Arama

Grev Nedir? Grev Hakkında Genel Bilgiler

Güncelleme: 30 Eylül 2011 Gösterim: 23.413 Cevap: 2
SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
22 Şubat 2008       Mesaj #1
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Grev Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar

Emekçilerin, çalışma koşullarını kendi lehlerine değiştirmek, yeni hak ve menfaat-ler sağlamak amacıyla; işyerinde, işkolunda ya da ülke çapında belirli ya da belirsiz bir süre için çalışmayı durdurmalarınaGrev denir.
Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi
ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla bu kanun
hükümlerine (2822 TİSGLK) uygun olarak yapılan greve kanuni grev denir.


resim3io3


Grev Kelimesi
Grev kelimesi Fransızca'da "Genel, kamuya ait" anlamına gelmektedir. Bir de Fransa'da bir meydan vardır buraya da "La place de la greve" denir. İhtilal sırasında giyotinle kafa kesmeler burada olmuştur. Daha sonraları bir amele pazarı haline gelmiş, işsiz olanlar burada toplanıp iş bulmaya çalışmışlardır. Bu şekilde iş aramaya da "Grev'e Gidiyorum" denmiştir. Ancak zaman içinde işçi sınıfı bilinçlenip, sendikal haklar verildikten sonra bu deyim şekil değiştirmiş ve işçilerin haklarını almak için toplu olarak iş bırakarak bu meydan da toplanıp iş bırakmasına bu ad verilmiştir.

resim2jy6



Grev Çeşitleri:

vUyarı Grevi,
v Menfaat Grevi,
v Hak Grevi,
v Dayanışma Grevi,
v Genel Grev,
v Siyasal Grev,

resim4ld0



Grev Benzeri Eylemler:


v İşi yavaşlatma,
v Toplu vizite,
v İşyerinde oturma eylemi,
v İşyerini terk etmeme,
v İşyerine toplu gitme yada işten toplu çıkma,
v İşyeri işgali vb
resim00bc6


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
..
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
15 Eylül 2011       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Grev
Sponsorlu Bağlantılar

Bir işyerinde çalışan işçilerin topluca işi bırakmaları; işbırakımı.

Sözcük, Paris'te eskiden işsizlerin toplandığı Place de la Grève adından gelmektedir. İşçiler, ekonomik ve sosyal durumlarını düzeltmek, korumak ve daha genel taleplerini kamuoyuna duyurmak, işveren ya da hükümete kabul ettirmek amacıyla greve gidebilirler. Buna göre grevler "ekonomik" ya da "siyasal" amaçlı olurlar. Grev, bir işyerinde işi ya tamamen durdurmak ya da önemli ölçüde aksatmak biçiminde yapılır. İşçiler kendi aralarında anlaşarak greve gidebilecekleri gibi, bir örgütün (genellikle sendika) verdiği karara uyarak da işi bırakabilirler. Bütün işyerlerinde topluca uygulanan işbırakımına "genel grev" denir. Günümüzde grev, birçok ülkenin kanunlarınca yasal bir hak sayılmış, kimi ülkelerde ise kısıtlanmış ya da tamamen yasaklanmıştır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
30 Eylül 2011       Mesaj #3
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Grev Nedir, İşçiler Greve Nasıl Hazırlanmalıdır?


mess kocaelipreview

Patronların sendikası olan MESS ile Birleşik Metal-İş arasında süren toplu sözleşme görüşmeleri tıkandı ve 21 yıl aradan sonra metal işkolunda grevler yeniden gündeme geldi. Grev nedir ve işçiler greve nasıl hazırlanmalıdır tartışmaları, özellikle 1980 öncesinde Maden-İş’in MESS’e karşı yürüttüğü grevleri gündeme getirdi. Bilmeliyiz ki tarih, geride kalan anılar yığını değildir. Tarih, işçi sınıfının mücadele deneyimleriyle doludur. Bugünkü mücadelelerde yol almak ve grev-direnişleri başarıya ulaştırmak için mutlaka sınıfımızın deneyimlerine dönüp bakmalıyız. Dersler çıkartmalı ve bu derslerden yararlanarak patronların karşısına güçlü ve bilinçli bir şekilde dikilmeliyiz.
Grev işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanmalarıdır. İşçiler çalışmadan ve üretmeden patronlar bir hiçtir. Patronlar, işçiler çarkları döndürdüğü ve ürettiği sürece sermayelerini büyütürler. Bu gerçeği çok iyi bilen patronlar, işçilerin örgütlülüğünün önüne geçmeye çalışırlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, işçilerin mücadelesinin gelişmesine mani olamazlar. Özellikle üretimden gelen güçlerinin farkına varan ve örgütlü davranan işçiler, patronların karşısına gururla dikilirler. Grev günü geldiğinde işçiler şalterleri indirir ve üretimi durdururlar. Grevler bütün toplumu etkileme gücüne sahiptir. Örneğin metal işçilerinin greve çıkarak otomobil, buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesi üretmemesi kısa zamanda etkisini diğer sektörlerde de gösterir. Unutmayalım ki, kapitalizmde neredeyse her sektör birbirine bağlıdır ve özellikle de metal sektörü ana sektörlerin başında gelmektedir. Patronlar grevi kararlılıkla yürüten işçilerin taleplerine boyun eğmek zorunda kalırlar. Grev silahını kuşanan işçiler kendi güçlerinin farkına varır, bir sınıf halinde mücadele etmenin heyecan ve mutluluğunu yaşarlar. Bu nedenle grev, aynı zamanda, işçilerin birlik, dayanışma ve mücadele okuludur.
Grevin gücünü çok iyi bilen patronlar ve onların hükümetleri grevleri bastırmak, yasaklamak ve grevci işçileri yalnızlaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Nitekim 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin bir ürünü olan yürürlükteki grev yasaları, işçilerin haklarını kısıtlıyor ve patronların ellerini güçlendiriyor. Örneğin greve çıkmak için tam 60 gün önceden patronlara haber verilmesi şartı koşuluyor. Daha önemlisi, bu yasalar, grev nöbetini dört kişiyle sınırlayarak işçilerin güçlü bir şekilde işyeri önünde mücadele yürütmesinin önüne dikiliyor. Keza hükümetler patronların şikâyetlerini dikkate alarak grevi erteleyebiliyor veya yasaklayabiliyorlar. Tüm bu engellemeler işçilerin grev silahını kuşanarak birbirlerini desteklemesini, grevin etkisinin büyütülmesini engellemek için yapılmaktadır.
Bu meselenin bir yönüdür. Meselenin diğer bir yönü ise işçilerin greve nasıl hazırlanması gerektiğidir. Unutmayalım ki, grev bir blöf değil, işçilerin patronlara karşı kullandığı bir mücadele silahıdır. Grevi kazanmak için, mutlaka çok iyi bir ön hazırlık yapmak gerekiyor. İşçiler, grevin sorumluluğunu almadan, bu yönde bir bilinç ve örgütlülük yaratılmadan, aileler grevin bir parçası haline getirilmeden, dayanışma grevleri örgütlenmeden mücadelenin kolayından kazanımla sonuçlanması pek olası değildir.
Örneğin, 1980 öncesinde MESS’in dayatmalarına karşı duran Maden-İş, toplu sözleşme komiteleri kurmuş ve işçileri sürecin aktif bir parçası haline getirmişti. İşyerlerinde bölümlere/ünitelere kadar alt-komiteler biçiminde örgütlenen Maden-İş, hem toplu sözleşme taleplerini işçilerle birlikte hazırlamış hem de grev kararını binlerce işçinin katılımıyla almıştı. Maden-İş’in örgütlediği bu grevlerin en önemli özelliklerinden biri de, mahalle mahalle dolaşılarak ailelerin örgütlenmesi ve grev sürecinin bir parçası haline getirilmesiydi. İşyeri önleri ve grev çadırları işçilerin boş zaman öldürdükleri yerler değil, eğitimlerin yapıldığı, sınıf mücadelesinin sorunlarının tartışıldığı yerlerdi. Böylece bu grevler tam anlamıyla işçilerin birer mücadele okuluna dönüştürülmüştü. Nitekim böylesi bir mücadele verdikleri için, metal işçileri MESS’in dayatmalarını parçalayabilmişlerdi.
Maden-İş’in MESS’e karşı yürüttüğü mücadelelerin üzerinden uzun sayılabilecek bir zaman geçti. 12 Eylül darbesiyle örgütlülüğü dağıtılan işçi sınıfı, eskisi gibi grev silahını kuşanarak patronların karşısına dikilemiyor. Sendikaların başına çöreklenen sendika bürokratları, sıfır zamlı sözleşmelere, düşük asgari ücrete, uzun çalışma saatlerine, iş cinayetlerine, emeklilik hakkının yok edilmesine, sağlık ve eğitim hakkının paralı ve pahalı hale getirilmesine karşı işçi sınıfının grevlerle yanıt vermesinin önüne geçiyor. Bu durumu tersine çevirebilmenin yolu, işyerlerinde taban örgütlülüğünün güçlendirilmesinden ve sendikaların sınıf mücadeleci bir çizgiye çekilmesinden geçmektedir.

kaynak

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

10 Aralık 2016 / ThinkerBeLL Kimya
18 Mart 2017 / Alara Darya Kimya
8 Mart 2017 / Misafir Kimya
4 Ağustos 2018 / ThinkerBeLL Çevre Bilimleri