yalnız kalmak sana tutunamadığın sevgileri hatırlatır; çaresizliğini, yıkılmışlığını...arkanda bıraktığın, dokunmaya korktuğun özlemleri. Yalnız kalmak sana göre değil sevgili..Sen yalnızlığında kendinle karşılaşır ve ürkersin yüreğinin saatlerce sana karşıt konuşmalarından. Bu yüzden merak ediyorum ya, başkalarına da ‘hüzün kovan kuşum’ diye sesleniyor musun acaba..?
AriThmetiCs - avatarı
AriThmetiCs
Ziyaretçi
12 Aralık 2006       Mesaj #356
AriThmetiCs - avatarı
Ziyaretçi
Rüzgarı giyinip
Sana geldim dün gece.
Saçlarına dokunmaya gelmiştim.
Kıyamadım yüreğinden öpmeye.
Kıyamadım gözlerinde gezinmeye.
Yatağının yanına usulca çöküp
Seni izledim içimde hasretini yutkunarak.
Nefes alışını,
Meleksi bakışlarını izledim bir nefes uzağından.

Ellerimi uzattim ellerine.
Bir kez olsun dokunmak istedim işte.
Hiçbir zaman dokunmadığım yüreğine
Delicesine sarılmak geçti içimden.
Dokunsam ölecektim biliyorum.
Sarılsam dizlerinde sonsuzluğa göcecektim..
Dokunamadım, sarılamadım.

Gidiyorum,
Günahlarında yanmaya gidiyorum.
Kır düğünü düşlerimi,
Gözlerine benzeyen bir kız cocuğu özlemimi,
Gözyaşlarında yakmaya gidiyorum.
Elimde ne bir resmin,
Yüreğimde ne bir nefesin,
Seni " sensiz " yaşamaya gidiyorum.
Yokluğunda Cennette yaşamaktansa,
Cehennemin avuçlarında yanıp
Dudaklarında son dua olmaya gidiyorum.
Gidiyorum hasretim,
Gidiyorum helalim..
Seni "sensiz " yaşamaya gidiyorum.

Yarın doğum günüm.
Adının yazdığı çağrıdan öte
Çok şey istemiyorum sevgili.
Seni " sana " bugünden yazıp
Yarın doya doya ağlamak istiyorum.
Ama sakın ağlama sen.
Her gözyaşın benim Cehennemim olur.
Yokluğuma inat hep gülümse emi.
Çünkü her gülüşün duam olur yalnızlığıma.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2006       Mesaj #357
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnız insan nedir ki
Sayıklayan bir acıdan başka?
Olmayan bir sevgiliyi beklemek bile,
Bir başına olmaktan anlamlıdır.
Yapayalnız ne yapabilir ki insan ;
Son otobüsle gelecek birini beklemiyorsa...
Gelmese de sevgili,
Onu umutla beklemek,
Umutsuz bir aşk filmini seyrederken
Kendine bağlanmaktır.
Olmayan bir sevgiliyi inatla beklemek ;
Utandırmaktır aşkı...
featherCezmi ERSÖZ
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Aralık 2006       Mesaj #358
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Izdırap

Yokluguna degil aglamam, aldanma.
Sevmedigimi de zannetme, aldirma.
Matem degil, sitem de degil, kizma.
Izdirabi yasiyorum, böyle bil ve anla.

Kizginligim sana degil, yüregime ve gözlerime.
Ikiside birbirinden hâkir, duramadilar sözlerinde.
Hüznü ve kabusu koyup giderken bedenimde.
Sende kalan yanlarima salladim elimide gönlümüde.

Sevgin bir fidandi ve aklimi sarmisti.
Gidisinle gönlümü yakti, içime kin bosaltti.
Yalnizligima dost oldu, paylasti benle aciyi.
Beklememi sagladi, izdirabi ve de sanciyi.

Ahmet Arslan
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
13 Aralık 2006       Mesaj #359
kambis - avatarı
Ziyaretçi

yalnızlığın acıttığı saatler...




*aksam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...

*hastalandığınızda bir tas çorba pişireniniz yoksa, ameliyata girerken cüzdanınızı hastabakıcıya bırakıp hakkini helal et diyorsanız yalnızlığı iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.

*arkadaşlarla içmek varken, yanliz başına bilgisayarın başında içtiğin an

*içeriden nefis yemek kokularının gelmediği, hosgeldin oğlum/kızım/ sevgilim/ arkadaşım seklinde karşılanmadığın, bir eve adim attığında.

*the doorsdan people are strange şarkısı dinlerken şarkının sözlerinin kendinize ne kadar uyduğunu anladığınız anlar.

*yolda hic biryere yetişme gereği olmadan yürürken, birden yavaş yavaş yağmur baslar. kişi alışkanlık olarak adımlarını hızlandırır. sonra hatırlar ki nasılsa görecek, seni umursayan, sırılsıklam olmuş olmana üzülecek, seni seven biri yok. adımları tekrar yavaşlatır, evine yalnız başına aksam yemeğini yemek üzere en uzun yoldan döner.

*gözlerinizden yas düşerken kendi mendilinizi kendiniz aldığınız an.

*etrafınızı deli gibi dağıtmanıza rağmen kimselerin size laf söylemediği, kimselerin o dağınıklarınızı toplamadığı anlar.dağınık olmak hoş ama, bu noktada anla$ilan yalnızlık en az o e$yalar kadar dağıtır, toparlanamaz hale getirir insani.

*sevdiğin şarkiyi senin kadar sevebilecek hiç kimsenin yanında olmadığı an.

*diğerlerinden olmadığın, biraz daha farklı olduğun için arkadaşlarının seni terk ettigini anladığın anlar...

*evde şaşkın bi vaziyette salya sümük ağlarken uzun uzun kimi arasam diye düşündüğünüz ve isteğiniz gibi bi isim bulamadığınız zamanlar

*istiklalde yalnız başınıza yürüdüğünüz zaman

*is dönüşü kapıyı anahtarla açıp karanlık eve girdiğinizde "ben geldim" diyecek kimse olmadığında.
hatta daha beteri, kimse olmadığını bile bile "ben geldim ulan evim, nasıl geçti günün beyav" dediğinizde.
evle, bilgisayarla, televizyonla, puzzle'la, müzikle, mutfak penceresiyle, otla, ..okla yüksek sesle konuştuğunuzda.

*gece çok geç olmuş sanıp yatarken saatin daha 12 bile olmadığı anlaşılan ve kendi kendine gülerek "tavuk gibi erken mi yatacaksın" denilen an.

*elektriklerin kesildiği gecelerde daha net hissedilir. ne tv ne de bilgisayar olduğundan minderle ya da kolonya şişesi ile konuşulan anlardır.

*bir bayram sabahı, ailece yasayan karsı komsunuzun sizin yalnızlığınıza çare olsun diye 'istersen gel beraber kahvaltı yapalım' çağrısını duyduğunuz an

*hastayken, nane-limon yapacak, ateşinize bakacak, üzerinizi örtecek ve şefkat gösterecek kimsenin olmadığı anlar.

*heves edip aldığınız tüm yiyeceklerin en küçük boy olmalarına rağmen bitmeden bayatlayıp atıldığı anlardır.
yiyeceği çöpe dökerken başınızı kaldırıp gözlerinizi kısıp, dersiniz: iste bu an o an, anladım..

*bir elinde sigara diğerinde bira, kucağındaki hemstira bakıp gülümsediğin anlardır. hatta "hemstirda birazdan sigara dumanından rahatsız olup kaçacak" diye düşündüğün anlardır.

*evde yaptığınız yemeği tek başına yerken, masaya oturduğunda bir kaç saniyelik sessizliğin olduğu an. sonradan televizyonu açmak zorunda kalabilir insan, sırf yalnızlık hissi veren bu sessizliği bozmak için..

*pink floyd - wish you were here i uzaklara dalıp dinlerkenki zaman dilimi

*evinizde müzik dinlerken sevdiğiniz bir şarkinin çıktığı bir anda, gaza gelip bağıra bağıra şarkiyi söylediğiniz ve iğrenç sesiniz yüzünden kimseden fırça yemeyeceğinizi anlayıp kedere boğulduğunuz andır.

*güzel bir yemek yaparsın tek başına yerken halıya bir parça dökülür eğilip sorarsın "nasıl güzel olmuş mu?" iste yalnızlığını anladığın an o andır.

*televizyondaki spiker sunumunu bitirip iyi aksamlar dediğinde "senada" diye karşılık verme ihtiyacı duyduğun an.

*yılbaşı aksamı eve gelirken sokaklardaki neşeli kalabalığı izlemek sonrasında bos evde yapacak birşey bulamamak . ..

*aziz nesin sesler adli şiirinde bu anları çok güzel anlatmıştır. şiiri okuduğunuzda yalnız olduğunuz kafanıza çok güzel dank eder.

gecenin bir zamanı evine gelince
kilitte duyuyorsan anahtarın sesini
anla ki yalnızsın

elektrik düğmesini çevirince
çıt diye bir ses duyuyorsan
anla ki yalnızsın ......

yazan bilinmiyor

Alıntı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2006       Mesaj #360
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yıllar Boyunca Yaşadığım Yalnızlık Ancak Yaşayanlarca Anlaşılabilir Bir Duygu Sanırım
Bunu Bilmeyen Var Mı Acaba.Ben Ben Değilim.Ben Yalnız Ben İle Asla Anlaşamadım.Her Sabah Yeniden Başlayan Bir Savaşın İçinde Buluyordum Kendimi.Evim Diyemediğim Binanın Duvarları Bile Daha Canlıydı Benden.Yüzümü Aynaya Bakmadan Yıkayıp Saçlarımı Taramadan Tokaladığım Günler.
Alelacele Toplanmış Bir Yatak.Laf Olsun Diye Ekmeğin İçine Tıkıştırılmış Peynirle Yapılan Kahvaltılar.
Geçmişe Sıkışıp Kalmışlığım.Yanıtı Olmayan Bir Yığın Soru Ve Zorunluluklar.
En Başta Ben Olmayan Beni Yaşamaya Mecbur Oluşum Terkedilmişliğe Aldatılmışlığa Alışamayışım. Oysa Tek Başınalıktan Nefret Ederim Oldum Olası.Okşanmayan Saçlarım,Boşluğa Tutunan Ellerim Benim Değildi.Ne Aynadaki Yüz.Nede Bendenim Bana Aitti.Konuşmuyordum Hiç.Telefonum Yanlış Numara Çevirenlerini Seslerini Tanıyordu Yalnızca.Kapımı Bir Tek Çöp Toplamaya Gelen Kapıcı Çalıyordu.Bir De Aydan Aya Para Toplamaya Gelen Yönetici.Sesim İçinde Boğulmuştu.Ne Kendimi Nede Başkasını Duyuyordum.Üniversiteye Giden Kızım Var Aynı Evi Paylaştığım İki Örgenci İki Arkadaş Gibiydik Onla.Kendi Yalnızlığıma O Kadar Tutsaktım Ki…Onu Görmüyordum Bile .Sanırım Kızımda Kendi Aşkının Doruklarında Dolaşırken Beni
Görmüyordu.


Mecbur Olmadıkça Sokağa Çıkmıyordum.Konuşan Gülüşen Elele Dolaşan İnsanları Görmek İstemiyordum Çünkü Sorulardan Nefret Ediyordum.Cevapları Yoktu.Baharı Sevmiyordum.Bana Sevmeyi Sevilmeyi Hatırlatıyordu.Geceler Seslerin Sustuğu Hatta Sorumlukların Ertelendiği Karanlıklardı Benim İçin.Uyku Zamanına Kadar Yalnızlığımı Saklıyordu Benden Ama Uyumak… İşte O Zaman Kahrolası Soğuklar Kırbaç Gibi Bedenime Vuruyordu.En Sıcak Gecelerinde Bile Yaz Denen Mevsimin,Ben Canhıraş Üşüyordum.Uyumuyordum Gün Ağarana ,Oturduğum Yerde Sızana Kadar.Bazen ,Hatta Çoğu Zaman Alkol Alıyordum Sızmak İçin.Bir Gün Kendi Kendimi Öldürmeye Karar Verdim.Bilgisayarı Alıp İnternete Bağlandım.O Günden Sonra Sessizliğim ,Sessizliğin İçinde Yine Benim Gibi Sessiz Arkadaşlarımla Dillendi.İçimde Yaşamaya Dair Minik Kıpırtılar Oluştu.Bedenleri,Sesleri Ve Bakışları Olmayan,Yalnızca Ruhlarımızı Paylaştığımız Arkadaşlarımı Sevmeye Başladım.Şikayet Ettim.Kavga Ettim.Dertleştim.Paylaştım Duyguları Onlarla İlk Delice Ağlayışlarım O Zaman Başladı.Şiirler Vardı Benden Habersiz.Beni Anlatan.Kimi Zaman Yaşama Sevinci Tasan Öyküler Ekrandan Yüreğime Ulaşıyordu.Kendime Unutturmaya Çalıştığım,Görmeyi Reddettiğim Güzellikleri Uykusuz Gecelerime Yolluyorlardı Maillerle.Her Güzel Şiir,Her Öykü Beni Bir Daha Bir Daha Ağlatıyordu….
Bu Yazı Çok Hoşuma Gitti Ve Kendime Sordum Sizde Kendinize Sorun Neden Buradayız...Yanlızlığımızı Burdamı Unutuyoruz?

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri