Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 58

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 303.475 Cevap: 1.891
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #571
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZLIK

Sponsorlu Bağlantılar
Yalnızlığımı büyütür kalabalık
Gökdelen'in gölgesine siner
Karanfil sokak kalınlaşır
Yoksul kadın çocuklarıyla
Çöplerin üzerine konar
Gözleri cam kırıkları
Sevgilim gelir yalnızlığım büyür
Çocukken gökkuşağına düştüğüm
Gökyüzü gelir kirli güvercinleriyle.

Kimin öznesiydi mevsimler
İşkence öyküleri kimindi
Ayrılığın sesi miydi adımlarım
Suyu bekleyen uçurum mu
Kanatlandım yalnızlığımla son mevsime
İçimde bir kedi yavrusu..

A.Kadir

C.A.N.D.Y - avatarı
C.A.N.D.Y
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #572
C.A.N.D.Y - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZLIK

Sponsorlu Bağlantılar
Can sıkıcı yalnızlık
Bu nasıl şansızlık
Olur mu böyle yalnızlık
İlle de diyorsan şansızlık


Olur mu böyle kansızlık
Yakışır mı çileli boynu bükük
Her gün mutsuz kederli
Unutturdu gülmeyi
Vefasız bu kaderim


Hayatım karanlık
Aydınlanmıyor kaderim
Ne yapsam yalnızlık
Şansızlık şansızlık


Her gün içiyorum
Derdim çok ağlayanım çok
Kaderime yanıyorum
Ah yalnızlık şu yalnızlık



Şair: Bülent Mutlu
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #573
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Vuslat Yeminim

Yüreği bahar kokan bir yâr,
Gözlerinde Cenneti hayal ettiğim
Kücücük bir kız cocuğu,
Bir nefes yakınında hayallerim...
Elele tutuşup
Cennete koşuyoruz...
Saçlarınızda yıldızlar,
Avuçlarınızda baharlar,
Şahit oluyor mutluluklarımıza...


Güller dokunuyor ilmek ilmek
Yüreklerimizin hücrelerine..
Acılara inat,
Koşuyoruz mavi okyanuslara..
Kana kana zemzemi iciyoruz,
Nazlı ciceklerin kirpiklerinden...
Yürüyoruz ağır aksak.
Dilimizde şarkılar ,
Dudaklarımızda dualar,
Gülümsüyoruz baharlara..

Uçurumları aşıyoruz.
Geçtigimiz yollara,
Yüregimizin sevdalarını ekiyoruz..
Susasak bir an,
Mutlulukları iciyoruz bulutlardan.
Bazen yağmur oluyor bahar,
Sağnak halinde cicekler süzülürken,
Saçlarımıza doluyor vuslatlar.

Bereketler düşüyor avuçlarımıza..
Nisan yağmurları süzülüyor yollarımıza..
Umursamadan karanlığa,
Yıldızları soluyoruz her nefes aldığımızda....
Gökkuşakları gülümserken bizlere,
Renk renk kelebekler şahit oluyor
Vuslat yolculuğumuza...

Aşıyoruz karlı dağları...
Toprakta yeni filizlenmiş
Ebegümeciler, kardelenler
Zikrederken Yaradana,
Kokluyoruz naif yüreklerini
Ve dualarını alıyoruz.
Yürürken vuslat denizine,
Gözyaşlarımızla siliyoruz
Zümrüd- ü Ankanın kanlı gözlerini..

Hüzünleri asıyoruz
Azap güllerinin boynuna.
Gökkubbeyi dinlerken
Yaradan''a zikrinde,
Ezanların huzurunda soluklanıyoruz...
Güneş doğarken kına ciceklerin üzerine
Rüzgarla mutluluklara kanatlanıyoruz.

Ay, gülümsediğinde yüzümüze,
Karanlıkları elekten geciriyoruz .
Yıldızları toka niyetine saçlarınıza takarken,
Ben, yetim ceylanların dualarını alıyorum.
Ve koşarken vuslatlara,
Güller ağlıyor gönül bahçelerinde..
Ateşler küserken denizlere,
Sen, ben ve kızımız
Gülümsüyoruz Misk-i Anber kokan ciceklere...

C.A.N.D.Y - avatarı
C.A.N.D.Y
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #574
C.A.N.D.Y - avatarı
Ziyaretçi
YELKENSİZ GEMİ...
"Kal" deseydin, kalırdım. Demedin oysa...
Kuru bir "Bitmesin"den başka hiçbir şey demedin.
Öyle kuru, öyle soğuk, öyle uzaktı ki, ondaki anlam!
Bu kadar kolay mıydı her şey, bu kadar yakın mıydık uçuruma?
Savunmayacak mıydın sevgimizi?
"Kal" diye haykırmayacak mıydın ardımdan?

Düşündüğüm bu değildi...
Hayal ettiklerim, beklediklerim başkaydı senden,
Mücadele beklemiştim oysa...
Yelkensiz olan gemimizi kıyıya ulaştırırız sanmıştım...
Kıyıya ulaştırırsın sanmıştım...
Oysa, onu denizin ortasında savunmasız bırakmama göz yumdun...
Bu kadar yıpratıcı olamazsın...
Oysa, bir anlam olmalıydı yaşadıklarımızda!
Paylaşılan duyguların bir anlamı olmalıydı.
Yüreğimdeki martıların bir anlamı olmalıydı.
Beynimizdeki melodilerin, aramızdaki çekimin,
Geçen akşamki sohbetin bir anlamı olmalıydı.
Duygularımızın bir anlamı olmalıydı.

Yüreğimdeki tüm martıları uçurdun şimdi...
Hangi yöne gittiler bilmiyorum,
Geri dönerler mi bilmiyorum.
Dünya boşaldı mı ne!
Neden bu kadar sessizleşti birden yaşam,
Neden artık parlamıyor yakamozlar gözlerimde?
Neden artık rüzgar esmiyor,
Her şey seninle mi kaldı yoksa?
Mantığım... Mantığımı bana bırak lütfen, ona ihtiyacım var.
Bazı şeyleri anlamak için ona ihtiyacım var!
Evet! Ben istedim ayrılığı, çıkmaz yollara yönelen bendim,
Kucağında bir yığın noktayla karşına çıkan bendim...
Kahretsin! Bunu neden yaptığımı bilmiyorum.
Ve senin buna nasıl göz yumduğunu...
Tıpkı balkondaki akasyaları sularken,
Fazla sudan dolayı sararacaklarını bilmediğim gibi...
Su, onun için hayat olmalıydı oysa...
Ve... Sen de benim tutunacak dalım!

Bazı şeyler vardı aramızda biliyorsun,
Olmaması gereken ama daima varolan.
Farklı uçlardaydık seninle,
Farklı mevsimleri seviyorduk, farklı zamanlarda....
Sen büyük fırtınalara vardın, bense lodostan bile ürküyordum..
Oysa başardığımız şeyler vardı her şeye rağmen,
Daha doğrusu öyle sanıyordum...
Binlerce yıldız arasında,
Ayın güzelliğini gösterebilmekti tek amacım...
Yıldızları söndürmekti... Sorunları yok etmekti...
"Bitti" deyişim öylesine bir şeydi, öylesine, sıradan, şakacıktan...
"Hayır" demeliydin!
Hatta kıyametler koparmalıydın yüreğimde,
Hendekler açmalıydın yoluma gidemeyeyim diye.
Sahip çıkmalıydın gözlerimdeki ay'a sevgimiz diye...
Beni yolumdan alıkoymalıydın...
"kal" demeliydin... Defalarca "kal" demeliydin...
Oysa, demedin...

B
elki de senin çiçeklerin çoktan solmuştu ve ben
Akasyaları kışın yaşatmaya çalışmakla hata etmiştim...
Belki böylesi daha iyi oldu...
"Kal" deseydin kalırdım... Hem de seve seve kalırdım.
Martılarla kalırdım. Yakamozlarla kalırdım.
Demedin oysa!
Bilir misin?
Kaç çığlık olup yıkıldı yüreğim giderken...
Bilir misin?
Nasıl bir cana hasretti yüreğim, yolumdan döndürecek...
Bilir misin?
Nasıl zor oldu ardıma bakmadan çekip gitmek...
'KAL' desen kalacaktım...
DEMEDİN OYSA!!!


Fatoş YILDIZ
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #575
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Suskun Yüreğim




Oysa yalnızlıkmış sevdanın bir adıda
Beklenendin, hasrettin, özlemdin
Yıllardırca yüreğimde birikendin
İlk gözlerine baktığım gündü ilk nefesim
Ben yalnızlığı sende sevdim
Suskun yüreğim

Kasım rüzgarlarıyla üşürken bedenim
Sonbahar yağmurlarıyla buz tutmuşken içim
Bir masum tebessümdü içimi ısıtan
Öncesinde başlayan sonrasında içimi alev alev yakan
Ben yalnızlığı sende sevdim suskun
Yüreğim

Gecelerdi yoldaşım
Sigaramdı sırdaşım
İçtiğim her kadehte
Dinlediğim şarkılardı feryadım
İçten bir merhabaydı ilk duyduğum
Ve
Her şeyi unuttuğum
Ben yalnızlığı sende sevdim
Suskun yüreğim

Yoktu bu beden
Yoktu yürek
Anlamsızdı nefes almalar
Anlamsızdı bakışlar
Duyulmazdı hiçbir zaman haykırışlar
Sıcacık bir buseydi ilk hissettiğim ve
O an ruhumu teslim ettiğim
Ben yalnızlığı sende sevdim
Suskun yüreğim

Donuktu bakışlar soğuktu gözlerden akan yaşlar
Ruhsuzdu beden taştı bu yürek
Şefkatli bir eldi ilk dokunan
Taa yüreğime uzanan ruhumu sızlatan
Ben yalnızlığı sende sevdim
Suskun yüreğim

Şimdi yoksun
Gelişin gibiydi gidişin
Yalnızlıkmış dokunmak bir yüreğe
Yalnızlıkmış ilk bakış ilk tebessüm
Yalnızlıkmış ilk merhaba ve o masum büse
Oysa yalnızlıkmış sevdanın bir adıda
Ben yalnızlığı sende sevdim suskun yüreğim






Sebahattin Abi





Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #576
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ecelim Olur Musun?

Hayret! Nasıl da ışıldıyor yüreğin
Sen gerçekten kul musun
Sevdanı gördüm gözlerinde
Yoksa ulaşamayacağım nur musun?

Çırpınır güzelliğinin yakamozunda şiirler
Nakarat nakarat yakar bedenimi şarkılar
Mısra mısra, mızrak mızrak
Saplanır gözlerime güzelliğin.

Gülüşün bir çocuğun sevinciyle
Bayram öncesi arifeleri hatırlatır
Öyle özlem, öyle elbise, öyle pabuç
Her açılan kapıda şefkatinle karşılaşmak
Öyle şeker, öyle fıstık; öyle lokum

Hasretinin hararetiyle buğulanmış bir cama,
İsminin baş harfini yazınca büyürüm yeniden
Öyle mecnun, öyle Ferhat, öyle kerem

Sen yüreğimdeki iklimin baharı
Sen lisanı olmayan dillerin alfabesi
Sen, yavan bir hasretin sevda katığı
Sen bir ilâha niyetlendiğim sahurum.

Gitme sakın yüreğimden âşık sana bu şehir

Asılmış suratların boynundaki ilmik
Çatılmış kaşların şakağındaki kurşun
Bükülmüş dudakların isyandaki dilleri
Yokluğunla savaşmanın, çırılçıplak kışı
Hep mahcubiyet doğurur güneş yerine.

Oysa güneşimsin sen
Uslanmaz ki sensiz bu beden
Bir tebessüm et yeter
Bakışındaki nakışa gölge olmam ben.

Fesat bir yalnızlık var içimde
Yoksun ya yanımda olmasın kimse mutlu

Şimdi sensiz açan çiçekler solsun
Ağustos ayında, el ele tutuşmuş âşıklar donsun
NEYSE! Hepsi bir yana dursun,
Sadece sana öleceğim ecelim olur musun?

Korkmaz Bıçkın
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #577
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çok yalnızım'
16 yaşımdayım, ama şimdiye kadar kimseyle çıkmadım. Bazen beni seven birilerinin olduğunu hissediyorum, ama bir türlü bana açılmıyorlar. Belki de ben öyle sanıyorum. Çoğu kişi güzel olduğumu söylüyor; ama kimse beni sevmiyor. Anlamıyorum, erkeklere, bilmediğim bir negatif elektrik mi yayıyorum? Herkesin bir sevgilisi var, ama benim yok. Çok yalnızım, yardım edin.

Gerçekten anlattığın kadar yalnız mısın? Bahsettiğin bunun paniği mi, yoksa kendini diğer arkadaşlarına göre eksik mi hissediyorsun? Geçenlerde bir kitapta şöyle bir şey okudum: Bazen hedefi ıskalamamıza sebep olan şey, hedefi vurma isteğimizdeki aşırılıktır, diyordu. Sadece böyle bir duruma fokuslanman, seni tam da bu konu hakkında başarısız yapmış olabilir. Üstelik tüm dikkatin burada olduğu için, özel bir arkadaşlık kuramama durumun zaman içinde özgüvenini, özsaygını yani benlik değerlerini olumsuz etkileyecektir. Bu da etrafın seninle ilgilense bile, sen kendini bu duruma layık göremeyeceğinden çevrendeki insanlardan kopma, uzaklaşma gibi bir sonuç ortaya çıkabilir. Bir de dikkate alınması gereken, “iletişim kurma” ve “ilişki yaşama” biçimin gibi konular var. Ancak bunlar için buradan bir tahminde bulunmak ve bir şeyler yazmak doğru değil. Güvendiğin bir büyüğün ya da okulunun danışmanı ile bu konuyu tartışabilirsin.


ALINTI
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #578
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Nedense isyankar olurum
Bir yolculuk başlarsa yağmurlu bir gecede
Bir siren acı acı öterse vakitsiz
Ve bir kadın görsem saçları dağınık
Bir kadın...mahzun, çaresiz, ümitsiz...

Nedense kederli olurum
Ağlayan bir çift göz bulsam sokaklarda
Bir mendil sallayanı olmazsa ardından
Ve bir adam..küfür etse kadere
Bir adam..elleri yumruk yumruk hırsından.

Nedense efkarlı olurum
Bir gurbet şarkısı duysam sokaklarda
Bir 'ahh' inlese derinden
Ve bir çocuk 'baba' derse ansızın
Bir çocuk..Görmeden,sevmeden,bilmeden

Nedense darmadağın olurum
Anılar bir bir dolarken gözlerime
Geçmişe bir yolculuk başlarsa sessiz
Ve ben yılların yorgun yolcusu
Ben ki.. yitik, ben ki yalnız, ben ki onsuz.
featherrn6Ahmet Selçuk İLKAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #579
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yoksun

Üzerime devirip dağ gibi hüzünleri
böyle çekip gitmek var mıydı?
var mıydı böyle bitirmek?
hani söz vermiştik birbirimize
kaç zaman geçti aradan
sen yoksun
sana sığındığım geceler
alevleri gökyüzünde
bir kumsal ateşiydi günahları yaktığımız.
ve kan rengi şarapla yıkanmış
bir hasret şimdi göğsümüze taktığımız.
bilirim dönmeyeceksin artık
uzun zaman oldu
belki çoktan unuttun.
adın kaldı soğuk duvarlarında odamın
sigara paketlerinde şiirlerin
resimlerin bana gülen
cüzdanımda saç telin
bir veda o geceden aklımda kalan
kekremsi bir tat
bir med cezir yüreğimde
ben vurgun yemiş bir yaralı
gemiler bana taşır bütün aşk yorgunlarını
sen yoksun....
hayatımın ilkbaharında tanısaydım seni
yasak umutlara ve acılara inat
buruk bir şarap tadında olsaydı sevdamız
yıllandıkça güzelleşen
ve sen şiirler okusaydın geceleri
saçlarımı okşarken
ellerimi tutsaydın ansızın
yüreğim eriseydi gözlerinde
yansaydım ateşinden
sen ağlasaydın mutluluktan
ben ölseydim
yalnızca beni sevdiğini bilseydim.
seviyorum deseydin
bir kere söyleseydin
yanmazdım
yanmazdım böyle çekip gitmeseydin....
bir veda o geceden aklımda kalan
bir günah belki yasak
yanımda olsan şimdi hiç konuşmasak
ağlasak bin kere pişman olsak
sonra yine bozsak yeminleri
sarılsak sımsıkı
öylece kalsak...
gittin..
kim bilir kaç deli sevda sığdırdın yüreğine
ışığa üşüşen pervaneler gibi sardılar seni
körkütük aşkların ortasına düştün
yalanların pençesine
belki bir gün bir gece
dar bir vakitte belki
hiç beklemezken seni gelirsin diye
ben hala buradayım
sen yoksun
lanet olsun.

(Şebnem Kısaparmak ...)
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
27 Şubat 2007       Mesaj #580
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Ağıt


Gökte yıldız vardı gece
Memur dedi bana çiçek
ondan kalan tek hatıra

İrem ağlar emre ağlar
Eş dost ağlar duyan ağlar
Serviste bir bayan ağlar

Bir şeyler götüremedin
Her şey zamanda kaldı
Hele bak ne görüyorsun
Mavi gök kara toprak

Didikliyor yontuyor bil
Baş ucunda bir karınca
Sen mezarda eller evde
Uzanıyor yorganınca

Söyle nasıl nerde eskiler
Hani amca hani dede

Bu böyledir giden gelen
Kimi çalar kimi söyler
Hadi şimdi söyle bana

Kinler haset ve intikam
Nerde mal nerde mülk
Hani şöhret nerde makam
De ne zaman geleceksin

Ötelerden haber var mı
Kabir azabı zor mu
Ne diyor bak yaşlı annen
Yaptıkların örtü olsun
Yorganını ört te uyu

Sevmediğin adamların
Sana rahmet okuyor
Mezarına gidip her gün

Bre şair iyi dedin
Sana sağlık diline de

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri