Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 66

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 303.398 Cevap: 1.891
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Mart 2007       Mesaj #651
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kopkoyu bir yalnızlık demledim kendime. Yanında ne kızarmış ekmek kokusu, ne de
annemin yağlı, reçelli ekmekleri... Kopkoyu, bir yalnızlık demledim kendime...
Sponsorlu Bağlantılar

Önce bir eşik yaptım, en soğuk mermerden. Yetmedi... Ardından bir sıra duvar
ördüm, en kalın taş bloğu ile, sadece bir sıra... Yine yetmedi... Ardından bir
sıra, bir sıra daha. Ben bir koydukça, beş koydu yaşam. Örüldükçe örüldü,
yükseldikçe yükseldi...
Duvarlarından ışık sızmıyor surlarımın. Kopkoyu bir karanlık ördüm kendime...
Şimdi güneşin ne doğuşu, ne batışı görünür oldu buralardan. Grubun turuncu, sarı
rengi yok artık. Yok artık mavinin yeşile çalan tonları. Yok artık pembe, beyaz
pastel bir bahar...
Çok zamandır kumdan kale yapıp, bir dalganın alıp, götürüşünü beklemedim. Çıplak
ayakla kumsalda koşmadım. Deniz kabuğu toplamadım. Çok zaman oldu, nilüferlerin
yaprağından, tırtılın umuduna kanat açmayalı...
Çok zamandır yağmura yakalanmadım. Saçlarımdan süzülmedi damlalar. Çok zaman
oldu, gökkuşağı görüp, çığlık atmayalı. Çok, çok zaman oldu pencerenin buğusunda
bir resmin kayboluşunu beklemeyeli...
Çok zaman oldu fotoğraf makinemle yaşamın bir karesini dondurmayalı... Bir bahar
dalından düşen çiğ damlasını yakalamayalı. Bir şelalenin sesini resmetmeyeli.
Çok zaman oldu tüm çocukları toplayıp, yaz okulu açmayalı... Akşam iş dönüşü
onlara şeker almayalı. Bahçede saatlerce zıplamayalı. Yaz bitiminde onlara sözde
karnelerini dağıtmayalı. Çok, çok zaman oldu...
Çok zaman oldu, minik ellerle beraber dev bir kardan adam yapmayalı. Kar
topundan kaçmayalı. Kara yatıp, iz çıkarmayalı... Çok, çok zaman oldu...
Çok zaman oldu bir şarkı tutmayalı, yüksek sesle bir şarkıya eşlik etmeyeli.
Kahkahaların sığmadığı bir odada bulunmayalı, sessiz film oynamayalı... Çok, çok
zaman oldu şen şakrak bir şarkının notalarına tutunup dans etmeyeli...
Yüreğim bir serçenin kanadı üzerinde atmıyor uzun zamandır...
Kopkoyu bir yalnızlık demledim kendime. Yanında mı? Sadece kalemim ve göz
yaşlarımla ıslanmış satırlarım...


ALINTI
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
9 Mart 2007       Mesaj #652
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gel Beriye Şanın Artsın

Sponsorlu Bağlantılar
Bahçelere düşen gazel
Körpe değilsin sen kartsın
Uzak uzak duran güzel
Gel beriye şanın artsın

Sitemli sitemli bakma
Beni yadellere atma
Gözüm kör oldu ağlatma
Gel beriye şanın artsın

Et kemiğin götürseler
Parça parça pişirseler
Yer altına düşürseler
Gel beriye şanın artsın

Mecnun isem sen Leylasın
Bırak Salimi ağlasın
Kan böğrüne taş bağlasın
Gel beriye şanın Artsın

Salim Yılmaz
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #653
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZLIĞIM

Sen gideli çok oldu,
Bir sevdam kaldı bende geriye.
Sakın verme sendeki sahte aşkı ellere sevda diye.
Her şeyin bende sevdiğim sen nerdesin
Aldanışlarım,alışkanlıklarım bir de yalanların kaldı sende,sakla
Yakışır sana
Elvadasız gitmen acıttı canımı varlığında,çektiğim acıdan daha çok.
Çok değilmiş varlığın
Oysa o boşluğu dolduran benim tek dostum yalnızlığım.

Ebru Kaya
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #654
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık çöktü içime.
Dışarıda yağmur var, evimde soğuk.
Dışarıda hayat, evimde ölüm.
Dışarıda kalabalık, evimde kimsesizlik.
Bir hasret koktu burnuma.
Hüzün kaldı, üzen kaldı albümünde.
Rengi geçmiş bir fotoğrafta, çay içtiği son bardakta izi kaldı.
İzi kaldı aynamda, koltuğumda, televizyon kumandasında, kitapta.
Evimde izi,bende kendisi kaldı.
Canına gül diktim, gül açtı...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #655
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Mahşeri Aşmak

Cebine bir kuruş fazla
Atan, size haber olsun.
Yalanına başka yalan
Katan, size haber olsun.

Sabah akşam içip-yiyip
Hergün başka pabuç giyip
Türklük, İslam nedir deyip
Çatan, size haber olsun.

İyi-güzel kamusunu,
Terkeyleyip namusunu,
Ekber Allah yapısını
Satan, size haber olsun.

Ramazanda denizine...
Aldanıp da semizine,
İçki kaçıp genizine
Batan, size haber olsun.

NE SİZE KALIR BU ALEMLER
NE SONSUZADIR SALTANATINIZ,
ÜÇ-BEŞ ADIMLIK BİR ZAMAN DURAĞI
MAHŞERİ AŞMAK?.. ÇEKMEZ KANATINIZ!..

Enver Çetin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #656
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
siir10090 cbk
siir10090


CADDELERDE RÜZGÂR, AKLIMDA AŞK...


Caddelerde sisli, puslu bir kış ikindisi.
Ağaçlarda salkım salkım eski zamanlardan kalma anılar...
Yapraklarda yere düşmeye hazırlanan yağmur damlaları...
Bir yaprak kıpırdıyor işte, gümüşi bir damla usulca yere düşüyor.

Sen sanki, yaprakların arasından bana müzipçe gülüyorsun.
Beni her zaman şaşırtırsın zaten. Beni her zaman güldürmeyi bilirsin.
Farkına bile varmadan bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan
"Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var."

Rüzgâr keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor.
İstasyon Caddesi'nin tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor.
Arabaya binsem ve birlikte gezdiğimiz yerlere gitsem,
evimde şiirler okuyarak telefonunu beklesem,
telefonunun gelmediği zaman seni başka yerlerde arasam.
Sonra sen gelsen yanıma, yine "seviyorum" desen,
ben yine senin gözlerinde sorsuzluğa mahkum edilen aşkımı görsem.
Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez.
Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var.

Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda.
Bahçeme melekler yağıyor, hepsi de tanıdık.
Senden doğan, gözlerinde hayat bulan, bizi koruyan,
kollayan ve en önemlisi ikimizi bir araya getiren melekler...
Son kez yine seninle gezmiştik oraları.
Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi.

Benimse herşeyim aynı.
Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş,
bugünlerde bir tek bunu ögrendim.
Bir de geceleri daha uzun sanki, bitmek bilmiyor.
Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde?
Benim sana anlatacağım yeni birşeyler yok.
Dedim ya, her şey aynı.
Ama sanki biraz mahsunluk çöktü üzerime,
bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı.
Sen olsaydın hemen anlardın. Sen benim herşeyimdin.
Arkadaşım, dostum, öğretmenim, talebem, sevdiğim.

Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni, bağlandım.
Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın,
Uzak bir şehrindesin şimdi.
Benimse içimde kocaman bir boşluk var. Hayır,
Üzülmüyorum, içimdeki boşlukta birtek özlemin yankılanıyor.
Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde,
çok istesen hikayeler uydururum.
Ama hikayelerimden önce itiraflarım olacak.
Kendimden bile gizlediğim duygularımın itirafları.
Sana aşık olmaktan delice korktuğumu,
sana bakarken içimin titrediğini.
Daha pek çok, sırrımı anlatacağım sana.

Gerçi anlatmama gerek yok,
sen zaten hepsinin çoktan farkındasın... Sen kimbilir,
belki de uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi.
Bense odamda senden uzak.
Hayır beni merak etme, üzülmüyorum.
Biliyorum, ikimizde yoktuk bu aşk başladığında
ve çok iyi biliyorum,
sonsuzluğa mahkum edildi bizim aşkımız.
Dedim ya, beni merak etme. Üzülmüyorum.
Yalnızca biraz, biraz üşüyorum...



Y. Bilinmiyor
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #657
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yıldızlar uzaktan bakarlar,
Hayatın akış tarzına,
Güneş ise dinlemekle yetinir,
Yüreklere fısıldanan şarkılara..

Efsanelere inanır mısın bilmem!
İnanmak önemli değil aslında,
Mühim olan efsaneyi yaşamak,
Az da olsa birşeyler yakalamak.

Efsaneye göre,
Yıldızlar sevenleri anlarmış,
Her zaman yanlarındaymış.
Güneş ise sevgilileri yanına alırmış,
Onların arası soğumasın diye..

Peki sen ne dersin?
Güneşin yanına varmaya
Yıldızların yanında olmaya!!

2001
Fuat Polat
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2007       Mesaj #658
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
83230713wv4


hey yağmurcu!
bak yine ben geldim
bu ıssız sokağına...
kaç mevsim geçmiş üzerimizden,
hangi yağmurlar düşmüş gözlerimize,
kim bilir?
bunca sebepsiz ayrılık günlerinde ...



çok kentler gezdim senden sonra..
saklandığım hanında ,
yitirdiğim aklımı bulmuştum ya sonunda,
akıllı başımı alıp gitmiştim ya sokağından!
o gün bugündür kayıp ruhum,
sokağında unuttuğum sevdamla...

il il ,sokak sokak dolaştım,
kaç yabancı göze sevdayı sordum,
kaç yabancı elde sevdayı boğdum
sayamıyorum bile...
aradığım giz sadece sendeydi bilirim,



yüzüm yoktu kentine dönmeye...
yağmurcunun sokağına sığınmış ,
bir güz damlası olduğumu hatırlatan bugüne...
yüzüm yoktu sokağından geçmeye...
hanında tek bir gece geçirmeye...

ama çaresizlik,
ama umutsuzluk,
ama yorgunluk...
hepsi yolumu kesti sokağına dönen son virajda
sana gelmek için atılmış ,
milyon adımımda, bir sevda için
düşmüşüm yollara...
bir senin için ,avuç açmışım yağmurlara...



dilendim...
yok-sun-luğunda çok dilendim.
utanırım anlatamam sana
avuç açtım merhametsiz bakışlara,
düşlerimi sattım,***** dudaklara...
ve yüreğimi açtım...
yoldan geçen her bahara...

oysa güz´dü tek durağım...
yağmurdu tek sırdaşım..
sokağındı ebedi ikametgahım...
ve hanındı canımı yatıracağım tek yatağım...



bildim yağmurcu!
sonunda bildim içime bıraktığın gizi...
çözdüm sevdanın boşalan düğümünü...
ve geldim kapına ,
bu güz günü...

yorgunum...armaklı an´larımdan,
bitkinim boşa atılmış adımlardan...
üzgünüm heba olmuş yıllarımdan...
üşüyorum... üstelikte açım
baksana bana her yanım
hüzün...

aç kapını yağmurcu,
bırakma beni sokak kapında...
ardımda koşuşturan ne çok hüzün var bilsen,
bir sana sığındım ,
bir sana sakla-n-dım yine ,
en el değmemiş yaramı...

sende unuttuğum sevdanın boş kalan yeridir
en göz değmemiş yaram...
ki ;yerini bir sen bilirdin....
haydi aç kapını...
dokun yarama...


Alıntıdır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2007       Mesaj #659
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık metin
Yalnızlığımı büyütür kalabalık
Gökdelen'in gölgesine siner
Karanfil Sokak kalınlaşır
yoksul kadın çocuklarıyla
çöplerin üzerine konar
gözleri cam kırıkları
sevgilim gelir yalnızlığım büyür
çocukken gökkuşağına düştüğüm
gökyüzü gelir kirli güvercinleriyle.

Kimin öznesiydi mevsimler
işkence öyküleri kimindi
ayrılığın sesi miydi adımnlarım
suyu bekleyen uçurum mu
kanatlandım yalnızlığımla son mevsime
içimde bir kedi yavrusu. kare

A. Kadir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2007       Mesaj #660
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
siir10026 bordursiir10026 bordursiir10026 bordursiir10026 bordur
siir10026

Kararır gökyüzü ansızın,
Çarpar bulutlar kahrederek,
Ve bir ateş yanar...
Bulutlar yanar,
Yürek yanar.
Sonra tek tek düşer damlalar,
Toprak kokar,
Yağmur kokar.
Bir ateş yanar rüzgârında,
Bin ateş söner.

Ben yağmurum
gününe ve gecene yağan.
Kararırsa bulutların ansızın,
Ve şimşekler çakarsa özünde,
Bak gözündeyim.
siir10026 isik
Önce tek tek,
Sonra sel olurum göğsüne...
Aydınlanırsa yüreğin,
Güneşler açarsa yüzünde,
Neşeyim şimdi özünde.
Yürürken bahtının yollarında
Yalnız ve dalgın,
Ve görürsen açmış
Bir dal çiğdem

Üzerinde çiğ damlası.
O, benim.
siir10026 isik
Sabahları dağılırken bulutlar
Yürüyorsan sokaklarda
Düşünüyorsan
nisan yağmurlarını
Havayı kokla
O, benim.
siir10026 isik
Ararsa ellerin ellerimi
gözlerinde yağmurlar,
Üzülme.
Yum gözlerini usuldan.
Bak yüreğindeyim.
siir10026 isik
Estirme hüzün rüzgârlarını
Kov sahilinden deli dalgaları
Sakin serin pınarlarda çağlar damlalarım.
Dağlardan esen meltemlerde,
Akan çeşmende benim.
Yıka yüreğini temiz sularımda,
Gönlünde melankoli kalmasın
Şifalıdır damlalarım,
Ben yağmurum,
Yağmur;
Benim...

Çiğdem Altınöz
siir10026 isik

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri