Anlayana - Sayfa 158

Mahkumsun


Boş vaatler ile geçti o günler,
Ne zaman düşünsem yüreğim inler.
Yalan sözlerini şimdi kim dinler,
Mahkumsun sen artık yalnız kalmaya.

Mazimin üstüne bir çizik attım,
Seni hatırlatan herşeyi yaktım.
Hüzünlü gönlüme neşeyi kattım.
Mahkumsun sen artık yalnız kalmaya.

Zaman silgi gibi siler herşeyi.
Anlarsın elbette sende gerçeği.
Soldu bu gönlümde aşkın çiçeği,
Mahkumsun sen artık yalnız kalmaya…

Alıntı

Yolcu Yolunda Gerek



Rüzgar vuruyor,
Kalbimin derinliklerine,
Gözlerim kapanıyor,
Usulca, senin yüzünden,
Sana inat kapanıyor.

Senin aşkını,
Rüzgar alıp götürüyor,
Senin aşkını,
Rüzgar alıyor,
Rüzgar sürüklüyor.

Söylesene hadi,
Sana aşığım aşığım,
Kalbim senin için,
Atıyor diye haykır sende.

Gizli gizli öpüşme,
Aşk kapalı kutu mu?
Gizli gizli gizlice öpüşme,
Kalbinin seni götürdüğü mekana sürüklen sende hadi.

Yollar keskin,
Yolcu yolunda gerek,
Ben yolcu gitmelliyim gitmeliyim,
Bilmeliyim,
Bilmeliyim.

Sonbahar keskin,
Fışır fışır yağıyor yağmur,
Beni seversen gel,
Beni sevme,
sakın sevme, beni bilemesen de olur.

Mustafa Kaplan

Duy Sesimi..


İçimde öyle bir sevda yanıyor ki
Beni anlayacak yürek nerde,
Sessiz çığlıklar atıyorum hiç durmadan,
Duy sesimi ne olur..

Gözlerim yarınlara umutsuzca bakıyor,
Yarınlar gelse de içimde sevdalar bitmiyor,
Yüreğim ağlıyor,sesim çıkmıyor,
Sessiz çığlıklar içindeyim,duy sesimi ne olur…

Kalbime öyle bir sevdalar yüklerken,
Sözlerin canımı acıtırken,kahrederken,
Sana sevdam yüzünden karşı koyamazken,
Anla beni,duy sesimi ne olur…

Umudum artık bir bir tükenmekte,
Gözlerimin feri umutsuzca sönmekte,
Yüreğim sensizliği için için hissetmekte,
Haykırışlar içindeyim duy sesimi ne olur..

Gözlerimde bakacak fer kalmamış,
Yüreğimde yarana merhem olacak derman kalmamış,
Dilimde sana aşkımı anlatacak söz kalmamış,
Yüreğim tükenmiş duy sesimi ne olur..

Gözlerim artık hiç bir şey görmüyor,
Kalbim kırılmış bir şey hissetmiyor,
Sensiz yaşamak bana çok acı veriyor,
Sensizlikte boğuluyorum duy sesimi ne olur..

Haykırmak istiyorum,sesim çıkmıyor,
Bu öyle bir sevda ki içimden atılmıyor,
Sensiz nefes alamıyorum,tıkanıyorum,
Sensiz yaşayamıyorum duy sesimi ne olur..

Sensizlik bana öyle bir acı veriyor ki,
Acılar içinde yok oluyor,tükeniyorum,
Hasretinle çaresizce kavruluyorum,
Çaresizlikler içindeyim duy sesimi ne olur..

Alıntı

Erişilmez Oluyorsun



Ne zaman yarını düşünsem,
Senle yakınsal,
Bir çaresizliktir başlıyor ötelerden.
Kalabalık harami korkuları ,
Kabuslar çöküyor üzerime
Lodos esiyor ,Çehrenden
deniz bozuyor ,
koyu mavi ızdırap da
erişilmez oluyorsun ozanlar çıldırıyor.

yarına resimler çiziyorum düşsel
renkleri sen,
perde, perde kapanıyor gözlerim,
yüksek desibellerde karanlık
tualler yanıyor,
koyu sarı ekimlerde
erişilmez oluyorsun,yüreğim eziliyor !..

İkilem lerim var bize dair çözümsüz
Kararsızlıklarda sen,
Yitik ,çaresiz kalıyorum
Basit bir sevda isterken
Erişilmez oluyorsun ,ozanlar çıldırıyor.

Umutlar bitiyor,yollar kapanıyor ,
Yağmurlar yağıyor ,
Yok oluyorsun ta ki iris gelinceye dek
Sonrası...
Yine Erişilmez oluyorsun.



Ali Sevimli

Gece Susunca GeL

gecenin sustuğu yerde başla söze
ay bir yana düşsün, sen bir yana
öyle aç ki mavilerini
yürek yansın
söz sussun
dönsün köze

bilmez misin
kara bulut kaş üstü perçemler kar düşer
ecel gelir dayanır kapına
serden geçsen olmaz
yardan geçsen olmaz

varıp postu yadellere serdik
acı ağu sofralar kurduk
zehiri katık ettik aşımıza
şarabı gözlerimizden içtik
kuşluk vakitleri sarhoş düştü yollara
kahve karası bakışlarımız
kılavuz edindik de kargayı
koku almadı burnumuz

binlerce yoldan geldik
taban eskittik çağlarca
her zaman ve hep
kızıl karanfil kaldı sol yanımız
taze tomurcuk
bir uslanmaz haylaz çocuk
kulağını çeksen arsızlaşır
vurur ayağını yere, inatlaşır

yüreğin yamaçları çiğdem nergiz
deli şahan tay olur
ele avuca sığmaz
gem'e gelmez
bağlasan durmaz olur

sapı samanı yok zamanın
iki ucu kirli değnek
neresinden tutsan bulaşır
yapışır ellerine
kırk tas su
kırk kalıp sabun yetmez olur

gökte ay vurulur
yıldızlar ığıl ığıl ağlaşır
bütün kuşları yaslı bu şehrin
kırlangıçlar terketmiş saçakları
güvercinler firari
serçeler unutmuş sevişmeyi
martılar bir hoş
sorsan kimseler bilmez
gözler mi kanamış
kırmızı şarap mı sarhoş

hani hüzünler vardır bilirsin
bir yüzü acı bir gülüş
öte yüzü volkan ağzı
hani gülüşler vardır
mut üstü sağanak dökülür
tam kavradım derken uçuverir elinden

hani aşklar vardır
sende senden öte
ulu dağları devirir
akar suları çevirir
can koyarsın da sen
o kıvrılır yalpa yalpa
yitik bir lahit olur, kalır içinde
kurşun gibi taşırsın da göğsünde
paslı hançer acısı duyarsın yine de sırtında

tutamadığın elleri düşünürsün
Temmuz'da susuz kalır bir yanın
öpemediğin dudakları düşünürsün
ürkek, çocuksu, garip
durdurulmaz çığ olur yüreğin
tanrısız bir baş olup çıkıverirsin
bütün kutsal kitaplar yazsa da aşkını
afararozsundur artık
sığmazsın dine imana
zincire vursan durmaz isyanın

acıyı bilirsin
açılmaz yarene-yoldaşa
inceden bir iç kanamadır
gelmez olur beklediğin
gelse de görmez olur
kifayetini yitir kelimeler
kalemin bile tanımaz parmaklarını
işte tam da o anda
gecenin sustuğu yerde başla söze...

Alıntı

Dönmez Sana Bu Adam..



Susmayın odamın duvarları
Anlatın o mutlu zamanları
Hani yankılanırdı ya bedenimde
Hani o hissetiğimiz tiz aşk sesleri

Kopar içimdeki aşk çiçeklerini
Kopar canımı yakan dikenlerini
Açsın içimdeki aşk tohumları
Yeniden ekilsin aşkımın umutları

Ve sen sulama sevdamı kalsın
Senin gözlaşlarına ihtiyacım yok
Her ne kadarda vaha olsa gönlüm
Ben yılmadan ne aşklar gömdüm

Sen kendini inandıramadın ki..
Bana deli gibi aşık olmadığına
Zorla bakalım şahit Olur odam
Uzun zaman sonra geri dönmez
Dönmez sana Bu adam..


İsmet Erkabaktepe

HAYAT HEP DEVAM EDER ....

Söylenecek söz kalmaz bazen
Susarsın...sadece ağlarsın
Getirmez ama göz yaşların
Giden gitmiştir çoktan
Arkasına dahi bakmadan..

Gündüzün en aydınlığını
Göremez olr gözlerin
Çökersin dizlerin üstüne
Yalvarırsın...gelmez giden
Yine ağlarsın...

Yürüdüğün yol düğümlenir
Hangi sokağa girsen çıkmaz
Kulakların sesleri duymaz
Yorulursun.....
Olduğun yere yığılırsın..
Bir gören olmaz
Koynunda sabahlarsın taşların
Sevdanın alaca karanlığında
Başlar ve bitmez baş ağrıların...

Kaybolup gideceğini sanırsın
Ayrılık denen kasırganın sentezinde
Sonra eğer şanslıysan
Biri çıkar karşına,
Hayat atmadan bir tokat o atar sana

Silkelenip kendine gelirsin
Ne olursa olsun
Yaşamaya değer artık bilirsin
Ve kaldığın yerden
YAŞAMAYA DEVAM EDERSİN....

Alıntı

Vazgeçilmezim



Kıblesi yokluğun oldu yağmurun,
Boğulmaya geldim vazgeçilmezim.
Aşktan yana benim gibi mağrurun,
Masasına geldim vazgeçilmezim.

Hicranın bağrına astım künyeyi,
Kanla yazıyorum senli cümleyi,
Tükenen damlada çekip fünyeyi,
Dağıtmaya geldim vazgeçilmezim.

Yokluğun yolumda dağlardan yaman,
Ümidim sevince vermiyor aman,
Soğuk taş mermere yazılmış ferman,
Okumaya geldim vazgeçilmezim.

Selamın gelmedi gittiğin yerden.
Sahibim olmadı sattığın yerden.
Hicran denizine kattığın yerden.
Asılmaya geldim vazgeçilmezim.

Tüm renkleri solmuş sararmış bahtım,
Karanlıklar düşmüş ışıksız tahtım,
Tüketiyor beni zamansız ahtım,
Yıkılmaya geldim vazgeçilmezim.

Bu akşam dumanlı bulanık başım,
Sensizliğe kadem on dokuz yaşım,
Gamlı yüreğime oturan taşım,
Dökülmeye geldim vazgeçilmezim.

Divane Gökhan'ım umudu sakın,
Celladın elinde infazı yakın,
Ne zaman bitecek hicrana akın,
Tükenmeye geldim vazgeçilmezim


Gökhan Bodur